resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 10778
    kendisinin milli takım olayıyla ilgili hala anlaşılamayan bir durum var; bu ülkede uzun diye bir gerçek var. kendisi herhangi bir şeyin olmasını istiyorsa oluyor. spor, sanat ve basın dünyasında defalarca bu durumun somut örneklerine şahit olduk. örneğin şike olayında aziz yıldırım efendi metris'e düştükten sonra pek çok fenerbahçe yöneticisi üstü kapalı olayın sorumlusu olarak kendisini işaret ederken olayın rengi değişince hepsi uzunu bal, kaymakla yalamaya başladı. manipulasyon aracı internet hesapları direksiyon kırdı, malum partinin kongreleri yıkılmayan kaleden (!) canlı yayınlandı. gezi parkı eylemlerinde yanımızda yer alan sanatçılar, uzun için yapılan belgeselde rol aldılar. 7/24 çıplak gezen solistler tesettüre girdi, alemciler takke taktı. gazeteciler michael jackson gibi renk değiştirdi. kısacası bu adamın istediği her şey oldu. terim'den de milli takım teknik direktörü olmasını istedi, o da oldu. olmaması ihtimali yok zaten. olmasaydı başına gelecekleri hepiniz çok iyi biliyorsunuz. hakan şükür çok güzel bir örnek. adam uzun beyle bir ters düştü milli maçlarda attığı goller bile sansüre uğradı. türkiye'nin 1-0 kazandığı bir maçta golü atan oyuncu hakan şükür ise maçın özetinde gol olmuyor lan ahahaha. düşünün artık. hoca ise bu gelişmeler sonrasında ünal aysal'la yaptıkları karşılıklı hatalar neticesinde görevinden ayrıldı ama olan bize oldu. tabii burada galatasaray'ı durdurmak isteyen hokkabazların da hakkını vermek lazım; epey başarılı oldular.

    antu'da bu adama tarator diyorlardı. yıllarca o kadar çok kan kusturdu ki adamlara haklılardı. burada ise parator diyen arkadaşlar var. içinizde parayı sevmeyen var mı? bu sözlük 3 kuruş iddia parası için burada derbide ben fener'e basıcam ya en azından para gelir ehehe diyen tipleri görmedi mi? selim soydan'ın biz fatih'e 2000'de 10 milyon dolar teklif ettik itirafları unutuldu mu? hatırlamıyorsanız buyrun izleyin; http://www.milliyet.com.tr/...k--U8bagcD6f1qQ.html şimdi bu adam nasıl parator oluyor? ya işte en fazla kazanan 3.teknik direktör :( söz konusu liste burada; http://www.haberler.com/...an-3-8290717-haberi/ tamam bence de fazla kazanıyor ama burada 6.sıradan sonra tanıdığınız kaç tane antrenör var? benim 2-3 çıktı. kulüp bazında başarılı olmuş kaç antrenör var? o da hepi topu 2. * peki aynı listede türkiye seviyesindeki bir ülkeyle milli takım başarısı olan kaç antrenör var? sıfır!... evet, tekrar söylüyorum fazla kazanıyor ama şu listede yukarlarda olmayı yerden göğe kadar hakediyor. bazı şeyleri çok çabuk unutuyoruz.

    lütfen şunu unutmayın, terim'in son maçı olimpiyatta beşiktaş'ı 2-1 yendiğimiz maçtır. deplasman yasağı olmasına rağmen maçtaydım. ligin 5. hafta maçıydı ve sonucunda da galatasaray liderin sadece 3 puan gerisindeydi. son iki yılın şampiyonu ve derbi canavarı takım yine ligin açık ara en büyük favorisiydi. real madrid'den 6 yemiştik ama... galatasaray'ın 2000 yılında uefa kupasına giden yolundaki son yenilgisi evinde chelsea'ye karşı 5-0'lık maçtır. kaldı ki o maçta isco'nun golüne kadar harika bir galatasaray vardı. burak ve melo'nun çok net kaçırdıkları iki kafa vuruşu pozisyonu hala gözlerimin önünde. ama sonuçta futbol bu, olmayacak işler olur bazen. bu arada yine maçta olduğumu ekleyeyim.

    ben kendisinin agresif tutumundan hoşnut biri değilim. bazı hareketlerini yapmacık bulurum, ünal aysal'la yaşadıklarından ve demirören'le işbirliğinden ötürü kızılmasını anlarım. herkes kadar kızgınım ancak hakaret edilmesine asla razı gelemem. galatasaray ve türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktörü bu adam. en büyük mutluluklarımızda hep o var. döner mi bilemem ama dönerse saygı duyarım. en azından çocukluğum için.
  • 10782
    emre'yi almasını normal karşılağım uzunun yandaşı devrin adamı tüpçünün kader ortağı kişi. ben pek şaşırmadım zaten önceden belirtmiştim şu entrymde (bkz: euro 2016/@albertxx). emre ihtiyaç olunan bir oyuncu milli takım için. hakan çalhanoğlu,yunus mallı, nuri şahin bu 3lü tamamen sistem oyuncuları kaos ile büyümemişler kaos futbolundan anlamazlar. sistemde koyarsın alacağın verim bellidir üstüne ekstra hakan duran topla çıkar nuride. onun dışında başka bir konumda oynatamazsın sistemsiz oynayamazsın. bu 3lü zaten ön libero kafasından ziyade ofansif orta sahaya daha yakın oynayan sert oynamayan topçular.

    almancı 3 kardeşden sonra elde ozan-selçuk-alper-topal-oğuzhan kalıyor. 4-3-2-1 oynayan bir milli takım sistemi var. 4-3-3 gibi gözüksede 4-3-2-1 veya 4-1-2-2-1 şeklinde değişiyor. orta 3lü de almancı kardeşlerden 1i ve yanına 2 adam lazım. terim kafasında oğuzhan-selçuk-topal düşünüyordur aslında. alper bu mevki için ideal değil dediğim gibi sertlik yok dikine gider ama tüm yük topalda kalır. ozan ise genç fizikli ama onun vericeği verim böyle turnuvada hiç belli olmaz rezalet oynama ihtimali çok yüksek. oğuzhan ise tam ortada milli maçlarda bjk de oynadığı gibi oynayamıyor. bu yüzden oğuzhan o orta sahada son tercih konumunda.

    şimdi zurnanın zırt dediği yer şimdi başlıyor. terim defans hattında ki sorun nedeniyle topalı oynatmak istemiyor orta sahada. gerçekten defansda ömer toprak olmadığı için ,semih bok gibi olduğu ,serdar aziz yokları oynadığı ,ersan çinde suşi yediği ,hakan balta ise sigaraya fazla abandığı için sorun var. buraya kaydırılan joker bir topal terim için ideal oluyor mecburen. şimdi diğer sorun ise topal oraya kayınca yerine kim kayıcak. terim çıkar yolu emre ile buldu. bunun nedeni emre hem sistem hem kaos futbolunu oynayabiliyor. kilit açıcı rolü hala var kendisinin. orta sahada top kesme ve alan almada gerçekten iyi konumda. sertlik gösterebiliyor belli düzeye kadar en azından kadroda ki diğerlerine göre.

    sonuç olarak emre takıma katılır ve verimde verir kaldı ki selçuk yerine emre daha mantıklı. terimin kafasında topal defansda olursa emre-selçuk-hakan(oğuzhan) şeklinde yada emre-ozan-selçuk şeklinde bir orta saha olabilir. kaos oynamak istediği için almancılar pek etkili olamıyorlar maalesef. emre milli takımda bir düzeye kadar 50-60 dakika gayet iyi iş yapar. ondan sonra duruma göre eğer kapanıyorsa rakip almancılar eğer gerideyse alper vs kullanılır.

    yanlız şunu unutmayalım emre hoş karşılanabilir biri karakteri ayrı ama milli takım için oynayan biri. ama gidip volkanı almaya çalışırsa işte o zaman iş değişir. ben hala volkanı alıcağını düşünüyorum .
  • 10783
    evet bu ülkede uzun diye bir gerçek var.

    ama itibar ve güç peşinde koşmayıp uzun'un sunduklarını elinin tersiyle iten insanlar da var. en basitinden bir şenol güneş örneği. adı bir stada verilmedi ama taraflı tarafsız herkesin saygısını kazandı.

    bu yüzden fatih terimin bizi terketmesinin ve başka davranış bozukluklarının "ne yapalım arkadaş, bu ülkede de böyle" diyerek normlaştırılmasına karşıyım.

    fatih terimler biat ettikleri için bu ülkede uzun diye bir gerçek var.
  • 10785
    öncelikle, çoğu insan omurgasız diyerekten omurgasızlığı aklamak doğru bir şey değil bence. dünyada tek kişide olan bir özellik dahi olsa doğruysa doğrudur. tüm dünya sahip olsa bile yanlışsa yanlıştır.

    sapla samanı iyi ayırt etmek lazım. fatih terim'in antrenörlüğüne laf etmek küstahlık olur. fatih terim'in kazandığı başarıları başkalarına mal etmek saygısızlık olur. ben şahsen fatih terim dönse sevinirim, ama ve lakin bu saydığım konularda terim'in hakkını verip de bize ihanet etti, gelmesini istemem diyene de büyük saygı duyarım.

    paragöz? çoğu gün florya'da sabahlayan, sahada furbolcu kadar mücadele eden adam emeğinin karşılığını almalıdır. tarık çamdal denen zımbırtı bile 2 milyonu cukkalarken terim'in 3,5 milyon euro alması mı paragözlük? hiddink'e bonuslarla beraber 8 milyon ödüyorduk. hani ne kazandık? terim şimdi tff'ye dese ki ben maaşımın 10 milyon euro olmasını istiyorum, tff ne diyecek? kabul edilir bence. eee öyleyse...

    hainlik? bu adam şampiyonluk yolundayken fener ile anlaşıp fenere mi gitmiş, ya da görev süreci içinde maç mı satmış? ben hain diyemem. o terli gömlek aklımdayken asla diyemem. sonuçta terim'in milli görevi kabul etmesi başka bir şey, terim' in galatasaray'dan ayrılması başka bir şey. iç dinamikler girer devreye, tabii dış kışkırtmalar oldu ama tongaya düşmeseydin sen de..

    adanalı diye kültürü yetersiz demek komik kaçar. terim türkiye ortalaması düşünüldüğünde gayet kültürlü bir bireydir. az çok da olsa 3 dil bilir, dünyanın çoğu kentini görmüş coğrafi kültür edinmiştir, insan yönetimini bilir, hitabet konusunda uzmandır, türkiye gibi ortamda çocuklarını pürü pak yetiştirmiştir, eski kafalı değildir, moderndir, bilgilidir... bunların her biri de ayrı ayrı kültürdür.

    benim sülale komple izmirli, ben de doğal olarak izmir'de büyüdüm. çok şanslıyım ki türkiye'nin en özgür kentinde büyüdüm. buradan bakınca memleket daha iyi görünür, uzun adam dediğiniz şahıs mesela, burada ufacıktır. şehirler insanın düşünce yapısını değiştirir ama kültürüne fazla etki etmez. kaldı ki 20 sinden sonrasını başka şehirlerde geçirmiş birine çok az etki eder.
    terim'in düşünce tarzı adanalıdır, kültür seviyesiyle de onun alakası yoktur.

    yandaşlık? terim böyle biri olabilir, iki fikre de eşit mesafeseyim bu konuda. ama şunu söylemek isterim, bugün cumhurbaşkanı lütfedip de sizlere telefon açsa, önce ne yapacağınızı şaşırır, sesiniz titrer. sonra da konuşmayı "ne emredersiniz sayın cumhurbaşkanım" diyerek sürdürürsünüz. en karşıtı da bunu yapar üstelik. haa bu doğru bir şey mi, bence değil. cumhurbaşkanı halk içindir, halk cumhurbaşkanı için değil. ben sadece bir örnek veriyorum. terim'e yalaka diyenlerin uzun adam ile temas edince nasıl davranacaklarını söylüyorum. hal böyleyken, terim de böylesine ön plandayken nasıl olur da cumhurbaşkanı ile temas etmesin. bu temas kaçınılmazdır.

    terim mi? gelmez. ne kendimizi yoralım, ne birbirimizi kıralım...
  • 10786
    inanılmaz sinirli olduğum adam. çok kızdığım, bizi yüz üstü bıraktığı için (sebebi ne olursa olsun) beni ağlatmış olan adam.

    herkes kızmış, dönmesini kaldırabilecek insanlar varmış aramızda diye. dünyada 2 çeşit insan vardır, birisi kendisine yapılan hatayı kaldıramayıp sevdiği insanı hayatından çıkartabilenler ve kendisine ne hata yaparsa yapsın sevdiğini her zaman affedenler. sorun mide değil, sorun ne kadar sevip ne kadar bağlı olduğun; hatalarını ne kadar görmezden gelebileceğin. sen affetmeyenlerdensin, diğerleri affedenlerden. midesizlik değil! edebinizi takının.

    ben passolig çıktığı gün 5 yıllık tribün hayatıma nokta koydum ve kombinemi yenilemedim sırf passolig almamak için, kendi çapımda duruşumu ortaya koydum. yakın bir zamanda da türkiye'den gideceğim, belki uzun yıllar galatasaray maçına gelmek kısmet olmayacak. bugün geldim desin, tek maçlık bile olsa o lanet passolig'i alır, ilk maçında tribünde olurum.

    kendisi ne kadar hata yaparsa yapsın, kendisinden nefret ettiğimden çok kendisini severim.
  • 10787
    türkiye'de yaşayan herkes gibi sözlükteki yazarlar da bir olay olduğunda hemen taraf olmaya meyilli. fatih terim ünal aysal kavgasından bu yana geçen süreçte öyle bir algı oluştu ki bir yazar fatih terimi savunuyorsa terimci ve aysal düşmanı, aysal'ı savunuyorsa aysalcı ve terim düşmanı ilan ediliyor. bu süreçte birkaç yazar gri olabilmek hakkında güzel yazılar yazdılar. neden taraf olmak zorundayız ki? fatih terim ve ünal aysal kavgası galatasaray'a zarar veren bir kavgaydı. ikisinin de hataları vardı. halbuki ikisi de biraz ılımlı davransaydı kulüp şu anki durumdan fersah fersah daha iyi bir durumda olacaktı. kişileri galatasaray'dan üstün tutmayan hiçkimse bu kavgada taraf olmamalı bana göre. çünkü bu kavgadan gördüğümüz zarar türk futbolunun dönüm noktalarından biridir. aslında bu kavgada sadece terim ve aysal suçlu değildir. taraftar olarak aysal-terim birlikteliğini sinsice bozmaya çalışan medyanın oyununa gelen bizler de en az onlar kadar suçluyuz. ne yazık ki bu kutuplaşmanın kulübe hala zarar verdiğini iki senedir farkedemedik.

    bunları yazıyorum ki birileri gelip de terimci ya da aysalcı ilan etmesin beni. ikisine de kızgın olsam da ikisinin de tekrar dönmesini isterim. zira son 10 yıldaki başkan ve teknik direktörleri bu iki isimle karşılaştırdığımızda arada uçurum var. ha eskisi kadar sever miyim orası ayrı konu.

    gelelim uzun mevzusuna. fransız'ın anlattığı siyasi baskıdan tekrar bahsetmeye gerek yok. sabah akşam atv, kanal 7 izlemiyorsanız ülkenin siyasi olarak ne durumda olduğunu az çok biliyorsunuzdur. bu bağlamda fatih terim'e direnseydin, gitmeseydin milli takıma demek yanlış. adamla ters düşen herkesin durumu ortada. bir de öyle bir durumda bedel ödeyen yalnızca fatih terim olmazdı, arada biz de kaynardık. malum şahsın fenerbahçe fanatiği olduğunu unutmayalım.

    bütün bunlara rağmen fatih terim bu konuda suçsuz demek de yanlış. yani hocanın milli takıma istemeyerek gitmesi gibi bir durum sözkonusu değil. yaşı yeten herkes hocanın siyasetle olan ilişkisine aşinadır zaten. yalnızca hocaya milli takım için galatasaray'ı bıraktı eleştirilerine katılmıyorum. her fırsatta ayrılmayacağını dile getirip, kovularak gittiğini hepimiz unutuyoruz.

    entry'nin içinde de belirttiğim gibi dönmesini isterim. ancak bizden gördüğü saygıyı ve sevgiyi tekrar kazanması biraz zor.
  • 10790
    koskoca galatasaray için tek ilaç onu satıp giden adamı geri getirmekse, biz hiç boşuna taraftarı olmayalım bu kulübün.

    güç odaklarına yakışan, her devrin kişisidir.
    artık galatasaray'la pek işi olmayacaktır.

    bazı değerler başarıdan önce gelir.
    şunu artık bir oturtun amk...

    ekleme;

    başkanın telefonlarına çıkma,
    sözleşme imzalama,
    sözleşme sürecini uzatacak ve yönetimi kızdıracak triplere gir,
    kendini kulübün tek sahibi san,
    konuşacağım deyip konuşma,
    açıklayacağım deyip açıklama,
    anca blöf yap,
    demirören'le sırıta sırıta poz ver,

    ama kulübü satmamış ol...
    aferin, çıkarımlar muhteşem gerçekten.
  • 10792
    her başımız sıkıştığında yeryüzünde başka teknik direktör kalmamış gibi fatih terim, hagi, lucescu üçlüsünün ismini duymaktan sıkıldım. rijkaard'a, mancini'ye sabretmeyen taraftarın bu üç isme bu denli odaklanmasını da anlamıyorum.

    not: lucescu keşke hiç gitmeseydi, shaktar'daki kariyerini bizde yapsaydı ne güzel olurdu tabii ama şampiyon yapan adamı kovarsan geçerli bir ikna sebebin de olmuyor haliyle.
  • 10794
    galatasaray'ı sat-mış-tır!

    13 ey­lül 2013'te an­tal­yas­por ma­çı son­ra­sı te­rim, yö­ne­ti­mi he­def ala­rak, “bi­ri­le­ri ra­hat et­sin di­ye söz­leş­me im­za­la­mam” ifa­de­le­riy­le galatasaray'ı sat-tı! artık insanları yönlendirmekten vazgeçin. terim bu söz­ler üzerine kovuldu.

    koskoca galatasaray da bir grup biatçı ergenin öğrenilmiş çaresizliğine boyun eğecek falan değil, kuşkunuz olmasın.
  • 10795
    kovulmuş, ayrılmış çok önemi değil. galatasaray her düşüşe geçtiğinde bizim bu adamı geri getirmeye mi ihtiyacımız var? bu mudur koskoca galatasaray, tek bir hocanın gelip günü kurtarmasına mı bağlıdır? önemli olan sorun çok derinlere dayanıyorken bir adamın gelip futbolcuları pohpohlayıp iki maç kazanması çözüm olamaz. her seferinde gördüğümüz gibi ayrılışının ardından mali sorunlar yaşıyoruz. önce o yönetimdeki çürük elemanlar temizlensin. galatasaray'ın parası birilerinin cebini doldurmasın. altyapı bir akademiye dönüşsün galatasaray'a yakışacak şekilde. bir futbolcu değil insan yetiştirelim o okullarda. sonra yeteneklerini kullanamayıp ferhat'lara özgürcan'lara dönüşmesinler.

    sonra kim gelirse gelsin çok önemli değil, önemli olan istikrar.
  • 10798
    gelecekse bile tek başına o'nun burada olması hiçbir şey ifade etmeyecek. böyle bir yönetimle, başkan dursun özbek'le başarılı olabilecek bir adet bile teknik direktör olduğunu düşünmüyorum. o nedenle ki daha sezon başında hamza hamzaoğlu'nun değil dursun özbek'in gitmesi gerektiğini düşünüyordum. yerine gelecek adam gibi bir yönetim hamza hamzaoğlu'nun yerine düzgün bir teknik direktör bulur, transferlerini yapardı. hamza hamzaoğlu gitti dursun özbek kaldı, aşağı doğru giden çizgimiz aynı ivmeyle devam ediyor. gerçi fatih terim aptal değildir. o da gelmez doğal olarak böyle saçma sapan bir yönetimle çalışmaya.
  • 10799
    subjektif tartışmalara girmeyeceğim. teknik/taktik açıdan değerlendireceğim. tartışmasız bir şekilde ülkemizin çıkardığı en başarılı teknik direktördür. çok büyük hayranıydım zamanında. ama, burada büyük bir ama var:

    (bkz: bir teknik direktörde olması gereken özellikler)
    böyle bir derleme yapmaya çalışmıştım. fatih terim buradaki bazı özelliklerde full, bazılarında sıfır çeken birisi. neler olduğunu herkes biliyor. işin kötü yanı çok çalışkan biri olmasına rağmen kendisini yenileyemedi, geliştiremedi. eksikleri hala öyle duruyor. belki de kendi hakkında yanlış tespitler yaptı, ya da gerçekleri yüzüne vuracak dostları yoktu yanında. (ki bunun temel sebebi de yine kendi mizacıdır) ancak futbolun geçirdiği evrim onun full çektiği özelliklerin etkisini her geçen gün daha az önemli hale getiriyor. dolayısıyla artık türkiye'de bile rakipsiz değil. yabancı hocaların en büyük handikapı olan türk kültürünü/futbolcusunu tanımama, tüm yerli hocaların en çok da terim'in avantajı olmaktan her geçen gün biraz daha çıkıyor. amiyane tabirle "artık işler sadece gazla yürümüyor"

    fatih terim'in tek yaptığı iyi motive etmek demiyorum. hatta böyle söyleyenlerin kendisine en büyük haksızlığı yaptığını düşünüyorum. ama en iyi yaptığı şey bu ve bu eskisi kadar önemli bir çarpan değil. diğer iyi yaptığı şey press futbolu, artık yeterli değil. bunlar artık çoğu takım için varsayılan değerler. (bunu ülkeye terim öğretti, bu nedenle çok büyük ve adı türk spor tarihine yazılmış bir isim.) ama artık bunların yanına bir şeyler gerekiyor. terim elbette ki takımımızı 2-3 adım ileriye taşıyacak biridir. ama bu ancak geçmiş başarıları yinelemek demektir. şampiyon olduğumuza, cl'de gruptan çıktığımıza ve ara sıra aşırı motive olup kendimizden büyük(!) takımları sürpriz bir şekilde yendiğimize seviniriz. ama ben o büyük takım olarak görülüp ara sıra sürpriz yenilgi almak istiyorum, küçük görülüp arada kazanmak değil.

    özetle, juventus'un karşısına favori olarak çıkıp yenilmeyi, yüzde 10 şans tanınıp da galip gelmeye yeğlerim. çünkü iki durumun da sürekliliği yoktur, tersine dönecektir ve sadece ilk durumun tersi güzel. fatih terim ise ikinci durumu yaşatacak kişidir.
  • 10800
    insanın kuralı,kaidesi sevdigine ayrı , sevmedigine ayrı işlemez, işlememeli.

    camia'nın evladı iken statu ve kariyer planlaması icin ya da para icin gitti bile bile kirli suya atladı . sonucta o kuvetin icindeki su kirli , kendi de kirli artık. temizlemek icin ne kadar su atarsan at uzerine , son karısım gene kirli olacak.

    canın acısa da tıpayı cekip gidere yolluayacaksin fatih terim'i o suyun icindeki herkesle beraber. cunku o kirli suda emniyet seridinde tayyip'le şike pazarlıgı yapanlar var, maşa olan tff baskanı var , gelirim düşer ben ne yaparım diye mızmızlanan kulupler birliği baskanı var , oy rantcıları var, ahlaksızlar var ve malesef teknik direktor de var . kirini bırakıp , fatih terim'i tek basına dısarı cekmenin imkanı yok ki.

    temiz, pırıl pırıl genclerle , hak edenlerle yola devam edeceksin .
App Store'dan indirin Google Play'den alın