• 125
    yıllardır fm oynarım, her seriyi açar açmaz hemen galatasaray ile save başlatıp oynarım uzun soluklu. ancak ilk kez bu seride daha 2. sezonda bıraktım. resmen bizi zengin yapmışlar, devre arasında ek bütçeler, sezon sonunda hayvani transfer bütçesi falan. hiç uğraşmadan canavar gibi takım kurup ligde hemen dominasyonu kurup şampiyonlar ligi'nde ne yapacağım düşünmeye başlıyorsunuz. benim galatasaray ile oynarken en çok sevdiğim kısım en azından ilk 2-3 sezon belirli zorluklar gerektirmesi. çok para olmadığı için kadro dönüşümünü pat diye yapamıyorsunuz ve bütçeye uygun isimleri kademe kademe takıma katıp ligde de bir süre uğraşıyorsunuz. ben hiçbir halt yapmadan elimde 40-50 milyon bütçe görünce soğudum cidden. hazır ve parası bol takımlardan oynamaktan hiç keyif almıyorum çünkü. her neyse, belki update ile düzeltirler durumu.

    galatasaray yalan olunca ben de kimle oynasam diye epey düşündüm ve karar veremedim. major ligleri açarak başlattığım oyuna işsiz olarak başladım ve sezon devam ederken kötü giden, hocasını şutlayan takımları yoklamaya koyuldum. ilk içime sinen takımın başına geçerim dedim. bence güzel taktik, siz de kimle başlayacağım diye düşünmekten bıkınca deneyebilirsiniz. ben bu şekilde takılırken kasım ayı gibi küme düşme hatlarında gezinen nice takımına başvurdum ve kabul edildim. takımın pek aman aman bi kadrosu yok ama bulunduğu yerden çok daha iyisini yapabilecek bir takım olduğu kesin. ben arfa takımın yıldızı. orta sahada seri ve mendy gibi dinamolar var. golcü olarak monaco'dan kiralık valeri germain var, bir de fifa'dan tanıdığım alassane plea var, önceki hoca pek şans vermemiş ona. saydığım oyuncular ile kurduğum omurgayla ilk maçlar kolay geçmese de kısa sürede durumu toparladım, iç sahada kazandığım peş peşe maçlarla orta-alt sıralara çıktım. kasa boş olduğundan devre arasında transfer yapmadım, sorunları içimden halletim :( iyi set savunması ve hızlı hücum yapan 4-4-1-1 dizilişli takımımla inişli çıkışlı bir performans ile ligi 13. sırada tamamlayarak rahat bir nefes aldım. özellikle plea sağ kanatta oynamasına rağmen attığı 10 civarı golle büyük katkı verdi.

    kümede tutarım dedim ve tuttum takımı, e hadi bi bütçe verirsiniz artık dedim adamlar 4 milyon euro verdiler. sattığım oyunculardan verdikleri pay da %30 mu ne. ve işin bomba kısmı takımın en önemli oyuncusu ben arfa, biten kontratını "ben daha büyük takımlarda oynarım hacı" diyerek yenilemeye yaklaşmadı bile. kan kırmızı sayfa çıktı her offer new contract dediğimde :( zaten takımda 4 tane kiralık oyuncu vardı ve bir halta yaramayan, pek para da etmeyen oyuncularım da var. yani epey takviye lazım ama para yok. bir yandan küfür ediyorum bir yandan zevk alıyorum çünkü çok seviyorum kısıtlı bütçeyle takım yapmayı haha. neyse iyi haber, en azından kiradan dönecek iki iyi oyuncum var. biri valentin eysseric, ben arfa ile aynı pozisyonun adamı ve direkt onun yerini alacak. diğeri de bosetti, o da yedek forvet ihtiyacımı giderir dedim. baktım monaco germain'i 2 milyona veriyor, bu paraya daha iyisini bulamam diye dayadım taksidi çöktüm hemen, kaptan yaptım bir de. ama para bitti gibi oldu. bir de fransa liginde maksimum 4 oyuncu kiralamaya izin veriyorlar. döşeyemiyorsun takıma kiralık adam yani. hareket alanım aşırı dar anlayacağınız. sonra baktım benim parlattığım plea yeni kontrat isterim diyor. baktım kaç para istiyor diye 3 milyon yıllık diyor hıyar. takımda en çok kazanan adam 1,5 milyon alıyor zaten. hadi lan ordan dedim. baktım norwich buna yavşıyor, bi olta attım 12 milyon euro çıkardı adamlar. hemen kabul ettim mecburen takım kurarım diye. sonra oturdum büyük liglerden küme düşen takımlara bakmaya başladım. bu güzel bir taktik, eğer iyi oyuncuları olan bi takım küme düştüyse herkes mutsuz oluyor ve satılığa çıkıyor. normalde 10'a alacağınız bir adamı 2-3'e alabiliyorsunuz bazen. neyse ben de italya'da sassuolo'nun küme düşmesini fırsata çevirdim nicola sansone'yi 3 milyona aldım hemen. rayo'dan lass bangoura'yı yine aynı şekilde 2 milyona aldım. sağ beke marko petkovic'i aldım 1'e. sonra da takımdaki birkaç çöpü sepetleyip kadro derinliği için birkaç oyuncu kiraladım. nihayetinde plea'yı sattığım para kadar harcayarak takım kurdum. sonraki sezona 13 haftada 10 galibiyet ile rüya gibi bir giriş yaptım ama daha sonra ciddi düşüşe geçtim, belimi toparlayamadım pek. üst üste maç kazanmakta zorlanınca ligi zar zor 6. sırada bitirip uefa bileti kaptım.

    sezon sonunda tahmin edin ne oldu? yönetim yine para falan vermedi. allahım müthiş :( baktım sansone'yi lyon kovalıyor, 10 milyona sattım hemen ama yönetim hala paralara konduğu için yarısı falan bütçeye yansıyor. yetmez yani. eysseric'e 16 veren swansea'nin de elini sıktım. bir de germain'i 7 milyona sampdoria'ya sattım. 35 milyonluk adam sattım ama bütçem yarısı kadar. hemen epeydir scout ettiğim wahbi khazri'ye çöktüm kelepir fiyata. adam tam hayalindeki amc çıktı. tavsiye ederim beyler. ayrıca sol tarafa raphael guerreiro'yu aldım. yine birkaç kiralık oyuncuya atladım hemen, son birkaç bargain transfer ile kapattım dönemi. kadro çok güçlenmedi ama değerlenecek, üzerine katacak oyuncularım arttı ve istediğim futbolu da gayet oynuyorlar. yavaş yavaş nice'i, fransa'nın paris'ten sonraki şampiyonu konumuna getireceğim kısmetse. güzel günler yakın.
  • 264
    (bkz: #1939705)

    öncelikle yeni kariyere başlamak isteyen arkadaşlara schalke 04'ü kesinlikle önerebileceğim oyun. kadro maximilian meyer, leon goretzka, leroy sane, johannes geis, kaan ayhan ve matija nastasic gibi wonderkid oyunculardan oluşan bir maden. onun haricinde bulduğunu affetmeyen klaas jan huntelaar ve defansta on kaplan gücüneki kaptanbenedikt höwedes'den de bahsetmesem olmaz.

    kariyer başlangıcımda arka arkaya gelen deplasman fiyaskosundan bahsetmiştim ancak gerek bayern, dortmund, leverkusen gibi takımların saçmalaması olsun gerek de takımın taktiğe ayak uydurması olsun, zamanla ligde liderliği ele geçirdik. bitime 6 hafta kala schalke 56, wolfsburg 56, bayern münih 55, leverkusen 54, dortmund 51 gibi alman seyircilerin bira-sigara tüketimini zirveye çıkaran bir puan tablosu var ki fm serilerinde nadir karşıma çıkan enfes çekişmelerden birisini yaşıyorum.

    avrupa performansımız ise hiçbir zaman düşüşe geçmedi ki burada takımın da benim avrupa ligine verdiğim önemi benimsemesinin önemi çok büyük. gruplardan beklenildiği üzere rahat çıkmamızın ardından önce son 32'de eşleştiğimiz sporting lizbon'u toplamda 4-0'la geçtik. bu arada lizbon takımının her şeyi konumundaki perulu andre carillo ile sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala söz kesmemiz de tartışmalara neden oldu! fakat biz bu anlaşmayı eşleşmeler belli olmadan önce yaptığımız için çok da dikkate almadık. son 16'da ise trabzonspor geldi ki takımımın performansını etkilemesi pahasına türkiye'den kısıtlı kadroyla bu seviyede kalan tek temsilci olması sebebiyle trabzon'a bir sürü övgü yağdırdım. fakat takım bunu iyi yönde tınlamayarak toplamda 5-0'lık bir üstünlükle adını avrupa ligi çeyrek finaline yazdırmasını bildi. bunun sonrasında oyun yine yapacağını yaparak karşımıza arap sermayesi harikası olan psg'yi çıkardı. bu maçlar öncesinde eldeki taktiklerin yetmeyeceğinin farkında olarak ilk paris deplasmanına 5-3-2 dizilimiyle beraber ultra defansif bir taktik kurguladım. takım tatilmatları da buna göre verildi tabi. hafta içinde yaptığım basın konuşmalarında ise şapkayı öne hiç eğmeyerek takımıma güvendiğimi ve bu turu geçebilecek güçte olduğumuzu vurgulayarak belirttim.

    bu maç hazırlığının ilk meyvesini paris'te aldık tabi. takımım onlardan istediklerimi sorunsuza yakın sahaya yansıtarak psg'nin pahalı yıldızlarını çaresizliğe itti ve saha içinde yeni arayışlara zorladı. 58'de pastore'den golü yememize rağmen o zamana kadar verilen mücadeleyi fazlasıyla olumlu buldum ve artık ana taktiğimiz olan 4-1-4-1 dizilişinde ofansif talimatların ağır bastığı, ilerde huntelaar'ın zaman kazandırarak hızlı ve yetenekli kanat oyuncularımız olan sidney sam ve maximilian meyer'i rakip savunmanın arkasına sızdırmayı temel amaç olarak güden taktiğimize dönüş yaptık. çok geçmeden bunun da meyvesini alarak, rakip defansın arkasına müthiş bir şekilde sarkan sidney sam, huntelaar'ın akıl dolu pasıyla skoru dengeye getirdi.
    kalan dakikalarda aynı dizilişin zaman geçirme versiyonuna geçerek birkaç pısırık sayılabilecek psg akınını savuşturduktan sonra gelsenkirchen'e başımız dik dönmeyi başardık.

    devam edecek...
  • 164
    manu sneijder'e kancayı taktı, kendisinin gitmesine izin vermedim, takım benden toplantı isteyip arkadaşlarının kariyer imkanını engellememden dolayı mutsuz olduklarını söyledi.
    sneijder ile görüştüm, ne yaparsan yap gideceğim dediği için yükselerek gelen teklife evet dedim, bu sefer de takım yine toplantı isteyip, arkadaşımızın gitmesine nasıl izin verirsin, artık daha güçsüz bir takımız dedi.
    bu nasıl yaman çelişki böyle ?
  • 28
    milli maçta gol atan oyuncuyu tebrik ettiğimizde "bu golü ülkem için attım senin içi değil! :/" tarzı saçma cevaplar almaya devam edip etmeyeceğimizi merak ettiğim oyun. oyun içi diyaloglar çeşitlendirilmiş falan yazıyor sitesinde ama koydukları örnek fotoğraf eski diyaloglara çok benziyordu, hayırlısı.

    iyi tesisler, iyi antrenörler ve iyi rotasyonla sakatlık gibi sorunlar aşılıyordu; takımların yüksek potansiyel gördüğü oyunculara yüksek fiyat çekmelerini de anlayabiliyordum ama artık birkaç yenilik katılsa fena olmayabilir hakikaten. gördüğüm kadarıyla ufak tefek mayajlarla geliyor yine*. gereksiz eklemeler yerine yapay zekayı geliştirseler, kulübün daha fazla işine karışmamıza izin verseler, her maç 10 top direkten dönmese ya da ne bileyim kazandığımız paralarla kulüp alıp alt liglerden onu yukarı taşımaya çalışabilsek falan hiç fena olmazdı gibi geliyor.

    rekabet olmadığı sürece böyle gidecek malesef, rakip olacak alternatif bir oyun çıkmadığı sürece her sene ufak tefek değişikliklerle güncel kadrolara para vermeye devam edeceğiz. ben genel olarak memnunum gerçi, her türlü sarıyor.
  • 305
    memleketimin takımı samsunspor ile başladım oyuna. medya tahmini 13 diyordu ben de play-off potasına girsem yeter diyordum ama ekigho-ofeodu ikilisi toplam 46 gol atıp * beni şampiyon yaparak süper lige çıkardılar. yönetim 5m bütçe verince mutluluk fazla sürmedi tabii. süper ligde ilk yarı gayet iyi bir performans ortaya koyduk, 2.devre de bunun ekmeğini yedik açıkçası 14.olarak ligi bitirdik. fakat ekonomik durum ve türk futbolu 2.sezondan sıkmıştı bastım istifayı.

    championship takımlarından notthingam forest 17 hafta sonrasında 9.sıradaydı. başkan ise en azından play-off bekliyordu ben de 6.olarak onu kırmadım ve finalde de wembley stadyumunda hull city'i yenerek takımı premier lige çıkardım ve direk bastım istifayı. çünkü başkanın çok saçma iki isteği vardı;
    1.benim ülkemden oyuncu al
    2.benim gibi antrenör ekibine kadrodan fazla önem veren birine antrenör ekibine dokunma diyordu.

    bu sefer iyice asansör takım olan fulham'dan hayvani bütçeyle teklif geldi ve kabul ettim. ilk devre rahat bir şekilde ligi 1.bitirdik. ikinci devre ise kazanana avrupa bileti verdiğini öğrendiğim capital one cup'a ağırlık verdik zira epl'de avrupa potası çok zordu. finalde manu fm serilerinde hiç ezilmediğim kadar ezdi beni ama şans eseri 2-1 yendim. ligde ise 1.sırayı farkla kaptırdım ve son 5 haftada 4 galibiyet alıp zar zor 2.olarak premier ligin yolunu tuttuk.

    kısaca, ferguson'u geçmek için çıktığım yolda 2.lig profesörü olarak kariyerimi noktaladım.
  • 203
    https://www.youtube.com/...kfRO2UMX97gIDcMZn2BA
    bu kanalda football manager 2016'daki sürüyle oyuncunun incelemeleri var. birer dakikalık videolarda tüm oyuncuların özelliklerini görüyorsunuz. çok faydalı bir kanal, tam bir scouting güzelliği football manager 2016 için.

    http://www.fm-base.co.uk/forum/
    football manager için dosyalar ve tartışmalar bulabileceğiniz ingilizce harika bir forum. sıkı takipçisiyim.

    http://www.fmscout.com/
    wonder lists kısmı çok değerli olan bir football manager platformu. buradan oyuncuları bulup kendiniz inceleyebilir, takımınıza uygun olanları transfer edebilirsiniz. çok değerli bir kaynak, ingilizce.

    forum.turksportal.net/vb/
    ülkemizde forum kültürü düşüş trendinde olsa da, football manager hakkında doyurucu sayılabilecek çok önemli bir kaynak. hatta fmgraphics'in kapanması sonrası tek doyurucu kaynak oldular diyebiliriz. fmgraphics kapanmamalıydı, çok güzel yerdi. burada oyuncuların özelliklerini belirleyen adamlar, yani türkiye'dekiler falan da yazıyor. şu oyuncu niye böyle niye şöyle tartışmaları da yapabiliyorsunuz.

    http://sortitoutsi.net/
    görsellik açısından en önemli bulduğum football manager kaynağı. özellikle sourtitoutsi facepack olayı muazzamdır. yüz paketleri, kulüp logoları, lig logoları falan burada muazzamdır.
  • 327
    1) antrenörler bence kadro kadar önemli başarıya giden yolda. bir takımın efsanesi olacaksanız en kötü 3.sezondan itibaren en az 10 kişilik üst düzey bir antrenör ekibi şart. antrenmanların etkinliğini çok net arttırdığını düşünüyorum. kendi adıma 2.sezondan itibaren antrenör kadrosunda değişime başlıyorum ben.

    2) takımı ve ligi tanımak da bence çok önemli. ben genelde samsunspor'la başlarım. takıma neredeyse bütün sezon kondisyon çalıştırırım. çünkü bakıyorum adamların özelliklerine ve diyorum ki bu adamlar ince işleri yapamaz. takımı da basit dizilişlerle sahaya çıkarırım. yani adeta ''çıkın mücadele edin. herkes her yere koşsun. gerekirse rakibin bacağını kırın'' derim takıma.

    3) doğru antrenman düzeniyle sakatlıklardan kurtulabilirsiniz gayet. takım kampa girdiği andan itibaren tempoyu yavaş yavaş yükselterek kondisyon çalıştırın sezon başında. antrenman temposu asla 'çok ağır' olmasın. ağır iyidir. gerekirse en önemli oyuncunuzu yedek başlatın ama yorgun argın maça çıkarmayın. transfer yaparken kesinlikle sakatlık geçmişine bakın. ben 2 defadan fazla uzun süreli sakatlık geçirmişse almamaya çalışıyorum.

    4) oyunda en ince ayrıntıları bile dikkate almak lazım bence. yine kendimden 2 örnek vermek istiyorum. ben oyunu okurken hava şartlarını ve zemini bile dikkate almaya çalışırım mesela. diğer örnek ise taç kullanımında bile nasıl kullanacağını ve kimlerin yakına geleceğini bile ayarlarım.

    5) ocak ayında ligdeki bütün takımların oyuncu sözleşmelerine bakarım. bedelsiz transfer kovalamaya çalışırım. oyuncu alırken istikrarına bakın derim. yoksa 1 maç şov yapıp 5 maç ortalarda gözükmeyecek adam kimsenin işine yaramaz.

    6) altın kurallardan biri de en azından ilk 2 sezon taktiğe göre takım değil takıma göre taktik. orta saha kilit nokta. orta sahada 3 tane canavar gibi adamla kolay kolay ezilmezsiniz.

    ve unutmayın, ister ''bilgisayar kazanmamı istemiyor'' deyin, ister ''şanssızlık'' deyin her maçı kazanacağınız bir takım kuramazsınız. zaten zevki de kalmaz o zaman.

    karışık bir şekilde kendim uyguladığım temel şeyleri yazdım, umarım faydalı olur.
  • 207
    tüm esprisi istikrar olan oyun. tıpkı günümüzdeki futbol dünyası gibi. ayrıca koç ve doktor seçimleri de mühim. kulüpte sene başlarında transfere ayırdığınız para kadar idman tesislerinizin restorasyonuna ve junior koçluğuna bütçe ayırmalısınız. yoksa elinizdeki oyuncular ne kadar potansiyelli olursa olsun gelişmiyorlar. yani antrenman ve sürekli maç oynama da bir yere kadar oyuncuyu geliştiriyor.

    bu seride standart mentalite anlayışı büyük pozisyon kısırlığına yol açıyor. olabildiğince hatlar arasını kısa tutarak atak oynamaya çalışmalısınız. kendinizden güçlü rakiplere karşı özellikle deplasmandaysanız kontra atak, topa sahip olma ve ikili mücadelelerde ayakta kalma en önemli 3 seçenek. hele de son dakikalara istediğiniz skorla girmişseniz iyice gömülüp zaman harcama butonu çok işe yarıyor.

    entry'min başında da dediğim gibi kadro istikrarı en mühim şey. yani kimi transfer etmişseniz edin lig başladıktan sonra ilk 5-6 hafta rotasyonla fazla oynamayın. oynatmayı düşündüğünüz yedek oyuncuları 60'dan sonra tek tek oyuna alın ki herkes birbirine iyice alışsın. ama ilk 11'i pek bozmamaya dikkat edin. başarı mutlaka gelecektir.

    bir de oyunun 2009 versiyonundan beri yazılmamış birkaç taktiksel kuralı var ki onlar da mühim. mesela kısa pasla oynuyorsanız oyuncuların arasındaki mesafeyi kısa tutmalısınız. temponuz da düşük olmalı. eğer direkt pasla oynuyorsanız oyuncuların arasındaki mesafeyi açmalısınız. tempoyu da olabildiğince yükseltmeye bakın. guardiola barcelona'sıyla mourinho'nun real madrid'i bu anlattıklarıma en güzel 2 örnek diyebilirim. bunlara zıt şeyler yaptığınızda da başarı gelebilir ama anlattığım şekilde gelen başarı her zaman daha sağlıklıdır.
  • 64
    galatasaray ile ilk sezonu bitirdim transfersiz. türkiye ayağında tüm kupaları rahatlıkla aldım sezon içinde pek çok sakat olmasına rağmen. ama bu kadroyla avrupa'da başarı için çok ekstra şeyler gerekiyor. cl'de grubu üçüncü tamamlayıp avrupa ligi'nde bir tur geçtikten sonra napoli'ye elendim son 16'da.

    burak ve podolski toplamda 45 gol atarak takımı taşıdı. sinan gümüş de beklentimin çok üzerinde katkı verdi 13 gol ile. grosskreutz da ikinci devre takıma girdikten sonra kritik asistler yaptı. jose rodriguez de wonderkid'imsi olmuş. sezon boyunca en çok oynattığım oyuncum oldu ve sezon sonunda ispanya ve ingiltere'den pek çok teklif geldi.

    yalnız daha önce de yazdığım gibi bizi sanırım yanlışlıkla zengin yapmışlar ve sağlam bir bütçe verildi. oyun da olsa ben astronomik paralar harcamayı sevmiyorum o yüzden ihtiyaç kadar adam aldım sadece. hatta gelir-gider dengesinde az da olsa kâra bile geçtim. andrjia zivkovic ile sezon ortasında anlaşmıştım, yine aynı dönemde bana gelmek istemeyen ve boşa çıkacak olan andre carillo'yu ise sezon sonunda güzel bir maaş + menajer komisyonuyla ikna ettim ve free agent olarak iki çok iyi oyuncu almış oldum. orta sahaya daniel amartey, forvete ise juve'de mutsuz olan simone zaza'yı aldım. semih kaya, bruma ve diğer çöplerin satışından 20 milyon euro kazanç sağladım. kasada hala para var ama transferi kapattım. içimizden halledicez :(

    bu arada denayer'in sözleşmeyi uzatmak için ne kadar erken davranırsanız o kadar iyi. ben bütün sezon oynatıp geliştirdikten sonra teklif yapınca city vermedi valla adamı. satmak için de en az 30 milyon euro istedi gaddarlar. siz erken davranın.
  • 251
    mayışım yatınca bugün hemen d&r'a koşup 50 tl'ye satın aldığım şeytan icadı.

    bunun dedesi cm 03-04 yüzünden üniversite sınavında ilk senemde baraj altı kalmıştım :(

    şimdi de işten kovmasalar bari :(

    inşallah her maçta yenilirim de oyundan soğurum , dinimiz amin.

    10 yıllık tövbemi bozdum , geliyorum...
    bir ilkbahar akşamıydı, geliyorum...
    güneşler buz gibiydi, geliyorum...
    ve bütün kötülükler
    geçmişimin armaları gibiydi...

    geliyorum :(
  • 155
    cm 98'den beri, (2004'ten itibaren fm'ye dönerek) her sene oynadığım serinin 2016 versiyonu.
    bir tek 2013 ve 2015'te ara vermiştim. e 29 yaşına geldik. değişik hissediyorum, eşek kadar olduk hala devam :) o nedenle ara vermiştim bu iki yılda.
    neyse efendim, dayanamadım, 2016'yı da oyunu alan bir arkadaşım sağolsun sende yükle dedi. o şekilde başladım bu melete.

    öncelikle benim oyundaki tavrım, keyif alışım, her zaman internetten bulduğum hazır taktikle oynamak.
    takitiğim olsun, onun dışında bütün şeylerle ben ilgilenirim. antreman sistemleri, koçların seçimi, scouting, transferler vs...

    o nedenle kendi taktiğini yapıp başarılı olan oyunculara her zaman saygım sonsuz ve ben kendimi bu nedenle verdiğim yıllarıma rağmen hiç bir zaman, "gerçek bir fm oyuncusu" olarak tanımlamam.

    hemen kısa bir anımı da söyleyim, 98 yılında, veezy(u:vestel bilgisayar, veezy go internet ile kapmpanya yapmıştı,hatırlayanalar bilir.) kampanyası ile babam bana ilk bilgisayarımı almıştı. ondan fifa 98 istemiştim, ama bulamamış ve bana hiç bilmediğim bir oyun almıştı.
    kapağı şuydu;

    https://en.wikipedia.org/...nager_3_Coverart.png

    ulan dedim içinden nerden çıktı bu boktan oyun. fifa gibi değil, sadece yazı var. baya da kızmış ve üzülmüştüm. ama gel gör ki, sonradan çok büyük bir tutku oldu benim için..
    iyi ki o gün babam fifa bulamamış da bunu almış diyorum.. ancak merak etmeyin, fifa'yı da çok seviyorum. her yıl iki oyun oynarım... bir ps4 fifa ve bir de fm.

    2016'da galatasaray ile kariyer açtım.

    düşük bütçe nedeniyle ilk sezon, correa, matheus pereria ve iver fossum'u kiraladım.
    devre arası ise, dursun başkan 15 milyon euro verdi, 4,5-5'e river'dan stoper mamnana'yı aldım.

    şampiyonlar liginde, barcelona, arsenal, fc midtjylland'lı gruptan 3 olarak çıktım. işin garibi, fc midtjylland arsenal'dan 4 puan aldı, ben de onlardan 6 puan aldım. arsenal'e bir maç yenilmeseydim, şampiyonlar liginde 2.tura kalacaktım, ama varmış her şeyde bir hayır..

    uefa'da sırasıyla

    red bull salzburg ( 0-0 / 2-0)
    napoli (0-0 / 3-0) (muslera sakattı, cenk ile geçtim turu)
    lyon (1-2 / 3-0)
    schalke 04 (1-2 / 3-1)
    ve finalde tottenham (2-1) ile uefa kupasını aldım.

    ligde baya rahat bir şekilde şampiyon oldum, türkiye kupasını da aldım.
    gerçekten çok keyifli geçti, denayer dahil bütün kiralık oyuncularım için devre arasına kadar, kulüplerine kiralık sözleşmelerini uzatma teklif edersemi kabul edecek durumdaydılar. ancak mal gibi sene sonunu bekledim. ve hepsi artan performansları nedeniyle, takımlarında kaldılar, kiralayamadım :(

    ilginç notlar:
    jose ver carole çılgın attı.
    burak yılmaz efsane oynadı ve uefa'da final dahil bir sürü gol attı.
    muslera-denayer,chedjou-selçuk,jose,sneijder-burak omurgası zafere taşıdı.
    sabri ile sözleşme uzatmak zorunda kaldım, çünkü efsane bir perfromans gösterdi ,ilk yarı hem lig hem avrupa'da, ikinci yarı kevin'in gelişi ile sadece ligde.... 7,56 ortalama ile ligin en yüksek rating'li oyuncusu oldu.
    poldi düşük rating ile oynasa da çift basamaklı hanelerde, gol ve asist üretti.
    ilk yarı hiç oynatmadığım umut bulut, ikinci yarı zorlu avrupa serüveni nedeniyle ligde oynadı ve tam tamına 13 gol attı.
    ayrıca avrupa'da lyon ve napoli maçlarındaki efsane golleri büyük fayda sağladı..

    not: iki 11 ile oynuyorum, avrupa'da iyiler, ligde yedekler ile.
    ayrıca muhakkak antrenörlerinizi, çalıştıracakları alanlarda uzman seçin ve sadece o antremanları yaptırmasını sağlayın.
    örn. defending'de iyi ise, onu çalıştırsın sadece.
    ayrıca bir aerobic bir de fitness hocası olsun. çok çok önemli.

    şimdi ikinci yılımdayım.
    16.2 update ile kullandığım taktiği, isteyenler ile özelden paylaşırım. lakin forum sitesi isimsizi paylaşılması konusunda sıkıntı çıkarabilir.

    edit: save load haramdir. kullanmiyorum!
  • 246
    1: a takımda ilk 18'e almadığınız tüm oyuncuları "yedek takımda oynayabilir" seçeneğiyle 2. takımınızda oynayacak hale getirin. 2. takımınızda önce o oyuncuları yerleştirin, sonra boşluklara gençleri serpiştirin.

    2: fikstür'de 21 yaş altı ve 18 yaş altı kısımları var. 21 yaş altı takımınız ligi yoksa maç yapmaz. fikstürünü 3 günde bir maç yapacak şekilde çoklu hazırlık maçı yap şeklinde doldurun. ilk 18'iniz + a takım yedekleriniz + takımınızdaki gençler otomatik olarak hazır olur. sakatlık durumunda oynatacağınız adamın form tutmasını beklemezsiniz. tüm oyuncularınız maç yapar. 21 yaş altı takımınızı büyük takımlarla oynatın hep.

    3: oyuncunuzu kiralayacağınız takımların antrenman tesislerinin kalitesine bakın. ve önceliğiniz önemli bir ilk 11 oyuncusu olarak isteyen takımlar olsun. düzenli 11 oyuncusu'nun altındaki rollere adamınızı kiralık vermeyin.

    4: u18 ve u21 teknik ekibini kurarken hocaları seçtikten sonra antrenörleri mümkün olduğu kadar eski futbolculardan seçin. önlerinde uzun bir kariyer olacak ve geçmiş tecrübeleri gençler için işinize yarayacak.

    5: genç forvetlerinizi ayakları sol ise sağ açık, sağ ise sol açık çalıştırın. genç açıklarınızı komple forvet çalıştırın. genç orta sahalarınzıı defansif orta saha çalıştırın. genç beklerinizi ters beklere çalıştırın. genç stoperlerinizi bek çalıştırın. bek çalıştırdığınız genç bir stoper, süratli, tempolu, dayanıklı bir stoper ve sakatlık durumunda beklerde oynayabilecek bir adam demek olacak. gençlerinizi şekillendirin. mal gibi gelişmesinler yani.
  • 228
    tarık çamdal'ın benim oynadığım kariyerde cafu etkisi yarattığı oyundur efendim.

    şöyle ki galatasaray ile başladığım kariyerde ilk işim sabri ve tarık'ı yollayıp yeni sağ bek almaktı ancak sabri'den kurtulmama rağmen tarık elimde patladı üstüne sağ bek transferi de yapamadım.(evet beceremedim.)
    mecbur tarık'ın eline düştük hadi oğlum göreyim seni, sen yaparsın, edersin gibi gazlamalar ile tarık çamdal'ı ofansif bek olarak oynattık. sonucunda tarık süper ligde sezonun en iyi defans oyuncusu seçildi, tamı tamına 18 asist yaptı 2 de gol attı. şu anda milli takım ile 2016 avrupa şampiyonasında da döktürüyor.
    adamı satıp kurtulmak istiyorum ama bu kadar iyi oynarken satıp dani alves'i getirsek bu performansı gösteremeyebilir diye korkuyorum sözlük.
  • 56
    2 gündür oynadığım, taktiği hala oturtamasam da umut, sabri gibi çöpleri takımdan göndererek huşu bulduğum oyun. bütçemiz fena değil bence ya çoğu kiralık olsa da birkaç transfer yaptım eksik bölgelere. başladı yine uykusuz geceler, biraz daha oynayayım inceleme tadında bir şeyler karalarım yine buralara.

    edit: biri şu del piero'yu oyun başında boştayken alıp denesin ya yaşlı kurt nasıl şu an çok içimde kaldı. alsam mı almasam mı derken mls'e gitti.

    ayrıca bir önemli detay: ianis hagi'yi almak istiyorsanız oyun başında romanya 1. ligi'ni oynanabilir olarak açın, yoksa bende görünmemişti geniş database açmama rağmen. hatta sırf o adamı alayım diye oyuna bir daha romanya ligi açarak başlayan ben ilk başta 1.4 mio euro tazminatla alabiliyorken "asıl transferleri yapayım önce, ianis'i sonra alırım yea" dedim, sonra ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi*.çat yeni sözleşme imzaladı şimdi 16 yaşında bana 2 sene sonra gelebilecek adam için 15'den aşağı istemiyorlar. 2-3 seneye parayı bulup sneijder sonrası 10 numarayı vereceğim olm sana kaçarı yok.
    edit2: turuncusakal uyardı; oyun editörünü indirip ianis hagi'nin dünyadaki ve ülkesindeki itibarını artırırsak romanya ligi'ni açmaya gerek kalmıyormuş.
  • 188
    bugun itibariyle göztepe'yi alarak başladığım oyun. takım kadro olarak zaten ptt 1.lig'in üstünde. medya tarafından da ikinci olacağı tahmin ediliyor. yaz itibariyle başkan 800 bin euro gibi bir bütçe verdi, ancak takımda çok takviyelik bir nokta göremedim. orta sahada ve kanatlarda alternatifleri arttırmak adına fenerbahçe'den uygar'ı ve harrison manzala isimli bir oyuncuyu ligue 2'den kiraladık. öncelikle 3 oyundur çok iyi işleyen düşük tempolu bol paslı oyunum serinin bu oyununda gördüğüm kadarıyla çökmüş. eski oyunlarda hangi takımı alırsam alayım barcelona kıvamında top oynarken bi anda aşortmanlının fenerbahçe'si gibi top oynatmaya başladığımı gördüm hazırlık maçlarında. bunun üzerini vleminckx üzerine uzun toplarla oynanan yeni bir taktik daha ekledim ve lige daldık.

    ilk hafta maçına deplasmanda adanaspor'la oynadık, şansımızın bayağı yanımızda olduğu bir maçtı, yeni transferimiz manzala'nın etkili oyunuyla 3-1 kazandık. ikinci hafta evimizde ağırladığımız alanya'yla aşortmanlının fenerbahçesi gibi oynadığımız bir maç sonucu 1-1 berabere kalıp öteki hafta da karşıyaka'ya deplasmanda 2-1 yenildik.

    sağ bekteki fuchs'un duran topları sağ olsun balıkesir'e dışarıda 3 atsak da 5. hafta'da da ultra sıkıcı 0 pozisyonlu bir maçta elazığ ile 0-0 berabere kaldık. an itibariyle de önümüzde türkiye kupası maçımız var.

    valla senelerdir ilk kez taktiksel anlamda bu kadar zorlandığım bir oyun oluyor. oyuncuların kalitesi beni süper lig'e taşır ama oynadığımız futbol gram umut vermiyor. lvg'nin manu'su+aşortmanlının fener'i/2=brightvisit'in göztepesi:(
  • 223
    2015 serisinde de vardı gerçi ama arkadaşlar bu olayı bir türlü çözemedim scout olayında mesela x oyuncusunu takibe aldık şuanki yeteneği 2 yıldız ama potansiyel yeteneği 3,5 yıldız ve kalan 1,5 yıldız siyah olarak belirtiliyorsa bu oyuncunun potansiyel yeteneği 3,5 yıldız mı yoksa o kalan 1,5 yıldızda da bi şeyler olabilir mi :/. oyuncu raporu %100 tamamlanmıştır bu arada.
  • 33
    rabona vuruşunu topu golünü falan istemiyorum. senelerdir oynuyorum. bir kere de oyuncum orta sahadan karşı karşıya kayaladığında kaleciyi çalımlayıp boş kaleye gol atsın, ya da kaleciyi çapraza doğru açılmak zorunda bırakarak topu ortaya çevirsin ve takıma rkadaşı boş kaleye gol atsın. 2005 den beri oynarım bu tarz gole 1 kere bile şahit olamadım şu oyunda. içimde yaradır bu :)

    merakla beklediğimiz oyun kendisi :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın