• 611
    geneli aklı başında, makul yazarlardan oluşur.

    ancak içerisinde günübirlik yaşayan, anlık duygu ve düşüncelerle hayatını idame ettiren yazar dostlarımız da vardır.
    (futbol anlamında konuşuyorum)

    şöyle örnek verebiliriz.
    mesela bu yazar dostumuz yolda yürürken düşüp belini incitse ömür boyu sakat kalacağını zanneder, çünkü o anda beli ağrıyordur ve hep öyle kalacağına inanır.

    ya da bu yazar dostumuzun sevmediği birisi kazı kazandan para kazandı diyelim, o kişinin her kazı kazan oynadığında aynı paraları kazanacağını zanneder.

    ne kadar saçma şeyler yazdım değil mi, evet tıpkı bu yazar dostumuzun galatasaray sözlük'te saçmalaması gibi oldu.

    12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı'nda puan kaybettik diye şampiyonluğun gittiğine inanır; asist kralı ve golcü oyuncusu kerem aktürkoğlu'nun bir tarafına teneke bağlar, rekorlar kırarak bizi şampiyon yapan hocamız okan buruk'u yetersiz görüp yerine hoca bakar.

    aynı şekilde 13 ağustos 2023 fenerbahçe gaziantep fk maçı'nda rakibimiz öne geçince fenerbahçe'yi şampiyon yapar, karalar bağlar.

    neyse ki sözlükte çoğunluk bu şekilde olmadığı için buradan vazgeçemiyoruz.
    yoksa puan kaybedilen her maçta sözlükte kalmak zulüm olurdu.
  • 361
    http://strawpoll.me/5125192

    anketin gidişatına bakıldığında "galatasaray'ın olduğu her yerde umut vardır" cümlesini kendilerine hayat felsefesi edindikleri görülmektedir.
    yeri geldiğinde birbirimizi çok eleştiriyor, kavga ediyor, sövüyor, yeriyoruz.

    ancak unutulmaması gereken birşey var, bizim bizden başka kimsemiz yok beyler...

    bu sözlükte "güneş yarın doğmayacakmış, kıyamet kopacakmış ne diyorsun?" diye sorulduğunda "peki ya galatasaray?" diye soracak onlarca adam tanıyorum ve onlarla gurur duyuyorum.
  • 327
    dördüncü yıldız yolunda takım şaha kalkmışken ciddi bir kısmı hala geçmiş müneccimliklerinden dem vurmakta ya da fi tarihindeki ofsaytlardan yakınmaktadır. ha bir de tam gaz oyuncu asıp kesmeye devam edenler ver, onları da unutmayalım, tam da ihtiyacımız olan ve hemen uygulayabileceğimiz şeylerden söz ediyorlar.

    aferin size aslanlar, böyle devam.
  • 128
    galatasaraylılığıyla tanınan, galatasaraylı olduğunu her yerde, her bedele rağmen cesurca ifade eden bir insan öldüğünde üzülmüyorsan,

    sami yen müdavimi, o tribünlerin, o koltukların kokusunu içine çekmiş, her maç yaşına başına, hastalığına aldırış etmeden ali sami yen içerisinde bulunmaya gayret göstermiş bir kişinin 'bir daha canlı gözlerle o tribünlerden sahaya bakamayacağını' düşündüğün zaman kalbin sızlamıyorsa,

    kendini onun yerine koyup sonsuza dek galatasaray'a hasret kalacağını, bir daha galatasaray adını haykıramayacağını, yeşil sahalarda galatasaray'ı bir daha göremeyeceğini düşününce boğazın düğümlenmiyorsa,

    her izlediğinde gözünden yaş getiren, her seferinde gururdan göğsünü kabartan bir belgeseli tekrar izlemek istediğinde sunucusunun artık hayatta olmadığı gerçeği sana hayata dair bir şeyleri hatırlatmıyorsa,

    ölüme bir nefes kadar uzakta olduğunu bilmesine rağmen, son zamanlarında bile galatasaray'ı ve onun transferlerini düşünen, bekleyen, umut eden, hayaller kuran bir kişinin bu isteğine ulaşamadan göçüp gitmesi içini burkmuyorsa,

    bir insanın ölüm gününde, en azından saygıdan dolayı onu iyi sözlerle uğurlama erdemini taşımıyorsan,

    hiç kusura bakma kardeşim, sen bizden değilsin.
  • 218
    haber sitelerindeki "okuyucu yorumları" kısmına yazan insanlardan farklı olması gereken insandır.

    kimseyi küçük görmüyorum yanlış anlaşılmasın, bizim bokumuzda boncuk yok, o okuyucu yorumlarına yazan insanlardan insani olarak bir üstünlüğümüz de yok. ama burada belki hepimizin bugüne kadar "niteliksiz entry" gerekçesi ile en az bir entrysi silindiyse bunun da sebebi o okuyucu yorumlarına yazmamız gereken şeyi buraya yazmamızdır.

    mesela bugün bir sitede izet hajrovic ile ilgili bir haberin altında "hajrovic kim ya bunu alacağımıza eboue, amrabat, riera, dany takımdan gitsin yabancı sınırımız da rahatlar dağıtırız" tadında bir yorum gördüm. tamam çok güzel abi fikrini belirtmiş, saydığı futbolcular arasında benim de gönderilmesini istediklerim var, ama bu futbolcular gönderilsin de yerine kim gelsin? bu futbolcular neden gönderilmeli? bunun hajrovicle ne alakası var? abinin bunlara bir cevabı yok. çünkü zorunluluğu yok. okuyucu yorumu yapıyor sadece, tanısak belki futboldan anlarım gibi bir iddiası bile yok.

    peki bu yazdıklarımın sözlük yazarları ile ne alakası var? dilim döndüğünce anlatayım. birçok arkadaş elinden geldiğince nitelikli, insana bir şeyler katacak, neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde, somut bilgi içeren entryler girerken, maalesef birçok arkadaş da sözlüğü okuyucu yorumları kısmına çevirmiş durumda. zaten üstte yazdığım okuyucu yorumu örneği hepinize sözlükten tanıdık gelmiştir. birçok entry sadece sadece soyut fikirlerini içeriyor sözlük yazarlarının. tabii ki insanlar buraya fikirlerini yazacak, zaten olay o, ben demiyorum kimse burada "şu gönderilsin bu alınsın" demesin, desin desin de nedenini de bir zahmet yanına iliştirsin.

    bizler galatasaray sözlük yazarıyız diyorsak, amacımız galatasaray tarih yazarken onu yazan insanlar olmak, bu koskoca tarihin, bu efsanenin milyonda birinde bile yer edinmekse, bunu galatasaray'a, galatasaray kültürüne yakışır şekilde yapmamız lazım. hani bütün fikirlerimiz deli saçması bile olsa, onları öyle bir anlatmalıyız ki burada, okuyan insanın ofsayta basarken verdiğimiz emeğe, o fikirleri anlatış şeklimize saygısından eli titremeli mesela.

    galatasaray sözlük, galatasaray taraftarının fikirilerini tartıştığı ve dışarıdan galatasaray camiasını tanımak isteyen insanların belki de ilk bakacağı yerdir. nasıl galatasaraylı olmanın bir duruş gerektirdiği konusunda hemfikirsek hepimiz, galatasaray sözlük yazarı olmanın da aynı ciddiyette bir duruş gerektirdiği konusunda da hemfikir olmalı, yazarken her entrymizle bir seviyede galatasarayı temsil ettiğimizi unutmamalıyız.
  • 260
    içlerinde 3-4 kişi var, fazla değil. fatih terim, ünal aysal, galatasaray yönetimi ve burak yılmaz başlıklarını rehin almışlar. hergün aynı temalı entryleri, kelimelerinin yerlerini değiştirerek yazıyorlar. durmadan aynı şeyleri bıkmadan usanmadan yazıyorlar. insanların sinirlerini geriyorlar sadece. başka bir şey yaptıkları yok. kimse yazdıklarını ciddiye de almıyor bu adamların. yani ne kadar yazarsan yaz, senin düşüncelerin ciddiye alınmayacak kardeşim sen bu kafa yapını değiştirmediğin sürece. 'he x mi yazmış, bas eksiyi geç' muamelesi görüyorsunuz yani. sadece can sıkıyorsunuz, başka bir şey değilsiniz.

    he bu arada, kimse düşünce özgürlüğü, adam istediğini yazamayacak mı ağızlarıyla gelmesin. bu, o değil çünkü.
  • 471
    galatasaray'ın olduğu her yerde umut vardır, bu yadsınamaz. fakat özbek brothers sayesinde galatasaray sözlük yazarı olarak içimdeki umut yerini kocaman bir kara deliğe bırakmış durumda. beşiktaş'la aramızda 7 puan farkı var, maçı kazansak 4'e düşecek fakat, kweuke'siz rizespor'u yenemeyen bir takıma sahibiz, bu gerçek şampiyonluk şansımızın ne kadar az olduğunu açıklıyor.
  • 376
    daha önce buna benzer bir konuda görüşlerimi belirtmiştim.

    (bkz: galatasaray sözlük/#1754959)

    yine belirtmekte fayda var. aydın yılmaz ile 1 milyon euro karşılığı sözleşme yenileyip kiraya vermeyi düşünen adam isterse şampiyonlar ligi şampiyonu olsun eleştirilir.

    param yok edebiyatı yapıp tek sıkımlık kurşunla transferi kadronun en şişkin bölgesine yapan adam kim olursa olsun eleştirilir. jpk ve sabri' nin zammı kadar ücrete trabzonspor cavanda' yı oynatıyor.

    podolski' yi sağ kanatta oynatan teknik direktörü sorgularım ben.

    varsa derdiniz veya görüşünüz ilgili başlıklarda açıklama yaparsınız bizde hak veririz. burada 3 kişi bir araya gelip millete ergen veya kompleksli demekle olmuyor. kompleksli taraftar aydın yılmaz başlığında yardırıyor, bir sürü tez atıyor ortada. beylerimiz ortaklıkta yok ama 2 hafta sonra sözlük yazarı çok x' dir.
  • 356
    iclerinde bazilari var ki, her futbolcu hakkinda soyleyecekleri kilit birseyler var. anlamadigim nokta, aga bu kadar maci nasil izliyorsunuz da boyle keskin yorumlar yapabiliyorsunuz. ozetlere bakarak bu is olmaz. bahsettigin oyuncuya ozetlerde belki top dahi degmiyor. mutlaka oyuncunun maclarini izliyor duzenli takip ediyor olman lazim ki bu kadar kesin yorumlar yapabilesin. yok izlemiyorsaniz da allah askina youtube videolarindan izleyip buraya gelip yorumlamayin, inanin hic faydali olmuyor. bosuna okuyoruz.
  • 194
    ülke güllük gülistanlık...
    sporda şiddet yasası falan öyle 1 gecede değişmiyor...
    şike yapan ile şikeyi yargılayan aynı sahada futbol da oynamamış zamanında, kararlar da bence son derece adil...
    yeni açılan stadımızda, asla ve asla, merhum başkanımız siyasilerin ağzında sakız edilmiyor rant için...
    gençler sokaklarda işsizlikten eylem yapıyor, ölenler falan hep numaradan ölüyor, onları stadyumlarda anmak da gereksiz zaten...

    sadece drogba'nın golünü konuşalım, selçuk'un form durumunu konuşalım.
    çünkü uganda'da yaşıyoruz biz.

    bize böyle yazarlar lazım!
  • 346
    malesef iyi günde çok güzeller, kötü günde çekilmiyorlar.

    artık transfer süresi bitti kardeşim. artık eldeki oyuncularla bindiğimiz bu gemi 34. hafta bir limana yanaşacak. iyi ya da kötü, bu süreç geçecek. bu yolculuğa çıkan gemiler de, kaptanından kürekçisine kadar tek bir vücut olup, hep birlikte "kara göründü" haykırışını duyana kadar var gücüyle çalışıp, tek yumruk olabilmektir.

    evet, devre arası hamza hoca geldi. kimimizin içine sindi kimimizin sinmedi. peki siz böyle küfredince, hamza hocaya destek verenlerin entrylerinin altına ağzınızda salyalarla sallayınca birşey değişiyor mu? olsa olsa kötüye gitme oluyor. destek olmayıp köstek olanlar, galatasarayın her başarısızlığında haklı çıktığını yazmak için fırsat kolluyorlar. kasımpaşa maçının devre arasında hamza hocanın başlığındaki 35 nefret dolu entryden sonra atılan 3 gol ile sesler kesildi. keşke o arkadaşlar da gelip dese ki, madem hamza hoca var başta, madem şampiyonluk istiyoruz, herkes destek olacak. sene sonu gelir, yeni yönetim gelir, yeni yönetim kurulu ve teknik ekip ile anlaşır, o zaman tüm nefretinizi kusarsınız, ancak şimdi zamanı gelir.

    peki bu hamza hocaya gareziniz nedendir?
    yarım dönemlik hocalığa gelip, devre arası abuk sabuk transfer yaptırıp, kulübü borca mı soktu?
    yıldız oyuncuları takımdan küstürüp kendi bildiğini mi okudu?

    evet hataları var. mesela çok kötü oyuncu değiştiriyor, taktik değişimini maç içinde yapamıyor ve takımda hala herkes tam mevkisi neresi bilemiyor. peki bu hocanın suçu mu? çıkıp bu takımı ben kurmadım mı dedi? çıkıp hakemlere mi sallandı? efendi efendi hatalarımdan dersler çıkarıyorum dedi, kabul etti. erdemini gösterdi. şino kendisini uyarınca, uyarıyı dikkate aldı, bu takımın hocası benim sana ne lan godoş demedi.

    hamza hoca bu taraftarın ve yazarların sınavıdır. kendi fikrinde olmayanları aşağılamanın normal olduğunu düşünenlerin, demek takım kötü gitse sallayıp kaosa sürükleyeceklerin turnosol kağıdıdır.

    unutmayın ki,
    eğer bu takım şampiyon olursa,
    şampiyonluğun nimetini yiyenler, şampiyonluk yolunda göğüs görenlerin kıymetini iyi bilmeliler.

    mayısa kadar hocamsın, takımın abisisin hamza hocam.
    mayıstan sonra mı? ya sana bi veda şarkısı söyleriz ya da istediğin transferleri yapıp, sana da 1 sene şans veririz.
    tıpkı gülben ergenin söylediği gibi,
    ne aşklar gördü bu sahil, ne fırtınılara şahit.

    ne hocalar gördü bu taraftar, ne kaoslara şahit.
  • 414
    biz sözlük yazarları bu işi profesyonel olarak yapmıyoruz. herkesin bir mesleği var ama futbol sevgisi ve takım aşkı ile eleştiri ya da destek yazıları yazıyor, önerilerde bulunuyoruz. bu platform öncelikle fikir jimnastiği, beyin fırtınası açısından çok güzel bir ortam sunuyor. herkesin futbol bilgini olması gerekmez. ancak yıllardır yazılan entry'leri okuduğumdan şunu kesinlikle söyleyebilirim;

    -sözlük yazarlarının eski deyimle kahır ekseriyeti (büyük çoğunluğu) üniversite mezunu ve düşüncelerini yazıya dökebilen gençler veya genç kalanlardır. şimdi bir iddia atıyorum ortaya ve diyorum ki; hamzaoğlu, denizli, şenol güneş, fatih terim hatta ersun yenal dahil türkiyedeki teknik direktörlerin hiçbirisi düşüncelerini yazıya aktaramazlar, istediklerini yazıyla ifade edemezler. yazmaya kalksınlar düşündüklerinin tam tersi anlam çıkarılacak metinler çıkar ortaya. hatta imla kurallarından habersiz olduklarından, anlaşılması zor bir metin çıkar ortaya. (bizim moderasyondan geçmez hiçbir yazdıkları. :)) o nedenle sözlük yazarlarını küçümsemek çok yanlıştır.

    -yıllardır futbol izleyen ve spor basınını okuyan bu yazarların futbol bilgisi hiç de küçümsenmemeli. özellikle futbol literatürüne hakim çok sayıda yazar var. bizzat sahada olan antrenörlerden çoğu spor bile yazamazlar. (çoğuna göre o bir sipor'dur)

    -hem yazabilen hem de sahada futbolu icra edebilen spor adamlarının sayısı arttığı gün türk futbolu bir mesafe alabilir. aksi halde; yani bildiğini yazamayan, yazdığını yapamayan spor adamlarıyla ancak kör misali, el yordamıyla yol alabiliriz.

    -eleştirilecek yanı yok mu sözlüğün ve de yazarların? var tabi ama öyle aşırı değil.

    sözlük yazarlarının %99'unun hemfikir olduğu konulara bir bakalım. sabri-umut-jpk-bilal ile olmaz dediler. hele cl'de rezil oluruz dediler ve tam isabet kaydettiler. hamza hamzaoğlu ve ahmet çakır gibiler, sabrilerle şampiyon olunur transfere ne gerek var dediler ve rezil oldular. (fikri manada)

    ben yönetimin yerinde olsam yazılı medyayı değil, sosyal medyayı izler ve ciddiye alırım. çünkü yazılı medyadakilerin tamamına yakınının, hocalarla ve futbolcularla yakın ilişkileri vardır. öyle ya da böyle ilişkileri vardır. hatır vardır, gönül vardır. dolayısıyla fikirlerini yalın, net ortaya koymaktan çekinirler. ama sosyal medyanın hiçbir göbek bağı yoktur. düşüncelerini ve fikirlerini ortaya koyarken tek ölçüleri vardır o da galatasaray sevgisidir.

    sonuç: şu ana kadar sözlük yazarlarının çoğunlukla ittifak ettiği hiçbir konuda yanıldığına tanık olmadım. iyi takip edin siz de olmayacaksınız.
  • 504
    aralarında kendini zeki sanan irrite edici insanlar var ne yazık ki ve kendilerini diğer insanlardan üst düzeyde görmekten hiç ama hiç sakınca duymuyorlar.

    mesela örnek olarak bir entry alacağım: (bkz: #2300485)

    "türk insanının vizyonsuzluğu". evet bi sen akıllısın beyefendi geri kalan hepimiz gerizekalıyız.

    hatta diğer gerizekalı kulüpleri de örnek vereyim bak senin için:

    23 aralık 2011'de atletico madrid teknik direktörü kovuldu. sezon ortasında. yerine gelen isim diego simeone ve gerisini biliyorsunuz.
    4 ocak 2016'da real madrid rafa benitez'i kovdu. sezon ortasında. yerine gelen isim zinedine zidane. dünya tarihinde hiç bir takımın yapamadığını yapıp 2 kez üst üste şampiyonlar ligi aldılar. zidane benitezden daha iyi bir taktisyen, daha tecrübeli bir td olduğu için mi ? yoksa apaçık igor tudor ve galatasaray arasında yaşanan kan uyuşmazlığının benzerliğinden dolayı mı ?

    lafı uzatmadan, aklımda onlarca örnek varken kısa kesiyorum; o çok hayran olduğun üstün alman disiplininden de örnek vereyim ama. bundesliga bu sene en çok teknik direktör kovan liglerden.
    ancelotti daha 6 veya 7. haftalarda kovuldu ve yerine jupp heynces geldi.
    peter bosz dortmund'dan geçen hafta kovuldu ve herkes tarafından geç kalınmış bir hamle olarak yorumlandı.
    takımını bundesligaya yükselten avrupa liginde oynatan teknik direktör kölnden gönderildi.
    leicester'ın ve gol dahi atamayan cristal palace'ın durumu ortada.

    sözlükte cahiliyet, kabalık, hakaret ve bunun gibi kötü olaylar yok mu? elbette var. hatta çok yaygın. kimin tarafını tuttuğu önemsiz. sözlüğün yarısı engelli listemde. hatta burda absürd olaylardan sonra hep paylaştığım bir görsel var: https://i.hizliresim.com/GyaORy.jpg

    şimdi bu görsele ve yazdığınız "ortadoğu zihniyeti ıyyy" deyimine iyice dönüp bakın. aslında bu nefret ettiğiniz, sizi sözlükten soğutan; galatasaray sözlük başlığına gidip sadece kötü olayları gündeme getiren, sürekli yazarları ve bu sözlüğü eleştiren yazılar yazıp tek kelime öneri yapmayan, doğrusunu göstermeyen ama oturduğu yerden "tu kaka" yapan yazarlar aslında sizsiniz. nefret ettiğiniz kişilere dönüşmüş durumdasınız.

    igor tudor'u medya eziyor, teknik direktörüne sahip çık diyorsunuz eyvallah, sonra dursun özbek hakkında caps yapıp dalga geçiyorsunuz medyaya kendi elinizle malzeme veriyorsunuz. e teknik direktörümüze laf söylemeyelim, sahip çıkalım da başkanımıza da laf söylemeyelim o zaman senin mantığınla, aksi halde ikiyüzlü değil miyiz? işte asıl nefret ettiğiniz ortadoğu zihniyeti budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın