• 9676
    karalar bağlamasına gerek olmayan taraftar. 2 sezon önce ligde 13. olmuş takım sil baştan kuruldu. yaz transfer döneminde de yüksek oranda isabetli takviyeler yapamayınca kopenhag'a geçildin. isim olarak karşılaştırınca kalitemizin çok altında olsalar da doğru planlama, kadro istikrarı ve oyuncuların uzun zaman birlikte oynamaları önemliydi.

    aynı durumu manchester united da bize karşı yaşadı. isim isim karşılaştırsak en az 8 oyuncuları ideal 11imize girer. biz daha çok takımdık onları geçtik, kopenhag bizden daha fazla takım olabildi ve bizi geçti.

    şampiyonlar liginde başarıya ulaşmak hele ki türkiye şartlarında ciddi iyi planlama gerektiren bir süreç. daha iyi olabilirdi ama doğru yoldayız. önümüzdeki yıllarda inanıyorum ki büyük başarılar kazanacağız. sizler de inan edin!
  • 9677
    konferans ligi ve avrupa ligini boş turnuva olarak gören taraftardır, haklıdır. şu iki turnuvada olmaktansa bir tur daha şampiyonlar ligi'nde maç oynamak tüm paydaşlar için çok daha prestijliydi.

    soruyorum şimdi; olur da uefa avrupa ligi'nde karşına gelen ilk takıma; ki yine kopenhag gibi cepte göreceğiniz bir takım olsun; elenirsek o zaman ne olacak? daha büyük bir yıkım değil mi?

    galatasaray taraftarının sesine kulağınızı kapatırsanız her şeyi kaybedersiniz. taraftar haftalardır icardi dinlensin diye bağırıyor; biz hala adamı iğneyle sahaya atıyoruz. tete ile ilgili neler söylüyoruz burda adam hala sağ açıkta. angelinho desen ona keza. transfer döneminde de durum aynıydı.

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)

    ne desek boş ya.
  • 9678
    yapılan hataları ders çıkarılması açısından gündeme getirmesi mantıklı olan, ancak şampiyonlar liginde bir üst tura atlanamadı diye de rakiplerin ağzıyla iş yapmaması gereken taraftar kardeşlerimdir.
    bende kaçan gollere kızdımmı? evet
    okan hocanın oyuncu değişikliklerinde her seferinde geç kalmasına kızıyormuyum? evet
    transfer döneminde yapılan hatalara veyahut eksikliklere eleştirim var mı? tabiki
    ama eleştiri yapmanın amacı eksiklikleri muhattaplarına bir yerde hatırlatmak, ilgisini çekmek, bir daha yapılmaması daha dikkatli olunması için fikir beyan etmektir. gruptan çıkamadık okan buruk yetersiz, erden timur istifa... istemezük... böyle eleştiri de olmaz kimse kusura bakmasın.
    2022/2023 temsilcimiz yok
    2021/2022 beşiktaş 0 puan -16 averaj
    2020/2021 başakşehir 3 puan -11 averaj
    2019/2020 galatasaray 2 puan -13 averaj (tek golle)
    2018/2019 galatasaray 4 puan ile avrupa liginden devam (ama rakipler porto schalke lokomotiv moskova, lider çıktığımız avrupa ligi grubu daha zordu)
    son 5 senede durum bu iken bu sene oynanan futbol ve takımın 2 sene önce rizespor ile düşmeme mücadelesinden geldiği durum ortada iken eleştirileri biraz daha makul yapması gereken taraftardır.
  • 9679
    hiç uzatmaya , lafı eğip bükmeye, etrafından dolanmaya gerek olmadan bence net olarak söylenebilir ki şımarıktır. uzun süreli ciddi bir başarısızlık göstersek ezeli rakiplerimiz gibi takımına güç verebilecek destek olabilecek bir altyapısı bir inancı yoktur. tüketim çılgınıdır ve vefasızdır.
    allah takımımızı zor günlerle sınamasın inşallah. tabii ki istisnaları vardır. bu görüş kahir ekseriyet için yazılmıştır. hangi maç sonrası yazdığımızı da belirtelim ki kayıp zamanlı entry kapsamına girmesin.
    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 9680
    takımının şampiyonlar ligi seviyesinin altında olduğunun farkında olması gereken ve avrupa ligine gittiği için mutlu olması gereken taraftardır. ben açıkçası ilk kopenhag beraberliği sonrası grubu 3 puanla sonuncu bitireceğimizi tahmin etmiştim ve 2 puan fazla aldık. en ofsayt entrylerim arasında duruyor. bu 2 puanlık farkta kuşkusuz en önemli faktör andre onana’ydı. grup bazında bayern maçlarından daha fazla puan almayı hakettik, ancak manu’dan da haketttiğimiz puandan fazlasını aldık. hele istanbul’daki maçta onana elleriyle 1 puanı verdi.

    nitekim sonuç olarak hücum hattını içi geçmiş bir zamanların yıldızlarıyla doldurursanız sonucuna katlanırsınız. sonra da ağlamamalısınız. millet ileri hatta hız, çeviklik, dinamizm arar, biz bunları çoktan bitirmişlerle, kafasındakini yapmaya ayağı gitmeyenlerle girdik işe.
  • 9682
    her zaman en iyiyi ve başarıyı ister. eleştirilerini saygı ve mantık çerçevesinde yaptığında, bilinir ki bu eleştiriler takımın selameti içindir.

    başkanı başarısız olduğunda o koltukta maksimum 8 ay oturtur, diğer kulüpler gibi 5 sene tahammül etmez. 9 senede aldığı tek kupa ziraat kupası olsa, o yönetime gerekirse el koyar kendi yönetir.

    vizyonu her zaman en yukarıdadır. her sene ligde şampiyon olmak, avrupa'da başarılı sezon geçirmek zorundadır. doyumsuzluksa doyumsuzluk. burası galatasaray, kimse suyun karşı tarafıyla karıştırmasın.
  • 9683
    14 senelik hasretin bitip şampiyon olduğu maçtan sonra bile yetmez bize bu kupa hedef artık avrupa diyen taraftardır.

    o doyumsuzluk olmasa 14 sene şampiyon olamamış takım 2 senede şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynayan takıma dönüşemezdi.

    bu doyumsuzluk işini z kuşağına yıkma işi de yeni moda oldu, yoktur böyle bir şey, bu takımın taraftarı hep agresifti hep doyumsuzdu. ayvalı maçın üstünden neredeyse 100 sene geçmiş, orada içinden çıkıp yanlış yapanlara tepki gösterenler de mi sosyal medya taraftarıydı? galatasaray kurulduğu günden beri vasata dahi tahammülü olmayan bir camiadır, iyi ki de böyledir.
  • 9686
    iyiyi ve kötüyü mantıklı bir şekilde ayırt edebildikten sonra iyiyi istemesinde hiç bir sorun olmayan taraftardır. örneğin 50 maçta 40 gol bilmem kaç asist yapmış adama 1-2 maç gol atamadı diye “artık olmuyor” demeye başlamak iyiyi istemek değil, en hafif tabirle mantıksızlıktır.

    futbolcunun oyuna girdiği ilk 10 dakika vücut dili üzerinden “bundan olmayacak” demek, 3. ligden gelip çift haneli gol ve asistlerle takımı sırtlamış, hala da bir sürü katkı veren gencecik adamı ilk vasat oyununda (bakın kötü dahi değil) yuhlamak, daha iyisini istemek değil, ne istediğini bilememektir.

    olaylara, durumlara sadece bulunduğunuz t anından bakarsanız hiç bir zaman tatmin olamazsınız. bu aile hayatında da sporda da iş hayatında da böyledir. yerine göre 1 aylık, yerine göre 6 aylık 1 senelik zaman aralıklarına zoom out yapıp, karşınızda nasıl bir tablo olduğunu irdeleyip ona göre yorum yapmalısınız. gördüğünüz tablo hala karanlıksa, işte o zaman o tabloyu değiştirmek için elinizden geleni yapmalısınız. işte galatasaray taraftarının son dönemdeki en büyük sorunu bu. merceğimiz çok daraldı. günler, saatler, dakikalar mertebesine değerlendirip, asıp kesiyoruz.
  • 9687
    malesef muhakeme yeteneğini ciddi anlamda yitirmiş insanları da barındırır içinde. araba hep 200 le gitsin ister bu tipler. yolun ortasında bir arıza çıksa "sat abi bu arabayı çöp" derler. başarı nedir? sabır nedir? bilmezler... gelişim oldugu kadar duraklama ve gerilemenin de doğal olabileceğini anlamadan tüketim toplumu dinamikleriyle yüksek beklentilere girip hep isterler hep.
  • 9688
    (bkz: #3797560)

    bir kısmı hakkında şöyle bir şey yazmıştım geçen gün. aklıma gelmişken biraz detaylandırayım.

    bir kısım genç taraftarın hayallerini yıkmak gibi olacak ama türkiye'de kulübün yönetimi üzerinde en az etki sahibi olan taraftar galatasaray taraftarıdır. kulüp dinamiklerini içeriden bilen, pek çok olaya bizzat şahit olmuş biri olarak söylüyorum. bizim yapımız diğerlerine göre bayağı farklı beyler. ali koç twitter'daki ergenlerden korkup ona göre aksiyon alabilir, beşiktaş başkanları twitter tribünlerine oynamak için bizim transferlere salça olma uğruna kulübü batırabilir. bizim kongrede sosyal medyanın ne olduğunu bilen üye sayısı bile kısıtlı. aralarında katıldıkları kulüp organizasyonunun ne için düzenlendiğini oradaki gazeteciye sorup öğrenen var yahu, açıp senin sosyal medyada ne yazdığına mı bakacak. *

    taraftarın kulüp üzerinde çok etkisi olduğunu düşünmesi, başkan değiştirme, transfer yaptırma, oyuncu yollatma gibi konularda kendisine çok ciddi payeler biçmesi egoları için çok doyurucu, biliyorum. ama galatasaray'da işleyiş buna hiç müsait değil. evet galatasaray bu konularda farklı ama taraftar bakımından değil. kongre yapısı yol açıyor bu farka. iyi ki de öyle. ali koç'un tepkilerden korkup bir anda montella yerine ismail'de karar kılması gibi saçmalıklardan korunuyoruz. burak elmas gibilerini 7-8 ayda gönderen sen değilsin, twitter'da yazdıkların değil. çılgın atan galatasaray kulisleri. daha önce de dediğim gibi, bu kulisler başarılı olduğumuz zaman paçamızdan aşağı da çekiyor ama başarısız olduğumuz zaman da kısa sürede ayaklanmamızı sağlıyor. orası kaynıyor beyler ve sosyal medya yorumları hiçbirinin zerre umurunda değil. olsaydı dursun özbek'in birinci dönemine taraftar son verirdi, kendi yaptığı baskın seçimde gandalf gibi ortaya çıkan mustafa cengiz değil. taraftarın bir gücü olsaydı etobo transferiyle kapattığımız 2021 yazında orta saha transferi yaptırmayı başarırdı. yıkıldı ortalık ama kulisler devreye girinceye kadar yaprak kıpırdamadı. içeride game of thrones gibi ortam var diyorum oğlum ne twitter'ı. *

    "vasata tahammülü olmama" klişesi altında yangınlarını savunan genç kısmın en büyük etki ettiği kısmı da söyleyeyim: okan buruk ve futbolcular üzerindeki baskı artıyor. bu kadar. o da pozitif değil negatif etkiler doğuruyor.

    galatasaray taraftarlığıyla alakalı bir şey değil bu tam olarak. sosyal medya gençleri tek tipleştirdi, tornadan çıkmış gibi birbirine benzetti. dünya üzerindeki her takımın sosyal medya taraftarı aynı şeyleri söyleyip aynı açıklamaları yapıp bir de kendisini özgün sanıyor. kısıtlı karakterle aynı esprileri tekrarlamanın, 30 saniyelik videolarla gün geçirmenin, akımlara dahil olmazsa öleceğini sanmanın, telefona bakmadan yaşayamamanın getirileri bunlar. gençlik böyle şu an genel olarak. bizim zamanımızda başkalarına benzemek çok ciddi bir eleştiri konusuydu. birine "özenti" demek çok büyük bir hakaretti. şimdi benzememek çok büyük suç. sosyal medyadaki herkes birbirine benzemek zorunda. dünya, nesil dinamikleri. yapacak bir şey yok. çok genel bir sıkıntı yani.

    biraz daha aklıselim, yaşını başını almış taraftarların günlerdir galatasaray'ın hiç de kötü durumda olmadığını, takımın ve erden timur'un gayet iyi gittiğini, bazı bariz hataların bu insanları ıskartaya çıkarmak için yeterli olmadığını, eleştiriyle hakaretin ayrı şeyler olduğunu, bu insanlar hatalarından ders alınca daha iyi işler yapabileceğini anlatıp duruyor. sonra bir genç gelip "biz vasata tahammül edemeyiz farkımız bu" diye binbir kere duyduğumuz lafları tekrarlıyor. *(çok bıktım bu laftan evet. * bir de "ona yazar buna yazar" muhabbetinden. ne biçim bir hesap ki her maç değişiyor, ne biçim bir yazma ki kimse dönüp okumuyor sonra. bomboş iki laf. fenerlisi de aynı şeyleri söylüyor galatasaraylısı da rangerslısı da. neyse.)

    geçen gün twitterlaşmadığı sürece galatasaray sözlük'ün kolektif aklının çok güvenilir olduğuna dair bir entry girmiştim. aha burada: (bkz: #3790443) twitterlaşmaktan kastım tam olarak bunlardı işte. klişe, boş, derinliksiz, anlık tepkilerden ibaret, kimliğini yitirmiş kaosların gerçek olmayan gerekçelere dayanarak devasa hale getirilmesinin kimseye bir faydası yok. bundan arındığımız zaman taraftarın ortak aklı çok güçlü. yılların galatasaraylısı olarak o ortak akıldan çok fazla faydalanıyorum hala. mesela ben kopenhag'ı yeneceğimizi düşünüp sözlükteki "çok zor maç" yorumlarına kuruluyordum, herifler haklı çıktı mk. keşke çıkmasalardı. neyse.

    şu sosyal medya gençliğinin cidden biraz durulması lazım. dünyanın dönmesini durdurmaya çalışmak gibi imkansız bir şey istediğimin farkındayım ama cidden sandığınız kadar etkili filan değilsiniz arkadaşlar. farklı da değilsiniz. asıl bu yangına dahil olmayanlar farklı. oyuncuları ve hocayı strese sokmadan, fenerli troll ordusunun algılarına ortak olmadan yaptığınız eleştiriler çok daha sağlıklı olacak. inanın.
  • 9689
    şahsım adına konuşacak olursam özellikle 2023 yaz transfer sezonunda ve sonrasında olanları gördükten sonra kesinlikle yorum yapmayacağım dönemdir. taraftar baskısı ve yönlendirmesi bizi neredeyse hiç mutlu etmedi sürecin sonunda. yanlış anlaşılmasın çok donanımlı, bilgili, aklı selim taraftarlarımız da var ama özellikle twitter’da instagram’da falan gördüğümüz o taraftar hesaplarının çoğu liseli falan. liselinin biri kuyuya bir taş atıyor koskoca camia çıkartmakla uğraşıyor. daha bizim taraftar gibi görünüp rakip takım taraftarı olan trollere sıra gelmedi bile.
    bu sebeplerden dolayı umarım yöneticilerimiz çok da sallamaz taraftarı önemli kararlarda. hatta biz de çok sallamayız umarım.
  • 9694
    tribünde olanlarının 35-40 metrede önü boşken top alan her oyuncuya "vur vur vur" diye bağırdığı oluşum.

    devre sonu abdülkerim'e yaklaşık 40 metrede top geldi, vur diye inledi stadyum. bu kadar saçma sapan davranılamaz ya.

    edit: 50. dakikada 3 oldu, mertens ve abdülkerim'e yaptıklarını şimdi de torreira'ya yaptılar.

    edit 2: 83'te ndombele'ye de yaptılar. neyse ki henüz vur denmesinden anlamıyor.

    edit 3: dördüncü aksiyon icardi'ye geldi 86. dakikada.
  • 9696
    (bkz: 20 aralık 2023 galatasaray karagümrük maçı)
    herhangi bir alışveriş sitesinde müşteri yorumu yapar gibi maç izleyen topluluk.
    en geç otuz dakikada gol gelecek yoksa iade ederiz gibi ya da patates sıcak gelmedi bir daha sizden sipariş söylemeyeceğim gibi şikâyetler ederek futbolcu izleyen müşteriler topluluğu.
    kendi kalecisini tamamen böyle izliyor.
    altı tane kaleci alıp hemencecik tüketirseniz bir tane kaleciniz bedavaya gelecekmiş, saldır galatasaray müşterisi, saldır.
  • 9697
    oldukça kötü performans gösteren ziyech ve mertens'i uzun süre alkışlayıp, adına tezahürat yaparken, maçın adamı kerem aktürkoğlu'na ufak bir alkışı fazla gören,
    tamamıyla kapanan rakip savunmaya karşı 30 metreden şuuuut diye bağıran,
    destek, reaksiyon, tezahürat ve taraftarlıktan bihaber müşteriler topluluğu.

    (bkz: 20 aralık 2023 galatasaray karagümrük maçı)
  • 9698
    iyice kantarın topuzunu kaçıran taraftar.
    icardi için yürüyor, tatil çıksın, çiftliği olmuşuz diyenler görüyorum. ciddi söylüyorum siz uslanmazsınız. şu adamın yedeğine gelen pozisyon icardi’ye aylardır gelmiyor. yazık günah. herifin geriye gelip top dağıtmaktan canı çıktı. ve bu adam için yürüyor diyorsunuz. maçta bir kere hava topuna çıkmadı. onda da geride yakalandığını düşündü galiba. ama paşam gelmiş hiçbir hava topuna çıkmıyor yazmış. tek kelimeyle ayıp.

    (bkz: 20 aralık 2023 galatasaray karagümrük maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın