resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 8603
    2013-2014'te yaşadığımız her şeyin baş sorumlusudur. başkan falan hikaye. sen o herife yaklaşmayacaksın. başkan zaten bahane arıyordu ama o bahaneyi ellerinle sunmayacaktın. bırak başka bahaneler arasın. bu taraftar bu futbolcular herkes senin arkandaydı. takım, puan falan biraz düzelseydi bir süre daha beklenirdi. başkan çok meraklıysa seni kovmaya başka zaman kovardı. o gün değil. fatih terim gittikten sonra olanlar ortada zaten. götünü kaldırıp iki metre gidemeyen futbolcular, yenilince umursamazlık vs vs 2 senede düzelttiğimiz ne varsa en başa döndük. bu kadar kolay olmamalı ya bu işler. şampiyon takımın anasını sikmek bu kadar basit olmamalı. üç adam arasında geçen üç günlük konuşmalar bizim 2 senelik emeğimizi ve geleceğimizi piç etmemeli.
  • 8605
    star wars izleyenler için söylüyorum kendisi anakin skywalker-darth vader'dır. güce dengeyi getirecek potansiyele sahip olmuş, force olarak üstü neredeyse olmayan bir kişidir ancak bunu hırsına kurban etmiş ve palpatine(u: demirören de diyebiliriz ama gönlümden hologram kullanan şahıs geçiyor daha ziyade)*'nin ayak oyunları ile taraf değiştirmiştir. umarım 6 filmin sonunda anakin-vader karakterinin yaptığı şekilde bir geri dönüş ile futbol hayatını sonlandırırken palpatine'e de güzel bir numara çeker.(u: :()
  • 8606
    suçsuzdur! amk sen galatasaray'ın başkanıysan, gelip senin teknik direktörünü milli takıma isteyecek olana siktiri çekeceksin. ne diyon len sen yarraaam, 4. yıldıza gidiyoruz, avrupa hedefimiz var bizim, git başka birini bul diyeceksin... tabi kibarcasını.. bizim başkan ne yaptı? egoydu megoydu, başarılı adamı "başarısız olan gider" dediği halde herhangi bir başarısızlık yokken kovdu. başkan'ın söylemine göre kendisinin de gitmesi lazım. fatih terim'in iki büyük aşkı var, biri galatasaray diğeri milli takım, adam milliyetçi gözlükle bakıyor bu olaya. tüpçü, çok da sikindeydi sanki amk. hala bu konuyla ilgili olarak adama laf sokmaya çalışanlar var.
  • 8607
    "ama birileri mutlu olsun diye de asla imza atmam."
    13 eylül 2013 - fatih terim

    bu cümle tek başına tartışmaları sonlandırması gerekendir. geçin abi geçin, o öyle yaptı, bu böyle yaptı, şöyle de olmuştu,böyle de olmuştu, geçin bunları. her şeye rağmen, tekrarlıyorum, her şeye rağmen elinde devam etme şansı vardı. şimdi dırdırınıza devam edin.
  • 8609
    milli takımı çalıştırdığı için yerin dibine sokulan galatasaray efsanesi.
    yüzde 45 oy aldım artık her boku yiyebilirim yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet yokmuş demek ki diyen zihniyetle, milli takımı yıldırım demirören'e ait bir obje gibi gören zihniyetin hiç bir farkı yoktur.
    bu ülke erdoğanoğulları devleti olmadığı gibi, bu ülke milli takımı da demirörenspor değil.
    adam hem kovulup hem de kalleş damgası yiyor anasını satayım. asıl kalleş olan sensin, benim, biziz. kulübün en başarılı ismi mevsimlik işçi gibi, gözü yaşlı florya'dan gönderilirken bön bön baktığımız için.
    aslında hepimizin de hemfikir olduğu konu, itiraf edelim veya etmeyelim, bu gece meydanlarda ağırlıklı rengin kırmızı yerine lacivert olmasının sebebi, bugün yerin dibine soktuğumuz adamın başımızda olmamasıdır.
  • 8610
    madem demirörenspor'un objesi, malum iktidarın kölesi değil çıkıp konuşsun arkadaşım! yabancı sınırına ateş püsküren, federasyon uygulamalarını yerden yere vuran, 9 maç ceza yiyip 3 saat canlı yayında "şimdi objesi olmadığı adamı" yerden yere vuran kendisi değil miydi? madem bağımsız, madem bu ülkeye hizmet için orada açsın kulüplerin önünü. yakışıyor mu "adalet timsali" efsanemize böyle çark etmek, böyle sus pus durmak?
  • 8611
    taraftarımızın ne kadar düştüğünün göstergesidir.seni elinin tersiyle itmiş bahanelere sığınmış gitmiş şikeci dedikleriyle "türk futbolu" adı altında kader birliği etmiş adamı sen gelsin kurtarsın yok o gelse şöyle olur diyorsun.bizim taraftarımızda ki sorun ne.ne bu terim sevgisi adam gerçek yüzünü gösterdi başarıları ve yaptıkları için eyvallah artık allaha emanet defolsun gitsin.ama gelsin kurtarsınmış yok o olsa süper olurdu herşey.adam sizi en önemli yerde sattı takımın 6+0 gelceğini bile bile anasını ağlattı oyuncu almadı.aldıklarının durumu ortada hala aynı kafa.siz devam edin terim gelir kesin mutlu yaşarsınız.sizde kader birliği yaparsınız terimle.
  • 8613
    herkesin sevmediği değerlerin yanında yer aldığı için eleştirdiği imparator.

    birader bak şimdi, bu adamın akpli olma hakkı var mı? bitti abi. olamaz mı adam akpli? bitti, nokta!

    hayır metin oktay falan diyorsunuz, hanginiz eminsiniz amk metin oktay bugün yaşasa akpli olmayacak? hanginiz eminsiniz gidip tayyip'le gülerek fotoğraf çektirmeyecek, belgeselde falan yer almayacak?

    he amk, sen akp düşmanısın, metin oktay senin efsanen, o yüzden metin oktay tayyip'i desteklemezdi. he.

    birader senin derdin siyaset. başka bi şey değil. bunu bi aklına sok önce. senin metin oktay galatasaraylılığı falan değil derdin. si-ya-set.

    bak imparator akpli demiyorum. yıldırım demirören falan demiyorum dikkat edersen. zamanında ıslıklamayın şu herifi, adı galatasarayımın önüne geçmesin dedik, akpli dediniz bana da. ne oldu amk? zamanının chp belediye başkan adayı adnan polat bile el pençe divan durdu karşısında. sanki bilmiyorsunuz bu işleri.

    yarın tayyip devrilse, imparator da çıksa dese ki beni galatasaray'ı yok etmekle tehdit ettiler, galatasaray'ı bitireceklerdi, ben de galatasaray'ı yok etmek yerine kendimi feda ettim dese ne diyebileceksiniz? hayır komplo teorisi, hatta komik biliyorum ama çıkıp konuşsun falan deyip komik olduğunuzun farkına varın diye söylüyorum. bu ülkede her bok olur amk, farkına varın artık.

    size bu kadar başarı getirmiş, gece gündüz çalışmış bir adam fatih terim. en büyük sevinçlerinizin, mutluluk göz yaşlarınızın altındaki imzanın sahibi. kişiler galatasaray'dan üstün değildir, evet, ama galatasaray'ı galatasaray yapan da kişilerdir. ali sami yen'dir, metin oktay'dır, fatih terim'dir. vefasızlık yapmayın artık, son 10 senedir vefasızlığın her türlüsünü yaptınız, artık yapmayın.
  • 8615
    egosu ve siyasilerle olan ilişkileri galatasaray sevgisinin çok önündedir. ister kabul edin ister kabul etmeyin ama romantizm yapmanın alemi yok diye düşünüyorum. gerçekçi olalım.

    "yönetimle anlaşamadım ve istifa ediyorum. ancak benim kuyumu kazmak ve futbolumuzu bataklığa sürüklemek için herşeyi yapan yıldırım demirören'le de çalışmayacağım" deseydi bugün kahraman olarak anılırdı. tek bir eleştiri dahi yöneltilmezdi kendisine. ama ne yaptı? bir yıl öncesinde şikecileri aklayan, daha üç ay öncesinde kendisinin ayağını kaydırmak için olağanüstü skandallara imza atıp milyonlarca galatasaraylıyı sinirden çıldırtan adamla aynı masaya oturdu, gülücükler saçtı, galatasaray başkanına laf sokmayı bile göze aldı ve en sonunda sözleşmesi feshedildi...

    hiç kimse "ama milli takım milli görev :(" demesin abi. şenol güneş federasyona doğrudan tavır koydu da noldu? vatan haini mi ilan edildi yoksa şerefsiz mi? açın bakın şenol güneş başlığına, adamlığına laf eden tek kişi olmuş mu?

    geçin abi bu işleri. fatih hoca da geçsin. bıraksın bu "aslolan galatasaray" ayaklarını da.

    skmişim şampiyonluğunu, ilk defa 2. ya da 3. olmuyoruz. ama herkes samimi olsun, omurga sahibi olsun, dik dursun allahaşkına.
  • 8616
    kaç ay geçmiş, hala aynı şeyler, aynı cümlelerle savunuluyor, tekrarlanıyor. ve öyle görünüyor ki sonu yok.
    yok, gerçekten vakit öldürüyoruz. yarın fatih terim ismi değişecek, başka bir isim olacak ama tartışmalar yine aynı olacak. onlar para kazanacak, biz birbirimizi yiyeceğiz. şu işlere harcadığımız mesaiye yazık günah. bir an evvel kurtulmak lazım. ne kadar erken, o kadar iyi.
  • 8619
    kendimi bildim bileli iyi bir galatasaraylı olarak yaşadım, yaşıyorum. fatih terim için bu zamana kadar çok şey yazmak istedim ama yazamadım. aslında şimdide yazmak istediğim gibi bir şey yazamayacağım biliyorum ama şu son olan olaylardan sonra* artık daha fazla kendimi tutamayacağım.

    bende kendisini çok sevenler arasındaydım. o kulübümüz için bir sembol, bizim için aileden biri gibiydi. gel gelelim kendisi ileride olacakları bile bile bu takımı ve bu camiayı yüz üstü bıraktı:

    *kulübün başındayken bas bas bağırarak gelen yabancı kuralına karşılık gerekli önlemleri almadı. doğru düzgün oluşturmadığı kadro mühendisliğiyle takımın bu hale gelmesine sebep oldu.
    *kendisi ego sahibi olabilir doğrudur. fakat zaten milyonlarca galatasaray taraftarının gönlünde taht kurmuş, çoğu için baba sıfatına layık görülmüş biri olarak kulübün başkanının altında olmak, fatih terimin zoruna gitti. bu konuda da kendisi sonuna kadar hatalıdır. kendisinin futbol ile ilgili konularda sınırsız yetkiye sahip olduğu ve işine karışılmadığı bir ortamda artık başında bir başkanın olmasına da sorun çıkarmayacaktı. buna karşılık kendisi bile bile başkanla restleşerek tüpçü ile kader ortaklığı yapma konusunda alt yapısını hazırladı.
    *yine kulübün başındayken kulübümüzün ve kendisinin uğradığı haksızlıklarla ilgili konuşacağını defalarca dile getirdi ama sus pus oldu. aksine kader ortağıyla objektiflere gülücükler saçtı, bizi zıvanadan çıkardı.
    *takımımızın başındayken kendisiyle özel bağı olan futbolcularımızın bazıları ** fatih terim gittiğinden beri doğru düzgün top oynamıyor. bir nevi trip içerisindeler. kendisi madem bu camianın bir sevdalısı, o halde neden milli takımdan da öğrencileri olan bu isimleri arayıp " kendinize çeki düzen verin, formanız için, armanız için mücadele verin " demiyor? kulübün içine düştüğü durumdan zevk mi alıyor yoksa?
    *takımımızın uzun vadeli başarısının önünde engel olarak en büyük etken olan yabancı kuralıyla ilgili milli takımın başına geçtiğinden beri tek bir icraatı olmadı. kendisi madem milli takım ve türk futbolunun yapılanmasından sorumlu, o halde neden kulüpler bazında uluslararası başarısızlığın ya da daha doğrusu istikrarsızlığın en büyük sebebi olan yabancı kuralıyla ilgili bir çalışmada bulunmuyor?

    kimse kimseyi kandırmasın. fatih terim bu olacakları bile bile takımımızı yüzüstü bırakıp gitmiştir. gittikten sonra da kulübümüz adına yapabileceği şeyler olmasına rağmen yapmamıştır ve de yapmayacaktır. emeklilik öncesi bir piyango niteliğinde kazanımlarla teknik direktörlük anlamında son profesyonel sözleşmesine imza atmıştır ve ne yazık ki kendisi ilerleyen yıllarda kulübümüzün başkanlığı için aday olacaktır. umarım o vakit sağduyu sahibi ve bugünleri unutmayan galatasaray taraftarları ve kulüp üyeleri, kendisinin bu meşhur egosunun tatmini konusunda en üst mertebeye ulaşması anlamına gelen başkanlık sıfatını kendisine layık görmezler.

    çok üzgünüm imparator. bunların, tüm bu yaşananların, hakkında böyle şeyler yazmamızın tüm sebebi sensin. biz seni çok sevdik, bir baba gibi gördük ama ne yazık ki sen maneviyatı bırakıp maddiyata geçtin. ama unutma bu hayattan göçüp giderken yanında götüreceğin şeyler *şerefindir, haysiyetindir.
  • 8620
    eğer türk futbolunda tek yetkili kişisiyse ki öyle derhal yabancı sınırını serbest bıraktırması gerekiyor. eğer bıraktıramıyorsa o koltukta 1 dakika bile oturmamalı. hem onun karakterine yakışmaz hem de tek yetkili olduğu halde yaptırım gücünün olmadığı için.
    bugüne kadar hep yabancı sayısının serbest olmasını savunmuş birisi olarak yapacağı ilk icraatın yabancı sayısını serbest bırakmak olmalı. yoksa bağlı bulunduğu kişiler ölümü gösterip * sıtmaya razı edecekler bizi.

    hele hele bağlı bulunduğu kurumun başkanı olan zat, sırf seçim kazanmak için dünya yıldızlarını paraları savurarak transfer etmesiyle artan yabancı kontenjanı yüzünden yabancı sayısında artış isteyen ve istediğini alan kişiyse derhal yapmalı.
  • 8621
    2013-2014 sezonunun 30. haftasını geride bıraktığımız bugünlerde aynı sezonun 5. haftasının akabinde hem de deplasmanda beşiktaş jimnastik kulübünü yenmiş bir takımın antremandan kovulmuş bir teknik direktör iken her galatasaray mağlubiyeti sonrası ya da kötü futbol sonrası başlığına üşüşülmesi her şeyi açıklamasa da bir tek şeyi çok net açıklıyor ki o da; bugün burada kendisine çemkirenler dahil herkesin bildiği gibi mevcut teknik heyet yerine kendisi olsaydı şu anda galatasaray futbol takımının başında, bugün olduğumuz konumda olmayacaktık. bugün gelip de çeşitli nedenlerle kendisine kızılması o gün antremandan kovulmasının akabinde ünal aysal'ın bizatihi yürütmüş olduğu itibarsızlaştırma çabalarına benziyor. hatırlayalım galatasaray resmi televizyon kanalında hakkında takımdan kovulur kovulmaz yalan haber yapıldı milli takımla zaten 3 senelik anlaşmasının olduğu yönünde. aynı zamanda tüm galatasaray'ın tüm yayın organlarında kendisine sansür uygulandı. yönetim kurulu üyeleri hakkında konuştu. başkan rasim ozan kütahyalı gibi isimleri kullanarak medyaya bazı şeyleri servis etti. o gün bunlar yapıldı bazılarınca kabül gördü bazılarınca görmedi. bugün de bu tarz düşünceler dillendirilse de yine aynı sonuç alınacak. bu tek gerçeği değiştirmeyecek. ünal aysal en az fatih terim kadar ego sahibi. fatih terim'i kovmak için gerekli şartları itina ile yerine getirdi. o fırsatı bulunca da fatih terim'i gönderdi. fatih terim'i göndererek başarılı da olabilirdi. o zaman da benim için yapmış olduğu doğru olmayacaktı. şimdi o aldığı risk ile fenerbahçe'nin şampiyon olmasını sağladı. başarının kendisinin başarısı olmadığını ispatlamış oldu. muhtemelen mancini ile de yola devam etmeyecek. bir de tazminat ödeyerek maddi külfet doğuracak galatasaray'a. her halükarda galatasaray kaybetti. bu kadar sert konuşulmasının yegane sebebi de bu kaybediş. galatasaray iyi olmuş olsaydı eğer, gerçi onun oluru zaten yoktu ya neyse, kimsenin sesi bu kadar gür çıkmayacaktı.

    bir de bundan önceki şampiyon bitirilen 2 sezona bakmakta fayda var kendisinin etkisini anlayabilmek için. olayları tek tek hatırlayalım. 3 temmuz süreci herkesin malumu. zamanın futbol federasyonu fenerbahçe için her şeyi yaptı. onlar her şeyi yaparken galatasaray yönetiminden elle tutulur bir açıklama gelmedi. bu ateş üfleyerek sönmez dendi. ateşe üflediler. play off kurgulandı. fenerbahçe'nin galatasaray'ın önünde ligi azami puan farkı ile kapatacağı öngörülüp puan silme gerçekleştirilecekti. statü ona göre ayarlanmıştı. normal sezonda alınan puanlar yarıya bölünüp ligi ilk dörtte bitiren takımlar kendi aralarında oynayarak şampiyon belirlenecekti. saha dışında yönetimin ağırlığı yokken galatasaray bunu saha içi ağırlık ile kapatıyordu. bunu da şuradan anlıyoruz o dönemde federasyon seçimine galatasaray spor kulübü'nün etkisinin hiç olmadığı gerçeğiyle. federasyon başkanı yıldırım demirören olurken galatasaray buna yapacak bir şey bulamamıştı. tekrardan play offların son maçını hatırlayalım. karanlıklar içinde kutladığımız şampiyonluğu. federasyonun ne kadar da fenerbahçe şampiyonluğundan emin olduğunu hatırlayalım. şampiyonluk kupasını sahaya getirip galatasaray şampiyon olunca kupayı vermek istememelerini bir düşünün kurgunun fenerbahçe şampiyonluğu üzerine olduğunu anlarsınız. o gün "kupayı yarın aslantepe'de alsak da olur" diyenlerin olduğu bir ortamda "kupayı bu sahada kazandık bu sahada alacağız" diyen bir teknik heyet vardı. o duruşu yönetim göstermiyordu teknik heyet gösteriyordu.

    peki play off saçmalığının ertesi sene ne oldu. hatırlayalım tekrardan saha dışında nasıl da üzerimize gelindiğini. ben dahil bu platformda herkes tarafından türkiye ile avrupa'da farklı tarzda maç yönettiği kabul edilen eyyamcı cüneyt çakır'ın engin baytar ile olan münakaşasından engin baytar'a 12 maçlık ibretlik bir ceza geliyordu. yapılan itirazlar kabul görmüyor ceza aynen onanıyordu. peki ya meireles. hakeme tükürüp bir de üzerine hakeme eliyle top hareketi yapmasının karşılığı hem de tüm bunlar maçın hakemi halis özkahya'nın raporunda belirtilmesine rağmen 4 maçlık ceza ile geçiştiriliyordu televizyon görüntüleri öne sürülerek. aynı televizyon görüntüleri galatasaray- beşiktaş maçında melo ile tiyatrocu oğuzhan arasındaki olayda göz önüne alınmazken melo yine 4 maç ceza alıyordu. tüm bunların yanında mersin maçları orduspor maçlarında teknik heyetin tribüne gönderilmeleri yaşanırken galatasaray yönetimi tüm bu ikiyüzlü uygulamalara etki edemiyor tüm etki yine sahada gerçekleştiriliyordu. "ben bu takımı uzaydan yönetsem yine şampiyon yaparım." diyen bir teknik direktör vardı galatasaray'ın başında. dediğini yapıyordu yine sahada başardıklarıyla.

    ve malum bu sene. "ya yabancı kuralı değişir ya federasyon" söylemiyle başladık seneye. ne yabancı statüsü değişti ne federasyon. sezon başı statü değişmez diye savuşturuldu. ondan 2 sene öncesinde play off sistemi sanki 5 sene öncesinden tüm takımların mutabakatıyla kararlaştırılmışçasına. yönetimimizin ağırlığı mı? ne zaman oldu ki. peki sadece yabancı sınırlaması mı? bu sene galatasaray aleyhine çalınan düdükler. uygulamadaki farklılıklar yok mu? yönetim yine etkisiz. peki ya fark? geçen senelerde saha içinde o fark kapanıyordu. bu sene o saha içi etkiyi yapabilecek teknik heyet galatasaray'da maalesef yok. herkes her şeyin farkında. fatih terim'in öyle bir etkisi var türk futbolunda. ünal aysal'ın yok. geçen senelerle farkımız bu. onun için anlayışla karşılıyorum her mağlubiyet sonrası fatih terim başlığına gelinmesini. çünkü başka türlü ünal aysal savunulamaz. ünal aysal'ı savunmanın tek yolu fatih terim'e haklı ya da haksız eleştiride bulunmak. ne yazık ki galatasaray'ın şimdiki konusu o değil.
  • 8622
    kendisi ve ekibi takımın başında kalsaydı bence de bundan çok daha kötü bir durumda olacaktık. referansım da 2003-2004 sezonudur. bugün deli gibi fatih hoca diye sayıklayanlar o sezon sözlük var olsaydı yüzde yüz eminim ''luçesku takımın başında kalsaydı böyle olmazdı o 3 kuruşluk kadro ile takımı şampiyon yaptı'' diyeceklerdi. kurtlar vadisi repliği gibi olacak gerçi ama arkadaşlar küçük resme bakmayın biraz büyük resmi görmeye çalışın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın