• 10577
    cuesta'yı hiç istememiş, lemina'yı çok istemiştir. son haftalarda mertens'i sahada görmek istememiş hatta barış'ın da dinlendirilmesi gerektiğini söylemiştir. kerem demirbay'ın asla ama asla süre bulmaması gerektiğini, yerine genç oyuncuların -efe akman hariç- oynaması gerektiğini söylemiştir.

    taraftar dinlenmiş olsa 20 şubat 2025 galatasaray az alkmaar maçı başka bir şekilde sonuçlanırdı.
  • 10579
    24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçına ölüm kalım maçı olarak bakanlar var aralarında. 6 puan önde çıktığımız maç nasıl bizim için ölüm kalım maçı ya da sezon finali oluyor anlamadım. kazanacağımızı düşünsem de tek farkla yenilsek bile hem puan üstünlüğünü hem de ikili averajı elimizde tuttuğumuz maçtan ne ölüm kalım maçı çıkar ne de sezon finali. bunlar tamamen medyanın bizim taraftarın beynini yıkaması. kazanmak zorunda olduğu için strese girmesi gereken onlar biz değiliz, kaybederlerse lige havlu atma ihtimalleri var.
  • 10581
    yarınki maçı heyecanla bekleyen taraftardır.
    (bkz: 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı) bu maç tam olarak ölüm kalım maçıdır. kazanırsak şampi bile olmayız ama çok büyük avantaj yakalarız. niye şampi olmayız çünkü adamlar o 9 puanı kapatmak için 3 kat fazla çalışacaklar. berabere kalsak 6 puan fark devam edecek ama sene sonuna kadar o da erir. hele allah korusun yenerlerse o 3 puanı kapatmak için şiddete bile başvurabilecek kadar gözleri dönmüş durumda. dolayısıyla her puan çok çok önemli çünkü anadolu takımları bize farklı onlara farklı oynuyor. ozan’ı hatırlayın fener maçında sağa pas verse arkadaşı gol atacak ama saçma sapan değerlendirdi, bize ise 2 tane gol attı. kasımpaşa bizden puan aldı onlara karşı nasıl oynadı. bu örnekler sürüp gider. durum böyleyken yani karşımızda sadece bir takım değil koca bir “şirket” varken yarınki maç tarihimizin en önemli maçlarından biridir.
  • 10582
    her ne olursa olsun şampiyonluk yolunda umutlu olması gereken taraftar. psikolojik harp verildiğini de kimse unutmasın. takımlarının şampiyonluk yolunda 6 puan önde olduğunu, malum ikincinin stadımıza geldiğini kimse unutmasın. fenerliler tüm bunlara rağmen çok umutlu, galatasaraylılar çok karamsar ise ortada bir gariplik var demektir.

    moğollar 800 yıl önce dünyanın yarısını fethettiğinde savaştıkları kadar savaşmadıkları için de bunu başardılar. çünkü namları, verdikleri korku kendilerinden önce geliyordu. insanlar umutsuzluğa düştüğünden savaşmadan kaçıyorlardı. bu da moğolların çok işine geliyordu. kim bu fenerbahçe ve avaneleri? moğollar gibi mi? zannetmiyorum. tam tersine korkak tipler. işleri güçleri şike. bir de üstüne sadece algı yapıyorlar. bakınız galatasaray doğru düzgün top oynamadan, ligde doğranmamıza rağmen hala 6 puan önde. çünkü rakibimiz de ligimiz de o kadar iyi değil. biz işimize bakalım, oyuna gelmeyelim, aksine kendi oyunumuza bakalım, tedbiri elden bırakmayalım. bunlar vız gelir tırıs giderler. asıl moğol etkisini söyleyeyim mi. galatasaray buradan şampiyonluk falan vermez. geliyor yine önümüze bu altın fırsat. onlara vurup geçelim. galatasaray'a inanın.

    (bkz: 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 10583
    24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçında tribünde yer alacak olanlara büyük görev düşecektir. büyük sabır testinden geçecekler. delirtmek için özel çaba gösterecekler. maçı yarıda bıraktırıp, her dediklerini yapan federasyona bu maçı 3-0 tescil ettirip ikili averajı almak için ellerinden geleni yapacaklar. büyük sabır lazım biliyorum.
    ama nolur onların istediklerini vermeyin. agresif tribün olun ama ne olur bunlara istediklerini vermeyin. maç sonunda ne isterseniz yapın ama maç bitene kadar sakin kalın.
    allah aşkına sakin kalın. zor ama şampiyonluk istiyorsanız yapmak zorundasınız.
  • 10589
    bir kez daha gurur duyduğum taraftar. sahaya yabancı cisim atmayın dendi dendi ve evet atmadık. zor iş aslında. orada 50 bin tane insan var. hepimiz aynı değiliz. sonuç olarak hiçbir provokasyona gelinmedi. fener deplasman tribünü de bir şeyler denedi zıvanadan çıkarmak için ama yine olmadı. acun ağzından baklayı çıkardı az önce. sırf 1-2 cisim atılsa bile maçı iptal ettirecek bir zihniyet vardı. avuçlarını yaladılar. hadi kardeşim yallah. bu taraftar büyük.

    (bkz: 24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 10591
    özellikle twitter'da olanları çok tehlikeli bir hale gelmiş topluluktur.

    dün maçtan önce*, lig çok kritik bu maça yedeklerle çıkalım diyip; yedekler çıkınca da bu kadar rotasyon yapılır mı diye yerden yere vuruluyor.

    mertens oynamamalı, sara 10 numara oynamalı diyorlar. sara 10 numarada görece kötü bir maç çıkarıyor, mertenssiz olmuyor diyorlar.

    tottenham maçından sonra bu takım 3lü oynamalı hala 4-2-3-1'de ısrar ediyoruz diye yangın yapılıyor, 3lü oynayıp kötü oynayınca bu takım 4-2-3-1 oynamalı diyorlar.

    son dönemde oynanan oyundan ben de memnun değilim. galatasaray başarıyı yakalayacaksa ilk değişim taraftar kafa yapısıyla olmalı.

    takım 3.sene üstüste şampiyonluğa gidiyor, ki bunu tarihinde yalnızca 2 sene başarabilmişsin. avrupa'da en başarılı türk takımı olmasına rağmen tarihimizde başaltı liglerin başaltı takımları kadar ancak başarımız var. kendimizi dev aynasında görmekten da vazgeçmemiz gerekir. suyun öte tarafı bir şampiyonluk için yüz milyonlarca euro harcayıp algılarla, federasyonla, hakemlerle her yolu deniyor. bunları yene yene şampiyon oluyoruz. ama "eleştiri kültürü" (bana göre eleştiri kültürü olmalıdır, bunlarınki linç ve saldırı kültürü) tayfaya beğendiremiyoruz.

    galatasaray için su taşıyan personelin bile allah ayağına taş değdirmesin inşallah.
  • 10592
    ne ile mücadele ettiğinin farkına varması gereken taraftar kitlesidir.

    karşı tarafta federasyonu başkanının parasıyla bağlamış bir kulüp var. belden aşağı her yolu deniyorlar. erden timur’u ailesiyle, işiyle, yaftalarla uğraşarak kopardılar bizden. şimdi sıra okan buruk’ta ve istediklerini alıyorlar.

    sezon başından beri tek nefeste aklıma gelen maçlar şunlar; göztepe deplasmanı, eyüpspor deplasmanı, trabzonspor deplasmanı, rizespor içerde… bu maçlarda en en en kötü ihtimalle bir aşağı sonucu elde etmiş olsalar(galibiyetse beraberlik, beraberlikse mağlubiyet gibi) aldıkları puandan 7’sini kazanamayacaklardı. yani biz pazartesi günkü derbiye 13 puan farkla girebilirdik. ama skandal ötesi hakem kararlarıyla lige tutundular.

    bu sırada da biz şansız sakatlıklar ve kötü bir sezon başı yaşadık. transferi yönetebilecek bir tutum sergilemedik. namağlup ilerlemek kolay değildi, en iyi oyuncularımızı sürekli sahada tutmak zorundaydık. bu sırada bir tane hatalı hakem kararıyla puan kazanmak şöyle dursun, hakeme karşı mücadele ettik, kazandık. rotasyon yapamadık haliyle, takım da tükendi.

    hoca hatalıdır. bence yönetim daha da hatalıdır. ancak taraftarlar ayık olun. neyle mücadele edildiğinin farkına varın. ırkçılık yapıyorlar, transferlerimize salça oluyorlar, hakemleri baskı altına alıyorlar, ödedikleri paraları açıklamıyorlar, kendinlerini yere atıyorlar, sağa sola küfür ediyorlar, mahallenin yavşak serserisi gibi takılıyorlar ama insanlara her türlü pisliği yapanın galatasaray olduğuna inandırıyorlar. bu sözlükten biraz çıkıp galatasaraylı olmayanlarla konuşursanız anlarsınız. bir de bunlar gördüklerimiz, görmediğimiz kim bilir neler var…

    neyle mücadele ettiğini bilmeyen bir taraftar grubu var. türkiye’nin en büyük sermayesiyle, cemaatlerin destekleri üzerinden medya patronu olmuş bir manyakla mücadele etmeye çalışan bir galatasaray var. başkanı da hocası da kendi tırnaklarıyla kazıya kazıya anadolu’dan yetişme adamlar. biraz pozitif ayrımcılığı hak ediyorlar. en azından son 12 hafta! ayık olun!

    erden’i aldılar, okan’ı “yerini dolduramayacakken” yedirmeyin.

    edit: ifade hataları, kelime hataları…
  • 10593
    https://x.com/...tshM1KrXxvQ&s=19
    imkanım olsa her birine şu yazıyı okutmak isteyeceğim taraftar. hocaya kokan,bokan,maymun(evet artık sosyal medyada kendi taraftarı da bunu diyor) ya da zeka koktuğuna inanılan capslerle laf sokulmadığı için pek tabii etkileşim alamamış. ben buraya taşımak istedim ki en azından sözlükteki aklı selim taraftarımız bi nebze olsun bir durup düşünebilir.

    --- alıntı ---

    bir keresinde fizik öğretmenimiz anlatmıştı. bir gün 7-8 öğretmen arkadaşıyla önceden haberleşip çok sevdikleri bir başka öğretmene bir şaka yapıyorlar. öğretmenimizin adına ahmet diyelim, okulda ahmet hoca'yı her gören "hocam yüzünüz sararmış gibi, hayırdır" diyor. bir, iki, üç derken "hocam iyi misiniz" şeklindeki endişeli sorular artınca ahmet öğretmen en sonunda müdüre çıkıp "bugün dinlensem iyi olacak" diye izin istiyor.

    türk futbolunda şu an tamamen algılar konuşuyor. örneğin son algı okan buruk'la hiçbir şeyin yolunda gitmediği. galatasaray çok gollü maçlar oynayınca bu takım niye böyle kötü diye eleştiriliyordu, daha güvenli yol tercih edilince bu kez de tam tersi savunuluyor, "pozisyona giren galatasaray nasıl bir şeydi ya" ironileri vs vs... yeter ki eleştiri olsun, bugün galatasaray'ın pozisyona girmediği dahi iddia edilebiliyor.

    okan buruk rotasyon yapmayınca "neden rotasyon yok" oluyor, rotasyona gidince "aslarla çıksana" diye yangın yapılıyor. 2 gün sonra maç var, aslarla çıksa bu kez "neden aslar oynadı" denecek. süper lig şampiyonluğu sıradan bir şeymiş gibi işleniyor. barış alper, berkan veya yunus iyi oynarsa "kişisel ekstra çalışmaları" sayesinde oluyor, kötü oynarsa "okan buruk'un iyi hazırlayamaması" yüzünden.

    galatasaray'ın doğrandığı maçlarda dahi "hakem kolluyor" oluyor. en kritik kararlar, onlarca görselle tek tek anlatılmasına karşın gündem olmuyor. torreira ve mertens üzerinden en ufak fırsatlar bile kaçırılmıyor bu arada. kimin nasıl işine gelirse.

    jelert ve cuesta gayet standart performanslarda bile yerin dibine sokuluyor. bonservis bedellerinde oyuncuların en ufak bir kabahatleri dahi yok ama bir ezberdir gidiyor.

    gönderinin başında dediğim gibi çok büyük sorunlar yaşanmamasına karşın dört bir yandan o kadar çok olumsuz ve karamsar konuşuluyor ki en sonunda galatasaray taraftarı da her şeyin kötü olduğu, kötü gittiği sonucuna varıyor. sosyal medyanın biri bin yapan, iyiyi de kötüyü de fazlasıyla abartan yönüne de dikkat çekmek lazım.

    okan buruk'un galatasaray'ı futbolun doğası gereği artılara ve eksilere sahip. şahsen bir takımın bu kadar insafsızca eleştirildiğine hiç tanık olmadım. eleştirilecek birçok detay var elbette ancak bir futbol takımının sürekli eksileri konuşulamaz. galatasaray hem çok gol yerken, hem az gol yerken; galatasaray hem sınırlı rotasyon yaparken hem de tam rotasyona giderken çok eleştiriliyorsa, burada bariz bir art niyet vardır. organize art niyettir hatta.

    galatasaray taraftarının artık bu kayığa binmemesi gerekiyor. süper lig şampiyonluğunun çok da değerli olmadığını iddia edenler, bir başka süper lig şampiyonu çıksa 3 ay aralıksız kutlama yapacak.

    beşinci yıldız çok mühim midir, biraz şekilcilik olarak gördüğümden pek önemsemiyorum. ancak üçüncü kez üst üste gelecek bir süper lig şampiyonluğu, ucunda cl'den gelecek muazzam imkanlar da varken önemlidir, değerlidir, konsantrasyon ve tadında iyimserlik gerektirir.
    --- alıntı ---
  • 10595
    yavaş yavaş zafer sarhoşluğundan uyanan taraftar grubu.

    kimi iyi uyanıyor kimi kötü uyanıyor kimileri uyanmayanları uyandırmak istiyor. kendi içimizde verdiğimiz savaş bu aslında.

    bizi diğer taraftar gurubundan ayıran en önemli özelliğimiz bu aslında. fenerliler hiç uyanmıyor uyanmak istemiyor, bjk desen astral seyahat müptelası.

    bir süredir kötü futbol oynuyoruz. hemen hemen her oyuncunun performansı düştü. icardi sakatlandıktan sonra ivme sürekli aşağı gitmeye başladı. uyanmaya çalışan grup sakin olalım yapılmayan, yapılamayan transferler var onlar yapılsın işler yoluna girecek dediler. uyuyanlar harikayız lideriz gümbür gümbür kayıpsız gidiyoruz dediler. içlerinde benim de olduğum grup ise problemleri söylediği için fenerli, yangıncı gibi söylemlerle damgalandı.

    düne kadar okan buruk eleştirmek yasaktı, eleştiri entryleri sözlükle siliniyordu o derece yasaktı. yangın çıkmasın medya oyununa gelmeyelim, hoca ve oyuncular etkilenmesin gibi bir çok neden sayılıyordu.

    dünden bugüne ne değişti peki...

    değişen tek şey zafer sarhoşluğundan uyanan taraftar sayısı uyuyanları geçti.

    hoca gitsinler normalleşti, muslera bıraksınlar başladı* hatta yerine gelecek hoca ve oynatılacak sisteme kadar düşünüyor olduk. mali hesaplar yapıyoruz, transferler yapıyoruz, sahadaki çimlere kadar müdahale etmek istiyoruz.

    bu söylemler doğrudur, yanlıştır, haklıdır, haksızdır konularına hiç girmiyorum uzun zamandır kendi kendimizi yiyip bitirdik yeterince.
  • 10597
    hiç uzatmaya, dallandırıp budaklandırmaya gerek yok, son tahkim kurulu kararlarından sonra yapı artık ayan beyan ortada, kendi yapılarını gizlemek için bizi yapı kurmakla itham edenler ortada, kendi içinde mücadeleyi bırakıp, organize kötülüğe karşı elinden ne geliyorsa yapması gereken taraftardır.
    şu an galatasaray ın en büyük gücü taraftarıdır, biz takıma kulübe sırtımızı dönersek, ivmeyi kaybederiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın