resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:-
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 1927
    yine takıma 3 gün izin vermiş. her arada böyle bol kepçeden dağıtıyor izinleri. bizim türk topçusu iyi niyeti suistimal etmeyi çok sever. hocanın da tepesine çıkarlar iyice.

    biraz eli maşalı olması gerek, türk topçularını yönetebilmeyi istiyorsa. sadece sevgi ile bu işler olmaz. korku ile karışık saygı da duymaları gerek ki işlerini iyi yapsınlar. toplum olarak böyleyiz malesef.

    her maçın ikinci yarısında oyundan düşüp, goller yemeyi de buna bağlıyorum biraz. oyuncular salıyor ''nasılsa aldık maçı'' diye. hocanın iyi niyetine güvenerek böyle yapıyorlar. zaten hoca da karabük maçından sonra ''bazı arkadaşlar maçın sonlarına doğru geri koşmasam da olur diye düşünüyor sanırım'' demişti.

    eğer bu seviyelerde kalmak, büyük takım hocası olmak istiyorsa, biraz daha katı olmalı bazı konularda.

    edit: entry değişikliği.
  • 1928
    morali bozuk olan fenerli oyuncularla aynı şekilde biz de 3 gün tatil yapiyoruz onlar da.
    insan gerçekten hayret ediyor.
    tatil konusunda hatalı davranıyor.

    edit: dayanamadım bir şey daha eklemek istedim. mesele kondisyon değil üstad. sen hala anlamadın. son 8 haftada ne izni bu? 2 taktik antrenman bile çok şey katabilir takıma. taktiği geçtim defans olmuş otoban. ben izin yapmaya utanırım. ha kafa dinlemek falan diyorlar da bu neyin kafası. ne yaşadın ne zorun var da kafa dinlemeye izin verir bir hoca.

    bir de bu var tabi :http://www.milliyet.com.tr/...2041337-skorerhaber/

    yukarıda de fener in de 3 gün izin yaptığını yazmıştım. teknik direktör aziz yıldırım izinleri kaldırmış. adamlar bile olayın farkında.
  • 1930
    hatalarından ders çıkardığı söylenerek savunulan hoca.

    yav bi gidin işinize allahaşkına, ben görmüyorum öyle bir şey.

    takımın kondisyonu 70`den sonra bitiyor, hala oyuncu değiştirdiği falan yok.

    bu düşük kondisyonlu adamlara da 3 gün izin vermiş paşam.
    niye?
    onlara iyi görünmek için.

    yav zaten haftada 1 maç yapıyorlar, onun dışında haftada 2-3 gün antreman yapıyorsunuz o da toplasan 3 saat bile sürmüyor.
    maç öncesi kampları zaten kaldırmışsınız.
    tonla para alıyor amk bu futbolcular, hala neyin iznini veriyorsunuz anlamıyorum.

    hadi yabancı oyunculara verirsin anlarım, nitekim adamlar yurtdışındaki aile erbabını nadiren görüyorlar.

    jose mourinho'yu çok severim, kendisinin güzel bir sözü vardır.
    "günde 15 saat çalışıp ayda birkaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. biz değil..."

    lan neyse amk, herşey apaçık ortada da buradaki futbol romantiklerine laf anlatmak zor. ancak ofsayta basarak tepki veriyor çoğu. ofsayt almak umrumda değil, benim üzüntüm taraftarlarımızın bu kadar duygusal olması ve geçmişi hep unutması.

    özet isteyenler, bu hamza hocadan bir şey olmaz, heveslenmeyin.
    inşallah yanılırım ama bu hafta trabzonspor maçında şu 3 günlük iznin acısı çıkar gibime geliyor.

    neyse hayırlısı olsun bakalım...

    edit:
    bazı yazar dostlarım bilir, yine de yazayım.
    fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman doktoruyum, sporcu sağlığı ve spor sakatlanmalarıyla özel olarak ilgileniyorum.
    13 yıllık eğitim hayatım olmasına rağmen, emin olmadığım konularda fikrimi söylemiyorum.
    ama gel gör ki burada adam antremanları mı izledin deyip, 3 günde kondisyon yüklenmeyeceğinden bahsetmiş.
    bu entryi okuyup takıma 3 günde kondisyon yükleme fikrini nasıl çıkarırlar aklım almıyor.
    biz buna dunning kruger sendromu diyoruz işte. türkçesi "cahil cesareti" demek.
    yani insanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar.

    diğer bir konu ise, hamza hocayı eleştirenlere kızan yazar arkadaşların tek argümanı prandelli kalsaydı lig bittiydi.
    işte bu kafadaki adamlara laf anlatmak zor.
    yav biz de biliyoruz ki hamza hoca geldiğinden beri tek mağlubiyet aldı. tekrar iddialı duruma geldik.
    ama bu demek değil ki hamza hoca eleştirilemez.
    bu amatör ruh, bu herkes ile iyi geçineyim tavrı, bu iyi adam rol modeli, profesyonellikle bağdaşmaz.
    bu mentalite ile süper ligde bir şeyler yapılsa da avrupa kupalarında istenilen hedefe ulaşılamaz.
    galatasaray futbol takımının hedefi sadece süper lig olamaz.
    profesyonel olmayan insanların da galatasaray gibi bir klüpte başarılı olması mümkün değildir.
  • 1931
    bizim türk milleti, iş öğretmeyi çok sever, yıllarını bu işe vermiş, neyi nasıl yapacağını bilen, kötü, disiplinsiz bir kadroyu bir araya getirip takımı şaha kaldıran hocaya bile iş öğretir. yahu takım ardarda kötü sonuçlar alır o zaman başla hocayı eleştirmeye, yanlışlarını söylemeye yüzün olur. sen hergün florya'da mısın? takımın nasıl çalıştığından haberin var mı? ligler tatil oldu oyuncular tatil yapmasın mı? takımda moraller yerinde ufak bir tatille futbolcular kendilerini daha iyi hissetmesin mi? çok zorlu bir 8 haftalık maratona gireceğiz oyuncular biraz rahatlamasın mı?

    jose mourinho'yu çok severim kendisinin güzel bir anısı vardır.
    "sneijder, inter'de oynarken bir dönem form düşüklüğü yaşamaktadır, anlayacağınız biraz moral motivasyona ihtiyacı vardır, mourinho birgün, sneijder'i yanına çağırır, ailesini alıp tatile gitmesini ve kafasını toplamsını ister, hemde sezon ortasında hemde ligler aralıksız devam ederken, bundan sonra ne mi olur? sneijder tatilden hazır, ateş gibi döner ve varını yoğunu takıma verir ve olağan üstü performans ile inter'i taşır."

    gelenden geçenden 4'er gol yemiş, takımdaşlık nedir bilmeyen, herkesin lig bitse de bu takımdan gitsem düşüncesinde olduğu, bari ligi ilk 4'te bitirelim gözüyle bakıldığı, yönetimin değiştiği, maddi sıkıntılar yüzünden, oyuncuların paralarını alamadığı dönemde şuan ligde lider konumdayız, hamza hoca geldiğinden bu yana sadece bir yenilgi üç beraberlik almış, şampiyonluğun en büyük adayı olarak gösteriliyoruz, takımda moraller yerinde, arkadaşlık üstdüzeyde. ama hamza hoca bir şampiyon olamasın o zaman görücem bu futbol cahillerini, olaya sadece kupa odaklı bakan insanlar bu gelişimi tabi göremez. bu yapıda taraftardan bir şey olmaz, bu taraftarlara herşey müstehak da olan, gönülden bağlı galatasaray taraftarına oluyor.

    entrymi tamamlayamıyorum, ulan sen hagi, bülent ünder, bülent korkmaz, mancini, prandelli, skibbe, rijkaard gördün, hangisi hamza hocadan daha başarılı, kupa almadığı halde hepsinden daha çok güven veriyor bu adam, bana kalırsa şampiyonluk ünvanını da çok yakında kazanacak, gerek akhisarspor gerekse galatasaray maceralarıyla, hamza hoca kendisinin sorgulandığı dönemi geride bırakmıştır, hocadır, başarılı bir hocadır, hakettiği ünvanı alacaktır, emeğinin karşılığını alacaktır. zaten o hoca olmuştur.

    telles oynamaz, hoca eleştirilir, olcan oynamaz hoca eleştirilir, burak oynamaz hoca eleştirilir, ulan sen florya'da dakika dakik antreman mı izliyorsun? form durumu denen, antreman durumu denen şeyden haberin var mı? fifa oyunu mu bu? sağdan adamları seç yerleştir, her seferinde aynı oyunu oynasın olacak iş mi? takım kötü gitmiyor ya, hava yakaladı ya, nasıl eleştireceklerini şaşırdılar artık. ben sizleri çok iyi biliyorum, bu 8 haftalık periyotta allah korusun ayağımız takılsa bir puan kaybetsek bu başlık altına 100 entry girilir, topçuların başlığına 100'er entry girilir hevesler kursakta bırakılır. şampiyonluk yolunda destek yerine daha nasıl köstek oluruz onun hesapları yapılır.

    ne diyelim galatasaray şampiyon olsun da, sizlerde bizlerde beraber sevinelim.
  • 1932
    maçların oynanmaması sebebiyle canı sıkılan galatasaray taraftarının eleştirilerine konu olan galatasaray antrenörü. herkes kendince haklı tabi ama kendisi gelmese şuanda 33. haftada beşiktaş'a yatsak mı modunda olacaktık. adam geldi, takımı hucüm yönünde özellikle uçurdu, burda kimsenin eleştirisi yok heralde, ve lideriz gün itibariyle, umuyorum ki 4. yıldızı takana kadar da lider kalırız. kalan 8 haftada takım savunmasını ve kondüsyonunu kusursuz yapamaz bu adam, daha doğrusu bunu bu sürede yapabilecek bir antrenör yok. hamza hoca da takımın iyi yönünü kusursuz yapmamın derdinde bence, kameralara her ne kadar yiyoruz gol modunda olsa da kendisi planlar yaparken 4 atıp 2 yemenin derdinde. zaten eldeki oyuncularla kapanarak başarı yakalanamaz, fiziksiz, kısa bir takım galatasaray. çok kapanınca ibb gibi abuk sabuk takımlar puan alabiliyorlar sizden ve bunu sadece topu şişirerek yapıyorlar. tek eleştirim var kendisine, takımın kondüsyon gücünü daha dengeli harcamalı. yüzde yüz futbolu günahım kadar sevmem ama konuştukları bir konu var: galatasaray rakibi ya acayip boğup çıkarmıyor yada kapanıp rakibin oynamasına izin veriyor. bu geçiş , dinlenme aralığı bu kadar keskin olmamalı, pasla top tutmalıyız veya başka bir şekilde çünkü her hafta korku filmi izliyoruz, beşiktaş'ın kanseri var malum, bizim de tazecik bir kanserimiz oluştu bu sene. hamza hocaya dönersek herkesten mükemmel verim aldı diyebiliriz, prandelli'nin sene başı planlamasının tamamen tersi bir futbol oynatıyor, onun sene başında planladığı oyunculardan da bir kaçını kesmiş durumda, çok farklı bir oyun oynuyoruz. kendisinin her türlü arkasındayım ki bence seneye de avrupa'da hayal kırıklığı yaşayabiliriz hamza hocayla ama ben kendisiyle galatasaray futbol takımı arasında uzun soluklu bir ilişki olsun istiyorum. sene mutlu biterse zaten methiyeler dizecek basın kendisine, ama olası kötü sonuçta da yapıcı eleştirilmeli. şuan oynattığı takıma baktığımızda takımın iskeleti tamamen fatih terim zamanında kalma ki o takım yaşlandı. eminim kafasında şurda şu olsa, x oyuncusunun a özelliği eksik o nedenle oraya y oyuncusunu transfer ederiz gibi düşünceler vardır. hakkında hayırlısı hoca, güzel kalbin başarılarla dolu bir kariyeri hakediyor.
  • 1933
    destekçileri gibi "kondisyon zor kazanılır kolay kaybedilir" prensibinden haberi olmayan antrenördür. 1-2 ayda kademe kademe yüklenen kondisyon, hiçbir antreman yapmadan geçirilen günlerle çok sert bir düşüş yaşar. tek tecrübesi akhisar belediyesporu çalıştırmak olan hamza hamzaoğlu, spor bilimleri hakkında ne kadar şey biliyor acaba? yanındaki yardımcıları ne kadar yeterli?

    "oyuncu, uzun toplantıları sevmez. oturup saatlerce oynadığım maçı izlemeyi ve özellikle hocanın uyarılarını istemezdim." sözünü söylemiş birinin antreman metodları, spor bilimi hakkında ciddi bilgi birikimi olduğunu düşünmüyorum.

    "bu bir oyun ve talebenize bunu öğretirken, ona bunun bir oyun olduğunu ve eğlenerek öğretmeniz gerekir. bütün antrenmanlarım eğlenerek öğrenmeye yönelik." sözlerini söyleyen altyapı hocası kafasındaki bir insan, a takım hocalığı yapamaz. galatasaray düzeyindeki büyük takımlar böyle bir amatörlüğü kaldırmaz. sonuçta a takımda 14-15 yaşındaki çocuklarla çalışmıyorsunuz. daha ciddi, daha planlı, daha profesyonel olmak gerek.

    bjk maçı öncesi "bizden önceki dönemde bir program yapılmış. aslında fazla bir izin verilmiş. biz bu izni kısıtlamak istemedik. çünkü oyuncularımızın hepsi tatil programlarını yapmışlar. onlara verilmiş bir şeyi geri almak moral bozukluğu yaşatır. tüm planları alt üst olur" şekilde bir açıklama yapmış hoca, takımda ciddiyeti, disiplini ne kadar sağlayabilir? acaba takımın fizik olarak 60-70.dakikadan itibaren düşmesinde bu yaklaşımın etkisi var mı?

    o yüzden olaya "takıma 3 günde kondisyon mu yüklenir?" basitliğiyle yaklaşmaktan ziyade, "hiçbir antreman yapmadan 3 günde varolan kondisyon ne kadar geriler?" sorusunu sormak daha akılcı ve mantıklı olacaktır.
  • 1934
    10 adet sneijder, 15 adet elmander'den oluşan bir kadroda kendisinin yaklaşımı verimli olabilir fakat şu anda takımımız o profesyonellik seviyesinde değil malesef. daha önce bahsi geçen uzun devre arası izni için oyunculara özel programlar verildiğini ve buna uymalarını istediğini belirtmişti hamzaoğlu. büyük ihtimalle bu tatil için de çalışma ve beslenme programı belirlemiştir. umarım oyuncular bu iyi niyeti suistimal etmeyip hocanın kendileri için bir şans olduğunu anlarlar.
  • 1935
    sürekli kas sakatlıkları yaşayan takıma 4 nisan 2015 fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı sonrası liglerin 1 hafta ertelenmesini de dikkate alarak 3 gün izin vermiştir. kim bilir belki oyuncular aktif dinlenme yapacaktır. belki kasların fazla yüklemeden kaynaklanan zorlanmalarının önüne dinlenmeyle geçmeye çalışmıştır. bilemiyorum ama en az bizler kadar düşünüyodur herhalde bu adam. herşeyi herkesden iyi bilmemek lazım.
  • 1939
    futbolu, benim gibi galatasaray'ı futbol manager'da hilesiz hurdasız 7 sene üst üste şampiyon yapmış, şampiyonlar liginde finale çıkartmış adamdan tabi ki de daha az bilen hoca.

    halbuki biri bilgisayarına fm yüklese, en azından hangi oyuncu nerede doğru oynar onu görecektir. hamza hocam ilk iş olarak steam'den fm 2015'i satın alıyorsun. trabzon maçına kadar bol bol pratik yaparsın.

    daha ne diyelim 4. yıldızın anahtarını verdik, haydi bakalım.
  • 1940
    genç bir teknik direktördür. hiçbir teknik direktör de anasının karnında teknik taktik öğrenmediği, bunu tecrübe ederek, yaşayarak öğrendiği için kendisinin de önünde daha uzun yıllar vardır. galatasaray bunun yeri midir? zamanı mıdır? galatasaray'ın kaç yılı var? mesela şampiyonlar ligi şampiyonluğu için kaç senesini öngörüyoruz? terim uefa kupasını milli takımlar tecrübesiyle beraber 7 senede alabilmişti. hamzaoğlu kaç sene sonra bize şampiyonlar ligi kupasını getirebilecek? avrupadaki rakiplerimizin hoca transfer politikaları nedir? oyuncu ne düşünmeli? "amaan kötü oynarsam hoca hatası" derler diye düşünebilir mi? bilanço okumaktan aciz başkanların -haydi getirdiler diyelim- getirdikleri yıldızları oynatabilecek mi? yoksa "verin işte sneijder'e" taktik derinliği ile mi yürüyecek bu takım kupaya? düşünüyorum ve içim sıkıntılanıyor. ya siz?
  • 1941
    aksini düşünen olabilir ama kulübün selameti açısından bu sene futbol takımımızın şampiyon olması maddi ve manevi olarak çok önemli. bu yüzden hem oyunculara hem de hamza hamzaoğlu'na destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. özellikle hamza hoca'nın takıma yaptığı olumlu etkiyle bu desteği hakettiğini düşünüyorum.

    edit: bu entry hamza hocanın takıma verdiği 3 günlük izni yanlış bulanlara cevap niteliğinde değildir. bu izne tepki gösterenler hamza hocayı istemiyor demek saçma olur zaten.
  • 1942
    herhangi bir konuda eleştiri yapmak için illa o konuda çalışmış olmaya gerek yoktur. iyi bir izleyiciysen biraz da objektifsen her konuda iyi kotu bir fikrin ve yorumun olabilir. o konuşmasın bu konuşmasın iyi herkes sussun ne güzel olur dimi.

    verdiği 3 günlük izin yanlıştır. devre arasinda herkesden fazla izin yapıldığı için ikinci devre ilk maçlarda takım cok kotu oynamıştı hatırlarsınız. simdi de hatanin telafisi olmayan bir donemde bu 3 gunluk izin takımda olumsuz bir etki gosterebilir.

    boylr bir iznin verilmesine hic gerek yoktu ve alinan riske degmez. bunu görebilmek ve soylemek de gayet normaldir.
  • 1943
    15 ocak 1970 doğumlu olan teknik direktörümüz.

    tugay kerimoğlu, hakan şükür, arif erdem, okan buruk gibi isimlerle neredeyse yaşıtlar. aralarında 1-2 yaş oynuyor.
    yukarıda saydığım isimlerden sadece hakan şükür antrenör olarak kariyerine devam etmedi.
    diğerleri antrenörlük yapmış veya yapmakta olan isimler.
    görüyoruz ki yaşıtlarına göre kendini çok geliştirmiş. bundaki en önemli etken futbolculuk kariyerini unutup sıfırdan başlamış olması.
    yani ben yıldızdım ilk takımım büyük olmalı ya da ben yıldızdım yorumcu olayım dememiş.
    bu naif tavrıyla ve çalışkanlığından dolayı kendisini takdir ediyorum.
    akhisar'da başarılıyken milli takıma geçmesini yadırgamıştım ancak milli takıma geçmemiş olsa galatasaray'a gelemezdi.
    cidden baskı daha fazla olurdu. akhisar'dan milli takıma geçişi ne erken ne de geç olmuştur ancak milli takımdan ayrılması biraz erken olmuştur.
    bize biraz daha üst düzey tecrübe kazanıp gelmesi daha hayırlı olabilirdi ancak şuan için yapabileceklerinin en iyisini yapıyor.
    daha da iyi olacağına inanıyorum. elindeki kadro ve anadolu takımı çalıştırmanın vermiş olduğu alışkanlıklarla oyuna müdahaleleri bazen tutmayabiliyor.
    ancak büyük kulüpteki staj yılını şampiyonlukla taçlandırırsa önü çok açık.
    bizimle başarılı olduktan sonra avrupa'da da başarılı olabilecek bir yapıya sahip. yani giderse teneke bağlanıp geri yollanmaz. aksine emekliliğine kadar orada kalabilir.
    inşallah her şey gönlünce ve gönlümüzce olur.
  • 1944
    attığı her adımın, yaptığı her hareketin planlı ve programlı olduğunu düşünmek istediğim hocamız.

    3 gün izin vermişssin takıma. umarım bunu "dur bakayım şunlara bir izin verelim, kim kendini salacak, kim kendini hazır tutacak, kimlere güvenebilirim, kimlerin üstüne gelecek sezon takım kurabilirim, kimlerle yola çıkabilirim?" düşüncesiyle yapmıştır. meşhur mourinho-sneijder izin olayı gibi bir sonuç da çıkabilir bu işten, bekleyip sonuca göre bir değerlendirme yapmak daha doğru olur.
  • 1950
    futbolcularla abi kardeş ilişkisi kurabilen hocamız.

    unutulmasın ki herkes insan. akılları şu an ligde olmayabilir silahlı saldırı olayında olabilir ailelerini özlemiş olabilir her şey olabilir bence mantıklı. he başkası için değildir o ayrı.

    yine unutulmasın ki uefa kupasına giden süreç derwall hocamıza kadar uzanır. öyle 3 5 sene hocalıkla değil çok uzun yıllar takıma aşılanan mantalite ile olmuştur.

    hocam anasının karnında öğrenmedi diğer hocalarda öğrenmedi. seneye daha iyi bir hocayı düşünmek yerine kendisine inanmalı oyuncuların aklını karıştırmamalıyız.

    sadece terime benzemesin yeter. zaten kazanacaktır inşallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın