• 451
    kısacık hayatımızda ki en büyük duygu kaynaklarımdan biri. heyecanım, üzüntüm, sevincim, kızgınlığım, umudum, tutkum galatasaray. aşık olduğun bir şeyi gönülden çıkarsan bile o çıkmaz. köz olur bekler yine alevlenir. o yüzden gerçekten seven bir kişi asla bırakamaz tutkunu olduğunu kulübünü. dilindedir, gönlünde değil. izlemez, kaçak kaçak sonucu merak eder, bakar, yenilse de özet arar gözler. transfer haberi görür dayanamaz okur, heyecanlanır. bir şeye kızınca kızgınlığını saklayamaz dökülür. o yüzden kimse bırak askıya almayı, vazgeçemeyeceği için sevdiğinden olası olmayan durum.
  • 453
    yapabilen beri gelsin.

    küme düşmemeye oynadığımız sezonda ben iç sahada maç kaçırmadım. abidik gubidik adamlarla sahaya çıktık defalarca. her maçtan sonra da sesim kısık döndüm eve herşeye rağmen.

    bir kere de gelmedi ki aklıma "galatasaraylılığımı askıya alayım, evden rahat rahat izleyeyim".

    duygusal olarak bağlı olduğunuz şeyleri askıya alabiliyorsanız ya duygusal bağınız yoktur,yada çok enterean bir hali ruhiyenin içerisindesinizdir.

    arda geliyor diye galatasaraylılığı askıya almak, pırasalı börek yerine kıymalı börek yapan annenizle olan ilişkinizi askıya almak gibi bir şey.
  • 456
    normal bir durumdur. ahlaklı ve etik değerlere çok fazla anlam yükleyen bazı taraftarların günümüzde bunu uygulaması da çok anlaşılır. arda gibi caner gibi galatasaraylılık kültürü ile hiçbir alakası olmayan, ahlaksız insanların top oynadığı takımı desteklemek istemeyen taraftardır. bu kişilerin galatasaray sevgisi azalmaz ama tekrar gerçek galatasaray kültürü geri gelene kadar takımla çok ilgilenmez, bu yanar döner adamlara para kazandırmaz. olay bu kadar basit.

    fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür galatasaraylıların hür iradesi ile aldığı karardır ve kimse sorgulayamaz. bizim tanıdığımız, aşığı olduğumuz galatasaray; efendi insanların, dürüst adamların, takımı sahiplenen yüreklilerin, yalaka olmayan gururuyla yaşayan insanların kulübüdür. takım bu çehreden uzaklaşırsa kendi benliğinden de kopmuş demektir ve taraftarlığımızı askıya almamız haklı bir durumdur.

    mesele şampiyonluk, iyi oyuncu kötü oyuncu muhabbeti değil. takım şampiyon olmasa da kimse taraftarlığını askıya almaz. buradaki mesele fikir meselesidir, duruş meselesidir. elma ile armut karıştırılmamalı.

    arda kulüpten gidene kadar kulübe tek kuruş para kazandırmayacak bir fanatik olarak duygularım bu şekildedir.
  • 457
    galatasaraylılığı askıya almak değil de, ekonominin sıçtığı, irticacıların iyice azdığı, her yeri liyakatsizlik ve çıkarcılığın sardığı şu günlerde türkiye'de futbol izlemeyi askıya almak dersek daha yerinde olur. galatasaray türkiye cumhuriyeti'nden eski olan, kökü, amacı, hedefi belli koca bir kültürdür. galatasaraylılığı askıya almak bir yerde atatürkçülüğü askıya almak gibi olur. sapla samanı karıştırmayalım lütfen.
  • 458
    mecaz nedir, neden yapılır bence insanları yermeden önce ona bakmak lazim. gönülden desteklemiyorum, bein abonesi olmuyorum, maça gitmiyorum, sözlükte de eskisi kadar zaman geçirmiyorum mealinde yazıyor bence bu terimi kullananlar. ki kim ne derse desin fark yaratacaktit insanlarin takimdan uzaklasmasi. fb'nin aykut kocaman dönemi bunun açık bir örneğidir. ortalama 10 000 kişiye oynuyor, kimse maç özeti bile seyretmiyordu. fenerbahçe'de yaşıyorum, olani biteni birinci elden gözlemledim.
    nitekim ben de bir dönem bu şekildeydim. maç izlemekten falan soğumuştum. normalde galatasaray maçı olan akşamlarda dışarı çıkma, sosyal olaylari vs hep maç sonrasinda yapardim. bir dönem artik ne gün maç var onu bile bilemez olmustum.
    bu şekilde yazanların da benzer seyler hissetigini saniyorum. kızacak, yerecek bir durum yok. galatasaray'dan ziyade ülkemiz ligini bir süre izlemeyi bırakacaktir insanlar. gidişata göre ben de maç kanalina aboneliğimi bitirebilirim mesela. arda gidene kadar zaten herhangi bir ürüne para vermeyeceğim. buna da kimse tek kelime edemez.
  • 461
    galatasaraylı olmak sevmek, kızmak, özlemek, sinirlenmek gibi hissi bir duygu olup soyut bir kavramdır.

    birini birden sevmeyi bırakabiliyor musunuz. ingilizce'de bile love fiilini loving diye kullanamıyoruz. seni şu an seviyorum, yarın nötr olabilirim. ne kadar saçma değil mi.

    sarı ile kırmızıyı yanyana görünce istemsizce mutlu olan, hangi branşta olursa olsun, futbol takımı kaçıncı sırada olursa olsun o maçı takip eden, heyecanlanan insanlar icin geçerli olmayan absurd tasvir.

    en fazla kişisel meseleler sebebiyle insan zaman zaman spordan soğuyabilir, daha az takip edebilir. bu askıya alma mevzu da en fazla protesto etmek şeklinde olur.

    askıya alan ya da aldığını zannedenler işin kolayina kacan, 5-6 yıl şampiyonluk gelmese* her platformda takibi bırakacak gerçekten galatasaraylı olamamış popülistlerdir.
  • 469
    değil arda turan rıdvan dilmen dahi transfer edilse bile aslolan galatasaraydır. bu sebeple hiç katılmadığım bir önermedir. ama gerginlikler galatasaray' a yarar. tüm sorunlarından nispeten sıyrılmış olup diğer takımlara nazaran ne zaman daha rahat bir sezon başlangıcı öngörülse mahallenim muhallebi çocuğu hüviyetine bürünen camiamız bir türlü kenetlenemez. ama kaos ve tartışma ortamı hep bizim kenetlenmemize vesile olur. bu sebeple bırakalım askıyı falan, bu bizim takımımız. maddi ve manevi sahip çıkarız, yeri gelir en sevdiklerimizi de en sert üslupta eleştiririz ama tek gayemiz galatasarayımızı başarılı görmek, hep en ileride görmektir.
  • 470
    iyi gün taraftarlarının sıklıkla kullandığı bir cümledir. takımı takip etmezsin anlarım, maçını izlemezsin anlarım ama askıya almak nedir ? takım mı tutmuyoruz askıdayken ? askıdan başka bir taraftar kimliğimizi mi giyiyoruz üzerimize ? şampiyon olunca tekrar galatasaray kimliğimizi askıdan alıyoruz galiba.

    bence bu tanım kendimizce uyguladığımız davranışlarımızın tam karşılığı değildir.
  • 471
    dolabımda sevdiğim kıyafetlerim var, giymediğim zamanlar oluyor.
    sevdiğim dostlarım var, uzun süre görüşemediğim zamanlar oluyor.
    repertuara sığmayan şarkılar var, söylemediğim zamanlar oluyor.
    favori mekanlarım var, uzun süre gidemediğim.bazen bir süre uğramak istemediğim.
    konuşamadığım, dudaklarımdan dökülmeyen kelimeler var, bazen sustuklarım içimde büyüyor.
    anılarım var hatırlamak istemediğim, duyduğum yalanlar, yediğim kazıklar.hatta en güzel anılarımın bazıları dahi çıkıyor aklımdan bazen.
    ama sarı kırmızıyım ben.ne kişilere ne de sonuçlara bakmadan içime kazıdığım aidiyetim, sevdam o renkler.
    kendimi asarım, onları asamam, askıya alamam.
    içimde tutarım ama yine de askıya asamam.
    herkes gider, ben kalırım.
    ben galatasaraylıyım.
  • 472
    fatih terimin dediği gibi bize taraftar lazım seyirci değil. isteyen seyirci arkadaşlar askıda takım uygulaması başlatabilirler.
    arda turanı bende takımda istemiyorum. fakat ardayı istememek ayrı galatasaray taraftarlığı ayrı.
    birbirleriyle alakalı olmayan konuları yan yana getirerek galatasaray taraftarını gazlayıp karışıklık yaratmaktan başka bişey değil.
  • 473
    galatasaray sözlük kurallarının, üyelik ve yazar olma koşullari başlığının a maddesi derki;
    "galatasaray sözlük'e üye olmak için galatasaraylı olmak gereklidir. üyeler, galatasaraylı olduklarını ikrar etmiş olurlar."

    ve aynı kurallarda da şu yazar;
    "aşağıdaki kurallar, açıklamalar ve örnekler bütünü, galatasaray sözlük genel işleyişinde dikkate alınacak en temel yazılı kaynak olup sözlük moderasyonu bu kaynağa göre yürütülecektir."

    şimdi sözüm moderatörlere;

    galatasaray'lılığı askıya alma terimi ne demektir? ben söyleyeyim, o yazar artık galatasaray'lı değil demektir! sebebi ne olursa olsun 1 günlüğüne bile alsa değildir ve galatasaraylı olmayan bir bireyin sözlükte yazar olması kurallara aykırıdır!

    böyle bir şey yaşandığında gereğinin en hızlı şekilde yapılacağına inancım tamdır. burası diğer sözlüklere ve içerisindeki insanlara benzemez.

    saygılarımla...
  • 474
    kişinin en çok kendine zarar verecek olay.

    her zaman yaz, her zaman kış olmaz. elbette başarısızlık da olacak, istemediğimiz işler de kulüpte. fakat en güzel his; iyi günde kötü günde beraber olmaktır. başarı geldiğinde ya da takım recep ankaralı yüzünden duruş gösterip maça çıkmadığında o gurur hissini en yüksek perdeden yaşatır kötü günde de burada olmak.

    galatasaray’a küsülmez. galatasaraylılık ceket ya da gömlek değil ki askıya asılsın. bir hayat biçimi artık çoğumuz için, hatta kimliklerimizden biri. sokakta bile sarı kırmızı görünce yüzünde gülümseme olan insanlarız. o sebeple askıya almak değil; tam tersi yanlışlara saha gür sesle işaret edip sonuna kadar galatasaray’a sahip çıkmak esas olan.
  • 475
    cimbom'da gallardo sesleri ekolünden bir olay.

    ya da bein sports üyeliklerini iptal ediyoruz kampanyası gibi...

    boş beleş tehdit ya da "at yalanını sikeyim inananı" demeyeceğim ama futbol gelişmemiş yığınların afyonudur. biz de dünyanın gelişmemiş yığınları sıralamasında kafaya oynayan bir millet olduğumuz için bir anlık sinirden öteye gidemeyecek bir eylemdir. her kırılma olayda 1000 kişi söyler bunu. sözünden dönmeyecek inatta bir kişi dışında azami 3 ay, bilemedin 1 transfer ya da güzel galibiyet sonrası 999 kişi lafını güzelce yer. hatta epey bir süre o lafı hiç dememiş gibi yapar.

    keşke, gerçekten, herhangi bir rezillik sonrası bu boyutta bir tepkiyi dirayetle yerine getirebilecek kadarcık bile olsa bazı değerlere sahip bir yığın olsaydık. üç kişi bir yola çıksak ikisi diğerinin arkasından iş çevirecek, şaka yollu bile olsa "sen git bak bişey olmazsa biz de geliriz" lafını erdem sayan bir milletiz altı üstü. bir boş otobüs koltuğu için birbirine giren, park yeri için birbirine levye çeken falan bir milletiz.

    bizde ne öyle herhangi bir rezilliğe karşı içinde gerçekten tepki doğacak bir erdem var, ne de herhangi bir konuda büyüğü de geçtim bir kararı uygulayabilecek irade var.

    hele hele 7/24 her taraftan pompalanan, tüm sosyal hayatını üzerine kurduğun, hayatındaki tüm boşlukları/yanlışları/becerememişlikleri tamir etmekte kullandığın bir konuda...

    galatasaraylılığı askıya almak...

    yaw he he...
App Store'dan indirin Google Play'den alın