• 4051
    veysel'den bi bok olmaz,
    telles'den bi bok olmaz, kazık.
    selçuk'un yerine ağaç dikilsin,
    djemaili bok gibiymiş.
    pandev bok gibi çıktı,
    burak gebersin de kurtulalım,
    semih hava topu bile alamaz,
    olcan sol bek oynasın,
    bruma bal yapmayan arı,
    umut bulut kanser eder,
    yekta'nın takımda işi ne,
    emre çolak kendi etrafında dönsün dursun,
    gökhan zan cam adam,
    hakan balta tam bir balta,
    aydın yılmaz beleşten para kazanıyor,
    bu yasin öztekin'i alanın allah belasını versin,
    chedjou ağır, bok gibi gitsin,
    amrabat geri dönmesin,

    sdlfkjsdfsdfj (galatasaray taraftarı)
    türkiye'nin açık ara en kötü taraftarı.

    biz başarıyı kaldıramıyoruz.
    vallahi bak.

    2 sene şampiyonluk, her sene avrupa'da başarı neyine bu taraftarın?
    yakışmıyor bu taraftara bir kere.

    illa galatasaray her ama her maçı kazanacak real madrid'e 148 tane gol atacak, üst üste 913 maç kazanacak.
    anca öyle mutlu olur bizim taraftar.

    onda da bizim futbolcuları ıslıklarlar.

    biz bunlarla mutsuz isek, ne yapsın sakaryaspor taraftarı?
  • 4057
    ortada büyük bir yanlış var. galatasaray taraftarında anlamsız bir sinir, bir gerginlik var. şimdi kimse söylemesin "selçuk ve burak'a biriktik" diye. e veysel'e de mi biriktin güzel kardeşim? hayır olay birikmekten öte.

    sosyal medya çağının getirisi olarak sürekli paylaşımlar sürekli aktif şekilde takip etmekte taraftar. bir oyuncu geldiğinde o kadar ön yargılı oluyor ki, daha ilk maçından nefretini kusuyor adama. yahu pandev için burak'tan kötü diyen adam var. hani iyiyi kötüyü geçtim aynı tip adam bile değiller. bir de adam pandev.

    senin ortasahanda dikine depar atabilen oyunu rahatlatan bir tek melo varken, şuan hazır olmamasına rağmen o ağırlığıyla kaç tane depar atan, dikine pas veren cemali'yi bile eleştiriyorsun. niye çünkü adam yavaş. işte futbol mantığı buraya kadar geriledi. adam yavaş mı hızlı mı? gerisi gerisine gitsin. artık takıma zarar vermeye başladılar. yoruyor bu insanlar takımı. selçuk çok mu? değil abi rezil halde. aç oku yazdıklarımı hakkında. burak? iki adıma pas veremiyor adam. ama sen bunları ıslıklayıp, gazını alamayıp daha 2-3 maçlık adamlara da ıslık basarsan o iş olmaz.

    muslera'nın tepkisi o kadar anlamlı ki..kendisi bile dolmuş vaziyette. tamam senin düşüncende prandelli'yle olmayabilir, istediğin futbolcuyu kovabilir istediğin futbolcuya kızabilirsin. ama mümkünse bunu evinde kendi başına yap.

    şimdi bir kaç tane tepki gelebilir "yahu real madrid taraftarı casillas'ı ıslıklamış bize çok mu" diye. güzel kardeşim onun yaptığı ayıbı sen de mi yapacaksın? o yanlışı dünyanın en büyük kulüplerinden birinin taraftarı yaptı diye sen de mi yapacaksın. bu ıslık ve homurtulara devam edildiği sürece bu takım daha iyiye gitmez. bunu bir bilin.

    son olarak taraftara tavsiyem, bir kaç hafta takımın fizik yüklemesinin açılmasını beklemeniz. oyun anlayışı da oturduktan sonra çok can yakacaktır bu takım.
  • 4058
    2000'den sonra fenerbahçelileşen taraftar grubu. bence galatasaray'ın bütün birimleri, sahip olduğu her şeyin içinde en niteliksizi. ultraslan başta olmak üzere değiştirilmesi, dönüştürülmesi gereken birinci unsur.

    bir de acayip bir terane var: yok asgari ücret üzerinden maaş alıp eve götürmesi gereken üç kuruş parayı galatasaray'a veriyormuş... vermesin abicim. gitsin çocuklarına çikolata alsın. akıllı olan adam 900 lira maaş alırken maaşının onda birini bir buçuk saatlik maça mı verir?
  • 4060
    tam gaz görevdeler.. sağolsunlar daha ligin ikinci haftasında oyuncularını ıslıklamaya başladılar bile.

    sonra treni kaçırınca da suçlu yönetimle kadro oluyor.. bırakın allah aşkına.

    daha ligin 2. haftasında ve ilk şampiyonlar ligi maçında takımını ıslıklayan taraftar benim için haindir, nankördür. 4. yıldız senesinde takıma destek yerine köstek olandır.
  • 4062
    hepimizin gördüğü üzere fener medyası, tff, aziz ve işbirlikçileri tarafından yoğun bir saldırı altındayız. gaza gelip birbirimize, futbolcularımıza, yönetimimize sallayacağımıza kavgayı bırakıp burak yılmaz'a, selçuk inan'a, prandelli'ye, ünal aysal'a, veysel'e, melo'ya kısacası yönetime ve futbolculara sonuna kadar destek olmalıyız. yine tek vücut olup kavgaları, küslükleri anlaşmazlıkları bir kenara bırakmalıyız. bizim bizden başka dostumuz yok. "yönetim, futbolcu, taraftar şampiyonsun galatasaray!"
  • 4064
    kendi futbolcusunu yuhalayan, kendi hocasına sahip çıkmayan, en ufak kötü sonuçta imparator fatih terim diye bağıran, yönetiminin arkasında duramayan taraftardır. hepsi değil tabi, sözüm yandaş, işbirlikçi, satılmış, karaktersiz olan kitleye. kendi takımını sırtından vuran adama ben taraftar demem birader. sen buradan yönetim istifa, imparator oleey dedikçe zarar veriyorsun, farkında değilsin.
  • 4066
    beyaz tv, ntvspor, nevzat dindar, osman altunterim, kadir çetinçalı, sporx ve eurosport'u takip etmeye devam eden taraftardır. halen bu saydığım unsurları takip eden varsa bi sorgulasın kendisini. düpedüz manipüle ediliyoruz. en az 10 kişiden 5 i bu unsurları takip ediyor. eminim ki anderlecht maçında oyuncuları ıslıklayanlar, galatasarayı bu unsurlardan takip ediyorlar.

    ntvspor iyi kanal denip duruyor. evet kimin işine yarıyorsa, ona göre iyidir, doğru. galatasarayı ordan dinlemek emin olun çok yanlıştır. galatasarayı ordan takip etmenize gerek yok. fenerbahçenin 100 milyon tl tutarında borsa manipülasyonundaki sürecin birinci ayağı ntvspordur. bu kanal ve türevlerini çevrenizde anlatın. yavaş yavaş harekete geçme zamanı, çalışan insanlar veya öğrenciler hiç farketmez. sağımızda solumuzda fanatik, fotomaç gibi gazeteleri gördüğümüzde "fanatik mi okuyorsun? sakın bi daha alma bu gazeteyi" demek lazım. düpedüz tahrik edilen bi taraftarız. beşiktaş televizyonunda tuğrul yenidoğan'ın işe aldığı kadının görüntülerini gördük dün. nerde ahlak bekçisi beyaz tv? fanatik nerde? serdar dinçbaylının özel röportajı nerde hani? gündem "aysal gidecek mi kalacak mı?" pes yahu.
  • 4067
    içine kendimi de dahil ederek bir genelleme ve aynı zamanda öz eleştiri yapmak istiyorum. ne yazık ki başarı endeksliyiz, bunun sebebi de bu jenerasyonun çok büyük başarılar yaşaması ve bunun her zaman devam etmesini istemesi. en ufak bir başarısızlığa dahi tahammülümüz yok. galatasaray taraftarı ne zaman üst üste başarılı bir dönem geçirse yani başarı olarak doyuma ulaşsa, gevşiyor. bakın tribünlerin haline daha iyi anlayacaksınız. üç sene önce her maç o stadı hınca hınç dolduran taraftar ortada yok. bunda elbette takımın görece kötü olmasının da etkisi var ama bunlar tamamen birbiriyle doğru orantılı. seyirci iyi olursa takımın üzerindeki etkisi de iyi olur, eğer arena geçen sezonki gibi dolu olsaydı inanın bu formsuz takımı bile iterdi ve anderlecht maçını sırf bu güçle kazanırdık. isteğim bir an önce taraftarın uyanması ve hep destek tam destek sloganının yeniden tribünlerde vücut bulması.
  • 4069
    taraftar sayısı anketlerinde ilk sırada çıkmasındansa, eski dönemler için kullanılan klişe söylemle sayısı "inönü'nün iki direği arasına sığacak kadar az" ama ne zaman nasıl davranması gerektiğini bilen insanlardan oluşmasını tercih edeceğim topluluk. "maç sırasında kendi futbolcusunu ıslıklama" gibi tuhaflıklarla ilgili yukarıda yazılanlar aslında aramızda son derece sağduyulu ve bilinçli renktaşların olduğunu açık olarak gösteriyor, ama sorun galatasaray taraftarlığını bir başarıya tapınma bencilliği şeklinde yaşayan, tüketim toplumu mentalitesinin türlü hasarına uğramış ve şikeci medyanın rahatlıkla yönlendirdiği çok fazla tatlı su taraftarının bulunması.
  • 4074
    yavaş yavaş gazı bitmiştir, şu an futbolculara öneriler, sahip çıkmalar başlamıştır.

    belki de titre ve kendine geli gerçekleştirmişlerdir. ünal aysal'ın da dediği gibi "sporcuları kaybetmek çok kolay, önemli olan destek olup kazanmaktır" diyip, bağrımıza basmamız gerek, sen burak yılmaaaz diye bağır, 2 gol atsın özgüveni yerine gelsin. bu kafayla gidersek sezon sonu burak da selçuk da gitmek ister.
  • 4075
    başarıya alışkın oldukları için hep en iyisini isterler ve en küçük başarısızlıkta ortalığı yıkarlar. yalnız, ülkelerindeki denge unsurlarını, her şeyin sahada kazanılmadığını unuturlar. en büyük tepkiyi her zaman kendi oyuncusuna, kendi hocasına, kendi başkanına gösterirler. malesef birlik olamazlar. tüm taraftarı kucaklayacak bir tribün grubu oluşmaz malesef. en büyük tribün grubundan diğer taraftarlar pek haz etmez. haz etmemekte de çoğunlukla haklıdırlar. ne zaman ki bir noktada birlik olurlar işte o zaman her başarıyı yakalayabilecek bir camianın neferleridir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın