• 17152
    şu saatten sonra gelen-giden, alınan-alınmayan oyuncular, verilen-verilmeyen paralar ile ilgili yapabileceğimiz hiç bir şey yok. hiç bir şeyi değiştiremeyiz artık. önümüzdeki yıllar için bir hafıza oluşturmuş olduk. bu da değerlidir. şu saatten sonra yapabileceğimiz iki şey var:

    1) eksik olan 3 yabancı kontenjanı için yönetime baskı yapıp yerli ya da yabancı yatırımlık ve tecrübeli transferler yapması için kulübü sıkıştırmalıyız. bu lig ve şampiyonlar ligi için kadro derinliği sağlayacaktır. mesela sane'nin sakatlık veya yorgunluk riski var ama ligde de zorlu bir maça ve ardından cl maçına mi çıkacağız. yapacağımız bu transferler sonrası sane'yi lig maçı kadrosuna dahi alma gereği duymadan dinlendirebiliriz. bu açıdan bu transferler çok kritik.

    2) aldığımız oyuncuları demorilize etmek bize hiç bir şey kazandırmayacak. ama destek olmak puan, para, prestij vs olarak bize dönecektir.
  • 17153
    şampiyonlar ligindeki rakiplerimizin form durumu, son maçlarındaki performansları, sakat ve cezalı oyuncuları ile diğer gelişmeleri yakından takip edebilmek adına avrupa maceramız boyunca şampiyonlar ligi mücadelemiz başlıklı bir konunun sabitlenmesini tavsiye ediyorum. liverpool’dan us galloise’ye kadar tüm rakiplerimizi takip edebilmek kolaylaşacaktır.
  • 17154
    yazarlarından bir kısmının eleştiri kültürüne sahip olmadığını düşündüğüm sözlük. bir oyuncu hakkında eleştiride bulunduğunuzda yahut gözlemlediğiniz eksikliklerini dile getirdiğinizde 2-3 entry aşağıda sizi hemen x oyuncu düşmanı olmakla, galatasaray düşmanı olmakla, fenerli olmakla itham ediyorlar.

    ben üslup olarak oyuncuların eksikliklerini vurgulayan bir bakış açısına sahibim. negatif basıyor gibi görünebilirim ancak bunun sebebi kimseye düşmanlığım değil. galatasaray’ı mükemmel görmem, galatasaray’ı oluşturan oyuncusundan yöneticisine herkesin mükemmele yakın olmasını arzulamamdan kaynaklı.

    aksi düşünen, daha pozitif bakış açısına sahip değerli yazar arkadaşlarım ağırlıkta. eleştirilere mantıklı cevaplar verip karşıt argüman sunanlara saygım sonsuz. ancak x oyuncunun şu özellikleri eksik bu özellikleri galatasaray seviyesinde değil dediğimizde hayır şu özellikleri iyi şu özellikleri galatasaray’a uygun demek yerine siz galatasaray düşmanısınız siz x oyuncuya düşmansınız diyerek saldırı pozisyonuna girenler mide bulandırıcı.

    kerem aktürkoğlu örneği ile durum tespiti yapmak istiyorum. 2-3 ay öncesine kadar kerem’i eleştirenler, eksiklerini söyleyenler ne futboldan anlıyordu ne galatasaraylıydı. kerem’e düşmandık güya. şimdi aynı kesime göre kerem’in ne kötü oyunculuğu kaldı ne kötü karakteri. hatta ve hatta ana avrat sövülür oldu. garip.
  • 17155
    yağız sabuncuoğlu, sercan hamzaoğlu, transfermarkt gibi başlıkları görmekten çok yorulduğum sözlüktür.

    ekmek gibi su gibi etkileşim ihtiyacı duyulan günümüzde karşı taraftan çok biz etkileşim vererek büyütüyoruz bu isimleri. bakın algı yapıyorlar ne demişler diye iyi niyetle yapıldığını düşündüğüm her paylaşımla ekmeklerine yağ sürüyoruz. algı yaptıklarını, taraflı olduklarını her gün birbirimize tekrar kanıtlamanın hiç faydası olmadığını düşünüyorum. hatta bazen sözlük yönetimi ilgi alanımızın dışında diyerek bu başlıkları kapatsa diyorum ama bu bile bir ciddiye alma göstergesi olur söz konusu hesaplar için.
  • 17159
    canımız ciğerimiz sözlüğümüz bir garip hal aldı.
    (bkz: 26 eylül 2025 alanyaspor galatasaray maçı)
    ilgili maçta leroy sane nin tutuk olduğunu yazıyorsun üzerine umarım kısa zamanda toparlar daha iyi olur yazıyorsun.
    bir başka renktaş gayet iyi oynuyor görüşünde. ki son derece normal. ama sonuna da iliştiriyor sane' nin tutuk oynadığını yazan yazarların başka bir amaçları mı varmış acaba?
    gerçekten çok merak ediyorum. ne gibi bir art niyetli amacı olabilir sane biraz tutuk yazan yazarın? çok ilginç bir düşünce biçimi.
  • 17160
    genel olarak yazarlara naçizane birkaç eleştirim olacak.

    maçı izleme imkanım olmadığında ve sözlükten takip etmek istediğimde aşırı subjektif ve reaktif yazılar görüyorum. okurken karalar bağlayıp strese giriyorum. maçın tekrarını ya da özetini izlediğimde ise yazılanlarla pek bağdaştıramıyorum. maç anındaki stres, heyecan ve duygu nedeniyle bu durumu aşırı yadırgamayıp kabullendim ancak başka konularda da bilgiden uzak yorumlar artmaya başladı.
    mesela son alanyaspor maçından evvel stadyum zemininin güncel durumdaki en iyi zeminlerden biri olduğu yazıldı hep. maçı izlerken zemini hiç iyi görmedim. yine alanya maçında okan hoca osimhen'e en azından bir 10 dakika şans verdi ve bugün, liverpool maçının basın toplantısında da bundan söz etti. osimhen sakat olsa hoca asla alanya maçında oynatmazdı lakin bugün sözlükte hala osimhen'in sakatlığı varsa risk alınmamalı vb yazılar var. bilgi edinmek ve takibi kolay konularda bilgi edinmeden yazmak, okurları yanıltıyor. zaman yoktur, basın toplantısı izlenmemiştir eyvallah o zaman da bilgi yokken tahminlerle, şüphelerle yazmak okurlara bir şey sağlamadığı gibi bir de negatif yayıyor.
    ben sözlükte yazar değilken hatta kayıtlı bile değilken sadece dışarıdan giriş yapmadan okuduğum zamanlarda (2008, 2010'ların başı) yoğun iş trafiğinin arasında en net ve kesin bilgiye ulaşmak için sözlüğe uğrardım. gerçekten en net bilgi kaynağıydı benim için. bunu sürdürürsek bence burası daha güzel bir yer olur.
  • 17161
    sözlükteki bazı fikir ayrılıkları sinüs eğrisi gibi değişken olabiliyor.

    mesela bilet fiyatları başlığında önce fahiş fiyatlardan dert yanılıyor, ertesi gün "fiyatları beğenmeyen maç izlemesin" ve "maç seçenler gelmesin" gibi aykırı fikirlere dönüşüyor.

    sahada oynanan futbola göre değil de muhtemelen maçı izlemeden istatistiklere bakıp ahkam kesen skor taraftarı çok gördüm ama fahiş bilet taraftarı hiç görmemiştim. galatasaray sözlük sayesinde görmüş olduk.
  • 17166
    10 kişi kaldığımızdan dolayı alınan 1 puanın kabullenildiğini görüyorum.

    biz 1 puan almadık, 2 puanımızı çaldılar.

    şuan ortalığın yıkılması gerekiyor. bir derbi maçında kendi sahamızda iki puanımızı çaldılar! ve yönetimden kimse ses çıkarmıyor.

    o aciz yönetimin ve tff'nin canına okumamız gerekiyor ama herkes 1 puana odaklanmış durumda.

    (bkz: 4 ekim 2025 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 17168
    sadece ben de mi öyle ama a101 reklamından duyduğum rahatsızlığı kelimelere dökersem, muhtemelen bir daha dökemem.* sözlükte reklam olmalı tabiki de, buna lafım yok, emek vermiş kimseler kazansın, sözlük kazansın. iyi hoş ama şu a101 reklamına müdahale edin lütfen artık. yazdığım cümleleri nasıl bağlayayım diye karın ağrısı çekerken, birdenbire böh diye çıkıp seni korkutan fırlama arkadaşın gibi " bu perşembe aldın aldın " diyen kadına eşlik eden o yüksek perdeli nakaratlar yüzünden tüm konsantrem gidiyor. yazasım kalmıyor cidden. üstüne gece gece milleti rahatsız etmek de cabası. hagi(kurucu) mu olur başka bir yönetici mi olur bilmiyorum ama şuna bir el atın. normalde şöyle bir şikayette bulunacak biri değilim ama kanımla canımla şu reklamdan nefret ettim. almıyorum kardeşim perşembe günü almıyorum. kafamı şey yapsan da almayacağım.
  • 17169
    google reklamlarından gına gelen sözlük.

    mobil tarayıcım kaynaklı sanırım reklamı kapatınca da hiçbir başlığa tıklayamıyorum sayfayı yenilemek zorunda kalıyorum. 2 başlığa bir reklam geliyor tabii sözlüğün server domain vs masrafları için minimal düzeyde bir reklam geliri ihtiyacını anlayabiliyorum ama reklamsız halini minik bir bedel ile satın alabilsek dakika durup düşünmem. en çok vakit geçirdiğim sosyal medya biryerde. google adsense ile değil doğrudan destek olmuş oluruz üyeler olarakta platforma.
  • 17170
    ekşi sözlükte bir yazar arkadaşın iddiasına göre internette paralı üyelik satılıyormuş.

    --- alıntı ---

    uzun zamandır takip ettiğim, üyelik için referans aradığım yer

    internette birkaç yer paralı üyelik satıyor ama ne idüğü belirsiz bir üyelik olur onlar, galatasaraylılar mı o bile belli değil

    referans olabilecek varsa 1 adet osimhen tişörtü hediye edebilirim

    --- alıntı ---
  • 17172
    futbolcuların başlıkları altına yazılan kolpa entrylerin bir cezası olması gerekiyor. twitter gibi alenen, göz göre göre yalan bilgi verip bundan da hiçbir utanç duyulmamaya başlanması işin cılkını çıkardı.

    özellikle barış alper ve sara başlıkları direkt histerikli halde.

    8/8 pas isabetiyle oynayan futbolcu için ''isabetli pası yok'' diyeni mi ararsın, ömer aliye karşı 2/2 driblingle oynayan futbolcu için 20. dakikada "artık ömeri bile geçemiyor!?!?" diyeni entry gireni mi ararsın, %100 ikili mücadele kazanma oranı varken "girdiği her ikili mücadeleyi kaybetti" diyeni mi ararsın..

    bu nedir yahu? alenen yalan entry girdiği tespit edilen tiplerin yazarlık statüsünü de "kolpacı" diye çevrilmek gerek. yalandan yüzleri kızarmıyor, fişlenmekten utanırlar belki.
  • 17173
    barış alper yılmaz başlığındaki entryleri silme konusunda oldukça hızlı olan sözlüğümüz.

    açıkçası barış alper'e sözlükte ettiğim laflardan dolayı ceza almışlığım var. sözlüğümüzün genel yapısı ve kuralları ele alındığında bu ceza hak edilmiş bir ceza idi. buna hiç bir lafım yok. ancak sonrasında fark ettim ki, kendisi için yapılan kendimin ve diğer insanların yaptığı eleştiriler ve tartışmalar sansüre varan derecede siliniyor, fazla bir esneklik yazarlara sunulmuyor. bu durumun mantığını anlayabiliyorum. ama duruma tamamıyla hak veremiyorum.

    galatasaray sözlük ve moderasyonu ismiyle müsemma biçimde galatasaray'a ve onun başarısına gönül vermis insanlardan oluşuyor. bu minvalde çatlak seslere müsaade etmemek ve kulüp düsturuna uygun biçimde kol kırılır yen içinde kalır anlayışı takım formasını terleten oyuncuları koruma noktasında anlaşılabiliyor. ancak iş galatasaray'a alenen ihanet etmiş bir futbolcuya yapılan eleştirilere geldiğinde ise ben sözlüğümüzün biraz daha taraftar tepkisine müsamahalı yaklaşmasını beklerdim. yanlışa yanlış diyebilmek ve bu anlamda tavrımızı gösterebilmek için bu platform dışına çıkma ihtiyacı duymamalı idim. galatasaray kurullarında bile barış alper konusu bu sözlükten daha büyük bir sertlikte tartışılabiliyor. bence bizim de bu seviyeyi korumamızda fayda var.

    sözlüğümüz içindeki, başlık altında bulunan başka entrylere atıfta bulunmama kuralı ile polemiklerin önüne geçmeye çalışıyor, görünürde mantıklı bir kural. en nihayetinde ise vatandaş kürsüsünden daha beter samimiyetsiz bir ortam ortaya çıkıyor. yazarlar birbirlerinin tezlerini çürütmeye çalışmak için dolambaçlı yollara girmek zorunda kalıyor. ülke meclislerinde dahi böyle kasıntı tartışmalar yok halbuki. bunları ele aldığımızda benim düşündüğüm, bazı konular yazarlar arasında tartışılabilmeli, elbette ki bunu bir forum tartışması suretine getirmeden.

    burada hakarete varılmadığı sürece eleştiri ve tartışma kültürünün tesis edilmesi taraftarıyım. silineceğini düşünerek entry girmek, insanda otosansür duygusuna yol açıyor ve bunun takımımız değerleri ile bağdaşmadığını düşünmekle birlikte, eğer galatasaraylı isek bu değerlerin aynı biçimde bu sözlükte yaşatılması gerektiğine inanıyorum. her şeyi politik doğruculuk ve toksik pozitiflik mertebesine ulaştırmak ise yalnızca bu sözlüğe kullanıcı kaybettirir inancındayım. naçizane...
  • 17175
    eski bir dost gibi...

    az önce bir entry yazdım, baktım, öncesinde en son 4 buçuk yıldan daha uzun bir süre önce yazmışım. arada bilgi almak için yazdığım ve kendini imha eden birkaç entry'yi saymazsak tabi. bir süre okumayı da bırakmıştım ama son zamanlarda sürekli okuyup takip ediyordum. hiç yazmıyordum ama. az önce yazdığım entry galatasaray'la veya sporla ilgili olmasa da ilginç bir şekilde iyi hissettirdi.

    zamanında hemen hemen her geceyi burada online olarak geçirirdim. özellikle haxball odalarında uzun saatler hem oyun oynar hem muhabbet ederdik. birçok kişiyle hiç yüzyüze görüşmeden iletişim halindeydik. ankara'daki buluşmalara ve halı saha maçlarına katıldığım zamanlar da oldu. 2 kişi ile kötü anılarım da oldu ama şimdi geriye dönüp baktığımda benim de toyluğuma denk gelmiş diyebilirim, çok da üzerinde durmaya gerek yok.

    burası kıymetli, seviyeli bir ortam, değerini bilmek lazım. yıllardır görmediğim bir arkadaşımı görmüş ve iyi hissetmiş gibiyim. belki zamanla daha çok paylaşım yaparım yine. burada olmak güzel.
App Store'dan indirin Google Play'den alın