resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 34676
    ciddi ciddi hala 2020-2021 ve 2021-2022 sezonunda pas futbolu oynattığı konuşulan teknik direktör. bu 1.5 sezonun çoğunluğunda geçiş oyunu oynadık. hatta 2019-2020 sezonunun ikinci yarısında bile onyekuru üzerinden geçiş hücumları ile seri yakalamıştık. hoca 2019-2020 sezonu şampiyonlar ligi gruplarındaki rezaletten beri pas futbolundan geçiş futboluna geçiş yapmaya çalışıyor. içi boş kadro ile 2020-2021 sezonunda bu kadarını yapabildi, gedson, halil ve onyekuru/kerem gelince ise takır takır oynadı. bu ne izlediğini anlamayan taraftara çok bile dayandı hoca.

    pas ile 1. bölgeden 2. bölgeye geçmek* takımın possession oynadığı anlamına gelmez. hocanın pasör stoper ve regista takıntısının mantığı rakip presi kırıp orta alanda bıraktığı boş alanlara topu ulaştırmaktı. biz topu 2. bölgenin sonu 3. bölgenin başına ulaştırdıktan sonra kerem, halil, cicaldau, morutan üzerinden hızlıca ceza sahasına inmeye çalışıyorduk. rakip oyun kurarken de bu 4'lü deli gibi pres yapıyordu ve geride boşlukları biz veriyorduk. bu yüzden cicaldau ortada bocalıyordu: geçiş mi savunacak yoksa pres mi yapacak diye. bu yüzden gedson bütün dertleri çözecek dedik. dedik dedik dinletemedik zira hala pas futbolu oynuyorduk diyen bir kitle var.

    guradiola'nın yardımcısı önderliğinde ön alan presi yasaklandı, topun 2. bölgeden 3. bölgeye hızlıca** ulaşması yasaklandı, oyuncuların pas almak için boş alanlara haraket etmesi yasaklandı. sonra berkan ve taylan ikilisi çöp oldu. geçişte çok hızlı topu kapıp öndeki 4'lüye ulaştırabilecek ama kalabalık orta sahalardan pas ile çıkamayacağını bildiğimiz bu ikilinin hiçbir suçu yok, tüm suç guardiola'nın yardımcısının. cicaldau'yu da oturttu beyimiz rakip önlibero ve stoperlerin kucağına çocuktan 4 kişinin arasından 6 kişiyi oyundan düşürecek kdb pası bekliyor. 12 şubat 2022 galatasaray kayserispor maçında cica'yı kesti; o kdb pasını atabilecek soso'yu koydu, soso da kayboldu. tesadüf mü? hiç sanmıyorum.
  • 34677
    yaşı 70'e dayanmış hayatının son dönemlerinde sayılabilecek bir yaşta; ailesi, torunlarıyla beraber bodrum'da vakit geçirip dinlenmek yerine; hayatının üçte birini adadığı kulübün 3 yıllık projesine inanıp, takımı iyi de oynatsa kötü de oynatsa kimseye yaranamayıp, mütemadiyyen acımasızca eleştirilip, çoluk çocuktan küfür yemesine tahammül edemeyeceğim kadar sevdiğim için bir daha bu kulüpte görev almasını istemediğim efsane.

    bu işi para veya şöhret için yapmadığı da aşikar. hiç çalışmasa dahi torunlarının torunlarına yetecek parası da pulu da mevcut.
    şan şöhret desen türkiye'nin en büyük futbol ismi, avrupa'da da tanınıyorsun. galatasaray taraftarının yarısı kendisi half-god olarak da görüyor, sen ne diye rahatını bozuyorsun hocam?

    bize dt müstehak.
  • 34678
    "kendisine haksızlık edildi" tayfadan da kendisinden de cidden inanılmaz sıkıldım artık. aileden biri gibi severim fatih hoca'yı ama arkadas insan hep mi mağdur olur ya? keşke geri gelse de küme düşme garabetini beraber yaşasak ve herkes bir nefes alsa diyorum artik.
    bu rezil kadronun mimarı o, 10 maçta tek galibiyeti olan o, berbat bir futbol oynatan da kendisi, babel, çipe, arda gibi isimlere kredi veren ve paraların suyunu çekmesinde sorumlu olan da o. neyin haksızlığı hala? son dönemi turkiye ligi özelinde ciddiyetsizlik ve umursamazlikla gecti ve isine son verildi. bunu avrupa ligi basarisiyla da sağlama yapabilirsiniz. ligimizi ciddiye almiyor nokta. yerine gelenin kötü olmasi kendisini iyi yapmaz. haksizlik falan da yok. hakki neyse onu aldi net.
  • 34679
    galatasaray'ın efsanesi olduğu gerçeğini hiçbir şey değiştirmez. kim aklına şu pas futbolunu soktu bilmiyorum, ama resmen bu taktiği söyleyerek adamı yediler. pas futbolu bize asla uymaz ve uymayacak. bu sezon yaşanan başarısızlıkta da ne yazık ki payı büyüktür. hep avrupa maçları örnek gösteriliyor. zaten sorun alternatifsiz bir kadro planlaması yapması. mesela yedek kalecimiz ismail gibi bir kumbaraydı.

    avrupa'da iyi motive olmuş ve tam kadro çıkabilmiş kadroyla, biraz da şansımızın yaver gitmesiyle (ilk maçta lazio kalecisi kendi kalesine soktu) iyi sonuçlar aldık. ligde hakkımız çok yendi. bunu kesinlikle belirtmek gerek. en az 10 puanımız hakem biçmesine kurban gitti. zaten yukarıdan kopunca, hem takım hem de fatih terim saldı ne yazık ki. şu an başımızda olsa eminim çok farklı skorlar olmazdı.
  • 34680
    "kişi yaşattığını yaşamadan ölmezmiş"

    kendisi tudor'dan sonra geldiğinde tayfası hoca iyi oyun oynatamayınca "bu kadro kötü, bu sezon geçsin hoca kendi kadrosunu kurunca görün siz" diyordu. halbuki tudor varken en büyük eleştirileri kadronun çok iyi olduğu, tudor'un takımı oynatamadığıydı. tudor gittiği gibi kadroyu kötü ilan ettiler. hatırlayın, bugün yeri doldurulamadı denilen gomis bile o gün top indiremiyordu, pas dağıtımı kötüydü, geriye gelip top almıyordu, hoca oyununu forvet üzerinden kurduğu için takım kötü oynuyordu vs. o gomis bile çok ağır eleştiriliyordu. aradan zaman geçti, tudor'un kadrosundan bir tek feghouli kaldı*, ki hoca kendisini sorun çözen yaratıcı oyuncu olarak olarak oynattı sık sık. neyse, hoca komple yeni takım kurdu. kendi takımını. ancak yine iyi oyun gelmedi, artık sonuçlar da gelmeyince takımın başında kalamadı. şimdi de hoca karşıtları takım kötü diyor, tayfası takımın aslında iyi olduğunu söylüyor. bir süre önce; hoca ayrılmadan önce, hoca karşıtlarına göre takım iyiydi ama hoca oynatamıyordu, hocanın tayfasına göre ise takım kötüydü.

    baştaki cümle tüm olan biteni anlatıyor.
  • 34681
    bölük pörçük ve eksik takımların sebebi olan yönetimleri bir daha sırtlamaması gereken teknik adam. hocadan habersiz kuş uçmaz gibi bir batıl inanç var taraftarda, tarihte ilk defa küfürle istifaya davet edilen bir galatasaray başkanı fatih hoca’nın görevine son verebiliyor. nasıl olur da hoca her konuda yetkili görülebiliyor? bu safsatayı ilk kim çıkardı merak ediyorum.

    yokluk içindeyken sistemli olarak al-sat yapalım, gerekirse bir kaç yıl şampiyon olmayalım dedi, altını çiziyorum, fahiş hakem hatalarının büyük etkisi atlanamaz, ligde başarısız bir görüntü çizdi. avrupa’da gruplardan lider çıktı. sonra da özgül ağırlığı sıfır olan bir başkan ve beşiktaş formalarıyla poz veren bir yönetici tarafından işine son verildi.

    süper ligdeki başarısızlık ve avrupa ligindeki başarı konuşulurken aklıma diğer gruplar geldi. grubunu lider bitiren takımların, hocanın görevden alındığı 10 ocak tarihine en yakın tarihte ya da 20. hafta itibarıyla(lig takvimi müsaitse) yerel liglerinde kaçıncı sırada olduklarını araştırdım.

    a grubu: lyon - 20. hafta itibarıyla 28 puanla 20 takımlı ligde 11. sırada.
    b grubu: monaco - 20. hafta itibarıyla 30 puanla 20 takımlı ligde 9. sırada.
    c grubu: spartak moscow - 18. hafta itibarıyla 23 puanla 16 takımlı ligde 9. sırada.
    d grubu: eintracht frankfurt - 20. hafta itibarıyla 28 puanla 18 takımlı ligde 9. sırada.
    e grubu: galatasaray - 20. hafta itibarıyla 27 puanla 20 takımlı ligde 12. sırada.
    f grubu: crvena zvezda - 20. hafta itibarıyla 51 puanla 16 takımlı ligde 2. sırada.
    g grubu: bayer leverkusen - 20. hafta itibarıyla 35 puanla 18 takımlı ligde 3. sırada.
    h grubu: west ham united - 20. hafta itibarıyla 34 puanla 20 takımlı ligde 5. sırada.

    yine 20. hafta içeriside
    -bizimle aynı grupta olan marseille 36 puanla 3. sırada
    -bizimle aynı grupta olan lazio 32 puanla 8. sırada
    -bizimle aynı grupta olan lokomotiv moscow 28 puanla 6. sırada (18. haftada)

    grup liderlerinin yer aldığı liglerdeki 18 ya da 20. haftanın liderinin topladığı puanlara ve avrupa'daki durumlarına bakalım:

    a ve b grubu: fransa ligue 1 lideri 47 puanla psg - uefa şampiyonlar ligi a grubundan 11 puanla 2. olarak çıkmış
    c grubu: rusya premier lig lideri 38 puanla zenit saint petersburg - uefa şampiyonlar ligi h grubundan 5 puan alarak 3. olarak uefa avrupa ligi'nde son 32'ye kalmış.
    d ve g grubu: bundesliga lideri 49 puanla bayern munich - uefa şampiyonlar ligi e grubundan 18 puanla 1. olarak çıkmış
    e grubu: türkiye süper lig lideri 49 puanla trabzonspor - avrupa liglerinde yok - ek olarak; lig 2,3 ve 4.'sü avrupada değil, 5. fenerbahçe uefa avrupa ligi d grubunda 3. olarak konferans ligine gitmiş, 6,7 ve 8.'si avrupa liglerinde yok. 9. beşiktaş uefa şampiyonlar ligi c grubundan 0 puanla elenmiş.
    f grubu: sırbistan süper lig lideri 56 puanla partizan belgrade - uefa konferans ligi b grubunda 8 puan toplayarak play-off'a kalmış.
    h grubu: ingiltere premier ligi lideri 50 puanla manchester city - uefa şampiyonlar ligi a grubunda 12 puan toplayarak lider olarak tamamlamış.

    bu iki veri setinden bir çok sonuç çıkarılabilir. ben ilk gözüme çarpan şu hususu belirtmek istiyorum:

    grup liderilerinin mücadele ettiği liglerin liderleri arasında, avrupa'da devam etmeyen ekip yok. tur atlayanlar var, bir alt lige düşenler var ama hepsi avrupa'da yollarına devam ediyorlar. rakiplerimizin bulundukları liglere bakıldığında, türkiye süper ligi'nden başka lideri avrupa'da olmayan lig yok.

    iki takımın dominasyonunda olan sırbistan ligi için değişen pek bir şey yok. rusya premier ligindeki durum bizimkine kısmen benzese de, ligin 16 takımlı olduğunu ve puan farkının 15 olduğunu belirtmek lazım. evet avrupa liginde çok iyiler fakat ligde berbat durumdalar. 15 aralık 2021 itibarıyla rui vitoria görevden alınıyor ve yerine conte'nin yardımcı antrenörü olan paolo vanoli getiriliyor. bu ayrılıkta zenit'e karşı alınan 7-1'lik mağlubiyetin de etkisi çok büyük. rui vitoria yarım dönemliğine takımın başında görev yapmış olmasına rağmen, bazı taraftarlar kendisinin gönderilmesini protesto ediyor:

    https://portugoal.net/...id-fan-support-video

    rusya'da ligin 12 aralık'tan beri tatil olduğunu ve 26 şubat'ta 19. haftanın başlayacağını düşünürsek kendileri için alınabilir bir risk gibi duruyor. aynı nedenle takımın geçirdiği değişimi gözlemleyemiyoruz.

    peki diğer avrupa ligi grup liderlerinde güncel durum ne?

    fransa ligue 1'de lyon 24. hafta itibarıyla 37 puanla 7. sıraya yükselmiş, monaco da aynı puanda 6. sırada.
    almanya bundesliga'da eintracht frankfurt 22. hafta itibarıyla 31 puanla 10. sıraya düşmüş. bayer leverkusen 41 puanla 3. sıradaki sırasına devam ediyor.
    türkiye süper ligi'nde galatasaray 25. hafta itibarıyla 27 puanla 13. sıraya düşmüş.
    sırbistan süper ligi'nde crvena zvezda 22. hafta itibarıyla 57 puanla 2. sıradaki yerini koruyor.
    ingiltere premier ligi'nde west ham united 24. hafta itibarıyla 40 puanla 4. sıraya yükselmiş.

    oly lyon mayıs 2021'de getirdiği peter bosz göreve devam ediyor.
    monaco ara dönemde 1,5 senedir takımın başında olan niko kovac ile yolları ayırarak yerine philippe clement'i getirdi.
    eintracht frankfurt temmuz 2021'den beri çalıştığı oliver glasner ile yola devam ediyor.
    galatasaray 14 ocak itibarıyla teknik direktörlük görevine domenec torrent'i getirdi.
    kızıl yıldız'da dejan stankovic aralık 2019'dan beri görevinde.
    west ham united'da ise david moyes aralık 2019'dan beri görevinde.

    teknik direktör değiştiren takımlardan monaco,

    philippe clement ile çıktığı 6 maçtan 4'ünü kazandı. 4 lig maçının ikisini kazanırken birinde berabere kaldı. 7 puan topladı. kupada ise 2 galibiyet elde ederek çeyrek finale çıktı.

    galatasaray domenec torrent ile çıktığı 5 resmi maçın üçünü kaybetti, ikisinde berabere kaldı. 2 puan topladı. çıktığı 6 maçın hiçbirini kazanamadı.

    gelelim xg değerlerine.

    fransa ligue 1:
    -güncel durumda lider olan psg 1. sırada, monaco 5. lyon ise 3. sırada. monaco teknik direktörünün değiştiği 3 ocak tarihinde bu listede 7. sıradaymış.

    rusya premier ligi:
    -lider zenit 1. sırada, lokomotiv moscow 12, spartak moscow ise 6. sırada

    bundesliga:
    -lider bayern munich 1. sırada, leverkusen 4, frankfurt ise 10. sırada

    türkiye süper ligi:
    -güncel durumda galatasaray 5. sırada, lider trabzonspor 3., avrupa'da yola devam eden fenerbahçe 1. sırada, beşiktaş ise 8. sırada. ilginç olan bir başka durum şu ki, xg skoru en yüksek 8 takımdan, 7'si ligde de ilk 7 içerisinde. bir tek galatasaray 13. sırada. ayrıca ilk 8'in xg skorları birbirine çok çok yakın.
    -bu tablo 10 ocak itibarıyla galatasaray'ın 4. sırada olduğu tabloydu. o tarihte ligde 12. sıradaydı. 30.4 xg puanı 19.0 xga puanı vardı ve bu puan güncel durumda xg 36.1 xga 25.5 olarak güncellendi.

    ingiltere premier ligi:
    -lider man. city 2. sırada yer alıyor. west ham united ise 4. sırada.

    verileri footballxg.com sitesinden aldım, sırbistan ligine ulaşamadım. ayrıca veriler 11.02.2022 tarihi itibarıyla güncellenmiş yani son maçımız verilere dahil değil. xg xga değerleri kümülatif.

    galatasaray'ın lig sıralaması ile xg sıralaması arasındaki absürd farkın örneği çok az. lokomotiv'in sıralaması 6 iken düşük xg üretmişler sadece, iyi bitirmişler. onun dışında bu takımlar yaklaşık olarak lig sıralamalarında xg sıralamalarının bulundukları yerdeler. üstelik galatasaray 10 ocak itibarıyla sivasspor'un ardından en düşük xga'ya sahip olan takım. şu an 4. sırada.

    yani çokça söylendiği gibi bu takım girdiği pozisyonları gole çeviremiyordu, defansta da gayet iyiydi. ligde hem şanssızdı hem de fazlasıyla doğrandı. sahip çıkılmadı. avrupa'da sadece skor anlamında değil, futbol anlamında da harika 90 dakikalar izletti. hepimizi umutlandırdı, dile kolay 2013'ten beri gruplardan çıkamayan galatasaray, güçlü rakiplerinin olduğu grubu lider tamamlayarak son 16'ya kaldı. ligde de 12. sıradaydı, yarıştan kopmuştu fakat benim umrumda değildi. vizyon avrupa ise devam edilmeliydi.

    bunca yazıyı yazmamın sebebi bunun realize olduğunu göstermek. şanssız, oyun oturtmaya çalışan, müsaade edildiğinde galip gelmesini bilen, hakemler tarafından sürekli katledilen galatasaray, teknik direktörü fatih terim'i gönderdi ve yerine domenec torrent'i getirdi.

    yakın zamanda beğenmediğim tek icraatı, arda turan’ı tekrar takıma çağırması (beğenmesem de anlayabiliyorum, arda’ya karşı galatasaray taraftarının hisleri hep karışık olacak bence) ve bu sezon okan’ın gitmesine müsaade etmesidir. bu iki konuda direkt olarak müdahil oldu ya da olabilirdi. diğer transferler konusunda hepsinin kendisi tarafından istendiğini düşünmüyorum.

    herkes bu süreç hakkında istediğini düşünebilir. herkes son sezonumuzdaki fatih terim'i istediği gibi yorumlayabilir.

    ben de izlediğimi ve gördüğümü anlattım, verileri kıyaslayıp yorumladım.

    syg

    bonus: bazen şansla kazandığımızın söylendiği 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı özeti:

    https://youtu.be/0vdUgRlUcGE
  • 34682
    biyograf*i yazması gereken türk futbolunun efsanesi.

    hepimizin görmesi ve anlaması lazım tam olarak ne oldu, neler oldu son 30 yılda.

    cok merak ediyorum. fatih terim böyle bir kitap yazar mı? hic sanmıyorum.
    böyle bir kitabı yazmak umrunda olur mu? imkansız.

    hani fatih terim'i alex ferguson ile kıyaslıyoruz ya. alex ferguson emekli olur olmaz kitabını caktı; hatasıyla, sevabıyla eleştirebildik. fatih terim bunu yaoamaz.
  • 34683
    kariyeri ile ilgili büyük bi belgesel veya kitabı çıkması gereken efsanemiz. ister sevin ister nefret edin türk ve dünya futboluna damga vurmuş bi isim, galatasaray'da da, milli takımda da, fiorentina'da da, maldini önünü kesmeseysi iyi giden milan kariyerinde daha da iyi olabilecekken de her yerde başarılı işler yaptı. böyle bi teknik direktörün bütün kariyeri incelenip halka sunulmalı. çok çok büyük başarıları var ve bu başarıların arka planda nasıl çalışıp elde ettiğine, takım içindeki ilişkileriyle ilgili daha detaylı bilgilere, kriz yönetimi, büyük maçlar öncesi nasıl hazırlık yaptığı, kötü giden zamanlarda neler yaşadığına dair komple bi bilgilendirici ürün çıkmalı ortaya. böylesine başarılı bi türk teknik direktör bir daha gelmeyeceği için her şeyinden faydalanmalıyız.
  • 34684
    hiçbir galatasaray taraftarının kendisinden sürekli nefret ettiğini düşünmediğim, türk futbol tarihinin en iyi teknik direktörü. ama eleştirildiği ana nokta; gerektiğinde özeleştiri yapmaması ve galatasaray'a zarar verdiğinde kendiliğinden gitmeyerek hem o süreçte kulübü kötü etkilemesi hem de sonrasında kaos ortamı oluşmasına sebep olması.
  • 34685
    galatasaray'ın içinde kendisinden nefret eden bir kesim olduğunu düşünmüyorum. varsa da çok küçük bir kitledir.
    kulüpten ayrılmasından sonra gerek sosyal medyada, gerek sosyal hayatta kendisini gözü kapalı şekilde savunan bir kitle ortaya çıktı. doğal biçimde her tezin bir antitezi oluştuğu için kendisini gözü kapalı eleştirenler de çoğaldı.

    hocanın kendisini gözü kapalı savunanlara ihtiyacı yok. aynı şekilde kendisini gözü kara şekilde eleştirecek bir durum da yok.

    arada yanan olaylara realistik bakan kitle oldu.

    edit: efsanemizi gözü kapalı şekilde savunan kitlenin, diğer insanların hocaya bakış açısını kötü anlamda etkilediğini de eklemeden geçmemek gerek.
  • 34686
    2021-2022 sezonu özelinde çok kötü bir orta saha planlaması yapıp bir çuval parayı kediye yüklemiş kulüp efsanesi.

    kendisinden nefret etmiyorum, beddua da etmiyorum lakin üç yıllık planlama, müthiş bir başarı hikayesi hayali kurup böyle vasat bir kadro nasıl oluşturdu aklım mantigim almıyor. takımda kerem dışında elle tutulur güven duyacağımız bir adam yok. mesele sadece orta saha da değil. aanholt denen adam mesela neden alındı? omer'den ne fazlası var demek tabiki de saçmalık ama neden başka bir oyuncu değil de aanholt? muslera'nın yedeği olarak neden ismail cipe'ye güvendi? mostafa mohammed geldigi günden beri neden düşük performans sergiliyor? ingiltere'de çılgın atan diagne neden galatasaray 'da kediye dönüşüyor ?

    kendisinden nefret ve biat etmeden bunları sormak hakkım diye düşünüyorum. neden hocam neden?
  • 34688
    galatasaray taraftarları içerisinde kendisinden net şekilde nefret eden en az %30-%35 civarında taraftar olan galatasaray efsanesidir. hoca ağzıyla kuş tutsa, ki 2000 yılında tutmuşluğu var, bunu değiştiremez. bunun en büyük sebebi adanalı topal talat'ın* oğlu olmasından dolayı sahip olduğu başarıları kendisine yakıştıramamalarıdır. hollanda/belçika'da doğup büyüyen, süslü cümleler kurabilen, duygularını içinde tutabilen ve kendini elit insan olarak pazarlamayı bilen birisi olsaydı eminim her şey çok farklı olurdu.

    türk toplumunun da en az %70-%75'i kendisinden nefret etmektedir. onlar da galatasaraylılarla benzer sebeplerin üstüne bir de başka takımlı olmalarından ve ömürlerinin bir bölümünü kudura kudura terim'in başarılarını izlemek zorunda kalmakla geçirmiş olmalarındandır.

    sebepler net ama sayılar tamamen benim kendi gözlemlerime dayalı düşüncelerimdir. pek tabi yanlış düşünüyor olabilirim. belki de benim çevremdekiler sevmiyordur orasını bilemem.
  • 34689
    kendisine bel altı vurulmasına bu sözlükte hiçbir zaman izin verilmemiş teknik adam. moderatörler saygısızlık ve hakaret içeren bütün girileri itinayla siliyorlar. mesela hocanın komisyonculuk yaptığına yönelik bir veya iki giriyi bizzat ihbar ettiğimi hatırlıyorum. hemen de silindiler.

    ancak burada sıkıntı, saygısızlığın ve bel altı vurmanın sınırlarını doğru çizememekten kaynaklı. mesela "idmanda ayak tenisi oynatıyor." tarzı bir giri direkt saygısızlık, hakaret, iftira kapsamına sokuluyor. oysa yine üst paragrafta bahsettiğim "komisyonculuk" vb. ithamlar ile bu tip ithamlar arasında fark var. bunlar en fazla boş konuşmak olarak nitelenebilir. "fatih terim futboldan anlamıyor." demek saygısızlık değildir. eksik düşünmedir, tarafgirliktir, farklı yorumdur, vs. bilemem. ama bunlar ne hakarettir ne saygısızlıktır.

    maalesef bizim kültürümüzde ağır eleştiri muhataplarına göre sınıflandırılıyor. "kutsalıma saygı duy" eşiği yüzünden herkes ikiyüzlü oldu. ağır ve sert eleştiriden bu kadar korkan bir toplumun ilerlemesi de mümkün değil zira herkes kendine kutsal belliyor sonra. mesela atatürk'ü koruma kanununu kaldıramıyorsunuz, onun yerine toplumun belli bir kesiminin inandığı değerleri koruma kanunu çıkarıyorsunuz. politik doğruculuk galip geliyor yani.

    öte yandan bir kişiye yapılacak eleştiriler eğer saygı sınırını aşıyorsa, bu muhatabın farklı oluşuna göre değerlendirilemez. buna düpedüz çelişki denir. neden bahsettiğimi herkes anlamıştır. galatasaray teknik direktörü domenec torrent'e burada her allah günü "yancı, çaycı" vb. aşağılayıcı ifadeler içeren giriler giriliyor. eğer fatih terim'e "futboldan anlamıyor" demek hakaretse, bu bahsettiğim şeyler hakaretin tillahı. yani fatih terim insan da domenec torrent insan değil mi? fatih terim'e iğne ucu değse ağır ceza da torrent'e kılıçla dalmak serbest mi? bu isimlerin ikisini de aynı sertlikte eleştirebilenleri tenzih ediyorum. hattâ bana kalsa bu tip giriler herkes için girilebilmeli. galatasaray'ın kurumsal kimliğine saldırılmadığı sürece isimlerin bence bir önemi yok. ama değil mi ki sözlüğün kurucuları bu tip kurallar belirlemiş, uymak mecburiyetindeyiz. sözlük babalarının malı mı? hayır, bizzat kendilerinin malı.

    demem o ki fatih terim eleştirilerinde çizilen sınırlar sorunlu. bir insan fatih terim'in futboldan anlamadığını düşünüyor olabilir. idmanlarda sadece ayak tenisi oynattığını düşünebilir. bunlar bir kişinin itibarını zedelemez. bir insanın bir işi beceremediğini düşünmek ve bunu ilan etmek saygısızlık, hakaret, aşağılama değildir. dediğim gibi, fatih terim'in cica ve morutan transferlerinde komisyonculuk yaptığını söyleyip kanıt sunamamak iftiraydı. muhammed'in her gece 10 kadınla birlikte olduğunu iddia edip kanıt sunmamak iftiraydı.

    bunu defalarca yazmışımdır, büyük ihtimalle yine boşluğa gidecek ama yine de yazayım dedim.
  • 34690
    gerçek galatasaraylıların asla nefret edemeyeceği efsanemizdir. bir kere bunu iyice ezberleyin.

    aslında sorun fatih terim'de değil, fatih terim'i kayıtsız şartsız destekleyen taraftardadır. sürekli aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum ama kendisi yönetiminde son 3 yılda hiçbir şey yapamadık. 2020'de ligi 6. sırada bitirdik, 2021'de averajla 2. olduk, 2022'de ise gönderildiği esnada 12. sırada yer alıyorduk. hocanın inatları, avrupa'daki hezimetler gibi sorunlarda eklenince iyice çıkılmaz bir yola girmiştik. buna rağmen sonuç ne olursa sürekli fatih terim'i öven taraftarlar ortaya çıktı. tamam, geçmişte elde ettiği başarılardan dolayı ne kadar övsek az kalır ama bugünden de kopmamalıyız. herhangi bir avrupa maçında orta sahayı bile geçemediğimiz maçlar olmuştu ama maç sonu bizim taraftarlar "fatih terim olmasa kale çizgisinden çıkamazdık" gibi savunmalar yapıyordu. türkiye kupasında karşılaştığımız bir alt ligin sonuncu takımına yeniliyoruz ama bazı taraftarlar "olsun çok fazla gol pozisyonuna girdik." şeklinde antitez üretiyordu. kendisi yönetiminde ligde son 10 maçta, sadece 1-2 galibiyet alabildiğimiz bir dönemeçte bile, yok gol pozisyonu, yok xg diyerek fatih terim'i haklamaya çalışıyorlardı. sadece bunlarda değil;

    "arda turan'a ne gerek vardı?"
    - "olsun fatih terim affetmişse bize laf düşmez."

    "hoca 4 yıldır bu takımda ama neden şimdi 3 yıllık planlama yapıldı?"
    - " fatih terim öyle istedi."

    "oyuncu tercihleri yüzünden puan kaybettik."
    - " fatih terim'den daha mı iyi bileceksin?"

    "fatih terim neden sürekli başkanlarla kavga ediyor?"
    - "başkanlar fatih terim'e uymak zorunda!"

    herhangi bir başlıkta hocayı eleştirdiğimiz bir entry görüldüğünde ise,
    -"fatih terim düşmanısın."

    gibi gibi bir sürü örnekler verilebilir. halbuki yenildiğimiz veya elendiğimiz bir maçtan sonra genel olarak bir eleştiri yapabilmiş olsaydık, belki de şu anda fatih terim galatasaray'ın başında yine başarıdan başarıya koşuyordu. çünkü hoca yaptığı her hatada şakşaklayan bir taraftar grubu görmezdi. tam tersine başarı için sürekli eleştiren bir taraftar grubu görürdü ve bu da onu bir şeyler yapmaya itebilirdi. böyle yapmadığımız içinde maalesef ki hocamız yaptığı her hatada haklı olduğunu düşündü ve bizde çıkmaz bir yola girdik. düşünün ya, milyon eurolar harcadığımız transfer döneminden birkaç ay sonra hoca dolaylı olarak şunları söyletti: "çalışarak gelişemiyorsak, değişerek gelişiriz." yani hoca sorunu her şeye rağmen yine kendinde bulmuyor!

    bu ve bunun gibi nedenlerden sonra bile halen daha fatih terim'i amansızca savunanlar çıktığı için, ben ve benim gibi taraftarlar da eleştiri dozajını bir hayli yükseltti. bu süreçte haklı olduğumu düşünüyorum çünkü fatih terim gibi birisi 3 yıl üst üste başarısız olamaz. 6. olduk pandemi dedik, 2. olduk averaj dedik ama 12. olmanın bahanesi maalesef ki yoktu arkadaşlar. bazı taraftarlar bunun da bahanesini buldu ama sadece kör göze parmak sokuyorlardı.

    velhasıl fatih terim, takım 12. sıradayken gönderildi. yeni teknik direktör torrent geldi ve daha çıktığı 2. maçın sonunda tribünlerden "imparator fatih terim" sesleri yükseldi. başarısız geçen onca yıldan sonra bile, ayrıldığı günün ertesinde bunları söyledik. bu koşullar altında sadece hoca değil, hiçbir insan kendini geliştirmek istemez çünkü kayıtsız şartsız destek görüyor niye uğraşsın?

    sözün özü, gerçek galatasaraylıların hocadan nefret etme gibi bir seçeneği yoktur. hocadan soğumuşlarsa da, hocanın yaptığı hatalardan çok, galatasaray'ın ne halde olduğunu düşünmeden fatih terim'i yarınlar yokmuşcasına savunan taraftarlardan dolayı soğumuşlardır. son olarak şunu da söyleyeyim, başarısız geçen sezonlarımızın sebeplerinden biri de, bu sözünü ettiğim taraftarlardır.
  • 34691
    fatih hoca'dan değil ama nolursa olsun onu tek adam ve galatasaray'ın üzerinde olarak gören, eleştirilmesine izin ve imkan vermeyen, yeniliğe kapalı, kendi gibi düşünmeyene sevimsiz ithamlarda, sosyal medya tacizlerinde bulunan toksik kitleden rahatsız oluyorum. galatasaray'dan ayrıldığında takım son 10 maç 1 galibiyet falan alabilmişti ve 12. pozisyondaydı. tarihin en iyi ve en kötü galatasaray ekibini kurmuş epik galatasaray karakteridir.
  • 34692
    yönetim hoca değişikliğine gidebilir.
    ama terim’i sezon ortasında gönderip yerine torrent’i getirmek büyük hata.
    yapılan transferlere ve düzelen hakemlere rağmen oynanan rezil futbol ve kötü sonuçlar alınan kararın hata olduğunu gösteriyor.

    bana göre sezon sonunu ve bilhassa avrupa maçlarını bekleyip ona göre karar alınmalı idi.

    zaten ben yönetimin hür iradesi ile bu kararı aldığına inanmıyorum. tff ve kurumlarının galatasaray’a karşı açtığı savaşla mücadele güçleri olmadığı için terim ile yollar ayrıldı.

    yani belli şahıslar istedi diye, zayıf ve yetersiz galatasaray yönetimi bu kararı aldı.

    bir başka deyişle galatasaray başkanı nihat’ın, tahir’in, servet’in vs. emrini uyguladı.

    benim de zoruma giden zaten bu.
  • 34693
    efsane teknik direktörümüz. işler kötü gidince tek suçlu kendisi değildir. işler iyi gidince de tek başarı tabiki sadece kendisine ait değildir.

    bu sezon özelinde baktığımızda fanatik fenerbahçeli yorumcular bile galatasaray 6-7 maçtır hakemlerce doğranıyor diyordu. bazıları 1 maç ceza alırken fatih hoca kaç maç alıyordu. galatasaray üzerinde bu sezon çok oyunlar döndü. yoksa bu yetersiz kadro bile şampiyonluğa oynardı belki. unutuluyor çok çabuk her şey. galatasaray müzesindeki 22 şampiyonluk kupasının 8'inde bir şekilde hadi eleştirenler için diyorum birazcık emeği vardır.

    o yüzden kendisini sabah akşam eleştirenler diyelim ki haklısınız, artık fatih terim yok. yanlışları ile doğruları ile gitti. mesele galatasaray'a hiç bir şey veremeyen burak elmas tarafından bu şekilde gönderilmesi. yerine mancini geldi de biz mi beğenmedik? bence salın artık fatih hocayı. zaten uefa avrupa ligindeki başarıyı da burak elmas başkanımız elde etmiştir. torrent son 5 maçı kazandırmış olsaydı hiç kimse fatih terimin kurduğu takım demeyecekti. torrent'in sihirli dokunuşları olacaktı.
  • 34694
    kurduğu vasat kadro lazio, marsilya ve lokomotif moskova'nın bulunduğu gruptan namağlup lider çıkan teknik direktör. yine aynı vasat kadro kendisinin yönetimindeyken ligin en çok pozisyona giren oyuncu grubudur. ayrıca 22 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçını da içeren 6-7 hafta takımı doğrudan hakem kıyımına uğratacak bir kadro kurmuştur. bu nedenle görevinden alınmıştır. zaten galatasaray'ın top oynamadığı türküsü senelerdir bir kitlenin dilindedir, kendisinin savunucularının bu türküyü yalanlamak için başvurduğu xg istatistikleri, bizzat kendisi tarafından takımın başında kalabilmesi için uydurulan zırvalardır. kendisinin dördüncü döneminin bittiği günden beri de takım ışıl ışıl ışıldamaya, umut saçmaya başlamıştır.
  • 34695
    hakkında ortaya atılan uyduruk eleştirileri bertaraf etmek için başlığına sürekli entry girmek zorunda kaldığımız efsanemiz. 50 koca yılı galatasaray’a ve futbola adamış birini teknik/taktik olarak eleştirebilmek nasıl bir özgüven ben anlamlandıramıyorum. sizin yaptığınız eleştiriyi birisi kendi işiniz hakkında size yapsa “ulan senin kadar mı biliyoruz hödük” der sinirlenirsiniz.

    adam ve kriz yönetimi konusunda ne kadar iyi olduğunu, futbolu bu ülkedeki herkesten iyi bildiğini kaç kere kanıtlaması gerekecek ikna olmanız için bilemiyorum. her tartışmanın sonunda ligde şampiyon olamadığımız için “ne oynatıyor takıma belli değil”’e dönüyor işler. belki de takımın ne oynadığını anlayacak futbol görüşüne sahip değilizdir? birileri sevmiyor diye türk futbol tarihinin ikonlarından biri haline gelmiş hoca küçülecek değil. şu coğrafyadan sanki sürekli başat teknik direktör çıkarıyormuşuz gibi çıkardığımız tek hocayı da yerin dibine sokmak nasıl bir zihnin ürünü anlam veremiyorum. oysa toplum olarak iyi şeyler yapanı el üstünde tutsak gelecek nesillere de büyük bir motivasyon kaynağı yaratabiliriz.
  • 34696
    2021-2022 sezonunda kurduğu kadro bana göre kötü bir kadro değildir. hatta, avrupa ligi'nde tercih ettiği oyun için iyidir ama ligde oynattığı futbol için yetersizdir ve aynı oyun inadında devam ettiği sürece bir 25 milyon euro daha harcansaydı yine yetersiz olma ihtimali yüksekti.

    en basitinden berkan kutlu'yu transfer edip, guardiola tarzı futbol oynatmayı çalışmak bence yanlış bir planlamadır. domenec torrent de geldi ve hemen hemen aynı oyun planı ile berkan kutlu'dan verim alamadı. pep guardiola bile gelse bu kadroyla istediği oyunu oynatamazdı. halbuki, jürgen klopp olsa bu kadrodan da faydalanabilirdi ve berkan kutlu, klopp'un james milner'ı olabilirdi.

    sezon başında psv'nin oyunundan etkilenip, berkan kutlu tarzı oyuncular transfer edip, "1999-2000 yılındaki gibi pres yapan bir takım olacağız" tarzı açıklamalar yapıp, ligde yine yavaş tempolu pas futbolu tercih edilince başarısız olmamız çok da şaşırtıcı olmadı bana göre. ancak, nasip olur da okan buruk veya direkt oyun tercih eden başka başarılı bir teknik direktör gelirse bu kadronun aslında doğru kullanılamamış iyi bir kadro olduğunu o zaman anlayacağız ve fatih terim ile emeği geçenleri tebrik edeceğiz.
  • 34697
    türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktörü ve galatasaray efsanesidir. artık kulüpten ayrılmıştır, bundan sonra da kazanılan her maç/kupa (avrupa ligi de kazanılabilir futbol sahada oynanıyor ve bu beğenmediğimiz teknik direktör/kadro bu seviyeye geldi) burak elmas ve torrent’in üstün başarıları olacaktır. o zaman her başarısızlıkta herkesi geçip adını anmak biraz haksızlık ve ayıp oluyor. kulübün başkanı orada, hocası orada hatta italyan sportif direktörü de var. herkes payına düşen başarının, başarısızlığın bedelini ödemelidir. hoca gönderildi, ödedi. hala itinayla fatih terim’e laf çarpmanın kendisini itibarsızlaştırmaya çalışmaktan başka hiçbir şeye yaramayacağı açıktır.
  • 34700
    rahmetli babam vefat etmeden önce her yaptığımız yanlışta önce yanlisimizi göğsünde yumuşatır sonra da telafi ederdi.

    komik adamdı babam , sokak jargonuna hakim ve bir o kadar da ilginç tekerleme bilir yeri geldiğinde bunlari söyler ve tabiri caizse önce güldürür sonra da düşündürürdü.

    neyse kısa kes aydın abası olsun dediğinizi duyar gibiyim. bugun (20 şubat 2022) ajanslara düşen bir haber bana önce şu sözünü hatırlattı "bulaşık bulaşığı bulaşık suyunda bulur."

    peşi sıra da şu sözünü hatırladım "beni mumla ararsınız."

    giden gitti. kalanlar gideni mumla aramak için hergun bir başka neden buluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın