spora siyaset karıştırmayan, hatta tam tersine her şeyin içine siyaseti sokanlara gerekeni söyleyen tezahürat. hangi renkten olursa olsun, bağıran arkadaşların ağızlarına sağlık.
80
polis müdahalesi bu sesi bastırmaz, aksine alevlendirir. yozlaşmış siyasetçiler elbet bunu idrak edemez. tarih bunun örnekleri ile dolu. galatasaray tribünlerinden de daha yüksek sesle duymayı bekliyoruz.
81
son derece demokratik bir slogandır. onu geçtim her şeyden öte anayasal bir haktır. istiyorlar ki insanlar seslerini çıkarmasın, sus pus ne yapılırsa kabul etsinler. tabi işlerine gelmedikleri için katlanamıyorlar en ufak eleştirilere. yaşanan depremde binlerce canımız yaşamını yitirmiş. o bölgede yaşayan vatandaşlarımız annesini, babasını, kardeşini ya da akrabalarını kaybetmiş. yahu rahat bırakın da insanlar bari tepkilerini dile getirsinler. zaten kendileri de biliyor bu saatten sonra sandıktan oy çıkmayacağını. o yüzden tahammül seviyeleri yerlerde geziyor. geldiğimiz nokta durumun ne denli acınası olduğunu gösteriyor zaten.
82
bu ülkenin en büyük sivil toplum kuruluşları futbol taraftarlarıdır. sadece dört büyüklerin yaklaşık 65-70 milyon seveni ve takip edeni var. dün fenerbahçe taraftarı bir kıvılcımı ateşledi, bugün bu kıvılcım beşiktaş taraftarıyla harlanmıştır. umarım bu ateş üfleyerek sönmeden bizim taraftarımızla birlikte yangına dönecektir.
vakit tamamdır!
93
bunu yüksek sesle dile getirmek neden problem ve suç ben anlamıyorum.
işini düzgün yapmadığını düşündüğüm herkesi ve her kurumu istifaya davet edebilirim bireysel olarak. gerekirse toplu olarak.
bu bir siyasi iktidar olabilir, tuttuğum takımın teknik direktörü olabilir, başkanı olabilir, bir sivil toplum kuruluşunun başkanı, muhalefet partisi lideri, belediye başkanı ne bileyim kanarya sevenler derneği başkanı falan olabilir. kime ne, size ne?
144
bu tezahüratı yapan herkese dava açsalar ne olacak? herkesin passolig kartını iptal etseler ne olacak? tamamen kendi aleyhlerine hareket olur bunlar. tezahüratı yapanları içeri alsalar mesela bu kişilerin ailesinde akpli varsa onların oylarını da kaybederler. kararsızların tepkisini çeker onların oylarını kaybederler. passolig iptali ile maçlar seyircisiz oynanır, kulüpler bu işe tepki koymaz mı bir noktadan sonra? bu durum illa ki futbolseverlerin tepkisini çeker ve oradan da oy kaybederler. bu tezahürat veya söylem demokratik bir haktır ve kimse bundan dolayı yargılanamaz. deprem zamanı herkesin birlik olması gereken dönemde iktidarı muhalefeti çok hatalar yaptılar ve birlikteliğe zarar verdiler, vermeye de devam ediyorlar. valla halkı kendi hallerine bıraksalar halk daha kenetlenmiş şekilde dertleri çözer. fırsatçılık yapan şeref yoksunları hariç.
56
üç büyük kulüp taraftarının öncülük etmesi gereken tezahürat. maalesef anadolu'dan da ses gelebilmesi için (istisna şehirler hariç) önce istanbul'un tek bir ağız olması lazım. fitili yakan fenerbahçe taraftarına da teşekkürler. sıra beşiktaş ve galatasaray'da.
162
bir protesto durumunda ekrana yansıyacağını zannetmiyorum. * zira yayıncı kuruluş tv'ye tribün sesini neredeyse vermemek için özel bir çaba harcıyor. maç boyu spikerin sesi odaklı bir yayıncılıkla ilerliyorlar.
bir tezahurat.
92
stadımızdan önce ucube şeyhlerin elini eteğini öpen, kalitesiz mafyatik oluşum yancılarını temizleyip sonra haykırmamız gereken tezahürat. yoksa galatasaraylılıktan men edilebilir daha da kötüsü staddayken bazı ultr*slan mensubu kişiler tarafından darp edilebilirsiniz. bütün bu işler geçsin sizinle de ilgileneceğiz. elini eteğini öptüğünüz şeyhleriniz ve önünde düğme ilikleyip pisliklerini yediğiniz mafya liderleri ile sizi aynı yere paketleyeceğiz.
174
her şeyin unutulduğu bir ülkede yaşıyoruz. bu bakımdan hükümete olan tepkinin de gün geçtikçe zayıflamasını normal karşılıyorum. ancak burada "etliye sütlüye karışmayalım, stada politika sokmayalım" diyen arkadaşlarımızın da hikaye anlatmayı bırakması gerekiyor.
verilen tepkinin bütün ülkede yankı bulacağını bildikleri için zaten direkt "maçlar seyircisiz oynansın" dedi stepne. bütün olayı ülkeyi uyutmak olan siyasi bir oluşumun işine gelmeyecek bir tepkinin bizim stadyumumuzda söylenmemesi beni üzdü ama bir gerçek var ki, zaten gidecekler.
keşke tuttuğum takımın taraftarları da bu tepkiyi çığa dönüştürebilseydi ama olsun. çoğu arkadaşımızın dediği gibi, olsa da olmasa da bir şey değişmeyecek artık.
gidecekler.
169
tribünlerde söylenmesi veya söylenmemesi fark etmez, bu diktatoryal rejim 2 ay sonra yıkılacak zaten.
115
yeri tribünler değildir fakat bu sloganı yerinde atarsanız da coplanırsınız. iktidar yanlısı arkadaşlar stadlarda niye hükümet istifa tezahüratı yapılıyor diye soracağına bu insanlar anayasa'nın 34. maddesiyle korunan eylem hakkını niye dışarda kullanamıyorlar, meramlarını niye dile getiremiyorlar diye sorarlarsa hem daha samimi olurlar hem de asıl sorunu anlayabilirler. bunları aklı başında insanlar için yazıyorum zira biliyorum ki birçoğunun sadece karşıt bir görüş duymaya tahammülü yok. mesela stadda tekbir getirirken de inşallah müslüman olmayan insanların olabileceğini düşünüyordur bu pek düşünceli arkadaşlar, öyleler ya herkesin kendi fikri olabilir. ama kendilerinden başkası bunu dile getiremez, ha eğer getirirse de ellerini ovuşturup hemen bir mağduriyet hikayesi yazılmaya başlanır.
149
yasaklayanların, yasaklandıkça daha yüksek sesle haykıracağımızın farkında olmadıkları slogan.
152
657’ye tabi bir devlet memuru olarak güney tribünde; hagi’nin, muslera’nın, icardi’nin ve bütün oyuncularımızın ismini bağırdığım gibi, avazım çıktığı kadar bağıracağım slogan. en fazla ne yaparlar ki… seyirden men verirler. bende daha çok bağıracak birine devrederim yerimi. bir nevi bayrak yarışı olur.
53
devamının beşiktaş tribünlerinden beklenen slogan. dalga dalga büyüyecek gibi. korku duvarında gedik açıldı.
26
stadyumun tamamen dolu olduğu bir maçta hep bir ağızdan söylenirse ne hakem hatası kalır, ne servet yardımcı, ne de başka şey. hatta daha etkili olması açısından uzun adam istifa (gereksiz sansür) şeklinde de söylenebilir. ultraslan varken yapılabilir mi? mümkün değil.
156
hakkında bu kadar entry girilince hükümetin istifa ettiğini zannettim. doğal bir haktır fakat işe yaramak bir yana dursun muhataplarını daha da fazla radikalleştirmiştir. bizim ülke insanı kolay kolay rahatını bozmaz ama eğer bir kıvılcım olursa fena halde ortalık karışabilir diye düşünüyorum. ilerleyen süreçte stadımızda söylenildiği takdirde diğer kulüplerden daha fazla yaptırıma uğrayacağımız da bir gerçektir. hiçbir insana ket vuramazsınız ama sonucuna da hazırsak sıkıntı yok demektir. fatih terim'in de dediği gibi;
hakemlerden ve federasyondan şikayetçi olan varsa hiç boşuna gidip tff başkanıyla şunla bunla zaman kaybetmesin. bu işin çözümü de muhatabı da bellidir. sıradan vatandaş halimizle çıkıp kimseden randevu falan alamayız belki ama 50bin kişiyle hep bir ağızdan yeri göğü inletebiliriz. onun dışında tepki gösterdiğiniz kişiler he he aynen abicim deyip işine bakıyor. hükümetten memnun olabilirsiniz. ama galatasarayın yıllardır göz göre göre doğrandığını düşünüyorsanız sorumluyu da görmek zor değil. hem pastam dursun hem karnım doysun olmuyor malesef.
perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. ne yazık ki artık epey geç. lakin daha da geç olmadan dur denmeli. var gücümüz ile atmamız gereken slogan.
39
zaten sahada doğranıyoruz kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı madem bundan sonraki her iç saha maçında yapılması gereken protestodur. başka türlü dikkat çekme şansımız yok. hükümeti karşımıza almaktan çekinecek bir durumumuz yok zaten şuan ya karşımızdalar ya da yapılanlara gözlerini kapamışlar. o zaman gözlerini açmak bize düşer. tabi hepimiz biliyoruz ki sucukcular böyle bir protestonun olmaması için her türlü baskıyı yapacağı için asla olmayacaktır.
85
halkın dile getirmesinde en ufak bir sorun olmayan istektir. bu isteğin yasa dışı eylem statüsüne zorla sokulma çabasına izin vermemek gerekir. "istemiyorum" diyebilmek nasıl bir problem olabilir?
not: tepki devlete değil, "hükümet"edir. her ne kadar bu kavramlar tarihindeki en yakın günlerini geçiriyor olsa bile, apayrı oldukları gerçeği değişmez.
104
taraftarlara karşı açılan bu savaş sonrası ilk* iç saha maçında sesim kısılana dek bağıracağım hükümet istifa diye.
halktan bu kadar uzak olmayı nasıl başarıyorlar aklım almıyor, hiç mi etraflarında bunu da yapmayalım diyecek bir insan, bir dostları yok.
41
fenerlilerin zamanında galatasaray’lı başbakan mesut yılmaz’a yaptıkları protesto biçimi, hatırlatmakta fayda var.