• 7751
    (bkz: galatasaray/#3760547) sozluk kurallari geregi silinir mi bilmiyorum ama dunden beri 1 100'luk, 1 70'lik simdi de 35'lik actim, son 5 gundur ayik oldugum 1 saat yok, o nedenle bodoslama yaziyorum. her galatasarayli varoluscudur.

    evet arkadaslar, yapimiz geregi biz boyleyiz. dunyada sartre'i, kierkegaard'i, kant'i en iyi anlayacak insanlar galatasaray taraftaridir. hayal etmeyi ve kendini gerceklestirmekle ilgili kaygilari en yogun yasayan biziz. su an sizmak uzere oldugum icin daha fazla yazamicam ama bence albert camus eger futbola devam etse galatasaray'da oynardi.

    cok gurur duyuyorum tuttugum takim ve kulturle. sartre'nin duvari, kierkegaard'in masasi da bizim, iyi ki galatasarayliyim.
  • 7757
    dünya tarihinin ikinci milenyumu sonunda başardığı üçlemenin ardından türkiye cumhuriyeti’nin 100.yılında da şampiyonluğa ulaşan camiadır. türkiye’nin yüz akıdır. sözde rakipleri olacak diğerleri kendi yüzüncü yıllarında şampiyon olup böbürlenmesini uzun seneler yaşarken galatasaray cumhuriyetin 100.yılında şampiyon olarak herkesin yüzüne tokat gibi çarparak cevap vermiş ve ses kesmiştir. cimbom, efsanesi fatih terim ile birlikte son kez peş peşe iki şampiyonluk kazandıktan sonra önüne 3 sezon boyunca set çekilmiş, ancak bu organize kötülüğü tekrardan küllerinden doğarak kırmış ve yeni bir dominasyonun hazırlıklarına başlamıştır.

    bir organizasyonun veya kulübün en büyük veya tek büyük tanımlamasına sahip olabilmesi için birkaç kriterin olması gerektiğine inanırım. tarihi ve başarıları, ekonomisi ve varlıkları, taraftarı, misyonu, uluslararası platformda mücadelesi ve başarıları gibi.

    2023 yılı 10.ayı itibariyle, galatasaray 23 adet lig şampiyonluğu ile en yakın rakibine 4, 18 adet türkiye kupası zaferi ile en yakın rakibine 8, 16 adet türkiye süper kupası ile de en yakın rakibine 7 fark atmıştır. büyük diye tanımlanan diğer sözde ikilinin toplamda sahip olduğu kupa sayısından (35’er adet) tam tamına 22 adet kupa fazla kazanarak 57 adet kupa zaferi ile ‘tek büyük benim!’ veya ‘efendinizim!’ mesajını sonuna kadar vermiştir. (bu arada, diğer ikiliden birinin tarih öncesi iki şampiyonluğunu avantadan ‘bir şekilde’ saydırdığını da atlamayalım) burada son yıllarda artık iyice sulandırılmış veya posası çıkartılmış, malum nedenlerden dolayı kimilerinin işine gelmeyen yıldız sayılarına girmiyorum bile, ama herkes rütbesini bilmeli ve 4 yıldıza saygı göstermelidir.

    diğer taraftan, yukarıda bahsettiğim büyüklüğün doğal olarak türkiye’de taraftar sayısına direk ve doğrudan etki etmesi kaçınılmazdır. 2023 senesinin ilk ayında yapılan bir araştırmaya göre 15 yaş üzeri kişilerin %37’si galatasaray taraftarı olduğunu belirtmiştir. bu oranlar suyun öteki yakasında %32, avantacılarda %19’dur. farklı bir araştırma ise galatasaray’ın 26 milyon taraftar sayısı ile zirvede olduğunu, diğer rakiplerinin ise sırasıyla 20 milyon ve 13,5 milyon taraftara sahip olduğunu söylemektedir. 2022.07 döneminde yapılan farklı bir araştırmaya göre ise türkiye’de, 81 şehrin 60’ında galatasaray en çok desteklenen takım konumundadır. şampiyonu 17 şehir ile takip eden kompleksli suyun diğer tarafı olmuştur. bu araştırmalar böyle gitmekte, farklı analiz şirketlerinin yaptığı ama sonucun hiç değişmediği bir gerçeklik mevcut. daha sosyal medya gücü ve asıl önemlisi küçük yaş gruplarında bulunan kardeşlerimizin tuttuğu veya sempati duyduğu takımlara gelmedim. bunlarla ilgili farklı bir yazıda daha çok bilgi vermeyi amaçlıyorum. ancak, arjantinli sevgilimiz mauro ıcardi’nin yaratmış olduğu sevgi ve küçük yaş gruplarına etkisinin büyüklüğü piknik, sınıf, okul, merasim gibi videolarda önümüze düşmekte. işte diğerlerinin en büyük korkusu, toplam kupa başarılarının yanı sıra bu gerçeklik biraz da. galatasaray müthiş bir ivme ile her geçen sene daha fazla taraftar sayısına sahip olurken, küçük yaş gruplarını da sarı kırmızı renklere boyamaya devam ediyor. yurtdışı konusunu hiç açmıyorum bile, üstadın söylemiş olduğu “arjantin’in patagonyası’ndan, uzak doğunun yağmur ormanlarına, kuzeyin eskimolarından, afrika’nın yamyamlarına kadar herkes galatasaray’ı biliyor” sözü şimdilik yeter de artar.

    bir de galatasaray’ın var olma sebeplerinden birine, yani kurucumuz ali sami yen’in “ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. türk olmayan takımları yenmek.” sözlerine değinmek isterim. bizim felsefemiz budur arkadaşlar. biz başkaları gibi tüm seneyi ligde şu derbiyi kazanalım kafası ile veya en büyük rakibine gol atan oyuncusuna gerçek ‘kurbağalıderegülüsporlu’ oldun demiyoruz. 1905 senesinden bu yana finalin birinde arsenal, bir diğerinde de real madrid’i yenerek bir uefa kupası ve bir de uefa süper kupamız mevcut. göğsümüzü gere gere bunu her ortamda tekrar tekrar söylemek ve bazı saygısızların yüzlerine çarpmak biz galatasaraylılar’ın görevidir. umarım, yazının başında bahsetmiş olduğum kuracağımız dominasyonun bir evresinde tekrar avrupa’da kupa veya kupalar görmüş oluruz. yeni bir kupa müzemize çok yakışacak.
  • 7758
    fatih sultan mehmed'in yerine geçen oğlu ikinci bayezıd avdan dönüyordu. bir an önce saraya varıp
    dinlenmeyi düşünürken atını durdurdu, havayı kokladı ve derin derin nefes alıp ferahladıktan sonra sordu:
    "bu güzel kokular da nereden gelir böyle?" yanındaki vezirlerden biri cevap verdi: "padişahım! istanbul kuşatmasına katılan gazilerimizden tabiat aşığı biri vardır ki, o'na gül baba derler. ak sakallı, nur yüzlü bir ihtiyardır. şu yamaçları güllerle ve dahi türlü çiçeklerle donattı. bu hoş kokular o'nun bahçesinden gelmektedir." padişah, vezirin anlattıklarını tebessümle dinliyordu. sözlerini bitirince kararını bildirdi: "merhum babamın bu gazi askerini ziyaret etmek isterim!" artık yorgunluklar unutulmuştu. gül baba'nın kulübesine doğru yürüdüler. kulübeye doğru yaklaştıkça gül kokuları artıyor, insanın gözü - gönlü açılıyordu. değerli misafirlerin geldiğini gören gül baba koştu, onları kapıda karşıladı. padişah, daha atından inmeden sordu: "savaşta bastığı yeri sarsan, barışta oturduğu yeri gül bahçesine çeviren yiğit asker, selam sana!" gül baba mahçup olmuştu, güçlükle konuşabildi: "sizden böyle iltifatlar görmek bizim için ne büyük şereftir sultanım, sağolun!" beyazıd: "sen ki, istanbul'u fetheden ordunun bir neferi olarak şereflerin en büyüğünü almışsın gül baba. o büyük şerefin yanında bizim sözlerimizin hükmü mü olur?" gül baba tebessümle başını öne eğerken padişah atından indi ve gül baba'nın gösterdiği mindere bağdaş kurup oturdu ve o'nun kendi elleriyle pişirdiği kahveyi yudumlayıp yorgunluğunu giderdi. sonra da şöyle bir teklifte bulundu: "dilersen seni saraya alayım. artık çalışma da yaşlılık devrini dinlenerek geçir!" gül baba: "sağolun sultanım! burada oturmak benim için daha iyi. amma bir iyilik yapmak istersen, şu kulübemin bulunduğu yere bir mektep - medrese yaptır ki, memleketimizin çocukları ilim - irfan öğrensinler!"
    gül baba'nın sözleri padişah'ı çok duygulandırmıştı. yerinden kalkarken o'nu mutlu edecek cevabı verdi:
    "gönlün rahat olsun gül baba, dilediğin olacaktır!"
    sonra bahçeyi gezdiler... padişah gülleri okşuyor, eğilip kokluyor ve yanındakilerle konuşuyordu. bu arada gül baba da özenle seçtiği gülleri koparıp demet yapıyordu. padişah ayrılırken o'na bir demet sarı, bir demet kırmızı gül verdi.

    padişah gülleri alıp kokladı, bağrına bastı ve atını sürüp gitti. kısa zaman sonra ise gül baba'nın kulübesi yıkıldı ve oraya büyük bir bina yapıldı. zaman içerisinde okul oldu, hastane oldu ama hep insanlığa hizmet etti. 1868 yılında "mekteb-i sultani" adıyla yeni bir kimliğe bürünen okul, cumhuriyet döneminde de "galatasaray lisesi" adını aldı. gül baba'nın sultan ikinci bayezıd'a verdiği o güzel kokulu sarı ve kırmızı güller önce bu lisenin, sonra da galatasaray spor kulübü'nün sembolü oldu. gül baba'nın türbesi bugün de orada, okulun bahçesindeki yeşillikler arasında duruyor ve ziyaretçilerinden fatihalar bekliyor.

    sonra dedim ki; "iyiki galatasaray'lıyım be.."
  • 7759
    her ortamda alttan alması ve naif davranılması beklenen canımız, aşkımız, her şeyimiz. bu artık bir gereklilikten çok zorunluluğa dönüşmüş gibi lanse ediliyor. tamam türk futbolunun babası olabilir ama yeter. her türlü pisliğe, iftiraya maruz kalıp sakin kalmamız beklenmemeli. taraftar da ona göre reaksiyon almalı. daha geçen gün çocuklara saldırıyordu beşiktaş taraftarı. hadi gel de bu ortamda sakin kalmayı sene.
  • 7760
    ekmeğini yiyen yabancı oyuncuların hayran, bazı yerli oyuncuların ise hain olduğu kulübümüz. işte bunu anlamıyorum, anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. binlerce kilometre öteden gelen uruguaylı, kolombiyalı, fildişili, amerikalı, brezilyalı adamlar bizi unutamıyor. futbol efsanelerinden drogba durduk yere bize olan hayranlığını dile getiriyor, sneijder galatasaray ismini duyunca bi an duraksıyor, taffarel bizi evi olarak görüyor, rooney oğluna galatasaray forması giydiriyor, daha bizimle hiçbir alakası yokken wanda ve icardi çifti kızlarına bizim formayı giydiriyor, icardi bizim için kariyerini riske atıp iğneyle oynuyor ama gel gör ki yerli oyuncular bizden gittikten sonra bize düşman oluyor. bize karşı ekstra motivasyonla sahaya çıkmaları değil de çirkefliğe başvurmaları kızdırıyor beni.

    bir yerli oyuncu için türkiye’de zirve galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş’tır. bu üç büyükten bir teklif geldiği anda koşa koşa giderler. yetenekleri ve çalışkanlıkları ölçüsünde de bu kulüplerde oynamaya devam ederler. yani üç büyükleri üç büyük yapan yerli oyuncular değil, yerli oyuncuları gerçek futbolcu yapan üç büyüklerdir. diğer iki takımdan giden yerli oyuncular her fırsatta bağlılıklarını göstermek için kırk takla atarlarken bizden gidenler nedense bize düşman oluyor arkadaş. biz ne yaptık olum size? paranızı mı yedik, size haciz mi gönderdik, çok iyi oynuyorken sizi amatöre mi yolladık nedir bu nefret? takımdan gönderildiysen tek sorumlusu sensindir arkadaşım. kendini daha çok geliştirseydin de kulüp efsanesi olsaydın lale! (normalde buraya küfür gelmesi gerekiyordu ya neyse) ama yok illa artistlik yapacaklar bize. işte tam da bu sebeple artık anadolu takımlarından vasat, yeteneksiz, sıradan ve hiçbir becerisi olmayan tipleri takımımda görmek istemiyorum.
  • 7762
    türkiye’nin en büyüğü.

    camiamız bu apoleti bileğinin hakkıyla söke söke almıştır. bu camia bu apoleti hak ediyorsa gereğini yerine getirmelidir. üyesine, taraftarına, sporcusuna hakaret edenleri bin pişman etmelidir. sırf soyismi yüzünden açık açık suç işlemekte olan, göz önünde her türlü usulsüzlüğü yapan bir aşağılık zata karşı hakkını vermelidir. bugün ali koç denen herifin ettiği hakaretleri kendisine yedirmelidir. medyanın paralı köpeklerinin bu herifin konuşmalarını normalleştirmesine izin vermemelidir.

    bunu bugün yapmazsa yarın geç olacak. galatasaray camiası öyle çapsız, üç kuruş etmeyecek heriflerin ağzına meze olacak bir camia değildir. bir yola girildiyse gereği yapılmalıdır, yapılacağına inancımız tamdır.
  • 7765
    --- alıntı ---

    burak elmas: "rakip camialar, bu kadar başarılı bir ismin yarattığı rekabet avantajını ortadan kaldırabilmek için erden timur’a karşı itibarsızlaştırma ve kirli propaganda kampanyası yapıyor. galatasaray camiası erden timur gibi başarılı yöneticilerine sahip çıkmak zorunda."

    --- alıntı ---

    tarihinin en kötü, ibra edilmemiş başkanının bile birlik beraberlik çağrısı yaptığı camiadır. işte bu yüzden diğerleriyle aramızda irice bir fark var.
  • 7767
    bir spor kulübü değildir, değiliz. bu gerçeği kabul etmeliyiz. futbol dışındaki branşlarda şampiyonluk yarışı veremiyoruz. şampiyonluk yarışı verilmeyen her branş galatasaray adını lekeliyor.

    galatasaray futbol dışındaki branşları altyapı dışında kapatıp buralarda sadece sporcu yetiştirmelidir. yok galatasaray'a bu yakışmaz deniyorsa kulüp üyeleri onar yirmişer bin dolar verip bu branşları yarışır hâle getirmelidir. galatasaray, spor kulübü ise bu branşlarda şampiyonluğa oynamalıdır, oynayacak kadroyu kuramıyorsa bu branşları kapatıp futbol kulübü olmalıdır.
  • 7768
    amatör diye tabir edilen branşlarda, ilk dursun aydın özbek yönetiminden beri yerleri süpürmekte olan camiamız.

    bu branşların geliri de izlenmesi de çok düşük, bunu kabul ediyorum. bana kalırsa hiçbirine büyük harcamalar yapmaya gerek yok. ne var ki, galatasaray bu branşlarda da rekabetçi olmaya çalışıyor. eğer bu branşlarda rekabete girmek niyetindeysek, başarılı olmak zorundayız; çünkü biz galatasaray'ız. bu branşların aşağı yukarı hepsini bu topraklara biz getirdik. faik üstünidman'ın, ahmet robenson'un kemiklerini sızlatmayınız.

    yok, niyetimiz rekabetçi olmak değilse, bu takımlara transfer yapmayı bırakın. altınordu'nun futbolda yaptığını, galatasaray da futbol harici branşlarda yapmaya karar versin. yetiştiriciliği benimsesin ve türk sporcular için bir okul olsun. ben buna varım. ama hiçbir yönetimin böyle bir topa gireceğini sanmıyorıum.

    öyleyse galatasaray'a kupa kazandırın.
  • 7769
    para yakacak iş adamı bulma konusunda daima sıkıntı yaşamış camiadır.

    erden timur, dursun özbek bu konularda bir ilerleme kaydettiler. sağ olsunlar gerektiğinde belli miktarları yakabiliyorlar. yeter mi, yetmez maalesef ama bundan sonra umarım bir yol açıcı olurlar.

    galatasaray’ın dışa kapalı üye yapısı, kaotik iç düzeni nedeniyle param var yakmaya geliyorum diyen iş adamlarının gözü korkuyor. anca aşırı galatasaraylı olmaları gerekiyor ki kapıdan kovulsalar bacadan girsinler. maalesef çok övülen gsk üyelik sistemi bu durumun sorumlusudur.
  • 7770
    her daim ülkede birileri tarafından çamur at izi kalsın taktiği uygulanan takımım. bakın bu istisnasız senelerdir böyle. futboldan bir haber insanlar bile söz konusu biz olunca aleyhimizde konuşuyor. senelerdir aralıksız yapılan galatasaray aleyhinde işlerin tezahürüdür bu.

    hiç kimse en ufak korku ya da endişe hissetmiyor galatasaray'a iftira atarken. allah'ın her günü bir pislikle uğraşıyoruz. alakasız insanlar bize iftira atıyor taraftar bunun böyle olmadığını açıklıyor ama dediğim gibi izi kalıyor. bir iki sene sonra o konu üzerinden gerçekmiş algısı yapılıyor.

    (bkz: fatih terim/#3780590)

    sağolsun yazarımız konuyla ilgili güzel bir çıkarımda bulunmuş. tam olarak böyle gelişiyor bizim özelimizde olaylar.

    zamanında necip fazıl'ın sakarya için kaleminden dökülen satırlar aklıma geliyor galatasaray söz konusu olunca;

    "vicdan azabına eş, kayna kayna sakarya,
    öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!"
  • 7774
    galatasaray özlemi çeken taraftarının özlemini bugün gideriyor.

    saat 12.00'da liginde lider olan galatasaray kadın futbol takımının lig 2.si ve aynı zamanda namağlup olan fomget gençlik ile maçı var. maçı gs tv'den canlı izleyebilirsiniz.

    saat 15.30'da sezonun hayal kırıklıklarından olan, 8 lig maçının sadece 3'ünü kazanan galatasaray erkek basketbol takımının büyükçekmece ile maçı var*. maç bein sports 5 kanalından canlı yayınlanacak.

    saat 16.00'da küme düşmeme mücadelesi veren galatasaray kadın voleybol takımımız lig sonuncusu olan karayolları kadın voleybol takımına karşı maça çıkacak*. bu maçı da gs tv'den canlı izleyebilirsiniz.

    saat 19.00'da ise galatasaray futbol takımının rakibi alanyaspor*. maçı bein sports 1 kanalından canlı izleyebilirsiniz.

    dilerim 4'te 4 ile kapattığımız bir gün olur.

    edit: eksik cümle tamamlandı, anlatım bozukluğu giderildi.
  • 7775
    saadet zinciri, ponzi gibi saçmalığa bulaşan aktif ya da eski çalışanları yüzünden adı lekelenemeyecek kadar yüce oluşum.

    burası bu toplakların en aydınlık yüzü, demokrasinin en iyi işlediği kurumu, batıya açılan en büyük kapısı. birilerinin yaptığı yanlışlar geçmişte de üstüne yıkılmaya çalışıldı şimdi de aynısı yapılmaya çalışılıyor, fakat galatasaray’ın yüceliğinden gram çalamadı hiçbiri.

    rezillik ya da prestij kaybı yaşatacak durum görmek isteyen kuşlar kirli geçmişlerine ya da skandallara bulaşmış yönetici hatta yönetim kurulu başkanlarına bakabilirler, galatasaray büyüklüğü bir kaç eski personelinin bulaştığı aptallıklar yüzünden incinmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın