resim
Hasan Gökhan Şaş
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:48
Uyruk:Türkiye
  • 2364
    2002 dünya kupası performansından sonra, arda turan gibi bir kariyer planlaması yapsaydı, türk futbol tarihinin en kariyerli oyuncusu olmuştu. kariyerini kenara atacak kadar galatasaraylıdır. kendisi galatasaray efsanesi olmayı, para ve kariyere tercih etmiştir. karakterini, siyasi görüşünü beğenmeyebilirsiniz. ancak hasan şaş üzerinden akbaba gibi bekleyenlere yem etmeyiz.
  • 2687
    https://x.com/...N94b0M4pu2B03e80cq0Q

    hasan şaş, bir gelenek inşa etmekten bahsediyor. futbolculara bedava bilet verilsin değil derdi.

    kamera etrafta gezerken futbolcuların olduğu kısma zoom yapınca "hasan ooijer'i takar peşine" sözünün varolmasına sebep olan adamın hikayesini bir kez daha anlatma fırsatını yaratsın, kulübün tarihine ve hatırlanmasına katkısı olsun diye öneri yapıyor.

    önemli bir maç öncesi o tribüne bakıp "o takım mı bu takım mı" diyerek birbirimizi yememiz için harika olur. "ulan elias jelert, orada bir hakan ünsal olacaktı şimdi" diyerek hakan ünsala bakmamız keyifli olabilirdi.
  • 2667
    bu adam yürüyen galatasaray'dir gözümde.
    bir sürü efsane ile aynı anda oynadığı için ışığının parlaklığını idrak edemeyenler her zaman vardır.

    hagi, hakan, bülent varken hasan'dan daha az bahsedilse de hasan şaş çok büyük adamdır. bir sezonda 20+ asist yapan tarihimizde çok fazla işim yoktur; hem de 26 maçta... şunu modern zamanda bir futbolcu yapsa burası edit'lerden geçilmezdi.
  • 2721
    cafu'ya hem iç, hem dış çalım atabilen eski oyuncumuz.

    ilallah ettirdiği bazı defans oyuncuları:

    (bkz: michel salgado)
    (bkz: cafu)
    (bkz: roque junior)
    (bkz: manuel pablo)
    (bkz: alessandro birindelli)
    (bkz: aitor larrazabal)
    (bkz: abel xavier)
    (bkz: alessandro nesta)
    (bkz: paolo maldini)

    hasan şaş: “oğluma tutacağı takım konusunda baskı yapmam. ister galatasaray'ı tutsun, ister cimbom'u, isterse de avrupa fatihi'ni.”
  • 1949
    oyuncuna saldırana saldırman sana hiç yakışmadı hasan’ım. mevzuyu kulübeden izlemen lazımdı. varsın rakip oyuncu senin oyuncuna evinin orta yerinde tokat atsın. şiddet hiçbir şeyi halldndjsbavwg

    duyarcı kardeşlerim. hasan’ın oyuncusunu korumak için mevzuya girmesini liverpool yardımcı hocasının analiz kasmasına nasıl bağladınız? böyle bir şeyi onun da yapmayacağı izlenimini nasıl edindiniz? yani liverpool yardımcı hocasını kavgada izleyip tepkilerini mi gözlemlediniz, yoksa analiz kasan bir profesyonelin böyle bir hadiseye karışmaması gerektiği düşüncesini hep taşıyor muydunuz? hepsini bir kenara bırakalım; galatasaray yardımcı hocasının bazı durumlarda nasıl davranması gerektiğini hangi kıstasa göre belirliyorsunuz? onu geçmişteki hangi yardımcı hocayla kıyaslayarak mevzulardan uzak durması gerektiği kanaatine vardınız? elit bir kulüp olduğumuz için mi?

    okul çıkışı öğrencilerine saldıran gruba saldırmış bir lise öğretmeni olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. gözünüz böyle durumlarda bulunduğunuz mevkiyi mertebeyi görmüyor. allah’ın sizi böyle bir şeyle sınamamasını gönülden diliyorum.

    şu söyleyeceklerimi hasan’a tepki gösteren arkadaşlar özelinde söylemiyorum. genel bir düşüncemdir, kişisel algılamayın. aileniz gibi gördüğünüz insanların başkaları tarafından darp edildiğini gördüğünüzde hadiseyi izliyorsanız yahut zarar görmesinler diye sadece ayırma yoluna gidiyorsanız, kusura bakmayın fakat elit bir düşünceye değil, ödlek bir yüreğe sahipsiniz. tıpkı oyuncularını olayın ortasında bırakıp soyunma odasına kaçan fenerbahçe hocaları gibi. hasan’ım da böyle düşündü işte.

    allah aşkına şu şekilciliği bırakın artık. itin biri benim sahamda oyuncuma tokat attı, hadise çıkardı. ne yapsaydı hasan? sineye mi çekseydi?

    (bkz: 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı)

    düzeltme: maç bilgisi.
  • 2467
    ankaragücü'nde patlama yaptığı sezon hangi "büyük" takımda oynayacağına dair papatya falları bakılan abimiz. galatasaray'ı tercih etmesinin bedelini de uyduruk bir kupa maçı sonrası verdiği örnekte grip ilacından dolayı bazı değerler farklı olmasına rağmen zorla ceza verdirilmesiyle ödemiştir. eski açık sarı desene belgeselinin bir yerinde "herkes iyiydi, biz de iyi oynayınca yıldız olup çıktık" demiştir. kariyerinin en net tasviri de o cümledir. kariyer olarak zirvede olduğu birinci fatih terim döneminde emre-okan-suat-hagi'li orta sahada ona uygun bir rol yoktu. lucescu'nun gelişiyle kanatta rüştünü ispatlama başladı. özellikle kadronun da değişip galatasaray'ın o dört sezondaki düzenini bıraktığı 2001-2002 sezonunda iyice ön plana çıktı. üzerine 2002 dünya kupasında da kaldığı yerden devam edince hakikaten dünya starı mertebesine yükseldi. ancak tarihte ilk defa yaşanan bir temponun yorgunluğu ikinci fatih terim döneminde onu çok zorladı. zaten ilk döneminde de fatih terim'in sık sık uyardığı ya da kesik attığı bir oyuncuydu, topla oynamayı fazla sevmesinden dolayı. 2003 yazında hala piyasası varken avrupa'da hangi takıma imza atacağı tartışılırken yönetim kurulu toplantısına girip boş mukaveleye imza atıp çıkmıştır. 2005-2006 şampiyonluğunda hem saha içi hem saha dışında, 2007-2008 şampiyonluğunda ise saha dışında çok büyük katkı vermiştir. ne yazık ki futbol kariyeri kulübede kafası göbeğinin üzerine düşüp uyuyakalan bir abi olarak, efsanevi(!) hamburg maçında bir yıllık diz sakatlığından sonra sahaya atılıp kapalının önünden fezaya yolladığı iki orta ve bir deplasman karşılamasında taraftarın üzerine attığı laptop ile bitmiştir. üçüncü ve dördüncü fatih terim dönemlerinde teknik ekipte yer almıştır. iki dönem arasında atıldığı yorumculuk kariyeri ise "topu elle kaleye götürseler üç kere götüremezler" dediği izlanda'nın milli takıma 3 tane yuvarladığı 9 eylül 2014 izlanda türkiye maçı sonrası apar topar bitmiştir...

    bugün gülerek anılan "oğlum hasan, sakatmışssın" anektodu ise galatasaray kariyerinin bir başka özetidir. adana'da doğmuş, büyümüş ve oralarda kalmış bir insandır. dünya starı olabilecekken bir ya da iki adım daha atamamıştır kendini geliştirecek enstrümanları ya da şansı bulamadığı için. avrupa futbol tarihine geçebilecek bir kanat oyuncusu da olabilirdi, o "hasan şaş'ım hasan şaş'ım fenere girsin başın" tezahüratı ve her derbide çıkardığı olaylar ile anılmayı becerebildi malesef...
  • 2222
    hareketlerini sempatik bulursun veyahut itici bulursun. kavgacıdır veyahut iticidir. taktik teknik konusunda bilgilidir veyahut değildir. (hoca hariç kimse kararını veremez) bütün bu ikili durumlarda bile seveni sevmeyeni bilir ki hasan şaş'ın verdiği tüm kavgalar galatasaray içindir. teknik ekibin içinde iken aldığı şampiyonluklar tesadüf eseri degildir. umarım istifanı geri çekersin hocam.
  • 2434
    erhan telli youtube kanalında hasan şaş'ın ayrılık sürecinden biraz bahsetmiş, anlattığı kadarıyla hoca hasan'a kırgınmış, sebebi de hocanın hasta olduğu ve 2 aylık pandemi süresi boyunca takımdan çok uzak kalmışlar ve ilgilenmemişler, hocanın kafasında zaten sezon sonu için teknik heyet değişikliği varmış, ama takımdan uzak kaldığı için hoca kırgınlığını göstermek amacıyla toplantılara çağırmamış, hatırlarsınız hoca ilk iyileştiği zaman bir paylaşım yapılmıştı, bütün takım, hoca ve levent şahin görüntülü konuşma gerçekleştiriyor, hasan şaş, ümit davala ve hande sümertaş ise çağırılmamış. bu olaylar sebebiyle de hasan şaş sezon sonunu beklemeden istifa etmiş, istifa ettiği için de hocanın kırgınlığı daha da artmış. erhan telli hasan şaş ile yakın arkadaş, telefonla da kendisiyle konuştuğundan bahsetti, söylediklerinin doğruluk payı olabilir. teknik heyet değişikliği, bir kan değişikliği gerekiyordu, hocanın kurmak istediği sistem her mevki için ayrı ayrı antrenör, futbola daha genç hocalar yetiştirmek istiyor, lakin ayrılık bu şekilde kırgınlıklarla gerçekleşmemeliydi, bunlar hocanın elinde büyüyen insanlar, babaları gibi. süreci geri alma imkanımız yok ama dediğim gibi onların arasında baba-oğul ilişkisi var, aralarında bir sorun kalmaz. hoca yarın bir gün bir telefonla çağırsa tekrardan göreve düşünmeden gelirler. en büyük hataları hoca ne derse onaylamak oldu, en azından dışarıya böyle bir izlenim verdiler. hocanın zamanında piontek ile yaptığı gibi bir ilişki kuramadılar. burada biraz kaybettiler, bir de bizim taraftarımız için bence en tepki çeken olayları, hocanın ceza aldığı, tribüne gönderildiği her maçta onların da tribüne gönderilmesiydi.
  • 1495
    galatasaray'da top oynadığı yaklaşık 10 senelik dönemde kariyeri 5 kere zıt yönlerde uç noktaları görmüş olan adanalı abimiz. ankaragücü'nden transferi o yaz döneminin en önemli transferiydi. sezon ortasında sakarya kupa maçında sikindirik bir grip ilacı yüzünden 6 ay ceza aldı, istenmeyen adam ilan edilmeye çalışıldı. ertesi sezon galatasaray tarihinin en unutulmaz sezonunda tekrar form tutmaya başladı. sonraki iki sezon hep yükselen bir performans gösterdi, hatta 2002 dünya kupasından neredeyse dünya yıldızı olarak döndü. dünya kupası dönüşü türkiye klasiği "meyve veren ağaç taşlanır" durumlarını hafif ölçekte yaşamaya başladı, dünya kupasında brezilya'ya kafa tutarken türkiye'de bir şampiyonluğun ellerinden alınıp beşiktaş'a verilişiyle mücadele etti. hangi avrupa takımına gideceği hakkında toto oynanan dönemde yönetim kurulu toplantısının orta yerine dalıp boş mukaveleye imza atıp çıktı. bu hareketinin samimiyeti ve isteğini tartışmak yersizdir ama, içinde bir ukde olarak kaldığı da yadsınamaz bir gerçektir. iki sezon daha sallanıp durduktan sonra 2006'daki efsane şampiyonlukta yine zirve yaptı performans bakımından. o sezon kariyerinin son iyi dönemi oldu zaten. ondan sonraki üç sene hep dibe doğru gitti. sonunda yedek kulübesinde başının göbeğinin üzerine düşmesini engelleyemeyen, deplasman dönüşü kafasına laptop atılan bir adama dönüştü. özelde türk futbolcusunun, genelde ise türk insanının önündeki en büyük duvar olan kişisel gelişim eksikliği onu bambaşka bir kariyerden etti aslında. gol atınca san siro'yu boydan boya koşarak sevinen, real madrid'e gol atınca kamikaze uçağı edasıyla sahanın öbür yarısından kopup yedek kulübesine dalan, yine bir şampiyonlar ligi maçında attığı golü reklam panolarını tekmeleyerek kutlayan adam olarak sevildi. aslında çok yetenekli bir futbolcuydu, doksan dakikaya sığdırdığı sayısız bindirmeyle şimdilerde özlemi çekilen kanat oyuncusu tabirinin hakkını veren bir adamdı. ama türkiye gerçeği, yeteneğinden ziyade bu özellikleri daha çok prim yaptı. biraz bunların bilincinde olmanın verdiği buruklukla, biraz galatasaray'dan tatsız şekilde ayrılmanın verdiği hüzünle, çokça da futbolculuk sonrası içine düşülen boşlukla baş etmekte zorlandığı gerçektir. özellikle zoraki şekilde çıktığını dönem dönem fazlaca hissettirdiği televizyon programlarındaki "yorumcu" halleri fazlasıyla üzücüdür aslında...
  • 2044
    fenerbahçe taraftar platformu isimli her halinden organize ama amatörce bir oluşum olduğu belli olan bir hesap tarafından hedef gösterilmişse arkasında dururum. yaptığı şey tasvip edilecek bir şey olmayabilir. ama sarı öküzü verdik mi, daha da ileri gidecek bunlar.

    dertleri ülke futbolundan şiddeti kaldırmak değil, kendi zorbalıklarına baş eğecek bir galatasaray oluşturmak. ö. canaydın dönemini hatırlayanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.
  • 182
    hasan sas galatasaray'imizin ve a milli futbol takimimizin yasadigi ve yasattigi muhtesem basarilarin en buyuk mimarlarindan birisidir. tarih o'nu bu sekilde yazacak! siz ey hasan sas'i yuhalayan ey zavallilar, siz o tarihte yazilmayacaksiniz, yoksunuz, cunku siz iyi gun dostusunuz! galatasaray'lilik takimini, yonetimini, sporcusunu yuhalamak degildir. eger ille bir tepki verilecekse istifaya davet edilir, ahde vefa vardir, vefa sadece semt ismi degildir! bilmeyenlere ogretilir!

    ekleme: "sivasspor'un teklifine teşekkür ediyorum ancak ben galatasaraylı hasan şaş'ım ve öyle anılmak istiyorum, bu yüzden futbolu bırakıyorum." kendisine saygisizca, terbiyesizce, ahlaksizca fiili ve sozlu hareketlerde bulunanlara bu ayari vermis ve kapagin en buyugunu takmistir! ugurlar olsun sevgili hasan sas.
  • 2211
    tahminimce 2 3 dubleden sonra efkarın da verdiği cesaretle istifasını sosyal medyadan duyurmuş antrenördür.

    şahsen kendisinin hoca olarak çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. bunu söylerken, bire bir tanımadığım için kendi döneminden futbolcularla kıyaslama yapıyorum ve geçmiş dönemde tv yorumculuğu yaparken ortaya koyduğu performansı baz alıyorum. hoca olmak gibi bir niyeti ya da motivasyonu olduğunu da sanmıyorum. zaten olsa şimdiye çok başka noktalarda olurdu.

    ama bu, onun teknik ekip ve takım içinde çok önemli bir noktada olduğu gerçeğini değiştirmez. belki taktik anlamda değil ama çok başka alanlarda değerli işler yapıyor ki hoca hiç düşünmeden alıyor ekibine. yol arkadaşlığı başka bir şeydir. dava arkadaşlığı, takım arkadaşlığı önemli olgulardır. takımdaki oyunculara bu motivasyonları bire bir hissederek vermek de kolay değildir.

    hasan şaş müthiş bir taktisyen değildir belki ama antrenmanda çift kale maçta giyer yeleği sahaya çıkar, sanki hiç futbolu bırakmamış gibi o yaşında hırsla koşar, basar, isyan eder. öyle ki yeri gelir oyuncusu bile o hırstan etkilenir hocam mocam demez çift dalar yapıştırır yere:) (bkz: ryan donk).

    sözün özü hasan şaş ruhtur. hırstır. mücadeledir isyandır. hocanın tercihine katılırsınız katılmazsınız pek tabi hakkınızdır. ama yanındaki her insanı, ekibini kendi planları doğrultusunda, kendi çalışma prensiplerine göre seçmiştir. mutlaka bu istifanın arkasında birikmiş bir şeyler vardır. umarım kısa sürede çözülür. zira amatör kötülük iş başında. buradaki bir entryde de arkadaşımız çok güzel örneklemiş; “sarı öküzü” vermeyelim.
  • 2228
    teknik ekipte bulunması gereken isimdir. futbolun teknik, taktik yönünde çok başarılı olmadığını hepimiz biliyoruz. ama olayın motivasyon, kulüp kültürü gibi kısımlarında şart oğlu şarttır.
    kendisini tanımayan arkadaşlara şöyle anlatayım.
    hasan şaş dediğin adam şu an takımında en sevilen iki adam olan younes belhanda ve bilhassa feghouli için bir idoldü zamanında. afrikada, asyada, avrupada, dünyanın herhangi bir yerinde ezilmis veya kismen ezilmis insanlarin formasini alip ismini ezberledikleri adamdır hasan şaş.
    sizler bebekken, çocukken veya ya offf hayat çok sıkıcı derken bu adam dünya kupasında brezilyaya gol atıyor, oynadığı futbolla insanları kendine hayran bırakıyordu.
    kendisine gelen teklifleri de ben galatasarayliyim baska yere gidemem diyerek reddedip, bos mukaveleye imza atiyordu.
    o yüzden siz bilmeseniz hatirlamasaniz da biz hasan şaş'ı biliriz ve yedirmeyiz.
  • 2379
    kendisine verdiği tüm katkılardan dolayı teşekkür ettiğim, görev aldığı her dönemde ve her görevde şampiyonluklar yaşamış bizleri sevindirmiş efsanemizdir. allah bundan sonra da yardımcısı olsun inşallah kendi teknik direktörlük kariyerinde de her daim başarılar kazanır.
    artıları vardı eksileri de vardı elbette ama özellikle 2011'de kattığı ruh, yarattığı sinerji bile çok önemliydi. özellikle son dönemde çok yıpranmıştı. belkide en hayırlısı oldu iki taraf içinde.
  • 2026
    yemediği bok kalmayanların efendilik peşinde koşması iyice adet oldu memlekette. aylarca tokat atıp kaçan jailson güzellemesi yapan yıkıklar bile kraliyet mensubu kesilmiş adab-ı muaşeret değerlendirmesi yapıyor.

    galatasaray taraftarı belli çizgileri aşmadan simge isimlerinden birini eleştirebilir, en doğal hakkıdır. lakin başka da hiçbir camia kendisine dil uzatamaz, o dili koparırlar. hele ki şu sıralar 40 yaşına gelmiş fetö toplantılarının unutulmaz ev sahibini transfer edebilmek için seferber olmuş camialar hiç uzatamaz. her maçta dudak okuyarak küfür arayana kadar herkes önce kapısının önünü temizlesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın