resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 13882
    her görüşe saygım var, hepsine belli bir seviye de empati ile bakıyorum da; şu lise çağında ki sosyal medya fenomenlerinin fatih terim'e burun kıvırmasını hiç mi hiç anlamıyorum.

    hadi bizim yaşımız müsait, jupp derwall gördük, karl-heinz feldkamp gördük, hatta eric gerets gördük vs. yahu 20 yaşlarında ki bir adamın hayatından fatih terim’i çıkarttığın zaman geriye ıvır zıvır bir dolu gelen giden t.direktörler ile kümede kal şarkıları kalıyor.

    eyy 20 yaşlarında ki kardeşlerim, sizilerin görüp görebildiğiniz en büyük başarıların altında bu adamın imzası var, bu neyin tatavası. mevcut şartlarda mevcut ortamda bu adamdan başkası bizi başarıya götüremez.
  • 13883
    her şeyi bir kenara bırakırsak galatasaray kulübünde ve hatta türkiyede teknik direktör olarak çalışırken en büyük başarıları elde etmiş kişidir. yönetimin içişlerinde neler olup bittiğini ya da hocamın ayrılış süreçlerindeki düşüncelerini tam olarak bilemem, onun için de kendisine öyle sattı böyle gitti diye taraf olamıyorum. bu taraftarı kendisi kadar mutlu ettiren ve gururlandıran başka biri yoktur kulüp tarihinde, bunları yaparken de kendinden önce galatasarayı önemsediğini düşünüyorum. onun yerinde kim olsaydı önüne gelen güzel bir teklif olursa (italyaya, milli takıma gidişi) kendi çıkarları uğruna 2 kere düşünür. ben hocamı başarılarıyla hatırlayacağım çünkü herkes başarıları yenilgilerden daha çok hatırlamak ister.
  • 13886
    evet iş bu girinin müellifi kendisi için döner pıçaklı gruba dalabilir adamın gözünde gördüm yaşı... ama kendisini hoca yapmamak için yönetim düşürenlerin olduğu yerde başkan olmasını istemek hele ki beklemek hayalciliktir. bakın ben diyorum hayalciliği:) ama gelsin 7. şampiyonluğunu da yazsın arkadaş adam da ne takıntı varmış futbolcuyken şampiyon olamadı diye azizi parçaladı... ancak hocadan başkan olmaz mı olur, ergin hocadan:) yöneticilik tecrübesi diyenlere gelsin; (bkz: #2272655)
  • 13889
    dursun özbek'in son yaptıklarından anlaşılan, 4.kez galatasaray teknik direktörü olacak olan kişi. aynı şeyleri dile getirmeyeceğim, kendisinden beklentim, kendisinden beklentisi olanların beklentilerini boşa çıkarmamasıdır. haklı olarak kızgın ve dargınız. ancak şike-tiner cephesinin şimdiden ödünün bokuna karıştığı gerçeğini de göz ardı edemem.
  • 13892
    kendisinin başarılarının 10'da birinin yanına anca yaklaşabilen şenol güneş, zico, ersun gibi adamları neredeyse tapacak kadar seven rakipler var ve bizim taraftar hala gelmesin yaa, istemezük, o bizi sattı, sindiremiyorum:( şeklinde takılıyor.

    ama aynı adamlar başakşehir taraftarının ki artık ne kadar taraftar diyebilirsek galatasaray karşısında altı altı diye tezahürat yapmasını, kaç haftadır gol atamayan malatya'nın üç üç diye tempo tutmasını sindirebiliyor oralara hiç laf yok. yazarken bile can sıktı...

    ulan bu takım kaç senedir toplasan bir galatasaray etmeyen trabzonspor'la beşiktaş'ı yenemiyor ve her maç ayrı bir rezillik yaşatıyor. alooo...

    anadolu'da ezilen galatasaray'ı ise yazmaya utanıyorum.

    rakiplerin bir fatih terim'i olsaydı da değer bilmeyi öğrenseydik.

    acilen gelmesi gereken efsanemiz.

    yanına melo'yu ujfalusi'yi taffi'yi hasan şaş'ı al gel hoca.
  • 13895
    https://eksisozluk.com/entry/72900296

    --- alıntı ---

    uzun bir süredir, türk futbolu yöneticilerinin ezikliğinin, çaresizliğinin adı haline gelmiş olan, ad soyad kombinasyonu.

    --- alıntı ---

    kendisi aynı zamanda sabırsızlığın, kısa yoldan başarının, yalnızca bugünü düşünmenin, sistemsizliğin* de ad soyad kombinasyonudur.
  • 13898
    hocam sabah 7'de kalkacağım bu saatte seni açıklarlar mı ya da açıklamayı geçtim bu herifler seni ikna edebilirler mi onu bile bilmiyorum. çok değişik hisler var içimde ; olağanüstü seçim, seninle ilgili haberler, vasıfsız hocalarla ilgili haberler falan filan ama bu dönem öyle bir dönem ki en geç pazar akşamı bize dönmezsen geride bıraktığın galatasaray'ın 3-4 sene öncesinin beşiktaş'ına nasıl dönüştüğünü izlersin. ben şahsen affettim seni, daha önce de dediğim gibi kimi aile babaları alkolik olur,kumarbaz olur ama çocuklarını el üzerinde tutar. sen öylesin hocam. sen hata yapabilirsin ama seni seviyoruz ister stockholm sendromu desinler ister içimizdeki nostaljik duygular desinler seviyoruz. sen de bizi el üzerinde tut artık en azından güldür yüzümüzü, bir de gör ama senin güvenebileceğin tek kitle biziz. seni karşılıksız seven tek kitle biziz.
    seni tanıyorum, para senin derdin değil ama şöhreti seversin. sana yapılanları haketmedin bizi satmış olsan bile haketmedin. gittiğinde dedim ki "ulan hadi sevmiyor bizi artık, bari milli takımda başarıdan başarıya koşalım en azından fatih hoca var."
    olmadı. anla artık seninle bizim kaderimiz birleşik. gel barışalım ve sen şöhrete kavuş biz de mayıs ayında stadda coşalım.
  • 13900
    fatih terim konusunda çok fazla negatif entry girip huzur kaçırma niyetinde değilim, zira görüyorum ki galatasaray taraftarında kendisine karşı müthiş bir motivasyon var.

    fakat bu ilkesiz duruşun galatasaray'a nasıl zarar vereceğini anlatıcam şimdi.

    fatih terim sanılanın aksine geldiği taktirde galatasaray'da başarılı olamayacaktır. çünkü ortam bıraktığı gibi değil. mesela medyadaki bir takım köpekler aldıkları talimatlar ve kişisel hırsları doğrultusunda kuduz olmuş gibi üzerine saldırmaya hazır, fırsat kolluyorlar. tabi ki bunda fatih terim ile siyasetin arasının ilk defa bozuk olmasının etkisi var.

    federasyon ve demirören'in şahsıyla zaten her zaman kötüydü fatih terim. sadece siyasetin iradesi her iki tarafın da tükürdüklerini yalayıp birlikte çalışmalarına neden oldu. mevcut ortamda federasyon milli takımdan göndermek konusunda haklıydık mesajı verebilmek için bile terim'in galatasaray'ını bu gün katlettiğinden bir kaç misli fazla katledecektir.

    yani futbol konjonktüründe şu anda terim'in başarılı olma şansı sıfır. rakamla da yazalım. "0" yani başka bir tabirle imkansız.

    fakat taraftarın başarıyı galatasaray'dan fazla sevmesinin bir sonucu olarak galatasaray'ın başarı şansı da ironik şekilde sıfırlanıyor. zira fatih terim bu işin kurdu. yani gelirse yaşayacaklarını biliyor. gelmeyecektir. işte bu noktada adı, bu taraftar sayesinde hangi teknik adam gelirse gelsin tepesinde bir tehdit, bir huzursuzluk kaynağı olarak duracaktır. yani gelen teknik adamın da başarı şansını sıfıra indirgeyecek bir etkisi olacak bu ilkesizliğin. eh medya ve fenerbahçe'nin, beşiktaş'ın hatta hatta siyasetin manipulatörleri ellerini ovuşturarak bekliyordur camianın önümüzdeki 3-4 senesini zehir etmek üzere.

    dursun aydın özbek'e gelirsek. aptal bir adam olduğuna inanmıyorum. sadece beceriksizliği kılıf olarak kullanan, riva ve florya üzerinden rant sağlamak için orada konuşlanmış bir çakal bana göre kendisi. bilemiyorum tüzüğün durumunu. gerçekten şu sıra okuyup da öğrenecek kadar vaktim yok. acaba ocak 2018'de yapılacak seçim 3 senelik mi, yoksa mayısda tekrardan bir seçim gerekiyor mu emin değilim.

    neticede özbek brothers'ın da terim'i kullandığını düşünüyorum. terim'de galatasaray taraftarı hala kendisine özlem duyuyor herkese bunu gösterdi. kitlem arkamda, güçlüyüm mesajını verdi. ayrıca zedelenen egosunu doyurdu. yani o da özbek brothers'ı, daha da kötüsü galatasaray'ı kullanıyor. ne güzel iş. mağduriyet yaratıldı. mağduriyet sempatisi terim'e de özbek brothers'a da yaradı. senaryoya göre aslında onlar terim'i getirecek ancak bir kısım yöneticiler izin vermiyor. eh bu muhalif yönetim kurulu üyelerinin istifaları halinde yönetim kurulu da düşeceğine göre mecburen yangından mal kaçırırcasına seçim kararı almak gerek. tehditlere boyun eymek olmaz...

    şimdi kendini seçtirebilmek adına bu koz da var elinde. taraftar tepkisiz. terim diyor başka bir şey demiyor. siyasetin yiyeceği ve yedireceği rant hala devam ediyor. anlayacağınız mecbur dursun aydın özbek seçilecek. terim adıyla seçilecek. 3 sene daha katlanmak zorundayız bu adama...

    bilemiyorum ne olmalı. zaten şu saatten sonra terim gelse de gelmese de omurgasız bir camiayız. yelkenleri suya indirdik. yaşanan gelişmeleri analiz etmekten aciz şekilde terim diyoruz başka da bir şey demiyoruz. o halde gelsin, işler kötü gidese zaten arkasında pek durulacağını sanmıyorum, başarıya endeksli efsanesi en azından başarıya endeksli taraftar arasında sönsün. o da kurtulsun biz de kurtulalım. hem belki beraberinde özbek brothers'ı da götürür.

    yine dayanamadım ve tüzüğe hızlıca bir göz attım. açıkcası epey sorunlu maddeler var. detaylı incelemesem de sabahın 6'sında 2 dakikalık göz atma sonrasında kesin olmayan kanıma göre haziran'da bir seçim daha yapılacak. 92. madde belirleyici. devam eden 93. maddeyi bu maddede ortaya koyulan irade doğrultusunda yorumlamak lazım. zaten 58. maddede olağan seçimli genel kurul toplantısı hakkında da çok net ifadeler kullanılmış. değiştirilmesi, üzerinde oynanması biraz zor. ayrıca yine bu maddeden (olağanüstü seçime rağmen) olağan seçimler tarihinde yapılır sonucuna varılabiliyor bana göre. 130. maddede çok önemli bir vurgu var 92. madde iradesine. fakat bunları neden detaylı yazıyorum. 93. madde her şeye rağmen bir boşluk barındırıyor. yargılama konusu olursa rant peşindekileri düşününce günümüz türkiyesinde her türlü netice ortaya çıkabilir.

    şimdi insan soruyor, neden başkan ve yönetim kurulu topluca istifa etti? neden fatih terim ile sözleşme imzalanmadı ve istifalar sonucu yönetim kurulu yeter sayısının elde edilememesinden yönetim kurulunun düşmesi beklenmedi. o zaman mağduriyet büyürdü. zira 130. maddeye göre eksik organların tamamlanması mümkün görünüyor. yine de 130. maddenin konuluş amacı üzerine yoğunlaşırsak, olağan genel kurulun yapılması iradesini taşıyor diyebiliriz.

    ama burada durum ünal aysal'ın gittiği olağanüstü seçimden biraz farklı. orada istifa eden ünal aysal'dı. onun durumu 92. maddede gayet net. biz şu an 93'de anlatılan ihtimali yaşıyoruz. işte bunda anlattığım hukuki boşluk mevcut. fakat netice itibarıyla yüzeysel incelemem mayısda yeniden seçim olacağı şeklinde. detaylı incelemede bu kanı kolaylıkla değişebileceğinden kimseyi de yanıltmak istemem. sadece sesli düşündüm diyebiliriz.

    dediğim gibi evden çıkma stresim olmasa 3-4 saatlik çalışma ile daha net bir yargıya varabilirdim. gözden kaçırdığım hükümler, tekrar tekrar çapaklanan gözlerim, ayılmamış beynim beni kolaylıkla yanıltabilir. ama şimdi kahvemi bitirip, belki evden çıkmadan yüzümü bir kez daha yıkamam gerekiyor. 40 dakkamı yedi işbu entry! daha fazla zamanım yok malesef. zaten bir kaç güne çevrilen dolabı anlarız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın