• 181
    anlatamıyoruz ya.
    ben bu kadar kötü neden-sonuç ilişkisi kurulduğuna çok çok az tanık olmuşumdur.
    ıslıklanan futbolcu, örneğin burak yılmaz, ıslıklandığı için kötü değil, kötü ve üstüne yüzsüz olduğu için, terbiyesiz ve saygısız olduğu için, kendini bir halt zannettiği için ıslıklanıyor.
    bunu anlayıp kabullenebilirseniz peşinden bir olasılık sağlıklı bir diyalektik kurabiliriz.

    hani diyorsunuz ya "galatasaraylı bunu yapmazdı".
    çünkü eskiden bu denli terbiyesiz adamlar galatasaray'da barınamazdı. o yüzden göremezdiniz.

    yahu bu kulübün efsanesi kim?
    metin oktay değil mi?
    burada galatasaraylılığı, ıslıklamanın zamanlamasının nasıl olacağını falan anlatıyorsunuz ya, metin oktay, kendisine hem de haksız yere küfür etmiş olan fenerbahçe tribünlerinden özür dilemiş adamdır bayanlar-baylar.
    siz allah aşkına burada bize neyi-kimi anlatıyorsunuz ya?
    burak yılmaz kim arkadaş?
    kim ya burak yılmaz?
    burak yılmaz ne zannediyor kendini ki taraftara el-kol yapıyor. 3 metre yanındaki adama pas veremiyorsun lan! sen neyin havasındasın?

    halısahadan örnek vermiş bazı arkadaşlar.
    halısaha kültüründe, böylesi kazma adamlar, genellikle kendileri söyler "abi beni çağırmayın" falan diye. veya defansa geçeyim abi falan der.
    yok, burak gibi ısrarla "ben de oynayacağım", "ben süper topçuyum", "geçen sezon turnuvada çeyrek finali benim sayemde gördük olm" kafasındaki adamları hoplatırlar abicim.
    geçelim bir defa "o baskıyı bir düşünün" falan kısmını.
    bu baskıyı kaldıramayacak karakterdeysen, o sözleşmelere imza atmayacaksın o zaman.
    "ben bu kapasitelere çıkamam kusura bakmayın" diyeceksin.
    "ehehehe enayi la bunlar bana verdikleri paralara bak salakların" demeyeceksin.

    şimdi çıkıp da "ne yapsın adam red mi etsin yani sözleşmeyi" falan da demeyin.
    reddetmeyecek tamam, asla o kadar onurlu adamlar değiller bunlar, ama bir zahmet özür dileyecekler.
    el kol yapıyor ya adam!
    oğlum evladım kimsin lan sen?
    ulan yabancı sınırı olmasa, şu memlekette bu denli torpil dönmese, değil galatasaray, futbolcu olamazdın.
    hani bunlarda garip bir kafa var ya; "adım umutinho olsaydı hedehödö" diye; ulan yanlışlıkla almanya'da doğmuş olsan, ennnn fazla 2. lig topçusu olurdun. gelmiş bana 4. yıldızı gösteriyor. ulan sahtekar, en önemli virajda yani 2014-2015 sezonunun son 4 maçında goln yok, kaçırdıklarını da çok iyi biliyoruz.
    o yıldızı monte ederler adamın bir tarafına.
    ömür boyu çıkaramazsın.

    neyse.
    olayın güncel örneğiyle birlikte şunu tekrar tekrar söylememiz gerekiyor.
    neden-sonuç ilişkisini yanlış kuruyorsunuz.
    bu birinci kısmı.
    bunu farkederseniz ciddiye alınırsınız. sonra sinirlenmeyin insanlar dalga geçtiğinde. çünkü bu kadar bariz bir sebep sonuç ilişkisini bile gerçeklerden aykırı kurarsanız, insanlar dalga geçer.
    ikincisi, sanki siz savunuyormuşsunuz da biz aykırı davranıyormuşuz dediğiniz galatasaraylılık kültürü muhabbeti var.
    tam tersine, o kavramlar bizim için o kadar önemli ki, takımını bilerek ve isteyerek baltalayan, hoca seçen, hoca gönderten, maç seçen, takımda karışıklığa, çeteleşmeye yol açan, kendini bir halt zanneden ve üstüne üstlük olabilecek en medeni tepki olan ıslıklamaya karşı bile değil düzelmeyi; o tepkiyi gösterenlere iq'su 80-90 civarındaki cahil bir ergen bebesinin annesine-babasına göstereceği tiksinç, terbiyesiz ve saygısız atarlar gibi atar yapabilen zibidileri ıslıklıyoruz.
    ıslıklıyoruz ki ne bok yedikleri bilinsin. birilerinin, bunların neler yaptıklarının farkında olduğu bilinsin. bir daha galatasaray'a futbolcu getirirken biraz karakterine bakılsın artık.
    yabanı sınırı da allah'ıma bin şükürler olsun ki kalktı diyebiliriz artık.
    gidelim polonya'dan, norveç'ten, ne bileyim hollanda'dan, ordan-burdan neyse, adam gibi yetişmiş, karakteri düzgün çocukları alıp gellelim. zaten bu kalaslardan, bu takozlardan, üstüne üstlük kendilerini birer henry, birer maestro zidane, birer cr7 falan zanneden helyum tipi balonlardan elbette yetenekli olurlar.
    biz de bunların yüzsüzlük, terbiyesizlik, galatasaray değerlerine aykırılıklarını çekmeyiz.
    siz de bizim ıslıklamamızı çekmezsiniz.
    biz de sizin takımını baltalayan futbolcusunu inatla savunan taraftar modunuzu çekmeyiz.

    not: kadro içine alıp her yazdığımıza eksi verdiğinizde veya mesajla veya giriyle taciz ve hakaret etmeniz, bizim gibilerini durdurmaz :)
    onu da bilin de boşuna uğraştığınızın farkında olun ;)
  • 423
    bunun bir ileri versiyonu hazırlık maçında futbolcusunu ıslıklayan taraftardır.

    futbolcu ıslıklamanın nedeni ne olabilir mesela? mücadele etmemek, sakatım diyip oynamamak ilk akla gelenler… yani en azından benim aklıma gelenler.

    bu zekasız, bu iflah olmaz kitle; falcao’ya üçlü çektirip berkan kutlu’yu ıslıklıyor. bu adamlara ne anlatabilirsin? ne tartışabilirsin? bu kitleye taraftar da denmez seyirci de denmez. bu adamlar bizim sınavımız. allah hepimize sabır versin.
  • 432
    daha önce defalarca ıslıklanmasına ve yedek kalmasına rağmen küsmemiş, oyuna girdiği son 2 lig maçı ve kupa maçında gayet iyi performans göstermiş, kötü oynasa bile hiçbir zaman isteksiz oynadığı görülmeyen berkan kutlu’nun 3 aralık 2022 galatasaray rayo vallecano maçında, bir hazırlık maçında ıslıklanması ile yine kendini göstermiş, hazırlık maçında ne beklediğini anlamadığım taraftar.

    aynı taraftar aynı maç öncesi, galatasaray kariyerinin üçte ikisini sakat geçirmiş, ahım şahım katkı yapmamış falcao’yu sırf adı falcao olduğu için üçlüye çağırdı. alkışlasa bir nebze anlardım da üçlüye çağırdı.

    şu iki şeyi aynı maçta yapan taraftardan futbolcu psikolojisini, takım arkadaşının psikolojisini hatta bunun bir hazırlık maçı olduğunu, karşısındakinin galatasaray’a saygısızlık yapmadığını anlamasını beklemek de bizim için ızdırap verici.
  • 458
    buyuk cogunlugu 2000 ve sonrasi dogumlu olup, sozlukte de buyuk oranda 6.nesil ve sonrasi tarafindan temsil edilen kitledir. o kadar doyumsuzlardir ki ellerinde sosyal medyaya bakarken bir yandan takimin her mac kazanmasini ve hic bir futbolcunun kotu oynamasina tahammul edemezler.

    bu zihniyetteki taraftar ile bu takimin basarili olmasi ne yazik ki mumkun degildir.
  • 493
    elinden gelen mücadeleyi gösteren futbolcuyu ıslıklamışsa taraftar falan değildir. ayrıca tamam skor, sahadaki oyun tribünleri yükseltir ama skor 0-2'yken sesin çıkmıyor da kendi oyuncunu ıslıklamaya enerjin kalmışsa sen o stata bir daha gelme, sen tiyatro izle... arada daha skor bazı maçlarda 1-0'ken telefonlarının ışığını 55. dk'da açanlar da taraftar falan değil...

    kimse kusura bakmasın, tekrar ediyorum, kötü oynayabilirsiniz, gol kaçırabilir, şanssız olabilirsiniz... ama kötü mücadele diye bir şey yoktur, mücadele eden adamı ıslıklamak nankörlüktür.

    hiç mi çalıştığınız yerlerde, projelerde elinizden geleni yapıp da yine de istenen sonucu alamadığınız olmadı? zaten insan şansına üzülüp kendisini sorgularken bir de amirinin seni azarlamaya kalkmasına hiç maruz kalmadınız mı? oysaki söylenen her şeyi yaptınız...

    lütfen artık şu takımın yakasını bırakın ya... gerçi bu yıl koç medyası da sosyal medyadan inanılmaz yakaladı bizim genç taraftarları... her algıları tutuyor, her oyuna geliyoruz maalesef...

    hadi biraz kendimize gelelim. bu takımın önü çok açık...
    23-24 sezonu lig şampiyonluğu, kupa şampiyonluğu, avrupa ligi en az çeyrek finali çok kolay hedefler...

    tek rakibimiz kendimiziz maalesef...

    hadi lütfen...
  • 494
    daha önceki takımlarında problemler yaşamış, ego sahibi yıldız oyuncularımız olan icardi, hakim ziyech, ndombele gibi mevcut oyuncularımıza bu ıslıklamalar yapılırsa bu sezon bize ızdırap olur. adamları sevgiye muhtaç diye aldık ama dün gördük ki daha beter etme potansiyelimiz de var. tribün de kendine çeki düzen vermeli bu süreçte.

    zaha'yı da ego kontenjanından bu gruba dahil edebiliriz.
  • 379
    hak eden futbolcunun ıslıklanmasında hiçbir sorun yoktur. eğer oyuncu o stada gelen taraftara saygı duymuyor ve mücadele etmiyorsa ıslıklanır arkadaş. ben bugüne kadar savaşıp da ıslıklanan bir adam görmedim. tek maçlık performansla ıslıklanan adam da hatırlamıyorum. bir oyuncu ıslıklanıyorsa uzun süredir tepki görecek hareketler yapıyordur.
    sanatçılar ıslıklanıyor mu diyenlere de cevabım: evet sahneye çok geç çıkmışsa yani oraya gelenlere saygı duymuyorsa; saygısızca sözler ediyorsa onlar da ıslıklanıyorlar.
  • 251
    sıfır mantık gördüğüm durum.
    oyuncuyu sevmiyorsan beğenmiyorsan çıkarsın maç sonu otobüse binerken "go home yankee" dersin. ama sen napıyorsun? maç içinde ıslıklayıp yarım yamalak da olsa oynayan oyuncuyu oyundan düşürüyorsun, diğer oyuncuları tedirgin ediyorsun, rakibin o kanada o oyuncu üzerine gitmesini tetikliyorsun. e kazancın ne?
    askerlik yapanlar bilir tabelalarda duvarlada "önce emniyet sonra hareket" der. bence arena duvarlarına da "önce düşün sonra hareket et" falan yazılmalı.
  • 232
    bu başlıkta olayları bütün sadeliği ve gerçekliği ile, asla kişiselleştirmeden ortaya koyduğuma inanıyorum.
    aksi görüşlerden de aynı özveri ve titizliği beklemek en doğal hakkım; çünkü üşenmeksizin çalışarak bir tez ortaya koymaya gayret ettim. çünkü karşımdaki insanlar, bu satırlara değerli zamanlarını ayıran, aynı görüşlerde olayım veya olmayayım sizler, yani hitap ettiğim insanlar galatasaray'a gönül vermiş insanlarsınız.

    ama madem kişiselleştiriyoruz; anlatayım.
    passolig şerefsizliği çıktığından beri maçlara gitmeyen bir insanım. benim tercihim. kimse almasaydı bu boktan derhal kurtulabilirdik. benimsemediler arkadaşlar bu tercihi. saygı duymuyorum aslında ama bununla insanları yargılamanın da çok da doğru olmadığını düşünüyorum. sonuçta ortada bir sevda var ve onlar kendilerince doğruyu yaptıklarını düşünüyorlardı, benim gibi almayanlar, bu oruca katlananlar da kendimizce doğru olanı yaptığımızı düşünüyorduk. hepsi sevdamız içindi.

    neyse. maçlara gitmiyorum velhasıl. hatta bugün, sinan çıkıp da umut girdiğinde maçı dahi izlemeyi bıraktım. eşim geldi sonra. ne oldu niye üzgünsün, bir değişik üzgünsün diye sordu. dedim ki hani hayal kırıklığına uğrarsın, bir şey söyleyesin bile gelmez ya; öyleyim işte. stadyumda olsam, ıslıklamazdım bile. değmez çünkü. bunu bile anlamazlar, bunu bile anlamıyorsunuz. öyle bir tükenmişlik, öyle bir başkası adına utanma hasıl oldu artık. hadi ben 33 yaşında adamım. biz ne günler gördük bu renklerle. ne inişler çıkışlar yaşadık. ne ihanetler ne kahramanlıklar gördük. biz biliyoruz böyle günler olur. gelir yaşarsın ve geçer. peşinden yine sarı kırmızının hükümdarlığı gelir. sıkıntı yok. sabır var bizde. inanç var. var ama metin oktay ruhuna var, gheorghe hagi ruhuna var, kalli deliliğine, gerets inadına, lucescu tevazusuna var. burak yılmaz aymazlığına, selçuk inan rahatlığına, dursun özbek silikliğine, hamza hamzaoğlu çapsızlığına, semih kaya ırkçılığına, yasin öztekin ben oldumculuğuna değil. sinan gümüş sakinliğine var. sneijder sinirine var. muslera sabrına efendiliğine var. melo'nun adamışlığına var. gerisi galatasaray değil işte. bir galatasaray için uğraşanlar var bir de kendileri için. kendileri için uğraşanları 20li yaşlarındaki canavar gibi galatasaraylı kardeşlerime anlatamazsın. onlardan saygı bekleme hakkın da yok çünkü ıslıkladıkları adamların ne kendilerine ne armaya ne de işlerine saygıları var.

    o yüzden, bu çocuklara buralarda "ama onlar bu formayı giyiyor", "ama onlar bu kulüp için şunları yaptı", "ama takımı desteklemek gerek" falan filan diye olmadık şeyler anlatmanın alemi yok. aslında o ıslık, bu armaya, bu değerlere destektir. işte tam olarak bunu anlamıyorsunuz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın