resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 7901
    melo'yu gönderip yerini hakan balta ile doldurmaya kalkışan kişi ya da kuruluş her neyse işte.
    daha hâlâ istatistik diyenler var :)
    evde içerde duran 11 yıllık istatistik diplomasını sokturtmayın devreye rencide olursunuz.
    dünyanın en iyi faal 10 ön liberosundan birini gönderip yerine dünyanın en sıradan 100 stoperinden birini monte etmeye kalkışan, bunu da yanlış anlamayın şampiyonlar ligi maçında deneyen bir arkadaş kendisi :))
    elinize ne geçiyor şu herifi savunmakla? gerçekten anlamıyorum. neyin çabası bu?
    bu kadar mı kıymetli egonuz?
    "bazı takımlar" lafı da mı yetmiyor size?

    ulan değil hamza; ferguson gelip önce şl'yi kazandırıp sonra gidip şu lafı şu tavırlarla etse, sokarım aşkına ızdırabına derim.
    herifin hem içi boş, bildiğin faşist ideolojisine sahip, hem de taktik falan hak getire, skimsonik bir gruptan bile çıkmaktan aciz (ki allahtan kendisiyle o gruptan çıkamadık yoksa 8-0 ile dalga geçtiğimiz bjk'nin rekorunu kırardı), takım ahenginin ve kondisyonunun anasını bellemiş; hâlâ daha istatistik verenler var.

    bak evladım. o verdiklerin istatistik değil; verilerdir sadece. ve anlamlı veriler de değildir. o kadar kolay değil o işler tamam mı çocuğum. bu işlerin yöntemleri vardır.

    inşallah senin gibiler bir daha bu kulübe adımını atamaz. başımıza ne geldiyse zaten bu "ben bilirim"ci kafadan geldi. ya çomar ya liseli; ama mutlaka "ben bilirim"ci kafadan. çomar gitti liseli kaldı. o da gidecek önünde sonunda.
  • 7902
    1 temmuz 2011 - 24 eylül 2013 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğü yapmış olan fatih terim; 95 maçta 56 galibiyet alarak %58, 947 galibiyet oranına
    1 aralık 2014 - 18 kasım 2015 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğü yapmış olan hamza hamzaoğlu; 52 maçta 33 galibiyet alarak %63,461 galibiyet oranına sahip olmuştur.

    -teknik direktörlerin yönettiği takımların

    topla oynama oranları,
    attıkları ve yedikleri goller,
    bunların kaçının bireysel hata, kaçının takım savunmasındaki eksiklikten kaynaklandığı,
    başarılı pas sayıları,
    kaleyi bulan ve bulmayan şut sayısı,
    oyuncuların koşu miktarları,
    oyuncuların kaptıkları top sayıları,
    oyuncuların kaptırdıkları top sayıları,
    oyuncuların fizyolojik ve psikolojik durumları,
    yapılan ve maruz kaldıkları fauller,
    oyuncuların sahaya dağılımına bağlı olarak benimsedikleri taktikleri,
    oyuna müdahale zamanlamaları,
    oyun çıkmaza girdiğinde vereceği reaksiyon veya sahaya etki oranı,
    kurdukları kadroyu kullanım ve ondan performans alma oranları,
    hücum ve savunma varyasyonları,
    farklı oyun ve seviyeye sahip takımlara karşı performansları,
    formayı adaletli ve dengeli dağıtarak, daima hazır olan bir kadro oluşturup oluşturmadığı,
    takımın performansının sürdürülebilir mi yoksa bireysel oyunculara bağlı bir anlık parlama mı olması,
    teknik direktörün kulüpte geçirdiği süre,
    teknik direktörün geleceğe yönelik attığı adımlar,
    vb.

    teknik direktörlerin görevde olduğu sırada karşılaştığı/yarışta olduğu rakip takımların

    teknik ve taktik durumu,
    kadro yapısı,
    sakat ve cezalı sayıları,
    bireysel oyuncularının performansı,
    ligdeki iddia durumları,
    teknik direktörlerinin nitelik ve performansı,
    saha dışı etmenlerin etkileyip etkilemediği,
    vb.

    teknik direktörün diğer yeteneklerinden

    adam yönetimi,
    takım içinde disiplin oranı,
    teknik, taktik, antreman, oyuncu ve lig bilgisi,
    oyunculara sağladığı moral, motivasyon,
    oyuncuların potansiyel ve yeneteneklerini yargılayacak bilgisi,
    medya ve taraftar iletişimi,
    kulübün yönetim kademesiyle iletişim ve uyumu,
    bahse konu olan dönemler dışında çalıştırdığı takımlardaki performans ve başarıları,
    aynı ve farklı liglerde öncesinde elde ettiği başarılar,
    farklı baskı etmenlerine karşı tepki gösterebilmesi,
    kişisel davranışları ve geçmişe yönelik takıma yakışmayacak tavır ve davranışlarının olup olmadığı,
    vb.

    o dönemki saha dışı etmenlerinden

    kulübün ve kulüp başkanın o dönemki maddi ve idari durumu,
    federasyonun ve hakemlerin karar ve tutumları,
    vb.

    ve daha bir çok anlamsız etmen göz önüne alınmadan-

    kabak gibi ortada olan bu istatistiklere göre hamza hamzaoğlu, fatih terim'den çok daha iyi ve başarılı bir teknik direktördür. terim yerine o gelseydi 4. yıldızı daha erken takardık. 3 sezon sonunda sahip olunan yıldız oyuncuları çok daha iyi yönetir, hiç birinin ağırlığı altında ezilmez, ahbap dost ilişkisiyle forma dağıtmazdı.

    ama şöyle de bir durum var ki;

    27 kasım 2014 - 30 kasım 2014 tarihleri arasında galatasaray teknik direktörlüğünü yapmış olan cladio taffarel 1 maçta 1 galibiyet alarak %100 galibiyet oranına sahip olarak, diğer iki teknik direktörden de çok daha başarılı, kabiliyetli ve daha doğru bir tercih olduğunu göstermiştir. keşke taffarel gelseydi.

    (bkz: futbolu sizden öğrenecek değiliz)
    (bkz: bu da benim verim hüsnü)
    (bkz: ben düşündüm oldu)
  • 7903
    geçen sene kattıkları gün gibi ortadadır, kimse bok atmaya çalışmasın. en son ne zaman 3 kupa gördük hatırlayan var mı? 3 kupa alan adam başarılıdır bir kere.

    ancaaaaak,

    yazın takındığı tavır, yerli seviciliği, yolladığı oyuncular ve yerine alınmayanlar tamamen mide bulandırıcıdır. galatasaray taraftarının gözünde çok büyükken, her şeyi kendi isteğiyle bitirmiştir. 2015 yazında tanıştığımız hamza dünyanın en sığ teknik direktörlerinden biridir. bu net.

    bir bakıma gelmeden önce 2014 dünya kupası sorasında sneijder hakkında söylediklerinin tesadüf olmadığını kanıtlamıştır bizlere.

    son zamanlarda sözlükte yeni bir savaş başladı adeta. hamzacılar ve anti hamzacılar. iki taraf da gerçeklere gözlerini kapatıyor. hamza hoca'nın geçen sene kazandığı başarıları küçümsemek nasıl ahmakçaysa, yazın bizi bu hale getiren tutumunu görememek de o derece aptalcadır.

    yazarlara naçizane bir tavsiye vereyim:

    arkadaşlar hayatta hiçbir şeyi körü körüne desteklemeyin, bu her konuda böyle. sonra o inandıklarınızın birer yalandan ibaret olduğunu görürsünüz ve bütün dünyanız başınıza yıkılır. ayrıca masal dünyasında yaşamıyoruz, hayatta mutlak iyiler ve mutlak kötüler yok bunu da unutmamanız gerekir.

    he ben kim miyim? sözlüğü senelerdir takip eden ve burada yazılanlara gerçekten değer veren sıradan bir yazar. artı, bu kavga ortamından gerçekten bıkmış bir yazar...
  • 7907
    şimdi aylardır teknik direktörlük becerileri ile ilgili çeşitli yazılar giriliyor sözlüğe. beğenen var beğenmeyen var, saçma sapan eleştiren de var savunan da... bunlar öznel yorumlar tabi ki de. ben şahsen kendisinin iyi bir teknik direktör olduğunu düşünüyorum. bunu destekler de bir sürü yazı yazdım sözlüğe. hepsi şahsi görüşümdü tıpkı eleştiren yazarların yazdığı gibi. fakat bir takım gerçekler var ki bunlar öznel bilgiler değil.

    biraz düşünülürse şu noktada bütün sözlüğün mutabık olacağına inanıyorum. hamza hamzaoğlu; prandelli gittikten sonraki sonraki dönem, takımın başında bulunduğu her saniye, gönderildiği dönem, gönderildiği dönem sonrası, şu an ve hatta da gelecek yaz bu takım için en uygun teknik direktördür. bunu söylerken kendisinin çok iyi teknik direktör olduğunu söylemiyorum ancak içinde bulunduğumuz şartlar dahilinde en iyi teknik direktörü oydu, şu an da o ve gelecek yaz da o olacak. bakın gelecek yaz öyle isimler geçecek ki hagi'ye, hikmet karaman'a falan şükredecek konuma geleceksiniz (ki bence bülent korkmaz gelecek). hamza hoca gitmesin derken savunduğumuz done buydu. bütün sözlük o gün bayram etti. tomas tuchel, lucien favre hayalleri kuran vardı (gerçi hala var). 3.5 milyon euro transfer bütçesiyle nereye geliyor lucien favre? tabi sözü geçmişken hamza hamzaoğlu 3.5 milyon euro transfer bütçesiyle kurdu bu takımı ve gidene kadar da performansı gayet olumluydu? ve evet bu takım şampiyonlar ligi'nde de başarılı olmuştur. o konuyu başka bir başlıkta da değerlendiririz. adam son derece uygun maliyete çok da iyi oynayan bir takım kurmuştur. şimdi herkes takımın fizik gücü üzerinden eleştiri yapıyor. o zaman ben şunu sormak isterim; bu takım hamza hoca yönetimindeyken neden 70. dakikadan sonra düşmüyordu? kadıköy deplasmanında 70. dakikadan sonraki 20 dakika fenerbahçe'ye baskıyı nasıl kurdu bu takım? bir 5 dakika daha olsa ya da sinan gümüş'ün o günkü maç kondisyonu bugünkü gibi olsa(yani o son dakikadaki topu alıp yardırsa) bugün 16 yıl sonra kadıköy'de galibiyet de çıkarmış olacaktı hocam. evet arkadaşlar fizik gücü olmayan takım nasıl yaptı bunları? cevabı basit aslında, o takım koşmuyordu ki, tamamen topu koşturuyordu. oyun yapısı buna uygundu. orta sahada selçuk-bilal gibi belki de kulüp tarihinin en pasör ikilisi vardı. önlerinde sneijder, solunda oyun zekası yüksek poldi... elindeki kısıtlı kadroya göre bir oyun sistemi planlamıştı.

    aldığını almadığını, oynattığını oynatmadığını çok konuştuk bugüne kadar. o konuya çok detaylı girmeyeceğim ancak şunu hatırlatmak isterim. sezon başı hoca jose yerine bilal, carole yerine de olcan'ı oynatıyordu ve sözlük tarafından en çok eleştirildiği konulardan birisiydi. dün sözlükte en çok sövülen iki oyuncu bu ikisiydi. buradan şunu anlıyoruz ki daha önce extensor'un da defalarca söylediği gibi hocanın takım tercihlerini çok eleştirmenin bir anlamı yok. haftanın 7 günü bu adamlarla oluyor hoca ve kimin oynaması gerektiğini inanın sizden çok daha iyi biliyor.

    son olarak bu yazının ana fikrini hatırlatmak isterim. içinde bulunulan koşullar göz önüne alınınca şu an ve hatta gelecek yaz bu takım için en uygun hoca hamza hamzaoğludur. şimdi yazın muhtemelen hoşnut olmayacağınız bir hoca ile anlaşılınca muhtemel tepki aynen geçen kasımda gösterdiğiniz gibi olacak. "yani evet hamza hamzaoğlu gitsin dedik de yerine mustafa denizli mi gelsin dedik yahu :(". yani işte onu diyorum ben de. hamza hamzaoğlu gittiği zaman yerine mustafa denizli'nin geçeceği zaten belliydi. biz de ona göre yorumlarda bulunduk. yani lucien favre, tomas tuchel falan yok sevgili renktaşlarım. hayal kırıklığına uğramamak için durumu doğru değerlendirmenizde yarar var.

    not: umarım iyi bir hoca gelir tabi. favre, tuchel hatta lucescu falan gelirse bu entryyi özür ile editlerim. hatta bu cehennemin dibinde kalacağından yenisini yazarım büyük keyifle.
  • 7909
    galatasarayda yabancıların köküne kibrit suyu döküp bursada sahaya yabancısız çıkamamasının nedeni kendisine galatasaraydaki milli oyuncuları milli takıma hazır ve maç temposuyla göndermek görevi verildiği içindir.
    farkındaysanız her ne zaman milli maç arası yaklaşsa bu " taktik dehası " zat normalde 4-2-3-1 oynattığı takımı 4-4-2 dizilişinde oynatmaya başlıyordu.
    sol kanat sneijder, ortada bilal/jose ve selçuk, sağ kanat podolski, ileri ikilide umut-burak.
    4-3 kaybettiğimiz rize maçında böyle sahaya çıkmıştı yanılmıyorsam, ve o maçta zaten milli aradan önceki son maçtı.
  • 7911
    toplam 5 milyon euro'luk transfer bütçesiyle harikalar yaratması beklenen teknik direktör. iletişim sorunları vardı, ama kendisine de haksızlık yapıldığı aşikâr.

    galatasaray maalesef bu rezalet sezonu sonuna kadar hak etti. hamza hoca'nın gönderilmesi, saçma sapan denizli tercihi, günü kurtarmaktan başka hiçbir stratejinin olmaması bu günleri getirdi...

    futbol dünyadaki en adil oyunlardan biri. saçma sapan bir şeyler yaptığınızda cezasını hemen çekiyorsunuz. hiç sekmiyor. galatasaray'ın da futbol aklı yok. o akıl olmayınca yılda üç teknik direktör değişebiliyor.

    hamza hoca'yı gönderenler eserleriyle gurur duyabilirler...
  • 7915
    rize beraberliğinden sonra bu takımı bu amcamız değil de başkası kurmuş gibi yapıp bu başlığa dilenmeye gelenler olacak. ceza almak istemiyorsanız dişinizi sıkıp sözlüğü kapatın derim.

    assdgsdhsdh

    başarılı olmuş.

    başarı.

    başarılı olmak.

    ufak bir sır vereyim: takım hala ligin en çok gol atan ikinci takımı. meğer ne başarılıymışız da haberimiz yokmuş.
  • 7917
    bak sağ beki. forveti, kanadı falan geçelim. ki zaten hiçbirini almadık. sadece deseydi ki; "başkan, sağ bek, kanat, forvet hepsini geç. melo'nun yanına 1 adam alalım, kapatalım transferi." yeminle ilk 2'deydik. çok çok büyük ihtimalle cl'de gruptan çıkmıştık. sadece bu iki sonuç bile bizi maddi açıdan çok daha farklı bir yere götürürdü.

    not: kondisyon işini unutmuşum. daha az dondurmasına maç yaptırıp, takıma biraz yüklenseydi o da yeterliydi.
  • 7918
    yolu açık falan olmasın dediğimdir.

    kurduğu kadro geçen sene de top mop oynamıyordu bu sene de oynamadı.

    sezon başında kendisi hocayken çoğu taraftar sağ bek ,orta saha ,forvet alınsın demedi mi ? devre arası apar topar orta saha ve sağ bek alınmadı mı ? * bu eksikleri sezon başında görseydi veya biraz taraftara kulak assaydı böyle mi olurdu ? neyse özetle;

    yolun açık olmasın hocam.
  • 7919
    yolunun açık olması falan gram umrumda değildir. başına hastalık, kötülük gelmesin ama teknik direktörlüğü umarım hep kötü olur ve büyük takımlarda bir daha çalışamaz. kimse de ama kariyeri edebiyatı yapmasın. sadece galatasaray'dan aldığı para kaç milyon lira? böyle iyi para kazanan insanlar hakkında duyarlı davranamıyorum ben. sağlığı, ailesi iyi olsun. ama kariyeri kötü gidebilir. yeni malatya'da dengeleri gözetsin.

    kurduğu takım da bok gibidir bence. umut bulut-burak yılmaz ikilisiyle yola çıktı. bu adamlar über süper forvetler bile olsa, 3 kulvarda yarışacaksan 2 forvetle yola çıkamazsın. birisi sakatlanırsa, elinde tek adam kalır. yedekten forvet sokamazsın. buradan sonrasını zaten tartışmak bile gereksiz.

    twitter'dan sözlüğe yazı ilettiren beyefendiye kalsa bu hamle de mantıklıdır.
    antin kuntin bir takım kurmuştur, salak saçma da yönetmiştir takımı.

    biraz daha zorlanırsa fanboy kelimesini de geniş geniş kullanmayı düşünüyorum. liderden 4 puan geride olmak başarıymış gibi lanse ediliyor birde.
    aferin lan, hamza liderden 4 puan gerideymiş sadece. galatasaray için büyük başarı.
    vizyon kelimesine bayılıyorum. vizyonsuz demişti buradaki bazı yazarlar hamza ve benzerlerine. böyle güzel tanımlanamazdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın