• 7851
    2022-23 sezonu gibi 2023-24 sezonunda da rakibi fenerbahçe değil ali koçtur. herkes olaya bu gözle bakarsa daha iyi anlaşılır.

    geçen sene yetmemesine rağmen bu sezon da tam gaz devam eden üstü kapalı destekler yalı çocuğunun imajını düzeltmek için yapılan beyhude bir çabadır. 1,5 yılda 30 penaltı nedir. rakibi fenerbahçe'ye çalınan penaltılar kriter alınırsa tüm süper lig maçlarında ortalama 2-3 penaltı çalınmalıdır.

    ama galatasaray koç holdingten büyüktür. ali koç'a yine hüsran yaşatacak türkiye'nin en büyük camiası.
  • 7852
    şimdi dilim döndüğünce galatasaray'ı neden çok sevdiğimi ve neden bir mucize olarak gördüğümü anlatmak istiyorum size. biraz derinden gireceğim, uzun olacak, kusura bakmayın.

    kendisine doktor olma hakkı vereni değil doktor dövme hakkı vereni sevenlerin coğrafyası burası.

    binlerce yıldır hükmedilen kul ve teba olma kültürünün okuyup çabalayıp gelişme azmine değil, hiç değişmeden hükmetme şehvetine yol açtığı bir harikalar kumpanyası.

    bu yüzden ülkede nepotizm, ahlaksızlık, hırsızlık, haksızlık, adaletsizlik ve erdemsizlik bu seviyede.

    asırlarca sömürülenler, intikamlarını kendilerini ezen koşulları alt edebilecekleri eğitimle değil, sayıları giderek azalan eğitimli kesimi sömüren tarafta saf tutarak almayı tercih ediyor.

    asırlarca süren ezilmişlik duygusunun öfke patlaması hiç durmadan, ne pahasına olursa olsun ezme üzerine hareket ediyor. soğan yeriz, sorun değil. aç kalırız, sorun değil. tezek yakarız, sorun değil. yeter ki aristokrasi gururumuzu bir daha incitmesin diyorlar. halbuki düşmanı oldukları cumhuriyet, dağdaki çobana dahi ülkenin en büyüğü olma fırsatı vermişti bir zamanlar, içlerinden bunu başaran da çıkmıştı. ama uğraşmak zor, güçlünün yanında saf tutup hiç değişmeden kendini güçlü hissetmek herhangi bir çaba istemiyor.

    bu ülkeyi değiştiremezsin artık. şu an ortaya çıkan sosyolojik canavar ömrünü doldurmadan, aksırıp tıksırmadan, tüm kaynakları tüketmeden ve nihayetinde kendi kendini tüketmeden tek çivi çakamazsın. çaktırmazlar. öfkeli kalabalık gücün tadını aldı. idiokrasi, emek harcamaya galip geldi. dışarıdan hiçbir kuvvetle yenilmeyecek kadar hırslılar. zaten onları yenecek herhangi bir dış kuvvet de yok. adında cumhuriyet ve halk geçen partilerin dahi neye dönüştüğünü biliyoruz hepimiz.

    kendi içlerinde tükenmeden, kendi kaynaklarını bitirip birbirlerini yemeden, hissetmek değil düşünmek zorunda kalmadan durmayacaklar. benim tahminim bir asrı bulur. belki daha çok. on yıllar sonra tarihler bir tür türk baharını yazacak. türk milletinin iki asır önce ölmüş atasını nihayet anladığını söyleyecek. bugün şaka gibi görünen kesimlerden atatürkçüler, hatta belki yeni mustafa kemaller çıkacak. biz o günleri görmenin kıyısından bile geçemeyeceğiz. o tarihe kadar bizim türümüzün esamesi de kalmayacak zaten.

    böyle bir coğrafyada ve böyle bir kültürde, galatasaray gibi bir camianın var olması bile bir anomali. inanılmaz bir fenomen. hem de en başından beri.

    osmanlı gibi bir devlette batı felsefesini özümseyen, özgürlükçü ve cumhuriyetçi görüşlerin yayılmasını sağlayıp atatürk'e bile ilham veren bir eğitim kurumu. inanılmaz.

    liseyi bırakıp futbol takımına gelelim. yukarıda saydığım koşullara göre bu ülkenin en güçlü futbol takımının da ülke geneli gibi şikeci, şaibeci, hırsız, adaletsiz, algıcı, manipülasyoncu, başkalarının emeğine çöküp kendine sahte zaferler çıkaran bir camia olması gerekiyordu. aklınıza geldiği üzere o camia mevcut zaten ama başarının yanından geçemiyorlar. en kötü ihtimalle körler sağırlar birbirini ağırlar tadındaki birkaç benzer kulübün pastayı kendi aralarında pay etmesi gerekiyordu. evet o yancılar da var ama yancılar sancılarda. hepsinin başarısız olmasının tek sebebi de galatasaray.

    hani anlayamıyorsunuz ya bütün takımlar, bütün kulüp başkanları bize karşı neden bu kadar nefret dolu diye. çarklarına çomak sokan tek camiayız da ondan. kirli, despotik, mafyavari, nepotik dünyalarını başlarına yıkan ve yiyebilecekleri dünya kadar parayı önlerinden çekip alan tek kulübüz de ondan.

    cidden galatasaray'ın varlığına anlam veremiyorum bazen. bu ülkede hem haksıza karşı mücadele eden, hem türlü zorluklara göğüs geren, hem vizyonu hem misyonu olan, her türlü saldırıya uğramasına rağmen yenilmeyen ve işini tertemiz bir şekilde yapıp bir de üstüne rakiplerine fark atacak başarılar elde eden herhangi bir kurumun olması normal şartlarda imkansız.

    ama galatasaray var. iyi ki var. ve bence bu açıdan da ülkede tek.

    galatasaray'ın varlığı ve başarıları sayesinde bir şeyler normal kalabiliyor ülkede. milyonlarca insan şikeye, şaibeye tepki gösterebiliyor. hakkı hukuku savunuyor. ciddi bir kısmının içi boş, biliyorum. takımların yaptığı yer değiştirse bu kez kötülüğü savunacakların sayısı çok fazla, biliyorum. ama galatasaray sayesinde kötülüğün önü biraz da olsa kesiliyor işte. ve bunu çok ama çok değerli buluyorum.

    hani meşhur bir şikecinin meşhur bir lafı vardı, bazı çiçekler bazı topraklarda falan filan. galatasaray bunun tam tersi işte. böyle çorak bir toprakta bile yetişebilen, allah'ın lütfu bir mucize.
  • 7853
    her gün sayısız olay yaşıyoruz galatasaray'a yapılan adaletsizliklerle ilgili. bakın bu bazen her saate bile dönüşüyor. galatasaray'ın, ne bozuk zeminde oynayıp oynamamaya ihtiyacı var, ne aleni şekilde fenerbahçe lehine kararlar veren hakemlerin ceza almasına ne de maç boyu küfürler eden düşman takımların taraftarlarının ceza almasına.

    galatasaray adaletsizliğe dikkat çekiyor ve görüyoruz ki bizim bu serzenişlerimiz hep boşa. ben, o yüzden her daim taraftarın agresif olmasını belirtiyorum. allah aşkına şu kadar olay yaşanıyor hala da galatasaray'a herkesin düşman olduğunu göremeyecek miyiz? adamlar valla buldukları her delikten sızmış galatasaray düşmanlığı yapıyor biz hala yok siyaseti öne koyalım, yok bize de şu yapılmıştı, biz de böyle yapmıştık, ortalığı germeyelim derdindeyiz.

    galatasaray düşmanı bir ülkedeyiz ve galatasaray'ın galatasaray'dan başka dostu yok. hüseyin nihal atsız'ın bir dizesinde belirttiği gibi;

    bir cihana değişmem
    ne şu öksüz türklüğümü
    ne de şu öksüz galatasaraylılığımı...*
  • 7854
    (bkz: sevgili)

    7 yaşında bir spor sevdalısıyken, takım tutmak isteyen bir küçük çocukken, etrafımda galatasaraylı bir kişi bile yokken gönlümü kaptırdığım canım kulübüm.

    dedim ki ben takım tutmak istiyorum. kuzen, gel fenerli ol dedi. içim bir türlü ısınmadı o takıma, canım annem beşiktaşlı. yok o da olmadı. üstelik galatasaray fırtınası esen seneler de değil. ama sadece galatasaraylı olmak istedim. sonra benim tutkum babamı, ablamı, kuzenleri galatasaraylı yaptı. ailede koyu bir galatasaraylılık oluştu. annem bile destekler oldu.

    galatasaray kanımda var benim. bu duruma başka bir açıklama bulamıyorum. sonradan anladım ki galatasaray benim yapıma en uygun kulüpmüş. o yaşta bunu hissedebilmek de benim şansım olmuş.
    (bkz: galatasaray bir his takımıdır)

    iyi ki galatasaray var, iyi ki galatasaraylıyım. kulübümü çok seviyorum. sevgili kulübümün de gününü kutluyorum. ❤️
  • 7856
    https://x.com/...qVC7AeKOUg43rZjXU7kg
    her izlediğimde aynı hisle izliyorum. popescu topun başına geldiğinde tüylerim diken diken oluyor. galatasaray bir his takımıdır tanımlamasının doruk noktasıdır benim için.

    allah biz galatasaraylılara yakın zamanda bir avrupa şampiyonluğu daha yaşatsın. yaşatsın ki 2000i yaşamayan genç galatasaraylılar o hissi bizzat yaşasınlar.
  • 7862
    milyonlarca dolar harcanan paralar, tiraj yapmak için saçma sapan şişirme gündem yapan basın, tıklanmak için saçmalayan sosyal medya gibi unsurlar birleşince balondan bir illüzyon içinde pembe rüyalara dalıyoruz.
    taki harcanan paralar boşa gidince nedombele gibi adamlar sürüne sürüne maça çıkınca ziyech gibi adamlar triplere girince anlıyoruz ki biz hep aynı yanlışlardan doğru üretmeye çalışıyoruz.
    yani her sistemi sıkıntılı bir ülkede futbolun dişlilerinin sağlam dönmesi tabiki olanaksızdır.
    sıkıntılı sistemin içinde bir illüzyon halinde türkiye ligi şampiyonluğu her zaman caziptir. ancak artık ülke sınırlarını çıkınca ağır bir realite bizim yüzümüze futbol veya sportif diğer dallarda karşımıza çıkıyor.
    haddimizide bilmiyoruz güçlüde olamıyoruz.
    tüm dinamizmimizi içerde farklı argümanlara karşı mücadele edecek bir şampiyonluk mücadelesine çeviriyoruz.
    galatasaray avrupadan elendi lig maçlarına daha formda çıkacağız diye sevinenleri gördüm.
    galatasaray için üzülüyorum ülkem için üzülüyorum. 2000de güzel zamanlarda zincirleri kırıp bizde varız diyebilen galatasaraydan avrupadan elenmeyi cazip gören galatasaraya üzülüyorum.
  • 7863
    önündeki hedeflere odaklanmalıdır. takımdaki havanın bozulmaması lazım. öldük bittik durumlarını ben kabul edemiyorum. önümüzde; lig, süper kupa, türkiye kupası var. millet burda iyi maçlar çıkarınca makasın daraldığını sanıyor ama avrupayla aramızdaki makas her manada açık.

    önüne bakıp sezon sonu üç kupayla ligi bitirecek kulüptür.
  • 7864
    avrupa'daki serüveni 2023-2024 sezonunda sona eren canım kulübüm. zalgiris deplasmanında başlayan serüven prag deplasmanında acı bir tebessüm ile sona erdi. 2024-2025 sezonunda yeniden bir tarih yazmak için artik tek hedefimiz kaldı o da ligde şampiyon olmak. bu kadroya ve hocaya inancım tam. bundan sonra tıpkı ankara'daki futbol gibi ligi domine edip güzel bir şampiyonluk öyküsü yazacağız, buna canı gönülden inaniyorum. haydi aslanlar!
  • 7865
    tarihinde her branşta pek çok travmatik maç yaşamış, fakat hiç bir zaman peş etmemiş kulüp.

    dün yaşanan mağlubiyet ve elenme, tarihteki diğer hayal kırıklıklarınin yanında bir hiçtir.

    (bkz: 22 ekim 1997 sparta prag galatasaray maçı)
    (bkz: 9 aralık 1998 athletic bilbao galatasaray maçı)
    (bkz: 21 ekim 1998 rosenborg galatasaray maçı)
    (bkz: 21 şubat 2008 bayer leverkusen galatasaray maçı)
    (bkz: 19 mart 2009 galatasaray hamburger sv maçı)
    (bkz: 25 şubat 2010 galatasaray atletico madrid maçı)
    (bkz: 19 mart 2002 galatasaray barcelona maçı)
  • 7866
    erkek basketbol, kadın basketbol, erkek voleybol, kadın voleybol gibi branşların hiç birinde senelerdir rekabetçi olamayan, avrupa'yı geçtim yerel bir başarısı olmayan takımımız. kuruluş amacını "türk olmayan takımları yenmek." olarak gören türk futbolunun batıya açılan penceresi, avrupa fatihi gibi tanımlamaları yıllarca gururla taşımış ve hakkını vermiş fakat son yıllarda beş para etmez türk futbolu bataklığına saplanıp kalmış, futbolda da avrupa'da en son "başarısının" üstünden 10 seneden fazla süre geçmiş olan takımımız.
  • 7867
    kaderi, kaderim oldu. bu yazgı içerisinde beni hep mutlu etti. mutsuzluğu ile mutsuz oldum.

    eskiyi, mazi olanı hatırlayarak mutluluk bir yere kadar. yeni ve elbette yeniden güzel şeyler yaşamak istiyor insan.

    şimdi zor günlerden geçiyoruz. teknik direktörümüzden, takımın yıldızına, kurumsal yapımızdan, başarısızlığımıza kadar zor bir süreç. ancak güzel hiçbir şey kolay gelmiyor, gelmeyecek de!
  • 7868
    ne zaman galatasaray futbol takımı mücadele ettiği avrupa kupaları'ndan elense içime böyle bir sıkıntı doğuyor.

    sparta prag 'a kaybedip elendiğimiz andan beri galatasaray sözlük'e ve twitter'a girmek bile gelmiyor içimden.

    açıkçası ligin en başarılı takımı olduğumuz için ve belki de şampiyonluklara doyduğumuz için mi bilmiyorum, ligde başarılı olmak beni kesmiyor.

    bu takımın kuruluş amacı zaten türk olmayan takımları yenmek değil mi.
    her gün şampiyonlar ligi maçımız olsun da izleyeyim istiyorum.

    şimdi işin yoksa önümüzdeki sezonu bekle dur.
    ahh ulan dursun aydın özbek ah, adamakıllı transferler yapmadın, 2 gramlık futbol zevkimiz vardı onun da içine sen ettin.
  • 7872
    taraftarı olmasa çok savunmasız bir kulüp. ne ileri gelenleri var ne yöneticileri. hukukçulara bile sahip değil. memlekette isteyen herkesin hakaret, iftira ve suçlamalarda bulunabildiği bir kulüp.

    sosyal medyayı yöneten birkaç hesap var. kendilerini galatasaray düşmanlığına adamışlar. mahkemeye ver. isimlerini açıkla. üzerlerine git. lâkin bekliyoruz öyle. bakalım sonumuz ne olacak.
  • 7874
    alıntı

    "bir arkadaş yukarıda bahsetmiş gs kongresindeki kripto fenerlilerden. bencede böyle birşey kesinlikle var. bu kulüp ne zaman iyiye gitmek için bir ivme kazanıyorsa camia içinde mutlaka engelleniyor. tarihin en başarılı başkanı faruk süreni görev süresince kendi camiamız itin bir tarafına sokuyordu, adama genel kurulda güven oylaması yaptırmaktan nefes aldırmıyorlardı.

    keza en başarılı başkanlardan ünal aysala da camia içinde operasyon çektiler. özhan canaydın gibi başarısızlıktan başı dönmüş başkana gıklarını bile çıkartmadılar, ölümcül hastalığa yakalanmasa 4. dönemini de kazandıracaklardı.

    1. dursun özbek dönemi de en başarısız dönemdi ama her ne hikmetse aysala verilmeyen yetki kendisine verilmişti, herkesi eleştiren hayri kozak ona toz kondurmuyordu.
    şu anda karşılaştığımız haksızlıklara karşı birşey yapmamak için sağlam bir mide lazım. taş olsa çatlar ama gıkımızı çıkaramıyoruz.

    tescilli şikeciler her hafta göstere göstere şike yapıyor ottan boktan penaltılarla maç kazanıyor ama erden timur bile konuşamıyor-konuşturulmuyor. sanki içeriden emir gelmiş, bu sene ellemeyin fener şampiyon olsun diye."

    alıntı

    ekşi sözlük'te, bu yazıyı gördüm. hepimiz gibi benim de katıldığım, katılmadığım yerler var.

    lisede en fazla 2 bilinmeyenli denklemleri görmüştüm. şu kısa yazıdan bile en az 4 yada 5 bilinmeyenli bir denklem olarak karşımıza çıkıyor galatasaray.

    bu yazıda yapılanlar doğru muydu, yanlış mı hamlelerdi? hiçbir zaman bilemeyeceğiz gibime geliyor. bu yazıdaki kişilerin dedeleri 1905'den bile önce ticarette zengin, hatta eğitime önem veren kültürlü ailelerdi.

    bazen derin galatasaray diyoruz, ama bence derin galatasaray diye birşey yok. çünkü galatasaray zaten derin.
  • 7875
    https://twitter.com/.../1763874868410409242

    --- alıntı ---

    bir fenerbahçeli olarak bu twiti içim kan ağlayarak atıyorum.

    türk savunma sanayii gündemiyle afrika ve güney doğu asyalı herhangi bir muhatapla görüştüğümüzde konu her zaman bayraktar tb2'ye ve sonrasında galatasaray'a geliyor.

    muhataplarıma gs forması hediye etmekten ciğerim soldu. afrika'nın en alakasız ülkesinde bile galatasaray sevdası var.

    --- alıntı ---

    bu büyüklük karşısında hepiniz* diz çöküp tövbe isteyeceksiniz. hakemleriniz de maç satan anadolu kulüpleriniz de ibne medyanız da sizi bir yere getiremeyecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın