(bkz:
17 ocak 2025 hatayspor galatasaray maçı)
yaklaşık 20 yıldır belli bir zeka seviyesi ile futbol maçı izlerim. daha önce takımımızın ligde 19 maçta 16g, 3b gibi bir istatistiği olduğuna şahit olmadım. hele de 96-00 dönemi harici üst üste 2 şampiyoluk aldığımız sezonların ardından 3. sezona bu denli iyi girdiğimizi de...
evet bahsettiğimiz takım son 2 sezonun şampiyonu ve mevcut yılda en yakın rakibinin maç fazlasıyla 9 puan önünde ve de o rakibi ile 2. maçını kendi evinde oynayacak. bu sezon ilk kez 19. maçta deplasmanda puan kaybettik. verilmeyen penaltı, ayak ucu ile ofsayt vs. başka gündem konusu ve fakat hunharca pozisyon ürettiğimiz maçta topu 3 direğin arasına sokmayı beceremedik. geçen hafta 2 klas gol atan oyuncumuz altı pas içinde topu göğe vurdu, bunların hepsi olabilir şeyler.
bu maç okan hocaya yazmaz. sağ bek kaan tercihi hatalı elbet ve hatasından 2. yarı itibari döndü. adam güvenilir biçimde jelert'i oraya atamıyor. attığı zamanları ve son kupa mücadelesini hatırlıyoruz.
bu maç oyuncularımıza yazmaz, çünkü hiç biri kötü mücadele etmedi. (bats hariç) yağmurdan ağırlaşmış berbat bir başakşehir zemininden daha kötü bir zeminde mücadele oynandı. herkes bilirki iyi futbolcular iyi zeminde iyi futbol oynarlar, görece rakip zayıflar bu tip zemin ve kötü hava şartları tercih ederler. kimse onlara da aynı bize de aynı demesin, öyle değil çünkü.
hatay deyim yerindeyse 1 kere geldi karambolde bala göte gol oldu. maç sonu oluşan öfkeyi, hüznü, kırgınlığı anlıyorum ancak istisnasız her oyuncumuzun acımasız gömülmesine anlam veremiyorum. beyler bu noktaya bu adamlarla geldik. 2 gün sonra kiev, hafta sonu konya maçında bizi mutlu edecek adamlar yine bu adamlar. hele hele osimhen, barış ve yunus'un en ufak eleştiri hakettiğini düşünmüyorum. bu taraftar sağlığında icardi'yi dahil bombardımana tuttu, olmayınca neyden mahrum kaldığımızı görüyoruz. yarın osimhen'de 2-3 maç kaçırırsa dımdızlak kalırız uyandırayım.
her oynadğımız maçı kazanacağız diye bir şey yok, zaten mümkünde değil, asgari müşterekte birleştiğimiz nokta bu krediden hatay maçında yenmemesi gerekliydi haklıyız. fakat maçın gidişatına göre kesin kayıp dediğimiz sivas deplasmanında 1-0 geride 10 kişi oynarken maçı çeviren yine aynı oyuncular idi. kadıköy'de fenere 3 tane yaslayan bu adamlardı. şu an en istenmeyen adamlardan biri olan bats dahi, hatay, bodrum, trabzon maçlarının kahramanı idi.
rakibini içerde yendiğin noktada 3 mağlubiyet hakkımız, berabere kaldığın noktada 3 beraberlik lüksümüz var, bu lüksler rakibin tüm maçlarını kazanması durumunda geçerli olacak üstelik, fuybol bu belli olmaz, yarın adana demir'e kaybetmeyeceklerinin garantisi yok ki, ilk yarıda zar-zor 1-0 kazandılar.
sakin olmakta fayda var, ben topçularımızdaki istek ve hırsı görebiliyorum. bu beraberlik hiç bir şeyin sonu değil. hayallerimizden, isteklerimizden vazgeçmemize sebep değil. real, barca çokça puan kaybetmiştir eibar ve türevlerine, münih'in de olmuştur keza adı sanı duyulmamış habın zibınlara kayıpları. düzgün 3-4 takviye ile kulübe de zenginleşir, rota da netleşir. bu maç geride kaldı artık önümüze bakma vakti.