• 7361
    28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçında tribünde güldürmüştür. tarık çamdal denilen şahıs saçı sakalı değiştirmiş fakat 17 numaralı formasıyla rakipte sol bek oynuyordu. tribünde bir arkadaşla acaba neden hiç tepki görmüyor diye konuşmuştuk. ikinci yarı bir pozisyonda sarı kart gördü ve anonsu yapıldı. o esnada tribünler ıslıklamaya başladı ve ondan sonra top ne zaman buna gelse tribünler ıslıkladı. büyük ihtimalle sarı kart anonsu öncesi tarık’ın maçta olduğunu çoğu kişi bilmiyordu. *
  • 8308
    bir kesimi planlama adı altında başarısızlığa ve vasatlığa iyi bir şekilde alıştırılmış taraftardır. bunlar genelde fatih terim taraftarı oldukları için de içinde bulunduğumuz berbat durumu düşünmek yerine argümanlarını ya terim’in geçmişi üzerine ya da altı bomboş planlama ile doldurmaya çalışırlar.

    sahip olduğumuz futbolculardan daha düşük kalitede futbolcularla iyi yönetilmesi sayesinde bizden çok daha iyi durumda anadolu takımlarının olması da bu arkadaşları rahatsız etmez çünkü bizi bu duruma sokan fatih terim değilmiş gibi onun değiştireceğini söyleyip dururlar.

    bu hale düşmemizin çok sebebi var ama onlara göre bu sebep fatih terim değil çünkü o giderse halimiz nice olurmuş. ya zaten şu anki durumdan daha kötüsü düşme potasında olmak değil mi? gerçi o olsa da yine bahane bulunur.

    takım genç olur böyle şeyler diyenler de var. sanki 18 yaşında futbolcularla oynuyoruz. bu takım iddia edildiği kadar genç bile değil yahu, hadi öyle olsa bile 4 ayda bir takım bu hale mi gelirdi? fatih terim bizzat kendisi demedi mi zamanla daha iyi gideceğiz diye, hatta ocak ayını işaret etmedi mi? takımın hali ne o zaman?

    planlamaya inanıyorum, iki sene bile başarısızlığa tahammül ederim diyen de var. takım sanki premier lige yeni çıkmış da tutunmaya çalışıyor. yahu kalitesi belli bir ligde mücadele ediyorsun. dalga geçtiğin teknik direktörlerin takımları senin takımına her hafta ders veriyor ve sen hala inanıyorum olacak diyorsun. avrupa kupaları kaçtı yahu. bu takım avrupa gelirinden olursa savunduğun planlamayı da yapacak para bulamayacaksın ama hala lig ya da kupa beni ilgilendirmiyor diyor.

    zamanında sırf fatih terim’den sonra geldiği için, başarılı da olmasına rağmen mancini’ye her fırsatta vurmak için sıraya giren adamlar şimdi çıkıp bir şey diyemiyor. sonra da aslolan galatasaray diyorlar.
  • 8489
    21 şubat 2022 göztepe galatasaray maçı'nı bir restaurantta takip ettim ve galatasaraylı olduğunu bildiğim bir taraftar ile kanımı donduran bir diyalog geçti aramızda. göztepe' nin lehine gelişen her pozisyonda ayağa kalkan, gollerinde sevinç ve alkış gösterilerinde bulunan bu şahısa daha fazla tahammül edemedim ve sorduğum bir soru ile aşağıdaki diyalog geçti aramızda.

    + sen galatasaraylı olduğuna emin misin?
    - doğuştan hem de.
    + e bu kadar kritik bir haftada, küme düşme riski taşıyan takımının yenilmesini istiyorsun.
    - evet yenilmesini istiyorum, haftaya rize' ye de yenilmesini istiyorum.
    + bu nasıl galatasaraylılık?
    - fatih terim' i gönderen yönetim istifa edene ve fatih terim geriye dönene kadar, küme düşse de umurumda değil bu takım.
    + sen takım değiştir!!

    bu zihniyette ve fikirde bir yazar arkadaşımız varsa rica ediyorum beni engellesin. bu kulüpte emeği geçen herkesin kıymetini ve değerini bilen biriyim ama benim kırmızı çizgim galatasaray
  • 1441
    2 mart 2011 galatasaray gaziantepspor maçında gereksiz isler yapandir.
    ben bugun takim elendi diye uzuldum ama ayhan'a yapilan terbiyesizligi gorunce macin skimde olmadigini anladim.
    ne kadar kolay ya birilerini boyle isliklamak? yillardir galatasaray'a hizmet etmis birini, mactaki kaptanini..
    peki niye?

    twitter'i yok diye mi?
    her mac oncesi yada sonrasi duygu yuklu (!) mesajlar yazmiyor diye mi?
    facebookta boyle posterlerin falan altina yorum yapmiyor diye mi?
    neden ulan neden?

    bu mu yani galatasaraylilik? gunluk yani?
    ulan madem gunluk, e peki hadi kewell'i isliklasana? ya da lorik cana'yi? e olmadi pino diye bagirmasini biliyorsun?
    hani nerdeler? ne yaptilar sezon basindan beri?
    ayhan mi suclu yani?

    kewell arka arkaya 5 mac avustralya'da oynayabiliyorken, hani nerde ustad?
    her boku siz biliyorsunuz dimi?
    ama adam liverpool'da boy gostermis, yakisikli da.
    peki ayhan? peeh. yillardir galatasaray'da, e yeter yanii her mac her mac izlemekten biktik.

    he bi de hic gereksiz son dakikada falan kirmizi kart gorur.
    ha o yapar ' igrueeeenc ' dersin.
    uzun sacli canavar yapar, ' leaaan aslan yurekli adam ' dersin.

    yazik ulan valla yazik..
    bunu yapan taraftar, hasan'i da islikladi, hakan'i da islikladi hatta hatirla mondragon'u bile isliklamisti?

    midemi bulandiriyorsunuz ulan, sevmeyin olm galatasaray'i. ben tek basima severim, desteklerim.
    adam gibi.

    sizde dondurun galatasarayliliginizi hincal gibi.
  • 9764
    15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçında maç başladığı gibi tribün oyunun içindeydi. verilmeyen golde, aleyhimize verilen penaltıda derbi maçı gibi isyan etti.
    ancak devre olduktan sonra müthiş bir düşüş geldi. ilk yarıdaki taraftar çıkıp başkalarıyla yer değiştirdi sanki. 1-1 olunca bi kıpırdanma oldu. ancak bundan sonra da tepkiler hedef değiştirdi. tete, zaha, halil hatta zaman zaman barış ve abdülkerim’e homurdanmalar başladı. lehimize gelişen penaltı pozisyonunda tekrar dirildik. oyuncuları dürttük bir nevi. skoru alınca bir güney telefon ışığı saçmalığına girişti. rakip üst üste korner atacak kıvamdayken bile o ışıklar sönmedi.

    ıslık ve yuhalama işinin ucu yok beyler. bugün tete’yi ıslıklayıp skor 2-1 geldikten sonra şampiyonluk şarkısı söylemeye çağırırsan adamı gelmez, gelse de inanmaz. iyi oynayan da inanmaz kötü oynayan da inanmaz. geçen sene bu hataya fenerbahçe çok düştü. bir maç ıslıkladıkları adamları öteki maç alkışladılar ama oyuncular o sinerjiyi yakalayamadı. inanmadılar çünkü taraftara. sağıma soluma laf anlatmaktan maç izleyemedim. topçuyu alkışlamaktan yoruldum.
    şu maçta barış’a laf eder mi insan? etmemeli.
  • 8393
    bir kısmının hoca takımın başındayken hakemi de yeneceksin diyip, hoca takımın başından gittikten hakem diye şikayet etmeleri en hafif tabirle ikiyüzlülüktür.
    2020-2021 sezonunda bir şampiyonluğumuz hakemler tarafından çalınmıştır.
    averajla kaybettiğimiz takıma bir tane, bakın bir tane bile olumsuz karar çıkmamıştır.
    bir çırpıda bize çalınan veya çalınmayan en az 10 karar sayabilirim.
    2021-2022 sezonunda bugün liderden 23 puan gerideysek bunun en az 13 puanı hakemler yüzündendir.
    hoca kötü futbol oynatmıştır, gitmesi gerekmiştir bunlar ayrı konular ama şunu görüp sırf hoca nefreti yüzünden dile getirmeyen insanlar bence bir taraftarlığını sorgulasınlar.
    bir insanın bir konuda yanlış yapmış olması (ki bu tartışılır) haklı olduğu konuda yalnız bırakılmasını gerektirmez.
    galatasaray futbol takımı ve hocası 14 haziran 2020 tarihinden beri hakemler tarafından sistematik olarak doğranıyor.
    yönetim zaafiyeti vardır kabul ediyorum ama biz daha taraftar olarak birlik olamadık.
    o yüzden bize de yazıklar olsun!!
  • 7657
    doğru başlığa mı yazıyorum bilmiyorum. aslında yazacaklarım daha çok türk toplumunun futbola ve taraftarlığa yaklaşımıyla ilgili düşüncelerim olacak. özellikle sosyal medya kullanımı yaygınlaştıktan sonra açıkça ortaya çıkan durum şu ki aslında taraftar olarak nitelendirilen ve çoğunluğu genç yaşta olan kişilerin büyük kısmı taraftarlığı kendini ait hissettiği takımı destekleme ve katkı verme yaklaşımıyla değil, sosyal hayatında kendini daha güçlü hissetmek için bir araç olarak yaklaşıyor. bu da transfer taraftarlığını doğuruyor. kulübün sürdürülebilirliği, uefa ve bankalarla yapılan anlaşmalardan doğan yükümlülükleri; kısacası geleceği bir kenara bırakılıp sadece transfer ve kısa vadeli başarı odaklı bir "taraftar" profili ortaya çıkıyor. ve yine çoğunluğu futboldan gram anlamayan bu güruhun sayıları o kadar fazla ki bu zihniyet kimi zaman tuttuğu takımın parçası olan futbolcusuna formu düştüğü için lince dönüşüyor kimi zaman "yatransferyaistifa"ya ve hatta "gerekirse uefa'dan ceza alalım ama transfer yapalım"a dönüşüyor. geriye elimizde kalan da kurtulunmaya çalışılan yüksek maaşlı futbolcular ve borç batağındaki kulüpler oluyor. maalsef sosyal medya kullanıcılarının azımsanmayacak kısmı elinin altında klavye olunca bir komandoya dönüşen, cahilliğine aldırış etmeden her konuda ahkam kesen, ezikliğini böyle gidermeye çalışan insanlardan oluşuyor.
  • 8462
    şöyle bir saçmalığa inanacak kadar salak olanlarının olması beni üzüyor.
    https://mobile.twitter.com/.../1491909715135238152
    ben florya da verilecek diye duydum torrent hocaya, hatta iki kere şampiyon olursa başkana eşit sayılacakmış ve heykeli dikilecekmiş.

    sonra aynı kişilere yok futbolcuya küfür etme, yok futbolcunun eşine ınstagramdan hakaret etme falan diyoruz. malesef bu kadar salak insanların böyle basit şeyleri düşünememesi çok normal.

    edit: abi alttaki yazıyı okudum da kaç gündür şunun muhabbetini görüp duruyorum :(
  • 2986
    aralarında kombinesi olan bazıları hakkında çok ağır konuşucam.

    öncelikle kombinenin neden alındığını belirleyelim. bir taraftar neden takımının kombinesini alır? maçlara gitmek için alır. çoğu maça gittiği için her maça bilet alma derdi olmasın ve ekonomik olsun diye alır.

    fakat galatasaray tribünlerini öyle yavşaklar doldurmuş ki, kombine alma sebepleri tamamen ticaret. siz ne düşünürseniz düşünün, benim gözümde kombinesini önemli maçlar öncesi fahiş fiyata kiralayanlar, galatasaray üzerinden para kazanmaya çalışan karaborsacı orospu çocuklarıdır.

    fahiş kısım burada önemli. hastasındır, işin çıkmıştır ve bir şekilde maça gidemiyorsundur. bu durumda bir başkasına maçın bilet fiyatı neyse o fiyattan kombinesini kiralayana hiç sözüm yok. o hafta paraya sıkışıksındır, nakit vs. lazımdır olur öyle, insanlık hali. gidemeyeceğin maçın bilet fiyatı üstüne 50-60 tl neyse koyup kiralarsın, ona da eyvallah. ama tutup da kombinenin fiyatı kadar para istiyorsan, sen su katılmamış bir orospu çocuğusun. sen galatasaray taraftarı falan değilsin.

    20 şubat 2013 galatasaray schalke 04 maçı için adam güney 1. kat kombinesini kiralıyor. soruyorum ne kadar diye, 600 lira diyor. sezon başında 540 liraya aldığı kombine bu! orrrrrrospu çocuğu. "hacı sol bekte oynamak istiyorum demedim, sadece kale arkasından maçı seyredicem, bu ne aq" diyorum "valla kombine arkadaşımın, o koydu fiyatı bişey diyemem" diyor yalanını siktiğim. hep de bir arkadaşın kombinesi oluyor bu ha, müzakereler sürerken o arkadaştan hiç haberimiz olmuyor, anlaşma gerçekleşirse yine muhattabımız aracı oluyor. çünkü piçin kendisi de farkında yaptığı godoşluğun, kendisine yakıştıramıyor. kombine hep bir arkadaşın oluyor.

    aynı yer için başkasına soruyorum, 400 lira diyor. "kardeş ne diyorsun, aklın hayalin kesiyor mu o kadara satılır mı kale arkası" diyorsun, "300'den yukarı satamazsam ben gidicem maça, kendime söz verdim :)" diyor. utanması yok bir de sona smiley koyuyor yavşak. senin ben kendine verdiğin sözü seninle birlikte sikeyim. bu mu senin taraftarlığın, bu mu hastası olduğu takıma verdiğin değer amına koyduğumun çocuğu. siz şerefsizlerin kapladığı yer yüzünden istanbul dışında yüzbinlerce taraftar yer bulamayıp maçlara gidemiyor. izlemeye, yermeye değil desteklemeye, aylarca göremediği takımıyla hasret gidermeye geliyor onlar. siz de onları ayakta sikmeye çalışıyorsunuz. ayakta alkışlanacak orospu çocuklarısınız. allah topunuzun belasını versin. siz benim galatasarayımın taraftarı değilsiniz, bırakın takımımı amk.

    gelecek sene ankara'da yaşadığım halde bu kan emici orospu çocuklarından fırsat bulabilirsem kombine alacağım. gidemediğim maçlarda ya giden bir arkadaşıma veririm ya da bilet.galatasaray.org'a kiralarım kombineyi, koltuğumu bilet almak isteyene o maçlık satarlar artık.

    son olarak beni size muhtaç bırakan fakirliğimin de ayrıca amına koyayım. aah ah sezon başında param olacaktı ki bunları çekmeyecektim. götünüze girsin o kombineler.
  • 10650
    benim oğlan 24 ocak 2020'de doğdu. babasının 21 yıl boyunca göremediği kadıköy galibiyetini daha 30 günlükken, 23 şubat 2020'de yaşadı yani. tabii o sırada ali koç'tan daha fazla altına doldurmakla meşgul olduğu için pek bir şey anlamadı ama olsun. ayağı uğurlu geldi keratanın.

    6 şubat 2021. benim oğlan, 1 yaşını dolduralı 2 hafta olmuşken 2. kadıköy galibiyetini yaşadı. ben evde maçlara bağırıp çağırdığım için korkudan ağlayarak karşıladı zaferi ama olsun. suyun karşı yakası gibi çirkeflikten ağlayacağına sevinç kaynaklı ağlamak daha evla değil mi zaten?

    8 ocak 2023. 3. yaşını doldurmasına 16 gün kala 3. kadıköy zaferini gördü oğlan. babalar "benim yaşamadıklarımı evladım yaşasın" der ya, o hesap. 3 yaşa 3 kadıköy deplasman galibiyeti sığdırdı velet. artık ufaktan maçları, galatasaray'ı anlamaya başlamıştı. o dönem yaşadığımız yer de silme galatasaraylı olunca konvoylarla, sokaklara taşan sevinç gösterileriyle zehir artık kanına girmeye başladı diyebilirim.

    30 mayıs 2023. takım ankaragücü deplasmanında şampiyonluğunu ilan ediyordu ve biz kısa bir süre önce ankara'ya taşınmıştık. takımı uğurlamaya havaalanına gittik. 3,5 yaşındaki oğlum hayatında ilk defa şampiyonluk gördü, galatasaray takımını havaalanında karşıladı, aşkın olayım tezahüratlarına eşlik etti, icardi diye bağırdı, kerem aktürkoğlu'na taraftarı selamlaması için seslendi. etrafta duyduklarını taklit ediyordu sadece ama meşaleler, sevinç gösterileri, şarkılar ve esenboğa'yı boyayan sarı kırmızı artık onu geri dönüşü olmayan yola sokmuştu. net bir şekilde bir aslan doğuyordu.

    7 nisan 2024. o sezon kadıköy galibiyeti göremesek de fenerbahçe'ye karşı yine epik bir hikaye yazıyorduk. benim oğlan artık sarı kırmızı forması içinde, kendi uydurduğu "en büyük cimbombom abiler" tezahüratıyla ekran başındaydı. bir buçuk ay sonra şampiyonluk kutlaması için sokaklardaydık. 4,5 yaşındaki oğlum 3'ü kadıköy'de olmak üzere 5 fenerbahçe galibiyeti görmüş, yanına 2. şampiyonluğunu eklemişti.

    entry tarihi itibariyle 5. yaşını dolduralı 3 ayı biraz geçti. bu süre zarfında formasından eşyalarına kadar tam bir galatasaray donanımı edindi, evin yanı sıra kreşteki arkadaşlarından ve youtube'dan galatasaray'la ilgili bir sürü şey öğrendi. arada osimhen formasını giyip "cimbom galatasaray" marşlarıyla evde terör estiriyor. benim bilmediğim yeni nesil trap marşları bile ezberden söylüyor. tabi 2 kadıköy galibiyeti daha ekledi hafızasına. bir aksilik olmazsa 1 ay sonra 5,5 yaşında 3. şampiyonluğunu görecek. inşallah ilk ztk kupasını da.

    çocuk şimdi youtube'dan ne zaman rastgele bir galatasaray maçı açsa ya fenerbahçe'yi yenişimizi izliyor, ya da sıradan bir anadolu takımına 5-6 atışımızı. arada tottenham galibiyeti denk geliyor. galatasaray'ın dünyadaki en büyük takım olduğundan çok emin, mağlubiyete neredeyse hiç denk gelmedi çünkü aklı ermeye başladığından beri. olanları da yol kazası sayıyor, bir sonraki maçta kazanacağız diye hırslanıyor.

    sıradan bir galatasaray taraftarının gelişimini kendi oğlum üzerinden anlatmaya çalıştım. çünkü hikaye hep benzer. ben o yaşları yaşarken, yani 80'lerin sonlarında ve 90'ların başlarında durum buna yakındı. 90'ların sonunda doğanlar avrupa zaferine açtılar gözlerini. 2000'lerde doğanlar rakip takım yüzünden biraz üzülse de 2010'lu yıllarda acılarını fazlasıyla telafi ettiler ve babalarından duydukları hikayelerin doğruluğunu teyit ettiler. o yüzden, rakip takımlar ve taraftarlar açısından şu sorunun cevabı yok:

    taraftarı bu hikayelerle büyüyen bir takımı nasıl geçeceksin?

    geçemezsin işte. o yüzden de geçemiyorlar.
  • 7016
    yarısından çoğu “eljif elmas nasıl o paraya satıldı ya?” diye isyan edip, belhanda’ya geldiği söylenen 10 mio €’luk teklif için “sırtımda taşırım” kafasında olan topluluk.

    neyse ki benim dahil olduğum kısım diğer yarısı. komşunun tavuğu kaz görünmeyen yarısı yani.

    şu elimizdeki malı değersizleştirme işinden ne zaman kurtulucaz çok merak ediyorum.
  • 8384
    fatih terim'e her şartta destek olmak gibi bir zorunluluğu bulunmayan taraftar. kimsenin de taraftardan böyle bir şey talep etme ve olmayınca suçlamaya hakkı ve haddi yok.

    fatih terim geldi, mesaisini harcadı, karşılığında yedi sülalesinin hayatını kurtaracak parayı kazandı. beleşe yapmadı onca şeyi, hakkını aldı. hayatında o kadar milyonu bir arada görmesi için 10 işte bir arada çalışması yetmeyecek sürüyle adam işi gücü bıraktı "hocamıza neden sahip çıkmadınız ühü ):" diye ateşe verdi ortalığı.

    niye sahip çıkayım arkadaş? iki stadyuma adı verilmiş, futbolda her türlü payeyle donanmış, başka kimseye sağlanmayan krediler, ortamlar kendisine sağlanmış ve bunun karşılığında da bütün ailesi ve çevresini ihya etmiş bir adama ben, apartman dairesinde ay sonunu nasıl getireceğimi düşünen biri olarak neden ve en önemlisi nasıl sahip çıkacağım?

    ben galatasaraylıyım, fatih terimsporlu değilim. galatasaraylı olmamı sağlayan da fatih terim değildi. bu kulübün küme düşme hattına doğru ilerlemesi benim için fatih terim'in yokluğuyla kıyaslanmayacak kadar kötü bir şey.

    burada sırf yine de saygımızdan belli bir sınırda duruyoruz. yoksa bu yönetimin nasıl bir süreçten sonra geldiğini kimse unutmadı. berbat bir performans gösteren herkesin işine son verilir, bu kadar basit.
  • 10602
    yapılan eleştirilerde tepeden tırnağa kadar %100 haklı olsa da bu ağlama hali 'bittik biz' hali çok sinir ediyor beni. her şey bitmiş, şampiyonluk kaybedilmiş gibi bir ruh haline girildi yine. evet bende sahada uzun zamandır süregelen rezalet oyundan ve hocadan yana umudumu kaybetmeye çok çok yakın bir taraftarım ama bu kapkaranlık senaryoya da inanmıyorum. belki yazdıklarımla çelişir bir durum hem öyle diyorsun hem böyle vs. ama 27 yaşına girecek bir taraftar olarak galatasaray'ın rahat bir şampiyonluk kazandığını hiç görmedim. 12-13 sezonundaki şampiyonluktaki fark rakibin ankara'da yenildikten sonra dağılmasıyla gelmişti. ligin sonlarına doğruydu zaten o puan kaybı.

    günün sonunda korkunç bir fikstürümüz olsa da hala önde olan takım biziz. evet rakiplerin hepsi zorlu ve maçlar deplasmanda ancak atom parçalamıyoruz. takıma dönecek morata'dan yunus'tan bir pozitif katkı alırsın, takım bir kıvılcım yakar yürür gidersin. futbol böyle de bir oyun. ufacık bir katkı bazen çığ etkisi yapar. şampiyonluk altın tepside önümüze verilmiyor. mücadele etmeden kazanamayacağız. durum her ne kadar umut verici gözükmese işleri tersine çevirmek yine bizim elimizde.

    o yüzden karamsarlığı bir kenara bırakmak lazım. böyle hayat da yaşanmaz zaten. sahada gözüken şeyler çok kötü olsa da durum böyle. bugün puan kaybettik. oldu bitti artık. takılıp kalınmamalı. devam etmeliyiz.
  • 8609
    futbol takımına kattığımız ya da katacağımız her oyuncunun bonservisine “aaa çok pahalı” demeyi artık bıraksınlar. kabak tadı vermeye başladı. 2,8 milyon euro’ya alınan abdülkerim bardakçı’nın 1,5-2 milyon euroya alınmasını mı bekliyordunuz? sizin istediğiniz paralardan fazlasını vermeseydi kulüp, şimdi ya fenere ya da beşiktaşa imza atmıştı futbolcu. avrupa futbolundaki oyuncu piyasasından bihabermiş gibi davranmayı bırakın artık.
  • 8374
    artık burak elmas, fatih terim, torrent v.b. tartışmaları bırakması gereken taraftar. hocamızın gidiş şekli doğru değil ama yapacak bir şey yok. takımın iyiliği düşünülüyorsa bir zahmet takımı desteklemeye devam edelim. kendi içimizde daha ne kadar bölüneceğiz? kaç gündür sözlükte herkesin içi kararmış şekilde. biraz ayağa kalkma zamanı gelmedi mi?

    yönetim de yanlışlar yapıyor evet ancak takımı şu an onlar yönetiyor bizim sevdamız sarı ve kırmızı renklere ise biraz destek modunu açalım en azından takıma ve futbolculara.
  • 8013
    genel kuruldan, yönetimden, fatih terim ve ekibinden en iyisini beklerken biraz da biz en iyisini yapamaz mıyız?

    eleştirelim, tartışalım ama "taraftar" da olalım. "taraftar" olmanın gereklerini yerine getirelim. örneğin bu akşamdan başlayarak 26 ağustos 2021 galatasaray randers fc maçı itibarıyla stadyumda rakibi boğan bir atmosfer oluştursak, oyuncularımıza homurdanmasak, taraftar olmanın gerekliliklerini tam yapsak? önceki sezon arenada top rakipteyken ıslık çalıyorum, götümden ter akıyor, rakip bizim kaleye doğru geliyor. adam dönmüş bana çocuk uyudu, ıslık çalmasan diyor. tribüne, tribün kültürünü bilenlerin gelmesi ve maç boyu gerekeni yapması gerekiyor. başakşehir stadındaki st. johnstone maçında rakip yerden kayarak gelip sert bir hamleyle topu taca attı. futbolcumuz faul bekledi. ıslık, uğultu yükleniyoruz. yanımdaki kolumdan tutup "bişey yok birader, topa vurdu" diyor. ha ben bilmiyorum topa vurduğunu, tebrik ederim. yahu adam topa vurdu, biraz sert geldi ama faul yok, ben de biliyorum ama böyle böyle uğultu çıkararak rakibi ve hakemi sindireceğiz. sözün özü, biraz daha üzerimize düşeni yapmamız gerektiğine inanıyorum.
  • 8481
    galatasaray'a safi duygularla bağlı, hiçbir karşılık beklemeden galatasaray'ı kalpten seven insanlardır. ne başkanlar ne yöneticiler ne üyeler ne de galatasaray'ın profesyonelleri hiçbiri galatasaray taraftarlarından daha değerli değil.

    bu platformda lütfen birbirimizin değerini bilerek, birbirimizi kırmadan tartışmalarımızı yapalım. bizden önemlisi yok arkadaşlar. bunu hiç unutmayalım.
  • 8288
    - 30 milyon taraftarı vardır !
    - tahminen 5-6 milyonu istanbul’da yaşamakta.
    - 25 aralık 2021 galatasaray antalyaspor maçı tribün doluluk oranı %25. etrafıma bakıyorum hep aynı insanlar.
    - %25 tribününün %15 i ultraslan ın stada toplu olarak gelen taraftarı.
    - store da satış yok denecek kadar az.
    - basketbol maçlarına seyirci gitmiyor.
    - voleybol maçlarına seyirci gitmiyor.
    - twitter a bakıyosun hepsi hıncal uluç kesilmiş, stada bakıyorsun hiçbiri maça gelmemiş.

    bu taraftarlık mı ?
  • 8718
    üyesi olduğum ancak geneline bakınca artık içimi karartan topluluk.
    hep takım oyunundan, oyunculardan, teknik direktörlerden bahsediyoruz ama esas silkelenmesi gereken taraftarlar olarak bizleriz. anlıyorum toplumun komple yozlaşması, tüketicilik zihniyetinin yerleşmesi ve yozlaşması, ülkenin ekonomik durumunun psikolojik sonuçları vs. vs. vs. akıl sağlığımızı korumayı zorlaştırıyor ama bu durum can sıkmaya başladı. 28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçından sonra fatih terim'i isteyen mi dersin, okan buruk'a burun kıvıran mı dersin, en iyi oyununu oynayan oyuncularımıza laf eden mi dersin, 3 transfer lazımsa 6 transfer isteyen mi dersin, takım oyunu yavaş yavaş oturmaya başlamışken "kötü oynadık" diyen mi dersin, ne ararsan var.
    aynen kardeşim yarın belotti, moura, icardi gelse üstüne fatih terim gelse 7 günde uçmaya başlayacağız. hatta uefa'ya başvuru yapalım transfer sezonu belirli bir zaman periyodunda olmasın her gün transfer yapabilelim her maçtan sonra kimi beğenmediysek yollayıp yenisini alalım. sonra 120 gol atıp rekorlar da kırarız derbiler dahil herkese 4-5 gol sallarız 30 puan farkla şampiyon oluruz(!)
    pırıl pırıl kafalar, futbolu katleden argümanlar, yeni nesil galatasaray "taraftarlığı" ...
App Store'dan indirin Google Play'den alın