• 22676
    ........................muslera
    ...........nzonzi - luyindama - marcao
    .........................lemina
    ....................seri - belhanda
    feghouli..........................................babel
    ....................falcao - andone

    belli ki bu beklerle olmayacak. yukaridaki gibi bir dizilis bizim icin kurtulus recetesi olabilir. elimizdeki rotasyon oyunculari acisindan bakinca jimmy, omer orta sahayi, adem ve emre mor kanatlari yedekleyebilir. tek sikinti, uc stoperle oynayinca yedekte stoper olmamasi gibi gorunuyor ancak o durumda da oraya girebilecek donk, yetersiz ahmet, ve hatta mariano var. sahsi gorusum iki tane etkisiz bekle ve hareketsiz kanatla oynamaya calistigimiz 4-1-4-1 yerine bu tarz bir 3-2-3-2 bizi cok daha tehlikeli bir takim kilar. yukaridaki diziliste lemina ve seri'nin savunmaya daha yakin oynamasi, belhanda'nin da savunma katkisini arttirmasi lazim. buna ragmen savunmada riskli bir oyun anlayisi olur ama en azindan hucumda baski kuran bir takim haline donusuruz.
  • 22677
    19 20 sezonu için kadro planlamasının başarısızlığı su yüzüne çıkmaya başlayan takımımız.

    malum ligde 12 yabancı kadroya girebiliyor, andone ve seri kadro dışı kalmaya başladı yani yedek forvetimiz olmadan çıktığımız maçta (ademi saymıyorum maalesef) ortasahada ilaç olmasını beklediğimiz seri tribünde oturuyor, üzerine linense tercih ettiğimiz bekler tempozuluktan öldürüyor takımı. bu planlamayı, yabancı sınırını bile bile yapan ve milyonlarca avronun tirbünde kalmasına neden olanları suçluyorum maalesef.
  • 22678
    bu güne kadar taptığım ve tapmaya devam edeceğim takımım. hazırlık maçları dahil her maçını izlemeye çalışırım, uzak şehirde yaşıyor olsam da her yıl stada maç izlemeye giderim.
    öyle bir takım ki galatasaray, yaptığı önce rakip takımlara dokunur. nasıl yapar bunu bilinmez ama en tepede kalır. hakemlerden bu kadar çekipte hakemler tarafından savunuluyor gösterilen tek kulüptür. pfdk'dan lehine olumlu karar çıkmaz. camiası da ismi kadar büyüktür galatasarayımızın.
    çocukluk aşkımsın
    sen ilk gözağrımsın
    kimseyi, kimseyi sevmedim senin gibi
    sevdanın uğruna terk ettim her şeyi
    hayatın anlamı galatasaray...
  • 22679
    radamel falcao, ryan babel ve sofiane feghouli. üçü de yüksek kalite ve takımı üstüne kurabileceğiniz oyuncular ama üçü birden aynı anda sahada olunca modern bir 4-3-3 oyununda dinamizm açısından geride kalıyorsunuz, üstüne bir de takımla çalışma pratiğiniz ve kondisyonunuz azsa bu sezon gördüğümüz gibi bireysel anlamda da formsuz oluyorsunuz.

    önde böyle bir üçlü oynatıyorsanız beklerin tüm kulvarı tek başına kullanabilmesi gerekiyor. (daniel alves, jordi alba, kyle walker, benjamin mendy gibi) ancak, bizde bir tane savunma yapamayan*, bir tane de hücum yapamayan* bek var. kaldı ki, eskisi kadar fit olmadığından savunmayı boş bırakmamak için fazla ileri de çıkamıyor artık mariano.

    beklerin ve hücum hattınız böyleyse en azından orta sahanızın emre-okan-suat üçlüsü gibi basmadık yer bırakmayan maç başına 2 kişilik koşan dinamik bir ekip olması gerekiyor. görüyoruz ki bu da yok.

    bunların dışında inanılmaz riskli hareketlerde bulunan veya en ufak baskıda sürekli kaleciye dönen bir savunma hattınız var ve kalecinizin ayağı da iyi değil, sürekli ileri şişiriyor ve top ya taça gidiyor ya da kalenize geri geliyor.

    tüm bu bilgiler ışığında hemen hemen ilk 11'inizin tamamı ve şartlar pas oyununa bu kadar uygun değilken, guardiola ve sarri'nin oyununu türkiye'de uygulamaya çalışmak tam fatih hocaya yakışan bir çılgınlık açıkçası. hala bu takımın bunu oynayabileceğini düşünüyorsa ve geç olsa da oynatmayı başarabilirse tam bir ustalık eseri olur ama çok zor.
  • 22680
    kimilerine göre doymuşluktan dolayı 2019-2020 sezonuna iyi başlayamadığı düşünülen takım. takımın iskeletinin baştan aşağı değiştiği düşünüldüğünde sorunun tam olarak bu olmadığı görülecektir. takımdaki temel sorununun hali hazırda oynayan oyuncuların yeterli hırs seviyesine sahip olmaması olduğunu düşünüyorum. ferdi olarak bakıldığında kötü diyebileceğimiz oyuncu neredeyse yok. ama mevcut oyuncular geçen seneki görüntülerinden oldukça uzak, yeniler ise bence hala hangi takımda oynadıklarının farkında değil. hücum oyununda tempoyu sağlayan şeylerden biri de oyuncunun kabullenmemesi, istemesi ve sürekli araması. mevcut kadroda şu ana kadar bu rekasiyonu gösteren oyuncu olmadı. geçen sene şu ya da bu şekilde her maç birileri bunu yaptı. orta sahamıza şöyle bir bakın; kalite olarak geçen senenin oldukça üzerinde ama netice geçen senenin oldukça gerisinde. falcaoya gelince; adam ayağına top geldiği zaman ne yapabileceğini 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçında bence gösterdi. 1 kere adam akıllı top geldi onu da içeriye sokmayı başardı. umarım devam eden süreçte o 1 kere buluştuğunda ofsaytta yakalanmaz.
  • 22681
    son dönemde beklenen galatasaray kimliğinden oldukça uzakta, umursamaz, mücadele gücü zayıf, ruhsuz futbol oynayan takım.

    galatasaray deyince akla ofansif futbol gelir, güzel oyun gelir. şampiyon olamadığımız senelerde bile oldukça güzel oyunlar ortaya koymuşuzdur her zaman. ancak son 2 sezon ve bu sezonun başlangıcı ile birlikte sürekli olarak bireysel oyuncu kalitesiyle maç kazanan, düzenli olarak işleyen bir sistemi olmayan takım hüviyetine büründük. bunda her ne kadar bireysel olarak çok kötü oyuncular olmasa da, takım oyunu kavramından veya profesyonellikten uzak oyuncuların, takımda, olması gerekenden fazla sayıda olmasının da etkisi vardı. ek olarak ffp süreçlerinden dolayı sürekli olarak belli kısıtlar altında olmamız da diğer sebeplerden bir tanesi.

    peki bu süreçte neler oldu? 2 lig, 1 türkiye kupası, 1 süper kupa kazandık, bununla birlikte de mali anlamda artıya geçtik, ciddi gelir seviyesine ulaştık. bu noktada en kötüsü başarılı geçen sürecin ardından elimizdeki değerleri paraya çeviremedik. örneğin şampiyonluğumuzda başrol oynayan oyunculardan birisi kiralıktı, diğerleri ise gitmek istemedi veya göndermedik, dolayısıyla da takımı düşük transfer bütçesi ile kurmak zorunda kaldık ve bu noktada da maksimum kaliteli oyuncu transferini gerçekleştirebilmek için de kiralık formülüne yöneldik.

    galatasaray takımı herhalde 2000 yılından bu yana hiç bir zaman tam anlamıyla güven veren bir takım olmamıştır, buradaki kastım her mevki tam olsa bile kesinlikle bir mevkide eksiklik vardır, 2 yıl önce sol bek, 1 yıl önce santrafor olmaması gibi. ya da 2006 yılında yokluktan alt yapı bekleriyle oynamamız ya da 2008 yılında kaleci yokluğundan o bölgede rotasyon yapmamız gibi. bu seneye de tartışılan bek oyuncuları ve stoper tandemi ile girdik. gerçi bu bölgeler tam olsa bu kez kanatlarımız eksik diyecektik. onun dışında ise baktığımızda gerek orta saha gerek kanat bölgesi gerek santrafor hattı gerek de kalede çok güzel bir rotasyon oluşturduk hatta baktığımız zaman defans hattı da fena sayılmaz.

    gel gelelim sezona çok kötü başladık. her ne kadar konya ve malatya maçları çok ucuz hatalardan, denizli maçı da kaçan penaltı ve gereksiz kırmızı karttan dolayı olsa da bu sene muhtemel rakibimiz olacak suyun karşı yakası bu süreçte 3 önemli maçından 5 puan çıkartarak bizden daha zor bir fikstürde olmasına rağmen 2 puan daha fazla topladı. avrupa'da oynamıyor olmaları ve oyuncularının form durumlarının kötü olmamasından dolayı da bizden daha avantajlılar çünkü aynı koşullarda değiliz, sakatlıklar, cezalar ve maç temposu eksiklikleri varken bir taraftan şampiyonlar ligi'nde bir taraftan ligde maça çıkıyor diğer taraftan da federasyonun yaptığı ayak oyunlarıyla uğraşıyoruz. hocamızın da cezalı olması ve bu süreçte değil gol atmak, pozisyona zor giren bir görüntü vermemiz ise diğer olumsuz durumlar.

    takımın potansiyeli çok yüksek, maç içinde dahi 2-3 farklı formasyonu oynayabilecek ve bu konuda yeterliliğe sahip oyuncu profillerine sahibiz ancak bence şu bariz bir gerçektirki biz 4-3-3 dizilimini kullanarak, pas oyununu dengeli şekilde becerebilecek bir takım değiliz, olamayız da. bu takım bu oyunu oynamayı denedikçe nzonzi ile hücum hattı arasındaki geniş boşluklar devam edecek, takım kopuk olduğu için takımın bu şartlarda birbirine yakın oynamaya çalışması ise bu kez hücumda çoğalamama problemini doğuracak çünkü ilerde top alamayan oyuncular geri geldikçe kaleden uzaklaşacağız, dolayısıyla da rakip yarı sahada hızlı top döndüremiyor oluşumuzdan dolayı da amaçsız bir pas oyunu oynayan bir takıma dönüşeceğiz.

    fatih terim konusunda açık konuşayım, hocayı severim, saygı da duyarım, galatasaray tarihinin en önemli figürlerinden biridir ancak egosunun kendisine kattığı olumlu yönler olsa da onun daha yüksek seviyelere çıkmasını engelleyen bir parçası olduğunu da düşünüyorum. en basiti yardımcı konusu, ne hasan şaş ne ümit davala ne de levent şahin'e kimse güvenmiyor hatta onu da geçtim, bir çok galatasaray taraftarı, futbol takımına teknik/taktik anlamda katkılarının da olmadığını düşünüyor. bu noktaya nasıl gelindi, hoca ne zaman cezalı olsa takım sıkıntı yaşadı, yanlış oyuncu değişiklikleri yapıldı ve çok fazla puan kaybettik. özellikle levent şahin'in malatya ve fenerbahçe maçları sonrasında yaptığı açıklamalar gerçekten akıl alır gibi değildi. bir diğer konu oyuncu tercihleri ve formasyon. örneğin uzun süredir kendime şunu soruyorum : "belhanda galatasaray için gerçekten bu kadar önemli mi?" , daha doğrusu bu takım 4-3-3 oynamak zorunda mı? belhanda'yı yetenekli bir oyuncu olarak görsem de laubali olduğunu, bununla birlikte de takıma verdiği katkının düşünüldüğü kadar da olmadığını düşünüyorum. dolayısıyla eldeki kadroyu dikkate aldığımda takımın daha iyi performans gösterecek dizilişinin de şu şekilde olacağını düşünüyorum :

    ------------muslera------------------

    mariano---luyindama---marcao---nagatomo

    feghouli---nzonzi----lemina--------belhanda

    ----------------falcao +1------------------------

    buradaki +1 arayış olacak, o bölgeye belirli maçlarda seri gelebilir, belirli maçlarda babel, andone veya adem gelebilir zira bu gol bulma isteğimiz ve gerekliliğine göre de değişecektir zira tek değişiklikle farklı formasyona geçiş imkanı da tanıyacaktır hatta emre mor'un oyuna dahil olmasıyla asimetrik yapıda bir formasyona da dönüşebilecektir, defansa donk'un alınmasıyla 3-5-2 de olabilecektir dolayısıyla bir çok farklı formasyona geçişi de çok ufak dokunuşlarla sağlayacaktır. bu yapıda oynayabilirsek eğer defans ve hücum hattı arasındaki geniş boşlukların da azalacağını düşünüyorum, topu ileri taşımak daha doğrusu topu ilerde tutup skor üretmek adına farklı varyasyonlar deneyebilmek mümkün kılınacaktır. bu takımın en temel eksiği de tempolu, sürekli gidip gelen bir bek oyuncusu olacaktır, bu eksiklik de devre arası feghouli veya belhanda'nın satılmasıyla çözülebilir, ikisi de 30 yaşına geldi ve artık ikisi de ederlerinde gelen her teklifte gönderilmeliler. yerlerine de formasyona uygun bek ve kanat oyuncuları alınabilir, bu mümkün olacaktır.

    söylediğim gibi şu an oynanan daha doğrusu oynanmaya çalışılan oyunu görüyorum ve çok iyi anlıyorum ki oynayabilsek evet kimse önümüzde duramaz bunu da görüyorum ama bu oyun için aldığımız risk, bu sene şampiyon olamazsak seneye farklı sorunların doğmasına yol açabilir o yüzden bu kadar kiralık oyuncunun olduğu, tempo sorunu olan, yaşlı bir takımda her zamanki gibi kısa vadede başarıyı getirecek yapıda ısrarcı olunması gerektiği düşüncesindeyim.

    umarım dediğim gibi veya farklı bir şekilde takım toparlar ve yine şampiyon oluruz, hep diyoruz da bu sefer farklı, "bu şampiyonluk en önemlisi."
  • 22692
    1 ekim 2019 galatasaray psg maçında herkes çok mu iyi oynadı? hayır. babel kötüydü, marcao kötü başladı devamında fena değildi. mariano ve nagatomo vasat ya da altıydılar, luyindama efsaneydi ama bir kritik hata yaptı.. bir tek belhanda gereksizini pek konuşmak istemiyorum.

    peki sonuç ne? seyirci takımı alkışlıyor. çünkü mücadeleyi gördü, konsantrasyonu gördü, ciddiyeti gördü. istediğiniz bu ya. bu olduğunda zaten bu ligde her takımı yener galatasaray.
  • 22697
    1 ekim 2019 galatasaray psg maçı'nda yine gördük ki pozisyon yaratamıyoruz. ancak takım kurgusunun ne olması lazım bunu biraz anladık. oyunu seri ve nzonzi üzerine kurmalıyız. ondan sonra lemina mı oynar, belhanda mı oynar, andone mi oynar bilemiyorum. ha ben olsam seri ve nzonzi'nin sağına ve soluna belhanda ile sofyan'ı koyar forveti de 2'lerim. 2 tık tempo yaparsak bu takım rahat rahat pozisyon üretmeye başlar. çünkü saydığım isimlerin hızlı oynama becerisi var.

    başka türlü falcao'ya da, kiraladığımız üst düzey adamlara da yazık edicez.
  • 22699
    1 ekim 2019 galatasaray psg maçında gayet akıllıca oynamış takımdır. iddia ediyorum bu diziliş ve düşünce ile çıkacağımız hiçbir anadolu deplasmanında puan kaybetmeyiz. şu maçta oynadıkları futbolun zekatı fener'i yenerdi. bu böyle olmaz. milyarlık psg bizim maçta da aynı oynuyor, atıyorum nimes'e karşı da aynı oynuyor.

    ama burada sorun devamlılık. neredeyse 1 senedir birlikte oynayan 2-3 oyuncumuz var. böyle uçuk kaçık rotasyonlar, sürekli sistem ve plan değişiklikleri ile olmuyor işte. bir şeyi tutturalım ve onda ısrar edelim artık.
  • 22700
    1 ekim 2019 galatasaray psg maçında umutlandırdı. aslında bruge deplasmanı ve malatya deplasmanında da umut veren bir oyun vardı. peki bu oyunun önemli noktalarından birisi kimdi? seri. evet, hala fener maçında nasıl tribünde olduğunu anlamıyorum. gerçekten kaliteli ortasaha nasıl olmalı sorusunun yanıtı. ama bizim seyircimiz, taraftarımız anlamaz. onlara 11 kişiyi çalımlayıp, gol atan adam lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın