resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 5027
    ne diyeyim bilemiyorum cidden. geçen seneki şampiyonluk bu sene şampiyonlar ligindeki başarıya rağmen imparatorumuzu bu kadar kırgın hale getirebilmek büyük marifet. anlam verebilmek neredeyse imkansız. açıkçası galatasarayın içindeki olayları hıncal uluç ve bilgin gökberk den dinlediğimde anlattıklarına hep mesafeli yaklaşıyordum. derin galatasaray / lisecilik yapan liseliler / beyaz galatasaraylılar şeklinde anlattıkları abartı gibi geliyordu ama malesef fazlasıyla doğru olduğu görülüyor. o kadar değişik bir hale gelmişiz ki bırakın başarısızlığı sahiplenmeyi paylaşmayı, başarıyı bile sahiplenemiyoruz. insanların kuyuları kazılıyor cidden çok yazık. ama benim bu son yaşananlardan sonra diyeceğim tek şey allah kerim, fatih terim...
  • 5028
    adamdır.

    ve adamlığını tekrar göstermiştir. takım ligde 8. her şeyden elenmiş bir şekilde olsa belki bu kadar üzerine gidilmezdi. nedir abi bu ya. allah aşkına rahat bırakın bu adamı. doğru düzgün işini yapsın. sen daha teknik direktörüne doğru düzgün işini yaptıramıyorsan neye varsın? bu adamı üzmeyin. üzenin amk. net.

    hocanın da dediği gibi asolan galatasaraydır. bizim de görevimiz galatasaray'da ayrılık çıkarmaya çalışanlara inat kulübümüzü desteklemektir.

    hocanın konuşmasından bu anlamı çıkaramamış olanlar var ise eğer en yakın morga gitmelerini tavsiye ediyorum.
  • 5029
    galatasaray formasıyla 327 maç oynadı, takım kaptanlığını üstlendi. futbolcu olarak 1975-76, 1981-82 senelerinde türkiye kupasını, 1982 senesinde türkiye süper kupasını, 1975 ve 1979 senelerinde başbakanlık kupasını aldı.

    teknik direktör olarak 1996-97, 1997-98, 1998-99, 1999-2000, 2011-12 senelerinde lig şampiyonluğu, 1998-99, 1999-2000 senelerinde türkiye kupası şampiyonluğu, 1996, 1997, 2012 senelerinde türkiye süper kupası şampiyonluğu ve 1999-2000 senesinde şu an türk futbol tarihinin en büyük başarısı olan uefa kupasını kazanmıştır.

    evet, siz ona hala maaşlı çalışan, profesyonel eleman demeye devam edin.
  • 5036
    (bkz: allah kerim fatih terim)

    benim için olay budur, nokta. olaylar şu raddeye gelmişken hoca'yı maç içindeki tercihleri nedeniyle eleştirmek etrafta olanları görememek, okuyamamaktır. saha içinde bitmiyor olay, bir süredir de görülüyor ki hoca'nın uğraş verdiği 50 tane farklı alan var.

    "hoca emre'yi neden oynattı/oynatmadı"dan daha büyüktür olay. basın toplantısını iyi izleyen adam bunu farkına varır zaten. umuyorum galatasaray taraftarı, sahibinin sesi olanlara inat hoca'ya sahip çıkar da, kulüp içinde hoca'ya karşı yapılan sistemli oyunlara karşı hoca yalnız bırakılmamış olur.

    galatasaray ulan!
  • 5039
    bu saatten sonra cidden allah kerim fatih terim.

    ayrıca şunu kimse unutmasın ki fatih terim'in arkasında sade vatandaş misali kulübe sadece gönülden bağlı taraftarlar var.

    ve bu durumu bilen grande, asla yalnız değilsin!

    o stad beşiktaş maçında ''imparator fatih terim!'' diye yıkılacak!!

    herkes iyi işitsin, bir kere daha duysun, hizaya gelsin: imparatorfatih terim ulan !
  • 5041
    ilk önce bunun bir iki saat önce sona eren 18 ocak 2013 kasımpaşa galatasaray maçı'nın sonucundan bağımsız olarak yazıldığının bilinmesini isterim. galatasaray bugün maçı çok rahatlıkla da kazanmış olsaydı bunları yine düşünüyor olacaktım.

    bana kalırsa fatih hoca'nın sadece yegane, tek bir oyun planı var, belki de buna tek bir futbol anlayışı demek daha doğru olabilir. nereye giderse gitsin başında olduğu takımları sadece o formata, anlayışa göre oynatmaya çalışıyor. fatih hoca'nın dilinden anlayacak, istediklerini yapabilecek bir kadro ile çok önemli başarılar sağlayabilir ki zaten geçmişte olanlar, hoca'nın kariyeri vs. belli bunlar hepimizin malumu.

    esas sıkıntı kafasındaki oyunu sahada yansıtabilecek doğru oyuncular elde olmadığı zaman başlıyor. bence bir teknik direktör için en önemli özelliklerden biri de eldeki mevcut oyuncu grubu ile oynanabilecek en doğru oyun planını yapmak çünkü her zaman mevcut koşullar lehinize gelişmeyebilir kafanızdaki oyun anlayışına saplanıp kalmadan kimi zaman elinizdeki oyunculardan en üst verimi almak için farklı taktiksel çözümler geliştirebilmelisiniz. kimileri teknik direktörleri değerlendirirken başka başka başka kriterlere daha fazla önem veriyor olabilir ama benim için world class hoca sayılabilmek için olmazsa olmaz şeylerden biri de budur . fatih hoca bu gibi durumlarda ısrarını sürdürüyor. olmayacak duaya amin demeye devam ediyor ve buna bir de hoca'nın genel olarak transferdeki isabet oranının düşük olması eklenince sahada istediklerini uygulayacak doğru kadro kurma konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. somut bir isim üzerinden gidersek burak yılmaz. bence gayet yetenekli bir oyucu aynı zamanda istatistik olarak da başarılı . ama galatasaray'da şu an oynanmaya çalışılan oyunun ideal forvet oyuncusu değil. zaten bakıldığında, galatasaray baskı kurması gereken iç saha maçlarında genelde zorlanan bir grafik sergiledi. fakat burak yılmaz'ın daha fazla hareket alanı bulduğu deplasmanlarda , özelikle şampiyonlar ligi maçlarında daha iyi bir görüntü ortaya çıktı bu sene. yine, amrabat kendinden bekleneni verememiş gözüküyor. geçmişe dönüp teker teker isimler üzerinden gitmek istemiyorum illaki hoca'nın döneminde transfer olup takıma, kulübe çok katkı sağlamış yerli- yabancı önemli oyuncular olmuştur fakat toplama bakıldığında özellikle yabancı oyucu transferinde isabet oranının düşük olduğu ortada.

    üstelik bu transfer zafiyetine ek olarak ileri uçta eldeki neredeyse tek 'benzemez' olan, hücum yönünden farklılık yaratacağı belli necati yi onunla benzer özellikleri taşıyan daha kaliteli bir oyuncu almadan takımdan ayrılmasına okey vermek, takımda kalsaydı eğer şu anki durumla ilk onbir oyuncusu olacağına inandığım culio'yu takımdan uzaklaştırmak gibi durumlar ortaya çıkınca kimseyi tatmin etmeyen bir oyun ve istikrarsız sonuçlar ortaya çıkıyor.
  • 5042
    bu arada bugün anlıyoruz ki devre sonlarına doğru söylediği bana başkan sneijder, kaka ve diego isimlerini verdi ben sneijder'i değil diego'yu değil kaka'yı istedim sözü direkt olarak bülent tulun'u hedef alıyormuş. o gün zaten henüz lig bitmemişken ve transferin t'si dahi piyasada yokken bunları söylemesini abes bulmuştum. anlaşılıyor ki o günlerde bülent tulun sneijder için temaslara başlamış ve fatih terim'e onayı için ismi yollanmıştı. terim'in cevabı ise dolaylı yoldan siz değil ben kurarım bu takımı ve ben sizin direttiğiniz sneijder'i istemiyorum şeklinde oldu. bence çok daha kötüsü terim'in istediği isimlerin hepsinin veto yemesi ve tüm imkanların terim'in daha 1 ay evvel basın önünde istemiyorum dediği sneijder'e yönlendirilmesi oldu. yine basın üstünden karşılıklı laf sokmaların ise akıl ve mantıkla açıklanır tarafı yok.

    bugün terim'in karşısına kim geçerse geçsin taraftarın her şekilde terim'in arkasında duracağını bile bile oynanan oyunun diğer perdesinde ise ultraslan da var. yazdan beri alttan alta işlenen ultraslan'la terim'in arası soğuk lafları (ultraslan kim amk terim'in karşısında) denge oyununun bir başka cephesi. oysa terim'in isteği 2000 yılında da 2003 yılında da 2012 yılında da aynı. florya patron benim ve beni burada rahat bırakın. anlaşılmaz biçimde ne süren ne canaydın ne aysal bu isteği yerine getirmeye yanaşmadı. üstüne üstlük hep birilerini bir şekilde başına musallat etmeye kalkıştılar. sırf birilerinin egoları tatmin olacak diye hem galatasaray'ı hem bu büyük galatasaraylı'yı harcamaya kalkışmayı anlamıyorum.

    ha bir de madolyonun öteki yüzü var. ona da değinmek lazım. sezon başından beri ve bugün de dahil olmak üzere fatih terim direktör olarak oldukça formsuz. ayrı ayrı detayla girmek şu yazıda lüzumsuz amma ve lakin terim'i eleştirilmez kabul etmek ve yanlışları olduğunu dile getirmemek ve hatta getirene karşı olumsuz yargılar türetmek galatasaraylılık filan değil. terim'in sezon başından beri ısrar ettiği hataları var. takım içi forma adaleti olsun oyuncu değişiklikleri olsun ya inattan ya da (enerjisini dışarıda tükettiğinden) formsuzluktan bazen dönebilecek maçları dahi elden uçurur hale geldi. bu hataları konuşmak, tartışmak ne terim'in adını lekeler ne de adından bir şey eksiltir. en nihayetinde terim'in birlik beraberlik sözlerin alkışlarken onu tabu haline getirmenin kimseye faydası yok.
  • 5043
    öncelikle bu ''elaman'' lafı konusunda, ben ünal aysal'ın kasıtlı olarak ya da fatih hoca'ya bir imada bulunmak amacıyla söylenmiş bir söz olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. ancak öyle olmasa dahi, başkanın bunu herkesin içinde demesi olmadı. sorun bu. ancak hoca'da alınganlık yaparak bu mevzuyu gidip basın önünde tartışmaya açarak aynı hataya düştü. bu da olmadı. ben dahil herkes biliyor, geçen sezon fatih hoca olmasaydı bu süreçten şampiyon olarak çıkamayacağımızı. bu derece bir baş kaldırış gösteremeyeceğimizi. ancak hocanın da bu sezon ki yanlışlarını ve hatalarını da görmemiz gerekiyor. mesela nasıl gidip, emre çolak tv'de fatih terim'i eleştiremez ise, fatih hocam'da o kadar medyanın önünde başkana böyle imalı konuşması doğru değil. yeter malzeme verdiğimiz diyor ancak en büyük malzemeyi yine kendisi veriyor.
    neyse; gelelim hocanın asıl sorumlu olduğu futbol konusuna. orduspor maçından beri kapanan takımlara tek çözüm üretemeyen kendisi. oyuncuları büyük maçlar dışında konsantre edemeyen kendisi. kim ne derse desin, emre çolak, hamit altıntop, melo gibi kötü performans ortaya koyan oyuncularda ısrar eden kendisi. sezon başında istediği her adam alınıp, tüm sezon adam akıllı ''iyi oynadı takım'' dediğimiz 5 maç sayamayacağımız bir takım ortaya çıkaran ve yöneten de kendisi. şimdi birileri çıkar geçen sezon kim bu takımı şampiyon yaptı, kim diriltti bizi der. biliyorum bunları ben de, başkan'da tüm camia'da. ancak şu an ki durumu da görmemiz gerek.
  • 5046
    hiç kimse kusura bakmasın ama kendisine yapılanlar öyle medya gazı, yok yönetim öyle şey yapmazla geçiştirilecek şeyler değildir. daha önce yine aysal yönetimi yapımcılığında benzer bir film izlemiştik filmin adı da oktay mahmutiydi. şu dakika itibariyle kendisine her dakika sahip çıkmak lazım. şahsen yönetim çıkıp en inandırıcı şekilde yalanlasa dahi sorun olmadığına inanmam, hoca gelecek sezonun ilk maçına çıkmadan da kuyusunun kazılmaığına inanmam. çünkü oktay mahmuti ile kontrat yenlendi açıklamasına kadar yapılmıştı yine bu yönetim zihniyeti tarafından.

    mahmuti gitti salon fullken şimdi 500 kişiye oynuyorsun o kaliteli ve pahalı kadroya rağmen çünkü burası uyumlu olmayan gider yeni profesyonel kaldığı yerden devam eder boyutunda bir şirket değil, ülkenin taraftar tabanlı en büyük sivil toplum örgütü bunu artık gör ünal başkan, hocayla uğraşma ya da uğraştırma, bu kadar adam sana tapma boyutuna gelmişken seni sevenleri üzme.
  • 5048
    yerine ciddi ciddi laurent blanc'ın geçmesi gerektiği söylenen imparator.

    ahahahahhahahahahahahahahahahahaaa (götüyle gülmenin harf olarak karşılığı)

    milan günlerinden bahsedilmiş bir de. yavrum sen o zamanlar mama sandalyesinde değil miydin be kuzum?

    git iyi araştır milan'ın neden fatih terim'i gönderdiğini ve yerine kimi getirdiğini, o sezon ne yaptığını, fatih hocanın yollanmasa en az o sezon kadar başarılı olacağını, detay istersen özelden yaz aydınlatırım.
  • 5049
    galatasaray profesyonel futbol a takımı teknik direktörü fatih terim, süper lig’in 18. haftasında oynanan kasımpaşa maçının ardından açıklamalarda bulundu.

    sözlerine, “bildiğiniz gibi ben genel olarak sessiz kaldım. sessizlik de iyi bir yanıt bence. bu çoğu zaman önemli bir tavır olmuştur. çok önemli bir konu ve her kelimenin dikkatle seçilmesi gereken bir ortam olduğu için titizlikle dikkat ediyorum. o yüzden gerekirse okuyarak cevap vereceğim” şeklinde başladıktan sonra açıklamalarda bulunan fatih terim’in basın toplantısındaki konuşması şu şekilde oldu:

    “sessiz kalarak, ancak gündemden kopmadan, olayları ve insanları izleyerek, yazılanları ve söylenenleri takip ederek geçirdiğim bu süre zarfında her şeyi daha iyi anladım, her şeyi daha iyi kavradığımı söyleyebilirim. çok iyi bir şekilde süzgeçten geçirip, olayları dışarıdan izlemek hakikatan insana çok şey öğretiyormuş. ben sanıyordum ki; başarısızlık durumlarında futbol camiaları, kulüpler karışır. halbuki bir buçuk, iki senedir yaşanan ve yaşatılan sürekli başarıya, alınan puanlara ve kupalara, ilk 16 sıralamalarına rağmen bir camia durduk yere içeride çözülebiliyor ve de karıştırılabiliyormuş.”

    “açıkçası sorumlu veya suçlu aradığımdan değil, bedel ödetmek gibi bir niyetim yok ya da cezalandıracağımızdan değil, geçmişin muhasebesini hiç yapmak istemiyorum, onlara hiç gerek bu saatten sonra. ama ben geleceğe bir şeyler söylemek istiyorum. geleceğe bakarken, insanların atacağı bir adıma 10 adımla karşılık vermek isterken, önüme çıkarılan ve uğraşmak zorunda bırakıldığım şeylerden artık çok sıkıldım ve de çok yoruldum.”

    “buradan herkese ama herkese sesleniyorum, lütfen herkes dikkatli, iyi dinlesin. bir galatasaraylı olarak, bir galatasaray sevdalısı ve aşığı olarak, bu kulübe 40 yıl hizmet etmiş, sadece hocası değil, divan kurulu üyesi olarak, galatasaray’ın bir elemanı olarak, tekrar ediyorum, galatasaray’ın bir elemanı olarak rahat ve huzurlu çalışacağım kişilerle ve olaylarla değil, sahayla, oyunla, futbolcuyla ilgileneceğim ve bir zahmet konsantrasyonumuzun saha dışı olaylarla bölünmediği bir ortam rica ediyorum. sanıyorum bunu hem ben, hem oyuncularım, hem de gerçek galatasaraylılar istiyor ve de diliyor.”

    “hepimiz insanız, hepimiz hata yapabiliriz, hata yapmak insana mahsustur. hatayı tekrar etmek, hatalardan bahsetmek ve hatta hataların tadını çıkarmak, hiç kimseye yarar getirmediği gibi, kimlere mahsustur, ona artık siz karar verin. rica ediyorum, insanlara daha fazla zarar vermeden, kulüp menfaatlerini ve kulüp geleceğini, galatasaray markasının değerini, avrupa’daki itibarını zedelemeden, ağız tadıyla içimizde daha iyi anlaşarak işimize bakalım. inanın bana, herkes sadece işini yaparsa çok daha huzurlu oluruz. sizlerden ricam (basın mensuplarına yönelik), ‘başkan şunu dedi, beriki şunu söyledi, siz ne diyorsunuz’ gibi sorularla gelmeyin. yeterince malzeme olduk zaten, daha fazla olmayalım. hatta bir müddet, eğer mümkünse, hepimiz susalım, dinleyelim, izleyelim, düşünelim ve de değerlendirelim. işimiz, maçımız, inşallah başarılarımız konuşulsun. bunu sizden özellikle rica ediyorum.”

    “buradan tek tek yaşananlara, söylenenlere cevap vermeyeceğim. bilin ki, sustuğum için rahat değilim. şu ana kadar sustuğum için rahat değilim. ancak düşünmek zorunda olduğum bir takım var ve bu takımın başarısı söz konusu. daha fazla buna mani olacak kişiler ve olaylara müsaade etmeyeceğime emin olabilirsiniz. galatasaraylılar da emin olabilir. unutmamamız gereken bir gerçek var. ne teknik direktör, ben veya bir başka teknik direktör, ne oyuncular, ne yöneticiler, ne başkan… ne de transfer edilen veyahut da transfer edilmesi düşünülen futbolcular… hiçbiri galatasaray’dan büyük değildir! en başta ben olmak üzere. galatasaray’dan büyük olmadı, olamaz da. bir tek gerçek vardır, aslolan galatasaray’dır.”

    fatih terim, karşılaşmayla ilgili olarak ise, “oyuna iyi başladığımız söylenebilir, golü de bulduk. o ana kadar oyunu götüren, domine eden bir takımdık. ancak ikinci golü ararken, emre o pozisyonu değerlendirebilse, bence oyunun kopma anıydı. oradan dönüşte, o ana kadar hiçbir tehlike yaşamamıza rağmen gol yedik. rakibimizin ilk yarıda baskılı olduğu veya gol kaçırdığı pek söylenemez. ama ikinci yarı için aynısını söyleyemeyeceğim. iyi oynamadık, pozisyon bulamadık, oyunu domine edemedik. kasımpaşa'yı tebrik ediyorum, iyi mücadele ettiler, kendilerine başarılar diliyorum. ayrıca kasımpaşa başkanı'nı ve yönetimi'ni tebrik ediyorum. gerçekten çok medeni bir soyunma odası ve futbolu tüm ihtiyaçlarını gideren bir çalışma yapmışlar; çünkü deplasmanlarda böyle yerleri bulmak kolay olmuyor. sonuç olarak üç puan kaybeden galatasaray, iyi başlamak isteyen galatasaray; ama galatasaray, bunların üstesinden gelecektir, gelmek zorundadır. iyi başlamak isterdik, başlayamadık” ifadelerini kullandı.
  • 5050
    http://www.youtube.com/...amp;feature=youtu.be

    --- alıntı ---

    ...buradan herkese ama herkese sesleniyorum...

    ...galatasaray'ın bir elemanı olarak. tekrar ediyorum galatasaray'ın bir elemanı olarak...

    ...yeterince malzeme olduk zaten, daha fazla olmayalım...

    --- alıntı ---

    sonunda oldu, korktuğum başıma geldi. konuşmayı şok içinde izledim. ünal aysal ve fatih hoca'nın arası açıldı. son 1,5 senedir galatasaray'ın başına gelen hiç bir şey beni bu kadar üzmemişti.

    umarım bir an önce tatlıya bağlanır, umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın