resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 8302
    bu hayatta kimse süzme iyi ya da süzme kötü olmadigi gibi kendisinin de futbol dunyasinda pek tabi efsanelesmis donemleri ve tarzi olmakla beraber turk futboluna en onemli etkisi; san marino'ya bile temkinli oynayan bir anlayisi alip hollanda'ya bile hucum oynayabilen bir takim haline getirmesidir. tabi bu durumun artilari oldugu gibi eksileri de olmustur. mesela euro 96 elemeleri tarihi bir basariyla gecilmis ve sampiyonaya kalinmistir ama bu suursuz denebilecek hucum anlayisi yuzunden tek bir gol bile atamadan 0 puanla evimize donmek durumunda kalmisizdir. tek maclar uzerinden de orneklemeler yapilabilir. kendi evimizde 5-0'lik 20 ekim 1999 galatasaray chelsea maçı, hala rovansini almayi bekledigimiz 6-0'lik 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı ve henuz bu sezon yasadigimiz 6-1'lik 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı gibi ornekler malesef mevcuttur.

    ikinci gelisini hatirlayalim mesela. elinde tomas ujfalusi hatta bir chedjou kalitesinde bile olmayan tamas varken ya da defansif ortasaha olarak felipe melo degil de ovidiu petre oldugu donemi hatirlayalim. takim vasat futbolculardan kuruluyken ancak mart'a kadar dayanilabilmis ve mart ayinda veda ettigi takim sezon sonunda ligi liderin tam 22 puan gerisinde 6.sirada tamamlamisti. benzer bir kadroyla mircea lucescu'nun sampiyonlar ligi'nde ikinci gruplara kalip; roma, barcelona ve liverpool gibi devlere karsi galibiyetlerini son dakikada yedigi gollerle kacirmis ancak yine de son maca kadar namaglup kalabilmistir! yine o sezon ligde 3.yildizi getiren sampiyonluk da gelmistir nitekim.

    nihayetinde fatih terim malesef galatasaray'da goreve basladigi ilk donem turk futboluna bir sicrama hamlesi olarak cok seyler katmis olan hucum felsefesini geride kalan neredeyse 20 yilda bir adim oteye goturememistir. ancak malesef ulke olarak baska bir teknik direktor de ya cikmamistir ya da cikmasi icin sabir gosterilmemistir ve kendisi hali hazirda kurtarici vasfiyla milli takim'in basindadir.

    bu noktada fatih terim'in teknik direktorluk basarilari ya da basarisizliklarinin haricinde, sozlesmelerdeki basarisindan da soz etmek gerekir. bir insan hem en buyuk galatasarayli benim, gonderseler de gitmem vs. derken bugun dunya capinda cok onemli kupalari hem futbolcuyken hem de hocalik doneminde kaldirmis yabanci bir teknik direktor olan mancini'yle galatasaray'da gorevli oldugu donemde ayni kazaniyordu. daha sonra yine "milli gorevden kacilmaz. turkiye dedin mi akan sular durur!" seklinde aciklamalar yaparak milli takimin basina gecerken yillik 5 milyon euro gibi dudak ucuklatan bir sozlesmeye imza atmistir. bir insan bu kadar gonulden asik olduklariyla calismak icin astronomik rakamlara ihtiyac duymamali diye dusunuyorum. hele ki bir de bu sozlesmelere hic donup bakmadim gibi bir sozu var ki, bakarsan bag bakmassan dag olur atasozunun dollar'a cevrilmis hali bu olsa gerek!

    son olarak fatih terim cesur basladigi ve turk futboluna devrim yasattigi donemlerden bu doneme kendini oyun anlayisi ya da taktik zeka olarak gelistiremezken, sozlesme bedelleri ve tukurdugunu yalama konusunda rakip tanimaz bir hal almistir!
  • 8306
    galatasaray taraftarları olarak kendisiyle yaşadığımız sorunlar veya olaylara siyah ve beyaz netliğinde bakmaya çalıştığımıza düşündüğüm eski teknik direktörümüz. şöyle ki ilkokuldaki türkçe ve lisedeki edebiyat derslerinde anlatılır ya hep "masallarda karakterler ya çok iyi ya da çok kötülerdir" diye. taraftarlarımız öyle bir bölündü ki fatih terim hakkında herkes ya nefret edilmesi gerektiğini ya da tapılma noktasında sevilmesi gerektiğini düşünüyor. ama ne yazık ki gerçek hayatta hiç bir insan bu kadar net şekilde iyi veya kötü olamıyor arkadaşlar. evet fatih terim türkiye'deki hiç bir insanın hayalini bile kuramayacağı şeyler yaşattı belki bize. hem de futbolculuğu boyunca şampiyonluk göremeyip "uğursuz fatih" şeklinde anılmaya başladığı takımda. ilk döneminde türkiye'deki bütün kupalara ambargo koydu, 4 senenin sonunda da avrupa'dan tarihte ilk kez kupa getirdi bu ülkeye. buraya kadar her şey mükemmel. burasıyla ilgili çok net konuşamayacağım yaşımdan ötürü ama büyüklerimden duyduklarım kadarıyla fatih terim'in ilk ayrılışı da takımımızdan öyle çok sorunsuz, severek ayrılma şeklinde olmamış. evet o dönemin yönetimi kendisini sindirmek için çok çabalamış (çok tanıdık geliyor) ama fatih terim de yurt dışında bir takımda başarılı olmak hedefini galatasaray'da kalmanın önüne koyup italya'ya gitmiş. italya'da zaman zaman başarılı zaman zaman başarısız bir performans sergileyip daha sonra tekrar galatasaray'a döndü. o dönemde gerek takım gerek yönetim, gerek izlenen yanlış transfer politikası gerekse kulübün kötü ekonomik durumundan dolayı fatih terim ve galatasaray için iyi bir birliktelik olmamış ve yine yollar ayrılmıştı. fatih terim, galatasaray'dan ayrıldıktan sonra milli takımda ülkemize yine çok güzel başarılar yaşatıp zaman zamanda üzerken, galatasaray'ımız inişli çıkışlı bir performans sergileyip eski "avrupa aslanı" imajından uzaktaydı. en sonunda da 2010 - 2011 döneminde dibi görmüştü. 10-11 sezonunun sonlarına doğru ünal aysal başkanlığa geldi, ve takımı tanıyan ve başarılı olabileceğini düşündüğü fatih terim'i takımın başına getirdi. fatih terim her zaman tek adam olmak istemiştir, zaten italya'da fiorentina ve milan'dan ayrılışı hep yönetimle sorunlar yaşadığı için olmuştu. türkiye'de bu zamana kadar bu pek sorun edilmemişti ama ünal aysal zaten biraz daha avrupalı kafasında bir adam olduğundan dolayı ne takımı tamamen tek bir adama emanet etmeye ne de en başında fatih terim'e çok sıcak bakmıyordu bence. fatih terim'in başa gelmesinin sebebi bence galatasaray'ın o dönemde gerçekten dibe vurmuş olması ve hiç bir avrupalı hocanın o dönemde bizimle çalışmaya pek sıcak bakmaması olduğunu düşünüyorum. bence ünal aysal her zaman fatih terim'e takımı 10 yıl boyunca emanet edeceği hoca olarak bakmadı, sadece geçiş dönemini kazasız atlatması için taraftarında olur diyeceği bir hoca olarak bakıyordu ve bunu fatih terim'e de hissettirmişti. fatih terim ve ünal aysal arasındaki bu sorunda bence iki tarafında haklı olduğu noktalar var, ama ben bu konuda mantık olarak bakınca ünal aysal'a, duygusal açıdan bakınca da galatasaray taraftarının büyük kısmına benzer şekilde babam gibi sevdiğim fatih terim'e hak veriyorum. ama ne yazık ki artık günümüz futbolunda mantık duyguyu alt ediyor. ünal aysal gönderilme sürecinde yaptığı yanlışlar dışında bence haklıydı. fatih terim'de kendi açısından haklıydı ama bu ayrılık yaşanması gereken bir ayrılıktı bence. yalnız fatih terim ayrıldıktan sonra galatasaray başındayken yerden yere vurduğu ve türk futbolu'nu sürekli bataklığa sürükleyen yıldırım demirören ile "kader arkadaşlığı" yapma kararı aldığı noktada yaptı en büyük yanlışı. milli takım'daki görevi kabul etse bile en azından yd ile bir olup galatasaray başkanı'na saygısızlık etmemeliydi diye düşünüyorum. evet ünal aysal ile şahsi sorunları olabilir, ama galatasaray başkanı!na saygı göstermeliydi diye düşünüyorum. sonuç olarak fatih terim'in şu anda gösterdiği "salla başı, al maaşı" tavrı beni gerçekten çok yaralıyor. belki de metin oktay'dan sonra galatasaray tarihi'nin en büyük efsanesi olabilecekken bu şansını kaybetti. kendisi hala efsanemizdir ama metin oktay ve hagi gibi isimlere kıyasla bu konuda çok daha geride kalmıştır. çünkü bazı arkadaşlarımızın da dediği gibi kendisi bize ihanet etmiştir. daha önce gibi babam gibi sevdiğim adama, bir insan babasına ne kadar kızabilir ve kırılabilirse o derece kızgın ve kırgınım. en başta söylediğim gibi fatih terim'e ne "siyah gibi kötü, ne de beyaz gibi iyi" olarak bakabiliyorum şu anda. kendisiyle ilgili kafamdaki her şey gri
  • 8309
    kendisinin 96 yılında galatasaray'a gelişini engellersek, galatasaray'ın 6 şampiyonluk ve uefa kupası kaybedeceği kocaman bir yalandır.
    böyle bir iddiada bulunanlar, galatasaray'a böcek kadar değer vermemektedir muhtemelen. o güne kadar şampiyonlar ligi'nde mücadele eden tek türk takımı, gruplara kalarak son 8'e kalmayı başarmış, daha 10 yıldan kısa bir süre önce şampiyon kulüpler kupası'nda yarı finale kalmış bir camiayı, fatih terim'i savunmak adına boka batıran taraftar olmaz olsun.

    fatih terim'i galatasaray tarihinden atarsan, oynadığı 8 sezonu zaten hiç oynamamış olacaktık!
    ben söyleyeyim, en az 2 kez şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkardık, çok rahat en az bir kez de çeyrek final yapardık. yani çok daha başarılı olurduk.
    nitekim 3 yıl boyunca gruplardan çıkamayan fatih terim gittikten sonra, lucescu 2 senede 3 kez gruplardan çıkmış, bir seferinde de son maçta bu başarıyı kaçırmıştır.
    sonra fatih terim 2 sene daha gruplardan çıkmayı başaramamıştı, hatırlatırım. büyük imparator!
  • 8311
    gün itibariyle bu saate kadar hakkında hiç entry'nin olmaması çok ilginç üstelik yaklaşık iki saattir lig tv'de şansal büyüka'nın konuğu. bruma ve aydın'a geçmiş olsun diledi. şansal'da ayak,bacak kırılması çok kötü be hocam dedi. fatih hocada kırılma her yerde kötüdür dedi.(bkz: kalp kırılması)
    evet hocam kırılma her yerde kötüdür. hele baba bellediğimiz, büyük gurur ve güven duyduğumuz efsanemizin bizi kırması paha biçilemez bir hayal kırıklığıdır. ve gerçekten kırılma hep kötüdür sayende iyi bildik.
  • 8314
    "her türlü kırılma kötüdür" diyen babam demekten çekinmeyeceğim adam. her türlü kırılma kötüdür evet baba. geceleri uykumuzu kaçırıp ağlatman, sonra gidip her gün daha fazla nefret beslediğimiz adamlarla anlaşma yapman, "zor bir insanım" diyerek bazı şeylerden vazgeçmeyip dik kafalılığın yüzünden seni sevenleri üzmek de kötüdür baba. evet gönderildin, daha doğrusu kovuldun. hem de bunu daha antremanından çıktıktan sonra terin daha soğumadan yaşadın. bunu haketmedin evet. ama onlarla anlaşmak niye baba? onları savunmak niye baba? her türlü kırılmak kötüdür baba. o kırılmaların hiç geçmeyecek olması da.
  • 8316
    bu akşam katıldığı maraton programında aydın'ın bileği kırılması konusu açılınca '' her türlü kırılma kötüdür '' şeklinde imalı bir cümle sarfetmiştir.

    katılıyorum, her türlü kırılma kötüdür. kemik de kırılır, insan da.

    insanın kırılması daha da kötüdür, hatta ve hatta milyonlarca galatasaray taraftarının, çok sevdiği, bağrına bastığı bir adam tarafından kırılması, çok daha kötüdür.
  • 8318
    yabancı sınırı konusunda hala 'fikir belirtirim' gibi laflar ediyor. ve millet de 'bakın hoca fikir belirtiyor işte', 'oda istemiyor' diyor.

    abiler, bu adam türkiye'nin futbol direktörü. yani futbol adına kararları bu adam verir, kimse gıkını çıkaramaz. madem yabancı sınırının ülkeye zararı olduğuna inanıyor, kaldıracak.
    yapacağı şey çok basit lan. inanın buna. diyecek ki: seneye yabancı sınırı yok. bitti lan. bu yani yapacağı.
    yok fikir belirtirim, yok bunu onaylamıyorum, geçelim bunları.
  • 8319
    kendisi bu yeni gorevine gelirken, ben teknik direktor olarak degil, futbolun patronu olmak icin geldim demisti. boyle yetki sahibi durumunda iken fikir sunmak yerine fikir sormalarini mi bekliyormus? lig tv de yorumunu izledim , zaten sanki butun sinirlerini almis, sistemin adami oldum diye bagiriyordu. hic bir topa girmedi, gorevini iyi idrak etmis. aslolan galatasaray diyip, en son bruma hadisesinde dusmanliklari artik ayyuka cikmis adamlarla bir araya gelmek neyse baska bir sey demiyim sabah sabah.
  • 8322
    bu sezon ayrilisini ihanet saymayanlar olabilir.bu sefer iyi yirtti.olaylari baskanin uzerine yikarak gitti.zavalli faruk suren'in boyle bi sansi olmamisti mesela.taraftarimiz 'kal bu sene ' derken elini kalbine goturmustu.sonralari ' 1 tl daha fazla verin kalayim' dedigi ortaya cikti.elini kalbine koya koya floransa'ya gitti.gecen sezon da federasyon malum cezayi vermeseydi yine elini kalbine koyup milano yollarina dusecekti eminim.

    memleket futbolunun tek patronu.
  • 8324
    bilmeyenler için söyleyelim, bütün yavşaklara inat, hala daha imparatordur, benim gözümde de yaşayan en büyük galatasaraylıdır. yaşananlardan ötürü kırılanları, kızanları anlayışla karşılayabirilim, ama bu adama paragözmüş, şuymuş buymuş diye bok atanlar, taraftarlığı geçtim, adamlıktan nasibini alamamamış insanlardır. sizin sevginiz de desteğiniz de olmaz olsun, bugün ak dediğinize yarın kara diyebilirsiniz, kime nereden saldıracağınız belli olmuyor..
App Store'dan indirin Google Play'den alın