resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 22551
    israrla eleştirilemeyen hocamız. en son bir yorum gördüm; takımın falcao geldikten sonra kötü oynamaya başladığını söyledi bir arkadaşımız. ne diyebilirim ki?

    her maç bir umutla televizyon başına oturuyorum. çünkü gerçekten kendisinin başarılı olmasını istiyorum ama yok. takımı hiçbir şekilde hazırlamamış. muslera hariç - ki o da bireysel futbolcu zira kaleci- takımda iyi oynayan oyuncu yok. yapmayın etmeyin, bu takımın yedekleri en azından tuzlasporu yenerdi yahu.

    sanırım tükenmişlik sendromuna yakalandı. ne diyelim. hepimize geçmiş olsun. bari bu kadar meblağ harcamasaydık...
  • 22552
    maç* sonu açıklamalarını şimdi dinlediğim hocamız.

    yine tüm suç oyuncularda. hocanın kusuru yok, teknik ekibin kusuru yok ama oyunların çok. evet çok çok kötü oynayanlar vardı ama ne olursa olsun bu takım 2. ligde mücadele eden bir takıma karşı pozisyona giremiyorsa hocam dön bi' aynaya bak allah aşkına.

    sene başından beri masallar anlatıp duruyor hoca. yanlış kadro tercihleri, yanlış değişiklik tercihleri ile maçlar teker teker gidiyor. sen hala ocak diye sayıkla hocam. yemiyoruz haberin olsun.
  • 22553
    taķımın başından giderse, kulübün küme düşeceği teknik direktör. yersen. dakika 79 da 1-0 geride iken 4 aralık 2019 galatasaray tuzlaspor maçında ,bir pozisyonda ahmet çalık topu ortadan sağa atıyor, gelecek orta için tam ceza sahasına koşarken yandan gelen uyarı üzerine kulübeye bakıyor ve durup geri koşuyor. inanılır gibi değil. modern futbol ve futbol yönetimi konusunda gerçekten taş devrinde olan buna karşın kendini dünyaca ünlü elit teknik direktörler arasında gören egosu tavan efsanemiz. o suçlu bu suçlu edebiyat edebiyat, dış güçler, forma haketme muhabbeti, değişim yapacağızlar, maç öncesi korkmayız farkı yiyince makas, ikinci lig takımına yenil laubali basın toplantısı konuşmaları, huzurevi gibi takım eehhhh yetti be. midem bulandı yemin ederim. antrenman bile yaptıramıyorsun hoca çok belli. artık savunanlar geleceğe dair ne görüyorlar bilmem. yap 150 milyon euroluk takım anadolu takımlarını zar zor yen , belediyenin aptallıklarıyla şampiyon ol, deplasmanda lig maçı kazanama ,oyun oynama, derbi kazanama, avrupada rezil rüsva ol sonra hikaye anlat. sürekli kötü dönemleri örnek veren arkadaşlara lucescu dönemini hatırlatayım, ucuz çok kalitesiz takımla neler yaptı. devrimi doğru yapınca oluyor demek ki. korkmayın devrimden, değişimden. standartı sürekliliği olmayan bir takımın adı galatasaray olamaz. yapamıyorsa, yapanını getirirsin bu kadar basit.
  • 22554
    şampiyonlar liginde bir halt oynayamıyoruz, süper ligde bir halt oynayamıyoruz, türkiye kupasında bir halt oynayamıyoruz, oyuncular değişiyor bir halt oynayamıyoruz...

    hoca böyle devam edeceksen bırak git ki biz de takımı kötü oynatana rahatça sövebilelim. sen kötü oynatınca kötü bir kelime dahi kullanmak istemiyorum ama zorlama yahu.

    yani her şeh değişiyor ancak şu boktan oyun değişmiyor. cidden ne çalıştırıyorsun bu takıma? hangi plana göre hücum ediyoruz, ya da hücum ediyor muyuz?

    gol atmadan, gol pozisyonuna girmeden maç kazanmanın yolunu falan buldun da bizim mi haberimiz yok?

    seviyoruz, sayıyoruz ama bıktırma. şampiyon olmak falan değil, üçüncü lig takımına karşı bari düzgün bir maç istiyoruz.

    böyle devam edeceksen çok uzak değil, 2 gün sonra lige temiz bir havlu atarız 7 aralık 2019 galatasaray alanyaspor maçı ile. o zaman da bol bol bekleriz ocak ayını.
  • 22556
    ligde 13 haftada 14 gol attık.
    şampiyonlar liginde 5 haftada 1 gol attık.
    türkiye kupasında ise ilk maçta gol atamadık.

    toplamda 19 maçta 15 gol atabildik. buna karşın kalemizde 22 gol yedik.

    sene başında nzonzi, seri, lemina, andone, falcao, babel gibi üst düzey oyuncular alındı. yedek kulübesinde birden fazla alternatif olması için adem, jimmy, emre, şener, taylan, okan gibi futbolcular alındı. geçen sezonun* ocak ayında diagne, mitroglou, luyindama, marcao alındı. o sene muğdat, ömer, ndiaye, onyekuru, emre akbaba, emre taşdemir, semih, nagatomo gibi adamlarda gelmişti.

    fatih hoca sürekli "ffp bizi zorluyor ama katlanacağız" diyor ya, hah işte o yüzden yazdım bu transferleri. el insaf ya vallahi el insaf hocam. daha sana nasıl bir kadro verilsin ki? robben'in gençliği sağdan yardırsın, soldan ribery, serbest statüde messi ve ronaldo, geride takım kaptanı puyol olamıyor maalesef hocam kusuruna bakma yönetimin.

    "galatasaray futbol takımı yine mi kötü? haa tamam o zaman transfer döneminde yine çözmeye çalışırız" zihniyeti hakim. e tamam da bütün suç futbolcularda mı? ilk devrede 17 maçta 20 gol atan ligin gol kralı diagne'yi aldık ama sezon sonu küfrede küfrede gönderdik. dünyaca ünlü futbolcu falcao alındı e ona da küfrediyoruz. sorun futbolcularda değil, futbolcularda da sorun var ama sorunun en büyüğü teknik heyettedir. teknik heyet ise sürekli ffp, ocak diye oyalayıp duruyor bizi.

    eski fatih terim yok artık kabullenelim. eskiden futbolcularına attığı bir bakış bile onları korkutmaya yeterdi, şimdi feghouli bile bir maçtan sonra erken oyundan alındığı için el kol hareketleri yapar hale geldi. işin acıklı kısmı fatih terim, feghouli'ye ayar vereceğine, kulüp içi çalışan birisine posta koyuyor! bir şampiyonlar ligi maçı sonunda "gerekeni yapacağız" dedikten sonra belhanda, feghouli, mariano, nagatomo gibi oyuncuların hepsi oynamaya devam ediyor. elin garibi nzonzi'yi gözüne kestirdi ve oyunu yavaşlatıyor diye kızağa çekti sanki oyunumuz ondan öncede çok hızlıymış gibi... evimizde oynadığımız fenerbahçe derbisine, haftalardır form grafiği yükselen seri yerine, 15 gün sakat kalan ve antrenmalara dahi son günlerde çıkan belhanda'yı tercih etti. linnes'i kadro dışı bıraktı. selçuk inan'ı ısrarla ve inatla hala ilk 11 çıkarıyor. alay etme bizimle artık hocam alay et-me.

    senin hırsın önceden bizi şampiyon yapardı, şimdi ise kendine ceza aldırmaktan başka bir şey yapmıyor. taraftar olarak bizim senden beklentimiz tek başına kupa değildir, kupa+ iyi futboldur. bak iyi futbol oynamadığımız için aldığımızın kupalar unutuluyor. keza aynı şekilde sadece iyi futbolla da gitmez bu iş çünkü kupa da alman lazım. ikisi bir arada olmadığı sürece taraftar asla ama asla haklı olaraktan zevk almaz ve sürekli eleştirir. geçen sene lig şampiyonu olduk ve bu sene şampiyonlar ligine katıldık ama iyi futbol oynamadığımız için şamar oğlanına döndük. e ama kupa aldık? bak iyi futbol oynadığımız sürece pek bir önemi kalmıyor. makas açıldı deniyor, ffp deniyor ama 40 milyon euroluk slavia prag bile nou camp'tan puan alabiliyor. 1.4 milyon euro değeri olan tuzlaspor kalkıp seni yenebiliyor. iyi futbolda şart, vallahi şart. lig şampiyonluğu artık bir ölçüt değil avrupa'ya açılmak lazım. açılmaktan kastım katılmak değil, iyi futbolla adından söz etmektir. 20 küsür maçtan sadece 2 galibiyet çıkarmak bize yakışmaz. biz kendimizi türkiye'nin avrupa'ya açılan kapısı olarak tanıttık. şimdi ise kendi isteğimizle kapıyı kapatıyoruz...

    şu da var ki; minimum 9-10 saat çalışan birisi günün yorgunluğunu atmak için ekranın başına geçiyor, daha fazla yük almak için değil. sahada milyonlar kazanan futbolcular olduğu gibi, kenarda da milyonlar kazanan teknik direktör var. hocanın olayı sadece maneviyat değil yani onu hatırlayın. profesyonel yaşantı da işin içine girdiği için, o paranın hakkını her daim vermek zorunda. verse ne ala, veremese de böyle eleştirilir işte kusura bakmasın.
  • 22558
    kotu performanstan dolayi kendi futbolcularini suclamasi kendisine yakismayan teknik direktorumuz. evet futbolcular formsuz ve hocanin istediklerini sahaya yansitamiyor lakin bunun altinda yatan sebep futbolcularin yeteneksizligi vs degil. adamlar belli ki antrenmanlarda yeterli veya etkili bir sekilde hucum seti calismiyor. calistigimiz hucum setleri varsa bile antrenman metodlari yeterli degil ki bu takim iki senedir gram top oynamiyor. hocanin transferler gec geldi bahanesi de giderek gecersiz hale gelmeye basladi zira lig baslayali neredeyse 4 ay olacak ve takimin oyununda bir degisiklik var ise, bu iyi yonde degil giderek daha kotuye giden bir degisim.

    hoca surekli her seyin farkinda oldugunu ve ocak ayini beklememiz gerektigini soyluyor ancak bunu soylemesi sorunun gercek kaynagini anlamadigini isaret ediyor. hocaya gore oyuncular yetersiz ve transferle takimin eksiklikleri cozulebilir. lakin isin asli takimin antrenmanlarla ilgili teknik heyetin yetersizliginden kaynaklanan daha derin sikintilari mevcut. hoca bunun farkina varamadigi muddetce hic bir gelisme beklemek gercekci degil. bizi bu durumdan cikaracak biri varsa bu bizzat hocanin kendisi derdim ancak hoca durumun bilincinde olmadigini gosteren aciklamalarda bulunuyor ve maalesef artik benim bu sartlar altinda bizi kurtaracak kisinin fatih terim olduguna dair bir inancim yok. bu yonetimin fatih terim ile ilgili oyle radikal bir karar alabilecek kapasitesi yok ancak altinda profesyonel bir ekip calismasi kosuluyla hocanin yetkilerini biraz degistirebilirler. eger hoca sorunun icinde kaybolduysa ve sebepleri net goremiyorsa, yonetimden birinin cikip yardimci olmasi lazim ancak hocanin karsisina cikip gercekleri konusmaya bu yonetimden kimsenin cesareti yetmiyor.
  • 22560
    kendisine birkac soru sormak istedigim hoca.
    -bu macta selcuk oynamasaydi ne olurdu?
    -belhanda kurtarici olarak girmeseydi ne olurdu?
    -gecmis gelecek muhabbeti yaparken neyi kastediyor. zira benim anladigimla onun soyledigi farkli.
    -son sanslarini kullandilar dedikleri kimler? zira ayni adamlar hep oynuyor. sanirim ben kullandim son sansimi. tiksintiden mac izleyemiyorum.

    tavsiyem: hatayi ilk kendinde aramasi.

    saygilar.
  • 22561
    lig başından beri* elinde nzonzi, luyindama, donk, marcao gibi hava toplarında etkili futbolcular var.
    yine seri, belhanda gibi etkili duran top kullanan futbolcular var.

    peki kornerler ile duran toplardan ürettiğimiz gol sayısı?
    0. yazıyla sıfır.

    hadi sahada organizasyon göremiyoruz. bari duran top çalışsın takım. hadi futbolcular formsuz. çıkıp kafa vuran da mı yok. bir allahın kulu bilgilendirsin lütfen beni, süper lig'in şu takımı hava toplarında galatasaray'dan daha etkili olabilecek futbolculara sahip diye. var mı? yok. peki neden duran toplardan goller yerken bir türlü atamıyoruz.

    çünkü takım çalışmıyor.
    bakın bunun formsuzlukla alakası yok.
    biri ortayı yapacak, öteki sıçrayıp kafayı vuracak.
    duran top çalışmış olsak rahatlıkla bu golleri atarız.
    ama gol bulmanın en kolayı yolu olan organizasyonlara bile çalışmamışız.
    bu istatistiğin başka bir açıklaması o-la-maz.
    bana göre en az 4-5 gol atmış olmalıydık şu ana kadar.

    neyse... biz fatih terim'i eleştirmemeye devam edelim. ama bilin ki bu şekilde fatih terim'in başını yiyoruz. galatasaray çok zor bir süreçten geçiyor. yönetim müthiş bir saldırı altında. fatih terim de çok önemli bir figür. hocaya toz kondurmamayı bırakıp kral çıplak dersek belki o da gerçekleri görecek. geçen sezon bir kondisyoner değişti şampiyon olduk. bir defa hocanın adam gibi yardımcılara ihtiyacı var. olmuyor işte hasan şaş'la, ümit davala'yla. ayrıca hocanın artık özeleştiri yapması gerekiyor. hataları var, çağın gerisinde kaldı, çağı geçtim kendisinin bile gerisinde kaldı ve eskiden yaptığı işleri yapamıyor.

    bakın türkiye'de bu kadroya şiir gibi top oynatacak çok teknik adam var. ben aklıma gelenleri yazayım. şenol güneş, sergen yalçın, okan buruk, ilhan palut, abdullah avcı, ünal karaman... peki hangisi fatih terim'den daha iyi? hiç biri.

    o halde taraftarın futbolculara saldırıp fatih terim'e kalkan olmayı bırakması ve hocayı yapıcı şekilde eleştirmesi lazım. eleştirmeliyiz ki hoca da silkinip kendine gelsin. yoksa teknik adamlık kariyeri bu sezon noktalanacak.
  • 22563
    bu yıl yaptıkları, söyledikleri, vaad ettikleri, sahanın içi ve dışıyla ilgili tespit ettikleri ve edemedikleriyle tamamen tutarsız, bütünlüğü olmayan, savunulamayan, ne taraftarı ne oyuncuları ne de kendini, kimseyi ikna edemeyen bir görüntü sunan hoca. özellikle sene başındaki ali koç mevzularıyla başladı. fatih hoca konsantrasyon olarak adeta o zaman bir sendeledi ve kendine gelemedi.

    ağustostan beri yapılan tüm maçları, açıklamaları, gelişmeleri masaya yatırıp tartışmak yersiz. sadece 4 aralık 2019 galatasaray tuzlaspor maçı na bakınca görülüyor ki, sene başından beri 2 forvetle oynadığında bile yeterli pozisyon zenginliği yaratamayan takım 4-6-0 'la sahaya çıkıyor. yedeklerinde santrafor erencan var, ama 2. yarıda bile 40 dakika donk forvet oynuyor. altyapıda atalay, mustafa kapı gibi genç çocuklar var ama orta sahada kaptan olarak hala ayakta duramayan selçuk görev alıyor. oyuna kurtarıcı olarak taraftarın linç ettiği, başkanın bile çıkıp 10 numaraları tutturamadık dediği, kendisi de çoktan vazgeçmiş belhanda giriyor.

    sadece şu resme bakan hangi taraftarı, hangi oyuncuyu neye, hangi sisteme, hangi taktiğe inandırabilirsiniz allah aşkına? ben artık ne yunus'a ne diğer gençlere, sözleşme imzalamıyolarsa da atalay'la mustafa'ya kızmıyorum. forvetsizlikte bile erencan yerine donk oynuyorsa, sezon boyu selçuk'un aldığı süre "ezilmemesi için" 25 yaşındaki taylan'a verilmiyorsa, bu çocuklar bu kulüpte nasıl bir gelecek hayali kurabilir, neyi umut edebilirler ki? bize saçma gelenler bu çocuklara da saçma gelmiyor mu sizce? 2. yarıya başlıyorsunuz, forvete donk geçiyor. sahadaki hangi oyuncuyu oynadığınız oyuna inandırabilirsiniz artık?

    bu noktaya nasıl bu kadar hızlı gelindi bilmiyorum ama başarısız yabancı hoca dönemlerinde olan bir hissiyat var herkeste. kaybedilen puanlar dünyanın sonu olmasa da herkes sorunların düzelmediğininin, çünkü tespitlerin veya aksiyonların doğru olmadığınının ve olmayacağının farkında. taraftarla belki henüz değil ama özellikle oyuncularla arasında garip bir uçurum var gibi. 18 yaşındaki çocukları bile sözleşmeye ikna edemeyen bir uçurum. bütün bu başarısız sonuçları bundan bağımsız değerlendirmek güç.
  • 22564
    böyle savunulmaya devam ettiği müddetçe kendinde hiçbir kabahat bulmaması normal olan teknik direktör.

    şu topu en son tudor deplasmanda, riekerink içerde dışarıda falan oynatıyordu. varsın 1 sene şampiyon olmayalım diyen adamlar da ayrı enteresan milyar euro'luk sektörde duygusallık yüzünden böyle bir karar alma lükslerini kendilerinde buluyorlar. :)

    kabul edelim fatih terim en son 2011-12'de bu takıma üst düzey top oynattı ki o zaman bambaşka bir insandı. şampiyon olduğumuz sezonlar dahil iyi oynadığımız maç sayısı acayip az. artık zulüm olmaya başladı maçlar. görünen o ki değişeceği de yok hocanın.
  • 22566
    kendisi şu an tam anlamıyla 'kurt kocayınca ite köpeğe maskara olurmuş' atasözündeki öznedir.

    yanlış anlaşılmasın bu tanımı kendisini savunmak, ya da kendisini eleştirenleri haksız çıkarmak, karalamak için kullanmıyorum. ne yazık ki hoca fiziksel olarak belki değil ama, zihinsel olarak, oyun görüşü & mentalitesi açısından kocamıştır. yoksa çıkardığı 11'(ler)in, yaptığı oyuncu değişikliklerinin, taktiksel kararsızlıklarının başka bir açıklaması olamaz.
  • 22567
    takımın kadrosu harika başındaki hoca çok kötü !
    takımın kadrosu harikaymış ama hoca kötüymüş hemen istifa etmeliymiş şeklinde yangın çıkaran değerli arkadaşlarım; "maalesef takımının kadrosu harika değil" (bkz: şampiyonlar ligi) (bkz: tff süper lig) (bkz: ziraat türkiye kupası)

    ligin en iyi kadrosunun galatasaray kadrosu olması ise çok tartışılır. orta sahada belhanda, feghouli ile sağ bek brezilyalı ve sol bek japon dörtlüsünden eminim lig içinde bu dörtlüden daha faydalı, mücadele eden kadrolar vardır.

    son iki yıl şampiyonluğu leş kadro ve hatalı kadro yapısı ile elde edilen fatih terim şampiyonluğudur. galatasaray > fatih terim. puan kayıplarında koşa koşa bu fatih hocaya yazılır söz öbeğini üretip sıralayanlar iki şampiyonluğu hocaya bir türlü yazamadılar. fatih terim > 17 süper lig takımı.

    takım evet bok gibi oynuyor ve takımın hiç bir ft terim döneminde görmediğimiz bir şekilde pozisyonu yok. evet hoca bu kadroyu kurduğu için hatalı. ancak hocaya güvenip pamuklara sarıp kollamamız gerekli. yani şunu düşün evladın var parlak bir öğrencilik döneminin sonunda bir kıza aşık olmuş sorun yaşamış öğrencinin akademik başarısı sıfıra yakın olmuş" evin düşmanları evladınla taşak geçiyor. işte evin düşmanlarına nasıl haddine bildireceksen burada da fatih terim düşmanlarına haddini bildirmemiz gerekli. hoca evet 70 ine yaklaştı ancak hocamız babamız, evladımız, annemiz gibi korunmalı.

    gol karteli
    kolombiyalı golcümüzün gelişindeki büyük gösterişler ve aldığı maaş sanırım hamza hocayı haklı çıkardı. takım içi dengeler bozuldu. başta babel, feghouli, belhanda, sağ bek koşmayı bırakın yürüyerek bile boşa kaçmıyorlar. kesinlikle adam takip etmiyorlar. çakılı bu oyun 1980 lerde dahi yoktu. anormal giden bir şeyler var ama emin değilim. umarım gol karteli sahalara hızlı bir giriş yapar.

    4. dönemin ilk iki yılı.
    4 dönemin ilk 2 yılında sorunlu kadro ile fatih terim şampiyonluğu yaşadık. bu durum fenerlileri, beşiktaş ve trabzonluları, tff'yi, ali koç'u, hasbelkader şampiyon olduk diyen galatasaray lisecileri uyuz ettiği kadar içimizdeki (lütfen kabul edin) fatih terim düşmanlarının da kimyasını bozdu.

    4. dönemin üçüncü yılı.
    takımın omurgasında en iyi stoperin sakatlandı, en iyi golcülerin ikisi de sakat. lige başlarken muhatapsız bir cümle üzerinden hocaya yığınla tff tarafından haksız ceza verilsin, her maç takımın aleyhine ama rakiplerin lehine seri hatalar ve açık bir şekilde haksız rekabet yapılsın. ama galatasaray düşmanlarının yanında içimizdeki galatasaraylıların tek derdi hoca değişsin + hoca istifa olsun.

    değerli arkadaşlar lütfen azıcık kadir bilelim, biraz vefalı olalım.

    sabır
    roma 7 günde kurulmadı. sorunlu kadroyu mayıs ayında limana yanaştıracak tek bir hoca var o da fatih terim. hoca dener, eder, konuşur, bazen söver, bazen takıma almaz, sonra alır bir seri çalışma yapar ama eninde sonunda kazanan galatasaray olur. uefa kupası 2 yılda gelmedi kaptan cesur yürek veya hagi'nin yuhalandığı maçlar oldu.

    maaşı
    hocanın aldığı maaş uluslararası piyasada son derece uygun ve makuldür. fenerli taraftarların argümanları ile hocaya saldırmayalım.

    yıl sonu
    sevindirici haber kadronun 10 küsurunun sözleşmesi yıl sonunda bitecek. kötü haber ise ffp bitmeyecek. ffp'ye alışamadık, planlama yapamıyoruz günlük ve geçici çözümler aramaktayız. ama fatih hocaya güveniyorum.

    şampiyon olamayabiliriz
    tff ve yükselen fatih terim düşmanlığı sebebiyle olabiliriz de olmayabiliriz de. bunu desteklerimiz belirleyecek. hoca gereğini yapacaktır. defalarca yaptı bir kez daha yapacaktır. taraflar olarak görevimiz takıma ve hocaya destek olmaktır.
  • 22569
    sezon başından beri söylüyoruz, tek sonsuz kredisi olan kendisidir. çok gördük, hoca gönderip tekrardan düzelememeyi. kendisi toparlayacak, en dibe düşsek de. yapacak bir şeyimiz yok. ama şurada anlaşmamız gerek, oyuncuları eleştiriyorduk en başta ama şu an en başa kendisini yazmak gerek. 20 maç oldu aşağı yukarı, her maç, her oyuncu mu kötü olur arkadaş. sen, teknik ekibin, kondisyonerlerin ve diğerleri ne işe yarıyorsunuz? bu adamlar neden bu kadar kötü? senin alt yapın bile çıkıp tuzlaspor'u yenecek, başka seçenek yok. hamam böceği gibi sağa sola aptal aptal koşuyorlar, başka bir şey yok. çünkü hiçbir şey çalışmıyorsunuz. olay bu. iki kere iki dört.

    düzelteceksin fatih hocam, korkmaya başladım ama güveniyorum, güveneceğiz.
  • 22570
    aralık ayına gelmişiz hiçbir oyuncuya şans vermemişsin, sonra kupa maçında oyunculardan performans vermesini istiyorsun.

    hoca ilk önce sen oyunculara inanacaksın ki onlarda sana performans verecek. senin a takımın ne oynuyor ki b takımın mı sahada show yapacak.

    emre mor, jimmy durmaz, selçuk (söz. uz.) seri, emre taşdemir vs. bu adamları sen aldırdın. bunlar benim aldırdığım oyuncular değil bahanen de yok artık.

    neden suçlu hep oyuncular? emre mor hiçbir maç katkı vermedi ve her oyunu çok kötü neden ısrar ediyorsun? belhanda kafasında galatasaray'ı bitirmiş artık, neden hala kurtarıcı gibi oyuna alıyorsun? aylarca yüzüne bakmadığın yunus akgün ayda yılda 1 maç oynayarak nasıl gelişecek?

    ben tek suçlu goruyorum bu konuda. o da fatih terim. takımı kuran, istediğini aldıran da o. yönetim kafasına göre transfer yapamaz.

    ffp suçlu, yönetim suçlu, oyuncular suçlu ama hoca değil yok öyle hocam.

    takım hiçbir şey oynamıyor. her gün idman raporunda; " takım fatih terim eşliğinde taktik antrenman gerçekleştirdi" diye bir şey var. bu takım idmanda ne çalışıyor merak ediyorum.

    çünkü galatasaray'ın ne hücum planı var, ne kanat organizasyonu ne de duran top. gelişi güzel oynayan bir takım var. tudor bile oynatacağı sisteme göre takım kurmuştu.

    hocam madem akademiyi çok övüyorsun, güveneceksin o çocuklara. veteranlarla ligi yakmaktansa gençlerle yak daha iyi. sürekli birilerine, bir yerlere mesaj mesaj ama netice sıfır. artık kimse o mesajlara aldanmıyor.

    galatasaray son 2 sezonda doğru düzgün top oynamadan şampiyon oldu. hep ite kaka hep destekle. artık top oynayalım hocam. bahanen varsa ilk önce kendisi as, topçuları biz görüyoruz zaten.
  • 22571
    daha vahim olan 4 aralık 2019 galatasaray tuzlaspor maçı sonrası yaptığı açıklamalardır. modern futbola ayak uyduramadığı gün gibi ortadayken sorun sandığımdan da büyükmüş çünkü hoca bildiğin geçmişte yaşıyor. hoca bitmiş. umarım en yakın zamanda bir plan çerçevesinde kendisi ile yollar medeni bir şekilde ayrılır. şu anda takımın en büyük problemi teknik heyet problemidir ve bu problemin merkezinde kendisi var.
  • 22572
    son 3 senedir türkiye ligi' ni en iyi kadrosuna hükmedip te, oynattığı kadronun çok kötü olduğu üzerinde savunulan teknik direktörümüz.

    bu gözler viktoria, flerquin, radu, perez, batista' lı kadroyla ligi sürklase edip şampiyon olduğunu gördü, buradan ekmek çıkmaz size.

    ha birde hocam dön diye ağlıyormuşuz. 96-2000 ' den sonra şampiyonlar ligi' ni alacakken bırakıp giden, 2003' te şampiyon kadroyu bozup 2 senede 15 çöp futbolcuya 150 milyon usd yatırıp kulübü batağa sürükleyen, 2013' te galatasaray düşmanlarıyla kolkola gülerek pozlar vererek gitmesini düşünen aklı selim taraftar ağlamamıştır. hele ki gerets' in, lucescu' nun, cevat hoca' nın o düşük bütçeli kadrolara oynattığı futbolu hatırlayanlar aklının ucundan bile geçirmemiştir. siz at gözlüğüyle bakmaya devam edin. elbetteki galatasaray tarihinin en büyük başarılarında fatih terim başımızdaydı ancak en büyük rezilliklerimiz de de o başımızdaydı. bunu unutmayın. asıl unutmamanız gereken kimse galatasaray' dan büyük değildir. isimler geçer, arma kalır !
  • 22573
    şenol güneş'in ligde iki yıllık hegemonyasından kurtarması için 4. döneminde taraftarın ağlayarak takımın başına dönmesini hatta "ahımız var hocam" denildiği için pişman olunduğu iddia edilen teknik direktör.

    3. ayrılışı sonrası galatasaraya alenen düşmanlık besleyen mevcut siyasi oluşum tarafından statlara ismi verilen, demirören'e can yoldaş olan fatih terim herkesin malumu olan referandum döneminde rıdvan dilmen'in yine şeytanlığı ile başlattığı "güçlü türkiye için sende var mısın kardeşim " çağrısına cevap vermeyen insanların fişlendiği dönemde ahmet çakar'ın çağrısına cevap vermediği gün galatasaraya karşı kader ortaklığı yaptığı güç sahiplerince belki de üzeri çizildi . kızı ve damadı için fatih terim konumundaki her babanın vereceği reaksiyon ile yaşanan kebapçı olayında da yine kader ortağım dediği demirören medyası tarafından hiç olmadığı kadar itibarsızlaştırıldı, istifası kabul edilmeyip 1 hafta sonra kovuldu. galatasaray taraftarının çoğunluğu zaten kırgındı, sırtını dayadığı iktidar da hocayı satınca fatih terim ismi yaşananlardan dolayı hiçbir tarafa yaranamaz duruma geldi. daha önce hocanın belki de hiç yaşamadığı duygu.

    daha önce muhtemelen kadro yapısı ve yönetim kurulunu beğenmediği "ibrasız" adnan polat yönetimi tarafından yapılan teklife olumlu yanıt vermeyip tarihinde ilk defa avrupaya katılamama cezası aldıran, riva projesini kulübün zararına olacak şekilde hayata geçiren galatasaray tarihinin en rezil yönetimi olan dursun özbek yönetiminin teklifine olumlu yanıt vermesi aslında hangi tarafın pişman olup daha çok göreve ihtiyacı olduğu göstermekte. ki o dönem taraftar tek yumruk halde fatih terimin galatasaray'ın başına gelmesi konusunda da hemfikir değil, stad açılışında rahmetli başkanımızı yakışıksız şekilde ağzına alarak provoke eden siyasi yönetim ve onun federasyondaki uzantılarını galatasaray'a tercih etmesini unutamayanların sayısı hiç de az değildi.

    tudor döneminin sonlandığı 16. haftada takım 10 galibiyet, 2 beraberlik ve 4 mağlubiyet ile 2.sırada, aldığı mağlubiyetler ise deplasmanda alından trabzonspor, beşiktaş ve başakşehir maçları gibi derbi maçlardı. başakşehir ve beşiktaş deplasmanları hezimet ve yakışmayan futbol ile kaybedildiyse de bu sezonki oynadığımız futboldan çok daha karakterli bir oyun ortaya koyuyorduk. iç sahadaki baskın futbolumuz ile kalan maçlarda oynanacak derbilerin hemen hepsi iç sahada ve şampiyonluk yarışında bir galatasaray tudoru'un yerine gelecek teknik direktör için hiç de "ateşten gömlek" değildi ve mühendisliğini yaptığı dengeli kadroda da hemen her isim performans olarak tatmin edecek düzeydeydi.

    4. döneminde üstüste yapdığı iki şampiyonluk muazzam başarı ve fenerbahçe'ya 28 şampiyonluk kepazeliğini dillendirecek kadar makası açan şampiyonluklar. ancak tudor dönemini yaşamasak öyle bir anlatılıyor ki terim'in tudor'dan devraldığı takım sanki geçen yıl cocu sonrası yanal'ın devraldığı küme düşme hattındaki fenerbahçe. yaşananlar ve oynanan maçlar çok uzak maçlar değil ve herkesin hafızası taze. üstelik o dönemde terim'e "neden selçuk inan, neden belhanda, neden forvette donk, takımın performansı neden yerlerde " diye soramayan basın her maç sonrası adeta tudor'a dayak atıyordu. östersunds faciası sonrası tudor'un basın toplantısı ve sırtlanların saldırıları halen hafızamda. aynı basın mensupları ilahi adalet olacak ya "vardar" rezilliğinden sonra fenerbahçenin "yerli" teknik direktörüne tek bir soru bile sormadılar.

    4. döneminde kimse salya sümük terim'e dilenmemiştir. hatta yaşananlar bu kadar taze iken dursun özbek yerine başka bir yönetim olsa belki de daha 3 sezon önce yaşananların hassasiyetine karşı "acaba" derdi. o dönem terim'in galatasaray'a olan ihtiyacı galatasaray'ın terime olan ihtiyacından çok çok fazla idi. hoca da 2 şampiyonluk ile adeta diyetini ödedi.

    aklıbalşında ve gündemi takip eden her galatasaraylı aslında neyin ne olduğunun farkında. takıma faydası olduğu ve başarıları sürekli olduğu sürece -allah sağlıklı ve uzun ömürler versin- istediği kadar takımda kalsın. bundan hiçbir galatasaraylı zaten gocunmaz. ancak mevcut hali ile galatasaray'ın zarar göreceği aşikar iken ısrarcı olmak galatasary düşmanlığından başka birşey değil.
  • 22574
    kendisine en büyük zararı kraldan çok kralcı tayfasının verdiği teknik direktör. sezon başından beri rezilleri oynuyoruz, evimizde tuzla gelip bizi yenmiş*, maç sonu basın toplantısında alınan ten soru hocanın 20 sene önce başardıklarını anlatıyor. taraftar durup dururken geçen sezon alınan şampiyonluğun* öneminden falan bahsediyor. bu mu yani fatih terim? ligde başakşahir'e, sivas'a karşı şampiyonluk alsın diye mi bu takımın başında? adamın kendisi bile geldiği gün şampiyonlar ligini hedef göstermişken, orada alınan rezil sonuçlara rağmen garip bir kitle tarafından ligde başardıkları için övülüyor. takımın başından gitmeli mi? tabiki hayır. şu durumda kim gelirse gelsin daha iyi olmaz. ancak hocaya hiç kabahat bulmayıp sanki tüm suç başkalarındaymış gibi davranmak çok saçma.

    bir adam ''hedefim avrupa'' dedikten sonra selçuk isimli hayalete kadrosunda yer verirse, bir kanadın zaten uçmayan feghouli'yken diğer tarafa babel'i alırsa, takım beyni olarak belhanda gibi yetersizi kullanmaya çalışırsa, mariano temposunda bir adamı linnes'e tercih ederse en büyük suçlu kendisidir. bu tempoyla değil kupa almak avrupada gol dahi atılamayacağını da koskoca fatih terim bilecek bir zahmet.
  • 22575
    "galatasaray zarar verirse gitsin" diyenleri görmek üzücü. galatasaray'a zarar vermek nedir? o sezon şampiyon olamamak mı mesela? kötü bir sezon geçirmek mi? hatalı kararlar almak mı?

    fatih terim hiçbir zaman eğitmen bir hoca olmadı. hep yarışmacı bit hocaydı. vasat oyuncuyu iyi bir oyuncu haline getirmedi hiçbir zaman. iyi oyuncuyu daha iyi hale getirdi çoğunlukla. formsuz oyuncuya form kazandırmadı. motivasyonu eksik oyuncuyu motive etti. uefa kupası'nı aldığımız dönemlerde de böyleydi. hiç değişmedi.

    zaten bu nedenle galatasaray kötüyken akla hep kendisi gelir. çünkü hep karmaşadan galatasaray'ı çıkartmış, dalgalı denizde gemiyi karaya yanaştırabilmiştir. mesela ikinci gelişinde gayet iyi bir takımı alıp 2 sezonda 8. olan bir galatasaray yaratmıştı.

    bu sezon çok hata yaptı hoca. ama 1 sezonluk başarısızlıkta kendisini göndermeyi düşünmek çok anlamsız. hem de 2 sezondur transfer yapamayan, yapması neredeyse yasaklanan ve 2 sezon daha da bu yasağa tabi olan bir galatasaray'ın başındayken.

    son gelişinde haksızca "tudor'un takımını aldı" yakıştırmaları yapılıyor. tudor'un takımı dağılmış, oyuncuların neredeyse tamamının mutsuz olduğu, büyük bir başarısızlığın ardından kurulan yepyeni bir takım olmanın coşkuyla ilk 7-8 maçında tempolu ancak çok düzensiz bir futbol oynadığı bir takımdı. sonrasında zaten bir kaç ciddi maçta tokadı yiyerek başlayan düşüş terim'in gelmesiyle yükselişe dönüşmüştü.

    terim budur. çok eleştiririm kendisini. özellikle milli takım'in başına geçiş şekli vs. zaten tartışılmaz. ama ben hocanın saha içi nedenlerle gönderilmek istenmesine bir anlam veremiyorum. en kritik dönemi 2 şampiyonlukla geçtik sayesinde. çok net söyleyebilirim ki kendisi olmasa biz geçtiğimiz 2 sezonu şampiyon bitirememiş ve en az 4 hoca değiştirmiş bitik bir takımdık.

    "bu sezon şampiyon olmasak da olur" söylemi çok da yanlış değil. evet, olmayabiliriz. zira çok ciddi kredimiz var. bunu "hocaya helal olsun, canı sağolsun" anlamında söylemektir yanlış olan. böyle söylenince elbette karşılığında "ne demek canım, terim galatasaray'dan büyük mü?" deniyor. elbette değil. ama bu demek değil ki ilk tökezlemede hoca gitsin. "yaprağını yerken kıtır kıtır, sapına gelince meee" olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın