resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 1427
    21 mart 2010 trabzonspor galatasaray maçında elinde jo gibi bir adam varken hedef santrafor olarak barosu tercih etmiştir. hani ben mi çok yanlış biliyorum baros forvet arkasına kaçmasıyla bildiğimiz bir adam, jo da bu topları indirebilecek bir adamken sol açık olarak jo yu kullanmak gerçekten komiktir. bana göre diğer bir hatası da tek başına maç alan keitayı dakika 70e kadar sol açığa hapis etmiştir. trabzonspor maçının kaybedilmesinde başroldedir.
  • 1429
    kendisini çok çok seviyoruz, kendisine güvenimiz tam ama... nedir bu elano ile alıp vermediği anlamak istiyorum artık! takımda en fazla mücadele eden, ayakta kalan nadir futbolculardan biri elano. ama her maçta durum ne olursa olsun ilk olarak elano çıkıyor ve hiç bir maç görmedim ki elano çıktıktan sonra takım iyiye gitsin. takım galip ise elano çıkar ayhan girer, takım mağlup ise elano çıkar herhangi biri girer. bir b planı yok mu rijkaard'ın bu konuda. artık lincoln-mehmet güven değişikliği tadı vermeye başladı bu durum.
  • 1438
    21 mart 2010 trabzonspor galatasaray maci için suçlayamam.orta saha da mustafa sarp ve barış özbek gibi bir ikilin varsa top yapmayı beklemezsiniz,rijkaard ın oyun stratejsi de ayağa top üzerine kurulu olduğuna göre,bir yerlerde hata var demekdir.

    asıl beni meraklandıran seneye ne yapacağı.orta saha ve defansın daki sorunları halletmiş bir rijkaard lı galatasaray'ın nasıl oynayacağı merak konusu

    rijkaard galatasaray için bir şans,galatasaray da rijkaard için bir şanstır.seneyi beklemek lazım bence kendis için kesin bir fikir de bulunmak için.tabii 2009-2010 senesini minimum kayıp ile bitirmek gerek...
  • 1442
    birebir karşılaştırmada ve çalıştığı kulübün potansiyeli bakımından galatasaray ile baş etmesi rüyalarda mümkün olabilecek bursaspor'un hem puan hem de futbol olarak çok gerisinde kalmamızın tek sorumlusu olmayan teknik direktörümüzdür. daha bunun yardımcısı var, futbolcusu var, gol atamayan forveti var, orta sahada basamayan orta saha oyuncusu var, defansta çalım atmaya kalkıp top kaptıran oyuncusu var, ayağına su damlası gelip kendisini sakatlayan hücumcusu var, kasap rakip oyuncuları var, orta sahaya adam almayan yöneticisi var. aziz yıldırım var, bülent yıldırım var, elle gol atan thierry henry var, futbol tanrısı messi var. var oğlu var.
  • 1444
    galatasaray için ''biçilmiş kaftan'' değilmiş. 'haklı' ya da 'haksız' doğru kelimeler mi bilmiyorum ama sanırım derdimi anlatır. haklı çünkü bu adama mustafa sarp gibi küçük maçların büyük yüreklisi, ortalamadan kötü pas yüzdeli;ayhan gibi pas vereceği adama doğru top süren ve oyunu hızlandıran(!); barış gibi (kendisiyle ilgili söyleyecek hiç bir şeyim yok) oyunculardan kurulu bir orta saha, daha doğrusu bu adamlardan barca orta sahasını anımsatan bir performans beklersen hayal kırıklığı kaçınılmaz olur( ki oldu da). haksız çünkü elindeki kadro en kötü haliyle bile (maç berabereyken özellikle) rakibi baskı altına alabilecek,kapatabilecek potansiyele sahip. ne yazık ki biz bu sene bunu göremedik... bi şeyleri değiştirmek için geldi ve maalesef futbolumuz tersten bi evrim geçirdi. 3-0 lık ya da 4-1 gibi galibiyetlerden sonra bile gelecek hafta ki maç için çok da iyimser değildik. galatasaray adının olduğu yerde ki umut adına ne değişecekse değişsin artık ama umudumuz bizde kalsın.
  • 1446
    kendisini sevenleri üzendir.

    mağlubiyetin ardından kendisinin üstüne çullanan leş kargası kıvamına geldiğim konusundaki yanlış anlaşılmaların korkusuyla diyorum ki:

    sistem adamı dediğimiz rijkaard'ın, yeni bir yapılanma dediğimiz oyun kurgumuzu ele alındığında,
    - ayağa kısa paslarla,
    - bireysel yeteneklerin ön plana çıkmadığı,
    - oyuncuların mevkiiler arasında rotasyona gittiği,
    - savunmanın önde bastığı,
    - oyunun dar alanda oynandığı şeklinde bilinen bir sistem olduğunu görüyoruz.

    basit olanın yapılması, pas, pas, pas..
    aylardır neler yapıyoruz?
    - savunma hattı ceza sahasının önünde rakibi bekliyor,
    - keita, arda, kewell veya dos santos topu alıp bireysel yeteneklerini kullanarak "yardırdığı" vakit gol buluyoruz,
    - ayağa kısa pas, topun orta sahada sarp, barış, ayhan, elano veya topal'dan, stoperlere geri dönmesi şeklinde oluyor.
    - stoperler, orta sahadan gelen topu şişiriyor.
    - şişen top indirilirse, bir ihtimal pozisyon buluyor, indirilemezse pozisyon görüyoruz.

    sorun orta sahada gibi gözüküyor.
    orta sahanın yapması gereken ne? topu sağa, sola dağıtmak, o sırada içeri kat etmek.
    nasıl dağıtacak? kısa pasla.
    bunu kim yapabilir?
    her hangi bir ortasaha.

    bizim uygulanacağına inandığımız sistemin uygulandığına dair, en ufak bir belirti var mı?
    ne yazık ki ben bu kıt futbol bilgim ve miyop gözlerimle göremiyorum.
    hani, şu organizasyondan da o sistemin tadını aldım diyecek oluyorum,
    kendimi kandırıyormuşum gibi geliyor. o tadı biz, gerets ve skibbe'de de yakalayabiliyorduk zaten.

    yanlış anlaşılmasın, ben rijkaard'lı galatasaray'a, bir ömür varım.
    şampiyonluk falan umrumda değil, sene başında ligi 2. bitireceksin, uefa'da da bi çeyrek final göreceksin, var mısın deseler, gözüm, burnum kapalı atlardım. sırası gelmişken, sene başında şampiyonluk beklentisi olmayıp, potaya girince zafer turlarına şimdiden başlayan galatasaraylı kardeşlerimizi anlamakta güçlük çekiyorum. lakin, çok bir beklentimiz yok rijkaard'dan. şampiyonluk falan istemiyoruz. ne bileyim, 10 tane pas yapalım, sabri'yi ceza sahası yuvarlağının solunda bir yerlerde görelim, orta saha çizgisine kadar gelmiş defansımızın arkasına atılan gollerle maglubiyet üstüne maglubiyet alalım, ama zevk alalım razıyım. ama yok be rijkaard, şampiyonluk sözü veremem, ama zevkli bir futbolun sözünü verebilirim dedin gelince, şimdi belki şampiyonluk yolundayız ama zevk yok. ben keita'nın 2 asist, 1 gollü ankaragücü galibiyetinden zevk alamıyorum, beklentimiz öyle değildi ki be abi..?

    yine de ümit ediyorum ki, benim gördüğümü rijkaard nasıl görmesin, hatta daha neler neler de görüyor? o görüyor ve takımına anlatıyor ama bizim futbolcularımız anlamıyor, benimseyemiyor, uygulayamıyor, genlerinde böyle bir kültür yok.. iümit ediyorum ki, anlayacaklar, benimseyecekler, uygulayacaklar. işte o zaman doğan yeni galatasaray'ı, sancılı geçen 9 aylık gebelikten sonra kollarına alan anne şefkatiyle izleyeceğiz...
  • 1447
    aldığım duyumlara göre her gece girip burayı okuyan hocamız. aslında bilmediğimiz bir teknoloji ile sözlük entryleri ingilizceye çevrilip rijkaard'a sunuluyormuş. bak şimdi burada sana yüzlerce akıl veriliyor. bir de ben vereyim canım;

    --- x kişisi --- elano ---
    ----------arda-----------
    gio------------------keita
    ---------y kişisi----------

    şu taktiği veya

    -------- x kişisi----------
    -----elano-----arda----
    gio------------------keita
    ---------y kişisi----------

    şu taktiği bi ara düşün yavrum.

    öpt kib aeo sçc.
  • 1448
    mağlubiyetlerden sonra bile kendisini savunan bir çok yazar var sözlükte. o "bile"yi oraya eklememem lazım aslında. "bile" ne demek yani, mağlup olduk diye neden hemen birilerini aşırı derecede suçlama, asma, kesme, kötü giden herşeyin tek sorumlusu gösterme ihtiyacı hissediyoruz? bu ayrı bir mesele, benim şu anda anlatmak istediğim bu değil.

    kendisinin yanında olduğu, ona çemkirmediği için galatasaraylılıkları sorgulanan yazarlar var sözlükte. ben bu ithamı kendi üzerime aldım. belki rijkaard'ı suçlayan, eleştiren her entrye cevap niteliğinde yazılar yazmıyorum ama okudukça kendi beynimde cevaplar veriyorum. malum her yazara laf yetiştirmek, rijkaard'ı bu kadar kesmeye çalışan varken, zor mesele, baya fazla enerji ister.

    niye rijkaard'a tutunuyoruz biz bir kesim böyle fazla? en basit cevabı, ondan daha iyileri ve onunla eş değerde olanları şu anda manchester united, liverpool, arsenal, inter'in başında da ondan. koskoca real madrid'in, barcelona'nın başındaki teknik direktörler bile rijkaard kadar tecrübeli ve başarılı değil. peki biz elimizin altında böyle bir teknik direktör varken neden biraz daha sabırlı, yapıcı, sükunetli olmaya çalışmıyoruz? kimin ekmeğine yağ sürmeye çalışıyorsunuz? ben galatasaraylı olmasam ve sene sonunda galatasaray şampiyon olamadığı için bu boş taraftarlar ve medya yüzünden rijkaard gönderilse * göbek atarım resmen. "ahah salaklara bak nasıl yolladılar adamı" derim *. bırakın bir senede şampiyon olamayalım be. biri geçtim, iki sene olamayalım. ben rijkaard gibi bir hoca önümüzde yürürken uzun yol yürümeye razıyım. çünkü rijkaard'ın bizi yolun sonunda boş bir yere getirmeyeceğine inanıyorum. bu inancımda yoktan var olmadı. rijkaard'ın kariyeri, futbol anlayışı, başardıkları, duruşu, hali, tavrı yardım etti.

    futbolda başarının sırrı istikrar demezler mi hep? şampiyon olamıyoruz diye teknik direktör yollamak bir fenerbahçe, bir anadolu takımı bakış açısıdır. biz büyük takımız. anlık düşünemeyiz. planlarımızı daha geniş bakış açısıyla yapmalıyız. elimizdekinin kıymetini bilmeli, bize yakışmayanı yanımızdan uzaklaştırmalıyız. ama rijkaard bize yakışmayan değil ,tam aksine, bize en çok yakışan. eğer şu anda onun değerini bilemezsek bundan sonra ondan iyisini ancak rüyamızda görürüz.
  • 1450
    anlamadığım birşey var. bu adam takımı sezon ortasında lider almadı, sezonun en başından beri bu takımda, e takım maçlara antremanlara teknik direktörsüz de çıkmadı, yani kısacası takımın şu anda olduğu konumda olmasını sağlayan adamdır kendisi. ben anlamıyorum şu ülkede rijkaard'ı bu kadar tartışan var, e avrupa liglerinde de başbaşa gidiyor liderlikler, örneğin şimdi barca real 68 puanda bir sonraki hafta barca yenilip madrid berabere kalsa, acaba guardiola istifa diye bağıranlar da çıkacak mı be sözlük ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın