resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 3830
    eğri oturup doğru konuşmak gerekirse 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçının kaybedenidir. ilk dakikalardaki karşı karşıyaları atabilsek maçı kazanacaktık ama bu yaptığı hataları değiştirmez.

    ligin ilk haftasında bariz şekilde hazır olmadığı görülen melo'yu böyle bir deplasman maçında ilk 11'e koymanın açıklaması yok. geçen seneki melo'nun 10'da 1'i değil fizik olarak. 2 ay amerika'da gezmediği eyalet kalmayan bir oyuncu için çok normal bir durum. bu hatasından 45. dakikada döndü ama bu sefer de orta sahayı boş bıraktı amrabat ve aydın'ı alarak. toramanlı velili beşiktaş'a orta saha hakimiyetini verdik. amrabat da hocayı ciddi şekilde yanılttı ayağına aldığı her topu içeri şişirerek.

    bu maç bir derstir. yarın bir gün şampiyonlar ligi maçları var. enseyi karartmamıza gerek yok.
  • 3832
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında, ikinci yarı itibarıyla melo- amrabat ve hamit-aydın değişikleriyle orta sahayı adeta beşiktaş'a teslim etmiştir. ilk yarı da sahayı enine-boyuna kullanan, rakibe basan, orta sahaya tamamen hakim görüntü çizen açıkcası beni çok sevindiren pas oyununu düzgün oynayan takım yapılan bu değişikliklerle , orta alan hakimiyetini ''allahını seven geriye gelsin.'' den başka hiçbir oyun planı olmayan beşiktaş'a ister-istemez kaptırmıştır.

    yaptığı hamlelerle sayısız maç kazandıran fatih hoca'yı övüp- alkışlıyorsak bugünde yaptığı yanlışlardan dolayı eleştirmeliyiz.
  • 3835
    en güzel tespit zaten yapılmış 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında yaptığı değişiklikler ile ilgili. kafasındaki oyuncular istediği gibi etki edemedi.

    melo'yu çıkarıp amrabat'ı alınca emre çolak ortaya geçti. sonra aydın da girdi hamit'in yerine. emre çolak ve aydın özetlerden gördüğüm kadarıyla hiç etkili olamamış. keza amrabat da öyle. üstelik aydın ve amrabat ileride baskı yapıp top kazanıp, takımı hücuma çıkaran oyuncular değil. kazanılan toplara koşu yapanlar. yediğimiz 3. golden sonra baskı kuracak bi takım olmalıydı sahada. ama hamit ve melo çıkınca, emre çolak selçuk inan, selçuk da melo rolüne bürünmüş. hem etkili olamamışlar hem de takımın topu ileride tutması aydın ve amrabat yetersizlikleri nedeniyle engellenmiş. aydın, amrabat belki önde olduğumuz zaman daha iyi değişiklik olabilirdi. ama neyse canı sağolsun imparatorun.

    unutmayalım ki geçen sene de lige başlayan 11 ile ligi bitiren 11 çok farklıydı. şu anda deneme yanılma ve ritim yakalamaya çalışıyor grande. zamanla her şey daha iyiye gidecektir. hem çok erken form tutmak da iyi değil. sonra lig sonları gelmiyor.
  • 3837
    son yıllarda iyice derbi fakiri olan takımla, bir derbi deplasmanından* daha yenilmeden dönmüştür. şöyle bir yazılanlara bakıp, skor tahmini yapsan, 3-0 dersin. ama değil. 3-3. öyle ya da böyle, dışardaki bir derbiden yenilmeden dönüyorsun.

    medyanın dream team politikasını -politika bu- taraftar erken yemiş anlaşılan. bu takım dream filan değil olum. şampiyonlar ligi'nden gruptan çıkmalar filan. yemeyin bunları. 32 takım gidecekse şampiyonlar ligi'ne, oraya giden en kötü 8 takımdan biri biz olacağız. dream team diyorsun, öyle diyorsun, böyle diyorsun. bugün herhangi bir turnuvada espanyol ile eşleşsen, eler misin? büyük şüpheli.

    şu an için geçen seneden en temel fark: çoğalan forvet opsiyonları. onun dışında geçen sene sağda engin oynuyordu. şimdi hamit oynuyor. böyle dream team olmaz. solda hakan balta* var. neyin dırim timi amk.
  • 3838
    öyle ya da böylesi yok, kendisi de farkına varmıştır umarım 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında olduğu gibi emre çolak'ın orta sahanın göbeğinde oynatıldığı zor maçlarda hem selçuk inan çok zorlanır hem de orta sahanın göbeği yol geçen hanına döner. bir kaç denemeydi oldu bitti, bir daha da yapmaz sanırım böyle bir hata. ayrıca hocam allah aşkına gör artık aydın yılmaz olmuyor, olmayacak. engin baytar gibi savunma yapabilen gerçek bir kanat oyuncusuna ihtiyacımız var yedek olarak. ben yekta'nın bu pozisyon için çok uygun olduğunu düşünüyorum.
  • 3839
    geçtiğimiz senenin başından beri kendisinin yaptığı tek hatayı bugün gördüğüm imparatorumuzdur. o da 45 dakika sonunda zaten iyi oynayan takımdan melo'yu çıkarıp yerine amrabat'ı almasıydı. ilk golü melo'nun şanssızlığından, 2. golü semih'in bireysel hatasından yedik. yine de takımımız moralini bozmadı ve beşiktaş'a kök söktürüyordu.2. yarı aynı 11'le çıksak maçı koparırdık. ama melo çıkınca, amrabat, emre ve aydın'ın bulunduğu bir ortasahada, selçuk'un da verimli olmasını istemek imkansızı istemekle eşdeğerdi. hayır hepiniz gibi bende hocamızı çok seviyorum ve isterse bugün beşiktaş bizi 5-0 yenseydi, yine de fikrim değişmezdi, çünkü imparator'un kredisi bizde sonsuzdur. ben sadece şunu anlamıyorum. rakibi bozguna uğratan bir orta saha verimliliği varken ve umut-elmander ikilisinin golcü özelliklerinin yetersiz kaldığı için maçı koparamadığımız barizken, neden ikisinden birini çıkarıp burak yılmaz'ı almak yerine melo'yu çıkarıp, hamit'i orta sahaya çekti acaba?
  • 3840
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı için melo değişikliğinde hatalı olduğunu düşündüğüm ve hangi amaçla böyle bir değişikliğine gittiğine anlam veremediğim teknik direktörümüz, imparator, kral, adamın dibi vs vs... ayrıca şu aydın ısrarına bir türlü anlam veremiyorum ve hiçbir zamanda veremeyeceğim sanırım. yapma hocam bu tür basit hatalar sana yakışmıyor. ben bir an önce eskiye döneceğini ve bu kararlarında ısrarcı olmayacağını düşünüyorum. inşallah beni ve diğer renktaşlarımı yanıltmaz.
  • 3841
    kendisine 'hocam niye melo'yu çıkarttın?' diye sorucam ama giren oyuncuya bakıyorum amrabat. melo'nun bölgesine geçen oyuncuya bakıyorum kasımpaşa maçında döktürmüş emre çolak. yaptığı değişikliklerde bence hata yapmadı belki zamanlamaları tartışılabilir. galatasaray futbol takımı'nın kulağını çekerek mi yapar ya da daha mı sert bir şekilde uyarır bilmiyorum ama rehavetten kurtaracak büyük hoca, imparator.
  • 3842
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nda resmen sıçmıştır. aykut kocaman bile maçı bu derece katledemezdi. formsuzum, oyunu yavaşlatıyorum diye bas bas bağıran hamit'i çıkarmayıp ileri uzun pas atabilen melo'yu çıkarması facia zaten. elmander - burak değişikliğinde geç kalmış ve bu maç kötü olan emre'yi çıkarması gerekirken amrabat'ı oynatacağım diye melo'yu çıkarmış ve ikinci yarı maçta gram varlık gösterememize sebep olmuştur. üzülerek söylüyorum bu maçta yaptığı hataları o dalga geçtiğimiz beden öğretmeni aykut kocaman bile yapmazdı. fatih terim'e saygım sonsuz orası ayrı. ama taktiksel açıdan bu maçta saçmalamanın dibine vurmuştur.
  • 3846
    bu ülkede gelmiş geçmiş en iyi teknik direktördür. bakın en iyi taktisyendir demiyorum, en iyi teknik direktördür. taktisyenlik dışında bir teknik direktörde aranan bütün özelliklere optimum seviyede sahiptir. taktisyenliği ise belli bir mantaliteye dayalıdır; oynayarak oynatmamak. ve türkiye'de karşılaştırılacağı başka bir teknik direktör yoktur. belki birazcık ucundan şenol güneş. hele hele teknik direktörlüğün ''t'' sinden anlamayan karaktersiz ipnelerle adının birlikte anılması bile bir hakarettir.
  • 3847
    gecen sezon darmadagin olmus bir takimi teslim almis teknik direktor olarak, taraftarimizin kendisinden beklentileri minimum seviyedeydi. galatasaray taraftari, o tarihimizin en kotu sezonunda 3 pas ust uste olumlu pas yapamayan bir takim seyretmisti. o takimdan, ligi 9 puan farkla sampiyon kapatmis bir takima dönusen galatasaray'da, imparator citayi oyle bir yukseltti ki, bu sezon taraftarimizin gözunde "acik ara sampiyon", "sampiyonlar liginde en az ceyrek final" gibi beklentiler olustu.

    simdi hepimiz 90 dakika basan, her mac 4-5 gol atan ve rakiplere top göstermeyen bir takim beklentisi icerisindeyiz. bu da haliyle, fatih terim gibi bir hirs ve azim taşinin uzerinde baskiyi artirir. bu baski dolayisiyla, puan kaybedilen maclarin akabininde, futbolculara ve kendisine ciddi elestiriler yöneltilmektedir. elbette takim puan kaybedecek. dunyada uzay takimi denen barcelona dahil, bir cok buyuk takim zaman zaman zor durumlara duser. yeri gelir puan da kaybeder. ya da cok kotu bir mac cikarabilir. emin oldugumus bir sey varsa o da, hocamizin her macimizi kazanmak parolasiyla takimini sahaya surmesidir. yener, yenilir. önemli olan, bu gibi durumlarda takimimizin malzemecisinden tut, baskanina ve her bir bireyine kadar destek olunmasidir.

    1 senede nereden nereye geldigimizi unutmadan, hocamizin olasi taktisel hatalarinda ve oyuncularini kazanmak icin maci kaybetmeyi göze aldigi anlarda, kendisine olan destek eksik edilmemelidir. terim'i bir mac icin yerden yere vuranlari simartan yine terim'in kendisidir. o'nun oldugu yerde beklentiler hep yuksek olmustur. taraftar olarak simarik zengin cocuklari gibi her istedigimiz olsun sevdasini bir kenara birakip, bu buyuk insanin olasi hatalarina hosgoruyle yaklasmaliyiz. destegimizi, hem hastalikta hem de saglikta göstermeliyiz.
  • 3848
    futbolcularını oynadığı mevkinin gerekliliklerini yapıp yapmadığına göre değerlendirmeyen teknik direktör. bir örnekle açıklayayım.

    dikkat etmişsinizdir eğer yedek kulübesindeyse aydın yılmaz, emre çolak veya engin baytar dk 60-70 civarında oyuna sokuluyor. son zamanlarda aydın yılmaz bu konuda en çok şans bulan isimlerden biri.

    fatih terim aydın'ı oyuna sokarken ''oyuna sağ kanat sokuyorum, bu çocuk galatasaray'ın sağ kanadında oynayacak kapasitede değil'' diye düşünmüyor. ''daha çok pres yapmamız gerekiyor, aydın bunu yapabilir'' diye düşünüyor.

    özetle takımın o dakika itibariyle ihtiyaç duyduğu şeyi sağlayacak müdahalelerde bulunuyor. oyuncunun kim olduğu ve nerede oynadığının çok önemi yok hocanın verdiği görevi yapsın yeter.
  • 3849
    geçen sene eboue'yi sol ve sağ açık olarak deneyip, sabri'den uzun süre orta sahanın ortasında yararlanmaya çalışıp fener maçına kadar da servet ile oynayamaya çalışmıştı hatta ilk hafta zan, servet, sabri, kazım ve çağlar ilk onbir başlamıştı ibb maçına terim tarafından. terim'i ikinci döneminden ayıran en önemli fark şu oldu ki, hatalarında ısrar edip manevi oğlu gibi sahiplendiği oyuncuları da kesebildi takımdan. bu senede böyle bi süreç izliycez sanırım takımı oturtana kadar kafasında, değişik oyuncu değişiklikleri ve hamleler görücez ilk 5 hafta. hamit, melo ve amrabat'ı takımın seviyesine çekerek, takıma hızlı ve dikine direk kaleye doğru atak yaptırıp, emre çolaktan da önemli maçlarda selçuk'un yanında ortada verim alamayacağını çözerse o da geçen seneki formuna ulaşır.
  • 3850
    26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçı'nda yaptığı birkaç hatayla hemen aykut kocaman seviyesine indirgenmiş galatasaray efsanesi. demek ki allah korusun 3 maç üst üste kaybetsek kellesini isteyecek bazı arkadaşlar. 2010-2011 sezonundaki galatasaray'dan buralara nasıl ve kimin sayesinde geldiğimiz çok çabuk unutulmuş. işin göründüğünden de zor hocam. hem dışarıda şikeci ve yapılan şikeleri örtbas etmek için kurulmuş yönetimlerle uğraş, hem de kendi taraftarın en ufak bir hatada sallayıp dursun sana.

    arkadaş, sen hiç mi düşünmezsin? senin gördüğünü o görmüyor mu sanıyorsun? orta sahayı bıraktığımızı anlayamadı mı sanıyorsun? hata yaptığını düşünmediğini mi sanıyorsun? felipe melo'yu, bu tür büyük ve zor maçlarda orta sahanın ne kadar önemli olduğunu bildiği için neden ısrarla istediğini şimdi anlayabiliyor musun peki? bence bilmiyorsun zira şöyle bir entrylere baksak, muhtemelen melo'nun transferi sürecindeki olaylardan sonra 'gelmesin kardeşim' demişsindir. he bir de bu kadar tatavanın üzerine galatasaray futbol takımı, rakibi sezon başı hazırlık kampından beri kendisi için bilenen, taraftarı ve yöneticisi sana öfke dolu(tt arena mevzusu), sıfır galatasaray taraftarının olduğu bir ortamda 3 kere geriye düşmesine rağmen berabere kalmıştır. yani yenilmemiştir, teslim olmamıştır, 3'ten sonra 4'ü kovalamıştır. son düdük çaldığında sahada 2 forvet, 2 hücumcu kanat, 1 ofansif 1 de merkez orta saha oyuncusu bulundurandır. bazı sevgili sözlük yazarları fatih terim'e sallamadan önce kimin daha çok galatasaray'ı sevebileceğini bir düşünsün ve ona göre yazdığı entry'i elini vicdanına koyup okusun. zira bizim bizden başka dostumuz yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın