*

  • 15428
    acil olarak, diğer yazarlara suç itham eden kullanıcılarını elemine etmesi gereken sözlük.
    beğenmedikleri yorumları gördüklerinde, kanunlara aykırı bir durum ile yaftalamak iyice alışkanlık haline geldi.

    kültür herşeyi belirler. bir kültürün bazı özelliklerini sevebilirsiniz, başka özelliklerinden hoşnut kalmayabilirsiniz.
    mesela ben almanların dakikliğini çok severim, fakat araya mesafe koymasından rahatsız olurum.
    ingilizlerin kahvaltısını sevmem, fakat ticaret kafalarına bayılırım.
    magriplilerin iş ahlakını beğenmem, fakat çaylarına düşkünüm.

    bakın ırkçılık hapse kadar götürecek bir süreçtir.
    kimsenin böyle bir lüksü de haddi de yoktur.
    ben ciddi bir şekilde dava açmayı düşünüyorum.

    kendi beğenmedikleri görüşleri, faşizan bir tavırla yargılamak bu sözlükte küçük bir cenahın geleneği haline geldi.
    iğrençlikmiş, tiksinmeymiş falan, karşıdaki ağız ishali der geçersin. fakat ırkçılık uluslarası bir suçtur. kimsenin bir başkasını böyle suçlamaya cüret etmeye hakkı olamaz.
    haddinizi bilin.
  • 15429
    bu aralar sözlük yazarlarının hal ve tavırlarından maalesef ki panik akan oluşum. eskiden olsa açıp bol bol usta işi yorumlar akan sözlüğümüz, şimdilerde tamamen yangın yeri olmuş. arkadaşlar bu ne, galatasaray haricindeki herkesin tavuğu kaz görünüyor herkese. ıgor tudor, michy batshuayi, wout weghorst, mounir chouiar ve daha niceleri hergün sözlüğümüzü bu kadar şenlendirmese bir problem olacakmışçasına buradalar.

    ıgor tudor yeniden fransız ihtilali yapıyormuşçasına arkasından öyle bir savunuluyor ki, sanarsınız bizim için 1996-2000 dönemi terim kovulmuş takımımızdan. adam bizden gideli 5-6 yıl olmuş, bir yerde başarılı olsun da aha ben demiştim demek için hazır kıta herkes. allah daha çok versin tudora da torrente de başkasına da, ama lütfen artık bizimle en son bağı olduğunda doğan çocukların okula başladığı adam için bu kadar ortalığı yakmaya gerek yok, çünkü adamın galatasarayla işi yok. o bu kadar sallamadı galatasarayı emin olun.

    geçen sezon beşiktaşta kiralık geçiren, yaz transfer sezonu boyunca da boşta olan, taraftarlarımıza da sorsanız geçen haftaya kadar isteriz diyenlerin %5-10u geçmeyeceği batshuayi de bir anda fenerbahçe alınca badem gözlü oldu. ya bırakın alsınlar, bunlar nice forvetleri öğütmedi mi sayın renkdaşlar. diyelim ki çok başarılı oldu batshuayi, e olsun abi biz kendi oyunumuza bakalım. darwin nunez daha çok gol atsa, city taraftarı haaland niye bizde keşke onu alsaydık mı diyecek. futbol rekabet üzerine kurulu bir spor zaten doğası gereği, her ne kadar bizim ülkemizde gerçek futbol unutulmuş olsa da. galatasaray şu an ronaldoyu alsa eleştiri yağmuruna tutacak taraftarlarımız bakıyorum da rakip takımların transfer hamleleleriyle mest olur olmuş, yapmayın. fenerbahçe şu an pisadan morutanı alsa, aha yandık bittik biz diyecek galatasaray taraftarı doldu etrafımız, bu da rahatsız edici bir durum maalesef.

    beşiktaşın altyapısından emirhan çıktı bizde niye olmuyor altyapı diyebilirsiniz. bak fenerbahçe gitti arda güleri kaptı mis gibi diyebilirsiniz. ama gidip de fenerbahçe batshuayiyi aldı o kral, beşiktaş weghorstu kaptı o kral, trabzon maxi gomezi aldı o daha kral fikrinden çıkın lütfen. galatasaray, galatasaray gibi oynarsa yok başka kral bunu hepimiz biliyoruz.
  • 15430
    transfer sezonu bittikten sonra kadroyla ve tercihlerle ilgili söylenecek şeylerin hiçbir anlamı kalmayacağı için kalan 3-4 günde algı, gündem ve bilinç yaratarak yönetimi kendini getirmeye çalışan iyi niyetli yazarların bulunduğu sözlük. takımın santraforu ve kanat forveti yok, rotasyonu eksik, elindeki hazır adamlar gönderilmiş. rakiplerin hepsi kendi çapında sürekli makul hamleler yapıyor. ve başımızda daö gibi skandallara imza etmiş bir yönetim var. 3 haftadır bir transfer hamlemiz olmadı ve 4 haftada son dakikalarda gelmiş 2 golümüz var.

    transfer sezonu kapanana kadar nöbet tutmaya devam. rekabet bizi yukarı çekerse anlamlıdır. kafanızı kuma gömdüğünüzde değil. takımı desteklemek de hatalara göz göre göre göz yummak olmamalı. dhataları dile getirelim ki ders alınsın. demokrasileri yaşatan biat yerine denetim kültürüne ve ifade özgürlüğüne değer verilmesidir.

    feedback is the breakfast of the champions.

    saha içinde hiçbir oyuncuyu yuhlayıp ıslıklamam, hatta tribündekileri durdurmayı çalışırım. saha dışındaysa doğru olduğuna inandıklarımı dile getirmekten çekinmem çünkü bu bizi ileri götürür. akıl akıldan üstün. sözlükte de çoğunlukla bu şekilde düşünen kaliteli ve iyi niyetli yazarlar olduğuna inanıyorum.

    nitekim bu baskı olmasa nelsson'u yok pahasına satmış, boey'i yine bedavaya göndermiş olabilirdik. keşke daha önce ve daha güçlü şekilde bu tepkileri koyabilseydik de momo, marcao ve morutan transferlerinde daha makul adımlar atılsaydı.
  • 15431
    daha taktik tartışan, aşırı objektif olan, kendimize bakalımcı olan, tam gaz rakip güzellemeleri yapan (gerçekten hak edene yapılanla sorunum yok), bizim iyi ve potansiyel oyuncularımızın gömen sevgili renktaşlarımın olduğu sözlük.

    (bkz: ankaragücü taraftarı/#3441053)

    (bkz: türk futbolu/#3441086)

    (bkz: 4 eylül 2022 ankaragücü beşiktaş maçı)

    (bkz: mete kalkavan)
  • 15436
    iki üç iyi transfer yaptık diye gönderilmesi gündemde olan oyunculara nefret kusmak çok akıl karı bir hareket değil.

    oyuncuların başlığına bakıyorum, bi sg denmediği kalmış.

    bazı yazarlar biraz ayıp ediyor bence. tamam beğenmeyebilirsin de bu nefret niye gerçekten ben anlamadım.

    biz farklıyız, diğer takımlar gibi değiliz dediğimiz takımlardan ne farkımız kalıyor böyle yapınca?
  • 15437
    ilginç bir şekilde beşiktaş takımı ve beşiktaş futbolcularının fazlasıyla övüldüğü sözlük. bazı yazarlar biraz daha rahat yazsa sözlükte "uzay takımı beşiktaş" "dünyanın en iyi futbolcusu x beşiktaşlı" vesaire gibi girdiler görebiliriz gibi geliyor bana. mesela taraftara tekme atıp ceza alması gereken beşiktaşlı bir futbolcunun başlığında bugün bile methiyeler diziliyor.

    ayrıca bir de şöyle bir grup var: galatasaray aleyhine bir hakem kararı olunca hiç ses çıkarmıyorlar ancak, flu bir pozisyon varsa objektif taraftarım diyerek kararı galatasaray aleyhine yorumluyorlar.
  • 15438
    ortalık sakinlediğine göre 1-2 kelam etmek gerektiğini düşünüyorum.
    salı günü öğlen saatlerinde whatsappıma gelen mesajlardan sonra şöyle iki entry girdim.
    (bkz: #3443975) (bkz: #3443979)
    detay vermem imkansızdı ama yaşanılacak heyecana sözlük yazalarının da ortak olmasını istedim.
    41 yaşımdayım ve hayat bana gereksiz insanların zırvalarını takmamayı öğretti.
    başlığımın altına gelip “duyumcu” sıfatını kullanarak laf sokmaya çalışanlara sağolsun bir çok arkadaş gerekeni söyledi.
    en başta da mocuishle (bkz: #3444231).
    hepsine çok teşekkür ediyorum.
    herkes beni sevsin diye bir isteğim hiç bir zaman olmadı, aksine herkesin sevdiği biri olmak bence iyi bir şey değil.
    ama başlığımın altına gelip twitter duyumcusu gibi muamele çekmeye çalışanlar önce bir yerini bilecek.
    ben hayatımın 27 yılını tribünlerde geçirmiş bir insanım.
    yaklaşık 20 yıldır da gerek spor basını gerekse de kulübün yakınındayım.
    daha önce de yazdım ama yine yazayım.
    bugüne kadar kulüpte çalışan herhangi birinden tek bir bilgi almışlığım yoktur.
    ismi cismi olmayan duyumculara benzetip laf sokmaya çalışan arkadaşlar, sizi muhatap alıp cevap vermeye bile değmezsiniz.
    yalnızca sizi okuyup öyle düşünecek insanlar için yazıyorum bu entryi..
    defalarca dedim yine tekrarlıyorum.
    benle ilgili bir sıkıntınız varsa mesajla, telefonla veya maç öncesi yüzyüze konuşabiliriz.
    derdinizi anlatırsınız, ben de gerekeni izah ederim.
    hayatınızda ulaşamayacağınız bilgilere ulaşıyor diye bir insana laf sokmak baya baya acizliktir.
    son olarak şunu da belirtmek istiyorum ki, her transfer dönemi sonrasında bu tarz bir entry girmek zorunda kalmışım.
    bundan sonra transferlerle ilgili tek bir şey yazmayacağım, olur da yazarsam birisi gelip suratıma tükürsün.
    hadi selametle.
  • 15439
    bir tek bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama sözlükte ergen bir güruh var ve insanı sözlükten soğutuyorlar. bahsettiğim şey görüş farklılığı, olumlu, olumsuz eleştiriler değil. yazdıkları dil, kullandıkları üslup, gereksiz ve abartılı tepkiler, kahvehane ağzıyla yazılan yazılar uzar gider. bahsettiğim şey gün geliyor oyuncu üzerinden oluyor, gün geliyor burada ki herhangi bir yazar üzerinden oluyor ya da teknik direktör, yapılan transferler vb. konular üzerinden. yazarken biraz daha düşünmek, saygılı olmak, abartmamak gerekiyor. sonuçta hepimizin sevdası ve amacı ortak olan bir toplulukta basit birer yazarız.
  • 15440
    fikri ve bilgisi olmayan adamın, fikri ve bilgisi olan adamı bezdirdiği bir yer olmaya başlayan oluşum. insanları fikirlerini paylaşıyor diye cezalandırırsanız burası sadece ‘ne dediler’ sözlüğe döner. o sebeple fikrine sürekli olarak katılmadığınız ve sizi offended eden insanları engelleyin olsun bitsin. şimdi buna engellesek bile entrylerini görüyoruz diyenler olacaktır, o arkadaşlar da offended oldukları yazara bir mesaj atıp hocam beni engellermisin derse o da emin ol engeller seni , böylece entrylerini de görmemiş olursun.
  • 15441
    taraftarı olduğum takımımın severek takip ettiğim sözlüğü. ama tabi burada da, ekşi sözlükte olduğu gibi standart bir kaliteyi sağlamak hiç kolay değil. 15 yaşından 50-60 yaşına kadar insanları barındıran bir ortamda farklı görüşler ve önceliklerin olması da çok doğal.

    mesela ben bir insanın tribünden gelmesinin ona ayrı bir statü kazandırmadığını bilecek yaştayım. hatta tribünden gelmiş olmanın bir vasıf! olması hep komik gelmiştir bana. hatta biri bana "ben tribündenim" dediğinde rahmetli kemal sunal'ın "ben de harranlıyam" repliğini söyleyesim gelmiştir hep ama aslında belirtmek istediğim konu bambaşka.

    şimdi insanların ilgi çekme, popüler olma çabasını anlarım. bu ilgi çekme ve popülerleşme çabası için farklı alternatifler denemesini, herkesten farklı olmaya çalışmasını da anlarım. hatta bunun için bazen çok iddialı eylem ve söylemlere girmesini de bir yere kadar anlarım ancak;

    - girdiği entrylere gelen yorumlara göre entrylerini silen/ değiştiren sonra da hiç bir şey yapmamış gibi hareket etmeyi sürdürenleri
    - bir başkan 10 gün içinde transfer yapacağız dediğinde, " başkanın belirttiği 10 gün şu tarihte başlıyor hemen dertlenmeyin" yazıp, o 10 günde ve hatta sonrasındaki 1 ayda transfer olmayınca ortalıkta görünmeyenleri
    - transfer politikasını eleştirip sözlükte tersi görüş oluşunca o transfer politikasının en yılmaz savunucusu olanları
    - transferlerin geleceği apaçık belliyken entryi girip, entrysinin ne kadar anlamsız olduğu yüzüne vurulunca "sizleri sallamıyorum, küstüm oynamıyorum" diyenleri hiç bir zaman anlamayacağım ve hatta bu anlamsızlıkları her durumda da dile getireceğim sözlükteki ömrüm yettiği sürece.

    ama emin olun ne herhangi bir yazar bu sözlükte bilgi paylaşımı altında sizin ilginizden popülerlik devşirmeyi bıraktığında; ne de duyumculuk müessesesi yok olduğunda galatasaray transferleri yapmayı bırakacak. yani örneğin mauro icardi bu duyumcu arkadaşlar size bir şeyler yazdı diye gelmedi. son 2 gündeki transfer rüzgarımız da yalan yanlış entryler sebebiyle gerçekleşmedi.

    yani demem o ki; birilerine muhtaç değilsiniz! hatta birileri sizi muhtaç olduğunuza inandırıp sonrasında "küstüm, oynamıyorum" dediğinde cezalandırılmış olmuyorsunuz. bir bilgi bu sözlükte yazılacak kıvama geliyorsa zaten her durumda 1-2 saat içinde farklı bir mecradan sizin önünüze düşecektir. insanlara olduklarından ve hak ettiklerinden fazla değer vermek sadece ve sadece kendinizi küçültmek olacaktır. hepsi bu!
  • 15442
    transfer dönemlerinde gerçekten izdirap veren güzide sözlüğümüz.
    ismi bizimle anılan çoğu oyuncu hemen kötülenmeye başlanıyor. messi gelse boyu kısa bizim ligde iş yapamaz diyecek yazarlar var. iş rakip takımla alakalı olunca tam tersi gerçekleşiyor. hemen bir arşa çıkarma durumu oluyor. bu kadar negatif ortam oluşturmak sözlüğe girince oyuncu isimli başlıkları artık okumama neden oldu. keşke bu durumun bir önlemi olsa ama sanırım tek çare transfer sezonu bitimini beklemek olacaktır.
  • 15443
    her daim takip ettiğim ama son zamanlarda gündemdeki çoğu başlığa girmediğim sözlük. son senelerde ülke gibi futbol ortamında da nefes almak zorlaştı. bu şartlar altında olumsuzluk pompalama, aşağılayan bir dil kullanımın hakim olması beni boğuyordu. o yüzden canımı sıkmak istemediğimden çoğu başlığa girmiyorum. bir süre böyle devam edecek. en okumasını sevdiğim maçlarımızın analizi. umarım bu anlamda tek başlık açılır ve analiz yazıları yer alır.
  • 15444
    hakemlerin, spikerlerin, yayıncı kuruluşun, herkesin ama herkesin galatasaray düşmanı olduğunu, yine aynı kurum ve kişilerin hem beşiktaşı, hem de fenerbahçe ve trabzonsporu ölümüne desteklediğini düşündüğü, maç başlıklarını tıklanamaz hale getiren bir güruhun olduğu sözlüğümüz.

    adamlar yazıyor, o maç iddia ettiklerinin tam aksi şekilde bitiyor. ama utanmadan, arlanmadan aynı sözlerine başka maç başlığında devam ediyorlar. bazı yazarlar paranoyaklıkta sınırları aştı. yanlış taç kararından niyet okuyorlar.

    evet hakem konusunda hepimiz şikayetçiyiz, ancak bir hakem bir maçı rahatlıkla alıp diğer takıma verebilir. hatta bunu o kadar kolay yaparki iki gün bile konuşulmaz.

    eğer merkez hakem kurulu, futbol federasyonu, hükümet, yayıncı kuruluş, herkes ama herkes size operasyon yapmak istiyorsa gün yüzü göremezsiniz. lütfen bu tip yorumları anlık sinirle değil, akıl süzgecinden geçirerek yapalım
  • 15445
    ulan memlekette %100 kaliteli ne var ki sözlüğünde hayalinizdeki gibi olmasını istiyorsunuz diyerek gayet de memnun olduğum sözlük.

    valla kullanım amacınızı vakit geçirmek ya da belli bir takım yazarlardan bilgi almak vs gibi normal değerlere indirgediğinizde gayet yeterli gelen mecradır bana göre.

    he yok ben kusursuz mutluluğu arıyorum diyorsanız yanlış yerdesiniz aq :(
  • 15446
    (bkz: noluyo kardeşim ne bu tantana)

    çok gergin, gereksiz gergin bazı yazarlar. tamam, tartışıyoruz ediyoruz ama çok da ciddiye almamak lazım burayı. what happens in vegas, stays in vegas ne de olsa.

    sırf özelden bana hakaret edenleri ifşalasam, neymar’ın, abdulkadir parmak’ın, rafet el roman’ın yürüdüğü insta fenomenleri gibi olurum yeminle ama bir tane yazarla bile tartışmaya girmedim bugüne kadar. bazılarına cevap bile vermedim. gerek yok. arada özelden laf çaktıklarım oldu, onlar da anlayışla karşıladılar sağ olsunlar. aynısını bana da yapıyorlar arada. gül gibi geçiniyoruz.

    mis gibi transferler gelmiş, geleceğe umutla bakmamız lazımken bu negatif hava cidden çok garip. gerçekten bazı yazarlar o kadar gergin ki, atıyorum şampiyonlar ligi’ni alsak, bu ne biçim seremoni diyecek halde.

    az relax yav.
App Store'dan indirin Google Play'den alın