resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 4176
    hamza hamzaoğlu'na, elinde şampiyon olmuş kadro var diye sahip çıkanları gördükçe bazı şeylerin bizlere müstahak olduğunu düşünüyorum. birde neymiş kendisi bu parasızlığa rağmen hiç şikayet etmiyormuş, şahsen bende her ay düzenli olarak paramı aldıktan sonra şirketim maddi olarak zordaymış çokta umurumda olmaz şikayette etmem. kendisi net olarak galatasaray'ı yönetemeyeceğini davranışları ve açıklamaları ile belli ediyor ama kendisinden de kötü bir yönetimimiz olduğu için hiç bir şey yapamıyoruz.
  • 4179
    prensip olarak bir başlığa kısa aralıklarla entry girmemeye çalışırım. maç başlığı ise durum değişebiliyor tabii. belki arada kaçırıyorumdur fakat bir başlığa entry girdiysem, güncel bir değişiklik de yoksa, bir sonraki entry için en az 1 hafta bekliyorum. ama hamza hoca'nın başlığı söz konusu olunca entry üstüne entry giresim geliyor. öyle bir öfke nöbeti yaşatıyor bana. bu sağlıklı bir durum değil. benim için değil. ama hamza hoca'nın taraftar psikolojisi üzerinde böyle bir etkisi var. az biraz muhabbet ettiğim çoğu galatasaray taraftarı böyle düşünüyor. olumsuz düşünceleri sıralayıp bitirdikten sonra, aynı düşünceleri farklı cümlelerle tekrar kurabiliyor. taraftarlık söz konusu olduğunda, asıl istediğimiz öve öve bitirememektir. sneijder başlığındaki durum buna örnek verilebilir. taraftarın istediği bu. zaten kısıtlı zamanından ayırıyor taraftarlığa. zaten derdine tasasına ara vermek için takip ediyor ligi. bu işin maddi bir boyutu da var. taraftarlık faaliyetlerinin bir kısmı bütçeye ufak tefek darbeler vurmuyor değil. şimdi ortalama bir taraftarın stresten uzaklaşmak için koştuğu faaliyeti de strese, çileye dönüştürürsen bunun bir takım olumsuz etkileri de olacaktır. belki harika bir insandır, ileride harika bir hoca olacaktır. ama şu an için kendisi hamza hoca falan değildir. galatasaray'ın teknik direktörü bu kadar saçmalayamaz. hamit var, burak var, selçuk var, sneijder var diyerek taraftarın zekasıyla alay edemez. biz bilmiyor muyuz kadroda kimler var. hamza abi olur, hamza bey olur, hamza amca olur ama hamza hoca olamaz. bu kadar basiretsiz bu kadar gölge bir teknik direktör görmedim. hem abdüşün ve taratorun kuklası olacak, hem bu kadar vizyonsuz olacak hem de taraftarı aptal yerine koyacak. geçeceksin onu hamzacım.
  • 4180
    burak yılmaz'i maaşı yüzünden kesmediği doğru olmayan hoca. burada birisi söylemişti eboue'yi ve maaşını, üstüne geçen seneki durumu da malum. dzemaili, pandev, eboue toplamda 6 milyon euro ve küsurati ile garanti maaş aldı ama yedekte bile zor göründüler. yani adama göre muamele var. ki şu 1-0'lık maçlarda burak ve umut saç baş yolduruyordu. üstüne derbide atar yapan golcümüz feldkamp gibi bir hoca olsaydı ne durumdaydı şimdi merak ediyorum.
  • 4181
    burak yılmaz'ı maaşı nedeniyle kesememesi büyük palavradır. avrupa'da bir şeyler başarmak isteyen hiçbir takımın ilk forveti burak gibi takım oyunu anlamında neredeyse sıfır bir adam olamaz. ulan trabzonspor son 2 yılda adrian, henrique ve wajeed gibi hiçbir halta yaramayan adamları hatırı sayılır paralara satıyor, sen burak yılmaz'ı satamıyorsun. neden? çünkü satmak istemiyorsun. basın mensuplarıyla yaptığı sohbetten biliyoruz ya hani, burak ayarında bir oyuncuyu 15-20 milyonlara alabilirmiş. hem de euro cinsinden! bugün burak yılmaz'ı 5m euro'ya satsın, taraftar gider hamza'yı florya'da omuzlara alır, heykelinin yapımına başlar. kimse bu maaşı vermez diyenler için söylüyorum, fm diye bi oyun var, orda bile transfer olacağı takım maaşının şu kadarını öderim gerisini sen öde diyor. yani satmak istersen illa ki bir formül bulursun. ama diyorsan ki ben burak'a aşığım, çok yakışıklı çocuk hem giderse selçuk da mazallah küsüverir, o zaman kusura bakma hocam, sen ilk ters gidişte tefe konarsın haberin olsun.
  • 4182
    selçuk, burak gibi takımın papazlarına s.ksen dokunamaz. gücü anca bruma, sinan gibi birşeyler gösterip ilerlemek isteyen gençlere yeter. iyi bir hoca hamza lafım yok ama kesinlikle büyük takım hocası değil. tabi bu yazdıklarımdan başarısız olmasını istediğim anlamı çıkmasın. başarılı olacaksa da zaten bu kafa yapısı değişmiş olur muhtemelen.

    bu sikindirik ligte antep deplasmanındaki galibiyet tatmin etmez galatasaray taraftarını, avrupa'nın bir devine karşı yenilsek bile sahada gösterdiğimiz başa baş mücedele tatmin eder. hamza'nın bir an önce bunu hatırlaması lazım.
  • 4187
    hoca 5 ağustos 2015 shakhtar donetsk fenerbahçe maçı sana bir ders olsun. sende biliyorsun ki fener takımı kalite olarak bizden çok önde. bak adamları nasıl harcadılar. şimdi bir daha otur şu bizim takımın eksiğini gediğini doğru dürüst tespit et. maalesef gruptan çıkarmanı bekleyemiyoruz. ama yapacağın son rotuşlarla 3.lüğü yakalayabiliriz.
  • 4189
    --- alıntı ---

    inter maçında ön liberoda bilal kısa'yı değerlendiren hamzaoğlu, şampiyonlar ligi seviyesini düşünerek kaliteli bir ön libero istedi (hryt)

    --- alıntı ---

    doğruysa nihayet diyeceğim. hele şükür anladı. orta saha melo varken bile hallaç pamuğu idi, ki melo kalsa bile öyle olmaya devam edecek gibi duruyor, keşke melo kalsa da yanına ciğersiz bir küheylan koysak, veli falan gibi takımın pisliğini temizlese arkada.
  • 4193
    çok eleştirdim.
    çok kızdım.

    birkaç şey düşündüm, bilmem katılır mısınız.

    nasıl ki enkazdan fatih terim takımı almıştı, ceyhun gülselam, necati ateş, engin baytar, altyapıdan semih kaya, aydın yılmaz, gökhan zan, o zamana kadar hiç verim alınamamış bir emre çolak ile takımı şaha kaldırdı ve şampiyon yaptı, kendisi de bizi prandelli'nin elinden alıp o şekilde şampiyon yaptı.

    neden engin baytar alındığında fatih hoca'yı istifaya çağırmadık? ceyhun alındığında? necati ateş alındığında? ???
    neden hamza hoca bilal kısa'yı aldığında, volkan şen'i istediğinde istifa etsin, gitsin, ölsün diyoruz?

    bunu bugün tüm gün düşündüm.
    başarı geliyorsa neden mani oluyoruz?

    biri açıklasın vesselam.

    neden fatih terim vizyonuna kuzuyduk, hamza hoca'ya kaplan kesildik?
    hemde 4 ayda 2 kupa almışken.

    ben neden bu kadar çok kızmışım hamza hocaya? garip.
  • 4194
    terim takımda top sürebilen, adam eksiltebilen oyuncu yokken yiğit gökoğlan'a 2,5 milyon euro bonservis ödetmişti. üstelik yabancı hakkımız vardı zira xherdan shaqiri için uğraşıp sonunda yiğit'i alıp bir daha yüzüne bakmamıştı. sadece 6 ay sonra yeni sezona başlarken bu sefer iyisini alalım diye nordin amrabat'a 8 milyon euro ödemiştik. arkasında böyle paraları ödemesine izin veren ünal aysal gibi bir başkan vardı.

    jem transferi, sabri'ye yapılan zam falan büyük saçmalıktır ama bunların galatasaray'ın kadrosundan ekstradan çıkarttığı para 1 milyon euro falandır. yiğit gökoğlan'a sadece bonservis 2,5 milyon euro ödeyen, amrabat'a kamyonla para döken, tarık çamdal'a 5 milyon euro ödeyen galatasaray'ın para savurma ölçeğinde benim için makul hatalar yapmakta olan hoca.
  • 4196
    hamzaoğlu neden bu kadar eleştiri alıyor. artık bu konuya entry girmekten yoruldum. eleştirmekten sıkıldım. çünkü değişen hiç bir şey yok. gerçi başlıktaki yorumlara bakıyorum da, üç beş tane hamzaoğlu'nu ilahlaştıran fanboyu saymayarak konuşuyorum (onları ciddiye bile almam, herkes isimlerini biliyor zaten) sözlüğün %20-30 civarı hamzaoğlu'na yapılan eleştirilerin kaynağını yanlış anlamış gibi. o yüzden genel olarak bir toparlayayım hamzaoğlu neden bu kadar eleştiri alıyor. nasıl oluyor da prandelli'den aldığı enkazı iki kupa ile kapattığı halde, galatasaray taraftarının çoğunda en ufak bir güven bile oluşturmuyor.

    1- her şeyden önce bir gerçek var. hamzaoğlu , geçtiğimiz sezon (14-15) galatasaray'ı öyle ya da böyle şampiyon yapmıştır. tebrik ve teşekkür ediyorum. lakin hem geçen sezon, hem de bu sezon yaptığı o kadar fazla ve ciddi hata olmuştur, ve bu hatalardan en ufak bir ders bile almadığını o kadar çok kanıtlamıştır ki, sadece galatasarayın iyiliğini düşünerek, kendisinin en kısa zamanda takım ile yollarının ayrılmasının iyi olacağını düşünmekteyim. he , bana sorsan , hani kişisel olarak, hamzaoğlu benim yakın olmasa dahi şahsen tanıdığım ve eşi ile benim ailemin yakın olduğu bir isim. kişisel olarak takımın başında kalması, ben istanbul'a dönecek olursam işime gelir yani. bilmem anlatabiliyor muyum.

    2- peki nedir bu yaptığı hatalar. her şeyden önce, geçtiğimiz sezon oynadığımız büyük (ve görece büyük) maçları düşünelim. neydi bu maçlar, şampiyonlar ligini saymıyorum, onu ölçü almam haksızlık olur kendisi için. yani sözü edilen maçlar , fenerbahçe,beşiktaş,trabzonspor,bursaspor ve başakşehir. bu takımlardan başakşehir alkmaar'a , trabzonspor ise rabotnicki midir senecky mi öyle bir şeye elendi bu sezon. hani bizim şampiyonlar liginde oynayacağımız, tarihin elki de en zor ikinci torbasına sahip kurada, üçüncü torbadan gireceğimiz sezon. konuya dönelim. peki bu saydığım takımlara karşı oynanan maçlarda, bana bir tane bile iyi top oynadığımız maç söyleyebilecek olan var mı? bu saydığımız maçlarda, kazandıklarımızda bile, ya muslera'nın hayvani performansları, ya sneijderin bizi ipten alması, ya adamların 2-3 topunun direkten dönmesi falan sayesinde kazanmadık mı biz? peki, hedefi yabancı takımları yenmek olan bir kulübün, daha kendi ligindeki orta-üst seviye takımları yenemezken, yabancı takımları aynı hoca, aynı sistem, aynı bakış açısı,aynı oyuncular (hatta daha kötüleri,daha yaşlıları) ile yenmesi ne kadar mümkündür? ne kadar daha şans tanrıları, mucizeler koruyacak bizi? daha ne kadar bel bağlayacağız böyle tahmin edilemez şeylere?

    3-yukarıda orta-üst seviye takımlara karşı oynadığımız topu konuştuk. peki madem bu kadar kötüydük , nasıl iki kupa aldık. önce türkiye kupası diyelim. türkiye kupasında yarı finale kadar zaten bir rakip yoktu karşımızda. yarı finalde, sivas maçının nasıl kazanıldığı (hani kazanamadık da,en azından sonuç olarak) ortada, yorum yapmak istemiyorum. maçı izleyen herkes anlamıştır ne demek istediğimi. finalde ise, iki stoperi birden eksik olan bursa karşısında burak hat-trick yapmasına rağmen maçın adamı kimdi dersek, çoğumuz sinan deriz. direklerden dönen topları falan saymıyorum bile. bir kişi çıksın da bursa'dan iyi oynadık desin. ben sanmıyorum diyeceğini.
    gelelim lige. öncelikle tamam enkaz aldı falan diyoruz prandelliden ama ligde prandelli gittiğinde 15 puan geride falan değildik. açın bakın bir , kaç puan fark varmış liderle aramızda. eğer hatırlamıyorsanız şaşıracaksınız. ayrıca, takımdaki yeniçeri tayfasının prandelli ve hamzaoğluna karşı olan "tutum" farkları da net şekilde ortada. he, hamzaoğlunun oyuncularının sempatisini kazanmak için neleri feda ettiği, nelerden vazgeçtiği bu yaz dönemine kadar olan süreçte net şekilde görüldü. onu da dile getireceğiz birazdan. konuya dönersek, hamzaoğlunun karşısındaki fenerbahçenin başında kontrolünü tamamen yitirmiş, artık maç içinde sahaya telefonla taktik veren, kulübü tamamen kaosa sokmuş bir aziz yıldırım ile stadı olmayan, takımında 2-3 oyuncu hariç kaliteli isim olmayan , maç başına 4 sakat veren beşiktaş vardı. belki de uzun zaman sonra üç büyük takımın üçü de birbirinden beter haldeydi. bu bataklıktan ise kaleci farkı ile (nando > tolga+ayıcık) biz çıktık. bu kadar basit.

    4- az önce dedik ya neyin karşılığında oyuncuların desteğini ele geçirdi hoca diye, biraz da onu konuşmak istiyorum. bu yazının buraya kadar olan kısmı sadece doğruları ve gözle görülen objektif yorumları içermekteydi, bu kısmı ise kişisel görüşümdür. peşin peşin söylüyorum. içerden net bir duyum almadım bu konu ile ilgili.
    şimdi, herkesin takdiridir ki, galatasarayda bir abi tayfası var. özellikle 90'ların sonunda başlayan bu abi geleneği , her ne kaar güzel başladıysa dahi,galatasarayda her yıl biraz daha çirkinleşti, biraz daha çarpıklaştı. kim bu abiciliği bitirmek istese kapı dışarı edildi.şimdi bu abi ekibinin şu anki elemanlarına bakalım. selçuk , burak , sabri , yekta , umut , olcan ve her ne kadar pek bu toplara girmese de hakan balta. ayrıca genç oyuncuların temsilcisi görevi gören emre çolak. çok basit bir gerçek var galatasarayda. bu adamları kontrol eden, takımı kontrol eder. hamzaoğlunun en büyük şansı, bu adamları kontrol etme konusunda belki de en başarılı isim albayrak ile çalışması oldu. albayrak'ın "tavsiyeleri" ve bunun üzerine alınan kararlar sonrası takım içi kontrolü sağladı hamzaoğlu. fakat ne kadar "şaşırtıcıdır" ki, ikici lig takımlarına karşı oynanan 3-0'lık maçların rövanşlarında bile, takımda genç isimler yerine yekta,olcan,aydın, umut gibi isimler oynadı. ne kadar enteresan değil mi? peki daha da enteresan olan nedir? mesela albayrak'ın yeni yönetimde olmayacağı belli olduktan sonra takımda ortaya çıkan "disiplin problemi" olabilir daha da enteresan olan değil mi? ayrıca bir enteresan düşünce daha, hocanın sezon biter bitmez, daha kupa töreni bitmeden, en ufak bir taliplisi olmadığı halde, sabri bizim değerimiz, onunla devam etmeyi çok istiyoruz tarzı açıklamalar yapıp, sabri'nin piyasasını yükseltmesi ve sabri'nin hayatının en kötü topunu oynadığı sezon sonrası , hayatının en iyi kontratını alması da bu enteresan olaylardan biri değil de nedir? bakın bilal'in , jem'in alınması, burakla tatlı rekabet, yıldız dediğin yabancı olmak zorunda değil, uefa kupasını alırken kaç yabancımız vardı, (burak yılmaz'a ithafen, sonra yayından kaldırıldı) yıldız yıldız diyorlar işte gerçek yıldız geldi gibi birbirinden skandal konulara değinmiyorum bile, çünkü onları da yazarsam sayfalar yetmeyecek.

    kısaca toplayalım, hamzaoğlu galatasaray'a iki kupa kazandırmıştır. öyle ya da böyle, allah razı olsun. fakat, an itibari ile, günü kurtarmak uğruna , galatasarayın geleceği ile oynamaktadır. çünkü önümüzdeki 2-3 sezon üst üste alınacak başarısızlıklar, ffp sıkıntıları yaşadığımız da düşünülür ve 30 yaş civarı bir ortalama yaşa sahip bir takım olduğumuz da düşünülürse, gelecek 5-10 sezonu çöpe atmak demek olabilir. durum o kadar vahimdir.

    çok doluyum. daha çok yazasım var. ama durumu olmayanlar da okuyabilsin istiyorum.

    eyyorlamam bu kadar.
  • 4198
    en son sözlüğe bu kadar aktif girdiğim zamanlarda takımın başında rijkaard vardı. burada bir kısım insanlar rijkaard'dan bir cacık olmayacağından bahsedip dururdu. benim gibiler de sorunun hocadan değil, elindeki kalitesiz oyuncu grubu ve yönetimden kaynaklandığını savunurdu.

    şimdi hamza hoca için de aynı şey geçerli. bu takım öyle ya da böyle kaliteli bir omurgaya sahip ama yan elemanları genel itibariyle kalitesiz. hoca geldi, bu takımı öyle ya da böyle bir şekilde şampiyon yaptı. 2 kupa kazandı, yarın da 3. kupayı kazanacak.

    gelen eleştirilerin genelinde sabri'ye sözleşme istemesi, burak'ı zorlayacak bir forvet aldırmaması, sinan'a ya da başka genç çocuklara şans vermemesi, büyük maçlarda yeterince iyi futbol oynatamaması var.

    öncelikle eğer takımda geçen sene 6 asist yapan sabri'yi yedek olarak istemiyorsanız, cidden sıkıntınız vardır. istediğiniz kadar sabri geçen sezon kariyerinin en kötü futbolunu oynadı diyin. objektif olmuyorsunuz. sabri nefretinden böyle konuşuyorsunuz. sabri bence de iyi bir futbolcu değil ama çok da güzel bir yedek. tarık, salih dursun üzerine yarattığı farkla şampiyon olabildik geçen sezon.

    sabri'ye verilen paradan hoca'yı sorumlu tutuyorsanız daha da büyük sıkıntınız var. 100 milyon defa yazdım, bu adam fatih terim gibi biri değil. oyuncularla kontrat konuşmuyor. bu kadar para ne lan şu na imza at diyecek bir karakterde değil. yönetime sabri'yle uzatalım dedi. onlar da 1.6 milyon euro vererek uzattı. bu yönetimin suçu, hocanın değil.

    önüne maxi pereira'yı alın, dani alves'i soruşturun, meunier'i isteyin, hem sağ bek hem stoper alan bi oyuncu alın diyen adamı yedekte tutmak istediği sabri'ye "bizim değerimiz" dediği için sövüyorsunuz. elinizde bir sürü veri var ama işinize gelen verileri yorumunuza katıp gelmeyenleri yok sayıyorsunuz.

    bir de burak'a rakip olacak forvet aldırmaması var. be anasını satayım. biz bu transfer sezonunun başında gignac'ı istemedik mi, sonrasında huntelaar'ı? soldado'yu? biri 5 milyon'a tigres'e gitti, diğerlerinin de bonservisi min. 10 milyon euro'ydu. mario gomez, van persie, zlatan bunları saymıyorum bile. hala çıkıp burak'ı üzmemek için forvet almıyor diyorsunuz. aranızdan bir deli "hocada yerli aşkı var. burak'ı üzmemek için forvet istemiyor" diyor, geri kalanınız da sorgulamadan bu saçmalığın peşinden koşuyor. lan o zaman üzmek istemeyen adam neden iyi forvet peşinde koştu? adama forvet getiremediler, garibim de neyse ya podolski'yi kullancam artık orda diyor. mancini gibi, prandelli gibi bir yabancı hoca olsa takımın başında yönetim sike sike getirecek ama türk hoca olunca getirmiyor işte. siz de hoca'ya sövüyorsunuz.

    sinan mevzusuna girmeyeceğim. yetenekli çocuk ama 23 yaşına kadar daha a takım seviyesinde top oynayamamış. yasin nasıl götünü yırta yırta aldıysa formayı, sinan da çalışarak alır. ama formayı aldığında inter maçındaki gibi solda boş arkadaşı varken 3 kişinin arasına dalıp pozisyonu piç ederse o şansları yitirir.

    burada herkes kafa sikiyor. bu takım kötü, kalitesiz çok oyuncuya sahip diye. sonra hiç çekinmeden gelip büyük takımlara karşı çok iyi futbol oynamamız gerektiğini savunuyor. allah aşkına bu oyuncu grubuna iyi bir kanat, iyi bir forvet, iyi bir stoper, iyi bir bek, melo giderse iyi de bir orta saha almadan iyi futbol oynayamazsın. oynayacağın en iyi oyunu hamza hoca'nın oynattığı olur. yönetim almıyorsa, alamıyorsa suçu sabaha kadar hamza hoca'ya atabilirsiniz. ama gerçekler değişmeyecek.

    yaşlandı amına koyayım gül gibi adam 6 ayda. üstelik iki kupa kazandığı halde yaşlandı. dert etme hamza hoca bu kadar. inşallah şans bu sene de yanında olur da hepimize kapağı takarsın. olmazsa da başını yerler, şimdiden yolun açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın