resim
Hamit Altıntop
Görev:Sportif Direktör
Takım:-
Yaş:42
Uyruk:Türkiye
  • 3130
    ikinci yarıya yetişir mi bilmiyorum ama sağ bek dışında mancini onu nerede kullanıcak onu bulamadım. hamit 4-2-3-1 sisteminin kanatlarında oynayacak tarzda bir oyuncu değil. mücadeleci akıllı bir oyuncu ama süratli ve dribbling yapabilen bir oyuncu değil. aslında tam olarak bir sağ kanat olduğu söylenemez. orta sahanın ortasında ya da sağ iç te kullanıldığında verimli oluyor. yedek kulübesini zenginleştireceği, mancini'ye bir hamle opsiyonu daha vereceği kesin ama ilk 11'e yerleşip yerleşmeyeceği konusunda şüphelerim var.
  • 3131
    kişiliği ve efendiliğiyle her zaman hayran bırakmış kişilik abidesi. eleştirilere ve ıslıklanma ya maruz kalmasına rağmen üzerindeki parçalı formanın değerini bilip göğsü dik bir şekilde oynadı.o sakatlandıktan sonra defansif olarak geriye dönüşlerde sorun yaşıyoruz ve hep kadememiz eksik kalıyor.3 ay daha sakatlığının süreceği konuşuluyor.en kısa sürede iyileşip gelmesi takım açısından iyi olacak.
  • 3134
    kimi taraftarın kendisini kurtarıcı ilan ettiği futbolcu.

    yok yani onlara da kızmıyorum,

    kültür gereği her daim bir kahraman, bir lider arayan bir yapımız var zaten.

    lakin doğru soru bu kurtarıcı hamit mi ?

    yapmayın etmeyin!

    bu adam bizde haftalarca oynadı ve aman aman bir faydası da olmadı.

    alışacak, maç eksiği, alıştı, alışıyor, sakatlık...

    şimdi ne olacak ki ? beklentiniz ne ? ya da hamit ne yapacak ? neyi değiştirecek ?

    geldiğinde sakatlıktan yeni dönmüş, çokça maç ve idman eksiği olan bir hamit olacak sahada.

    bizde en zirvede hali ne yaptı ki hamit'in ?

    yanlış anlaşılmasın futbolculuğunu tartışmıyorum asla ama

    bu denli duygusal ve mantıktan uzak davranmayın renkdaşlar ya!
  • 3136
    sakatlığı kadro rotasyonuna büyük darbe vurdu. sneijder'i olmadığı zamanlarda hiç yoktan göbekte melo'yla birlikte oynardı. kanat oynaması zor, hele bu yaştan sonra zaten olamaz. kaldı ki mevcut galatasaray sistemi üzerinden onu koyabileceğimiz yer orta üçlü olabilir.

    döndüğü ve tekrar formuna yaklaştığı zaman çok yararlı olacaktır. kurtarıcı olarak değil, rotasyonu rahatlatacak kaliteli bir ayak olarak.
  • 3139
    yeter artık dön dediğimdir. hamitin yokluğunda bu kadar fazla gol yiyen bir takım haline dönmemiz kesinlikle tesadüf değil bana göre. selçuk melo ve hamitten oluşan bir orta saha defansif anlamda da çok büyük işler yapıyordu geçtiğimiz yıl ve dany semih ikilisi takımın en zayıf halkası olmasına rağmen çok çok fazla gol yemedik bu yılki gibi. bu nedenle umarım kısa bir gelecekte takıma ve eski gücüne döner.
  • 3141
    varlığında değeri bilinmeyen, yokluğunda ağıtlar yaktıran, 6+0+4 yabancı kuralı sebebiyle şu anda gramajı altından daha değerli olan türk futbolcumuz.
    gerek sağ iç, gerek sağ ön ve gerek sağ bek olmak üzere tüm sağ versiyonlarında orjinal mevkiisinde oynarmışcasına performans verip kadro kalitesini oldukça yukarı çekebilir.
    bir an evvel iyileşip sneijder melo selçuk hamit orta sahasıyla 2012-2013 sezonunu hatırlatmasını istediğimiz futbolcu.

    (bkz: dön ne olur)
  • 3144
    schalke 04'nde oynarken izlediğim dönemlerde "umarım bir gün galatasaray'ımızın formasını giyer" dediğim daha dün gibi aklımda. oradan bayern münih'e gittiğinde "artık buraya gelmesi imkansız değil ama çok zor" demiştim ne de olsa almanya'nın en büyük kulüplerinden birine transfer olmuştu,aynı sezon o, münih ile almanya şampiyonluğu yaşarken biz de türkiye'de şampiyonluğumuzu kutluyorduk. maalesef o dönemde hamit, iyi performanslar sergilerken, galatasaray'ımızın sıkıntılı dönemi başladı. belli bir süre sonra çoğu insan gibi jose mourinho, beni de şaşırtan bir hamleyle kendisini real madrid'e alınca "o kadar futbolcu arasında ne yapacak?","joker eleman diye mi aldı acaba?","yahu bu adam son sezonunda real madrid'e transfer olacak kadar süper ötesi bir performans mı gösterdi?" diye sorular kafamın içinde dolaşmaya başlamıştı ki bir anda aklıma geldi: galatasaray'ımda görmek istediğim adam, dünyanın en büyük kulüplerinden birine transfer olmuştu. artık transferi "imkansızı istemek" durumuna gelmişti.

    milli takım'da ve oynadığı kulüplerde farklı pozisyonlarda oynayabilen, kademe anlayışı diğer türk futbolculara göre çok iyi olan, oyunu iki yönlü de oynayabilen, ve ister duran top olsun ister hareket halindeki pozisyonlarda olsun, kendisini rahatsız edecek her hangi gibi bir durum yoksa toplara çok iyi vurabilen bir futbolcu olması, yıldız statüsünden daha çok sessiz gibi görünen yapısı ile takım oyuncusu olması, gerektiğinde takım ve kendi adına çıkıp mikrofonlara eleştiri yapabilmesi, işte bu özellikleri için galatasaray'da kendisi görmek istiyordum. ve bir anda nasıl oldu, ne olduysa kronik rahatsızlığı ve sakatlıklar yakasına yapıştı, madrid'te doğru düzgün oynayamadı, ardından fatih terim ve yönetim bir risk aldı ve kendisini kulübe kazandırdı. yaklaşık olarak bir buçuk sezon doğru düzgün oynayamayan, maç sürekliliği olmayan, ritmini tutturamamış bir futbolcuydu o dönemde. yani bu sefer hamit sıkıntılı, galatasaray'ım çıkış yaptığı dönemdeydi.

    galatasaray'a geldiği an, "medya,taraftar vs. umarım bu adamı da yemezler" diyordum ama daha beşinci veya altıncı maçında yenmeye başlamıştı. "bu mu futbolcu, bu nasıl futbolcu ya?","bu adam nasıl real madrid'de oynar arkadaş?" soruları ve "bu adamı düğünümde bile oynatmam" lafları dolaşır olmuştu televizyonlarda,gazetelerde,mahallelerde,evlerde. ne de olsa ülke olarak hepimiz futbolcuyduk ve hiç birimizin zamanı yoktu her olayda olduğu gibi. "yemişim kronik rahatsızlığını,geçirdiği sakatlıkları. çıkacak adam gibi topa vuracak, gol atacak" işte bizim için futbol buydu. hamit'in kardeşi halil altıntop'un bir röportajda da dediği gibi:

    --- hürriyet'ten çağlayan aktürk'ün halil altıntop röportajı ---
    türk seyircisi daha çok şovmen futbolcuyu seviyor. ben takım oyuncusuyum. bireysel yeteneklerimi ön plana çıkarmam. aynı şeyleri kardeşim hamit de galatasaray’da yaşıyor. ondan beklentiler çok büyük. biz alman futbolunun disiplin ve taktik özelliklerini sahaya yansıtırız. bizden rakipleri çalıma dizip gol atmamız bekleniyor.
    --- hürriyet'ten çağlayan aktürk'ün halil altıntop röportajı ---

    hamit'te bıraktı taktiği disiplini, topa her yerden vurmaya başladı ama istediği gibi vuramıyordu, üzerindeki baskı git gide artıyordu, kaleyi tutmayan vuruşlar, tutsa da direkten dönen toplar, son direk bükücü geyikleri..vs. derken hamit kendine gelmeye başlamıştı belli bir düzeyde performansı artmaya,kendi ritmini bulmaya başlamıştı. ve nedense herkesin aynı dilekleri,totemleri,istekleri olduğu güne gelindi hatta öyle ki takım arkadaşları ve fatih terim bile "artık burada da top direkten dönerse, istanbul'a dönme, burada kal ne de olsa doğduğun yer" diye takıldıkları gündü o gün:12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı. benim de maçı arkadaşlarımla izlemek üzere gittiğim nevizade'de maç ile ilgili dediğim ilk laf şuydu: "maçın skoru ne olur bilmem ama hamit'in bugün direkten bir golü var". o gün nedense benim konuştuğum kimse "hamit'in golü var" demedi, direğe çarpıp gol olacağını söyledi. hepimizin bildiği gibi de öyle oldu ve çeyrek finalin kapısını aralayan adam olmuştu o maçta. golü attığı dakika bilerek sadece karşımda oturan arkadaşa bakmıştım, hissedersiniz ya, adamı bunca sene "galatasaray'da oynasın" diye beklemişsiniz, o an, o golün olacağını hissettim resmen ve televizyona değil arkadaşımın yüzüne bakmıştım, arkadaşımın "gol lan gool" diye masa bir tarafa, sandalye bir tarafa bana doğru uzanışı ve aynı anda ercan taner'in "büyüksün hamit büyüksün" sözleri kulağımdaydı, biz o sırada nevizade'de uçuyorduk zıplaya zıplaya, bütün nevizade ve galatasaray taraftarı gibi.

    o güzel günler geçti, ve tam kendine geldi artık diyebileceğimiz bir dönemde hamit'in rahatsızlığı yine patlak verdi, bel bölgesi insanın ayarlarıyla en az oynanması gereken yerlerinden biri, kır burnu estetik yaptır, parmak sıkıntı değil, böbreğin biri gitsin diğeriyle halledersin, kafayı kır ona bile çözüm var ama bel bir kaydı mı fabrika ayarlarına geri dönmek çok zor. hele ki bir futbolcu için bu iş iyice zorlanıyor, hele ki bir de yaşınız otuz iki olduğu vakit,yüzler iyice düşüyor. hamit gayet pozitif bir insan dışarıdan görünen o, bu sıkıntıyı da atlatıp geri döner ama önümüzde maalesef milan barosvejohan elmander** örnekleri duruyor. yani dönse bile artık o ulaşmak üzere olduğu performansa ulaşabilir mi soru işareti büyük ama benim kendisine olan inancım tam. işin komik kısmı ise şu, o ilk döneminde laf eden çoğu insan, uzun bir dönem futbolla alakası olmayan bir futbolcunun bir anda patlama yapmasını bekleyenler, ağır eleştirilerde bulunan kişiler, şu anda hamit'i kurtarıcı olarak görüyor galatasaray'da.* evet, doğru. belki de en fazla hissedilen eksik takımda o, iki yönde de hissediliyor eksikliği. ama kendisi oynarken şu anda sarf edilen övücü laflar değil de niye aşağılayıcı laflar kullanıldı ? futbolu çok bildiğimizden mi o zaman ağır eleştirilerde bulunuldu yoksa bir şeyi kaybettiğimiz vakit değerini anladığımızdan mı kendisi kurtarıcı ilan edildi ?
    en kısa zamanda sağlığına kavuş da tekrar sahalarda görelim seni güzel adam hamit altıntop
  • 3147
    orta sahaya direnç katan, roberto mancini'nin sevidiği tarz oyunculardan. sahada futbol cahili ve sonuca odaklı gözle bakıldığında görülemeyecek katkıları olan, top tutan, takım arkadaşlarının iyi oynamasını sağlayan oyuncumuz. bu kontenjan sıkıntısında kendisine çok ihtiyaç var. yokuluğunda değeri anlaşıldı ama sakatlıktan dönüp oynadığında gene bir çok kişi tarafından eleştirlmesi muhtemel.
App Store'dan indirin Google Play'den alın