resim
Halil İbrahim Dervişoğlu
Takım:Gaziantep FK
Mevki:Santrfor
Yaş:25
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 1827
    9 numara olmadığı konusunda sanıyorum hemfikir olunan oyuncu. fakat bu durum gol vuruşunun ve skorerliğinin çok çok yetersiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor. bu sezon ligde 24 maçta * 4 gol atmış. bu gol sayısına iyi bir stoper, hücumcu bir bek ve sıradan bir orta saha oyuncusu da rahat rahat erişiyor. kaldı ki halil bu maçların çoğunda rakip kaleye en yakın olan oyuncu rolündeydi. yani sezonda 25 gol beklenmemeli ama bir zahmet 10 gol barajını da geçmeli.
    ayrıca bir bağlantı oyuncusu olarak golden daha fazla sayıda asist yapması da beklenir. bu sezon ligde yalnızca 1 asisti var. galatasaray seviyesi için çok çok yetersiz istatistiklere sahip maalesef.
  • 1829
    oyun zekası müthiş yüksek olup da oyun aklı bu kadar düşük futbolcu ilk defa görüyorum. içgüdüsel olarak yaptığı hareketlerin çoğu doğru ancak tercih olarak yaptığı hareketler o denli hatalı. neyse ki oyun zekası doğuştan gelen bir yetenek iken oyun aklı geliştirilebilir bir özellik. geliştirip geliştirmemek kendisine kalmış artık. gelistirebilirse bambaşka seviyelere gelebilir. oyun aklı artınca otomatik olarak tercihlerdeki doğruluk oranı artacağından gol ve asist sayıları da artacaktır. top tekniği oldukça yüksek bir oyuncu çünkü. kendisi böyle bir potansiyel taşıyor. ona ulaşıp ulaşamayacağı veya bu potansiyele yatırım riski almanın doğru olup olmayacağı da bir bilinmez şu aşamada.
  • 1830
    kendisinin yetenek olarak bir sıkıntısı yok ama mental olarak ve aidiyet olarak (en azından galatasaray'a aidiyeti) büyük sıkıntısı olduğu aşikar. ayrıca kaleye yakın oynayıp da bitiriciliği bir defans oyuncusundan bile daha kötü olan birisine büyük paralar verip yatırım yapmak ne kadar mantıklı orası da ayrı soru işareti. bu arada lig sonuncusuna bir gol attı diye bu kadar övülmesi üzücü bir detay çünkü lig sonuncusunun defans oyuncuları karşısında bile pek varlık gösterememiştir.

    (bkz: 18 nisan 2022 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
  • 1832
    kendisi hakkında yazılanlara bakınca futboldan hiç anlamadığımı düşünmeye başladım. yani takımımızda oynayıp, herşeyi bu kadar yarım yapalak yapıp da bu kadar övülen ikinci bir futbolcu hatırlamıyorum.
    şu hayatta en sevmediğim şeylerden biri büyük konuşmaktır ama halil'in hiç bir zaman elit bir takım oyuncusu olamayacağını düşünüyorum.
    bakın ben bir fizyoterapistim, bugüne kadar farklı branşlardan bir çok sporcuyla çalıştım, onları değerlendirdim ve tedavi ettim. diyeceğim o ki oyuncunun şöyle duruşundan, yere basmasından, rakip defansla mücadelesinden, çevikliğinden sadece izleyerek de fikir sahibi olabiliyorum (kendimi övmek için söylemiyorum lütfen yanlış anlaşılmasın artık bazı şeyler hasta/oyuncu göre göre otomatikleşiyor).
    halil'in koordinasyonu gerçekten harika zaten renktaşlarımızın hoşuna giden de o kıvraklığı. ama inanın bunu destekleyecek, üzerine koyacak başka fiziksel hiç bir özelliği yok. bir kere halil'in çalışkan bir çocuk olmadığını düşünüyorum ki bazı özelliklerinizi çalışsanız da geliştiremezsiniz. işte halil'in böyle çalışsa da geliştiremeyeceği fiziksel çok eksiği var.
    halil'in üzerinde bu kadar ısrar edilmesi ya da sürekli başka türk takımlarından rağbet görme durumu da bence yabancı sınırı olmasa bu kadar olmayacaktı.
    bu girdim burada dursun yarın halil çok büyük bir futbolcu olursa ne oldu lan fztribun senin okuduğun okula ..çayım dersiniz. bizim sabah akşam eleştirdiğimiz mostafa mohamed biraz futbol aklını geliştirse halil'in adını bile anmayız ama işte onun için de çok çalışmak gerekiyor.
  • 1833
    ilk geldiği günden itibaren inanılmaz potansiyel gördüklerini anlamadığım futbolcudur. üstün veya iyi özellikleri var, bunu kabul etmemek mümkün değil. fakat günümüzde futbol sadece iyi çalım atmak, oyun zekası yüksek olmasından ibaret değil. bir örnekle açıklamak istiyorum malatya maçında ki o çalımından sonra asist yada golle, en azından gol tehlikesi ile bitirmeliydi o aksiyonu. yan ağlara gelişi güzel bir şutla değil. kısacası et mi? balık mı? bilmiyorum. bilmek içinde 2 sezon gibi yeterli bir süre verildi. ah şu yabancı sınırı denen meret olmasa..
  • 1839
    bir çok taraftarın sene başından beri sözlükte, sosyal medyada vs yazdığı üzere tek forvet hatta target man yerine net santraforun olduğu sahada dengesiz koşular yapan, drinling atan ve top taşıyan bir serbest oyuncu rolüne büründüğü maçta sivasspor’a kabuslar yaşatmaktadır.

    şu adama ciddi ciddi ömer bayram’a babel’e orta falan açtırdık sezonun ilk yarısında. sonra zaten gözden kayboldu. hem taraftar kendisine cephe aldı hem faydalanamadık.

    (bkz: 1 mayıs 2022 galatasaray sivasspor maçı)
  • 1843
    marcao'da,muslera ve nelsson gibi kendisi ile yapılan röportajda en tembel oyuncunun halil olduğu söylenmiş. bunun çok normal olduğunu düşünüyorum. halil için aylarca önce aynı şeyi söylemiştim. o yaşta bir oyuncunun bu kadar tembel ve hareketsiz olmasının bir açıklaması olması lazım. kendisi bu tembelliği atamadığı sürece iyi bir oyuncu olmasını beklemiyorum.
    bazen maçlarda bakıyorum 5 dakika mücadele ettikten sonra sahada yürüyor ve nefes nefese kalmış şekilde hareketsiz bekliyor.

    özellikle büyük takımlarda oynayacaksa mutlaka futboluna tempo ve hareketlilik kazandırmalı.

    https://www.sozcu.com.tr/...a-donecegiz-7132167/

    (bkz: halil ibrahim dervişoğlu/#3337165)
  • 1844
    tembellik konusunu bırakırsak futbol hayatını uzatmak istiyorsa bence 6 ya da 8 numara oynası gerek. top kapmayı ve koşu temposunu artırırsa gerek tekniği gerek hızlı bir şekilde yüzünü kaleye dönme özelliğiyle iyi bir orta sahaya dönüşebilir. kaleden uzaklaştıkça üstünde ki skor yapma baskısı kalkarsa çok iyi bir futbolcu olduğunu düşünüyorum.
  • 1846
    tembel olduğunu anlamak için diğer futbolcuların açıklama yapmasına pek gerek yoktu.
    bu yetenekte bir adamın sahaya zorla çıkarılmış gibi göründüğü anlamayan yoktur.
    halil istekli olsa bir kere santrafor için en önemli olan şeyi halleder; fizik ve güç.
    genç yaşına rağmen o kadar özel yetenekleri var ki, insan bunların heba olabileceğini düşününce üzülüyor.
    bundan sonrası ne yapar bilmiyorum ama inşallah kariyerin tembellik yüzünden mahvetmez.
  • 1847
    öyle çok da yetenekli olduğunu düşünmediğim oyuncumuz. sergen yalçın da tembeldi ama yeteneğine olumsuz yorum yapabilecek insan yoktur sanırım. halil’in ani bir şekilde dönerek rakip geçmesi dışında bize nasıl bir yetenek sunduğu anlamış değilim. ne bir şutu, ne bir pası, ne gözümün pasını silecek bir hareketini gördük bu güne kadar.
  • 1848
    akışa kendini kaptırıp ya sev ya göm felsefesiyle yaşayanların öznesi futbolcumuz. gerek yok böyle bir şeye. gözümüzün pasını silen hareketleri yok diyen bi daha izlesin. ne bekleniyor bu adamdan? bitiriciliği zayıf de geç. uzun uzun süsleme yapmanın anlamı yok. fifa oynarken bitiriciliğinin kötü olmasına bakmadan diğer özelliklerinin istediğimiz şekilde olduğu topçuları takımımıza almadık sanki. kendi adıma çok yaptım. çünkü hem onunla uyumlu hem de eksik yönlerini tamamlayan topçular alıyordum olayı fazla büyütmüyordum. kızmayalım demiyorum ama dozunu da ayarlayalım şunun. sağduyu önemli.
  • 1849
    2021- 2022 yaz transfer sezonunda adı geçerken bir twitter adresinden kuroko yakıştırması yapılmış ve çok hoşuma gitmişti.

    kuroko kimdir, nedir ? diye soracak olanlara kısaca bahsedeyim. kuroko'nun basketbolu isimli animenin silik ama başrol oyuncusudur. bu animede bir birinden yetenekli basketbolcular vardır. hepsinin ayrı ayrı farklı ve güçlü özellikleri vardır. kuroko'nun ise fiziği bile basketbolcu gibi değildir. basketbol için temel yetenekleri de yok denilebilir. fakat çok iyi saha görüşü vardır. bu sayede hem pas opsiyonu olup hem de iyi paslar atmaktadır. böylelikle de takımın ihtiyaç duyduğu anlarda bağlantıyı yaparak takımına galibiyetler getirir.

    bu bağlantı yapabilme özelliğinden dolayı, halil'in de takımın kuroko'su olacağına inanıyordum. aslında geldikten sonra oldu da. o basit ya da hakir görülen dönme meziyetleri sayesinde pozisyonlar ve goller bulduk. çok eksiklikleri vardı ve geliştirmesi için çalışması ve kendisinden istenilen görev tanımının net olması gerekiyordu.

    aslında her şey olması gibi ilerlerken, birileri bu ilerlemeyi durdurmak için elinden geleni yaptı. sahada sürekli golleri iptal edilen, penaltıları verilmeyen, rakiplerine dokununca faul çalınan bir takım haline gelmeye başladık. bu süreçte objektif taraftarımızın ve yöneticilerimizin, hakemi de yeneceksin abi ya, sen nasıl büyük takımsın söylemleri, teknik heyete şu mesajı verdi. bizim arkamızda kimse yok, en azından bitirici oyuncular ile oynayalım. yani teknik ekip doğru oyundan, puan getiren oyuna dönmeye çalıştı. bu esnada da halil gibi yan parçalar biraz düşmeye başladı.

    daha sonra ise hayatında olabilecek en kötü şey oldu ve takımın başına konuştukları ile sahada yaptıklarının alakası olmayan, tazminat alabilmek için her hafta galatasaray kulübüyle ve taraftarlarıyla dalga geçen bir kişi geldi. mesleği hala muamma, çünkü ne yaptığını muhtemelen kendisi de bilmiyor. tabi dalga geçerken de fatih terim'den sonra geldiği için sürekli övüldü. ekşi'de ve burada haftalarda en beğenilen entry'lerin öznesi oldu. işte bu kişi, önce halil orta saha oyuncusu dedi, sonra aynı morutan'da ve barış alper'de yaptığı gibi oynaması gereken maçlarda kadroya bile almazken, zor maçlarda kurtarıcı olarak sahaya attı. tıpkı berkan- boey- cica- morutan gibi halil'de ne yaptığını ya da ne yapacağını bilemez hale geldi. 4 ay önce milli takımın en önemli oyuncularından biriyken, milli takıma davet edilemez oldu. milli takıma seçilirken, zaten oyuncu bu havuzdaydı, onu biz ilerletmedik diyenler, oyuncuya çöp demeye başladı.

    avrupa'da neredeyse bütün büyük takımların aradığı tarz oyuncu halil. kloop, sırf bağlantı için mane ya da jota'yı en uca atıyor. keza pep bu bağlantıyı foden- de bruyne- silva ile yapmaya çalışıyor. tuchel, neredeyse kimsenin beğenmediği werner'i kullanıyor. benzema gibi hedef santraforların bile en önemli özelliklerinden biri de bu bağlantıyı iyi yapması. fakat biz bu bağlantıyı yapabilecek yerli bir oyuncuya, orta saha diyoruz. bu hocaların düşündüğü düşünen hocaları da modern olmamakla suçluyoruz.

    yerli sınırı varken, kuroko kardeşimizi kaçırmamamız gerekiyordu. ne yazık ki, bu tren de kaçtı gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın