• 2952
    2 şubat 2012 bursaspor galatasaray maçı sırasında mide krizleri geçirmeme sebep olan taraftar grubu.

    maalesef galatasaray taraftarı hâlâ akıllanmadığını dün akşam maç esnası ve sonrasındaki ilginç yorumlarıyla göstermiştir. bu bir oyun, oynanan güzel bir oyun ve biz maalesef en ufak bir rüzgarda devrilmek üzereyiz.

    sezonun ilk yarısında tribünde yaşanan bilimum homurdanmalar şimdilerde yerini internet ortamında küfürlere bırakmış, allah muhafaza 2 ay sonra istifa sesleri, küfürlerle karışacak en çok bundan korkuyorum.

    dün akşam fatih terim'e (üsluplu eleştiri getirenleri ayırıyorum) abartılı tepki gösteren, küfürler edenler it gibi pusuda bekleyip, galatasaray'ın en ufak hatasını bekleyip, yerden yere vurmak için fırsat kollayan leş yiyicilerden pek bir farkının kalmadığını gördüm. midem bulandı...

    lucescu gibi bir dehanın iki kez bu ülkeden kovulduğu aklıma geldi, imam - cemaat ilişkisi yani. biz bu ülkede her şeyi biliyoruz, her şeyin farkındayız, gidin kahvehanelere 3 kişi birleşip futbol ve sistemleri üzerine tez yazacak kadar bilgi sahibi...

    kelle almaca mı? ağır abiyiz alayımız, hata, kusur kabul etmeyiz. anında alırız aklını!

    akşamdan moralim bozuk, açtım internette gazeteleri okuyorum; olmayan şeyler bile olmuş gibi gösterilmiş, çarpıtılmış, deşilmiş, büyütülmüş... neden? it sürüsü dedim ya, heh işte o pusuda bekleyip galatasaray'ı yerle bir etmek için fırsat bekleyen it sürüleri onlar.

    akıllı olun beyler! akıllı olun!

    evet biz hâlâ lideriz, evet dün biz kötü oynadık, evet dün hoca da yanlış yaptı... eee bu mudur yani? böyle mi olacak?

    iki tür evlat vardır kardeşlerim, iki tür evlat var :

    1- insan evladı
    2- orospu evladı

    şimdi bu 2. tür evlatlar ellerini ovuşturmuş galatasaray taraftarının hocasına, yönetimine sırt dönmesi için fırsat kolluyorlar.

    ağır konuşacağım, afedersiniz : sevindirmeyin orospu evlatlarını çok rica ediyorum.
  • 2953
    özellikle bu sezon* çok şanslı olan taraftardır.

    örneklemek gerekirse, dün akşam maçı* kalabalık bir arkadaş grubu ile izliyorduk** ben maçı 70. dk.'da izlemeyi bıraktığım için (bkz: sneijder ve selçuk varken emre'nin duran top kullanması/#1163534) maç bitiminde arkadaşlar ile olağan maç sonu geyiğine geçtiğimizde,

    diğer iki galatasaray'lı arkadaşımın yoğun veryansınları ve uzun hararetli tartışmalardan sonra, fb'li ve bjk'li arkadaşlar hayretli gözlerle bizi izlerken şunu dediler; 'arkadaş bi iki sene önceki kadronuza halinize bakın, bir de şuan ki durumunuza. sonra sakin olun ve yavaşça koltuğa oturun. ne emmeye, ne gömmeye geliyorsunuz arkadaş. biz ne yapalım ?'

    evet açıkcası arkadaşlar genel olarak haklıydı. olayın bizim açımızdan durumuna gelirsek,

    taraftar olarak görevimizi yaptık mı ?

    evet yaptık. 40 bin küsür kombine alınmış, yüz binlerce forma alınmış vb.

    bu sezon oynadığımız düzensiz ve kötü sayılabilecek futbolu geçen sezon* oynuyor olsaydık eminim taraftarlarımızın çoğu bu kadar eleştiri yapmazdı. çünkü, geçiş sezonu yeni kadro falan filan ama geçen sezon yenilse bile bana göre sezonun %95'ini iyi oynadıktan ve yapılan bu kadar kaliteli transferlerden sonra bu sezon futbol anlamında geçtiğimiz sezonun üstüne çıkmalı en kötü aynı seviyede oynamalıydık.

    kendi açımdan tek beklediğim budur. yenersin yenilirsin olur yapacak bir şey yok, dünya üzerinde her maçı kazanan takım da yok, ama iyi futbol izlemek istemek benim hakkım(u: digitürk'e o kadar para verdik, 60. dk.'dan sonra sıkılıp maçı kapayınca parayı geri vermiyorlar)* ve bu takımın istediğimizi ve hak ettiğimizi de bize vereceğine inancım tam.
  • 2954
    ortalama bir fenerbahçeli şu an bizim durmumuz için;

    - burak'ın "sahte" whatsapp konuşmalarına istinaden; "bunlar daha iyi günleriniz, takım içi çok karışacak. türkler yabancılar gruplaşacak." der.
    - henüz maç performansına ulaşamamış olan ve fırtınalı maçta * 20 dakika oynayan "sneijder de sizi kurtaramadı." der.
    - "dünyaları transfer ettiniz, aradaki fark bugün 3 olacak *, kadıköy'ü sayma eşit puandayız." der.
    - "dünyaları transfer ettiniz, kurtarıcınız hala aydın yılmaz." der.
    ...

    evet, bunu şu an zekası, sosyal olaylara bakış açısından dolayı küntleşmiş; amaçlı ve seviyesiz karşı yakalılar söyler, duyuyor veya okuyorsunuzdur. ancak işin acıklı kısmı, benim ilginç galatasaraylı dostlarım "sebepsiz" yere bunları mantıklı bulup sinirleniyor, hatta bunu sosyal medyada, orda burda ilan edip, isyanlara geliyor; hatta daha da ileri gidip galatasaray sözlük'e bu minvalde entryler başlıklar yazıyor.

    yapmayın! nolur, biraz sakinleşin, gevşeyin. en azından yazarken eğer duygularınız yoğunsa bilin ki, güzel bir fikir üretmiyorsunuz. faydacı değilsiniz.

    - burak yılmaz, avrupa'nın en önemli golcülerinden biridir, takımızın sözleşmeli oyuncusudur, daha da çok işimize yarayacaktır, hiç bir sorun yaşamamaktadır.
    - takım performans olarak geçen senenin altında. kötü. ancak unutmayın ki halen, ligde en iyi takım. abi takım lider lan. lider! hem de fikstürün en zorlu kısmından*, yeni transferlerin adapte olmakta olduğu bir dönemde, çok büyük ihtimalle lider olarak çıkacak ve rakiplerin zorlu deplasmanlarda ve birbirleriyle oynamalarını bekleyecek.
    - çok iyi transferler yaptık, büyük oynadık, belki de risk aldık, ancak başarı için en önemli anahtar halen elimizde: fatih terim. artık lütfen taktiksel ve kadro boyutunda adama vurmayın. eleştirin, ama vurmayın. elbette farklı görüşler olacaktır, ancak adam bir takımı yönetiyor abi. "boşver emre'yi, amrabat'ı, aydın'ı, umut'u, elmander'i..." diyemez bu adam. ah şu manager oyunları, insanları ne hale getirdin amına koyim senin. drogba ve burak kulağa müthiş geliyor, eyvallah, ama umut ve elmander'e de ihtiyaç olacak, veya emre belki schalke maçında sonradan oyuna girip bir şeyler yapmak zorunda olacak. çok daha geniş düşünüyor bu adam. hepimizin aklından geçen ihtimallerin hepsini, tek başına düşünüp taşınıyor, emin olun. florya'da sabahlama amacı; lost, prison break, dexter izlemek değil heralde. bi rahat olun. gelmeyin bu aptal basının oyunlarına.
    - galatasaray'ı ve galatasaraylı'yı bozmaya çalışan özellikle karşı yakanın elinde olan medya unsurlarının ve paralı askerlerinin ürettikleri bu tarz argümanlara ne inanıp onlara ne prim verin, ne de korkun. unutmayın ki, asıl korkan onlar ve her zaman olduğu gibi can havliyle çırpınıp bulundukları boktan psikolojiye seni, beni de sürüklemek için her şeyi yapabilecek bir zihniyetteler. fırsat kolluyorlar. bu kadar kötü oynarken bile, galatasaray futbol takımının ipiyle kuşağıyla sallaya sallaya ligde lider olması ve şu an avrupa'nın en iyi 16 takımı arasında bulunması, herkes için büyük tehdit çünkü.

    hissediyorlar ki; geliyoruz!

    sahip olduğun pozisyonların ve elindeki müthiş imkanların farkında ol galatasaraylı. arkana yaslan, inan ve sabret.
  • 2955
    %95'i bitmiştir. yıllar yılı taşşak geçtiğimiz fenerbahçe taraftarından bir farkları kalmamıştır. yakında muslera'yı arabasında dövüp, florya'yı basıp, ünal aysal'a da "bizi bitivemezsin!!" yazdık mı, bu iş tamam demektir.

    kulübümüzün adını fenerbahçe diye değiştirsek itiraz etmeyecek bok heriflerden oluşmaktadır artık galatasaray taraftarının büyük çoğunluğu.
  • 2957
    gssözlüktekilerin bircogu bu tanima girmez. zira taraftar olmak her zaman her yerde destek olabilmeyi, elestirecek olsan da bunu daha yapici ve hakaret icermeyecek sekilde yapabilmeyi bilmektir. gssozluk ve sosyal medyayi her puan kaybindan sonra savas alanina cevirenler eminim ki arkadas ortaminda fenerli arkadaslarinin dalga gecmelerine maruz kalmis ya da kalacak olmayi bekleyendir. ama taraftar olmak baska bir seydir. boyle durumlarda bir an sakinlesip arkana yaslanarak kendine sorman gereken sudur. galatasaray sampiyon olamasa ve hatta küme düşse sen bir sonraki sene kimi tutacaksin? kimin maci oldugunda icinde tarif edilemez bir bicimde o maci izleme hissi olusur? hadi bakalim, süreniz basladi.
  • 2958
    bir tarafta çektiği o kadar çileye ve zorluğa rağmen takım için canını dişine katıp her hafta performansının üzerine çıkan bir semih kaya izlerken, yıllardan beridir takımın kanını emmiş ve kendini zerre geliştirememiş bir aydın yılmaz, emre çolak ve sabri sarıoğlu gibi isimleri değil 11 de 18 de görmek istemeyen taraftardır ve sonuna kadar haklıdır.
  • 2960
    bazılarının maç siniri ne yazık ki geçmiyor. ben de asıp kesiyorum maç günü en az 4-5 kelle alıyorum. başkana, teknik direktöre, futbolculara, malzemecilere bile giydiriyorum. ama ertesi gün bir kez daha galatasaraylı olarak uyandığım için şükrediyorum.

    başkanımıza, teknik direktörümüze, futbolcularımıza, malzemecilerimize bile teşekkür ediyorum. galatasaraylı olmak güzel, sevdiğin insanların galatasaraylı olduklarını görmek çok daha güzel. düşünsene fatih terim galatasaraylı. wesley sneijder galatasaray forması giyiyor. selçuk inan galatasaraylı benim gibi! muslera, elmander, semih. say say bitmez.

    ama bazı kesimin ne istediğini ben bile kesitremiyorum. teknik direktör gitsin. yönetim istifa etsin. arkadaş kimi istiyosun kim gelip namağlup şampiyon yapacak bizi? ben söyliyim hiç kimse.

    şu anda ligde lideriz, şampiyonlar liginde de gümbür gümbür devam ediyoruz. biraz kendimize gelip takıma sahip çıkalım.
  • 2961
    sözlüge bakıyorum fenerbahce hakkında sürekli yorumlar yapıyorlar yapılıyor . facebook'a bakıyorum birbirinden saçma ve 5 yasında cocugun bile yapmayacagı sakalarla ugrasılıyorlar. twittera bakıyorum sürekli fenerbahce hakkında trend topic'ler yapılıyor. sürekli cevap veriliyor sürekli atısmalar sürekli trend topic savasları var. kendi futbolcularına veya baskanına bile bu kadar yorum yapmayanlar var. taraftarımız tam bir anti fenerbahce spor olmus durumda. bize ne arkadaslar ? tamam en yakın rakibimizdir der geceriz bazı seyleri ama sosyal ortamda okadar cok ugrasılıyor ki. tamamen nefret toplumu oldu taraftarımız.

    sosyal ortamlarda aziz yıldırım'ın '' r '' harflerini söyleyememesi ile şakalar yapılıyor ve bu artık normal hale bile geldi. birisinin dogustan gelen zaafları hakkında şaka yapmak yakısmaz bize. bazılarımız hala galatasaray kültürünü ve ahlakını kavrayabilmiş değiller. bizim ayrıcalıklı olmamız gerek . sürekli metin oktay'ın ahlakı ile övünürüz sadece iyi bir futbolcu degil iyi bir insan oldugu konusunda da övünürüz ama bu suanki taraftarımızda ne yazıkki cogunda yok. seviye düştükçe düşüyor.

    şimdi de cıkmıs divan kurulundan irfan aktar fenerbahce'nin sneijder'i ayartmaya calıstıgını elimizden almaya calıstıgını söylemistir. yok elimizden almaya calısmıslar alamamıslar araya bilmem kimi sokmuslar ama olmamıs falan. bak ne güzel başkanın fenerbahce denen şikeciler hakkında agzını acmıyor bir tane kötü söz söylemiyor ama sen cıkıp onları agzına alıyorsun.konusmaarkadas konusma. konusmayın şu adamlar hakkında . bizimle muhattap olacak kadar şerefli degiller onlar. aziz yıldırım gibi bir başkanları aykut kocaman gibi bir teknik direktörleri var.

    biz sürekli onlar hakkında konusur ve onları muhattabımız olarak alırsak o zaman size sorarım sayın galatasaray taraftarı, biz onlar gibi davranırsak cok övündügünüz galatasaraylılık kimligi nereye gitmiş olacak. bizim örnek olmamız ve ülkeyi kendi seviyemize çekmemiz lazımken onların seviyesine iniyorsunuz. yapmayın.

    sözlükte söyle fotograflar bile paylasılmaya baslandı . iyice inci sözlük oldu burası.*

    http://i.capsspot.com/s/39/7/301196.jpg

    https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/...4156_393529928_n.jpg

    https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/...380_1461168977_n.jpg

    http://photos-d.ak.fbcdn.net/...9898_576775717_n.jpg

    kendimize gelmemiz gerek.
  • 2962
    türkiye futbol federasyonu ve rakip takım taraftarları 10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçı'nda küfretsinler, taşkınlık yapsınlar da 6-8 maç sahaları kapansın diye ellerini ovuşturuyor.

    taraftar tahrik olmuşken, bu maçta hakemin rezalet bir yönetim göstermesi kimseyi şaşırtmaz. taraftar burada sakin olup, tepkisini yaratıcı şekilde dile getirirse antalya maçı şampiyonluğa yürüyüşümüzü resmi olarak başlatır. zaman destek zamanı.
  • 2963
    (bkz: #1045744)

    beklenen oldu...

    birçoğunuzla değil savaşa, düğüne bile gidilmez ama tek bir adama dahi ihtiyacımız var. eğer o çıldırdığınız sneijder ve drogba transferlerinin keyfini sürmek istiyorsanız aklınızı başınıza devşirin. en ufak rüzgarda yaprak gibi savruluyorsunuz. camianın size ihtiyacı var. kulübün resmi organlarının tff, medya ve rakiplerle ilgili takınacağı tavır bellidir: kaale almamak, mesafeli durmak. o istediğiniz "asmaları kesmeleri" siz yerine getireceksiniz. ama dikkatli olmanız şart! kulübün resmi temsilinin gerçekleştiği statta kendinize hakim olun. düşman pusuda en ufak hatamız için fırsat kolluyor. olmayan hatayı yaratıp üstünden ceza kesiyor. yapacak bir şey yok. olsaydı etseydiyle, ağlamakla, sızlanmakla, hayıflanmakla kaybedecek zaman yok!

    bok gibi bir düzenin hakim olduğu bok gibi bir ülkede yaşıyoruz. bu pisliğin içine dibine kadar girmeye hazır olun. geride kalmak yok, ucundan tutmak yok. herkes dibine kadar girecek. derbi öncesi fonda savaş filmi müziğiyle hazırlanmış bir tablo değil bu. gerçeğin ta kendisi.

    bu işin iki yönü var: saha içi ve saha dışı

    sahada biten iş futbolcuların. fatih terim futbolcuları hazırlasın. futbolcular da olayları yakından takip etsin. nelerle boğuştuklarını bilsinler. takım arkadaşlarının düştükleri hataya düşmesinler. rakip gol atıyorsa bir fazlasını atıcaz, hakem bir golümüzü vermiyorsa bir tane daha atıcaz, top sevmedi mi sevdirecez, şans gülmedi mi güldürücez. gol gol gol. bizi sonuca götürecek olan gol. sneijder olur drogba olur selçuk olur sabri olur. kim olursa olsun o bir fazla gol atılacak ve 3 puan alınacak. kimseyi yuhlamak yok, her hatada destek vericez topçuya. üzerlerindeki baskıyı mümkün olduğunca alıcaz.

    saha dışı ise biz taraftara ait. bu iş asimetrik yapılacak. resmi organlar karmaşadan uzak duracak, taraftarsa karmaşanın tam ortasına dalacak!

    savaş tercih edilesi bir olay değil ama zorlandık, kaçacak yerimiz kalmadı. emin olun, bu yolda en pasif kalacaklar ağzından en çok galatasaraylıyım lafı dökülenler, en çok geri vitesten, delikanlılıktan, had bildirmekten bahsedenler olacaktır. sakın kendinizi onlara göre ayarlamayın. federasyondan, tahkim kurulundan, disiplin kurulundan ya da bu şahısların yakınlarından tanıdıklarınız varsa ya da şans eseri tanışma durumunuz olursa tepkinizi gösterin. akıllıysanız akıllıca laf sokun, itin tekiyseniz itlik yapın ama bunu yapın. bu insanların hayatlarını etkileyin. tek başınıza söylediklerinizin/hareketlerinizin bir etkisi olmayacağı aşikar. ama bu hareket ve söylemlerin tekrarı karşı tarafta psikolojik etki bırakacaktır. bu insanların her birinin kızı oğlu eşi var. okulda, dernekte, bir yerlerde aynı ortamda bulunacaksınız. sakın boş geçmeyin. içinizdeki bütün siniri orada boşaltın. beşiktaşlı yöneticinin kızının gazetelerde okuduklarından sonra ağlayarak kendisini arayıp bırak bu işleri istifa et diye yalvarmasını hatırlatırım. evet belki masum insanlar da üzülecek. ama en masum biziz. sadece taraftar vasfıyla katıldığımız şu futbol adı altında karşılıksız sevgimizi sömüren endüstrinin en masumu biziz. bunu kullanarak bize zarar verenler yaş kuru farketmeden yanmalıdır. gerekiyorsa biz de yanacağız ama devamımız daha güzel bir ortamda bu duyguları yaşayacak.

    ulan galatasaraylı! halin içler acısı, düşman kuyunu kazarken ve bunu gözünün içine baka baka yaparken sen eften püften boş beleş kavgalarla birbirine düşmekte, zamanını ve gücünü boşa heba etmektesin. kendine gel! takımın sana ihtiyacı var, camianın sana ihtiyacı var!

    ekleme: ben bu entryi yazıp, düzeltmekle uğraşırken 7 şubat 2013 ultraslan'ın felipe melo açıklaması gelmiş. bakın iki paragraf yukarıda ne demişim: "...emin olun, bu yolda en pasif kalacaklar ağzından en çok galatasaraylıyım lafı dökülenler, en çok geri vitesten, delikanlılıktan, had bildirmekten bahsedenler olacaktır..."

    hazır olun!
  • 2975
    10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçı ile 2. avrupa kupası hedefine odaklandığını kanıtlamış taraftardır.

    güzel bağırdı, güzel şovlar yaptı diye değil yanlış anlaşılmasın. telefon ışığıyla karşılıklı tezahürat yeni değil, eski açık-kapalı çok daha ahenkli şekilde yapardı eski ali samiyen'de. hatta ayakkabıları çıkarır sallardık ki bence tribün tarihinin en yaratıcı hareketlerinden biriydi.

    bunlardan öte maça damgasını vuran 2 hareket vardı.

    1- hamit altıntop bir pozisyonda ayağının altından topu kaçırdı, hemen yanındaki batı alt tribün alkışlarla moral verdi, hamit sonrasında daha hırsla oynamaya başladı.

    2- nordin amrabat çıkarken herhangi bir ıslıklama, protesto benzeri bir şey yaşanmadı o kadar kötü oynamasına rağmen. hatta alkışlandı bile diyebiliriz.

    şimdi denilebilir ki ortam güzel, maç 2-0 olmuş garantilenmiş, mağlup durumda değiliz bunlar normal. hayır, ben çok gördüm 5-0 önde bile olsak bir top kaybetti diye futbolcuların küfür-ıslık yağmuruna tutulduğunu. o yüzden bu gece arena'da gözlemlediğim taraftar kolay kolay futbolcularını yedirecek, onların moralini hepten yerle bir edecek taraftar değildi. helal olsun hepimize.
App Store'dan indirin Google Play'den alın