resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:72
Uyruk:Türkiye
  • 33726
    --- alıntı ---

    portekiz'de yayın yapan canal 11'in 'lateral esquerdo-sol kanat' isimli programının yorumcusu pedro bouças, benfica başkanı rui costa'nın ideal hoca adayını açıkladı. bouças, "costa'nın aklında tecrübeli bir kurt var. kendisine de hocalık yapan fatih terim gibi bir teknik adam rui costa’nın futbol anlayışına daha uygun" dedi. *

    --- alıntı ---
  • 33727
    hakkinda soylenmesi gereken tek seyin, 2021-2022 sezonundaki basarisizliga bir baska teknik direktor sebep olmus olsa turkiyede ikamet edemeyecegi oldugu galatasaray efsanesi.

    kendisini cok severim, beni sevincten aglatmisligi vardir. ama su yasananlarin pek aciklamasi yok. trabzonsporun, konyasporun yaptigini bu kadar transfer'e (geldiginden beri 50+ belki) ragmen yapamamasi olacak is degil.
  • 33728
    70'lerdeki taraftar sayılarına bakıp kendisi olmasa galatasaray akşemsettin spor kulübü olurdu diyen densiz fanlara sahip teknik adam.
    https://twitter.com/...692753104902/photo/1

    ayıp, yemin ederim çok ayıp şu lafları etmek. kulüp adı olarak dillendirmek sözlük adabına aykırı sayılıyor ama gerçekten kendini galatasaray taraftarı olduğunu zanneden taraftarları var hocanın.
  • 33729
    kendisinin galatasaray'a olan borcu galatasaray'in ona olan borcundan daha fazla olan teknik adam. terim'i savunanlar konuyu o olmasa siradan bir takimdik noktasina kadar getiriyor. asil soru galatasaray olmasaydi terim nerede olurdu.

    turk futbol tarihinin en basarili teknik adaminin yurt disinda bir kulupte tutunamamasi da konusulmasi gereken baska bir konu. gerci bu dedigim tum turk teknik adamlar icin de gecerli.
  • 33730
    bizim borcumuz kendisini bize getirdiği için metin oktay'a, kendisinin borcu kendisini galatasaray'a getirdiği için metin oktay'adır.

    yani iki taraf da metin oktay'a borçludur. metin oktay'a da bir teşekkür borçludur, minnet duymalıdır. daha fazlası değil. iki taraf kendi içinde manevi bir borç yoktur. kendisi kulübün kuruluş misyonunu yerine getirmiştir. görevini yapmıştır. her nasıl siz işinizde prim, terfi alıyorsanız kendisine de benzeri şeyler yapılmış parasını almış, namını yürütmüştür. patronunuz nasıl sizi "x bize 2010'da çok kazandırdı." deyip çuvalladığınızda ve işe yaramadığınızda size tazminat vs verip yolluyorsa gayet kendisi de yollanabilir. kendisi bu kulübü alıp sıfırdan buraya getirmemiştir. zaten büyük olan bir kulübe kendisinden beklendiği gibi kupalar kazandırmıştır görevi süresince. artık kazandıramıyor ve kulübü ileri götüremiyorsa diğer taraftarlar gibi tribünden veya locasından izlemelidir, kulübeden değil.
  • 33731
    efsanesi olduğu kulüpte çok şey başarmıştır, kulübü aldığı noktadan en az birkaç kilometre öteye götürmüştür. yalnızca galatasaray değil, a milli futbol takımı ile de epey başarılı olmuştur.

    fakat hepsi bu kadardır. johan cruyff, pep guardiola, lionel messi, bunların her biri tek tek barcelona’yı en tepelere taşıdı. acaba taraftarları bu kişilerin her birini teker teker kulüplerinden ötede görebiliyorlar mıdır?

    bunu söylemek hocaya saygısızlık etmek de değildir. hatta şöyle söyleyeyim, değil fatih terim, metin oktay; kurucusu ali sami yen bey bile bu kulüpten büyük değildir. bunu diyen insanlar esas saygısızlığı yapanlardır.
  • 33732
    en azından sezon sonuna kadar takımın başında kalması gereken, galatasaray futbol takımının mevcut teknik direktörü. şimdi, kalmaması gerektiğini savunan önermelere gelecek olursak;

    yerinde başka bir hoca olsa şimdiye kovulmuştu, yani kovulması gerek
    ⬇️
    yanlış. burası orta doğu ve burda olaylara aklıselim ile reaksiyon verilmez. tepkiler şuursuzdur o sebeple buranın normalini pek gözde büyütmemek lazım

    e tamam da rezil oynatıyor zaten ne beklentimiz olacak ki hoca kalsın diyelim.
    ⬇️
    yanlış. futbolun amacı gol pozisyonuna girmek + bunları bitirmek ve az pozisyon vermek + verilenleri de mümkün olduğunca yememektir. oyuncu kalitesi, teknik, taktik hepsi bu yolda araçtır. galatasaray takımı bunun atmak ve tutmak kısmında asıl sorunu yaşıyor, çünkü ne kadar tü kaka denilse de gol beklentileri de gözle görülen de son hamlelerde ne kadar sıkıntı yaşadığımızı gösteriyor. iyi/kötü oyun çok yüksek oranda girilen pozisyon/verilen pozisyon oranı ile değerlendirilir ve burda ligde yanılmıyorsam lideriz. he diyebilirsin ki ben futbolu çok iyi biliyorum ve şu an böyle olsa da oyunumuza antitez çabuk üretilir bu oyunla uzun vadede sorun yaşarız, onu ayrı tartışmak lazım. fakat şu an için sonuç vermeyen (pozisyon anlamında) ve dolayısıyla rezil bir futboldan söz etmek mümkün değil.

    yahu tamam da ligde bilmem kaçıncı sıradayız, ts'nin bilmem kaç puan gerisindeyiz çıldırıyorum, deliriyorum, oyunumuz kötü olmak zorunda ; bu arada başımız dönmüyorsa dünya da dönmüyor olmak zorunda.
    ⬇️
    bi biskrem versem ?
  • 33733
    hoca hakkında tüm eleştirileri saygıyla karşılıyorum ve içerisinde katıldığım da bir çok nokta var, transfer konusu hariç.

    "50, 60, 70 transfer yaptı doymadı" şeklinde eleştiri çokça gördüm. bu yapılan transferlerin kaçı bonservisli, kaçı kiralık ya da kaç tanesi sözleşmesi elinde olan yerli, yabancı oyuncular ? buna bakmak lazım. bu takım 4 senenin 3'ünde ffp ile mücadele etmiş ve bu 3 senelik dönemde toru topu 5 oyuncuya bonservis verebilmişiz. bunlar; nagatomo, emre akbaba, marcao, luyindama, diagne.

    öyle bir yazılıyor ki sanırsınız biz her sezon gerçekten kadroyu kasıtlı, bilerek sıfırlayıp daha sonrasında her yeniden kurulan kadroyla başarısız olduk. ffp yüzünden her sezon kiralık aldığımız oyuncular geri gitti. mecburen ocak işaret edildi, mecburen kadroyu yeniden kurduk. her sene bu sıkıntılarla boğuşmamıza rağmen 3. sezon pandemi olmasa, geçen sezon ise özellikle ligin ilk yarısındaki vasat kadroya rağmen 1 penaltı atabilsek şampiyonduk.

    bu sezon ise para harcandı mı ? evet harcandı. 4 yılın yükünün bindiği bir kadronun baştan aşağı yapılanması ve sıfırdan kurulması gerekiyordu, tıpkı dursun özbek döneminde yapıldığı gibi. tek ve en büyük fark ise o döneme kıyasla çok daha az maliyetle (hem bonservis hem maaş olarak) ve maddi manevi geri dönüş yapılabilecek oyuncularla bu yola çıktı yönetim ve teknik ekip.

    kısacası saha içi performans, taktik, oyuncu tercihleri gibi pek çok konuda fatih terim eleştirisine saygı duyarım ve katılırım ancak transfer konusunda kesinlikle yanlış bir algı mevcut.
  • 33734
    galatasaray cok buyuktur. oyle de kalacaktir. 10 yil 20 yil sampiyon olamasa da buyuk olarak anilacaktir. fenerbahcenin muzesine 8 yildir teneke girmiyor ancak bu durum fenerbahceyi siradan yapmayacak. turkiye sartlarinda 3 buyukler hep ozel olacaktir ancak kendi aralarindaki siralamalar zaman icinde bir cok kez degismistir ve degisecektir de.

    ornegin fenerbahce 1990larin sonuna kadar ulkede en genis taraftar kitlesine sahip kulup olmustur. keza sampiyonluk sayisinda da 2000 yilina dek galatasarayin onunde yer almistir. turk futbol liginin ilk 40 yilinda galatasaray sampiyonluk sayisinda fenerbahcenin onunde olamamistir. bu durum taraftarin gozunde galatasarayi fenerbahceden kucuk yapmasa da istatistiki karsilastirmalarda dogal olarak galatasarayi 2. hatta 1990larin ortasina kadar besiktasin da arkasinda 3. sirada gostermistir.

    fatih terim galatasaraydan buyuk degildir. elde ettigi sampiyonluklari tek basina almamistir. avrupa kupasinda hagi ve hakan sukurun liderligindeki oyuncu grubunun emegi en az kendisininki kadar coktur. fatih terim olmasa galatasaray bir köy takimina donmez. ancak gozden kacirmamak gerekir ki kendisinin yonetiminde gelen avrupa basarilari ve sampiyonluklara konulan ambargolar hem galatasarayi istatistiksel olarak rakipsiz hale getirmis hem de cok fazla cocugu galatasarayli yapmistir. bugun taraftar sayisinda da kupa sayisinda da galatasaray turkiyenin en buyuk takimi olma istatistigini elinde bulunduruyorsa bunda en buyuk pay fatih hocanindir. buna saygi duymak ve sezarin hakkini da sezara vermek gerekir.
  • 33736
    fatih terim galatasaray'dan büyük değildir. hiçbir zaman olmamıştır. bunu hiçbir zaman yüksek egosuna rağmen ima bile etmemiştir.

    en önemli gerçek ise fatih terim büyük bir galatasaraylıdır. bunun farkında olmak gerekir.

    bir kısım taraftar tarafından saygısızca eleştirilmesini aklım mantığın almıyor. bu saygısızlıktan en çok fatih terimi eleştirenler rahatsız oluyordur. öyle ki tam eleştirmek için bir şeyler karalayacakken kendisni onu savunurken bulmaktadır.

    ali sami yen, gündüz kılıç, metin oktay, derwall gibi bu kulübün iz bırakan efsanelerindendir. tek farkı şuan hayatta olması. kıymetini bilelim.
  • 33737
    galatasaray taraftarında yaygın olan “şu andaki puan tablosuna türkiye’de başka bir teknik direktör dayanamazdı” önermesi çok doğrudur. ama bu kendisinin değil türkiyenin ayıbıdır. türkiye bir ortadoğu ülkesidir ve elbette ortadoğu kültürü egemendir. bilim, araştırma, sabır güçlü olduğumuz yönler değil maalesef. bütün dünyanın kullandığı, istatistikle bile kavga ediyoruz.

    türkiye’de yeni kurduğunuz takımla eğer 3-5 ay sonucunda bütün kupalarda en önde değilseniz, kovulursunuz! aksi beklenemez bile bu coğrafyada. başka bir teknik direktör veya başkan olsaydı psv maçından önce menajer ittirmesi olan transferleri yapar, galatasaray’ın bütçesini lime lime etmek pahasına taraftarı karşılarına almazdı.

    unutmayalım ki “türkiyedir galatasaray”. galatasaray taraftarı neden ortalama kayserispor’un taraftarından farklı olsun ki?

    edit: imla
  • 33738
    heykeli dikilmesi gereken adamdır. şurda olsaydı böyle olurdu, burda olsaydı şöyle olurduk, şurda yapamadı, burda olamadı, orda yaşayamazdı, şurda öldürürlerdi gibi varsayımlara girmeden açık ve net şekilde var olanları, yani kazandıklarını hatırlatayım: 1 uefa kupası şampiyonluğu, 8 lig şampiyonluğu, 3 türkiye kupası şampiyonluğu, 2 cumhurbaşkanlığı kupası şampiyonluğu, 2 tff süper kupası şampiyonluğu. ligde şampiyon olamadığı sezonlardan birini averajla, biriniyse sinan engin'in oyunlarıyla beşiktaş'a kaptırmıştır.

    geçmişte ve bugün; iyi ki galatasaray'ın teknik direktörü olmuştur, iyi ki yolu galatasaray'la kesişmiştir.
  • 33739
    50 transfer yaptığı söylenen teknik direktör. madem bu kadar transfer yapmıştı biz neden 20-21 sezonuna etebo, taylan, belhanda orta sahası ile başladık? dünyanın neresinde görülmüş 3 orta saha rotasyonu ile sezona başlandığı. kaldı ki etebo'nun sag kanat oynadığı maç sayısı orta saha oynadığı maç sayısından fazla ve menejer transferiydi. gedson geldi çağ atladık ve bugün nedense konusulmayan onca hakem hatasına rağmen averajla şampiyonluk kaybettik.

    bir önceki sezon ise orta saha rotasyonu nzonzi, lemina, seri vardı. siz terim'i geçtim hayatında 30 maç izlemiş adamın cidden 3 tane 6 numara ile sezona başlayacağını düşünüyor musunuz ?
  • 33740
    türk futbol tarihinin en başarılı teknik direktörü. dolayısıyla galatasaray futbol takımının da gelmiş, geçmiş en büyük ismi. bir daha onun ulaştığı başarılara, onun sahip olduğu kariyere bir türk teknik adam ulaşır mı? sanmam. bir gün bu işlerden elini eteğini çektiğinde heykelinin dikilmesi %100 ihtimal.

    hocayı olumsuz anlamda eleştiren herkese ''hoca düşmanı, terim'den nefret eden, vefasız'' gibi suçlamalarda bulunduğunuz için bu cümlelerle giriş yapmak istedim. odamın en güzel köşesinde, fatih hocanın direkt benim adıma imzaladığı formayı çerçeveleterek asmış biri olarak bu söylemleri kabul etmem mümkün değil çünkü.

    hoca son yıllarda başarısız. geçen sene bu takım averajla şampiyonluk kaybetmeyi değil en az 10 puan farkla şampiyon olacak potansiyeldeydi. dördüncü fatih terim döneminden beri sezon içerisinde iyi oynadığımız maç sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. bunları ifade etmek hoca düşmanlığı yapmak değil, tam aksine galatasaray'ın iyiliğini istemektir.

    hocayı şu an için ayakta tutan tek şey; avrupa da yola devam edilmesi. ligdeki sallantılı gidişat devam eder, üzerine bir de avrupa'dan hemen elenirsek hoca zaten görevi bırakacak. o yüzden şu an için beklemekten ve takımın iyi olmasını dilemekten başka yapabilecek bir şey yok. sözlüğe yazarak veya twitter da hashtag kasarak hoca istifa etmeyecek onu belirteyim. ha bence etmeli mi? evet etmeli. kan değişimi kesinlikle şart diye düşünüyorum.
    çünkü artık tek başına her şeye yetişemiyor. hem federasyon hem de saha içiyle uğraşamıyor. yanına rakipleri analiz edecek birilerini de almıyor, inatlarından vazgeçmiyor. böyle böyle yolun sonu görünüyor.

    biraz uzun bir yazı olmuş. sabır gösterip, vakit ayırıp okuyanlara teşekkür ederim.
  • 33741
    bu günlerde sözlükte yapılan fatih terim tartışmalarının temeli şu konuya dayanıyor. iki taraftan bakacak olursak.

    fatih terim'i savunan arkadaşlar, fatih terim'i eleştirenler tarafından biatçı ilan ediliyor.

    fatih terim'i eleştiren arkadaşlar, fatih terim'i savunanlar tarafından ''galatasaraysız'' ilan ediliyor.

    bu yukarıdaki iki önermede yanlış tabii ki. hiçbirimiz birisine biatçı, bir diğerine ''galatasaraysız'' demiyor. konuyu tartışırken böyle bakalım. birbirimize cevap niteliğinde entyrlerden çok fikirlerimizi beyan edelim. bence sözlükte hiç kimse hocayı galatasaray'dan önde görmüyor. ya da hocayı eleştiren kimse bir diğerinden daha az galatasaraylı değil.
  • 33742
    en büyük rahatsızlığım "hocam git de kıymetini anlasınlar." "hocam bırak da şampiyonluğu unutsunlar. " "hocam fedakarlıklarına rağmen bazı galatasaray taraftarı seni hak etmiyor." tarzında yazılara konuk olması olan teknik direktör.

    hani sanki galatasaray fatih terim yokken bir hiçmiş de fatih terim gelip adam etmiş galatasaray'ı gibi davranılıyor, taraftarın bir kısmı ciddi ciddi bu saçmalığa inansa da böyle değil.

    fatih terim'in milli takım maceraları hep çalkantılı geçmiş ona kucağı açan da galatasaray olmuştur hem de kötü ayrılıklara rağmen. 2011'de adnan polat'ın teklifini kabul etmeyip 6 ay sonra yeni yönetimle göreve gelmeyi kabul etmiştir aslolan galatasaray'dır deyip.

    2.döneminden sonra fatih terim'in "bir daha galatasaray'ı çalıştırır mısınız?" sorusuna "ben o defteri kapattım" demişliği var mesela.

    3.döneminde yıldırım demirören'le kader arkadaşı olmuş, güle oynaya pozlar vermiş yine aynı adam tarafından sözleşmesi fesh edilmekle beraber milli takımdaki bazı çetelere kurban verilmiştir fesih öncesinde. ondan sonra yine galatasaray kucak açmıştır fatih terim'e ama hocayı galatasaray'dan önde tutanlara sorsan hoca büyük fedakarlıklar yaptı, ee galatasaray kulübü ne yapıyor peki bu "fedakarlıkların" yanında ?

    fatih terim olmazsa galatasaray olmaz diyen arkadaşlar galatasaray'ı çalıştırmadığı yıllarda fatih terim'in sportif olarak ne başarılar elde ettiğini yazsınlar da biz de görelim.
  • 33743
    sadece galatasaray'da değil, türk futbolunda da ulaşılması çok zor başarılara imza atmış teknik direktör. adeta bir winner.

    bu entryi onun başarıları ya da winnerlığı üzerine değil, linç edileceğimi bile bile eksikleri ve yanlışları için yazıyorum.

    galatasaray'a son zamanlarda en çok zararı veren kişidir diyebiliriz kendisi için çünkü galatasaray'ı galatasaray yapan değerlendiren bilerek ya da bilmeyerek uzaklaştırdı. normalde biz hepimiz galatasaray için varız, galatasaray kişi ya da gruplar için yok. özellikle son yıllarda, fatih terim, galatasaray için değil, galatasaray, fatih terim için varmış gibi bir durum yaşanıyor. kendisi çok zeki bir adam olduğu için bu durumu fark etmeme gibi bir şeyi yok bu yüzden de aslında bu durumu kabullenerek galatasaray'a en büyük zararı kendisi veriyor.

    fatih terim de galatasaray'dan büyük değildir, taraftar da, başkan da. ben bir taraftar olarak galatasaray'a zarar veriyorsam, ben de gideyim. ben bir taraftar olarak bunu diyorsam, her zaman galatasaray taraftarı olduğunu ayrıca belirten fatih terim de bunu diyebilsin ya da ben ona bu eleştiriyi yaptığımda linç edilmeyeyim. son zamanlarda bu sözlükte de, twitter'da da kendisi hakkında yazılan ve kendisini savunan entryleri okuyorum. sürekli geçmiş başarıları önümüze konuyor biz eleştiri yapan grubun önüne.

    kimse hatasız değildir dostlar, önemli olan bu hatalara bir çözüm bulmaktır. kimse galatasaray'dan büyük değildir ve eğer bu hataların çözümü yeni bir hoca ile çözülecekse, ben fatih terim'e gitmeli derim ama hiçbir başarısını da göz ardı etmem. ben bunu dediğimde hocanın uefa başarıları önüme bırakıldığında söyleyecek söz bulamıyorum. mükemmel bir his, harika bir başarı, inanılmaz bir gurur haklısınız ama her eleştiride bunun söylenmesi ile "ama biz sizi kadıköy'de 6 - 0 yendik." minvalindeki cümleler benim için aynı şey.

    biz galatasarayız dostlar, bu kültürümüz ile türk futboluna yön verdik, türkiye'nin en büyüğü olduk. bu kültürden uzaklaştığımız, galatasaray'dan büyüğü yoktur diyemediğimiz için son zamanlarda böyle başarısız oluyoruz işte.

    hocanın en büyük hatası ise kadroyu istikrarsız bir biçimde kurması. şuradan 5 kişiye sorsak, ideal bir galatasaray kadrosu sayamaz çünkü öyle bir kadro yok. bizim 2 maçta bir değişen kadromuz var. ayrıca hoca eleştiri kabul etmiyor. puan kayıplarının sebebini gidip hocaya sorsak, hakem diyecek, bu çocuklar genç hata yapıyorlar diyecek ama benim de hatam var, belki de antrenmanlarım yetersız geliyor. teknik kadrom da yetersiz olabilir demeyecek.

    son olarak,

    hocaya ve öğrencilerine sezonun ikinci yarısı için başarılar diliyorum fakat bu koca entrynin her yerinde yazdığım gibi;

    ne sen, ne biz taraftar, ne başkan ne de topçular hocam. en büyük galatasaray. ondan da büyük yok!
  • 33744
    önümüzdeki 10 sene daha şampiyon yapmasa dahi; hakarete varan cümlelerle eleştirilmeyi hak etmeyen dünyanın elit teknik adamlarının arasında gösterilen hocamızdır. galatasaray ismine kattığı o kadar cok şey vardır ki; bunların en barizi saçma sapan siyasi kampanyalara katılmamış ve galatasaraylı duruşu göstermesidir. bu sebeple nefes aldığı sürece takımın başında olmalıdır. üç beş günlük sevinçlere değil bize yaşattığı tonlarca başarıya şükrederek iyi ki varsın diyorum. kendisi sayesinde; üreten, ürettiğini satan ve önümüzdeki süreçte bir şekilde skorları da elde edebilen takım olacağımıza adım gibi eminim.
    yürüye dur hocam.
  • 33745
    https://twitter.com/...692753104902/photo/1

    elimizden gelse “buyuk takimlar aldiklari kupalarla, kucuk takimlar yendikleri buyuk takimlar ile ovunur” sozunu dovme yaptiracak kadar benimsemis bir taraftar grubu olarak, eski yillardan alinmis bir gazete kupurunu okumaktan aciz insanlarca elestirilen teknik direktorumuzdur. yazan kisi dogru kabul ederek birseyler karalamis cevap icin de arastirilir dogrulugu teyit edilir, ona gore cevap verilir. bu kadar basit ve nesnel.

    96 oncesi donem cogumuzun yas araligi geregi okudugu kadariyla galatasaray’in hic de bugunku populerliginde ve kupa sayisinda olmadigi donem. bunun neresi yanlis ki elestiriliyor? bu duruma ragmen ne mutlu ki kulubun kurulus amacina uygun sekilde ulke futbolunda elde edilmis en buyuk avrupa basarisi da bize ait. bu basari bile sinirlarimiz icerisindeki o doneme yonelik gercegi degistirecek boyutta degil maalesef. biz niye cemisgezekspordan, batman petrolspordan buyuguz acaba? bu basit neden sonuc iliskisini kurmak bu kadar zor olmamali. lafa geldi mi “en buyuk sivil toplum orgutuyuz” diye ovunuruz ama toplulugun bu devasa sayiya ulasmasinda en buyuk katkiyi saglayan adamdan nefret ediyorsak da hemen bu lafimizi yutuveririz onemli degil. niye? cunku bazi insanlar terimsporlu ama ondan nefret edenler koru korune hicbir duyguya bagli degiller, onlar en objektif bakis acisina sahip galatasaraylilar. ucuz bir komedi filmi kadar bile degil bu durum arkadaslar bilesiniz.

    herkes antudan, antulasmaktan dem vuruyor da alex’e ve lefter’e trolluk icin dalga gecer seyler soyleyin bakayim tartisma nerelere gidiyor. gitmesi kadar dogal birsey de yok. biz de burada ayni esnada ayak tenisi basliklarinda beyhude cabalar icerisinde yapmayin, etmeyin, bu elestiri degil diye laf anlatmaya calisiyorduk. neyse ki oyunun akici, hakemlerin adil, oyuncularin da vakit gecirme odakli olmadigi avrupa ligi maclarimizi izledik de, bunlarin cogunun arkasi kesildi. sanki florya’da asili guvenlik kamerasi olarak calisan birinin yorumuymus gibi “hoca ayak tenisi oynatiyor takim ondan boyle” temali yuzlerce entry okuduk. emin olun ki boyle sacma sapan uc noktadaki argumanlar yazilmasa muhtemelen hoca daha yuksek tonda elestirilecekti. haftalarca, gunlerce suna odaklanmis olmamiz bile hocanin hak ettigi sekilde yapici elestiri almasinin onune gecti. maalesef bu bolunme var ve aslinda ne kadar komik ki fatih terim’in hoca olarak hicbir turk dengi olmadigi halde bu bolunme yasaniyor. lefter derler, metin oktay dersin, alex derler, hagi dersin, sonrasi karsi taraf ve baska herhangi bir turk kulubu icin yok.

    hala daha galatasaray sozlukte yazar oldugu halde, galatasaray taraftari oldugunu iddia ettigi halde “fatih terim’in galatasaray disinda ne basarisi var?” fikrinde olanlar var arkadaslar biz neyi tartisiyoruz? “shaq adamsa miami’yi sampiyon yapsin” vardi bir zamanlar. guncellenmis hali bu sanirim. birebir ayni gecerlilikte bir tane de benden gelsin “burada yazarlik yapanlar gitsinler bir de kose yazarligi yapsinlar hele bakalim gorelim”. konu disi bu arada klopp ve pep de tff 1. veya alt liglerde iki takimin ayni anda hocasiz kalmasini bekliyorlarmis gelip kendilerini kanitlamalari icin. bal’a kadar okeylermis bilen duyan haber etsin.
  • 33746
    eğer fatih terim; eleştirilirken eski dönemlerinden ayrılacaksa, içinde bulunduğumuz dönem artık 5. dönem olarak anılmalıdır. 4.fatih terim dönemi mustafa cengiz yönetimi ile, sattığın kadar al cezasıyla, forvetsiz başladığımız sezonlarla, orta sahasız başladığımız sezonlarla, erzurumspor’un yedeğiyle orta sahayı oluşturduğumuz sezonlarla, verilen astronomik cezalarla, çifte standarta veremediğimiz tepkiyle, başkan’ın ayak tenisinden başka birşey oynatmıyor diye basına şikayetiyle, bakımı yapılmayıp pirinç tarlasına dönen saha zeminiyle, şampiyonluğa giderken kontratı fes edilen oyuncuyla ve benzeri olaylarla günahıyla sevabıyla, pandemiyle ve 2 şampiyonluk, 1 ikincilikle bitmiştir. eğer 4. fatih terim dönemi diyip 3.sezonda hiçbirşey kazanmıyor dersek haksızlık olur. ya 4. döneminde 2 şampiyonluğu bir ikinciliği var diyeceğiz yada şu an artık beşinci dönemi diyeceğiz. tarihte işimize gelen bir noktaya çizgi çekip 3 senedir birşey kazanamıyor diyip kazandıklarını hiçe sayarsak haksızlık yapmış oluruz.

    en doğru analiz yöntemi 2021-2022 sezonu başından itibaren yeni yönetimle beşinci fatih terim dönemi içersinde olduğunu düşünmektir. savunanların bakış açısından bu dönemde daha 3. aydan itibaren, çok hırslı ve ciddi bir biçimde istifası istenmektedir. bunu gerçekten mantıkla açıklaması yoktur.
  • 33747
    hakkındaki istatistiklerden bahsedildiğinde neden 2003-2004 sezonu'nun hariç tutulduğunu anlamadığım teknik direktör. hadi 5. haftası bitiminde kovulduğu 2013-2014 sezonu'nu hariç tutuyoruz onu anlayabilirim, ama 26. haftası sonunda yolların ayrıldığı ve liderin 19 puan gerisinde bir tablo bıraktığı 2003-2004'ü neden saymıyoruz? sanki bana son 8 hafta kalsa şampiyon mu yapacaktı takımı? sanki öyle bir algı yaratılıyor ki, sezon ortası gitti de gitmese şampiyonluk şansımız vardı. bu mantıkla 2017-2018'i de kendisine yazmayalım, sonuçta devre arası geldi, oraya kadar da tudor getirdi takımı. 11 sezondan bahsedilmiş de bu doğru bir bilgi değil. bu sezonda da şampiyon olamayacağını varsayarsak (yine 19 puan geride keza.) şu anki istatistiği, galatasaray'ın başında çalıştığı 13 sezonda 8 şampiyonluktur. ha, 13 sezonda 8 şampiyonluk da çok büyük bir başarıdır bu ayrı bir konu. %61,5 şampiyonluk yüzdesi yakalamış oluyor ki, gayet yüksek bir oran bu da. ama verilerle oynamaya da tarihi tersten yazmaya da gerek olmadığı kanaatindeyim. gerçekte olan neyse, olanı konuşmamız değerlendirmemiz lazım.
  • 33749
    kendisi uzerinden donen tartismada maalesef ulkemizdeki tartisma kulturunun eksigini bir kez daha gordugumuz teknik direktorumuz. zira tartisma fikirler ve bakis acilari uzerinden degil, insanlari kamplara bolup sonra da bu kamplar uzerinden degersizlestirme seklinde ilerliyor. ıllaki ayrilan bu kamplari ispat edecek sekilde davranan vardir ancak kendince mantikli argumanlarla bir fikir sahibi olan insanlari etiketleyerek soylediklerini degersiz hale getirmeye calismak hicbir seye degil ama sadece suregelen kor dogusune katki saglamaktadir.

    ben bir defa daha fikirlerimi izah etmeye calisacagim. oncelikle bazi tespitler yapmam gerekiyor. ben galatasaray dernegi uyesi degilim. evet, cocukluktan bu renklere asik olduk ancak olayin merkezine cok uzak bir bireyim, yonetimle alakali cok ihtirasli fikirlerim varsa yapmam gereken ilk sey uyelikle alakali calisma yapmak olurdu. ki boyle bir istegim su an icin yok. ıkincisi, futbol sahasinin icerisinde bulundum, halen de yari amator olarak ilgili sayilabilirim ancak profesyonel seviyede olan olaylara uzun zamandir cok dikkatle seyir eden bir taraftar seviyesinde hakimiyetim var. bunu su sebeple soyluyorum; buradan takip ederken bir olayi farkli zannedip ic yuzunde cok baska oldugunu ogrendigim cok oldu. ya da bir olayin iki farkli versiyonunu kimin yalan soyledigini bilemeyecek sekilde dinledigim cok oldu. yani demem o ki, yorum yaparken elimden geldigince haddimi bilmeye calisiyorum.

    o zaman yavastan asil mevzuya donecek olursak; uzun suren gozlemler, takipler, okunan bir suru yazilar, karsilastirmalar sonucunda ben fatih terimin iyi niyetli, hirsli, kendini yenileyen, bazen ornek alan ama cogunlukla kendi fikirlerini yansitmaktan korkmayan, cesur ve basarili bir teknik direktor oldugunu dusunuyorum. kendisine takilan onlarca kulpa ragmen ben kendisinin samimi bir futbol adami oldugunu, kendince hedefleri oldugunu ve galatasaray’i samimiyetle sevdigini dusunuyorum. turk futbolu ile de galatasaray ile de alakali kendi adima bir vekil sececek olsam bu kendisi olurdu. ta 2000’lerden beridir baska profesyonellerle calisma konusunda, futbol takimini kurumsallastirma konusunda vs. oldukca medyanin, simdilerde sosyal medyanin yansittiginin aksine saygili ve akilli planlamalar yaptigini dusunuyorum, goruyorum.

    ben galatasarayin kaosla degil begenmesem de, kotu de olsa bir akilla yonetilmesini istiyorum. hem yarismaci olsun hem de planli programli ileriye dogru gitsin istiyorum. bunu isterken arada basarisizliklarin da olabilecegini, bu kadar sumullu planlamalar yapilip, organizasyonlar yonetilirken sorunlar cikabilecegini, basarisiz donemler gecirilebilecegini tahmin ve kabul ediyorum. bu tahminim dogrultusunda, boyle zamanlarda tekrardan anlayis degistirmenin ise olabilecek en kotu secim oldugunu dusunuyorum. yani, bu durumda teknik direktor degistirip sampiyon olmaktansa, olmayip istikrara yatirim yapmayi yegleyen bir insanim ve bunun da sonrasinda tum basarisizliklari kompanse edecegini dusunurum.

    dolayisiyla bu is icin de en uygun kisinin fatih hoca oldugunu, gerekirse uzunca sureler takimin basinda kalmasi gerektigini dusunuyorum. sezonu bu zamana kadarki kismini(ligde standartsiz ve art niyetli, bazen siyasi yonetimler oldugunu hatirda tutaraktan) bir olcude basarisiz buluyorum. ancak takimdaki pariltilari da goruyorum. yani yanlis sonuclar almis ama gidis yolu fena degil takimin, yani biraz daha boyle devam etse ortaya cikacak sey cok baska olabilir. marsilya macinda yasadigim zevki cok uzun zamandir yasamamistim mesela. ya da ligde ah ulan onu da yapsak gol ya da cok iyi atak diyebilecegim yuzden fazla pozisyon geliyor aklima. sonra diyorum ki bunlar anlik hareketler, yuzde 50’sinde dogru tercih yapilsa ya da adim kisa kalmasa cok rahat ilk 2’de olacagiz. yani potansiyeli degerlendiriyorum takimdaki. bu sebeple ben daha agirdan almamiz gerektigini, cocuklara, hocaya tam destek olaraktan bize dusen kismi yerine getirmemiz gerektigini dusunuyorum.

    simdi bunlar benim dusuncelerim. dusunce ve ifade ozgurluklerimi kullanaraktan, bu zamana kadar olan birikimim ve aklim aldiginca yaptigim yorumlamalardan ortaya cikan sonuclari paylasiyorum. baskaca fikri olan arkadaslari da okuyup, kendi fikirlerimi ya duzeltiyorum ya yeniliyorum ya da halen ayni fikrimde sabit kaliyorum. ancak fikre karsilik bir arguman uretmek yerine bir torbaya konularak, torbanin ve dolayisiyla da icerisindeki herkesin degersizlestirilmesi, alaya alinmasini da kabul etmiyorum. ıstifa isteyenler kadar fikrimin de irfanimin da hur oldugunu biliyorum. vicdanim da bir kus gibi hur, ozgur ve rahat.

    bu arada hocamiz mancini, prandelli, rijkaard, hamza hamzaoglu ya da lucescu olsaydi da benden buna benzer satirlar okuyacaktiniz. o zaman da soyluyordum ancak yazar degildim. umarim yakin zamanda boyle bir ayrilik gerceklesmez, ancak olursa o zaman da gelen hoca icin ben ayni yerde olacagim.
  • 33750
    en büyük sorunu konsantrasyon olan hoca. ondan sonra da kadro planlaması ve transfer tercihleri geliyor.

    devre arasında normal, sağlıklı takımlar çok az ekleme yapar. işler kötü gidiyor, lig için oyuncuya gerek yok, avrupa için o seviyede direkt etki edecek oyuncu alma şansımız yok.

    makul olan, yerli ve 6 ay idare edecek bir kaleci (mümkünse okan) ve alınabiliyorsa gedson transferi. bundan fazlası bu takıma gerçekten zarar.

    ama transferde en çok ismi geçen mevki sağ açık. bakın seneye 4 yerli zorunluluğu var. ligin en formda oyuncularından biri senin kontratlı oyuncun. ama sen o mevkiye yabancı arıyorsun. hangi mantık böyle kadro planlaması yapar? bak feghouli’den çıkıp, 6 aylığına tecrübeli shaqiri falan kiralamaya çalışsan anlarım. ama henüz olmamış man, solbakken gibi adamlara gitmekteki futbol aklını ben çözemiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın