resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 6902
    galatasaray için başarı şampiyonlar ligidir.kadro yapılanmanı ya da geleceği bunu ongorerek dizayn edersin.grubunda barça da olsa manu da olsa amaç o gruptan çıkmaktır.yemişim türkiye şampiyonlugunu kupasını bunlar sadece araçtır. bu anlamda kendisini başarısız görmekteyim.bu vizyon kendisinde oluşabilirdi ama kibirini ve gururunu herdaim ön planda tuttu.ayrıca bu ayrılık hikayesi ile ilgili olarak; sebebin başarısızlık yada yerli sevicilik oldugunu düşünmüyorum.camiaya yapılan bir saygısızlık var sanırım ortada.rapor vermemesi (kimsinde rapor vermiyorsun) , başına buyruk açıklamaları ve bazı yanlış açıklamalarına rağmen bunlardan geri adım atmaması gibi geliyor bana...

    yinede klube verdiği hizmetlerden dolayı kendisine teşekkürü borç bilirim..
  • 6903
    gonderilmesi dogru, zamanlamasi yanlistir. ligin ortasinda boyle bir kadro yapisi kurulmusken apar topar gonderilmesi falan...sonumuz hayir olsun. ama "bes para etmez taraftar vs." yazanlar umut bulut, jpk, bilal kisa gibi adamlari her mac izlemekten zevk aliyorlar herhalde. keske bizi sampiyon yaptiktan sonra istifa etseydi. hem iyi bir sekilde anilirdi. hem de sirf yerli diye beceriksiz, modasi gecmis oyuncu takintisini ogrenmezdik.

    yerine gelecek teknik direktorun de simdilik alternatifi umut ve burak. umarim yeni gelecek olan teknik adam sabri, bilal, umut gibi 30larinda devri bitmisler yerine rodriguez, sinan, denayer gibi genc isimlere agirlik verir. yenilirsek de genclerle yenilelim. artik 32-33luk savunma yonu sifir gucsuz adamlari gormek istemiyorum sahsen.

    imza: bes para etmez galatasaray taraftari.
  • 6904
    hatasıyla sevabıyla, galatasaray'ın en zor zamanında, elini taşın altına koymuş, oyun olarak olmasa da netice olarak oldukça başarılı olmuştur.

    öncelikle kendisinin gönderlmesini umut açıklamalarına ya da kötü futbola bağlayanlar ağır yanılgı içindeler belirteyim.

    bu galatasaray'a galatasaray'lıların! yaptığı açık bir operasyondur. önce terim'i göndertip ardından aysal'ı gönderen üst akıl yine devrede. galatasaray'ın en büyük düşmanı yine galatasaraylılar!

    bizi yine bir iki yıllık fetret dönemi bekliyor maalesef.

    hamza hoca. saha içinde çok fazla hata yaptı ama en büyük hatayı saha dışında yaptı. bu da yönetimin önüne kendisini kum torbası yapmasıydı. dolayısıyla taraftarla gereken bağı da bir türlü kuramadı. son açıklamalarında ki vücut dili, ses tonu, agresifliği artık baskıya dayanamadığının göstergesiydi.

    hocanın allah yolunu açık etsin. devlet bahçeli'nin bile hala istifa etmediği ülkemiz için fazla bir adamdı.

    son sözüm taraftara. bugünü bayram ilan eden de karalar bağlayanda aşırıya kaçmasın.

    hepimiz aynı geminin içindeyiz. ya hep beraber çıkacağız, ya da hep beraber...
  • 6905
    yolu açık olsun. öyle ya da böyle aldığı kupalarla ve taktığı 4.yıldızla hatırlanacaktır. görevde kaldığı süre boyunca artı ve eksilerine baktığımızda :

    artıları

    - psikolojik olarak çökmüş bir takımı ayağa kaldırdı.
    - takımda kaybolmaya başlamış olan maneviyatı yükseltti.
    - yönetimin tüm başarısızlığına rağmen onları basına yem etmedi.

    eksileri

    - yerli sevdası
    - yukarıdaki madde ile paraleldeki açıklamaları. (ben hazır bir yabancıdansa yerliyi tercih ederim.), (sabri benim doğrum), (podolski kötüydü), (umut’tan çok memnunum sadece şanssız), (burak’ı küstürmeyecek forvet arıyoruz, olmazsa şart değil), (4 sene önce melo mu vardı?), (jem antrenman seviyemizi artıracak), (alacağımız stoper semih’i geçmeyecek)

    - ilk sezonundaki alçak gönüllüğü ikinci sezonunda unutması ve taraftarla inatlaşması

    - hatalı kadro tercihleri (bu da yerli sevdası ile açıklanabilir gerçi)

    - gençlere gereken şansı vermemesi.
  • 6907
    vizyon kelimesinin sözlük anlamını bilmeyenlerin vizyon dersi verdikleri, elektrik faturasını yatıramayacak kişilerin başkasının çapını sorguladığı bir ülkede normaldir başına gelenler. kendisine teşekkür edip hayırlı olmasını diliyorum bu kararın. galatasaray açısından malesef ikinci lucescu olayı bu, duygusal vebali ve finansal boyutlarının altından uzun süre kalkamayacağımızı düşünüyorum.
  • 6908
    şunu gerçekten söyleyebilirim ki çok iyi bir insan, iyi bir kişiliği var. lakin iyi biri olmanız, çalıştığınız işte yaptığınız hataların gözardı edilmesini gerektirmiyor. sezona burak-umut forvet ikilisi ile başlaması ve sabri ve umut'u evlatlık mertebesinden ziyade ciddi ciddi yüce bir futbolcuymuş gibi görmesi kendi sonunu hazırladı. kendisini hala koşulsuz şartsız seven, destekte bulunan taraftarları da anlayabiliyorum lakin onların da artık kabul etmesi gerek ki sabri ve umut'a karşı böyle bir yaklaşımı bulunan bir hocadan galatasaray'a uzun vadede hayır gelmezdi.

    ne diyelim, zor zamanımızda gelip takımda birlik ve bütünlüğü ve beraberinde de şampiyonlukları getirdi. o da teknik direktörlük kariyerinde belki de hiçbir takımla yaşayamayacağı başarıları yaşadı. yolu açık olsun.
  • 6910
    galatasaray teknik direktörlüğü ona 3 beden büyük gelmiştir. mütevazi olması, içine kapanık olması gibi özelliklerini yadırgamıyorum ama koskoca galatasaray teknik direktörü de böyle pısırık olmamalıdır. bir duruşu var ama kimseye güven vermiyor, lider benim demiyor, futbolculara sizi ben yönetiyorum demiyor o duruş. gelen posta koyuyor giden posta koyuyor. teknik direktör olduğunu futbolcuları yedek bırakarak göstermek istiyor ama futbolcuları kaybettiğini göremiyor. en kötüsü de bunu birilerine birşeyler ispat etmek için yapıyor olması.

    gidip taraftarla güç gösterisine giriyor. taraftar umut'u oynatma diyor o ise hayır teknik direktör benim oynatacağım diyor. arkadaş dünyanın her yerinde müşteri daima haklıdır. bu bir ticaret kuralıdır. yöneticiler satışların kötü gittiğini görünce sorumludan hesap sorar. çünkü o hep kazanmak ister. ticaret kazanma işidir. futbol da öyle. sen umut'u oynatırsan taraftar stada gitmez. bu kadar basit. sen kim oluyorsun da taraftarla güç yarışına giriyorsun?

    oynattığın futbol futbolda değil bir kere. şansımız yanımızdaysa gol atarsak kazanıyoruz atamazsak kazanamıyoruz. geleli 1 sene oldu takımın defans sorununu bir türlü çözemedin. her maç gol yiyoruz. üstelik muslera olduğu halde. bilal iyi oynasın diye sneijder'i orta sahada oynatıyorsun ve defans yapmasını bekliyorsun. chedjou geldiğinden beri her maçta gollük kritik hata yapıyor ve kaç kere gol yedirdi. eyvallah gol atıyor ama önce yedirmeyecek. denayer geldikten sonra herkesin tek beklentisi chedjou'nun ön libero oynaması. dene bir kere. adamın ayağı iyi sayılır, kalıplı ve uzun boylu. zaman zaman ileri çıktığında da asistler de yapmıştı. melo'nun görevini yapabilir. dene bir kere. çok var yapmadığı yazmaya gerek yok.
  • 6914
    18 kasım 2015 tarihinde takımımızla yolları ayrılmış teknik direktör.

    kendisinden nefret ettirmeyi başarmıştı. umut-sabri gibi adamlar yüzünden taraftarı karşısına almakta hiç çekinmemişti. "çok efendi adam, egosuz" falan dediğimiz adam egolarına yenik düşüp 3 kupalı adamım düşüncesiyle taraftara atar yapmıştı. ben taraftara atar yaptığı için gönderildiğini sanmıyorum veya umut bulut açıklamaları nedeniyle gönderilmemiştir. muhtemelen toplantıda başkana falan da atar yaptı ve gönderildi. ama arkasında taraftar olsaydı dursun özbek gibi bir başkan onu asla gönderemezdi.

    açıkçası henüz yerine gelecek kişi açıklanmadı ama mutluyum.(yerine gelecek kişiye göre bu durum değişebilir.) türkiye süper ligi, türkiye kupası ve süper kupa'yı galatasaray'da kazanmak inanılmaz bir başarı değildir. o nedenle başarılı adam nasıl kovulur gibi bir durum söz konusu değil. ayrıca şampiyonlar ligi kupasını da kaldırsan arkanda durmazsa taraftar koyarlar kapının önüne.

    yine de her şey için emekleri için teşekkür ederiz.
  • 6915
    taraftarla ağız dalaşı yapmanın cezasını çekiyor.

    galatasaray gibi attığınız adımın eleştiri konusu olabileceği bir camiada, eleştiriye tahammülsüzlüğünün bedelini ödüyor.

    mevcut olanı geliştirip eksik yanlarını kapatmaya çalışmak yerine, elindekinden birşeyler yapmaya çalışıyor oluşunun (işte hep söylenen , konuşulan vizyon meselesi , tam da bu ), bunu yapmaya çalışırken de kriterlerini verimlilik yetenek ve kalite olarak belirlemek yerine; evladımız olması , çok koşmak gibi çağdışı temellere dayandırmaya çalışmasının bedelini ödüyor.

    her zaman efendi ve mağrur görünmeye çalışan karakterinin altında, saklayamadığı küçük hesapçılığın ve inatçılığının bedelini ödüyor.

    ilk yarım senesinde insan üstü form tutan muslera ve şnayder in ve yerinde (kendi mevkilerinde) oynattığı oyuncuların katkıları ile büyük başarılar yakaladı, bu başarıları için biz istesekte istemesekte tarih sayfalarında yerini aldı, ancak yeni sezonda tamamen kontrolünü kaybetti ve sıkça bahsettiği dengeleri kaçırıp kendi sonunu hazırladı.

    son olarak stres yönetimi bu kadar kötü bir antrenör ancak dönemsel başarılar yakalayabilirdi, onu da yakaladı ve artık olmayacağı açıkken de doğru bir kararla gönderildi.

    -edit- bence en ama en büyük hatası; "bizden her maç galibiyet galibiyet bekleniyor." gibi aklın mantığın almadığı, nerede olduğunu unuttuğunu düşündüren, anlık sorunlardan kurtulmak için anlamsız ve sinir bozucu demeçleri oldu.

    bu adam net bir şekilde basın toplantısı yapmayı bilmiyor, maalesef en büyük eksiği süreç yönetimi, medya yönetimi, insan yönetimi, (ne kaldı ki amk geriye) konularında oldukça başarısız olmasıdır.
  • 6916
    yazık etti hoca kendisine. biraz da biz ve yönetim yazık ettik kendisine.

    kısıtlı kadro ile 3 kupa aldi. helal olsun. emekleri icin tesekkuru hak ediyor.

    ancak bu 3 kupa rehavete soktu kendisini. yazı cok plansız gecirdi. ugur meleke sunlari soylemisti kendisi ile ilgili:

    "hamza hamzaoğlu ile haziran ayında yemekteydik. o zaman bana selçuk inan ve olcay şahan'ın düğünlerine gideceğim, ondan sonra transfere bakacağım demişti. yahu sen şampiyonlar ligi'nde oynuyorsun. artık bu kupanın gediklisi olmuşun. senin rakiplerin ocak'ta bitiriyor önemli transferleri. mayıs'ta gerekirse takviye yapıyor. sen haziran'da düğünden sonra bakacağım diyorsun. bu planlama çok yanlış"

    hos hamza hocanın plansızlıgı gecen yıl da vardı.gecen yıl devre arasında yapılan o abuk subuk turnuva. belki kendisi planlamadi o turnuvayı ama bir isyanini da goremedik. sonuc olarak 2 önemli sakatlık yasadık o turnuvada.

    ardından yaz transfer dönemindeki plansızlıklar. ne istedigini cikip net soylemedi hoca, yonetime fazla kalkan oldu. bu cok büyük hataydi. yaz boyu cikip '2-3 yere transfere ihtiyacim var. yönetime ilettim. transferler olursa iyi olur, olmazsa da elimdeki kadroyla en iyisini yapmaya calisirim' deyip kestirip atsaydi bu kadar yipranmazdi. ama o ortasahada hakan baltayi oynatirim, forvette umut burak harika, sabri on numara muhabbetlerine fazlaca girince taraftar nezdinde bitirdi kredisini cabucak.

    bu 3 kupa ayarini bozdu hocanin. nasıl bir psikolojiye girdi anlamadim. 'ben 3 kupa aldim, daha bana elestiri gelmez, oh mis' diye dusundu sanırım. akhisarda alsan bu kupalari kral olursun da galatasarayda bunun kredisi uzun sürmez. 3 kupa da alsan elestirilirsin. bu kulup sampiyon olmus lucescuyu kovmus bir kulup. büyük takımlar böyledir. kredin cabuk biter. 3 degil, 10 kupa da alsan elestirilirsin. elestirilmek istemiyorsan akhisarda kalacaksin. bu elestiriler bazen haketmedigin sertlikte bile olabilir ama bunla basa cikacaksin.

    hamza hoca cikamadi. ligin 11 haftasi geride kaldi, halen her elestiride cok afedersiniz kezban kiz gibi trip atti. daha trip atmadigi bir konusmasi yok sezon basindan beri. yok 3 kupa aldik, yok saygi, yok hemen elestiriyorsunuz, yok cocuklarin emegi. hocam tamam aldin bitti, gec artik onu. yok, gecemedi. takildi kaldi adam oraya. her elestiride bunlardan bahsetti, trabzon macindan sonra abuk sabuk trip atti. bıktırdı artık bu acıklamalari.

    bir de su yerli seviciligi de galatasaray taraftarının kırmızı cizgisi haline geldi. bu etiketi kolay kolay yapistirmayi sevmem de, elinde denayer gibi bir adam varken sabriyi tercih etmesi, hadi onu etti son rizespor macinda stoperde oyuna denayer yerine bu sezon cok cok kötü olan semihi sokmasi falan cok tuhaf oldu. galatasaray taraftari bıktı usandı bu yerli sevicilikten, bizim cocugumuz muhabbetinden. yillarca aydın yılmazı, yektayi besledi bu kulup. simdi gittikleri takımlarda bile rezil durumda bu oyuncular. yabanci siniri kalkmisken dahi bu yerli sevicilige devam etmek tuhaf oldu.

    bir cikti sosyal medyayi umursamiyorum dedi, bilali, karacani aldi, sonra gecen gun cıktı sosyal medya gazabi yuzunden niasseyi alamadik dedi. celisip durdu kendisiyle. 'umutun sözlesmesi otomatiık uzamasa da uzatirdim' dedi, ortaligi mahvetti. sen bir t.d.sin hocam. sen karar veremezsin buna. en fazla yonetime bu istegini iletirsin. senin sözlesme uzatma yetkin mi var? hayrola? galatasarayin yönetimleri izin vermez bu tavirlara. fatih terime 'eleman' cekti bu kulupte bir baskan. sen hayirdir sözlesme uzatmak falan?

    hamza hoca teknik direktorluk olarak, en azindan saha icinde kaldirdi galatasarayi ama iletisim olarak cok fena sınıfta kaldi. bu baski fazla geldi hamza hocaya.

    güle güle hocam. belki ilerde basarisiz yonlerini gelistirirsen tekrar dönersin. en azindan üzerine kötü bir etiket almadin burdan. basarili hoca olarak ayrildin.

    yönetime de bir laf edelim. sans yüzlerine cok gülmezse bu capsiz yonetim kulubu adnan polat dönemine döndürür. sanki kara gunler bizleri bekliyormus gibi.
  • 6917
    galatasaray için aldığı kupalarla ve 4 yıldız ile anılıp efsaneler listesinde adını yazdıracaktır.
    gönderiliş biçimi olarakta yönetim açısından tarihimizin karalekesi haline gelecektir.

    ne almasını becerebiliyoruz , ne de göndermesini. buna rağmen ilginçtir ki kupalar ve başarılar da geliyor.
    kurumsal yapıyı düzgün bir şekilde kurduğumuzda neler yapacağız kim bilir.

    herşeyden öte hiç bir zaman kötü olarak hatırlanmayacak, 2.dönemi için yeteri kadar kredi elde etmiş bir teknik drektördür.
  • 6918
    gidiş sebebi umut'un sözleşmesi otomatik uzamasa ben ''uzatacaktım'' açıklamasıdır. bu açıklamayla galatasaray başkanını yok saymasıdır. yok şunu oynatmadı, yok bunu oynatmadı vs gibi sebepler aramayın altında boşuna. hiçbir başkan bu ifadeyi kullanan teknik direktör kim olursa olsun böyle bir açıklamayı kabul edemez. çağırır hayırdır sen diye sorar. o soruya da ters cevap verirsen kesinleşen ayrılığın tarihi de belirlenmiş olur.

    yolu açık olsun, kendisine söven hakaret eden taraftar net nankördür, haindir, vefasızdır.

    bilal, sabri, umut takıntısı yüzünden ben de çok eleştirdim kendisini. ama 2 dk geçmişe dönün ve adam gibi söyleyin. hamza hamzaoğlu deseydi ki bu sene 4. yıldızı takarım ama seneye umut'u sabri'yi oynatırım, bilal'i de alırım. içinizde çıkıp olmaz varsın 4. yıldızı önce fenerbahçe taksın biz seneye sabri ve umut'u izlemek istemiyoruz diyecek bir delikanlı var mıydı? vardı diyen balık hafızalıdır.

    ben de soğudum kendisinden şu 3 oyuncuya olan takıntısı yüzünden. ama şuan fenerliler bizi 3 yıldızlılar diye eziklemiyorsa hamza sayesindedir. bunun için bile büyük bir saygı görmeyi hak ediyor.
  • 6919
    gönderilmesi ile ilgili en güzel sözleri bülent timurlenk söylemiş. bu yaşanan yönetimin dikkatleri başka bir yöne çekme, başarısızlıklarının yerine başka konuların konuşmasını sağlamaya yönelik bir hamlesidir. öğrencilik hayatını bitirip iş hayatına atılan arkadaşlar yaşananlara bir de bu gözle bakınca kendisine hak verecektir. ben hamza hoca yanlış yapmadı demiyorum sadece ihale vardı ve birinin üzerine yıkılması gerekiyordu. bu da hayatın her alanında olduğu gibi en güçsüz olan hedef alınarak gerçekleştirildi. bundan sonra yeni gelecek arkadaşla sportif başarı gelir mi bence zor, bunun en yakın örneğini ersun yanal ve fenerbahçe için verebiliriz.

    (bkz: ne dediler/#1848860)

    ''fatih işbecer, keyifli sohbet oldu dostça ayrıldık diyor. 4 ay önce 3 kupa kazanan hocayı kasım'da kovuyorsun. nesi keyif bunun?''

    "kevin groskreutz'un transferini beceremeyen adamlar bugün hamzaoğlu'nun görevine son veriyor."

    "galatasaray'da herhangi bir teknik kadronun bu yönetimle başarılı olma, iyi işler yapabilme şansı yok."
  • 6920
    hayırlı olsun. üzülmedim ama takımım adına endişeliyim. böyle bir zamanda hocayı kovuyorsan mutlaka olağan dışı bir durum olmalı. yakında çıkar kokusu. eğer bir b planı yoksa ki bu yönetimden böyle hamleler beklemek de ne kadar doğru bilmiyorum ama b planı yoksa sonuçlar kötü olur. ulan arkadaş sezon başında göndersen ona göre planlamanı yapsan çok mu zordu. sonuçta bu ortamda ve bu yönetimde kim gelirse gelsin işi zor.
  • 6922
    güne bu şarkıyla başlatmıştır;

    https://www.youtube.com/watch?v=5QYxuGQMCuU **

    hala adam gibi adamdı savunmasını anlayamıyorum ben. demek ki bu savunan arkadaşlar oynanan futboldan çok memnundu. umut bulut'un ve sabri'nin kazmalıklarıyla, selçuk ve bilal'in oynadığı 60. dakikadan sonra kesilen marshmellow orta sahayla (ki bu konuda onların da suçu yoktur dikkatinizi çekerim), burak yılmaz ile tek forvetsiz, umut bulut da girince çift forvetsiz oynamamızla, az da olsa seçeneği olmasına rağmen ısrarla, bakın artık bu umut bulut meselesine daha ne kadar bastırabilirim bilmiyorum, umut bulut'u oynatması ve hatta yaptığı son skandal açıklamalarla ulusal basın önünde ilanı aşk ilan etmesiyle demek ki çok memnundular. bir galatasaray taraftarı lig başından beri doğru düzgün top oynamayan takımla, "ben transfer istiyorum" diye bas bas bağıran bir futbol takımıyla (bakın taraftar falan de demiyorum. takım bana transfer yapın diye ağlıyor), o çok sevdiği ve her fırsatta söylemekten çekinmediği dördüncü yıldızı ve üç kupayı kendisine hediye eden en iyi oyuncularının dış kapının mandalı muamelesi görüp, üç kuruşluk top oynamadığı halde beşer milyon türk lirası para kazanan adamların baş tacı yapıldığı bir teknik yönetimle nasıl mutlu olabilir, bunları idare eden adamı nasıl savunabilir tek bir açıklaması yok. tekrar tekrar yazıyorum, bu baş tacı yapılan adamlar türk milli takımında kadroya bile giremiyor. bu takımda hh yönetiminde bir futbolcunun iyi oynayıp oynamaması hiç önemli değil. ya yasin'in, jose'nin, denayer'in (kendi mevkisi olmamasına rağmen) falan iyi oynamasına rağmen kesilip yerine umut, sabri, bilal'in oynatılmasının garip olduğınu sadece ben mi görüyorum? ve hala ben o malum kelimeyi kullandığımda (hani alıcı ile satıcıyı gerektiğinde yüzyüze veya yasal işlem yapma yetkisiyle kağıt üzerinde bir araya getirerek alım satım sürecinin kısalıp ticari alış verişin hızlanmasını sağlayan ve bu işten belirlenen bir yüzde oranda kâr alarak ticari faaliyetlerin sürmesini sağlayan tek yönlü ticari satış kâr ortağı anlamına gelen kelime) silinse de ben bu adamın öyle olduğuna iknayım. ve bu adam taraftarın çooook büyük bir çoğunluğunu karşısına aldı, onlara resmen savaş açtı. taraftarı galatasaray'dan soğutmaya çalıştı, kısmen başarılı da oldu.

    ikinci bir mesele de "poro yokto obö yoo noso tronsför yopson odom?". hamzacıların severek salladığı ünal aysal bu kulübün başına geldiğinde fenerin televizyon kanalına çıkıp para dilenen adnan polat döneminden 300 küsür milyon dolar borç vardı. ünal aysal ayrıldığı zaman da "kolöbö borco sokto göttö obö yoo" denildi arkasından fakat kulübün borcu neredeyse üçte birine inmişti. bu dönemde takım şampiyonlar liginde ve ligde güzel günler görmüş, takıma melo-muslera-drogba-sneijder gibi futbolcular gelmiş, kulüp saygınlığı yüksek seviyelere çıkmış, kulüp pahalı yatırımlarının karşılığını para kazanarak almıştı. çabuk unutan taraftar 2010 galatasarayını da çabuk unutmuş demek ki. diğer arkadaşların da yüzlerce kez yazdığı şeyi ben de bir daha yazayım da bari bu konuda savunulmaması için biraz daha baskı yapmış olalım. madem para yoktu da nasıl oldu da bilal kısa akhisar'da aldığı paranın 5 katı maaşla transfer edildi? madem para yoktu da nasıl oldu da sabri'ye zam yapıldı sözleşmesi uzatıldı? madem para yoktu da nasıl oldu da takımda hiç oynamayan ve (hh devam etseydi) oynamayacak olan jem paul karacan alındı? para olsaydı umut bulut'un sözleşmesi de opsiyonlu olmasaydı bu adam sözleşmesini kendisinin uzatacağını söyledi mi söylemedi mi?

    https://twitter.com/...s/666560012811112449

    bu takımdaki çöpleri gönderip yerine işe yarar adamlar almak senin inisiyatifinde değil mi? bu takımın patronu sen değil misin? orta sahanın tek direnci olan melo'nun gideceği bu kadar aşikarken neden yerine jpk+bilal'i alacağına bir tane dirençli adam alamaz mıydın diye sormazlar mı adama? sabri'ye vereceğin paradan daha azını vererek maxi pereira'yı getirebilecek durumdayken gelmemesini sen istemedin mi?

    https://twitter.com/...s/639397069833281536

    https://twitter.com/...s/639410883970600960

    https://twitter.com/...s/637730592675753984

    https://twitter.com/...s/619111272559161344

    ya bunları ben mi söyledim allah aşkına? bu takımın stoperi yok, stoper ihtiyacı var, sen gidiyorsun ptt 1. lig takımı gibi satın alma opsiyonsuz bir şekilde 1 yıllığına futbolcu kiralıyorsun, bu takımın sağ bek ihtiyacı var, o kadar üst düzey alternatife rağmen sabri denen yeteneksizle sözleşme yeniliyorsun, bu takımın dinamik orta saha ihtiyacı var sen takımın tek dinamosunu satıyorsun, hadi sattın diyelim onun yerini doldurabilecek birini almıyorsun. bu takımın kanat ihtiyacı var, amrabat ve bruma'yı yollayıp yerine adam almıyorsun (bak bu ikisi yeterlidir demiyorum, hadi sattın niye yerine birileri gelmiyor), tekrar kanat oyuncun yok ama sen elindeki en iyi alternatiflerden biri olan ve belki de sana çok sevdiğin dördüncü yıldızı getiren yasin'i oynatmayıp um*t'u oynatıyorsun. yazıyla bir tane sol bek transfer edip elindeki diğer sol beki yolluyorsun, sonra o sol bek sakatlanıyor ya da oynatmıyorsun neyse, oraya asıl mevkisi sol açık olan adamı koyuyorsun. özetle hiçbir şekilde kadro kurma yeteneğin yokken, terim'in 5 şampiyonluk+uefa kupası vs ile çıkabildiği egoya yarım yamalak aldığın şampiyonlukla çıkıp postalanıyorsun.

    ama çok iyi adamdı de mi arkadaşlar? takımı mahvetti, taraftarı kanser etti ama çok efendi adamdı. çok iyi adamdı valla. son olarak şu dolu bakınızı vererek huzurlarınızdan çekiliyorum;

    (bkz: bruma gitsin orada pişsin biz de burada sinan'ı kullanırız)
App Store'dan indirin Google Play'den alın