resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 21826
    bu sezonki teknik direktörlük performansı 10 üzerinden 0 (yazıyla sıfır) dır. galatasaray'ın ne oynadığını hazırlık maçlarından beri kendisi de bilmiyor, içinden geldiği gibi oynuyor herkes mahalle takımı gibi. takımın şampiyon olduğu son 2 sezon dahil deplasmandaki leş performans sorununu çözememiştir. istifa etsin vs demiyorum ama biraz da eleştiriye ihtiyacı var allah ilan etmek yerine. belhanda mevzusu bambaşka bir olaya dönüştü artık. hala bu leşi 11'e yazanın aklından zoru vardır.

    edit: yazım
  • 21828
    bugün gelinen noktada en büyük sorumlu kendisidir. israrla bahane üretsede taraftar artık uyanmaya başladı eleştiri sırası kendisine geliyor. transfer sezonunda son yılların en güçlü kadrosu eline teslim edildi fakat oyun olarak taktiksel anlamda bam üçlüsünün oynadığı sezonun bile gerisindeyiz. hoca artık bahaneleri taraftarı yönetimi dış etmenleri suçlamayı bıraksın ve kendi işine konsantre olsun. ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz kulübün ödemek zorunda olduğu maaş yükümlülükleri göz önünde bulundurulduğunda şampiyon olmak dışında bir çıkışımız yok hoca artık bunun farkına varmalı kaybedecek bir sezonumuz bile yok bazıları fatih terim’inde bir senelik kredisi olsun kafasındalar fakat az önce söylediğim sebepler yüzünden kimsenin böyle bir kredisi olamaz. 2 sene geçti kendisinin ne oynatmak istediğini anlayabilen antremanda ne çalıştırdığını algılayabilecek bir insan evladı bulamazsınız. topu karşı kaleye götürmekten aciz durumdayız en ufak bir duran top organizasyonu yapamıyoruz bunun tek sorumlusu yine güç zehirlenmesi yaşayan kendisini sorgulamayan hocamızdır.
  • 21829
    (bkz: 22 ekim 2019 galatasaray real madrid maçı)

    yuhalanan kim ve yaptığı ne olursa olsun sahada ki bir futbolcunun yuhlanmasından nefret ederim.
    hiç bir otoriter hoca da bunu istemez, çünkü bu onun otoritesini sarsar.

    ama hoca bu konuda haksız, olayları buraya taşıyan da maalesef kendisi.
    onun tecrübesinde bir insan trübünlerin nabzını ölçüp ikinci yarı sahaya çıkartmadan sessiz sedasız bu değişikliği yapabilirdi, üstelik sahada ki oyun da bunu yap diyordu ama yapmadı.

    hocanın hayatım boyunca arkasında durdum, yaşattıkları için ömür boyunca da dururum.
    ama belhanda konusunda artık yeter diyorum, lütfen yani, yeter.

    tamam bir galatasaray başkanı için bize bir dünya üzüntü yaşattın, güçler ayrılığı dedik, alfa karakterlerin çatışması dedik vs. sineye çektik.

    ama bir belhanda için, hele ki sahada herkesin gözüne sokar derecede ruhsuzca dolaşan bir futbolcu için kimseyi üzmeye hakkın yok hoca.

    yapma, lütfen yapma.
    kesip atsan şu kangren parmağı, sende rahat edeceksin takımda.
  • 21830
    uzun zamandır yazmıyorum. öyle 3 5 ay da değil. bildiğin 5 6 yıl olmuştur. belki daha fazla. daha çok offline takılıp takip ediyorum sözlüğü. yazmak pek işime gelmiyor, + çok yoğunum. neyse konumuz bu değil zaten, konumuz, artık benim bile tahammül edememem bu yazılanlara...

    1993’den beridir bilinçli olarak galatasaray’ı takip ederim. diğer dönemleri de biliyorum ama bilinçli olarak diyorum, o yüzden diğer dönemlerden bahsetmeyeceğim. kalli, hollman, saftig, souness, terim, luce, ii. terim, gica, gerets, ii. kalli, skibbe, cesur kaptan, rijkaard, ii, gica, iii. terim, mancini, prandelli, hamza, denizli, tudor, iv, terim... arada da cevat güler falan geldi işte, düşünün artık.

    bu süreç boyunca akıllara zarar başarılar tattım, üzüldüm, sevindim, ağladım, 1 hafta hasta yattığım zaman falan oldu. yani karışık duygular. her takım taraftarı gibi aslında. bu biraz da sizin takımınıza bağlılığınızla alakalı. kimi yenilir küfreder geçer, kimi 1 hafta gazete bile okumaz, tv izlemez ya da ne bilim özetlerden takip eder. koşulsuz sevgi andavallığına girmeyeceğim burdan, herkesin hissettiği şey farklı diyorum siz anladınız konuyu.

    şimdi konumuz imparator. 2000 dönemi yahut 2012 dönemine girmeyeceğim. bizzat yakın geçmişten devam edeceğim. 2017’den malatya maçından önceki ve sonraki dönemlere değineceğim. terim öncesi: muazzam bir sezon başlangıcı ama sonrasında sıçış, derbilerde gol sorunu ve hezimetler. ne yalan söyleyeyim o sıra terim boşta olduğu için artık o sene bu sene dediğim dönemler. çünkü terim ile galatasaray birdir. bakın terim doğuştan winner bir karakter değildir, milli takımlardaki başarıları kadar başarısızlıkları vardır mesela ama her ne hikmetse galatasaray ile birleştiğinde winner bir karaktere bürünür. olmaz denilen şeyler olur, forvetsiz şampiyon olur yahut kadıköy’de kupa kaldırır. o yüzden daha iyisi gelmemiştir bizlere. bunda hemfikiriz sanırım. neyse başa dönelim, malatya deplasmanında alınan yenilgi ve kaynayan kazan, terim boşta ve taraftar kapısında yatıyor. herkes terimi istiyor. karakterini sevmeyenler bile istiyor çünkü biliniyor ki bu hengameden terim çıkarır bizi aydınlığa. istenen de oldu, terim geldi. o hengameyle destekle şampiyon olduk ki o şampiyonluk bizim için çok kritikti. 2 senedir ivme kazanan bir beşiktaş vardı. 3. kez olsalardı devamı gelirdi. zaten bunun bilincinde olan dursun özbek kesenin ağzını açmıştı. o sene şampiyonluğumuzda tudor’un katkısını savunanlar var, hatta takımı o kurdu diyen var ama ben takımımı onca senedir tanıyorsam bu görüş safsata öncelikle onu baştan diyeyim. tudor ile devam edilse o sezon en iyi ihtimal 3. falan olurduk baştan anlaşalım. takımın ivmesi aşağıya düşmüştü ve hocanın tercihleriyle saç baş yoluyorduk. gidin bakın 2 sene önceki entry’lere. halen orda duruyorlar ve bunu söyleyen adamlar şimdi tudor güzellemesi yapıyorlar. komedi cidden. neyse gitmiş adamın arkasından da konuşmak olmaz sonuçta ama parametreler önemli. o sezonun şampiyonluk mimarlarından olan donk mesela.. masraf olmasın diye kadroya bile alınmıyordu. keza denayer yedekti, sinan gümüş süre alamıyordu vs vs. tek transfer hakkımızı nagatomo üzerinde kullanıp şampiyon olduk ki bana göre mucizedir. yani şöyle diyeyim, benim için 2005-2006 sezonu şampiyonluğu ne kadar mucizeyse o sezon da o kadar mucizedir.

    geçen sene de bir sürü tantana forvetsizlik falan sorunlu başladık. herkes biliyordu ki bu takım şampiyonlar ligine de hazır değil zira istenen transferleri yapamadık. üstüne gomis gitti ve eren ile başladık. tam kanser. altyapımızdan çıkan ozan vizyonsuz yönetim sayesinde çok az paraya gitti ve rodri ile beraber gelen parayla transfer yaptık, avrupa’da başarısız olsak da ligde yine ipi göğüsledik ki benim için başarıdır bu. çünkü tepemizde demoklesin kılıcı gibi bekleyen bir ffp var ve transfer yapamıyoruz. istediğimizi alamıyoruz. diagne falan demeyin şimdi, ara transferde onca futbolcuya gidildi alınamadı. seneye yatırım olsun diye alındı diagne ki burda kötülendiği kadar da kötü oynamadı kendisi. hep bizim şekilci taraftar yüzünden daha değersizleşti. benim için kıstas büyük maçlardır. benfica maçında attığı nizami gol sayılmadı, fener maçında hasan ali’ye kırmızı yedirtti, beşiktaş maçında taçı erkenden kullanıp gol attırdı falan. bizim ihtiyacımız olan tipte bir adam değil ama işe yarıyordu yahu ama bizim şımarık taraftar naptı, sosyal medyadan taciz etti, statta ıslıkladı, üstelik belhanda gibi de vurdumduymaz oynamazken yaptı bunu. ayıp yahu vallahi ayıp. neyse çok uzattık konumuza dönelim asıl;

    bu sene kötüyüz, kötü başladık, kötü gidiyoruz. toparlanmamız ikinci yarıyı anca bulur ve şunu biliyorum; terim şu an bizden daha çok düşünüyor bu durumu ve şunu diyeyim; bu takım olacak arkadaşlar. öyle ya da böyle olacak. bakın devre arasında geçen sene kimsenin aklında yokken serdar, eren gibi topçulara kapıyı gösterdi terim. üstelik forvet takviyesi yapılmadan, ozan satılırken yaptı bunu. belhanda’nın, sofya’nın, mariano’num, nagatomo’num yetersizliğini görmüyor mu sanıyorsunuz? eğer böyle düşünüyorsanız terim’i tanımıyorsunuz. köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyoruz ama taraftar olarak biraz yanlış yapıyoruz. bakın belhanda’nın ıslıklanmasından bahsetmiyorum. sami yen’de hagi ıslıklandı aq belhanda kim? galatasaray bir dinse hagi peygamberidir benim nazarımda ama hagi bile ıslıklandı bu taraftar tarafından ama o taraftar ile bu taraftar aynı değil maalesef. çok detaya girdim biliyorum ama herkes teknik direktör, herkes otorite, herkes bilirkişi. sosyal medyayı takip etmeme sebebim bu taraftar tipi. siz de öyle yapın. terim’in başlığını okuyunca çıldırasım geliyor, istifa diyen andavallar var.. cidden üzülüyorum bu güruha. abicim neyin istifası? şu federasyona, bu futbol koşullarına dayanabilecek bir teknik adam var mı piyasada? bence yok. üstelik cl’de kötü de oynamıyoruz. yani istediğimiz sonuçları alamıyoruz ama maksimumumuzu oynuyoruz. lig ise başka bir yazımın konusu olsun. suçluyu farklı yerlerde arıyorsunuz. benim bu sene için avrupa’dan bi beklentim yok maalesef. çıta çok yükseldi. çok özledim başarıları ama olmaz, olamaz yani. mantık olarak da olamayız. bizim bu dönemi sarsıntı geçirmeden istikrarlı bir şekilde atlatmamız lazım. o da şampiyon olmaktan geçiyor. hatta ilk 2’ye girip şampiyonlar ligine katılsak bile başarıdır çünkü paramız yok ve ffp denen garabet önümüzdeki dönemlerde de sürecek ama yook. hiç bir şeyden memnun olmayan şımarık taraftar terime sallıyor. heyecanı yokmuş ahskskskdk. 6 ay önce şampiyon olurken yaptığı re re re ra ra ra tezahuratını sen bu yaşta yapamazsın aq neyin heyecanından bahsediyorsun? üstelik adam ağzını açsa 3 maç veriyor federasyon. yazık ya nereden vuracağınızı bile şaşırmışsınız. tercihlerini eleştir, oyuncu değişikliklerini falan eleştir de heyecandan bahsetme bari. kimsenin takmadığı ziraat kupasını almak için rotasyon yapmayan bir insandan bahsediyoruz. en hafif tabirle yuh aq. cidden yuh.

    size bir tavsiye, bu aralar gidin liverpool romantizmi yapın, iyi de oynuyorlar üstelik. ya da barca’yı falan tutun. daha az üzülürsünüz ama bırakın galatasaray bize kalsın bu sancılı süreçte. düzelince tekrardan desteklemeye başlarsınız. şampiyonluk konvoyuna çıkarsınız falan ama bu süreç böyle abicim. her devrim sancılıdır. biraz şapkayı önünüze koyun ya da liverpool şapkası takın dayanamıyorsanız. bu takım olacak. olması gerek ama hemen olmayacak üzgünüm. son sözüm;

    allah kerim fatih terim.
  • 21831
    türk futbol tarihinin gelmiş, geçmiş hatta gelecekteki en büyük teknik direktörü.

    tanımımızı yaptıktan sonra bir iki şey de biz yazalım. fatih hoca, benim kahramanımdır. buradaki herkesten daha çok ben terim'ci olabilirim hatta fakat bazı şeyleri de görmezden gelemeyiz.

    bu sene hoca yıprandı, belki de heyecanını kaybetti, takım top oynamıyor, yanlış taktikle çıkıyor vs. bunların hepsine tamam diyebilirim ama adaletsiz forma dağıtımı ve taraftara pardon seyircilere olan söylemlerini savunmam mümkün değil.

    dün ilk defa beni çok üzdü.
  • 21832
    yaptığı yanlışları sıcağı sıcağına savunacak cesareti gösteremeyen yılmaz savunucuları zaman her şeyin üstüne kül örter misali yeniden taraftarı hiçe sayarak bir şekilde hocanın hatalarına kılıf bulmaya çalışmaktadır.

    fatih terim ' i fatih terim yapanda, imparator yapanda galatasaray dır, şunu önce bir kafanıza kazıyın.

    evet bundan sonrası kendi adına da camia adına da çok daha kötü olacaktır, çünkü fatih terim hiç bir zaman hatalarından ders almamıştır ve almaz, kendinden başka herkes suçludur.

    rüzgar eser ise başarı gelir, rüzgar esmez ise tam tersi camia alabora olur gider.

    bu önceden böyle oldu şimdi yine aynen öyle olacak.
  • 21833
    surekli aradaki makas aciliyor aciklamasindan dolayi gomulen adam. neymis kucuk takimlar cok iyi kafa tutuyormus buyuklere, sadece biz geride kalmisiz.

    sampiyonlar ligi 2019-2020 sezonu 3. haftasi kazanan takimlar;
    real madrid, barcelona, atletico madrid, juventus, inter, manchester city, liverpool, chelsea, tottenham, bayern munih, leipzig, psg, benfica

    kazanamayan takimlar;
    galatasaray, brugge, olympiakos, kizilyildiz, shaktar, dinamo zagreb, leverkusen, lokomotiv moskova, salzburg, genk, slavia prag, zenit, lyon, lille, valencia, ajax

    su listeyi oturun inceleyin, fatih terim’in bahsettigi makas iste budur. bes buyuk ulke disinda mac kazanan tek takim benfica.

    atalanta, leverkusen, lille, brugge, olympiakos, genk, slavia prag bu takimlarin da henuz galibiyeti yok. ve hicbirinin grubu bizimkinden zor degil.
  • 21834
    kazanmasak bile iyi bir oyun ortaya koyalım istiyor taraftar. mesela gol atalım. gerçi her maç 1 gol atsaydık 5 puan falan toplardık herhalde. gol atmak önemli bu yüzden. atınca kazanma şansın oluyor.
    yani büyük takımlar diğerlerini de yendi ne var bunda demeyelim. slavia prag, barcelona ya karşı nasıl bir futbol oynamış da yenilmiş onu görelim biraz.
    sadece hocanın inatlarından ve bazı futbolculardan vazgeçmesini bekliyorum. en basit isteğim bu takımın duran top organizasyonu yapması. bu bile yok takımda.
  • 21836
    #seninleyizfatihterim hashtagine destek veren birisi olarak söylüyorum bu söylediklerimi. evet hoca efsanemizdir ama eleştirilemez değildir.

    belhanda'nın ölümüne savunulmasını ise hiç anlamıyorum. sneijder yüzünden belhanda düşmanı olanlar varsa ki vardır onların tutumunu da doğru bulmuyorum.

    fakat ben sneijder'in artık gitmesi gerektiğini söyleyen, belhanda geldiğinde çocuğa vermeyin 10 numarayı atmayın malların önüne diyen bir insan olarak söylüyorum ki belhanda yuhalanmayı sonuna kadar hak etti.
    milliyeti vs de umrumda değil.

    ben sahada oynadığı oyuna bakarım.
    belhanda neler yapıyor ona bakarım. ve belhanda da hiçbir pozitiflik göremiyorum. bana göre olcan adın'dan da bilal kısa'dan da iyi değil bu herif.
    bunun üstüne onlardan şut yeteneği eksik.
    ayrıca maç içerisinde ileri giderken değil de artistlik yapacakken kaptırdığı toplar beni deli ediyor.
    kaptırdığı toplarda faul olduğunu düşünüyorsa maçı bırakıp hakemle uğraşmasından ve pozisyonu takip etmemesinden nefret ediyorum.
    taraftar yeteri kadar sahip çıktı zaten belhanda'ya.
    böylesine önemli bir maçmış vs imiş. o zaman o beyefendi de böylesine önemli bir maça çıktığının farkında olacak ve sahada gevşek gevşek davranmayacak. sonuna kadar mücadele edecek.
    böyle davranırsa çıkarken ıslıklanınca öyle küfürler etmeyecek. küfür ederse de ciddi uyarılacak veya kadro dışı bırakılacak.

    terim de yıllardır kendisine sahip çıkan taraftara bu herif için ayıp etmeyecek. artık saha içine odaklanacak ve bize başka hocaların futbolundan zevk almamamıza sebebiyet veren o mükemmel baskılı futbolunu geri verecek. ben real'in karşısına savunma ile çıkan takımı değil real de olsa siz galatasaraysınız diyen takımı istiyorum.
    mağlup olsa bile bu takım bu maçı bırakmaz dedirten hocayı ve ve o hocanın takımını geri istiyorum.
    ben maçın başında deli gibi ısıran ve seyirciyi de gaza getirip o stadı cehenneme çeviren terim takımını istiyorum.
    başkasını değil ben o terim'i ve takımını istiyorum.
    ve bunu verebilecek yegane adam da terim'dir.
  • 21838
    2019/2020 sezonunun başlangıcından beri gerek kadro seçimleriyle gerek maç sonu açıklamalarıyla üzmeye devam ediyor. hocanın huyu, suyu değişti, ortada hiçbir sebep de yoktu. 2 sezon üst üste şampiyon olmuş takım zımba gibi transferlerle güçlendirildi, yönetimle arasında en ufak problem yoktu kaldı ki yönetimle arasında problem olacak bir yapı da yok, şu anki görüntüde hoca başkanın da üzerinde gibi gözüktüğü için olası problemde terim başkanı ezer geçer gibi duruyor, hocanın başarı için aradığı şartlar yerindeydi.

    sezona kötü başladık, birkaç şanssız son dakika golü vesaire, bunlar olur. ama işler fenerbahçe'yi yenemedikten sonra farklı bir boyuta geldi, önce hiç gereği yokken yönetimi medya önünde topa tuttu, gençlerbirliği maçından sonra ise "belki de formayı daha çok hak eden genç çocuklara güvenmeliydim." öz eleştirisinin arkası ise doldurulmadı. psg maçı gurur veren mağlubiyet olarak nitelendirildi ki bu da terim'den hiç duymaya alışık olmadığımız bir cümleydi. hocayı hoca yapan en önemli unsur, hırsı gitmiş dedim ben bu açıklamayı duyduktan sonra. hiçbir mağlubiyet gurur veremez. kaldı ki gelin herkes itiraf etsin, psg maçındaki mağlubiyet gurur veren mağlubiyet falan değildi. seri'nin bir tane şutundan başka atağın yok, rakip senin kalende enteresan denemeler yapmış, hasbelkader 1 gol atarak bitirmiş maçı ve bu gurur verecek öyle mi? bu mağlubiyet gurur verdi diye 20 sene önceki terim'e söylesen pos bıyığından girer, kulak burun boğazdan çıkardı.

    madrid maçı sonrası açıklamalar ise benim için son nokta oldu maalesef. o gün tribündeydim, belhanda'yı ıslıkladım, gene olsa gene ıslıklarım. kimsenin aklına ihtiyacımız yok. gerçek hayatta da bu işler böyle işliyor, eğer iş verdiğim alt tedarikçi işini doğru düzgün yapmıyorsa karşına alıp bu adamı da haşlıyorsun, lokantada bir yemek yersin beğenmediğin zaman bu yemeğin hali ne diye hesap sorarsın. fatih terim galatasaray tarihinde hiçbir futbolcusuna göstermediği iltizamı belhanda'ya gösteriyor, inanın ki hagi'nin, popescu'nun arkasında bile bu kadar durmazdı terim. burak yılmaz'ı en çok gol attığı dönemde televizyona bağlanıp burak'tan daha başka beklentilerim var, pres yapacak vs. diye haşlamış bir adamdan bahsediyoruz. futbolcu gelmiş ana, bacı bırakmadan 50 bin cephanene küfür ediyor, sen de sırtını sıvazlıyorsun. gerçekten hiç yakışmadı hocam.

    fatih terim'i tanıdığım, bildiğim günden beri ilk defa ayıp ettiğini hissediyorum, yanlışlar elbet yapmıştır ama bu kez ayıp ediyor. (bkz: #2311427) bu 4.döneminin başladığı zaman attığım bir giri, ne kadar büyük heyecanlarla koştura koştura passolig almıştım. ve yemin ederim şu anda takımın teknik direktörü fatih terim olmasaydı hala passolig'im olmayacaktı, 4.dönemin başlangıcına tanıklık etmek istemiştim, hemen ertesi sezon da kombine aldım. hoca bendeki heyecanı maalesef giderek öldürüyor, mağlubiyeti kabul eden, vasatı onaylayan bir hoca haline geliyor.

    çok üzgünüm, bir mucize olsun da eski terim geri gelsin diye bekleyeceğim kuytu köşede bir yerde. benim madrid maçı sonrası açıklamalardan sonra bir şeylerin değişeceğine yönelik inancım kalmadı, belli ki belhanda hazretleri ve diğer alelade 10 galatasaray futbolcusunu izlemeye devam edeceğiz. hocaya bunca başarının hatrına duyduğum saygıdan dolayı sessizce kenara çekilmeye karar verdim, bir daha da ne maça giderim ne de maç izlerim belhanda 11'de olduğu sürece. maça gitsem ıslıklayacağım, izlesem yok yere sinir stres sahibi olacağım televizyon başında küfür ederek. en iyisi son kez hocanın vardır bir bildiği diyerek kenara çekilmek, kaldı ki bu sefer bir bildiği yoksa çok büyük bir savaşın altına girdiği için kendi kendini de yok edecek sonunda maalesef.

    hayırlısı olsun.
  • 21839
    hocam umarım önümüzdeki beşiktaş maçına tüm hırsınla, tüm konsantrasyonunla hazırlanıyor ve takımı hazırlıyorsundur. hatalardan ders çıkarmak başarılı insanların en önemli özelliğidir. sende de bu özelliğin olduğuna inanıyorum. çünkü senden daha başarılısı bu ülke sınırlarında yok. artık olmayan şeyleri oldurmak için uğraşarak vakit kaybetmeyelim. sana inanıyoruz hocam, tarihimize bir derbi galibiyeti daha yazalım beraberce.

    (bkz: 27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı)
  • 21841
    egosu dünya ortalamasının çok üzerinde olan teknik direktörümüz. öncelikle itiraf edeyim, ben galatasaray'ın başka td adayı olmamasını hiç içime sindiremiyorum. bunu daha önce farklı konu başlıkları altında yazıp, arkasından teneke çaldıracak hale getirilmemesi gerektiğini ifade ettim. egosu bu kadar yüksek olan bir kişiye bu kadar yüklenilirse, td ya sırf sizler saçınızı başınızı yolun diye her maça aynı 11 le çıkar ya da "ne haliniz varsa görün" diyerek kapıyı vurup çıkar. bu sezonun özelinde her iki durumda hayırlı değil. her insanın belli süreçlerde rahat bırakılmaya ihtiyacı vardır ve bence galatasaray için bunun şimdi tam zamanı. beklentilerinizi dizginleyin biraz. bu platformda, sözcüğün ifade ettiği anlama katılmasam bile, sık sık "düşman" ilan edilen kişi ve kurumların değirmenine su taşımayın. benim en büyük umudum yönetimin içinde bulunduğumuz koşulları göz önüne alarak sezon sonunda çok köklü bir değişikliğe gitmeye cesaret etmesi.
  • 21842
    kendisinin ne faniyim ne de karsitiyim. dogru seyler yaptigi surece (bakin illa mac kazanacak demiyorum) arkasindayim. daha once bizi birakip tupcuyle boy boy foto verdikten sonra geldi bagrimiza bastik, 10 mac ceza yedi arkasinda durduk cunku dogru seyler soyledigi icin ceza yemisti. ancak yanlis yaparsa da ki bunda cok israr ediyor arkasinda durmanin mantigini anlamiyorum. sene basindan beri bir suru yanlis yapiyor ve hakli olarak elestiriliyor. hocanin bir bildigi vardir kafasinda olan arkadaslar da israrla gormuyor ve destekliyor hocayi. ayrildigimiz nokta bu. yoksa kendini toparlayip, yanlislari biraktigi surece bir allah'in kulu da gitsin diye dusunmeyecektir. ne diyelim, umarim bir an once kendisini duzeltir de eski mutlu gunlerimize tekrar doneriz. allah yardimcisi olsun.
  • 21845
    dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir futbol taraftarına bir klüp tarihinde 22 şampiyonluğun 8 tanesini almış bir teknik direktör olduğunu söyleyin o kişi taktir görür. nedendi, niçindi, yok şöyle agresivdi, böyle dedi vs.. kimse bunlara takılmaz. ben bir taraftar olarak takılmıyorum. sadece hocanın ara sıra empati yapması gerektiğini düşünüyorum. daha önce de değindiğim gibi, çileden çıkaran bir oyuncuya hoca direk sövüyorsa, trübünde de seyirci sövebililiyor.. hoca yardımcıları için kinayeli konuşuyorsa başkan da hoca için konuşabiliyor. belhanda konusu aslında madrid maçına özel değil.. valbuena uyanıklık yapıp fıratı kandırırken, belhanda yerden kalkıp, yavaş yavaş yürüyerek yediğimiz golü izledi.. psg maçında takımın tamamına yakını omuz omuza koşarak en azından rakibi bozma çabasında iken belhanda sadece top gelince aksiyon aldı.. fatih hocamın bunları gördüğünü bildiğini adım gibi biliyorum. ama siz kim olursanız olun hocadan önce tespit yapıp aksiyon alırsanız işte o zaman sizinle aynı fikirde olmuyor..
  • 21846
    fatih terimsiz galatasaray, çok daha iyi oynadığı sezonlarda bile şampiyon olmakta zorlanırken fatih terimli galatasaray 2013ten bu yana çok kötü oynadığı sezonlarda şampiyon olmasını bilmiştir. bu yalnızca terim katkısı olarak düşünülmesin; galatasaray ve terim birbirini tamamlayarak başaran, entresan bir ikilidir. galatasaray, winner duygusunu fatih terim döneminde pekiştirmiştir. bu kulüp altın çağını fatih terim ile yaşamış ve günümüze kadar en büyük kulüp olmasında yine terim başrol oynamıstır. bazen o kadar saçma yorumlar görüyorum ki unutanlara, bilmeyenlere belirtmek istedim.eleştiri başka şey, hakaretvari ithamlar başka.

    ama, bu ikilinin son buluşmasından bu yana işler pek istediğimiz gibi gitmemekte. sanki bu mutual düzen günümüz futbolunun değişen dinamikleriyle birlikte son demlerini yaşıyor gibi. terim son buluşmada 3.cü sezonunu yaşarken, takım taktiksel anlamda çok ciddi sıkıntı çekiyor. 2 sezonluk maratonda rodriguez-gomis, onyekuru-feghouli tandemlerinden çok iyi faydalanması dışında kalitesiz ve kısır futbola çare bulamadı. her geçen sezon iyileşme bekledikçe, daha da kötü bir futbol izletti. ve bu sezon* artık atak yapamayan, şut çekemeyen ve pozisyon bulamayan saçma sapan bir takım oldu galatasaray. üstelik bu 3 sezonluk süreçte avrupa kupalarında galibiyete hasret kalırken, kendi liglerinin orta sıra takımlarına bile futbol olarak ezildi. bu sezon, şampiyonlar liginde 3. maçlar sonunda gol atamayan tek takımız.

    hoca bu sezon başındaki yaşanan transfer gelişmelerinden dolayı biraz şevki kırılmış ve biraz da hayal kırıklığına uğramış durumda. elimizde tarihin en iyi kadrolarından biri var evet ama her ne kadar iyi oyuncular da olsa terim bu oyuncularla oynayacağı bir taktik üzerine hazırlanmamıştı. oyuncuların bir kısmı uzun süredir oynamamış, bir kısmı da sakatlıktan dolayı ne form tutabilmiş ne de takıma alışabilmiş durumda. üstelik as kadronun büyük bir kısmı kamp görmedi kondisyonlar ve takım uyumu açısından oldukça büyük bir eksi. daha ilk 11de bütün oyuncular hazır olarak tek bir maç bile izleyemedik bunu da hatırlatmak isterim.

    hocanın hiç mi suçu yok, tillahı var. kocaman bir formsuzluk sorunu mevcut hocada. çıkardığı 11ler, yaptığı oyuncu değişiklikleri bu sene puan kazanmaktan ziyade puan kaybetmemize sebep olan başlıca etmenlerden. donk'u forvet oynatıp puan alan teknik direktör nerede, madrid maçında feghouli'yi oyuna sokup takımı komple çökerten teknik direktör nerede. önde olduğumuz maçlarda yaptığı değişikliklerle hediye ettiği puanları söylemiyorum bile. transfer döneminde gitmesini istemediği belhanda ve feghouli hem futbol hemde maddi anlamda takımın üstünde çok büyük yük oluşturuyor. takımda tutulmalarının arkasında ki niyeti bilmiyorum ama bu noktada da çok kötü çuvalladığını söyleyebilirim. zira ikili performans vermediği gibi tribünlerden çok fazla tepki çekiyor. ikinci bir konu bu sene hiç olmadığı kadar inatçı. hatalarından zerre ders çıkarmıyor ve bu yarıya kadar idare edeceğiz düşüncesi motivasyon sorunu çektiğini belgeliyor. kadronun yaşlı olup, mobil oynayamadığı tempo sorunu çektiği aşikar ama ortadaki kötü futbolun bunla açıklanabileceğini düşünmüyorum. profesyonelleşemeyen antreman kadroları var ve buna hocanın yardımcılarıda dahil. dava arkadaşlarını satmayacak diye galatasarayın potansiyelinden kaybediyoruz. bir teknik adam hem hucüm, hem defans, hem teknik, hem taktik antreman yaptıramaz, yaptırabiliyor olsada yapmaz. bunun içinde bir ekip kurar kendi mentalitesine yakın isimlerle çalışır, hasan şaşlarla ümit davalalarla değil. yine profesyonellere bağlı olarak takım yeterince çalışmıyor ve doğaçlama oyundan dolayı çok fazla bireysel hata sorunu yaşıyoruz. diğer takımlar artık minimal farklar yaratmak için deliler gibi yöntemler kovalarken biz daha en basitinden profesyonelleri kulübe kazandıramıyoruz, mantıkla savaşıp romantik davranmak lüks endüstriyel futbolda.

    ayrı bir parantez olarak belhanda konusunda haksız değil. bu adamlar orta doğu kültüründen gelip fransız kültüründe iyice arap saçına dönüşmüş sorunlu profiller, karşına alıp ne yapacağını kestiremeyeceğin bir tümöre dönüştürmenin manası yok, bunu diagne'de yaşadık. yarın öbür gün satmak isterken mantıklı davranmasını ancak böyle sağlayabilirsin, ayrıca yaptığın yatırımdan dolayı min. zararla elden çıkarmak durumundasın. ekonomimiz bu kadar kırılgan ve kadro mühendisliği ffp dolayısıyla bu kadar zor olmasaydı çoktan satardı belhanda'yı.

    fatih terimi kişilik olarak sevmem, beğenmem de ve kesinlikle günümüz şartlarına uyan bir teknik direktör değil benim gözümde. ama bu ffp döneminin sonuna kadar kendisine "mecburuz" bunun başka hiçbir açıklaması yok. istifasını isteyen hayal görüyor. takımın yarısı emaneten kiralık oyuncular, diğer yarısı dönemini kapatmış yaşlı oyuncular . finansal anlamda dağ gibi bir borç var ve diğer batık rakiplerinden pekte fazla uzakta değiliz. bu şartlar altında ocakta dese bekleyeceksin önümüzde ki yaz dese de. bende isterim tucheli, favre'yi yada nagelsmanı getirip en az 5 senelik bir projeye oturalım ama bu tarz adamları getiremeyeceğin gibi gelseler de verebileceğin bir bütçe yok. ismi duyulmamış teknik direktörler ise tamamen kumar olur ve başarı gelmezse başka başka kaoslara sebebiyet verir. ben terimin gitmesini herkesten çok isterim ama şu an zamanı değil. idealite ile realiteyi birbirine karıştırıp saçmalamaya gerek yok.

    galatasaraylıların yapması gereken beklemek ve sabretmek. cl bu saatten sonra bitti sayılır, bundan sonra bu geniş kadro ile sadece ligde oynayacağız ve ligde kimsenin fark attığı yada müthiş bir futbol oynadığı yok. beşiktaş zirveye 2 seneden önce yaklaşamaz bile, fener fenerasyonun aleni ittirmesiyle “resmi şike”yle bile hala kepaze bir durumda. ocakta takviyeler yapılır ve muhtemelen 433 yada hocanın deyimiyle 253 izleriz. üstelik her ne kadar hoca transferde genelde başarısız olsa da ffp den dolayı kaybedeceğimiz bir şey olmayacak. üstelik son dönemde yapılan nokta transferlerden anladığım kadarıyla scout ekibimiz eskisi kadar da kötü değil. bazen istikrar adına sevdiğimiz şeylerden fedakarlık yapmalıyız ki yarınları çöpe atmayalım, geçiş süreçleri her zaman sancılı olur.
  • 21847
    hoca ile ilgili son dönemde en çok canımı sıkan durum oyuncular üzerinde ki kontrolünü kaybetmeye başladığını görmek oluyor. eskiden hangi jenerasyon ile çalışırsa çalışsın büyük saygı uyandıran bir lider iken, son dönemde bu algının kırıldığını, ve terse doğru gittiğini görmek can sıkıcı. yoksa formsuz dönemler illa ki olur. belhanda, feghouli, nagatomo gibi isimlere takım içinde ki pozisyonları gereği çok fazla kredi vermesi adil değil, ve bu tüm takımı olumsuz etkiliyor.
  • 21850
    türkiye'nin futbol imparatoru.

    bu takımda kredisi bitmeyecek biri varsa o da kendisidir. bu sezon kendisininde dediği gibi -mecburiyetten- henüz hazır olmayan ya da uzun süre oynamayan oyuncularla yola çıktı. takımın yaş ortalaması 30+ olduğu için ilerleyen haftalarda istenilen ritme girecektir diye düşünüyorum. önemli olan bu süreci en az kayıpla geçmektir.

    ancak bir de madalyonun diğer tarafı var. bu sene başarılı olmayabilir. istenilen sonucu alamayabilir ve hatta sezonu kupasız kapatabilir. bu eleştirilecek bir şey değildir. bir takım her sene aynı performansla oynayamaz ve her sene şampiyon olamaz.

    hocamızın değerini bilelim..
App Store'dan indirin Google Play'den alın