resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 11851
    bu kadar çok konuşup bu kadar az ya da hiçbir şey anlatmayan başka bir insan var mı anlamış değilim, 20 dakikadır konuşuyo ama bir bok anlamadım ben, ona kalsa herkes bütün problemlerin kaynağını gelmişini geçmişini kimin ne dediğini kimin ne yaptığını her şeyi biliyor ama işin esası kulaktan dolma şeyler dışında kimse bir bok bilmiyor zaten kendisi de çok konuşup hiçbir şey anlatmıyor, kafam oldu jüpiter amk.
  • 11852
    https://pbs.twimg.com/media/CxFkvyOXEAE9edl.jpg

    hoca çocuktum seni tanıdım, büyüdüm efsanem oldun, saçlarıma aklar düştü nefretimsin.

    gelelim sorduğun soruya, evet sayın terim, ihanetin ne olduğunu biz sizden öğrendik. tarihin tozlu sayfalarında inçelemeye gerek yok, bu ihaneti siz bize zaten yaşatınız. şimdi kalkmış neyin ahkamını kesiyorsunuz ? hayırdır yani var olan milli takım diye gidip her daim galatasaray'a düşman olan bir insan ile poz verirken ? biz neler düşünüyorduk hiç sordunuz mu ?

    http://i.radikal.com.tr/...fft64_mf1780016.Jpeg

    ortada bir ihanet aramaya gerek yok, resime bakmak yeterli; evet resimde ne görüyoruz ? sayın terim size soruyorum ne görüyoruz. ben size söyleyim bak galatasaray avrupa'da gene söz sahibi olmuş, bak galatasaray gene kupaları rakiplerin sahasında kaldırırken, bak galatasaray gene en iyi oyuncuları alırken, bak galatasaray havaya girmişken, bak biz galatasaray'ın hocasını sokup aldık dedirtiren bir adam ile poz verirken.

    sayın terim ya sizin bize ihanetiniz ne olacak ? çocuktum tanıdım seni ancak büyüdüm ak mı kara mı o belli oldu.

    ihaneti hayat-ı galatasaray olan insan iyi biliyor, o duyguyu da iyi hissetim, hele hele bu konuda konuşması gereken en son kişilik sayın terimdir.
  • 11854
    asla hakemlerden şikayet etmez. mesela "uefa bir daha bize isveçli hakem vermesin", "isveçli hakemler bizi doğradılar" benzeri açıklamaları yoktur.

    bir de format değişikliği sonucu 24 takımın katıldığı euro 2016'ya gitmeyi becermiştir. bu yüzden onu övüp, dünya üçüncüsü şenol güneş'i doldur boşaltçı ilan edebiliriz.

    terim'in gerçek başarılarını inkar etmek mümkün ya da doğru değil ama komik övgülere gerek yok. ayıp yani uefa ülkelerinin yarısının katıldığı turnuvaya son dakika frikiğiyle katılıp ilk 16'ya kalamayan adamı bu şekilde övmeye ç a l ı ş m a k.

    böyle yazmak da zevkliymiş aslında :(
  • 11855
    galatasaray'daki 3.döneminde istifa etmemiştir aksine ünal aysal tarafından idmandayken kovulmuştur. bunu yeniden hatırlatalım. çünkü;

    bazı arkadaşlar hocanın galatasaray'a ihanet ettiğini düşünüyor hala. hoca o dönem o kadar formdaydı ki hem milli takımı hem de galatasarayı çalıştırması abes değildi. aysal hocayı kovabilmek adına bu durumu kullandı. hadi itiraf edin kendinize bu gerçeği.

    galatasaray tarihinin en vizyonlu başkanı olacak olan ünal aysal, neden bu adanalı benden daha popüler diyerek önce terim'in başını yedi, uzun vadede ise kendi başını yedi!

    fatih hoca kovulduktan sonra gözyaşı içinde veda etti bu camiaya ve milli takıma imza attı. bunun neresi ihanet ulan? adamı itibarsızlastıran ünal aysal ve tayfası yüzünden en formda oldugu yıl kenara mı çekilseydi?

    hocam mart'a kadar milli maç yok hatta milli maçlar mart sonu ve haziran'da. gel şu galatasarayın başına..

    özledik be hocam...

    edit:imla.
  • 11857
    iki işi bir arada yapayım derken 6 eylül 2013 türkiye andorra maçı ve 10 eylül 2013 romanya türkiye maçı yüzünden belki de "dersini" yeterince iyi çalışamamış ve "bizim" bakış açımıza göre öncelikli işi olması gereken galatasaray teknik direktörlüğünü belki de boşladığı için 13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçında bir ihtimal puan kaybetmemize sebep olmuştur.

    kendisi o dönem çok formda diye biz mağdur olmak mecburiyetinde miyiz?
  • 11859
    fatih terim: "sizin hiç ihanete ugradığınızı hissettiğiniz oldu mu?" sen biz galatasaraylilara 2 defa ihanet ettin hocam.
    birincisinde kal bu sene diye tezahurat edilirken birakip italya'ya gittin. ama en kötüsü ikincisi oldu. yıldırım demirören denen adamla kahkaha atarak sözleşme imzaladigin gün var ya o gün ışte biz galatasaraylılar o duyguyu dibine kadar yasadik.
  • 11863
    yıllar geçtikçe ergen ergen konuşmaları arttı; yok kadroya almış olması gönlüne aldığı anlamına gelmezmiş; yok emre b. araya girmiş; şifreli şifreli konuşmalar; lafı eveleyip geveleyip elle tutulur bir şey söylememeler...

    bırak hoca ya; ya almamaya devam etseydin malum topçuları ya da bana baskı yapamazsınız ben fatih terimim deyip istifa etseydin! milyonlar için; para, pul, güç sevdalısı birisin artık.

    galatasaray'ı da her toplantı da anmayı bırak; zira ihaneti öğrettiğin milyonların ciddi bir kısmı geçmişte kalmanı ve bir daha bu camiaya musallat olmamanı istiyor. biraz bizlere saygın varsa şu gerçeği gör!
  • 11865
    bazı futbolcuları içine sinmeye sinmeye affettiğini söylemiştir. bu ne zavallılık yahu? hayır bu fatih terim içine sinmediği için galatasaray'ın sözleşme yenileme teklifini reddeden adam değil mi? hani bütün galatasaray taraftarını ağlatıp sonra da demirören ile nazire yaparcasına imza törenlerine çıkan?? ben mi yanlış hatırlıyorum? bu adamı içine sinmediği hatta kendisine ihanet ettiğini ima ettiği futbolcuları kadroya almaya iten nedir? çaresizlik. hani bu gün ve bu açıklamalar itibarıyla o meşhur fatih terim otoritesi var ya, o artık yok...

    siktiredin galatasaray'daki dinozor yöneticileri. kendisi de pekala biliyor ki az sayıda galatasaray taraftarı dışında artık arkasında duracak galatasaray taraftarı kalmadı. dönecek yuvası yok. 12 kasım 2016 kosova maçı sonrasındaki açıklamalarına bakarsak şunları da demiş;

    "“benim adımın galatasaray ile anılması normal bir şey arkadaşlar. ben hayatımın hiçbir döneminde bir kulüple çalışırken, başka bir takımla görüşmedim. ben onun (riekerink) rahat olmasını isterim. zaten rahat da görünüyor. galatasaray’ın tarihine geçmiş bir adam, seyircinin özlemi, seyirci ile özdeşleşmiş… bundan normal ne olabilir? bir daha söyleyeyim. galatasaray ile benim adımın geçmesi kadar normal bir şey olamaz”"

    işte burada ifade ettiği sadece temenniden ibaret. taraftarın artık kendisini istemediğini kabullenememe durumu var. bir yandan galatasaray taraftarına karşılıklı sevgimiz var mesajı veriyor, diğer taraftan milli takımdayım ama oraların ağası da benim mesajı... fakat ne derse desin, gerçeği ne kadar inkar ederse etsin artık durum öyle değil. ha burası türkiye, tekrar galatasaray'ın başına geçebilir mi? geçebilir. ancak galatasaray kenetlenince şampiyon olabilen bir camia. her sezon başı medyanın yoğun saldırılarının temelinde yatan şey bu kenetlenmeyi engellemeye çalışmaktır. mesela bu sezonki riekerink düşmanlığı... kenetlenme potansiyelini gördükleri için saldırılar ardı arkası kesilmeden devam ediyor. fatih terim belki bir gün bu camianın duruşunu anlamaktan aciz yöneticiler sayesinde galatasaray'ın başına geçer... geçer ama o kenetlenmeyi oluşturamaz. çünkü taraftarın büyük çoğunluğu arkasında olmayacak. en ufak kötü gidişte eski hesaplar faiziyle birlikte önüne açılacak.

    işte bu gün gelinen nokta dramdır...

    galatasaray taraftarınca reddedilen, gidecek yeri olmayan, inkar etse de gerçeğin farkındaki bir fatih terim... ulan bu adam her zaman meydan okur şekilde gerekirse istifa ederim derdi. gerekirse de ederdi. ama şimdi görevimin başındayım diyor. cumhurbaşkanı'na salvolar yapıyor.

    içine sinmeye sinmeye, medyada suratına vura vura açıklama yapmış futbolcuları kadroya alıyor.

    çünkü futbol piyasasında fatih terim kalmadı. elindeki tek koz milli takım. bundan sonrası mustafa denizli. o da biliyor. milli takım kariyeri bittiği anda galatasaray'a dönmek için kulis yapacak... dönebilirse kendini bir umut olarak göstererek dönecek. dönemezse ya ailesiyle daha fazla vakit geçirecek, ya spor siyasetine girecek ya da bir televizyon programında belki sergen'in karşısında yorumculuk yapacak.

    kurt kocayınca itin köpeğin maskarası olurmuş ya... bu defa yemedi işte. sadece arda değil burak da, selçuk da döndü milli takıma. nuri, tolga, tolgay... ulan tonla alternatif var. ama dün* kosava karşısında selçuk ilk 11'deydi ya, futbolcu lobisinin kendisini yendiğinin kanıtıdır. eski fatih terim gerekirse istifa eder ama o futbolcuları kadroya almazdı. işte o nedenle diyorum bakın bu bir dramdır. bitişin resmidir. bundan sonra fatih terim de herkes gibi.
  • 11866
    öncelikle sezarın hakkını sezar'a verelim.

    ünal aysal devre arasındaki 20 milyon avroluk fiyasko dışında vizyonu, başarıları ama en önemlisi dik duruşu ile çok başarılı bi başkan imajı çizdi. şike sürecinde, demirören'e karşı, tbf'ye karşı takımı çıkarmaması ve verdiği inanılmaz ayarlar ile gönlümüzde taht kurdu.

    fatih terim de son dönemdeki demirören yancılığını bi kenara koyabilirsek ki çok zor; türk futbol tarihinin ve galatasaray'ın en başarılı teknik direktörüdür.

    tüm aysal terim tartışmaların içinde herkesin atladığı bi nokta var. şöyle ki ünal aysal o özlenen 3. fatih terim döneminin efsanevi geçen ilk 2 sezonundan sonra ali dürüst, adnan öztürk, abdürrahim albayrak, refik arkan gibi çok başarılı ve futbol yöneticiliği konusunda tecrübeli isimleri saf dışı bırakıp malesef tek adamlığa soyundu. o günlerde kimse buna bi anlam verememişti. şampiyonluktan sonra hepimizin ağzında acı bi tat bırakmıştı. ne gerek vardı işleyen çarkı bozmaya. bu coğrafyanın en önemli hastalıklarından biri kollektif başarıyı başarı saymamak, başarı olsun ama yalnızca benim sayemde olsun, o hazzı tek başıma yaşayayım düşüncesi. malesef aysal da yönetimdeki kendisine aykırı seslerde heyecan yorgunluğu olduğunu ileri sürdü ama aslında olan yukarda bahsettiğim hastalığa tutulmuş olmasıydı. o günün şartlarında herhalde herkesin üzerinde hemfikir olacağı nokta şudur ki; dürüst ve albayrak'ı dışarda bırakmak terime de alenen ben seninle çalışmak istemiyorum ama bu kadar başarılı bi tabloda da kovamam ama ilk fırsatta sen de onlar gibi kapı önüne konacaksın demek oluyordu. o dönem hepimizin hatırlayacağı gibi terim'in gitmemek için direneceğim temalı konuşmaları vardı, boşuna değildi o muhabbet. ünal aysal tek adamlığa soyunuyordu, fatih terim'in egosu galatasaray sevgisinin önüne geçiyor intikam hırsıyla olmadık kişilerle olmadık işlere kalkışıyordu.

    ünal aysal ve fatih terim gibi toplumun tamamen zıt iki kesiminden gelen yüksek egolu iki insanın ortak bir paydada bir araya gelmesi zordu. arada köprü görevi gören ali dürüst ve abdürrahim albayrak da saf dışı kalınca zaten geçmişte yaşanan eleman tartışması, sneijder mevzuun falan üzerine bu iş bi yerde patlak verecekti, ki çok uzun da sürmedi. buraya kadar benim gözümde haklı olan mağdur olan terim intikam hırsıyla yaptıklarıyla bizim başımızı öne eğdirdi. para için gitti demek bence ne olursa olsun ona haksızlık olur ama fatih terim gücün değil adaletin olduğu yerde olmalıydı.

    şimdi tüm bu terim aysal tartışmalarının özü şudur :

    bu savaşta ilk kanı akıtan aysal mı suçludur yoksa savaş çıkınca her yolu mübah gören terim mi?

    bu soru herkesin vicdanında farklı şekilde cevap bulabilir.

    i respect all your thoughts, but from my perspective: savaşın da bi hukuku olmalı değilmiydi be imparator? değdi mi intikam uğruna kırdığın, yerle bir ettiğin milyonlarca kalbe?

    edit: ha şimdi diyebilirsiniz ki ne alaka şimdi bunları yazıyosun? yıllar sürecek belki en büyük kupa ile bitecek bi serüvenin böyle bitmesi ağzımda çok acı bi tat bıraktı be renktaşlar.. istedim ki ilk entrymde bu konu ile ilgili bişeyler karalayayım.
  • 11867
    bir galatasaray efsanesi olan fatih terim'in galatasaray kariyerine baktığımızda pek çok başarı göze çarpmaktadır. şimdi bunları sıralayalım:

    1- terim, galatasaray ile toplam 8 sezon ligde görev almıştır. ''bu 8 yılda toplam 6 kez lig şampiyonu olmuştur.'' şampiyon olamadığı 1 sezonda ise ligi 2.sırada bitirmiştir.

    2- terim, galatasaray ile 2 kez ''türkiye kupasını kazanmıştır.'' 1998'de ise türkiye kupasını finalde kaybetmiştir.

    3- terim, galatasaray ile 4 kez ''türkiye süper kupasını kazanmıştır.'' 1998'de ise türkiye süper kupasını finalde kaybetmiştir.

    4- terim, galatasaray ile 2000 senesinde ''uefa kupasını kazanmıştır.'' bu kupa halihazırda ülkemize kazandırılan tek uefa kupası olma özelliğini korumaktadır.

    galatasaray ile 8 yılda toplamda ''13 kupa kazanmıştır.''

    yukarıda yazdığım rakamlar ışığında şu çarpıcı sonuçları da yazalım:

    1- galatasarayımız kurulduğundan bugüne toplamda 71 kupa kazanmıştır. bu 71 kupanın 13'ü ''fatih terim ile kazanılmıştır. ufak bir hesaplama ile galatasarayımızın kazandığı kupaların ''yaklaşık'' %20'sinde ''fatih terim'' imzası vardır.

    2- galatasarayımızın kazandığı 71 kupanın 20 tanesi lig şampiyonluklarıdır. bu 20 lig şampiyonluğunun da 6 tanesinde ''fatih terim'' imzası bulunmaktadır.

    kulüp tarihindeki kupaların yaklaşık %20'sini kulübe kazandırmış ve armamızdaki 4 yıldızdan 1'ini direkt olarak kendisi kazanmış olan bir galatasaray efsanesini tabir-i caizse itin götüne sokmak için sebep arayanlar yukarıdaki rakamları iyi okusun.

    özellikle 1995'ten günümüze kadar geçen 21 yıllık süreçte galatasaray'ın dünyada tanınan bir marka olmasında bu rakamların payı yadsınamaz.

    gerçek bir galatasaray efsanesi olan fatih terim'i sevmeyebilirsiniz ama ''kazandığı başarıları yok sayamazsınız.''
  • 11869
    kendisini çok severdim. hatta 3.döneminde kovulduğunda da çok üzülmüştüm. göz yaşlarıyla taraftarla vedalaşmasını unutamam. kendisinin 4. galatasaray dönemi yaşayacağına inanıyorum. bu dönlmez bir gerçek. fakat şapkasını önüne koyması gerekiyor. mesela galatasaray'a 4.kez gelecek ise daha sistemli bir takım yaratmalı. bunu sadece üst yapı anlamında söylemiyorum.

    mesela kendisi gittisi, ardından mancini geldi ve çok bocaladı. bıraktığı kadro çok dengesizdi ve kendisinden başka kimse futbol oynatamazdı herhalde. ve bu kadronun olumsuzluklarını hala yaşıyoruz. şöyle bir betimleme müthiş olurdu sanırsam; riekerink gibi planlı, terim gibi hırslı ve cesur.
  • 11870
    artık emekliliğe yada saha dışı rollere doğru yol alması gereken teknik adam. galatasaray'a teknik adam olarak dönmesini istemesem de; arda, burak gibi oynadıkları top, attıkları havanın yanında pire gibi kalan adamlar yüzünden bu hallere düşmesi, altyapılardan adam çıkmadığı için selçuk, burak, arda, caner vb. futbolculara eli mahkum kalması cidden üzücü.
  • 11871
    6 eylül 2013 türkiye andorra maçı ve 10 eylül 2013 romanya türkiye maçı yüzünden günlerdir zihnen ve bedenen milli takımla haşır neşir olduğu için hemen akabinde gelip çatan ve her ikisini de evimizde oynadığımız 13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçı ve 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçında sırayla 1-1 ve 1-6'lık sonuçlar alınmıştır.

    o dönem ümit davala da antrenmanda çapraz bağlarını kopardığı için almanya'da tedavi olmaktaydı ve koskoca milli ara boyunca takımın başında antrenör olarak sadece claudio taffarel vardı.

    bu rakipleri kim analiz edecek? takımı lige ve şampiyonlar ligi'ne kim hazırlayacak?

    kulüp vizyonu olarak avrupa'ya verdiğimiz önem ortadayken ve başarı hedefiyle bir önceki sezonun devre arasındaki didier drogba ve wesley sneijder takviyelerini de geçtim daha o sezon başında 20 milyon euro'dan fazla para harcanmışken defalarca yenip elinden uefa süper kupası bile aldığımız real madrid'den, hem de tribünü tıklım tıklım doldurup o güzelim koreografiyi hazırlamış taraftarın önünde, evimizde 6 (altı) tane yemek normal bir şey midir?

    hiç birinize koymadı mı?

    avrupa kupaları tarihinde en çok golü kalemizde gördüğümüz maçlardan biri olan bu mağlubiyet "ehe ehe" denip geçiştirilecek, sineye çekilecek sıradan bir şey midir? zaten bunları geçiştiren kişi ya fatih terim'in maşasıdır, ya galatasaraylı değildir, ya da galatasaray tarihini falan bilmiyordur...

    imparator hazretleri iki takım birden çalıştıracak diye bize bu çile reva mıdır? yapılan bunca masrafın, duyulan onca güvenin ve verilen yetkinin karşılığı bu mudur? galatasaray futbol takımı olarak türkiye a milli futbol takımının başarısı için kendi başarı, prestij ve gelirimizden bu kadar ödün vermek zorunda mıyız?

    profesyonellikte bunların yeri olmadığı için haklı olarak gönderilmiştir ama bu gönderilmenin yolunu %100 olarak kendisi yapmıştır. suçlu ve sorumlu kendisidir. taksim meydanında çırılçıplak koştursa da "kovulurdu" mesela, sonra da "o istifa etmedi ama başkan kovdu :("... fark?
  • 11872
    cok uzuluyorum hocam. bizi satip gidisin dun gibi aklimda. simdi ugruna bizden, armadan vazgectigin sozde "milli gorev" seni parca parca yutuyor. gikini cikaramiyorsun. cikaramazsin da.. bak almadigin ardalar, selcuklar yine mili takimda. bahane edip armayi yuzustu biraktigin o unlu fatih terim inadin simdi yerlerde. yazik.. hem de cok yazik.. basin toplantisinda o kadar zavallica konustun ki icim acidi, saha kenarinda bile mutsuzlugun oylesine yuzune yansimis ki ekran basinda uzuldum. yazik be hocam.. ayrica, volkan demirel'in neden kadroya alinmadigina dair soru uzerine "onu milli takima ilk cagiran benim" diye cevap vermis. ancak volkan'i milli takima ilk cagiran teknik direktor senol gunes. ilk oynatan ise ersun yanal. iyice dibi gordun be hocam. ah be hoca..
  • 11873
    kendisine karşı başlatılan itibarsızlaştırma medyada ve sosyal medyada almış başını gidiyor. hocanın da dediği gibi eski yöntemlerine geri dönmeli. demirkol'un olmayan bıyığını kıvırmalı, rüştü'nün saçını toplamalı, oğuz çetin'in de burnundan kılını almalı. yok kadrosunu cumhurbaşkanı kuruyormuş, yok arda'ya ve yeni yetmelere kaybetmiş,(arda konusunda haksız olduğunu düşünüyorum) yok sarayın şuyuymuş buyuymuş... kendisi milli takımı seçtiği için galatasaray'ı ikinci planda bırakmış. aysal izin verdi mi? evet. peki aysal ne demiştir, milli takıma git ama bizim takımı da aksatma. aksatmış mı? 2 maçlık sonuç üzerinden galatasaray'ı aksattığı çıkarımına varmak yanlış. neden? içeride kazanabileceğin bir antalya maçını berabere bitirmişsin. şampiyonluktan alıkoyar mı? hayır. içeride real madrid'e kaybetmişsin. hem de ciddi bir farkla. kaybetmek normal de fark değil elbette. ancak o maçta takımın ilk yarı müthiş oyununun sonunda golü yiyip dağılmasını eleştirebilirsin. bu takım bu kadar kolay dağılmamalı. benim gittiğim ilk maç olur ayrıca. ama fatih terim'e ağız dolusu küfür etmedim bu sebeple. üzüldüm. sonrasında gidip beşiktaş'ı olimpiyatta yendi bu takım. aksatmış mı takımı fatih terim? fatih terim o sezon kovulmasaydı, yine şampiyon olamazdık diyebilir mi hiç kimse? yüzde yüz yine şampiyonduk. götü boklu ersun yanal'a bırakacak değildi fatih terim. ha, şampiyonluk önemli değil önemli olan gassaray diyeceksen de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler adama. o günden beri galatasaray'ın içinde bulunduğu durum ortada. bir gram ilerleme yok. sürekli geriye gidiyoruz. fatih terim öncesine bakıyoruz, ligi sekizinci bitirmiş takım. bu da mı tesadüf yahu? küllerinden doğdu galatasaray. fatih terim kovuldu da ne oldu? hamza hoca dışında başarımız yok. onu da beğenmez bu tayfa. çünkü başarı önemli değil. değil tabi. sonra ortamlarda taşak oğlanı olup çıkarız. 20 sene sonrasının beşiktaş'ı oluruz. başarı önemli olmadığı için mustafa denizli gibi futbolu unutmuş adamı, futbol katili prandelli'yi, yıllardır asistanlık yapan rikerink hocayı getirdik takıma. neyse yeaa. terim gitti de kurtulduk. bütün dert fatih terimmiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın