"elbette fatih hocanın kendi şahsi fikridir; çıkar istediği yerde konuşur, röportaj verir. ancak güncelin keyfini, kalitesini bozacak, onu zedeleyecek ve "herkesi kucaklayalım" tarzı kanaat önderi mesajları bu ülkenin, günümüz haliyle vermek selamete götürücü bir durum değildir.
bazen tamamen sessizlik daha iyidir. çünkü en debdebeli vakitlerde gelmeyen futbol aklına, normal zamanlarda ne ihtiyaç var?
sağlıklı gelmeyebilir benim düşüncelerim, fanatik bir şekilde söylüyor olabilirim ve fatih hocamızda yerine göre şerbet veriyor olabilir ama.. "
öncelikle bu entryi
18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı öncesi dün yazdığımı ve burada depolandığını belirteyim. kendi entryime alıntı yapmıyorum. burada dünden bugüne var olan düşüncelerimi tamamlamak için yazmaya çalıştığımı belirtiyorum ki, entry silinmesin.
fatih hoca'nın dün ahmet mümtaz taylan ile empati programına katıldığını gördüm. azıcık programı izledim ve bıraktım. linki şöyle bırakayım:
https://youtu.be/NQhgaK5g_fQ?si=lUJtpc4uhZ9_ssq- ister totem deyin, isterseniz de fatih terim düşmanlığı ama ben özellikle ciddi başarıların olmadığı anlarda figürlerin konuşması karşısında irrite oluyorum. okan buruk geçen sene pek çok youtube ya da ulusal medya kanalında çıkıp, röportaj vermiş ya da uzun bir söyleşi yapmıştı. neye yarar?
"fikri hür, vicdani hür" olduğumuza kanaat getirdiğimize göre, elbette okan hoca çıkmış konuşmuş, fatih terim alakasız programa davet edilmiş gibi mevzuları konuşmadan es geçebiliriz ancak bir yönüyle fikrimiz hür olduğu içinde eleştiriyi kendimizde hak görüyorum.
"yenildik, hezimete uğradık o yüzden fatih hoca nefretini döküyorsun" gibi bir kanaate bile saygı duyarım. fatih terim nefretim niye olsun? manyak mıyım ben? aksine kendisini, galatasaray başında kazandığı zaferleri dolayısıyla çokça severim ancak bu sadece galatasaray ile başlar ve onunla biter. fatih terim'in neden bu programa katıldığını da sorgulamam ancak benim problemim çok lafın dönüp, az işin yapıldığına dair inancımdan kaynaklı.
okan buruk ciddiyeti kaybettiği an, biz hezimete uğruyoruz. fatih terim ile bunu çok uzak olmayan zamanda yaşamadık mı? profesyoneliz diyoruz ancak işlerimizi hangi profesyonellik ile yapıyoruz?
çok basit hocam, safi organize kötülük bölgesinde işler kötülükle ilerler. iyilikte organize miyiz peki?
biz kimiz ki, bizim söylediğimiz onun için ne ifade eder ki? bazen yunan takımı, bazen arap takımı insana teneffüs verdirir değil mi? peki ya galatasaray iyiliği?
rabbim sağlık sıhhat versin, dert tasa vermesin. hayatı torunlarıyla mutlu olsun ama galatasaray'ın ilgisini, havasını bozan her şeye sinirliyim. yalnız bugün
18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı, yani hezimeti sonrası sağa sola saldırma isteğim yok. baba figür deniyor ya (nefret ediyorum bu söylemlerden), işte bu yüzden baba gibi, totolojik realite karşımızda. bugünler için bu büyük figürler asıl konuşmalı diyorum.
ahmet mümtaz'a empati yapmakla ne oluyor? bizim bilmediğimiz başka fatih hocamız mı var?