39 yaşında kendimce hayatımı yaşayan ve makul seviyelerde bir galatasaraylıyım. doğma, büyüme kadıköy’lüyüm ve fenerbahçe stadına çok yakın oturuyorum. etrafım fenerbahçelilerle dolu haliyle. toksik ortam olduğu ise tahmin edilebilir bir durum. 6-0 maçı izlediğimde televizyonu kapattığımda, her gol sesini “yok bu kadar yememişizdir” diye stattan gelen seslerle sağlamasını yapıyordum. (bkz:
arif erdem)’in 6 numaralı sarı formasını da hatırlıyorum, (bkz:
hakan şükür)’ün fetöcü olduğunu bilip sövdüğüm zamanları da biliyorum. hatta ramazan’larda oruç tutup gol atamadığı dönemlere de olabilir diyip, kabulleniyordum. (bkz:
burak akdiş)‘i tanımasam da o zaman belki sekülerdir diyip desteklediğimi de hatırlıyorum. nelerle sınanıp, büyüdük gerçekten saymakla bitmez. benden yaşça büyük abiler ve ablalar da var tabii sözlükte. benim hatırlamadığım ve onların da yaşadığı farklı şeyler illa ki vardır. kendimi başka renktaşlardan daha iyi ya da kötü bir yere koymuyorum. ama şunu hep söylerim kendime ve etrafıma; eğer (bkz:
uefa kupası)‘nı aldığımız zaman internet bu kadar aktif olsa, kazanacağımıza ya da bu kadar ilerleyebileceğimize asla inanmıyorum.
son dönemlerde sosyal yaşantımız, dünyada olduğu gibi türkiye’de de değişiyor. ama gerek ekonomik, gerek siyasi baskıdan dolayı artık insanlar daha tahammülsüz ve daha kötülük içinde doğuyor. sonuçta nasıl yönetiliyorsan onu yaşıyorsun, yaşayacağız da. ıcardi gibi bir rock star’ın, bir ikonun kilosunu da konuşacağız, kızacağız da. sonuçta bu adam bir taraftan babasının hayrına da oynamıyor. bir bilgisayar oyununda belki de alamayacağın bir futbolcuyu
*, bir şekilde parasını verip, alabiliyorsun. benim aklıma çocuklarını doyuramadığı için, çocuklarını öldüren ve intihar eden kadın geliyor.
paranın herkes için değeri ve anlamı farklı. bunlar da ülkemizin gerçeği, bir futbolcuya 70-80 milyon euro verilip alınması da. ben bir şekilde oradan buradan kesip, kulübüme bir lira olsa da gelir sağlamak istiyorum. benim, senin, onun paraları ile bu transferler yapılıyor. barış’ın, sane’ye ters yapması da benim problemim. ıcardi kilo vermeyip, kendine bakmıyorsa da benim problemim oluyor artık. galatasaray benim hayatımın ortasında, işin ilginci galatasaray sözlük de öyle. bakmadığım, kontrol etmediğim zaman yok gibi.
sonuç olarak demek istediğim; bu kadar yıkıcı, kötü ve yıpratıcı olmak size bir şey kazandırmayacak. sadece ben de bir şeyler söylemeliyim diye farazi şeyler konuşmayın. herkes bu durumdan cidden etkileniyor. hezimetiyle de, zaferleriyle de bu takım bizim. suyun karşı tarafından,
* bir farkımız olmalı. o da akıl ve mantığın olduğu yerde oluyor. yine son sözümüz galatasaray. grande’nin de dediği gibi aslolan galatasaray.