• 11377
    öyle yoğun bir yazar alımı var ki (şahsen çok memnunum bu durumdan) sol sütundaki her başlığa "kesin yeni yazar" gözüyle bakıyorum.

    "hmm, imdat sütlüoğlu? kesin yeni yazar!" ve 3 saniye sonra yaşanan aydınlanma :( "güney amerika ve world of warcraft? kesin yeni nesildaşlar!" ve 5 saniye sonra yaşanan fantastik rönesans :(

    yazar yelpazesi gün geçtikçe genişleyen ulu lügat.
  • 11381
    7 yıldır bu sözlüğü düzenli olarak okuyorum, artık neredeyse spor haberlerine bakmıyorum okumaya başladığımdan beri. emek sarfeden çok kaliteli yazarlar var. ama birde maç günleri ortaya çıkıp birilerini çöp ilan eden, ya da gol attığında neredeyse altın topu verecek yazarımsılar var ve çoğalıyorlar. maç günleri bazen çok çekilmez oluyor burası. o kadar zamandır hala çaylak statüsünde bu arkadaşlar yüzünden kalıyorum. bıktırıyorlar sağolsunlar.
  • 11384
    türkiyedeki insan profilini yansıtan ortamdır. nedir bunlar,

    1. çok çabuk gaza/dolduruşa gelme. bakınız sözlükte biri hakkında bir kaç kişi sevmediğini yazarsa kısa süre içerisinde o kişi sevilmez hale gelir.

    2. bölünme ve taraf tutma eğilimi. örnek olarak wesley konusu verilebilir. insanlar kendisinin gitmesi gerektiğini söyleyen herkesi düşman varsıyorlardı. hatta turnusol kağıdı fln diyenler vardı.

    3. orantısız eleştiri. kimseyi güzel güzel eleştiremiyorz, ya küfür ya hakaret.

    4. içeriği boş yorumlar. herkes herşeyi bildiği her konuda fikir sahibi olduğu için bunu yeri geldiğinde paylaşmalı çünkü. zorunluluk bu.

    5. netice odaklılık. yani bizim için bir maçı kazanmak önemlidir mesela. o maç kazanıldıysa herkes kral, bir maç kaybedildiyse herkes düşman, kötü.

    6. sabırsızlık. yani sabır diye bir kavram yok, 2 maç bekleyelim yok. başarı bugün gelmeli. bu nedenle büyük takımlarda genç futbolcu da çıkmıyor mesela. çünkü bekliyoruzki maça giren genç futbolcu çıksın direk 11 oyuncusu gibi oynasın. yine bu yüzden avrupada başarılı türk takımı çok ender çıkıyor.

    bu liste daha uzayıp gider. ben kısaca bir ricada bulunacağım. bugün maç* ne olursa olsun unutmayalım ki biz galatasarayız. takımın hocanın arkasında duralım sevmesek de, basının dolduruşuna gelip, kelle istemeyelim. çünkü biz bu sene şampiyon olacağız.
  • 11385
    içerisinde, an itibariyle gündem oluşturan eboue olayını biraz yanlış değerlendirdiğine inandığım bir gürüh olan sözlüktür efenim'

    şöyle ki,

    emmanuel eboue isimli bek kardeşimiz premier lig'de 100ün üzerinde , şampiyonlar liginde ise 50 üzerinde * maça çıkmış, uluslararası seviyede tanınan bir isim. yaşadığı maddi sıkıntıları ya da bu zamana kadar kimden kaç para aldığı konusundan tamamen bağımsız olarak, böyle bir ismi kulüp bünyesinde antrenör olarak kullanmak gayet başarılı bir harekettir. ki galatasaray bu hareketi ile oldukça iyi bir pr çalışmasını da yanına bonus olarak almıştır. eğer yarın öbür gün galatasaray kulübü eboueye hava parası veriyor istanbul'da keyif sürüyor diye bir haber çıkarsa, hep beraber eleştirelim. ama o zamana kadar benim gözümde bu olay can çekişen altyapısı olan bir kulübün uluslararası profilde bir oyuncuyu antrenör olarak bünyesine katmasıdır. düşünün ki eboue yerine maxwell'i ya da ne bileyim riise'yi falan antrenör olarak getirdik. burda bir allahın kulu eleştirmezdi bunu. o yüzden eboue olayında sırf oyuncunun bizle olan geçmişi veya özel hayatında yaşadığı sıkıntıların karar mekanizmamıza negatif etki yapmasını mantıksız bulmaktayım.

    eyyorlamam bu kadar.
  • 11389
    eger olur da sneijder sozluk diye bir sey acilirsa buyuk guc kaybedecek sozluk. yillarca telefonumun duvar kagidini, steam profilimi, bir donem twitter'imi vs. gibi bilimum yeri resmiyle susledigim adamdan sogutacak hale getirdiler. adam futbolu artik biraktigini kendisi kabul ediyor ki bulent uygun'un katar'daki takimina gidiyor ama buradaki muritleri edemiyor. saka gibi ya gercekten saka gibi.
  • 11390
    baştan söyleyeyim sneijder'i çok severim. gönderilmesine karşı çıkanlardandım. lakin sneijder artık futbolcumuz olmadığından, eski formundan uzak olduğundan yani artık futbolu bırakma raddesine geldiğinden ve sırf sneijder sevdası yüzünden belhanda'yı sahiplenmeyen yazarları gördüğümden belhanda'yı sneijder'e tercih edeceğimi belirttiğim ve nedenini de kimseyi kırmadan esprili bir dille yazdığım bir entry yüzünden troll ilan edildiğim ve ilan edenlerce engellendiğim sözlük. isim vermeme gerek yok sanırım. herkes onların kim olduğunun az buçuk farkında. kendileri gibi düşünmeyen insanları troll ilan etmenin anlamı nedir? sadece hoşuna gitmeyen bir(1) entry yüzünden burada insanları engellemek ve kırmak ne kadar doğru? entrymi söz konusu yazara açıklamak için mesaj atmaya çalıştım ama atamadığımı görünce engellendiğimi fark ettim. üzüldüm açıkçası. herkesi düşüncelere saygıya davet ediyorum.

    aslolan galatasaray!

    edit: geçen yıl bruma'yı rodrigues'ten daha çok seviyordum. bu yıl ise rodrigues'i bruma'dan daha çok seviyorum. sebebini anlamak için 45 iq yeterli sanırım.

    edit2: söz konusu troll(!) entrym: (bkz: #2353103)

    edit3: tartışmalardan değil troll denilmesinden rahatsızım. sözlük kimsenin tekelinde değil. hakaret etmediğim sürece istediğim futbolcunun başlığı altında istediğim zaman görüşlerimi bildirebilirim. troll diyenlerin sayısı artmış bu arada. aferin gençler aynen devam. varsa karşıt görüşünüz buyurun yazın. sözlük bunun için var. troll deyip çekilince tartışma yapmış olmuyorsunuz. anlatamadık gitti.
  • 11391
    herhangi bir konuda, sadece 1 adet kendi düşündüğünün zıttı bir entry gördüğü anda, o entry yazarını troll, tinerci vb. olmakla suçlayabilen ilginç yazarlara sahip sözlük.

    "don' feed the troll" falan yazılıyor bir de. söz konusu entry'de (bkz: #2353103) ne bir hakaret var ne sneijder'e sövme var. sneijder'e sevmediğinden de bahsetmemiş arkadaşımız. efendi gibi yazmis. "bitmiş okeye dönüyor." demiş. çok kızdıysanız neden bitmediğini, gelirse neyi iyi yapabileceğini yazın okuyalım.

    karşıt görüşlü bir entry sahibini troll ilan etmek gibi bir davranışın, hiç yakışmadığı bir sözlük burası düşünüyorum.
  • 11393
    ülke meseleleri, sneijder, dursun özbek, fatih terim, beşiktaş, başakşehir, arda turan, şenol güneş konusundaki görüş farklılıklarından yaşanılan gerginlik yetmemiş olacak ki bugün de çok şükür mohamed salah ghaly başlığında insanlar birbirine laf sokma telaşında. bu stres, sinirle mi besleniliyor anlamadım.

    nacizane bir görüş paylaşan insanların üstüne aşağılayıcı, küçümseyici yorumlarla çullanmanın yakışmadığı platformdur.
  • 11395
    bazı üyeleri malesef saldırmak için fırsat kolluyor. diğer üyelere, diğer takımlara, kendi takımina, liseye... hepsinin ayrı ayrı eleştirilecek yanı vardır. ayrıca eleştiri iyidir de. hataları giderme fırsatı yaratır. 17/18 sezonunun en formda takımı mancherster city, en formda futbolcuları salah, kane ve diğerleri... hepsinin eleştirilecek yanları vardır. ancak bu eleştiriyi nasıl yaptığınız sizin kaliteniz hakkında ipucu verir. eleştirdiğiniz şey her ne ise aksak yönünü belirtirken faydalı, işe yarar diğer yönlerini yok sayıyor, itibarsızlaştırıyorsanız yaptığınız yapıcı eleştiri değildir. bana göre insanları damgalamak da eleştirinin zararlı olan cinsidir. futbol cahili, sneijdersporlu, liseci, özbekçi, fanboy... bu liste uzar gider ve galatasaray sözlük amaç ve hedefleriyle bağdaşmaz. umarım bir gün tamamıyla olgun ve yapıcı tartışmalar yürütebileceğimiz bir sözlüğümüz olur. belki bahsettiğim bir sözlük ütopyasıdır. ama bu ütopyaya ne kadar yaklaşırsak galatasaray adına da o kadar layık oluruz.
  • 11399
    öncelikle belirtmek isterim ki bu entry birçok yazara birçok konuya cevap niteliğinde olacak ve sezon sonu ne olursa olsun burada kalacaktır.

    18 şubat 2018 kasımpaşa galatasaray maçından sonra bu sözlükte yazılanları gördükçe galatasaray'lılığımdan utandım ilk defa. tudor-terim karşılaştırması yapanlar, 2 puanlık farkta şampiyonluk gitti diye ağlayanlar. 2012 süper final dönemindeki 1-2 yenildiğimiz maçın sonrasına bir bakın. herkes biz terim'le ve futbolcularla şampiyon olacağız deyip kenetlenmişti. sonucunda şampiyon olduk. hakem hataları oldu 2012-2014 arası, herkes kenetlendi gereken cevapları verdik.

    şimdi bakınız fener'e, beşiktaş'a. adamlar olmayan hakkını bile yedirmiyor, algı yaratıyor ve bunu yönetim-futbolcu-taraftar üçlüsüyle yapıyorlar. şimdi belirtmek istediğim şu ki; buradaki birçok yazar nefret dolu, gözleri körelmiş, kendi egoları ve düşünceleri galatasaray sevgisinin önüne geçiyor.

    destekleyin arkadaşım destekleyin bu takımı. iki puan farkla şampiyonluk gitti diyen galatasaraylı galatasaraylı olmaz olamaz. yahu terim'e ben de kırgınlığı geçmeyen ama onu zamanında çok sevmiş bir galatasaraylıyım. biz bu renklere gönül verdik, vefa ile başarı arasındaki ince çizgiyi ayırt etmeliyiz. takımı kuran o değil, ondan başka güveneceğimiz bir hoca yok, önümüzde kat edecek çok yol var ve biz şampiyonluk verdik öyle mi? eğer şampiyonluk verirsek bu tipteki galatasaray'lılar yüzünden vereceğiz. ne olursunuz biraz kendinize gelin, nefret saçmayın. gerekirse platform oluşturalım, her maç sonu kenetlendiğimizi, birlikte olduğumuzu gösterelim. bunu bütün sözlük üyelerinden rica ediyorum.

    18 şubat 2018 kasımpaşa galatasaray maçında hakem katliamı oldu. hoca maçı verdi mi, verdi. futbolcuların bazıları leş gibi oynadı mı, oynadı. ama biz şampiyon olacağız, biz kazanacağız, biz galatasaray ruhuyla hareket edip tek yürek olup ite çakala, algıcı, tinerci kuşlara cevap vereceğiz. hakkımızı yedirmeyeceğiz. biz şampiyon olacağız galatasaray'lılar. biz onlar gibi ağlak değiliz tff'ye mhk'ya karşı, algı da yapmıyoruz. biz onurumuzla şampiyon olacağız. nasıl mı? kenetlenerek, sövmeyerek, öfke kusmayarak, son maça kadar bekleyerek, puan farkına bakmayarak şampiyon olacağız. öyle bir destekleyeceğiz ki takımımızı ne tff ne mhk önümüzde durabilecek. ben her zaman söylerim galatasaray'ın engeli galatasaray'lılardır diye. hemen başlamayalım ikinci terim dönemi diye arkadaşlar. efsanelerimize zaman verelim, öyle bir destekleyelim ki daha da motive olsun.

    tekrar söylüyorum, yüz kere söyleceğim, her hafta söyleceğim, her hafta burada yazacağım. biz şampiyon olacağız!
App Store'dan indirin Google Play'den alın