• 27901
    takım ruhu olmayan iştahsız bir insan topluluğudur 2021 - 2022 sezonu başında.

    bu takımda 1-2 sezondur takımdaşlığa dair saha içinde en ufak bir şey görmüşlüğümüz yok. gol atınca takımdan birkaç kişi hariç kimse sevinmiyor. gerçekten bunun büyük bir sorun olduğunu idrak edemiyor muyuz? bakıyorsun berkan kutlu'nun sevincine, çıldıracakmış gibi seviniyor, diğerleri ise hayatlarında her şeyi kazanmışlar da paşalarımın artık sevinmekten enerjileri bitmiş gibi. yeni gelen özellikle türk futbolcular muhteşem bir adanmışlık ile başlıyorlar. oğulcan'ın mesela geçen sezon bir gol sevinci var, çok çok değerliydi. emre kılınç da hakeza çok istekli arzulu başlamıştı, berkan da. sonra takım içinde bir süre geçiyor ve bu "galatasaray için ölürüm" gibi başlamış türk - yabancı fark etmez bütün topçulardan istek arzu ortadan kaybolmuş gibi umursamaz bir tavır içine giriyorlar.

    gol atmak dışında, rakipten bir topçu bizimkilerden birine sert bir faul yaptığı zaman takımdan kimse arkadaşını korumak için rakibe yürümüyor, göz dağı vermiyor. çoğu zaman rakip bizim topçuları ikişer üçer kişi araya alıyorlar. hakeme usturuplu itiraz edebilecek yetenekte kimse yok. bu takımda birçok futbolcu birbirinden nefret ediyor. tüm bunların getirdiği sonuç da şu; kimse sorumluluk almaya yanaşmıyor. geçen sezonun neredeyse tamamında gol yediğimiz hiçbir maçı çeviremememizin temel sebebi budur. arkadaşlık, birbiri içi mücadele etme, reaksiyon gösterme gibi her şey eksik. geçen sezonun şampiyonu beşiktaş'ta topçular rakibi öldürecekmiş gibi bir iştahla oynuyorlar. gol yese de bir kabullenmişlik söz konusu olmuyor. sadece futbolcuların mimiklerine bakınca bile o maçın döneceğini görebiliyorsunuz. bizimkilerin mimiklerine bakınca ise "gol yedikleri an maç gider" diyorsunuz. saha içinde takım arkadaşları kavga ederken durup onları seyreden bir takımdan ne bekliyoruz ki gerçekten?

    bizim geçmişte, tarihin belki de en iyi fenerbahçe kadrolarından birkaçının elinden şampiyonluklar almamızın en temel sebebi; takım ruhu ve iştahtı. şimdi bakıyorsun kendi takım arkadaşına tekme tokat dalan bir takım olmuşuz. daha da vahimi bu ahlaksızlığı savunabilecek kadar küçük düşünen, "bizim marcao'yu kaybetmeye lüksümüz yok diyen", galatasaray'ın ne olduğunu tam olarak anlayamamış, yeni türemiş, korkunç zihniyetteki bazı taraftarlar. demem o ki rakiplerdeki iştahı gördükten sonra bu takıma 10 tane daha transfer yapsak bile onlarla yarışabileceğimizi sanmıyorum. geçen sezon şampiyon olmuş takımın topçuları yeni sezona bu kadar iştahlı girerken 2 sezondur şampiyon olamamış takımın topçularında hırs, adanmışlık, iştah hiçbirini göremiyorsun. rakip az becerikli olsa maçı kazanması da imkansız olacaktı zaten. bu takımın içindeki sorunlar ya da çözülecek ya da bizi yine rezil bir sezon bekleyecek.
  • 27902
    emre taşdemir'in giresunspor'a kiralık transferinin resmileşmesinden sonra sol bek mevkisinde van aanholt ve ömer bayram ikilisine kalacak takım.

    van aanholt kaliteli tamam ama sakatlık geçmişi çok temiz değil. ömer bayram'ı da birçok taraftar haklı olarak sol bek mevkisinde görmek istemiyor. bu bölgeye bir hamle gelmezse sezon içinde sıkıntı yaşayabileceğimizi düşünüyorum. umarım yanılırım.
  • 27904
    2021-2022 sezonunda başarılı olacağını düşünmediğim takımım. başarıdan kastım şampiyonluk değil. oyun, çaba, sahadaki görünümden bahsediyorum. (bkz: galatasaray futbol takımı/@tatlibirkirmizitokbirsari) burada yazar arkadaşın bahsettiği gibi takım gibi durmuyoruz sahada. takımın ne kaptanı kaptan, ne iştah var, ne hırs var.

    özellikle cicaldau'yu geldiğinden beri antrenman fotoğraflarından sosyal medyadan takip ediyorum. herif dış kapının dış mandalı gibi takılıyor florya'da. kaptan dediğin sorumluluk alarak takıma çabuk adapte olmasını da sağlar, çağırır kaynaştırır takımla bir yerlere gidilir beraber. sosyal medyadan bile takip etmemiş taylan ve kerem dışında kimse. bu benim şahsi fikrim ama ciddi yapısal problemler var burada. berkan'ın golden sonra sevincini görüyorsunuz, saha içindeki hırsını görüyorsunuz. berkan bize transfer olduktan birkaç gün sonra yemeğe çıkmış boey ile. arkadaş olmuşlar hemen. boey'in ülkeye, takıma çabuk alışmasına yardımcı olmuştur. başka bir ortama, ülkeye giden arkadaşlar varsa iyi bilir tanıdık bir yüz ararsın, biri konuşsun ilgilensin istersin bu da onun gibi bir şey.

    takım gol attığında bile doğru dürüst oyuncu gitmiyor bazen. arda kaptan olsa ne olmasa ne bunları yapmayacaksa? muslera 1. kaptan ama türk değil diye onu saymıyorum. kaptan dediğin ünvan yaşla alakalı bir şey değildir. liderlikle, insan ilişkileriyle alakalıdır.

    kadro kalitesi olarak en iyi takım değiliz ligde, belki 2. bile olmayacağız ama galatasaray'ın ihtiyacı olan iştah ve hırs göremedim ben takımda. kimse kimseyi korumuyor, destek olmuyor. taylan giresunspor maçında kaç dk yerde yattı dışarı bile atmadılar topu. takım arkadaşın o senin, gerekirse atağı kesip atacaksın dışarı. takımda birbirini korumayı geç kendi arkadaşının üstüne yürüyor herif. bunun sebebi de takımda ciddiyet olmaması eminim buna. takım arkadaşın seni uyardı diye shut up diyemezsin o da ayrı mesele.

    işin özü ne kaptanı kaptan, ne takımı takım gibi görünmüyor. başkanın yolları ayıracağız dediği 2 oyuncudan biri 11de diğeri sonradan şans buluyor. bjk 4.2 milyon euro alan ljajic'i kadro dışı bırakabiliyor. diyeceksin ki faydalanmak lazım para veriyoruz sonuçta, evet haklısın ama bir kararın olur onu uygularsın. gönderebiliyorsan gönderirsin, gitmezse yararlanmaya çalışırsın. ilk haftadan 11e koyarsan o oyuncunun gideceği varsa da hiçbir yere gitmez.

    marcao'yu gönderirse galatasaray bu sene ilk 3e bile giremez çok net söylüyorum. elbette kötü maçları var ama arkadaşlarının hatasını kapatmaktan çıldırdı herif. karakterini bilemem ama sportif anlamda marcao bu takımda yeri kolay kolay dolmayacak 2 oyuncudan biri.
  • 27906
    2021-2022 sezonu transfer dönemi henüz kapanmış değil fakat genel hatlarıyla ne yapılmak istendiğini az çok biliyoruz ve yarınlar için değilse bile bugün için endişelerim var. eğer son 15-20 günlük süreç çok büyük sürprizlere gebe değilse...

    fatih hoca ve başkan burak elmas'ın doksanlı yılların sonundan uefa kupasına uzanan serüvendeki "kurumsal hafıza"ya nail olduklarını düşünmüyorum ne yazık ki. evet bugün itibariyle yapılan transferlerin tamamının genç ve geleceği parlak oyuncu grubundan oluşması, uzun süreli ama şişkin olmayan kontratlar yarınlar için bir umut ışığı teşkil ediyor. rakiplerimizin geçmiş yıllardan ders almaz vaziyetteki tercihlerine karşılık bizim tam tersi bir yol izliyor olmamızı gerçekten takdire şayan karşılıyorum. fakat "denge" hayatın her alanında olmazsa olmazdır. bir takımda yaş ortalamasını aşağıya çekmek, hemen her pozisyonu genç ve tecrübe eksiği olan oyunculardan oluşturacağın anlamına gelmemeli. galatasaray'ın geçmişinden somut örnekler var önünde ve bunları göz ardı etmemek gerekiyor.

    elbette bir hagi, popescu bulacak halimiz yok. zaten öyle bir oyuncu yok. hoş, olsa da günün koşullarında bize yar etmezler. fakat o seviyede olmasa da en azından yakın geçmişte kadromuza kattığımız bazı "fırsat" transferleri ayarında tecrübeli ve belli kalibredeki oyunculara şu an ki kadro yapısında çok ihtiyaç olduğunu şiddetle düşünüyorum. örneğin bundan üç ay önce, manchester city'den fernandinho'nun adı geçti bir dönem. olurdu olmazdı orasında değilim, zaten yeni kontrat da yaptı bildiğim kadarıyla, fakat profil olarak tam da olması gerekendi bana kalırsa. yaş konusunda, en azından fernandinho ve benzer profesyonellik seviyesindeki oyuncularda takıntı yapmayı da doğru bulmuyorum. dani alves, ronaldo, geçmişte zanetti, nedved gibi isimler yaş baş dinlemeden senelerce üst düzey oynadılar ve oynamaya da devam ediyorlar. biz, elimizdeki kötü örneklere bakarak hep bir soru işareti ile bakıyoruz fakat doğru oyuncuya gidilirse bunun bir dezavantajdan ziyade avantaj olacağı kanaatindeyim.

    savunmanın göbeğini marcao, nelsson olarak güncelledik.(gerçi marcao'nun geleceği de net değil artık) 23yaş ortalamalı bir tandem. sağ tarafına da 20 lik fransız boey eklemesi geldi. böylesi genç ve görece tecrübesiz bir yapının hemen önünde, fernandinho veya ona yakın seviyede bir oyuncu ikame edebilseydik, bu genç arkadaşların öğreneceği, kendisine katacağı çok şey olacaktı. brezilyalı oyuncunun müthiş tecrübesi, oyunu okuma zekası takımdaki genç oyuncular için bulunmaz bir nimet olacaktı. bülent korkmaz popescu öncesi de önemli bir oyuncuydu, fakat rumen yıldızın varlığı, liderliği büyük kaptanı uluslararası seviyede bir stopere çevirdi. emre belözoğlu'nun hagi gibi bir oyuncuyla yanyana oynama, idman yapma şansı olmasaydı, efecan karaca gibi bir kariyer çizgisi olacaktı muhtemelen. yine hakan ünsal, fatih akyel gibi isimler de, popescu tedrisatından geçtikleri için ilerlediler, geliştiler. yoksa bu isimlerin de emre taşdemir kalibresinde olması işten bile değildi.

    uefa kupasına giden yolda, galatasaray'a bir şekilde yolu düşmüş her bir oyuncuda iyi kötü bu yıldız isimlerin dokunuşları olmuştur. örneğin, kısa süre önce adı geçen bir diğer isim olan steven berghuis'in kerem aktürkoğlu ve alper yılmaz hatta emre kılınç üzerinde bırakacağı etkiyi gözümün önüne getirebiliyorum. o veya benzer ayarda bir isim, bu genç arkadaşlara müthiş değerler katabilirdi. çünkü antrenmanda, hatta video analizi ile televizyon başında öğrenmekle, sahada maçın içinde yaşayarak öğrenmek çok farklı şeyler. yürüyen tecrübe ujfalusi genç semih'e nerede duracağını, nerede hamle yapacağını, ne zaman önde rakibi karşılayacağını an be an gösteriyordu. 100-150 tekrardan sonra bu hamleler semih için ezber oluyordu. hatta öyle ki, belki de ujfalusi sonrası semih'e liderlik etsin diye alınan chedjou bile o konuda semih'in arkasında kaldı bir dönem. kısaca sahada, yanıbaşında bir öğretici, eğitmen ile oynamak bir futbolcu için büyük bir şans fakat bizim elimizde böyle bir eğitmen yok ne yazık ki.

    başka bir konuda, uefa kupasının kazanıldığı dönemde sadece orta sahadan bir çırpıda 6-7 oyuncu sayabiliyorduk. fakat bu isimler her daim aynı anda sahada olmadılar. birileri oynadı, diğerleri sonradan girdi. her biri kendince değerli ve kıymetli oyunculardı fakat onbirin kemikleşmiş ismi değildi hepsi. taylan, berkan, cicaldau, kerem özelinde buna değinmek isterim. çok değerli ve geleceğimiz olan isimler fakat her birini onbirin kilit ismi olarak görmeyi doğru bulmuyorum. gerçekçi olmadığı gibi oyuncuların omuzunda da gereğinden fazla bir baskı yaratıyor bu durum. hasan şaş, ankaragücü'nden 5,5 milyon dolara transfer olduğunda, takımın kilit ismi olması üç yılını almıştı. biz şimdiden berkan, kerem gibi oyunculara bu apoleti takıyoruz ve bence doğrusunu yapmıyoruz. bu oyuncuları, 14-15 kişilik dar kadronun yapı taşları olarak görmek, bu şekilde konumlandırmak hem galatasaray'ın hedefleri hem de bu oyuncuların formanın kendilerine ait olmadığını hissetmeleri ve daima sınırlarını zorlamaları konusunda önemli bir amaç görmeleri oldukça önemli. taylan veya kerem sakat veya cezalı olduğu durumda, taraftarın bunu kahır yapmasını yadırgıyorum. sözü edilen isimler, hocanın da dediği gibi bizim kıymetlilerimiz ama olmazsa olmazlarımız da olmamalı, galatasaray'ın formasının kolay ulaşılabilir bir konumda olmaması gerekiyor ve bu oyuncuların kat etmesi gereken çok yol var.

    umuyorum kısa sürede, yapılan genç ve gelecek vaadeden doğru hamleleri, tecrübe ve liderlik özellikleriyle bezenmiş bir iki kaliteli oyuncuyla harmanlayabiliriz. 2021-2022 sezonu hiç olmadığı kadar zorlayıcı ve hırpalayıcı geçecek. darbe yediğinizde ve yere düştüğünüzde takımı ayağa kaldıracak, güven aşılayacak, karakter ortaya koyacak ve genç oyunculara bir futbol kimliği kazandıracak usta oyuncu bu sezon gidişatımızı belirleyeceği gibi yatırım olarak gördüğümüz oyuncuların da bir nevi teminatı olacaktır.
  • 27909
    böyle yazınca millet negatif yazıyorsun diye kızıyor ama yapabileceğim bir şey yok. ben giresunspor maçında taylan'ın attığı uzun pasla kilidi çözene kadar rakibi bizden daha sistemli bulmuştum. sonrasında zaten penaltı + kırmızı kart maç bitmişti.
    şimdi 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçına bakıyorum rakip yine bizden daha sistemli oynuyor. bizden daha rahat pozisyona giriyor. bizim kadar yetenekli olsa ne olurdu acaba? golümüz de biraz şans yardımıyla zaten.

    ben bunun karamsarlık olduğunu düşünmüyorum. gerçekçi olmamız lazım. kendimizi kandırınca ne kazanacağız bunu da merak ediyorum.
  • 27912
    ya bu takimin oyuncularini vasatin bir tik ustu bir hocaya ver, bayram eder. kadro kotu derken dalga geciyor olmalisiniz. randers'in kadro kalitesi daha mi yuksek galatasaray'dan? (bkz: 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı) 3 senedir domine edilmedigimiz dusuk profil takim kalmadi. bu takimin kadrosu oyun olarak ezildigimiz anadolu takimlarindan da mi kotu? bu takimi ortalama bir hoca bile ucurur yahu.
  • 27913
    yazmayayım yazmayayım diyorum da ne oynadığı ne yaptığı belli olmayan takım. yani şu takımın her eksiğini oyuncu kalitesine bağlamak çok iyimserlik olur. doğru düzgün defans kurgusu ve saha parselizasyonu yok. yapılanma sürecindeymişiz (?) ve denilene göre zamanla daha iyi olacakmışız, napalım bekliyoruz umarım hoca ve yönetim haklılardır.

    (bkz: 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı)
  • 27918
    antrenmanda ne yaptıklarını gerçekten merak ediyorum.

    hücum seti yok. yok derken hiç yok hiç, h-i-ç.
    savunma organizasyahahahah...
    duran top? korner bile atamıyoruz.

    topu bırakmışlar fiziksel güce odaklanmışlar diyeceğim ama demesem daha iyi.

    ne yapıyorsun hocam sen? bu bir sitem değil bu bir soru. gerçekten ne yapıyorsun? zaman neyle geçiyor ya koca hafta?
  • 27920
    (bkz: 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı)

    istemeyen, ısırmayan, basmayan ve aynı zamanda yürümekte, geri dönmemekte, ileri çıkmamakta beis görmeyen takım.

    değil 3 yıl, 33 yıl da geçse; değil gedson/halil, messi bile gelse kafa bu oldukça bir yol olmayacak takım.

    bir şeylerin çok ama çok acil değişmesi gerekiyor. tercihen terim ile, olmuyorsa da maalesef terimsiz. bu rezalet artık yeter.
  • 27925
    (bkz: 19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı)

    ruh sağlığımı bozan takım. gerçekten böyle giderse maç izlemeyeceğim. bu kadar bireysel hata yapan bir galatasaray izlediğimi hatırlamıyorum. takım oyunu denen şey hak getire. devamlı yana pas yapmayı takım oyunu mu sanıyoruz bilmiyorum. sahada oynayan oyuncuların futbol aklı çok düşük seviyede. çok basit şeyleri bile yapamıyorlar. hani nasıl dersiniz çolapa gibi oynuyorlar bazen. elleri ayaklarına dolanıyor. gerçekten bu takımı izlemeye tahammül edemiyorum. kimse hayal satmasın. çok üzgünüm ama bu takımdan bir şey olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın