4 ocak 2016 galatasaray trabzonspor salon futbolu maçındaki hırsı gözlerimi yaşartmıştır. eski açıkta adını bagırdığım her an her saniye helali hoş olsun.
1478
çok özlemişim be hasan çok.
efsane oyuncumuz evet efsane.
1479
ana avrat birine kufur eden eski topcu. ulan fenerli biri yapsa burda cirkef su bu diye laflar ucardi simdi. ama hasan galatasarayli anaya kufur edince hirstan etmistir dimi. gayet cirkef oynayan oynayamadigi anda kufur yada sert girmeye baslayan birine hirsli demeyin. eger buna hirsli diyorsaniz emre b. de hirs kupu.
edit: telden yanlış yazılanlar düzeltildi.
1480
pep guardiola şampiyonlar ligi kazandığında 39 yaşındaydı. sen 40 yaşına geldin, halen yorumcusun. artık bırak yorumculuğu filan, saha kenarına geç. küçük küçük başla teknik direktörlüğe.
bu yaşta topu istediği yere, istediği şekilde, istediği hızda gönderebilen hasta galatasaraylı. form geçici, klas kalıcıdır sözünü kanıtlar nitelikte tv8 4 büyükler salon turnuvası'nda yaptıkları.
1482
2002 yilinda dunya kupasiyla beraber pik yapip sonra 2005-2006 sezonuna kadar istikrarsiz performans gostermistir. aklimda milan'a attigi kafa golu, 2001-2002 sezonunda canavar gibi oynamasi, tek kale oynayan brezilya'ya attigi golle tum ilkokulu dev ekran karsisinda costurmasi, bunlarin yani sira 2002-2005 arasi rakibe calim attiktan sonra bir daha gecmeye calisma fetişi bu sayede surekli topu kaptirmasi ve 2003 yazinda cska sofia'ya attigi gol kaldi.
1483
kafasını kazıttığında "hasan şaş'ım hasan şaş'ım feneree girsin başın" saçı uzadığında "sen futbol konuşma amk"
en fazla kendisine küfredilmiş olabilir. arkadaş çıkıp orada o turnuvaya katılıyorsan şartları biliyorsun demektir. seyirciye yakın olduğunu da biliyorsun haliyle. nolur yani tribüne kulaklarını tıkasan? kaç kişiyle didişeceksin.
tek başına 16.01.2016 fenerbahçe galatasaray salon turnuvası maçının içine eden adam.
ayrıca bu turnuvanın statüsünü ayarlayanın da aklını sikeyim. kırmızı kartta takımı eksik oynatmak nedir? hadi hentboldaki gibi 2 dakka 5 dakka eksik oynarsın da... oyuncuyu ihraç et, takımlar devam etsin. şov çünkü bu. kimse sonunda şampiyonlar ligi'ne gitmiyor.
ayrıca şöyle bir turnuvaya on sene sonra felipe melo katılsa, aynılarını yapsa herkes adamın kelini öpmek için sıraya girmişti. yapmayınız, hasan şaş'ın hakkını yemeyiniz, hasan şaş'ı ve hasan şaşlar'ı seviniz :(
1491
ya hasan'a çok sinirleniyorum bazen. tv'deki yorumları falan deli ediyor beni. ama sahada o hırsı görünce kızamıyorum bu adama. yine dalmış önüne gelene. yanlış yaptığı tabi ki ama biz bu deli haliyle sevdik onu. yaşın geçti 40'ı biraz daha rahat ol be kelim benim.
1492
söylenenlere göre hastanelik olmuştur.
1493
ntvspor'dan geçtiğimiz hafta ayrılmış.
sanırım mustafa hocanın yanına geliyor.
duyum değil hissiyat.
1494
bu gece twitter'da trend topic'de zirveyi görmüş eski futbolcumuzdur.
dövdü mü, dövüldü mü? tam olarak anlayamadım. kimsenin umrunda değil gibi. maçın skorunu bile bilmiyorum ama kendisinin bizim formamızla fener taraftarından dayak yemeiş olmasını istemiyorum. mevzuyu bilen birisi varsa bilgilendirebilir mi?
1495
galatasaray'da top oynadığı yaklaşık 10 senelik dönemde kariyeri 5 kere zıt yönlerde uç noktaları görmüş olan adanalı abimiz. ankaragücü'nden transferi o yaz döneminin en önemli transferiydi. sezon ortasında sakarya kupa maçında sikindirik bir grip ilacı yüzünden 6 ay ceza aldı, istenmeyen adam ilan edilmeye çalışıldı. ertesi sezon galatasaray tarihinin en unutulmaz sezonunda tekrar form tutmaya başladı. sonraki iki sezon hep yükselen bir performans gösterdi, hatta 2002 dünya kupasından neredeyse dünya yıldızı olarak döndü. dünya kupası dönüşü türkiye klasiği "meyve veren ağaç taşlanır" durumlarını hafif ölçekte yaşamaya başladı, dünya kupasında brezilya'ya kafa tutarken türkiye'de bir şampiyonluğun ellerinden alınıp beşiktaş'a verilişiyle mücadele etti. hangi avrupa takımına gideceği hakkında toto oynanan dönemde yönetim kurulu toplantısının orta yerine dalıp boş mukaveleye imza atıp çıktı. bu hareketinin samimiyeti ve isteğini tartışmak yersizdir ama, içinde bir ukde olarak kaldığı da yadsınamaz bir gerçektir. iki sezon daha sallanıp durduktan sonra 2006'daki efsane şampiyonlukta yine zirve yaptı performans bakımından. o sezon kariyerinin son iyi dönemi oldu zaten. ondan sonraki üç sene hep dibe doğru gitti. sonunda yedek kulübesinde başının göbeğinin üzerine düşmesini engelleyemeyen, deplasman dönüşü kafasına laptop atılan bir adama dönüştü. özelde türk futbolcusunun, genelde ise türk insanının önündeki en büyük duvar olan kişisel gelişim eksikliği onu bambaşka bir kariyerden etti aslında. gol atınca san siro'yu boydan boya koşarak sevinen, real madrid'e gol atınca kamikaze uçağı edasıyla sahanın öbür yarısından kopup yedek kulübesine dalan, yine bir şampiyonlar ligi maçında attığı golü reklam panolarını tekmeleyerek kutlayan adam olarak sevildi. aslında çok yetenekli bir futbolcuydu, doksan dakikaya sığdırdığı sayısız bindirmeyle şimdilerde özlemi çekilen kanat oyuncusu tabirinin hakkını veren bir adamdı. ama türkiye gerçeği, yeteneğinden ziyade bu özellikleri daha çok prim yaptı. biraz bunların bilincinde olmanın verdiği buruklukla, biraz galatasaray'dan tatsız şekilde ayrılmanın verdiği hüzünle, çokça da futbolculuk sonrası içine düşülen boşlukla baş etmekte zorlandığı gerçektir. özellikle zoraki şekilde çıktığını dönem dönem fazlaca hissettirdiği televizyon programlarındaki "yorumcu" halleri fazlasıyla üzücüdür aslında...
1496
o kadar futbolun içinde olup futbol konusunda bu kadar cahil kalmış bir insanı takımımızın t'sinde bile görmek istemiyorum.
1497
aman uzak dursun, hırslıdır falan ama hizipçinin önde gidenidir. lincolnü unutmadık. bize kültürlü, sistem bilen kendini bilimsel olarak geliştiren biri lazım. iş ahlakı da zirve yapmalı. (bkz: gökhan zan)
1498
futbolculuk kariyerini bir kenara koyarsak; gerek fatih terim'in yardimciligini yaptigi dönemde, gerekse yorumculuk yaptigi zamanlarda futbola bakis acisiyla, oyunculara karsi tutumu ve yorumlariyla beni hayal kirikligina ugratti.artik hatir gönül islerini bir kenara birakmaliyiz... illa icimizden birilerini ariyorsak bu isim gökhan zan olabilir belki.
1499
yardımcı antrenör olarak hasan'ı değil ümit davala ya da evren'i tercih ederim. çünkü hasan aga'nın ntv'deki yorumları, futbolu tamamen doğaçlama oynadığı, futbolu bilmediği ve hele öğretme yeteneğinin sıfır olduğunu açıkça ortaya çıkardı.
1500
trollük falan yapmıyorum, en azından sezon sonuna kadar takımın başına gelmesi gerektiğini düşünüyorum. geçiş döneminde sezon sonuna kadar en azından takıma ruh aşılar. sezon sonu da -trabzon'da olacağı gibi- yabancı bir hocanın yardımcısı olur.