• 8455
    bölünmesi normal olan topluluk. bir topluluğun bölünmeden bir bütün olarak bir arada olabilmesi için ortak bir amaç ve aklı selim yönlendiriciye ihtiyaç duyar insanlar. bizde amacı galatasaray'ın menfaati olanlar olduğu kadar, sadece kaos ortamını, futbolcu yemeyi, şer'den keyif alan ve işin sosyal medyadaki rating boyutunu seven çok kişi var. bu insanlar olduğu sürece hiçbir şekilde ortak paydada buluşulamayacaktır.

    ne twit atarım ki son attığım twit 5 sene öncesidir. instagram hesabım zaten yok. galatasaray kötü olduğunda oturur kendime dert ederim, belki bir kaç sigara içerim hepsi bu. galatasaray'ın başarısızlığından rating kazananan, popülerliğini perçinleyen kim varsa dikkat etmeniz tavsiyemdir.
  • 8456
    herkes amiyane tabirle enseyi karartmış eşi benzeri görülmemiş kaostan ve berbat durumdan çıkmanın yolunu arıyor durumda.
    öyle bir havadayız ki takım 1.lige düşse şaşırmayacak durumdayız.
    bu durum kanıksanmış çoğu insan tvde maçı bile izlemiyor artık.
    sakin olup bu kaostan çıkacak bir güç bir sinerji maalesef göremiyoruz.
    allah akıl ve ruh sağlığımızı korusun.
  • 8457
    kaybetmeye fenerbahçelileşerek başlayan oluşum.

    ünal aysal sonrası dönemde tüm başkanlar döneminde istisnasız otorite boşluğu sebebiyle bölünerek ve sosyal medyanın rüzgarına kapılarak herşeyin en iyisini bilen birer minik hıncallara dönüştük.

    dursun özbek eleştirdik, cenk ergün eleştirdik, cüneyt tanman eleştirdik, levent nazifoğlu eleştirdik, mustafa cengiz eleştirdik, yusuf günay eleştirdik, abdürrahim albayrak eleştirdik, tudor eleştirdik, belhanda eleştirdik, burak elmas eleştirdik, fatih terim eleştirdik, diagne, mustafa mohammed, cicaldau, feghouli, ışıtan gün vs.... akla gelebilecek her detayı malzemeciyi ya da fizyoterapisti, kondisyonerinden yardımcı hocasına kadar 2015'ten sonra her ismi eleştirdik.

    eleştirdik de ne oldu? bölündük, ayrıştık. sütten çıkmış ak kaşık mı bu isimler? elbet değil. benimde çarşaf çarşaf yazılarım var orada duruyor yazar sayfamda hepsi. ama bu kadar hayattan memnun olmayan ve bulunduğu ortamı eleştiren kişinin mutluluk yaşamasını beklemek de hayalcilik.

    her gün bize sistem lazım deyip hiçbir karara iki gün sabredemeyenler ordusu olduk. bu yüzden de üzülerek diyorum ki fenerbahçelileşerek kaybettik, kaybettikçe daha da fenerbahçeliler gibi olduk.

    bizim özümüze, aslımıza, sağ duyuya, seviyeli eleştirye, yapılan her aksiyonun görünen yüzü haricinde nedenselliğini öğrenmeye gayret etmeye ve insanlara şans tanımaya ihtiyacımız var. yoksa kaybedecek daha çok yolumuz var.
  • 8458
    bu aralar cidden anlam veremediğim taraftar. sanırsın takım 1-2 ay öncesine kadar çatır çatır top oynuyordu, süper bir kadromuz vardı, tüm bölgede mükemmel alternatiflerimiz vardı da. hoca gidince kötü olduk. çok garip harbiden. elbette galibiyete ihtiyacıımız var elbette buralardan çıkmak zorundayız ancak elimizdeki bu. lige böyle başlamışız bunun farkına varılması lazım. yani hoca faktörüyle çözülebilecek bir sorun değil bu maalesef..
  • 8460
    şu an için bütün tartışmaları bir kenara bırakıp takıma destek olmamız gerekiyor.
    geçmiş geçmişte kaldı arkadaşlar, yapacağımız tartışmalar bir şeyi değiştirmeyecek.
    fatih hocanın gönderilişi, ışıtan gün, burak elmas, gedson’un alınmayışı vs vs.
    bunları hala tartışıyor olmak hiç bir şey kazandırmayacağı gibi yayılacak negatif enerjiyle takım daha da etkilenecek.
    imkanı olan herkes 12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçına gelmek zorunda.
    vereceğimiz destek futbolcularımıza daha da güç verecektir.
    ben bir kardeşiniz olarak bunu rica ediyorum.
    lütfen bugünden sonra tek derdimiz takım olsun…
  • 8461
    nankördür. yaptıklarıyla kulübe çağ atlatmış, emsalsiz başarılarla kulübün müzesini kupalarla doldurmuş her fırsatta galatasaray için kendini riske atmış, yönetimlerden daha çok galatasaray'ın hakkını aramış bu yolda emsalsiz cezalar almış hayatının neredeyse hepsini galatasaray'la geçirmiş bir efsaneye fatih terim'e sahip çıkmamıştır. fatih terim her başarılı olduğunda sessizliklere bürünen en ufak başarısızlıkta ama modası geçti, devri bitti tarzında saçma düşünceleriyle kuyusunu kazanlara destek atan taraftardır. hayat football manager oyunundaki gibi olsaydı inanın size kalmaz fatih terim kadar başarılı olan başka isimler görürdük türkiye'de. kulübün efsanesi gönderildi yerine yılların yardımcısı hoca geldi.güzellemeler başladı 5 para etmez analizler, pr çalışmaları. 4 resmi maç 3 mağlubiyet 1 beraberlik. ligde kalacaksak fatih terim'in aldığı puanlar sayesinde kalacağız. avrupa liginde geldiğimiz nokta fatih terim ve öğrencilerinin başarısı zaten. ligde yapılan hakem hataları adı altında planlı yıpratmaya bile uyanamadınız yazıklar olsun be.
  • 8462
    şöyle bir saçmalığa inanacak kadar salak olanlarının olması beni üzüyor.
    https://mobile.twitter.com/.../1491909715135238152
    ben florya da verilecek diye duydum torrent hocaya, hatta iki kere şampiyon olursa başkana eşit sayılacakmış ve heykeli dikilecekmiş.

    sonra aynı kişilere yok futbolcuya küfür etme, yok futbolcunun eşine ınstagramdan hakaret etme falan diyoruz. malesef bu kadar salak insanların böyle basit şeyleri düşünememesi çok normal.

    edit: abi alttaki yazıyı okudum da kaç gündür şunun muhabbetini görüp duruyorum :(
  • 8464
    başkanlık seçimlerine karışmaması gerektiğini düşündüğüm taraftardır. dikkat ederseniz galatasaray'da 2008'den beri taraftarın istemediği bir kişi başkan seçilmedi ve her gelen bir öncekini arattı. adnan polat, dursun özbek, burak elmas örnekleri ortada. ha dursun özbek seçildiğinde kimsenin umrunda olmamıştı onu bu listenin dışında da tutabiliriz.
  • 8466
    üçüncü terim dönemi bittiğinden bu yana freni patlamış kamyon gibi gördüğü her varlığa saldıran taraftar grubu. maalesef ki fenerbahçe taraftarının yapısından en ufak bir farklılığı da kalmamıştır. bu sekilde devam ettiği sürece de bu kulüp asla başarılı olamayacak, hatta belki de 3-4 sene öncesini dahi özler hale geleceğiz.

    türkiye'de kulüplerin gelişmemesinde iş bilmez yöneticilerin ne kadar payı varsa, kulübü kendisinin mülkü gibi görüp "onu kovun", "bunu getirin" diyen taraftarın da payı en az o kadar büyük. özeleştiri muhakemesi olmayan insanlar için söylediklerim yanlış gelecektir muhtemelen ancak geçmişe bakmamızda da fayda var.

    mancini'ye kulübede uyukluyor dendi, hamzaoğlu'na denge dengeoğlu dendi, mustafa denizli'ye gitsin torun sevsin dendi, cüneyt tanman gibi bir kulüp efsanesine denmedik laf kalmadı, riekerink'e beden hocası dendi, igor tudor'a çöpçü bile olamaz dendi ve sonunda şimdi de yeni hedef torrent. torrent'i gönderip gelecek hocayı eleştirsek diye bekliyor insanlar.

    taraftarın bu yaptığı kulübe hiçbir fayda sağlamamakla birlikte beyaz futbol gibi kahvehane ağzıyla komiklik yapılan programlara kulübümüzü rating malzemesi haline getiriyor. riekerink'in karısını kızını soruşturdu adamlar, ne kadar cabuk unuttunuz? levent nazifoğlu ile fatih altaylı'nın arasını kızıştırıp birbirlerine hakaret ettirdiler canlı yayında. en son da ışıtan gün yem oldu, yanında boşnaklara en ağır hakaretlerden birini etmiş adamla aynı masada oturan şahıs, bir galatasaray'ın yöneticisine ahlak dersi vermeye kalkıştı. taraftar da bunu alkışladı.

    galatasaray taraftarlığı diye bir şey kalmamış maalesef. insanlar kulübü desteklemek yerine şahısların destekçiliğini yapıyor, kulübün menfaatlerini düşünerek yapılan bir taraftarlık da değil bu.
  • 8469
    maç öncesi çıkan onbirlere itiraz edebilen, hocayı da eleştirebilen, yaşlı oyuncuların oynatılmasına anlam veremeyen, yapılan transferleri sorgulayabilen, teknik/taktik konusunda yorum yapıp düşündürten muazzam bir kitle olduğunu son dönemde iyiden iyiye kanıtlayan topluluk.
    bu takım sezonun başından beri aşağı yukarı aynı kadroyla sahaya çıkmıyor mu? kurtarıcı olarak girip çıkanlar aynı insanlar değil mi? ben mi yanlış takımı izliyorum yoksa. bu kadar açık fikirli olan bu kitle, fatih hoca zamanında neredeydi? bu soruyu hocayı eleştirmediniz hocayı savundunuz diye sormuyorun. aksine, bu eleştirel bakış tavrınızı hocaya göstermediniz diye hoca zarar gördü.

    bu açık fikirli, eleştirel tavrımızı fatih hoca varken ona da gösterebilseydik keşke. olmuşa olmuş olmamışsa olmamış demek yandaş veya karşıt yapmıyor kimseyi. doğrular zaten doğrularımızdı. yanlışları kimse ortaya dökmedi. basın toplantılarında dahi hocaya kendisini eleştiren bir soru yöneltilmiyordu daha çok kaosa çekilmeye çalışıyordu. bizler de, maalesef, buna çanak tuttuk. herkes hocanın saha içine odaklanmasını beklerken, hiçkimse saha içindeki sıkıntıları gösterecek/çözebilecek eleştirileri yapmadı. kraldan çok kralcılar hocanın başını yedi. bu kitle aynı zamanda kralcı olmayanları da daha çok soğuttu. şimdi de daha yeni gelen hoca, imzayı atmadan başarısız olacak diyenler kendileri ile övünür oldular. ben de kendilerini tebrik ediyorum. kendilerine aşağıda bir iki dizesini iliştirdiğim o muhteşem mfö şarkısını * hediye ediyorum.

    (bkz: her şeyden sen anlarsın)
    (bkz: her şeyi sen bilirsin)
    (bkz: sen neymişsin be abi!)

    şahsi kanaatim hocayla olan bu durum ve takımın bu hale gelmesinde herkes kendisinde aslan payını görmeli.

    bir lafım da ortaya özgür bir fikir çıkarmadan nicelik olarak zengin nitelik olarak belirli bir doygunluğa ulaşmamış yazılar yazan, laflar edenlere gelsin. herkes biliyor ryan babel yaşlı, evet. herkes biliyor sofiane feghouli yavaş, evet. herkes biliyor bu takım gol atamıyor, evet. sorunları tespit etmek gayet güzel ve yerinde bir meziyet evet. ancak çözüm önerileri nerede? bu anlamda buradan sorunları tespit ettikten sonra özgürce dile getirip çözüm önerilerini de geliştirip peşine ekleyen bütün renkdaşlarıma teşekkür ediyorum. kenetlenip takıma, sevsen de sevmesen de yaşlı genç bütün topçulara sahip çıkıp destek olmak varken; tribünde, sokakta, sözlükte, sosyal medyada ve akla gelebilecek her yerde negatif enerji göndermeye yemin etmiş olanlara ise diyecek bir söz bulamıyorum. umarım yakın zamanda bu ‘eleştirel’ tavrınız pozitif anlamda gelişim gösterip akılcı, bilimsel çözüm önerileri ile taçlanır.

    zamanında hoca saha içini toparlamalıydı. toparlayamayadığı için gönderilmiş oldu. şimdi yerine gelenler bu işi kotarabilecek mi emin değilim. ben de zaman verilmeli diyenler arasındaydım ancak şu an sanırım zaman da dolmak üzere (belki de doldu). en azından oyunda bir gelişim olmalıydı. olmadıysa herhangi bir futbolcumuzda bir iyileşme olmalıydı. olmadıysa en azından bir şekilde bir inanç doğmalıydı. hiçbirisi olmadı. taraftarı kenetleyecek bir şeyler için artık gerekli girişimler yapılmalı. bu yüzden belki de okan buruk için zaman gelmiştir. böylelikle en azından takım bir nebze olsun galatasaray taraftarı nın desteğini şimdikinden daha fazla hissedebilir.
  • 8470
    eskiden olsa şu rezillikler yaşanırken ortalığı yangın yerine çevirirdi bu büyük taraftar grubu. şimdi sosyal medyada hashtag çalışmaları, tribünlerde istifa sesleri, ıslıklamalar, sonrasında aynı tas aynı hamam yola devam. hepsi bu. enteresan gerçekten.

    ülkenin en büyük futbol kulübü küme düşmemek için uğraşıyor ama taraftar olanı biteni seyrediyor. bu kadar mı alıştık vasatlığa, başarısızlığa? gerekirse ultraslan her saat başı açıklama yapmalı. bu nedir beyler ya?

    ne yapalım bari liseli tayfadan medet umalım da ibra etmesinler şunları. artık elimizde bu var sadece.
  • 8471
    torrent ihtiyacımız sakinlik derken, oyuncuları koruyan açıklamalar yapıyor. oyuncu grubu durumu düzeltmek için çok çalışıyoruz diyor. yönetim...tamam işin o ayağı biraz sıkıntılı. diğer taraftan biz de taraftar olarak çağrıya uyup, her gün hoca yollayıp, oyuncu yermekten, ateşe körükle gitmektense, zaten çalkantı yaşayan takıma biraz sakin liman olsak fena olmaz sanki. çünkü başka galatasaray yok.
  • 8472
    koca bir yazı 6 numaraya adam alınacak, yakışıklı prensimiz taylan yedek kalacak diye korka korka geçirmiş, 6 numara bölgesinde ismi geçen istisnasız her oyuncuya çöp demiş twitterda orada burada 6 numara almaması için yönetimi preslemiş olan taraftar. burada taylan antalyalı hoştur ama galatasaray futbol takımının banko 6 numarası olamaz dediğimde özelden medenice yazıp tartışanlar kadar ad hominemli üslupla yazanlar üstü kapalı giydirenler falan da olmuştu. halbu ki gördüğüm bir şeyi söylemiştim; taylan antalyalı bu takıma banko 6 olmaz. rotasyon olur. hoca da öyle düşünmüş ki elneny falan istedi. ama alınmadı. almayan başkana da helal olsun başkanım dendi. şimdi taylan çok kötüymüş, taylan berkan ikilisinin mimarı fatih terimmiş. bizi çok daha iyi orta sahalar varken o ikiliye mahkum etmiş şeklinde yorumlar yapılıyor.

    ya fatih hoca bu takıma gedson istedi, gedson olmayınca 6 numara istedi. biraz paralı bir başkan olsaydı hem 6 numara hem gedson isterdi. hoca bizi taylan ve berkan'a mahrum etti demek komik, bunu taylan yerine adı geçen her oyuncuya çöp demiş, 6 numaraya oyuncu almalıyız dediğinde hocam taylan'ı yiyecek transfer obezi diyen taraftarın yapması daha komik.

    galatasaray taraftarı artık kendisine çeki düzen vermeli. bazı şeylere karışmamalı, karıştığında ise sonuçlarıyla yüzleşmeli, evet bu kötü oldu ve ne yazıkki bunu biz istemiştik; yanılmış, hata yapmışız diyebilmeli. ben haksız çıktım deyip şapkasını önüne koyup düşünmeli. her haksız çıktığında geçmişi silip yeni geçmiş yazarak aynı kötü alışkanlıkları sürdürmeye kaldığın yerden devam etmenin galatasaray'a hiç bir yararı yok zira...
  • 8473
    türkiye'deki kayıtlı nüfusun neredeyse dörtte birine denk gelmekte olan insan grubu. türkiye'de yaşayan nüfusun son yıllarda sosyo ekonomik ve kültürel anlamda yaşadığı travmatik denebilecek değişimden aynı oranda etkilenmiştir. sağlıklı düşünmesini, sağlıklı tepkiler verebilmesini, hele hele itidalli falan olabilmesini beklemek lüksten de öte haksızlıktır. şiddetli tahammülsüzlükler, anlık parlamalar, kesin önyargılar, sonsuz bir cepheleşme isteği, birilerinin hedef göstermesiyle linç etmeler, birilerinin gaza gelmesiyle göklere çıkarmalar falan normal şeyler artık.

    bunlar da sadece bizim taraftarın değil, ülkede yaşayan herkesin gerçeği...

    bundan 10 yıl önce, ya da 20 yıl önce sıradan taraftar ile genel kurul arasında bir konumda duran bir kitle vardı. internetin de yeni yeni kitlelere yayıldığı dönemlerde hem sıradan taraftarı hem de genel kurulu galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda inanılmaz katkılarla beslerdi. aradan geçen yıllar içinde galatasaray özelinde konuşursak bu kitleyi dramatik şekilde kaybettik.

    bir şekilde fırsatını bulanlar genel kurul üyeliğine geçtiler. oranın iklimine ve matematiğine dahil olup oranın hesaplarında yer almaya başladılar. bir kısmı en genel tabirle sosyal medya fenomenliğini tercih etti. maddi olsun manevi olsun bunu kullanarak galatasaray menfaatlerini bir kenara bırakıp kendi menfaatlerini ön plana koymayı tercih ettiler. geri kalanlar da zaten hayat koşturmacası içinde kenarıya çekilmek zorunda kaldı.

    günümüze baktığımız zaman artık kendini o şekilde konumlandırmak isteyen yeni bir nesilden bahsetmek imkansız. sıradan bir tarafta olmakla yetinmeyen güruh içerisinde, çağımızın etkiket hastalığının etkisiyle herkes zorlayabildiği yere kadar kulüp üyeliğini zorluyor ilk etapta. bu yolda bir şekilde veto yiyenler, ya da "doğuştan" pek şansı olmayanlarsa kendini sosyal medya fenomeni yapacak adımları atıyor sadece. zaten çeşitli manevralarla belli bir takipçi sayısına ulaşan herkes de artık işin ticaretine başlıyor. maddi olsun manevi olsun yerine göre okkalı yerine göre minik kazançlarla değirmenini döndürmeye çalışıyor. hele bir de ikili ilişkiler devreye girince olay ticaretin de ötesine geçiyor.

    buna ek olarak sıradan taraftarlık da tarih boyunca olmadığı kadar zor durumda aslında. herkes "bir şekilde" sıradan taraftarlıktan zıplamaya çalışıyor. gazeteci, youtuber ya da sadece fenomen olarak üst paragrafta bahsi geçen pastadan pay kapabilme peşinde olan ciddi bir kitle var. bunlar da sayılarının çok, fırsatların(!) görece az olmasından ötürü daha da agresif davranabiliyor.

    bütün bu aritmatiğe ek olarak toplumca yaşadığımız değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni yaşam şeklimiz ve yeni psikolojik vaziyetlerimizi de göz önünde bulundurunca hakikaten sağlıklı bir taraftarlık kurumundan bahsetmek absürd olur. günün sonunda geldiğimiz noktada adada ya da cemiyette birkaç yemek masasına, birkaç maçta localarda yapılacak lounge ağırlamalarla, operasyonel destek ya da reklamlarla galatasaray taraftarını her yola sokturtmak mümkündür. bunun karşısında duracak, durabilecek, fikriyat ve icraat olarak kaymak tabaka diyebileceğimiz bir aklıselim de yoktur.

    varsa da bizzat bu ekip tarafından, birilerinin adamı olmakla ya da fonlanmakla suçlanıp çileden çıkartılırlar genelde...
  • 8474
    tribünde oyuncularımızı yuhalamasından nefret ettiğim taraftar. oyuncuları takıma dolduranlara tepki vermek gerekiyor oyunculara değil, sosyal medyadan gereken eleştirileri yapalım ama tribünde ve resmi hesaplarında küfür hakaret etmeyelim yahu ayıptır. ben burda mesela berkan'a ağır eleştiriler yapıyorum ama asla gidip hesaplarından şahsi olarak sövmem, tribünde hakaret etmem çünkü ne kadar kötü de olsa bizim oyuncumuz. o oyuncuları getirip oynatanlar teknik direktörler ve başkanlar, kızılacaksa onlara kızılmalı oyuncuların ana babasına eşlerine değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın