• 10077
    galatasaray taraftarı vasatlaşmaya çok müsait ve bu beni çok üzüyor, delirtiyor. ellerim ayaklarım titriyor istenilen isimleri görünce ve istenilmeyen isimleri görünce.

    bodrumspor süper lige çıkma maçı oynuyor, koca sezon bodrumspor'da bile yedek kalmış, skor üretememiş bir adam çıkıyor 2 top sürüyor ve yine her kararını rezalet veriyor ama rakip kafa olarak bitmişken top sürdü diye adam galatasaray'a isteniyor. galatasaray yatırım yapmalı deniyor, galatasaray çöplük mü? bodrumspor'un devam etmeyeceği adamı biz ne yapalım. bahsettiğim adam pedro brazao.

    euro 2024 başlıyor, her skor üreten adamın başlığı coşuyor, twitter'a giriyorum o gelsin efsane, bu gelsin süper, oyunculara bakıyorum hepsi birbirinden vasat tipler, takımlarında süre alamayan, yaşları geçmiş oyuncular ama eriksen ismi çıksa mesela anında olmaz, kötü, kalp sorunu var, ağırlaştı falan filan. bakıyorsun en iyi oyunu eriksen oynamış mesela ama işte vasatlığa alıştığı için galatasaray taraftarı draguş ister eriksen istemez, yanlışlıkla lüksemburg turnuvaya katılsa gerson rodrigues hamlesi isteyebilirdi yüce galatasaray taraftarı çünkü grup maçlarında 5 gol attı, lüksemburg ile 5 gol atmak mucize bir iş, top da sürebiliyor, skor da alıyor. süper ligde süre alamaması, yetersiz olması önemsiz çünkü tek maçta verdiği performans ile galatasaray'a gelebiliyor oyuncular.

    bodrumspor'a gelelim yine gökdeniz bayrakdar antalyaspor'da tutunamadı, yetersiz kere yetersizdi, kafasını kaldırmayı öğrenemedi ama bakıyorsunuz başlığında herkes istiyor, neden arkadaş, gökdeniz 1. ligde bile yetersiz kaldı çoğu zaman, kafasını bile kaldırmayı öğrenemedi. fizik olarak yetersiz, oyundan kopuyor, kafa olarak süper lig seviyesinde değil ama işte 1 gol atarsa bir de türk olursa müthiş futbolcu oluyor, tam galatasaray'a layık çünkü, neden antalyaspor'da oynayamadı bu arkadaş? bir de iyi örnek varsa daha da abartı oluyor bu iş, bak barış alper diyorlar ki barış alper kadar çalışmayı sevdiğini, kendini geliştirebileceğini nereden biliyorsun? 2 iyi örnek var ama 50 tane kötü var neden kötü örnekleri vermiyorsunuz? 2 iyi uç örnek boey ve barış ise bunlar örneklem dışıdır, kendileri bizim seviyemizin üstüne çıkmak için uğraşmıştır ama anlatamıyorsunuz kimseye, bu adamlar aynı ekiple çalıştı, aynı ekibin dediği her şeyi yaptılar, semih kılıçsoy bu ekiple 1 ay çalışamadı ve ayrıldı ekiple, kaldıramadı antrenman yoğunluğunu, hayatının her anını kontrol etmelerini. boey ve barış bunu kaldırdı ve seviye atladı ama işte bunlar mucize gibi bir şey.

    kumbedi diye bir adam var, genç ve potansiyelli olarak piyasaya çıktı ama lyon ile korkunç performansı sonrası yedeğe düştü, hatta 3. yedeğe düştü ama bu adamın galatasaray'ın 1. sağ beki olması için büyük baskı dönüyor, neden arkadaş. lyon 3. sağ bek yapmış adamı biz salak mıyız da lyon'un 3. sağ bek yaptığı, 2. yarı sadece 1 dakika süre verdiği adamı kadromuza alıp direkt oynatalım, oynadığı sürece de rezalet performans verdi bu arkadaş. konuşulan rakamlar da komik 8 verelim bitsin diyorlar, yeni boey diyorlar. boey'i 1 milyona aldığını unutuyorsun ama boey tutmasa bir şey kaybetmezdin fazla, 8 milyon verdiğin adam tutmazsa ki tutmayacağı kesin öyle bir oturur ki içine şaşırırsın. her fırsatta cicaldau örneği veriliyor mesela neden? cicaldau, kumbedi-draguş vb. oyunculardan daha potansiyelli bir isimdi ama patladı, olay patlaması işte neden biz riske gireceğiz ki? 12 tane yabancı yazabildiğimiz bir kadroda neden vasatlarla dolduracağız takımı? fener bir topçuya 20 verecek 25 verecek diye ağlıyorsunuz, siz neden 19 yaşında çöpe 8-10 vermeye çalışıyorsunuz? neden iyi seviye adamları istemiyorsunuz? vasatlığı bu kadar benimsemek delirtiyor beni, aklı başında hiçbir galatasaray taraftarının vasatlığa tahammül edeceğini de düşünmüyordum şu 15-20 güne kadar ama artık inanıyorum, bizim takım başarı düşmanı ve vasatsever. nelsson 7, davinson 9.5, torreira 6, icardi 10, muslera 10+, barış alper 2.5. bizim takımın ana parçaları bu adamlar, neden hepsi kaliteli ve yüksek para verilmiş adamlar? neden eleştirilen adamlar hep parasız gelen adamlar? vasatlığın para etmemesi yüzünden olabilir mi? vasat adamlar izlemek isteyenler beşiktaş'a, oradan daha beterini görmek isteyenler de trabzonspor'a gidebilir ama burası galatasaray ve draguş-kumbedi falan bizim işimiz olmamalı. galatasaray 12 yabancı kadroya yazıyorsa 11 tane çok kaliteli yabancı, 1 tane de potansiyelli yabancı alır takılır.
  • 10079
    euro 2024' teki en akil taraftardır sanırım. diğer takım taraftarları, kendi oyuncum berbat da olsa ilk 11 başlasın ve egomu tatmin etsin kafasında olduğu için garip ve anlayamadığım bir hezeyan içindeler. en yakınımdaki arkadaşlarımdan en uzağına kadar hepsi aynı durumda delirmiş durumdalar. allah şifa versin ne diyeyim. umarım türk milli takımı çok başarılı olur turnuvanın devamında, bu arkadaşların kötü enerjilerine rağmen.
  • 10082
    fbjk bir transfer yapmayagörsün şirazesi kayıyor. her sene aynı terane. yahu senelerdir bu yangını yapıyorlar da ellerine ne geçti merak ediyorum. kaç sezondur hala orta saha arıyoruz. hatta fernando gittiğinden beri arıyoruz bile diyebilirim. neyi değiştiriyor mesela bu bağırtı çağırtı? boş.

    kazanılan başarının yangıncılıkla bir ilgisi yok. vallahi de yok billahi de yok. yöneticileri germekten yanlış kararlar aldırmaktan başka işe yaramıyor.

    nasıl oluyor da her sene kafayı resetleyip aynı cümleleri yazabiliyorlar aklım almıyor. öldük bittik. hep bir endişe.

    edit: dursun aydın özbek'i gayet de iyi biliyorum ama taraftarı da biliyorum çok şükür.
  • 10083
    galatasaray taraftarının mourinho’yu, rafa silva’yı, oğuz aydın’ı dert ettiği yoktur. dert ettiği şey dursun özbek’in her zaman yaptığı gibi tutarsız açıklamalarıdır.

    geçen senelerde erden timur varken çok konuşmuyordu da biz de sinir krizi geçirmiyorduk. mesela ben bir taraftar olarak dursun özbek’i televizyonda gördüğümde sinirlerim zıplıyor çünkü inanılmaz rahat yalan söylüyor.

    bankalar birliği ve kemerburgaz’dan ötürü bile idari olarak ibra edilmemesi gereken adam “transferleri kampa yetiştireceğiz” deyip üstüne “ya avrupa şampiyonasıyla satmamız gereken oyuncular vardı ben onları unuttum bu sene zor geçecek” diye açıklama yaparsa taraftar eleştirir.

    yaşı küçük olanlar 2015-17 arasındaki dursun özbek’i hatırlamıyor belli ki. ama şerbetli olanlar bu adamın yalan söylediğini gördüğü an bir bir o dönemler aklına geliyor. az bile tepki gösteriyor galatasaray taraftarı ki şu an buna tepki bile denmez.
  • 10084
    her ne kadar sevilmese de kerem aktürkoğlu ve şu an belki de mauro icardi'den sonra en çok sevilen oyuncumuz barış alper yılmaz'a sabır gösterildiğinde ortaya çıkan durum taraftarımıza ders olmalıdır.

    lütfen oyuncuları eleştirirken sakin olalım, kimseyi yuhalamayalım. vakti zamanında barış için de aynısı yapıldı. ben demiştim demek için demiyorum, sadece örnek olması açısından üç sene önceki yazımı buraya bırakmak istiyorum. saygılar.

    (bkz: barış alper yılmaz/#3274951)
  • 10086
    dünya futbol ikliminde belki de en pahalı forma satan kulübün taraftarı. hatta asgari ücret bakımından en pahalısıdır net. bu kadar pahalı forma, kombine vs satıyorsanız bu taraftar da sizden pahalı transfer bekler, bekleyecek. genç, gelecek vaat eden diyerek ikinci lig oyuncusu izlememeli bu taraftar. gidin wan bissaka , pierre-emile kordt hojbjerg getirin adamı hasta etmeyin.
  • 10087
    twitter tayfa kafayı yemiş halde.

    kimisi erden timur üzerinden yönetime sallıyor,
    kimisi yönetim üzerinden erden timur'a sallıyor,
    kimisi mehmet özbek'in transferleri yönettiğini yazıyor,
    kimisi ziyech'in maaşı arttırılsın diye gündem yapıyor,
    kimisi zaniolo üzerinden diğer futbolculara da hakaret ediyor,
    kimisi beşiktaş rafa silva aldı diye kendini yakacak kıvama gelmiş,
    kimisi batshuayi olmadı uyutuluyoruz diye veryansın ediyor,
    kimisi galatasaray başkanına hakaretler ediyor

    vs. vs.

    bu sezon çok başka bir delilik hali var ama bilemedim.
  • 10089
    sosyal medyadaki bütün taraftarımız mert müldür, ferdi kadıoğlu, ismail yüksek ve daha nicelerini övüp, turnuvanın en değerli oyuncuları olduğunu söylerken, başka takım taraftarları ise iyi olsun olmasın bütün oyuncularımızı deli gibi eleştiriyor.

    biz mi çok safız, karşı taraf mı çok kötü veya biz mi oyunu kuralına göre oynamıyoruz bilmiyorum ama bu durum sinirimi bozmuyor değil.
    pek tabi, bizi diğerlerinden ayıran fark budur ama ne bileyim abartmasak mı acaba?
  • 10090
    birkaç gündür izliyorum. milli maç var biliyorsunuz.
    (bkz: 6 temmuz 2024 hollanda türkiye maçı)

    sol kanata kenan yazılıyor. sol kanada barış’ı çekip ileriye semih yazılıyor. biri de çıkıp demiyor ki kerem iyi oyuncudur, istatistikleri de iyi oyun aklı da iyi.

    kerem, fb oyuncusu olsaydı oynattırırlardı. bjk oyuncusu olsaydı semihten bile büyük yaygara kopardı.

    şu anda efor gösterecek bir altı numara yok. kimse de demiyor ki berkan olabilirdi. daha bizimkiler berkanı kabul etmiyor.

    kendi değerlerimizi çok küçümsüyoruz maalesef. yazık ediyoruz.
  • 10092
    özellikle son dönemde ülkenin ve klübün içinde bulunduğu ekonomik buhrandan dolayı, performansı iyiye giden başarılı futbolcularını, hatta herkesin gıpta ettiği gençlerini belli bir miktara okutalım felsefesini benimsemiş kitle.

    artık baş gösteren futbolcuların başarılarının, takımı avrupada nasıl ileri götürebileceğinden çok, piyasa ve olası satış değerleri üzerinden konuşuluyor.

    son dönemde gelen lig şampiyonluklarının da bunda etkili olduğunu düşünüyorum. futbolda yerel ligde elde edilen başarı üzerinde maalesef biraz doymuşluk mevcut. özellikle taraftar özelinde...

    büyük liglere oyuncu yetiştirme takımı olduysak başkanımız açıklasın ve hedeflerimizi ona göre koyalım. takımın en değerli oyuncularını ve gelecekte katkı sunacak değerlerini o kadar veriyolarsa hemen şunlara okutalım, arabistan olur ingiltere olur şeklinde hareket ederek hayallerine ulaşamazsın.

    tabiki çarkı döndürmek için senin için alternatifi olan oyuncunu, takımın oyununu çok etkilemeyecek adamları, kadro mühendisliğini iyi bir şekilde ayarlayarak satabilirsin ama ana felsefen bu olmamalı.

    ligdeki başarıların hedefine ulaşmak için bir araç olduğunu unutma. çünkü kuruluş amacın olan ana hedefine 119 yıllık tarihin boyunca sadece bir kez ulaşabildin. ikincisine ulaşmak için de takımında avrupada fark yaratacak adamlara ihtiyacın var.
  • 10093
    galatasaray taraftarının sahip olduğu eleştiri kültürü önemlidir. bizi diğer takımların taraftarlarından ayıran önemli bir etmendir bu ama eleştirel bakış açısı ile sürekli şikayet etme psikolojisi arasında fark var.

    galatasaray'da yönetimsel bir problem yok. ortada bir otorite boşluğu, bir zafiyet veya şüphe uyandırıcı bir durum yok. galatasaray'ın aklını, ciddiyetini ve eleştirel kültürünü çok iyi bir şekilde yansıtan genel kurul iradesi galatasaray'da bir yönetim problemi olmadığını 25 mayıs 2024 ve 6 temmuz 2024 tarihlerinde tasdik etmiştir. galatasaray futbol takımında da bir problem yok. temmuz 2022'den çok daha güçlü bir futbol takımımız var. temmuz 2023'ten de daha iyi bir takımız şu anda. her iki yılın aynı ayına oranla bugün sahip olduğumuz kamp kadrosu çok daha kaliteli. hem nitelik açısından hem nicelik açısından. iki veya üç temel eksikliği var takımın ki bu sayı geçtiğimiz yıllarda çok daha fazla idi. transfer gerektiren üç bölgede de temmuz ayını iyi bir şekilde geçirmemizi sağlayacak futbolcularımız var. geçtiğimiz sezon kiralık olarak takımdan ayrılıp bu yaz itibari ile takıma dönenler arasında katkı verebilecek futbolcularımız da var. dubois gibi. geçtiğimiz sezon sakatlık başta olmak çeşitli gerekçelerle tam manasıyla istediğimizi alamadığımız ama bu yaz şu ana kadar çok iyi çalışan futbolcularımız da mevcut. zaha gibi. seferovic'e, gomis'e, bakambu'ya, vinicius'a oranla icardi'ye çok daha iyi bir yedek olabilecek ve hatta ilk 11 oynayabilecek potansiyelde bir forvet transferimiz de var. michy batshuayi görmezden gelinebilecek bir oyuncu değil bu noktada; 1 temmuz'da imza attırıp, 3 temmuz'da kemerburgaz'da idmana çıkartacak kadar hızlı ve sonuç odaklı davranıldı bu konuda. galatasaray bu transfer ile 1 temmuz günü hücum hattı konusunda defteri kapattı ve defterde icardi, batshuayi, zaha, mertens, ziyech gibi kaliteli yabancı futbolcular var. bu defter eleştirilesi değil, takdir edilesi bir defterdir.

    birçok farklı entryimde ifade ettiğimi tekrar söyleyeceğim. galatasaray'da şu an sıkıntılı bir tablo yok. yönetim mutlu, genel kurul üyeleri mutlu, teknik heyet mutlu, futbol takımı mutlu. camiamızda her zaman görüşme, müzakere, hatta tartışma olmuştur, bugün de vardır, ancak mutsuz olan, memnuniyetsiz olan bir unsur yok kulüpte. tek bir unsurda, o unsurun da bir kısmında mutsuzluk ve ümitsizlik var, o da taraftar. buna hiç gerek yok halbuki. "yönetim taraftarı kandırıyor istifa etsin". hayır istifa etmeyi gerektirecek bir şey yok çünkü ortada bir kandırılma durumu yok. puma satış mağazalarında fenebahçe logosunu 5 yıldızlı yaptı diye galatasaray'da yönetim istifa etmez. bakkal işletmesi değil burası. galatasaray'da iki tane transfer şu an avusturya'da takımla beraber kampta değil diye de yönetim istifa etmez. faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, mustafa cengiz, burak elmas gibi başkanlar döneminde hangi şartlar altında ve hangi demeçler doğrultusunda transfer dönemleri geçirildiyse, bugün de durum benzer. yönetimlerin, başkanların her zaman gerçekleştiremedikleri özellikle futbola dair vaatler olmuştur. bu işin doğasında var, dursun özbek'e has bir durum değil bu. bugün ama bir fark var, futbol takımımız geçmiş dönemki başkanların kurduğu ve yönettiği takımlara oranla çok daha güçlü.

    "erden timur yok, florya'yı peşkeş çekecekler". veya "erden timur yok, bunlar şampiyonluğu birilerine satacaklar". bu iddialar da gerçeklere dayanmıyor. kanıt, delil sorulduğunda ideolojik pozisyon almalara dayanan bazı hırslı çıkışların veya olumsuz varsayımların ötesinde söylenebilen hiçbir şey yok. bu iddiaların olgusal bir tarafı yok, bunlar tamamen şahıs bazlı nefret ve kötü kaleme alınmış bir takım komplo teorilerine dayanıyor. bunlardan dolayı da galatasaray'da yönetim istifa etmez. biri mayıs ayının sonunda, biri temmuz ayının ilk haftasında olmak üzere, iki tane çok ciddi genel kuruldan galatasaraylı üyelerin 80%'ininden fazlasının desteğini almış bir yönetim kurulu bu gibi taraftar ihtirasları ile istifa hiç etmez. taraftarın da artık futbol dahil olmak üzere bütün sportif branşlarda ve sportif branşlardan daha önemli durumda olan projeler hususunda yönetimi biraz rahat bırakması lazım. bırakalım iyi bir şekilde, planladıkları şekilde, destek aldıkları şekilde işlerini yapsınlar. hesaplaşılacak veya intikam alınacak bir şey yok, galatasaray'da her şey yolunda. bu bilinçte olmalıyız bu noktadan sonra.
  • 10095
    gereksiz yere yangın yapan taraftardır. geçmişte bir çok konu olmuş olabilir, bu yüzden yoğurdu üfleyerek yiyor olabilir. ama bu taraftar profilş şunu gösteriyor bana, allah korusun ama okan hoca 2 maç üst üste mağlubiyet alsa okan hocanın kellesini isterler. kimse büyük resimle ilgilenmiyor. neymiş fener oğuz'a teklif yapmışmış, neymiş bjk transferler indiriyormuş. sakin olun beyler, 6 aydıf sağbek almamak aymazlık tabi ama okan hocanın olduğu yerde sakin kalmak lazım.
  • 10096
    taraftar galeyana gelmemiştir. getirilmiştir! problem kimin gelip, kimin gittiğinden ziyade birbirinin tersi söylemler ve yerine getirilmeyen vaadler. kimse yönetimi, bu vaadleri vermeye zorlanmadı. aksine, yönetim taraftarın gazını almak için bu vaadleri ortaya attı. haliyle taraftar nezdinde de bir beklenti oluştu. beklentiler de beraberinde umut, sevinç, motivasyon, hüzün, öfke, karamsarlık gibi duyguları getirir. yönetimin sigortası olan erden timur görevde olmayınca, geçmiş dönem sabıkaları da eklenince, bu eğilim hüzün, öfke, karamsarlık tarafına doğru oluyor maalesef.

    sezon içerisinde yangın yapan, takımı, teknik ekibi, yönetimi eleştiren herkese bu söylemlerinin yersiz ve zarar verici olduğuna dair eleştirel bir kaç kez entrym olmuştu. özellikle transfer dönemi bittikten sonra. işte o yersiz eleştirinin tam sırası şimdi. son dakika transferi dahil, her gecikme, yerine getirilmeyen her vaad, iş işten geçmeden eleştirilmeli. çünkü,bir sigortamız yok artık.
  • 10097
    içinde olmama rağmen her transfer dönemi insanı futboldan bıktıran topluluk. 12 temmuz'dayız ve 2 senedir şampiyon olan yönetimi istifaya davet ediyor, okan buruk'u hamza hamzaoğlu olarak nitelendiriyor çoğunluk. bu çoğunluk sezon ortası kerem ve icardi'yi küstüren ekibe çok benziyor.

    dursun özbek babamın oğlu değil. ama "pes" diyorum bu acımasızlığa. bu eleştiri değil linç kültürünün bir yansıması çünkü. galatasaray, galatasaraylılık teammüleri doğrultusunda eleştirilirse galatasaray. diğeri yersiz kibirlilik ve suyun karşı yakasına benzemekten ibaret.

    erden timur konusu eleştirilebilir, ben de çok seviyordum başkanı. bir halt oldugumdan değil ama merak eden arar bulur onu övdüğüm entryleri tıpkı dursun özbek'i eleştirdiğim entryler olduğu gibi, orada duruyorlar. ama bugün "erden timur gitti, o yüzden böyleyiz" demek en hafif tabirle abes. ilk yöneticilik sezonunda torreira ve mertens 6 ağustosta uçağa bindi, icardi son gün geldi. neden? oluru bu çünkü.

    oğuz aydın transferinde çalım yemişiz, yöneticimiz de tuz biber ekti iletişim doğru sağlanmadı evet ama kerem, bay, zaha, tete dörtlüsü şu an senin elinde. oldu da sezona bu 4 adam + oğuz ile girdin şişkinliği nasıl gidereceksin, aksi oldu kanat rotasyonu boşaldı, oğuz'un alternatifi mi yok, prime robben mi bu adam?

    devasa bir liberal iştah sirayet etti futbola. sürekli şampiyon olalım, sürekli transfer yapalım. hep iyi olsun, sürekli iyi olsun. öyle bir dünya yok maalesef. 21-22 gs de tarihimizdeki tuz biberlerden. devamlı şeker yenmez. dişleri çürütür, keyif alınmaz yaşamdan. sözün özü, eleştirelim de bu yapıcı olsun. "yeme kültürü" gına getirdi çünkü.
  • 10098
    konu döndü dolaştı ve yine taraftarda patladı. sorun transfer yapılmaması değil sadece. ortada yalanlar, tutulmayan sözler, yerine getirilmeyen vaatler var. 6 aydır sağ bek 1 yıldır orta saha bekliyor herkes. ve yönetim çıkıp saçmalıyor, yalan haberler yaptırıyor. konu transfer değil. dursun özbek ve yönetimi güven vermiyor. bu kadar basit.
  • 10100
    dursun aydın özbek tarafından çok güzel güdülen grup. şu durumda en çok tepkiyi dursun özbek ve cenk ergün görmesi gerekirken öyle bir yönlendirme yaptılar ki bu ikisinin adını anan yok. sosyal medyadaki isimsiz hesaplar ve muhabirler okları okan buruk’a çevirdi. bir de bariyer olarak kullanılan ibrahim hatipoğlu var. sözlükte bile bunlara entry giriliyor. ne dursun özbek’e ne cenk ergün’e entry var. twitter’da emre utkucan cenk ergün’den daha çok eleştiriliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın