resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 4251
    bir hagi olsa, hani takımı oynatsa, aham şaham birşey olsa idare edersin de ulan riera'yı dövdün, 2 ay fazladan tatil yaptın, hem formsuzsun gelmiş hala hem ortalığı karıştırıyorsun hem de hocana saygısızlık yapıyorsun.

    senin yüzünden koskoca takım bir derbide pozisyon gereği olmadan 10 kişi kaldı.

    hem kelsin hem fodulsun, hala takımı geriyorsun. kimse senin sıkıntıların yüzünden bu takımda ceza çekmek zorunda değil.

    bu bir derbi, bu maçı kaybetsek çok şeye mâl olabilir.

    kral değilsin birşey değildin, tribüne oynayan şark kurnazının tekisin, bir de ortalığı karıştırıyorsun.

    elin oğlu gelecek burada bir sezon futbol oynayacak ondan sonra arkadaşlarına, teknik direktörüne saygısızlık yapacak, skini sallayarak gezecek.

    bulunmaz hint kumaşı değilsin ki birader.
  • 4254
    beni çok sinir ettin melo. tükürdün ya da tükürmedin. büyük takım topçusu sinirine hakim olur. eğer bugün puan kaybı yaşasaydık en ufak bir ihtimalle bile affedilemezdin. ancak bence artık senin bu sinirli tavırlarına ihtiyacımız yok senin de bizi bu şekilde 10 kişi bırakmaya hakkın yok. o harekete teşebbüs bile etmeyeceksin. şimdi diyelim 4 maç ceza aldın sanıyor musun ki fatih terim seni affedecek. sen sadece yazık ettin. ve de ayıp ettin.
  • 4256
    en iyi performanslarından birini gösterdiği maçlardan birinde atılan adam. bundan ziyade, kafamda ki en büyük çelişkilerden birine sebep olan adam. hayatımda çok az topçu için "kalması mı daha hayırlı olur gitmesi mi" tarzında böyle çelişki yaşadım. tükürdü - tükürmedi konusunda, ilk başta tükürdüğünü zanneden biri olarka daha sonra tükürmediğini gördüm. ki adamın hakeme çırpınışından dahi belliydi bu zaten. ama işte bir kere mimlenince, neyin üzerine yemin edersen et, inanılmıyor.

    bunlar işin faraziyesi tabi. asıl gelmek istediğim nokta. tamam, özcimbomlu gençleri bizde severiz, sahip çıkarız, saygı gösteririz. ama n'olur, "melo gitsin abi yeter yaa, aslan gibi yekta 'mız var" olayına girmeyin abi. yapmayın. hepimiz az çok futboldan anlayan, gerek tribün gerek amatör oyunculuk geçmişi olan insanlarız. göz var nizam var. melo ve yekta 'yı eşdeğer görüp, o giderse yekta var demeyin. üzülürsünüz bu hayallerle, özcimbomlu topçu fetişistliğiyle.

    bir sözlük dostunun da dediği gibi: "yerine yaya toure alınacaksa, gidebilir..." diyebileceğim topçu.

    (not: bu söylediklerim, melo'nun herzaman olmasa dahi genel olarak dün geceki performansına yakın performanslar sergilemesi halinde geçerli olup, kötü oynayan bir melo'ya körü körüne sahip çıkmayacak zihniyette biri olmadığımın bilinmesini isterim.
  • 4258
    "ne diye adamın üzerine yürürsün" denilen futbolcu.

    ezikler (necip, oguzhan, vs.) stadda atmosferin de etkisiyle iyice sumuk gibi ezildiler. cunku bu adamlar genc oyuncular kendilerini mahallede turkiyenin en iyi takımında oynayan genc yetenek olarak falan tanıtıyorlar. adam bakıyor rakip kalede muslera kendi kalesinde mcgregor, taraftar, baskan, td, stad, drogba vs. "feda" falan diyen bir anadolu takımında oynadıgını anlıyor. ezik insanların nasıl hareket ettigini hepimiz biliriz, arkadan yaklasir, kendi kendine dikkat cekmeye calisir vs.

    bu adam dun aksam adam gibi futbolunu oynuyordu, 2 tane ezik (sokakta gormussunuzdur kangala yada alman kurduna havlayan fino tarzı ezik kopekleri) durduk yere havladılar. zaten macın basından beri art niyetli oldugu apacık belli olan yan hakemin de katkısıyla pozisyon melo nun kıırmız kartıyla sonuclandı.

    bu pozisyon bence onemli unal aysal, fatih terim, sampiyonlar ligi, transferler * derken bu yukselis karsısında bu tarz ezikliklere daha fazla muhatap olacagız, bu sorun olmayacak bence ama farkındalık onemli.
  • 4259
    kesinlikle kendisi kredisini tüketmiştir.

    performansı olsun, davranış şekilleri olsun tüketmiştir kredisini.

    tükürdü, tükürmedi konusuna girmiyorum. pek de ilgilendirmiyor beni açıkcası.
    ama sen haklıyken, haksız duruma ne diye düşüyorsun? kendi evinde oynanan bir derbi maçında * nasıl düşersin bu tuzağa?
    11'e 11 yenemeyeceklerini anlayınca "feda" tayfası başladılar çirkefliklerine, sert girmelere.
    hakem'de heralde kimseyi şaşırtmayarak bu hareketlere izin verdi.

    baktın ki ortalık kızışıyor, uzaklaş ordan. git birinle sohbet et, taraftarı ateşle ama bu hareketleri yapma.

    senin bir derbi maçta böyle bir durumda takımını yalnız bırakma gibi bir lüksün yok güzel arkadaşım.
    ne bileyim pozisyon gereği görsen sana kimse bu kadar tepki göstermez ama böyle bir amatörlük yaparsan herkes tepki göstermekte haklıdır.

    umarım yürüdüğümüz bu şampiyonluk yolunda bizlere sezon sonuna kadar köstek değil de destek olursun.
  • 4265
    27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında bence tükürmemiştir. oğuzhan da çok güzel rol yapmıştır. o ağız hareketi farzedelim ki tükürüktü öyleyse oğuzhan'ın tepkisi neden anında gelmiyor? diye düşündüm açıkçası. ama yanılıyor da olabilirim tabi. benim değinmek istediğim konu bu değil. o anki sinir hali, gerginlik falan umrumda değil açıkçası. çıkarken fatih terim'i eliyle ittiriyor ve gözümde kendi kendini bitiriyor. çok uçuk bir ceza olmaz ama aklını başına getirecek bir ceza olur umarım.
  • 4266
    27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında 'haksız yere' kırmızı kart görmesine sebebiyet veren pozisyonu dikkatli bir şekilde irdelemek lazım. çizginin hemen kenarında girilen bir pozisyon sonrası melo topu kapıyor ve hücuma doğru çıkıyor. o esnada kim olduğunu göremedim, beşiktaşlı bir oyuncu melo'ya arkadan bir müdahalede bulunuyor ve hakem de faulü veriyor. o ana kadar melo'da herhangi bir sinir veya öfke hali yok, sakin bir şekilde görev bölgesine doğru ilerliyor; taa ki faül yapan o oyuncu melo'ya bir şeyler söyleyene kadar (melo'nun açıklamalarına bakılırsa bu sözlerde küfür var). melo da bu sözlere tepkiyle karşılık verirken o anda pozisyonla alakası olmayan oğuzhan özyakup koşarak melo'nun yanına geliyor, itiyor, savuruyor. sonrasında ise oscarlık bir performans sergileyerek melo'nun kendisine tükürdüğü rolünü oynuyor. sonuç: melo'ya kırmızı kart.

    benim dikkat çekmek istediğim nokta şu: maçı gözüyle izleyen her galatasaraylı, hakem diye bu maça atanan tolga özkalfa'nın maç boyunca bizi doğradığını görmüştür. beşiktaşlı oyuncular her ikili mücadelede oyuncularımızı adeta biçtiler ve beşiktaş'ın aleyhine çıkan ilk kart 73. dakikada geldi. 73 dakika boyunca kasti olarak yapılan sertlikler hakem tarafından 'mazur' görüldü. bunun dışında yaşanan her pozisyon, çalınan her düdükte hakem aldığı emirler doğrultusunda beşiktaş'ı korudu, kolladı. maç sonunda ise medya maymunlaları ağız birliği yapmışcasına melo'yu hedef tahtasına oturttu. maç çıkışı minibüsteki radyoda dinleme fırsatı buldum. maraton programı'nda tümer metin "tükürmeye teşebbüs" diye bir kavram ortaya atıyor ve bunu "melo tükürmemiş olsa bile yaptığı bu hareket sportmenlik dışı, o yüzden ceza almalı." sözleriyle desteklemeye çalışıyor. diğer yandan futboldaki en yüz kızartıcı suçlar olan şike ve ırkçılık kendi gönül verdiği renklere bulaşırken sessiz kalan ve ahlaktan söz etmeyen rıdvan dilmen, bu maç sonrası "melo, galatasaray'a yakışmıyor." diyebiliyor. fatih terim'in takımında böyle oyunculara yer yokmuş kendi düşüncesine göre. bu sözü bana lugano, emre ve diğer birçok çirkef fenerbahçeli oyuncuyu hatırlattı nedense.

    tepkiler tamamen zincirleme gelişiyor, melo aleyhinde karalama kampanyası başarıyla yürütülüyor. fakat olayın çıkış noktasına dönersek melo'nun pozisyonda kırmızı kartı hak edecek herhangi bir hareketi olmadığını görüyoruz. faul pozisyonu sonrası tartışmaya girmesi gereksizdir, burada kesinlikle hemfikiriz. fakat maçın tansiyonu gereği kendisine gelen küfüre tepki göstermesini de anlayışla karşılayabiliriz. sonuç olarak pozisyonda yaşanan ağız dalaşının karşılığı her iki oyuncuya çıkarılacak sarı karttı ve eğer hakem doğru olanı yapabilseydi, melo aleyhinde bunca hararetli tartışmalar da dönüyor olmayacaktı. o yüzden kendisi hakkında "sözleşmesi feshedilsin!!!" diyebilen galatasaraylılar'ı bu noktaları düşünmeye davet ediyorum. özellikle medya maymunlarının, niyetleri apaçık ortadayken, bizim haksız yere kırmızı kart gören melo'yu savunma gibi bir mecburiyetimiz var. sene sonunda diğer sebeplerle ayrılması durumu söz konusu olabilir fakat şu anda melo bizim oyuncumuzdur ve haksızlığa maruz kalmıştır. olayı bütünüyle düşündüğümüzde objektif olma çabasının çok gereksiz ve saçma olduğunu görüyorum.

    http://youtu.be/yhCZ1BBvRq0?t=2m46s

    düzeltme: o oyuncu, necip'miş. bamforce'a teşekkürler.
  • 4267
    çok hıncal uluç - mahalle takimi kombosu bir tespit olacak belki ana kendisi hakkında şöyle bir komplo teorim var ve iddialarımın sonuna kadar arkasındayım;

    şikecilerin ipliği pazara çıkınca ve tamamı damgalı eşek statüsüne geçince hem futbola olan ilgi azalmasın, hem milletin dikkati dağılsın, hem de dünyanın gelmiş geçmiş en dandik, en ilkesiz, daha fazla paracık gelsin diye reklam üstüne reklam koymak için kırk takla atan kurumlarından biri olan ligtv'nin pek sevgili gelirleri azalmasın diye geçen sezon play-off denen sikindirik bir uygulama peydah oldu ve suni bir heyecan ortamı yaratıldı, hatta ne yazık ki canlara bile mal oldu.

    bu sikik uygulama o kadar beğenilmedi ki geldiği gibi rafa kaldırıldı daha ilk senede. lakin şikecilerin ne bok yediği halen ortada ve bilindiği üzere suçlular cezalandırılmadıkları takdirde daha da güçlenir ve yüzsüzleşirler. ibne basın veya fbjk diye boşuna demiyoruz, şimdi bu kader ortakları, iki utanma arlanma bilmeyen emek hırsızı camia birbirlerini de utanmadan kollayacaklar ki zaten federasyonun başına da çobanlık yapsın diye bir başka damgalıyı geçirdiler.

    hemen konuyu melo'ya getiriyorum...

    biz beğenmiyoruz belki ama melo'dan hayvan gibi korkuyorlar çünkü adam öyle ya da böyle defansın bel kemiği, takım savunmasının en kritik parçalarından birisi. hücumda ve topla oynarken hataları elbette var ama rakibi karşılama konusunda ne yazık ki takımda net bir alternatifi yok bana göre. atara atar, gidere gider yapan, fenerli artistlerin dilinden en iyi anlayacak oyunculardan birisi melo'dur, diğeri de sabri'dir ama garibimin futbolu korkutucu değil. melo'nun oyunu da harika ki formunu da bulmuştu tam...

    sneijder ve droga transferlerinden rahatsız olan, götü tırsan şebeke ligin gazı kaçmasın, arayı açmayalım diye şartlanır ve tetikçi tolga özkalfa da talimatları alır, 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında ortada bir bok yokken çat diye kırmızıyı yer melo... çünkü allah için o kadar temiz, o kadar düzgün oynuyoruz ki kırmızılık pozisyon dahi yok ama tetikçi tolga görevini başarıyla ifa edip sırasını savmış duruma düşmek için olmayan pozisyondan kırmızı kart doğurdu, iyi halt etti...

    ligtv'nin milyon euroluk maaşlı elemanı markus merk efendi hazretleri bile "tükürmeye teşebbüs" diye kartı doğru olarak yorumladı. ulan markus, yalancıyı şey yapsınlar mı? tükürüğe teşebbüs ne lan feyk mi atmış melo? oğuzhan ile karşılıklı laf dalaşı yapıyorlar işte ne alaka yahu, yeni moda da tükürük oldu ha, birine karşı şöyle hafif iddialı bir tavırla ne diyorsan "tükürük" hadi hiç olmadı "tükürüğe teşebbüs" oldu adı amına koyim.

    bu sezonun da "play-off"u bu ağalar, puan farkı kesinlikle açılmayacak, son haftaya kadar suni heyecan devam edecek. ligtv parasına para katacak, şikeciler itin götüne kesinlikle sokulmayıp kollanacak, biz de koyun gibi uyutulacağız son haftalara kadar.

    bizde de kabahat var tabi nice fırsatı geri teptik, yoksa şu an ligdeki durum çok daha farklı olurdu ama melo iş bu yüzden kurban edilmemişse top olayım, bu kadar da iddialıyım...

    bu konuda söylemek istediklerim şimdilik bu kadar.
  • 4268
    melo'yu lig tv, ntv spor telegol, ahmet çakar, sinan engin tayfasına yedirmemek lazım.
    melo dün şahane top oynuyordu ve haksız yere, oğuzhan denen haysiyetsiz yalancı yüzünden oyundan atıldı. evet melo hiçbir zaman efendi bir adam değildir ama adamı günah keçisi ilan etmenin anlamı da yoktur.

    medya her türlü galatasaray'ın önünü kesmek için dört koldan saldırya geçti bile... önce içerden karıştırma senaryoları ğnal aysal usta liderlik becerisi ile son 1 hafta da savuşturuldu. şimdi de içerden kaşıyacaklardır. buna müsade etmeyelim. melo kıynetli ve bu takımın çok önemli bir parçasıdır. neden alenen yaptığı tüm ahlaksızlıklara ve pisliklere rağmen meirelesin takımdan gitmesi gerekmiyor da melo hiçbir şey yapmamışken gidecekmiş....

    sahada her zaman canını dişine takıp savaşan iyi oyunculara ihtiyaç vardır. melo onlardan biridir. fatih hoca melo'yu bu sırtlanlara yem etmez!!!
  • 4269
    şimdi dünden beri saçmalayan binlerce galatasaraylı var.

    melo tükürdü mü?

    hayır, tükürmedi, peki ne yaptı ve niye yaptı?

    melo tükürmek istedi, tükürür gibi yapıp korkutmak istedi falan filan.

    peki ne gerek vardı böyle bir şeye sebebiyet vermenin? takımı 10 kişi bırakmanın?

    o soğukta ezeli rakibine karşı 2-1 öndesin ama daha maçın bitimine 30 dakika var.

    ne gerek var arkadaşım böyle siktiriboktan işlerde hep sen ve engin yer alıyorsunuz?

    avrupa'da olsa engin de kırmızı yemişti, hakemin elini zaptettmeye çalıştığı için.

    bu adamlar sakat adamlar, schalke ile maç yaparken ters bir harekette döner birşey yaparlar bizi avrupa arenasında da yarı yolda bırakırlar.

    bırakalım bu işleri, yok tükürdü yok tükürmedi.

    bırakalım gitsinler artık, yetti.
  • 4270
    nefret ettiğim futbolcu. baya baya uzun zaman sonra sözleşmeli bir galatasaray futbolcusundan nefret ediyorum. geçen sene kattığından fazlasını bu sezon götürdü. iyi oynadığı maç sayısı 3'ten fazla değil. lakayt hareketleri takımı eksik bırakmalar türlü disiplinsizlikler ile de tüy dikti. canlı bomba gibi sahada ne yapacağı belli değil. avrupa maçında 5. dakikada sarı kart görür derbide takımı öndeyken kırmızı kart görür pimi çeker sahaya bırakır. takım arkadaşının gözünü morartır bilmem ne. ali sami yen'in torunu olsa heralde bu kadar kredisi olurdu. kontrol edemediği hırsı yüzünden sahanın en önemli bölgesi mayınlı arazi gibi.

    kendisini hagi ile falan karşılaştıranlara her şeyden önce akıl diliyorum. sezon sonunun gelip kendisinin galatasaray'dan ayrılacağı günü iple çekiyorum.
  • 4273
    arkadaş ne linç döndü be ! neymiş teşebbüs etmiş, agzını öyle büzmeseymiş, şaka mı yapıyorsunuz abi, topçular birbirlerine ana bacı söver sorun yok, bacağı ele vermeye "teşebbüs" eder sorun yok, tribüne hareket çeker sorun yok, hakemi parçalar sorun yok. kimi teknik direktörler her maç sonrası ağlar, ortamı gerer, maç esnasında pisliğin alasını yapar, sorun yok. hani nedir bu kendi oyuncunu asma merakı gerçekten anlamıyorum. burak kendini yere attı diye malum kesimin kafasında yazılan ifadeler, adam dudağını büzdü diye demedik laf bırakılmayıp, basının da gazıyla ipi çekmeler. gerçekten üzücü.

    neverfall senin için bebeyim; özellikle ligin ilk yarısının son 3-4 haftası ile birlikte sürekli yükselen form grafiği ile göze çarpan, işlemediği bir suç yüzünden ipi çekilmek istenilen aslan parçası.

    not: imparator yedirmeyecektir. içim bu sebeple ferah, ama gerçekten şaşırıyorum, ne meraklıyız mna koyayım adam asmaya.
  • 4275
    melonun ilk olayı değil bu. bu sezon* ne top oynuyor, ne sorumluluk alıyor. takım 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçında puan kaybına neden olabilirdi. kulağı çekilecek bu aşikar ama bu adamı bu denli şımartan bir yerde de taraftarımız oldu. belkide melonun alınmaması bu sene yapılan en doğru hamleydi. "parası neyse verip alalım" diyenleri ve millete "muhasebeci taraftar" yaftası vuranları piste davet ediyorum. öpün melonuzun elini! son olarak sezon sonu uğurlanması gereken futbolcudur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın