resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 24101
    1976 avrupa futbol şampiyonası yarı finalinde almanların rakibi ev sahibi yugoslavya'dır. yugoslavlar maçın daha ilk yarısında 2 farkla öne geçerler. almanya'nın başında efsane hoca helmut schön vardır. helmut schön de başka bir efsane sepp herberger'in yanında yetişmiştir ve şimdi helmut schön'ün yanında da ilerde bir alman ve türf futbolu efsanesine döüşecek olan jupp derwall oturmaktadır. "modern türk futbolunun babası" olarak kabul edebileceğimiz derwall, hocası schön'e döner ve "biz dieter müller'i neden kadroya aldık ki" der. o dieter müller oyuna girer ve 2 si normal sürede ve 1'i uzatmada olmak üzere 3 gol atarak almanya'yı finale taşır.

    helmut schön'den bayrağı devralan jupp derwall'de almanya'yı 1980 de avrupa futbol şampiyonluğuna taşıyacaktır. o derwall tüm alman kamuoyunu şaşırtarak 1984 avrupa futbol şampiyonası sonrası bir anda bu topraklara ayak basacaktır.

    prekazi'nin, zincirlikuyu'da tatko'nun toprak sahasında (bugünkü astoria avm'nin bulunduğu alan) deneme antrenmanlarına çıktığı, fatih terim'in helikopterle fenerbahçe stadına jübile için indiği bu günlerde, derwall başkan ile tartışa tartışa antrenman sahalarını, malzemelerini düzeltmeye, galatasaray'a bir futbol ideolojisi kazandırmaya çalışır. 2 yıl şampiyonluksuz geçen bu hazırlık dönemi, sonrasında ve 14 yıl sonra gelen 2 şampiyonlukla taçlanır. o derwall'in yanında hırslı, genç bir teknik direktör oturmaktadır, mustafa denizli...

    mustafa denizli'de o galatasaray'ı alacak bugünkü şampiyonlar liginin selefi, avrupa şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynatacaktır.

    sepp herberger, helmut schön, jupp derwall'le devam eden sistem bu topraklara da uğramış mustafa denizli ile devam etmiş, türk futbolunda bir devrim yaratmıştır.

    örneğin hollanda futbolunda da 1960 yılların ortasına kadar kayda değer hiçbir başarı yokken, jack reynolds, rinus michels ekolü ile johann cruijff dan barcelona'ya devam eden başka başarı hikayeleri de var.

    hocamız fatih terim'de bayrağı, önce bu anlamda ilk hocası olan derwall'den sonra da yardımcılığını yaptığı sepp piontek'ten devraldı. türk futbolunun şerefli mağlubiyetlerden, avrupa hüsranlarından, 8-0'lardan bugüne gelmesindeki silsile hikayesidir biraz da bu.

    peki bu hikaye nasıl devam edecek?

    hocamız bu sene 67 yaşına geliyor. bize ve türk futboluna kazandırdıklarını burada bir yazı ile anlatmak da mümkün değil. peki sonrası ne olacak? kesintilerle 1996 yılından beri yaklaşık 25 senedir teknik direktör olarak galatasaray'ın içinde olan fatih terim'in burada anlatılan geçmiş örneklerden bir tane olsun yetiştirememesi, kendisinin yerine bir karar verici, akıl danışılan bir yardımcı oluşturmaması galatasaray'ın türk futbolunda başlattığı devrimin devamını akamete uğratabilecektir.

    derwall sistemi kurarken, yıllarca süren şampiyonluksuz yıllara rağmen 2 yıl sabredilmeseydi belki de bu hikaye çok başka yazılacaktı. senin zamanın da kredin de var hocam. şimdi görevin galatasaray'ı şampiyonluklara taşımaktan çok, yarınlara, geleceğe taşımak olmalıdır.

    yazı biraz uzun oldu. okuyan herkese sabırları için şimdiden teşekkürler.
  • 24103
    bu takımın başına geçtiğinde büyük maçlarda rencide edilmiş bir takım vardı elimizde. üzerine ndiaye de satıldı. 1.5 senedir kadroda atıl durumda olan ryan donk'u takıma monte etti. fernando da sakattı. yeri geldi selçuk inan ryan donk orta sahası ile oynamak zorunda kaldık. hani şu 1.5 sezon önce ligi 5. mi ne bitirmemize sebep olan orta saha. bu orta saha ile başakşehir ve beşiktaş maçlarında net galibiyetler aldı. kadıköyde maicon'un son dakikalardaki vuruşu direkten dönmese galibiyet alacaktı yine. trabzonspor'u da eze eze yendik. ve travma halinde devraldığı bu takım ligi şampiyon bitirdi.

    sonraki sezon ffp denen bir bela ile karşılaştık. ffp oldu mu zaten kadro mühendisliği yapmak zordur. karşına fırsat transferleri çıkar ve kolay kolay hayır deme şansın yoktur. hele kadron 13 kişi ise hiç yoktur. derken sezona santraforsuz girdik. bu santraforsuz takım sinan gümüş gibi sahada boş boş takılan bir oyuncuya bile istatistik kastırdı ilk haftalarda. hakemler saçma sapan üzerimize gelmeye başlayana kadar ligin mutlak favorisiydik ki fenerbahçe maçındaki hakem hatası ve ardından gelen cezalar da herkesin malumu zaten. şampiyonlar ligine de mükemmel bir giriş yapmıştık. ama emre akbaba'nın sakatlığı ve devamında gelen diğer sakatlıklar zora soktu bizi. devamını getiremedik. ancak ligde o bol cezalı ve sakatlı kriz döneminde 8 puan geriye düşmüş olmamıza rağmen şampiyon olduk. fenerbahçe deplasmanında da galibiyetimiz işgüzar var hakemi tarafından çalındı ki biz o maça 2 as stoperimiz de cezalı bir şekilde çıktık. şu takımı herhangi bir yabancı hoca donk semih kaya ikilisi ile kadıköye götürse fark yer.

    bu sene yine ffp yüzünden fırsat transferleri yaptık. ancak fırsat transferi adam her zaman iyi çıkmıyor. milletin atıl oyuncusunu kiralıyorsun. defosuz adamı kim atıl yapar? maya tutmadı. şampiyonlar liginde de zor bir gruba düştük. özellikle iç sahada psgye karşı çok iyi oynadık. ama bu zorlu grupta, bu zorlu rakiplere iyi de oynasak 1-0 kaybettik. 3 maç 1 puan. psikolojik bir kırılmaya sebep oldu. ligin ikinci yarısı başlarken takım nihayet form tuttu. dinamizm katacak takviyeler yapıldı. maçları net skorla almaya başladık. 4 maçtır çok iyi giden bir takım var ligde. 5 şubat 2020 alanyaspor galatasaray maçı bazı oyunculara koordinasyon kazandırmak için oynadığımız ve lig daha önemli olduğu için rölanti oynadığımız bir maçtı. rakibimiz fenerbahçe 2. lig takımı ile eşleşip ful yedek oynadı. bizim öyle bir şansımız da yok. ligin en az gol yiyip en çok gol atan organize takımlarından biri ile eşleştik ve sonuç olarak yenildik. yüksek vites oynasak bu sefer sakatlığı var hafta sonuna yorgunluğu var.

    neyse sonuç olarak girilen entryler 2 senedir 1 maçta bile iyi futbol oynamadık? abi sizin iyi futbol anlayışınız ne tam olarak şunu bir açın ya? açın da bilelim. rekora koşan liverpool'un bile kötü oynayarak kazandığı bir sürü maç var. her maç rakibi ezeceğiz, her maç rakibi döveceğiz, guardiola'nın geçen seneki manchester citysi gibi kimseye top göstermeyeceğiz yada psg gibi şubat ayında ligi bitireceğiz falan bunu mu bekliyorsunuz? bunu bekliyorsanız o iş 500.000 euroya kiraladığınız, yada alt ligden 100.000 euroya kaptığınız oyuncularla olmuyor. rotasyon için aldığın adam için bile 30 milyon euroyu gözden çıkartman gerekiyor. onu baştan söyleyelim.
  • 24106
    eski terim olsaydı eğer, belhanda'yı silme gibi bir düşüncesi olduğunda bunu sahada gösterir, memnun olmadığı performansına fazla katlanmadan oyundan alırdı. fakat şimdi öyle değil. basında çıkar böyle belhanda'yı sildi, bir daha forma yüzü göremez gibi haberler, sonra tak, bir bakmışız belhanda kadıköy'de ilk 11'de. daha önce trabzon deplasmanında kırmızı gördüğünde de bir daha bu formayı giyemez falan demişlerdi, adam o hafta şampiyonlar liginde porto deplasmanında ilk 11 başladı yani. demek ki tuttuğu bir oyuncu ve onda gördüğü bir şeyler var ki oynatıyor. saplantı mıdır yoksa bilinçli midir bu tercih, bilemeyiz.
  • 24107
    http://devrimderki.blogspot.com/...l-kesfettik.html?m=1
    piontek sonrası milli takım döneminde türk futboluna sistemsel bir bakış açısını nasıl yerleştirmeye çalıştığını, daha sonra uefa'yı alacak, dünya üçüncüsü olacak kadroların anadolunun dört bir yanında nasıl tarandığını kendi sözleriyle okumak mümkün.

    taktik bilmez, transfer yapamaz, belhandacıdır, ardacıdır, evlatcıdır yazıladurulsun, kendisi türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük futbol adamıdır.
  • 24108
    türkiye futbol tarihinin en büyük teknik direktörüdür. ümit milli takım teknik direktörü iken yaptıklarını, o gencecik çocukları nasıl bulduğunu okurken vay be adam neler yapmış diyorsun. ama taraftarın beklentisi o zaman yaptıklarını şimdi de yapması. bu yaşta o zaman olduğu gibi aylarca evinden uzak kalsın istemiyorum tabi. istese çok iyi bir ekip kurup galatasaray' ın geleceğini inşa edebilir. hem teknoloji o zamana göre kat be kat ilerlemişken bu daha kolay olabilir. inşallah o hırsı, o azmi tekrar gösterirsin hocam.
  • 24109
    şuan eleştiriyoruz ama bundan 50 yıl sonra yaptığı icraatlar ve söylediği sözler galatasaray'lılara ışık olacak.

    50 yıl sonra avrupa'da çok güçlü bir takımla eşleştiğimiz de taraftarlar, hocanın söylediği "galatasaray pes etmez, geri durmaz, kabullenmez" sözünü hatırlayıp havaya girecek. kim bilir? o zamana yetişirsek torunlarımıza gerile gerile onu anlatacağız.
  • 24118
    in fatih terim we trust mottosuna inanan bir insan olarak kendisini nasıl ki sadece 1 maç özelinde yermediysem 9 şubat 2020 kasımpaşa galatasaray maçı özelinde de değerlendirip övmek istemiyorum ama şu soruyu sormak isterdim sevgili hocama; hocam neden modern futbol takımları gibi hızlı hücuma çıkamıyoruz? neden topu alan hemen yanına oynuyor da topu sürerek rakip kaleye yaklaşmaya çalışmıyor?
  • 24123
    adam seviyor eski öğrencilerini işte. baba gibi bir figür. elin gabonlu'su bile baba diyor adama. bir baba evladının kötü durumda olmasını istemez. o da selçuk inan'ı evladı gibi görüyor. işler ciddiye bindiğinde selçuk'u oyuna alamıyor ama böyle rahat bir maçta, oynasın evlat, diyerek atıyor sahaya. gülü seven dikenine katları beyler. fatih hoca da böyle biri. kaç yaşından sonra adamın huyu değişmez.

    (bkz: 9 şubat 2020 kasımpaşa galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın