resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 2353
    kendisi galatasaray'a geldiğinden beri ajan gibi izliyorum. kendisinin açığını arayan orospu çocuğu bir medya mensubundan daha sıkı takip ediyorum.

    ikinci dönem yaşananlardan ötürü terim'in bu takımın başına geçmesini istemeyenlerdendim. her şeyin daha beter olmasından korkuyordum; takım tarihinin en kötü sezonunu geçirirken, bir de egosuyla fatih terim'in burada prenslik kuracağı paranoyasına tutulmuştum. haksız bulabilirsiniz; ama kızamazsınız bunu düşündüğüm için. tabii ki bunun direkt suçlusu terim değildi. neyse, geldi de geçti...

    artık gerçekten bu sarı kırmızı renklerin hakkını verecek oyuncular, teknik direktörler, malzemeciler görmek istiyordum. korkum bu yüzdendi. ama fatih hoca, kendisine samimiyetle yardımcı olan insanlar olunca etrafında, türk futbolunun sokrates'i (birden çok sevimli gönderme) olduğunu kanıtlayacağını gösterdi bize. ben bu süreçte kendisine alışmaya çalışırken hep eski uefa dönemi videolarını izledim. yüzleştiğim şey ise fatih terim'in egosundan dolayı kendisine isnat ettiğim cehalet değil, kendisinin felsefesiyle ilgili unuttuklarım ya da kaçırdıklarımla kendi cehaletim oldu.

    grande'ye aşık hakiki futbolsever bir fenerbahçeli arkadaşımla (inanması güç ama gerçek sözlük. ikincisi var mıdır bilmem ama) beraber '17 mayıs bir şampiyonluk hikayesi belgesel'ni izleyip grande'yi konuştuk saatlerce. en son o belgeselde geçen cümlesini izleyince, fatih hocam'dan şüphe etmemem gerektiğini anladım: "bunun taktiği, tekniği, sistemi, fizyolojisi, psikolojisi, (felsefesi), dizmesi, felsefesi filan bir araya gelir ise motivasyonda kullanabilirsiniz. olmayan bir şeyi motive edemezsiniz." suçlu fatih terim olamazdı o dönemde... hata yapabilirdi en fazla; insandı; zaten bunları kabul edecek kadar açık yüreklidir, kendisine bile.

    ve sezon başından beri grande'nin tavrını takip edip (saygım asla azalmamıştı, azalamaz da) sevgim de arttıkça, yepyeni bir galatasaray'ın geldiğini artık anlamıştım. yukarıdaki alıntıda bahsettiği unsurları motivasyonunda kullanacağı oyuncular tedarik edildiği için yönetime de teşekkür edilmelidir bu yüzden.

    dün akşamki maça * gelince, aynı fenerli arkadaşımla tartışırken, grande'ye tekrar grande, fatih terim'e tekrar fatih hocam demek için beklentim vardı; konu kendini övmeye gelirse, kusura bakmayın ya da nefret edin- itici bulun, önemli değil ama galatasaraylılığımdan şüphe duymayacaksınızdır:

    oyuncusu oyuncusuna kendisinden istediğim kadroyu çıkardı fenerbahçe'nin karşısına. emre çolak dahil. eğer grande, o sarı kırmızı kanıyla, evlatlarından daha çok emek verdiği türk futbolu'na ("galatasaray türkiye'dir") bu pislik dolu dönemde, at sikindeki kelebeği, izzet altınmeşe'nin benindeki karakteristik güzelliği (rock müzik sever olarak uçuk bi örnek; bence türkiye'nin ozzy osbourne'udur izo) ve bunun gibi daha birçok insanı insan, futbolu futbol yapan yanları göstermek istiyorsa, çekinmemeliydi.

    fenerbahçe karşısında çift forvet ve gol atıp gerçek galatasaraylı olan yabancıların aksine türkiye'ye (belki de henüz, ama bilemiyorum) alışamamış riera yerine emre'yle çıkmalıydı. galatasaray en çok asalettir, ama sadece asalet değildir çünkü; kendimizi kandırmayalım. oyun kazanmalıydı bu takım. türkiye'ye futbolu öğretmeye devam etmeliydi.

    özellikle bugün futbolun içine düştüğü bu pisliğin müsebbibi olan fenerbahçe'ye karşı. tüm medyanın göt deliğini yaladığı, iğrenç bir fanatizm uğruna şu hayattaki nadir zevklerimizden birini boka bulayanlara karşı cevabı mutlaka vermeliydi. nitekim verdi. bu maçın sembolik anlamı da budur.

    devil's advocate'i hatırlayın; ne diyordu al pacino abi? "kibir en sevdiğim günahtır."

    bu sarı lacivert boyalı kibirlilere, simsiyah mantosunun kapüşonunu çekerek azrail gibi verdi günahlarını. ali şen'den beri ezeli rakibimizi çirkinleştiren fenerli orospu çocuklarının da yok olduğu bir milat olur umarım. ya da kendi mezarlarında kendi hikayelerini yazsınlar... ünal başkan bu akılsızlara akıl verince ona da saldırdılar, hatırlıyorsunuz... kendi bok çukurlarında boğulsunlar. umrumda değil.

    sonuç olarak; hocamsın grande!

    bir tanesin ve öyle kalacaksın!

    lan tüm metnin en önemli yerini unuttum heyecandan edit'i: "bu, gerçekleştirmek istediğimiz şeylerden bir pasajdı." dedi maç sonunda. ve trabzonsporluyum şu an, diye de ekledi.

    iyi ki varsın be hocam... daha bir şey demiyorum. yolumuz açık olsun.
  • 2356
    ben bu adam gibi adam'in cocuklarini bildigin kiskaniyorum sözlük! var mi böyle bir sey ya? bir insan'in nasil her hareketinden karizma akabilir? sahsen ben baba sevgisi görmedigim ve bilmedigim icin imparator'un yüzünde o sicakligi her gördügümde boynuna atlayip sarilasim geliyor.en kötü zamanin da bile yaninda olacagima ben kendi adima söz veriyorum.sevgiler ve saygilar.
  • 2359
    ankaragücü- teknik direktörü ziya doğan fatih terim'in ankaragücünden eski talebesi.

    gaziantepspor- teknik direktörü abdullah ercan fatih terim'in milli takım ve galatasaray'dan eski talebesi.

    kdç karabükspor teknik direktörü bülent korkmaz fatih terim'in milli takım galatasaray'dan eski talebesi.

    bursaspor- teknik direktörü ertuğrul sağlam fatih terim'in milli takımdan eski talebesi.

    mp antalyaspor- teknik direktörü mehmet özdilek fatih terim'in milli takımdan eski talebesi.

    orduspor- teknik direktörü metin diyadin fatih terim'in milli takımdan eski talebesi.

    b.ş. belediyespor- teknik direktörü arif erdem fatih terim'in milli takımdan ve galatasaray'dan eski talebesi.

    sivasspor- teknik direktörü rıza çalımbay fatih terim'in milli takımdan eski talebesi.

    fenerbahçe- teknik direktörü aykut kocaman fatih terim'in milli takımdan eski talebesi.

    bir de bonus olarak trabzonspor teknik direktörü şenol güneş milli takımdan arkadaşı.

    manisaspor, gençlerbirliği, mersin idmanyurdu teknik direktörleri kemal özdeş, fuat çapa ve nurullah sağlam da birer üst düzey futbolcu olabilselerdi büyük ihtimal onlar da o şerefe erişebileceklerdi.

    samsunspor, beşiktaş, eskişehirspor, kayserispor teknik direktörleri( vladimir petkovic, carlos carvalhal, michael skibbe ve şota arveladze ise yabancı oldukları için onlarda bu şerefe erişemiyorlar..

    görüldüğü üzere şu anda süper ligde bulunan 17 takımdan 9 tanesinin teknik direktörünün önceden teknik direktörlüğünü yapmıştır.

    not: sanırım fazla yoruma gerek yok. sadece değerini bilelim yeter.
  • 2362
    kazanmayı geçtim, kaybederken bile beraber olmak isteyeceğim tek adam! (bu entry'i 07 aralık 2011 saat 03:19 sularında depolamışsınız)

    bu adam, 2.terim döneminde son kez galatasaray teknik direktörü olarak takımının başında sahaya çıktığı 20 mart 2004 galatasaray çaykur rizespor maçı'ndan sonra basın toplantısında 100. yıl için "demek ki biz olmamamız gerekiyormuş. kısmet, yapacak bir şey yok. biz layık değilmişiz " gibisinden şeyler söylemişti. işte o gün boğazıma öyle bir kanca saplanmış, karnıma öyle bir yumru oturmuştu ki, onu tekrar galatasaray başında görmek için allah'a dua etmiştim. benim ondan sonraki tek hayalim hep onu tekrardan galatasaray'ın başında görmekti.

    "...kim söylemiş son diye, olmaz diye, kanar diye... anlatma, anlamam..."

    işte fatih terim'le galatasaray'ın soundtrack parçası: http://www.youtube.com/watch?v=5jVtkvhQnVI

    kazanmayı geçtim, kaybederken bile beraber olmak isteyeceğim bu adam, sonsuza kadar galatasaray'ın başında görmek isteyeceğim tek adam...

    ayrıca; yine 2 ay önce bir entry daha kaleme almıştım kendisi hakkında. "üzülüyorum, oysa çözülecek çok fazla sorun varken, çok farklı şeylere üzülüyorum" diye başlamıştım. depoladım ama yayınlamadım. durduk yere ortamı karıştırmak istedim. zira 2 ay önce yine yönetim içinden bazıları terim'le yaşadığı sorunlardan dolayı, terim'i galatasaray'da istemiyordu. şunu çok açık söyleyeyim; 3. terim döneminde sırf kişisel sebeplerden dolayı terim'in huzurunu kaçıran kim olursa olsun, galatasaray taraftarını onun kalemini kırmakla kalmaz; urganı boynuna geçirir sandalyesine tekmeyi atar!
  • 2364
    hata yaparken eleştirmek nasıl doğal ise hatalarından ders alıp efsaneyi geri dirilttiğinde hakıkını vermek de farzdır. sahadaki futbol üniversite yıllarımızda alnımızı dik dolaştıran futboldur. artık sabit fikirli değildir. kendini yenlemeyi bu yaşında bile başarmıştır.

    fiorentinaya gittiğinde sevgimi dolaba kaldırmıştım, galiba naftalinleyip çıkarma vakti. devre arasında bir de ketiayı ve culioyu geri aldırtırsa imparatordur.
  • 2374
    11 aralık 2011 trabzonspor galatasaray maçında selçuk inan her kornere gittiğinde üstüne bir çok madde yağmakta, bu hem selçuk'un moralini, oyununu bozup hem de oyunu yavaşlatmaktadır. bu arada kulübeden fırlayan fatih terim emre çolak'a sertçe uyarı vererek(belli ki devre arasında da belirtmiş) "ulan daha ne selçuk'u gönderiyorsunuz gidip sen kullansana" minvalinde şeyler söylemektedir. o dakikadan sonra tüm kornerleri emre çolak kullanır.

    işte bu küçük ayrıntı bile bu büyük adamın neden ve nasıl imparator olduğunu gösterir cinstendir.
  • 2375
    3-0 kazandığımız 11 aralık 2011 trabzonspor galatasaray maçından sonra yayıncı kuruluşa * yaptığı açıklama;

    "fenerbahçe maçından sonra burda iyi oynamak ve 3 puan almak önemliydi. hem lider olarak devam edeceğiz hem de trabzon gibi bir takımı deplasmanda yenmek kolay bir şey değil. oyuncularımız elbette bir noktaya gelecekler. hepsini tebrik ediyorum. 10 kişi kaldıktan sonra daha rahatladık. 10 kişi oynamak hele galatasaray gibi bir takıma karşı oynamak kolay geldi. iyi bir maç oldu. goller kaçtı; ancak biz daha çok gol kaçırdık. oyuncularımız bir tebriki ve alınlarından öpmeyi hak ediyor. finişi de iyi yapmak lazım. bazen böyle oluyor. onlar avrupa kupalarında geldiler ve kolay iş değil. onlara da başarılar diliyoruz.

    "semih her geçen gün daha da iyiye gidecek. biraz da özel antrenmana başladık. hem teknik hem fiziksel olarak. o güvenle oynuyor ve bu da çok önemli. o'na şimdiye kadar sesimi çıkarmadım ve çıkarmak da istemiyorum. buna ihtiyacı var. markaj konusunda iyiye gidiyor. gençler hatalar yapacak. hata yapmadan olmaz. güzel olacak her şey... o da emre de daha iyi olacaklar."

    "engin bizim normalde ilk 11 oyuncumuz. fenerbahçe maçında takım müthiş oynadı ve ben o kadroyu değiştirmek de istemedim. ben futbolcularıma mesaj vermek istedim. arena'da da dışarda da böyle oynamak istediğimi oyuncularıma göstermek istedim. fenerbahçe maçında hak eden oyuncularla devam etmek istedim. ileride kalmak istediğimiz için engin'i oyuna aldım."
App Store'dan indirin Google Play'den alın