• 39004
    korkunç formsuz bir hocası olan takımım.
    hiçbir planı olmayan takımda herkes kafasına göre insiyatif alıyor.

    forma adaleti gereği her hafta iyice yok olan sane daha rezil olacak lakaytlıkta top kayıpları yapıyor.
    kepaze oynadığı maçta bile kerem demirbayvar saçmalıkta topuk paslarıyla rezil oyunda rakibi gole çağırıyor.

    26 eylül 2025 alanyaspor galatasaray maçının ilk yarısında tek 1 tane planlı hücum yapamadık
    singo'nun aldığı insiyatifle 3 girişimimiz oldu sadece.

    eren illa yedirecek yoksa rahatlayamayacak.
    rize'li arkadaş maaş zammını alıp rahatlamış olacak ki topla iyice bağı kopmuş.
    gabriel sara o kadar geriye gitti ki toplu veya topsuz hücuma çıkmamaya yemin etmiş gibi takılıyor.

    bu kadar oyuncu kötüyse ve bir plana bile dahil olamadan bu kadar kötülerse hocaya yazar.

    hiç avrupa hayali kurmaya gerek yok, şu ligi kazanalım.

    takım 3 yıllık tüm kazanımlarını kendi yok etti;
    ön alan baskısı sıfırın altına indi.
    orta sahada topu alan yürüye yürüye 1. bölgemize iniyor. makuta ve maestro orta sahamızı dağıttı. yürüyerek geçtikleri orta sahamızı yok hükmünde kabul ediyorlar.
  • 39010
    orta saha rotasyonunda 1 tane bile topla dribbling yapabilen futbolcusu olmayan takım. sara, ilkay, toreira, lemina hatta yedekler berkan ve kaan. bunlar 2 metre top sürmekten aciz, yavaş futbolcular. size olarak da hayli küçükler. ne yerden alan kapatabiliyorlar ne de kafa topu olabiliyorlar, lemina'nın fiziksel olarak biraz caydırıcılığı var o kadar. inanılmaz kötü bir rotasyon, özellikle de şampiyonlar ligi için.
  • 39014
    maalesef türkiye ligi için kabuk değiştirmesi gereken futbol takımı. bu oyuncular 3 senedir şampiyon oluyor bu ligde ve motivasyonlarını kaybetmiş gibi duruyorlar. 26 eylül 2025 alanyaspor karşısında daha 25. dakikada skor 0-1 olmuşken bitse de gitsek havasındaydılar. maalesef kadro miadını doldurmuş. tek tek kızmaya başlasak şimdi, ne sane kalır ne sallai. sorun takım havasının kaybolmuş olması. bireysel performanslara boşuna takılmışız haftalardır. torreira dışında tüm orta sahanın değişmesi gerekiyor. bununla da bitmiyor. barış alper gitmeli. zaten pik noktasını da yaptı. bundan fazlası olamaz. aynısını aktürkoğlu için de yazmıştım. vedalaşmasını da bilmek lazım. herkesin yeri dolar. aktürkoğlu gitmeseydi yunus akgün hiç yükselemeyecekti mesela. liverpool maçı öncesi belki yenilseydik bu kadar üzülmeyecektik. liverpool ve beşiktaş maçlarından sonraki milli arada bazı kararlar alınmalı.
  • 39015
    galatasaray öyle bir yer ki futbolcunun değerine de değer katıyor.

    mesela kerem aktürkoğlu, barış alper yılmaz ve hatta yunus akgün son yıllarını diğer istanbul kulüplerinde geçirse bu seviyeye gelir miydi. yunus leicester city'de 2. ligde hem de kadroya giremedi. kerem benfica'da iyi sezon geçirse de 5 büyük lige zıplayacağına kendine güvenmiyor ki ülkeye döndü. barış alper giderse bu hele bir de üst düzey bir lig olursa ne olacağı muamma.

    tamam bu futbolcular sayesinde şampiyon olduk. sezarın hakkı sezara. ancak onlar da bu camianın büyüklüğü ile bir gelişecekse iki üç gelişti. tam bir win-win durumu.
  • 39016
    2026-2027 sezonunda çok ciddi bir revizyona gitmesi gerekiyor. ve bu sayfayı yeni bir teknik heyet ile açmalıyız. bugün sadece kaleciler ve forvet konusunda şanslıyız.

    bu sezon facia planlamamız yüzünden davinson, torreira, yunus ve osimhen'in prime dönemlerini kullanamıyoruz. seneye torreira 30 yaşına girecek. bu adam böyle biyonik olmaya devam edemez.

    bu takımda ilk 11'i zorlayabilecek sağ bek, sağ stoper, b2b orta saha ve kanat yedeklerine ihtiyaç var. rotasyon ve yedek kulübesi komple elden geçmeli. ilk 11'e ise sol stoper, b2b orta saha, ve mücadeleci bir kanat gerekiyor. bu oyuncular da maksimum 24-25 yaşlarında, atletik olmalılar.

    galatasaray yedek 11'iyle bile lige ambargo koyabilecek seviyeye gelmeli - bizim ligimiz ilk 11'imizi ne yazık ki avrupa'ya hazırlayamıyor. ligin 'bayern'i olmak aslında tam olarak bu: kendine meydan okumak.

    uğurcan
    singo-davinson-xxxxx-jakobs
    torreira-xxxx
    xxxx-yunus-bay
    osimhen

    yedekler:
    günay, sağ bek, stoper, abdülkerim, icardi, forvet, ilkay, orta saha, kanat, eren, sallai

    geri kalan herkes ya galatasaray'da misyonlarını tamamladılar, ya seviyesine bile yaklaşamadılar, ya da kanlarımız uyuşmadı.
  • 39017
    26 eylül 2025 alanyaspor galatasaray maçında umutlari kiran bir performans gosteren takim. ancak bahanesi bol. sakat oyuncular, yogun mac temposu, 30 derece sicaklik ve %70 nem orani, kotu zemin, diri bir rakip, liverpool macina kayan odaklar, bu mac icin yapilan taktiksel denemeler, bol rotasyon derken takim oyundan ciddi dustu. yine de ugurcan sayesinde mucize bir 3 puan kazanabildik.

    isin gercegi su ki galatasaray'in onundeki 2 maci, liverpool ve besiktas, aslinda o kadar da onemli degil. galatasaray'in liverpool'dan puan almasi zaten imkansiza yakin. takim oyle ya da boyle ligde 7 macini da kazanarak zaten ligde puan kaybini tolere edecek alani kendine acti.

    galatasaray'in gelecegini belirleyecek asil fikstur, milli takim arasindan sonra 18 ekim'den itibaren 3 haftada oynayacak 6 mac: basaksehir (d), bodo glimt, goztepe, trabzonspor, ajax (d), kocaelispor (d).

    galatasaray 18 ekim'e kadar ne yapip edip sane ve baris'in formu, osimhen'in sakatligi, defans ve orta saha kurgusu gibi problemleri cozup, artik bahane uretmeden sonuc almali.

    olur da galatasaray bu 6 maci kazanirsa birden her sey cok farkli bir yere gelebilir: ligin 3'te 1'ini puan kayipsiz gecmis, sampiyonlar liginde de ust tura kalabilmek icin ciddi avantajli hale gelecek. umut da bu aralar ekmegimiz...
  • 39018
    39 yaşında kendimce hayatımı yaşayan ve makul seviyelerde bir galatasaraylıyım. doğma, büyüme kadıköy’lüyüm ve fenerbahçe stadına çok yakın oturuyorum. etrafım fenerbahçelilerle dolu haliyle. toksik ortam olduğu ise tahmin edilebilir bir durum. 6-0 maçı izlediğimde televizyonu kapattığımda, her gol sesini “yok bu kadar yememişizdir” diye stattan gelen seslerle sağlamasını yapıyordum. (bkz: arif erdem)’in 6 numaralı sarı formasını da hatırlıyorum, (bkz: hakan şükür)’ün fetöcü olduğunu bilip sövdüğüm zamanları da biliyorum. hatta ramazan’larda oruç tutup gol atamadığı dönemlere de olabilir diyip, kabulleniyordum. (bkz: burak akdiş)‘i tanımasam da o zaman belki sekülerdir diyip desteklediğimi de hatırlıyorum. nelerle sınanıp, büyüdük gerçekten saymakla bitmez. benden yaşça büyük abiler ve ablalar da var tabii sözlükte. benim hatırlamadığım ve onların da yaşadığı farklı şeyler illa ki vardır. kendimi başka renktaşlardan daha iyi ya da kötü bir yere koymuyorum. ama şunu hep söylerim kendime ve etrafıma; eğer (bkz: uefa kupası)‘nı aldığımız zaman internet bu kadar aktif olsa, kazanacağımıza ya da bu kadar ilerleyebileceğimize asla inanmıyorum.

    son dönemlerde sosyal yaşantımız, dünyada olduğu gibi türkiye’de de değişiyor. ama gerek ekonomik, gerek siyasi baskıdan dolayı artık insanlar daha tahammülsüz ve daha kötülük içinde doğuyor. sonuçta nasıl yönetiliyorsan onu yaşıyorsun, yaşayacağız da. ıcardi gibi bir rock star’ın, bir ikonun kilosunu da konuşacağız, kızacağız da. sonuçta bu adam bir taraftan babasının hayrına da oynamıyor. bir bilgisayar oyununda belki de alamayacağın bir futbolcuyu *, bir şekilde parasını verip, alabiliyorsun. benim aklıma çocuklarını doyuramadığı için, çocuklarını öldüren ve intihar eden kadın geliyor.

    paranın herkes için değeri ve anlamı farklı. bunlar da ülkemizin gerçeği, bir futbolcuya 70-80 milyon euro verilip alınması da. ben bir şekilde oradan buradan kesip, kulübüme bir lira olsa da gelir sağlamak istiyorum. benim, senin, onun paraları ile bu transferler yapılıyor. barış’ın, sane’ye ters yapması da benim problemim. ıcardi kilo vermeyip, kendine bakmıyorsa da benim problemim oluyor artık. galatasaray benim hayatımın ortasında, işin ilginci galatasaray sözlük de öyle. bakmadığım, kontrol etmediğim zaman yok gibi.

    sonuç olarak demek istediğim; bu kadar yıkıcı, kötü ve yıpratıcı olmak size bir şey kazandırmayacak. sadece ben de bir şeyler söylemeliyim diye farazi şeyler konuşmayın. herkes bu durumdan cidden etkileniyor. hezimetiyle de, zaferleriyle de bu takım bizim. suyun karşı tarafından, * bir farkımız olmalı. o da akıl ve mantığın olduğu yerde oluyor. yine son sözümüz galatasaray. grande’nin de dediği gibi aslolan galatasaray.
  • 39019
    bu donemde saha ici sorununun cok net ortada oldugu, ve gormek icin alim olmak gerekmeyen takim.

    galatasaray rakip yari sahada, kompakt sekilde oynamasi gereken oyunculardan olusan bir kadro. davinson, sara, lemina, ilkay, sane, torreira, icardi, yunus takim boyu uzadikca vasatlasan, kisaldikca da seviye atlayan oyuncular.

    galatasaray'in boyle oynayabilmesi icin ne yapmasi lazim?
    1) top rakipteyken rakibi o bolgeden cikartmayacak kadar etkin bir pres yap.
    2) topu kaptigin noktada atagi hizlica bitir, ya da topu kendi kalenden uzakta kaybet

    bu kadar. inanin bunun disinda her sey ufak tefek detaylar. galatasaray dunyanin en iyi duran top takimi olsun, en iyi set hucumlarini, en iyi yabanci antrenorlerle, en iyi tesislerde calissin, far-ket-mez. galatasaray bu iki seyi yapamadigi surece bu kadro verimli oynayamaz.

    galatasaray'da su an santrfor-10 numara ikilisi rakip stoperlere baski ya-pa-mi-yor. eski icardi - mertens'in zeka ve eforla yaptigi baskiyla zaten boey, torreira, davinson yorulmadan top kazaniyordu. galatasaray bu iki oyuncu sayesinde pres seklini de kaybetmiyordu.

    fakat galatasaray su an merkezde pres yapamaz halde. yapamadigi icin toplari gec ve rakip kaleden uzak kazaniyor, kazandigi anda da takim boyu uzun ve pas mesafeleri genis oluyor. bu yuzden hucuma gitmek ya isabetsiz paslara yol aciyor ya da isabetli olabilmek icin daha yavas hucuma cikiliyor. galatasaray'in topa sahip olma yuzdesi artiyor, ve topu kendi kalesine daha yakin yerlerde kaybetmeye basliyor, ve kalesinde daha cok tehlike goruyor. tum mesele bu.

    farkli bir formulle aciklayacaksak, galatasaray'in 4231'inin "31"lik kismi ileride pres kalitesi dusuk en fazla 1 oyuncu kaldirabilirken, biz frankfurt macina baris-sane-yunus-ilkay'la, alanya macina sane-icardi-baris'la (1 oyuncu eksik) cikmak zorunda kaldik. bu on hatlarla galatasaray'in pres yapmasi imkansiz.

    osimhen eforlu bir presci (akilli degil ama eforlu), dolayisiyla onun donusuyle galatasaray cok rahatlayacak. ancak galatasaray'in hala mertens ikamesi, motoru yuksek, skor uretebilen bir 10 numara/ikinci forvet'e ihtiyaci var. ilkay, sara, yunus, sane, icardi hicbiri bu rolu oynayabilecek isimler degiller.

    bu oyuncunun ust duzey bir isim olmasina da gerek yok. gidip woltemade, lookman alacak halimiz yok. hatta trossard gibi tam uygun profiller icin dahi butce ayirmaya cok gerek yok. griezman 34, mkhitaryan 35 yasinda hala bu pozisyonu oynuyor. bournemouth, avrupa'da gezmedigi kulup kalmamis, bitti denilen justin kluivert'la gecen yil premier lig'in en iyi pres takimini olusturdu... o rolu oynayabilen bir cok oyuncu var avrupa'da, zira gecerli futbol zaten bu.

    benim beklentim galatasaray'in osimhen'in donusu ve baris'in kendine gelmesi ile ciddi rahatlayacagi yonunde. uzerine ocak ayinda mertens ikamesi bir oyuncuyu bulursa tum taslar yerine oturacak.
  • 39021
    sezona 7'de 7 ile girmiş olsa da hala üçlü mü oynayacak dörtlü mü oynayacak, çift forvet mi oynayacak tek forvet mi oynayacak belli olmayan takım. takımı sahaya sürüp üçlü demek ile üçlü oynanamadığını defalarca gördük ama hala ısrarcıyız.

    ayrıca barış'a yapılan zam ile birlikte berbat bir maaş dengesine sahip takım, bu hem takım içi sorunlara neden olacak hem de ekonomik sorunlara.
  • 39022
    takımın üçlü denemeyi bırakması şart. maceraya gerek yok. zaten icardi de hazır değil. uzun bir süre daha dörtlü savunma ve üçlü orta saha ile devam etmeliyiz.

    her ne olursa olsun lucas, lemina, sara ve berkan’dan ikisi orta sahada olmalı. bunlardan yalnızca birisi yetmiyor.

    sane biraz kulübeye çekilmeli. üst üste kötü maç çıkarması kendisine hiç yardımcı olmuyor.

    ocakta orta saha alacakmışız. bazı şeyleri zamanında yapmamız için ne olması gerekiyor hiç bilmiyorum.
  • 39023
    şimdiye kadar oyununu çoktan mükemmelleştirmesi gerekiyordu. ama onun yerine üçlü mü oynasak, dörtlü mü oynasak, çift forvet mi oynasak, mevkiler mi denesek diye vakit kaybediyoruz.

    ben olacağı şimdiden söyleyeyim yaklaşık şubat mart gibi şampiyonlar liginden kötü bir şekilde elendikten sonra takım çok kritik bir maçı kazanacak. okan hoca da o oyun stilini ve kadroyu bozmadan sene sonuna kadar kaybetmeden şampiyon olacak. 4-2-3-1de herkes yerini bulmuş olacak görevini bilmiş olacak.

    ne oynayacağımıza karar veremediğimiz için futbolcular da futbola ve sistemde yapmaları gereken şeye konsantre olamıyor. çünkü adamın bi sonraki maç sağda mı solda mı bekte mi stoperde mi oynayacağı belli değil. bi hafta 30 metrekarelik alanda oynuyor öbür hafta tüm kanadı kapatmaya çalışıyor.

    bu takım her sezon sonu 4-2-3-1e dönüyor. öyle bitiriyoruz sezonu. bozma işte şunu, insanların mevkileriyle oynayıp kafasını karıştırma. herkes barış ve sallai gibi joker değil işte. adam futbolu belli şekilde oynamış öğrenmiş. sırf yapabiliyor diye bek adamı stoper oynatma çok ekstrem durumlar haricinde.

    bize gereken hücumda hızlı çoğalabilen bir 4-2-3-1, defansta hızlı çoğabilen 4-3-3. dinamik 8-10 arası gidip gelen bir 10 numara. lemina torriera gibi iki süpürücü. hücumda en uçta başlayan pres, orta sahada top kapıldığında hızlıca kanat organizasyonları.

    ligde her maçı 1.-2. viteste kazanıyoruz. bizim her maçı premier league temposunda gibi 4. viteste oynamamız lazım ki, şampiyonlar liginde 5. vitese çıkınca 50-60da pilimiz bitmesin. bu takımın her maçı ilk yarıdan 2-0,3-0’a getirebilecek gücü var. ondan sonra ikinc yarıda gençlerini oyuna atabilesin ki işleyen sistemde yerlerini bulsunlar. ligde zaten bu şekilde hiç bir takım önümüzde duramaz. bu üçüncü bölge hücum organizasyonlarının alıştırmasını bu maçlarda yapacaksın.

    bu takımın fiziksel kapasitesinin ve kondisyonunun premier league koysak ilk 5e girebilecek kapasitede olması gerekiyor.

    üç sene üst üste şampiyon olduk, artık istikrarlı sistemi olan bi takım olmamız lazım, bunu oturtmamız lazım. herkes işleyen sistemde görevini bilmesi lazım. üç sene sonunda bunları artık oturtmamız lazımdı. insanların sinirlendiği kızdığı da bu zaten. bu fundamentalleri hala oturtamamamız. o yüzden bunu oturtmuş herhangi bi üçüncü sınıf avrupa takımı bize 3-5 atıyor.

    okan hoca şunu oturt artık. avrupadan bi kondisyoner ve taktisyen getirt. bu takımı man city, real madrid, barcelona, liverpool seviyesinde çalıştırsın antreman yaptırsın. bu takımın seviyeleri bu artık. futbolu da, fiziksel gücü de bu seviyede olmalı.

    bu şekilde ligde dominasyon devam eder, şampiyonlar liginde kalıncı ilk 24ün içinde olursun.
  • 39024
    3 senedir ana omurgası aynı olan takım. ilk 11den oyuncu göndermemişsin üstüne ekleme yapmışsın buna rağmen oyun ileri gitmiyor. olacak iş değil, kabul edilebilir bir şey de değil. alanya karşısında ezilip rezil oluyorsun şansa bala kazanıyorsun. bu şekilde avrupada neyin başarısını bekleyeceksin. okan buruk böyle devam ederse bu seviyenin hocası olmadığını gösterecek. hatalarından ders almıyor, ileri gidemiyor. kendisine akıl veren bir teknik ekipte yok belli ki çünkü 3 senedir aynı devam ediyor değişikliklere. set hücumu diye bir şey kim nerede duracağını ne yapacağını bilmiyor. bu kadar şey yanlışsa hocaya yazar bu. ne keyif bıraktın ne umut insanda okan hoca.
  • 39025
    okan hoca'nın dün çıkardığı kadro ve yaptığı değişiklikler her ne kadar kabus gibi bir maç izlememize sebep olduysa da hocanın bazı hatalarından artık ders aldığını ümit etmek istiyorum.
    1- osimhen ve icardi ikilisi ancak iç sahada gol bulamadığımız bir maçın son 15 dakikasında denenebilir. hele hazır olmayan bu ikiliyi tek farkla önde olduğumuz ve defansa gömüldüğümüz bir maçta denemek intihar olur. dün intihar teşebbüsünü rakibin forveti önledi.
    2- takımın sol stoperi apo dur. frankfurth maçında sanchez'i dün de jakobs'u bu pozisyonda denemeye kalktı. jakobz'u bu pozisyon için öneren arkadaşlara maçın son 20 dakikasını bir kez daha. izlemelerini tavsiye ederim.
    3- 3 lü defans fantezisine artık bir son verilmelidir. özellikle riskli oynamayı seven sanchez üçlünün ortasında yer alırken diğer iki stoperin kendisine uzak kaldığı rakip kontralarında defansımız büyük açıklar veriyor.
    4- bu sene şampiyon artık galatasaray olmasın diye yığınla kişi ve kurum her konuda engeller çıkarırken, puan farkına güvenip lig maçlarını deneme tahtasına çevirmekten vazgeçmeliyiz.
    metehan'ın dünkü maçta takım ayakta durmakta zorlanırken sağ bekte, jakobz'un stoperde denenmesi gibi.
    5- kalitelerini bildiğimiz ama sezon başından beri sahada tanımakta zorluk çektiğimiz başta sane, sara ve sanchez olmak üzere bazı sporcuların ciddi olarak dikkatlerinin çekilmesi ya da dinlendirilmeleri, kimsenin vaz geçilmez olmadığını herkesin anlaması gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın