resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 31901
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçının ilk yarısında ki oyun kurgusu ve takımın istekli arzulu oyunu, ileride basarak rakip takıma boş alan bırakmaması ve geçiş futbolunu çok iyi oynamasıyla takımı gerçekten iyi hazırlamıştır.
    aynı fatih hoca ikinci yarıda yaptığı oyuncu değişiklikleriyle de kendini inkar eder gibi tüm bir ilk yarıyı çöpe atmıştır.
    emre kılınç sakatlanıp çıkarken oyuna taylan'ın girip morutan'ın sağ açığa çekilerek berkan-taylan ikilisiyle orta sahayı yani oyunu tutmamız gerekirken aytaç ve babel değişiklikleriyle takım daha da geriye gitmiştir.
    ilerleyen dakikalar da ise halil değişikliği ise hücum anlamında ki tüm etkinliğimizi bitirerek gol bulmamızı mucizelere bırakmıştır.
    sonuçta yine çok rahat kazanabileceğimiz ve belki farka gidebileceğimiz maçı hoca'nın hatalı oyuncu değişiklikleriyle berabere bitirmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
    son olarak ise bu maçtan ziyade belirtmek istediğim bir konu var.
    morutan, cicaldau, halil ve boey sezona çok iyi başladılar ve gerçekten iyi futbol oynuyorlar.
    umarım hoca bu çocukları koruyarak evlatçılık ve kişisel saplantılarından (babel gibi) arınarak performanslarının arttırılması için elinden geleni yapar. zira bu taraftar ikinci bir mostafa mohamed hadisesini daha kaldıramaz.
  • 31902
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçının ikinci yarısında oyuna ryan babel ve aytaç kara'yı alarak kırılgan takım savunmasına direnç kazandırma niyetini teoride gayet iyi anlıyorum fakat sıkıntı şu ki ilgili oyunculardan bunu ciddi ciddi beklemesi. ne babel ne de aytaç buna uygun oyuncular değiller. statik, temposuz ve yaratıcılıktan yoksun oyuncular. en sevmediğim huyu da gole ihtiyacımız olan dakikalarda oyuna deli gibi santrfor alması. ne zaman kenarda "golcü" görsem beni afakanlar basıyor. takım oyununda gözle görülür bir değişiklik olmadan bu hamleler iyice eksik kalmamıza neden oluyor. gerçekten fatih terim babel'de ne görüyor? "adam gibi adam" mı bunlar mesela kıçı yere yakın pırpır ve sözde tecrübesiz oyuncularla takım savunması kırılgan oluyor da böyle babel gibi aytaç gibi, hatta feghouli ve arda gibi dayı kılıklı kalas oyuncuları oynatınca birden çakı gibi mi oluyoruz anlamıyorum. bundesliga'nın dinamik ve tempolu takım oyunu, bu arada elbette takım savunması yapan takımları mesela böyle dayılardan mı kurulu? acaba neden genç ve dinamik bir takım izleyeceğiz?
  • 31903
    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)

    ilk defa doğru bir 11 ile başladığını düşünüyordum ki; maç sonu açıklamalarından feghouli ve arda'nın olmayışı kendisini bu 11'e itmiş gibi duruyor. fatih hocamda gördüğüm en büyük sıkıntı alternatifti kadrolarda sıkıntı yaşaması ve 5 oyuncu değişikliği. bu konularda aynı hatayı defalarca yapıp farklı sonuçlar bekliyor. hepimizin kafasında zaten bu maça kötü oynarız kaybederiz varken, maçın başlamasıyla fazlaca mutlu olup ümitlendik. ama hocam skor koruyamama konusundaki istikrarını ısrarla sürdürüyor. ve beni en çok korkutan da bir de her maç sonu yaptığı açıklamaları. bu açıklamalarla iyi oynayan takımda sıkıntı var da sanki düzeltmeye çalışmış gibi konuşması akıl alır gibi değil.

    emre kılınç sakatlandıysa alırsın taylan'ı, sağ beke de yedlin yerine koyarsın alparslan'ı olur biter. işleyen çarkı bozduğu yetmiyormuş gibi bir de mustafa muhammed'i en verimsiz oynadığımız zaman diliminde oyuna alarak gerçek potansiyelini bulmasının önüne geçiyor. babel'i oyuna alacağına halil'i yardımcı forvet yapıp diagne veya mustafa'yı forvete koyup oyuna devam edebilirdi. sen hücum yönünde kuvvetli olursan zaten otomatik olarak defansta yapmış olursun. ama sen hücum da tehlikeli olamazsan rakip takım da gümbür gümbür üzerine gelir mahkum bir oyun oynarsın.

    hep düzelecek diye bekliyoruz ama hocanın da bekledikleri var (feghouli, arda) beni asıl korkutan bu. he bir de hepimiz ilk geldiklerinde iyi oynayan gençlerimizin geriye gitmesinden korkuyor ve aynı şeyi dile getiriyoruz. bir kerede bizi yanılt be hocam. nerede o ileride göz açtırmayan takımın teknik direktörü? şimdilerde hep önlem alma derdindesin. gerçi onu da beceremiyoruz ya. artık hakkımızda hayırlısı.

    edit: babel'i gözden çıkarmazsa, hala şans vermeye devam ederse, bu taraftar ikisini birden gözden çıkaracak haberi olsun.
  • 31904
    https://anketinho.com/3387/s
    ankete verilen cevaplara gore taraftarın ezici bir cogunlununu kendisine guveni kalmamış. bu sezon oynanan maçlarda alınan sonuçlardan sonra oyuncuların da en az yarısının kendisine guveni olmadıgını dusunmek supriz olmaz diye dusunuyorum. boyle bir durumda da toplarlamasının pek mumkun olmadıgı gerçek.
    mesela ben morutan olsam şöyle oynadıgım bir macta devre arası oyundan alınsam, sonraki maç için heralde çok da motive olamam.
    örnegin, bu iş bu şekilde giderse beklenen üç sene hiç gelmeyecektir, cunku bu şekilde küsen oyuncular kaçmanın yolunu bulacaktır. su an elimizde iki kendi malımız olan ya da olabilecek forvet varken, onlardan vazgecip halil i oynatıyoruz.
    halil iyi oynarsa birisi bizim veremeyecegimiz bir bedele alıp goturur biz de küsmüş ve elimizde kalmıs 2 forvetimizle kalırız. kotu oynarsa yine küşmüş 2 forvetimizle kalırız.
    gorunen o ki, terim kaybolan karizması ve aurasının baskısı alıtnda aklın yolundansa kendi yolu ile cozumler uretmeye calısmakta ama basaramamakta.
  • 31905
    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)

    bir kere devre arasındaki morutan babel değişikliği son derece anlamsız, yüzde 1 bile doğru olmayan değişiklikti. 70 veya 80 de olur bu değişiklik, ama koca ikinci yarı için hiç mantıklı değil. mostafa yerine diagne olabilirdi. mostafa'yı başka maçlarda kazanmak daha doğru olurdu, adam formsuz. aytaç değişikliği ise, kulübeye bakınca çok seçenek gözükmüyor, taylan olabilirdi ama geçen hafta hata üstüne hata yaptı.

    artık şu ilk 40 dakikadaki iyi oyunu 90 dakikaya yaymak vaktidir hocam. değişiklikler de daha aklıselim olmalı.

    bu takımı ileriye sen taşırsın ancak. düşmanlarına fırsat verme. sen istemediğin sürece de kimse seni bu takımdan söküp atamaz.
  • 31907
    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı) maçın ilk yarısı topa basan ve aldığı toplar ile hızlı bir geçiş oyunu oynayacak takımı sahaya süren hocamız. düşündüğü gibi de oldu ve takım 2-0 öne geçti. ilk yediğimiz gol de önde olan takımının yapmaması gereken bir pozisyon hatası yaptık ve bomboş kalan bakasetas topu indirdi ve adam da golü yaptı. sonra ivme trabzon' a döndü. ikinci yarı yapılan değişiklikler gerekliydi. fakat çıkacak oyuncu morutan olmamalıydı bana göre de fakat sonuçta takımı yöneten hocamız. ikinci yarı oyunu yine dengeledik ve ama yine saçma bir gol yedik. sonrasında maçı alacak pozisyonlarda bulduk fakat olmadı. ilerisi için umut veren bir maç oldu. ilk yarıdaki oyunumuzu devam ettirirsek bu ligde karşımızda kimse duramaz. yeter ki sabredelim ve takım beraber oynama alışkanlığını kazansın.
  • 31910
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçında kimyagerin ilk yarı yaptığı değişikliklere karşılık anında 3lü defansa dönüp kerem’i oyundan alsa, ilk yarıda kontralarla 3e 4e gidebilirdik ve efsane bir ders olurdu trabzonspor’a.

    aytaç değişikliğiyle elimizdeki maçı vermiş olduk.

    babel’i görmekten nefret etsem de dün için makul bir değişiklikti ve görevini iyi yaptı. fakat morutan trabzonspor’u bir nevi geriye hapsediyordu ve çıkması hataydı.

    hocam ilk yarı iyi, ikinci yarı kötü futbol oynattı. ilk yarıdaki keyifli oyunu maçın tamamında görmek istiyoruz. yakındır, olacaktır.
  • 31911
    ideal ilk 11in oluşturulması, kimin oynamayıp kimin oynayacağı hususundaki problemler çok güzel açıklanmış. bir maç 11 olan bir maç 3. forvet konumunda. bu rotasyon içerisinde elbette olur ama bizdeki pek öyle görünmüyor. ideal 11i oluşturmak için bir takım belirlenip üstüne gidilmesi gerekiyor.

    --- alıntı ---

    galatasaray yeni ve genç bir takım. haliyle bu takıma sırf bu sebeplerden dolayı zaman verilir. fakat bunun önünde ıskalandığını düşündüğüm önemli bir mesele var: belirsizlik. zaman akıp gidiyor ama bu akıntı daima yeni belirsizlikler oluşturuyor takımda. haliyle insanların da kafası sürekli bir çelişki içerisinde ve düşünce olarak gel gitler yaşamaya müsait. bu belirsizlikten kendini şartlandırmış büyük bir grubun takıma vereceği zaman kredisi çıkmaz. bu belirsizliği yaratan ve aynı zamanda çözmesi gereken hocanın kendisi. muhatap doğrudan o ve onun tercihleri. bu tercihlerdeki zikzaklığın yüksekliği. mesela sezonun şu anına kadar ana planın parçası olmayan, hatta sık sık beş değişiklik hakkında bile tercih edilmeyen ya da son bölümde son tercih olarak oyuna giren isimler ne oluyor da trabzon gibi zor deplasmanda ana planın içerisinde yer alabiliyor? burada bir oyuncuyu övme ya da yerme yok. meseleyi kendimce açıklamaya çalışıyorum. emre kılınç bugün böyle bir oyun oynayabiliyorsa bugüne kadar niye forma yüzü göremedi mesela? hadi halil yerli kontenjanından 11 başladı, peki şu ana kadar ana planın ana rolünün üzerinde oturan diagne bugün niye tercih sırasında üçüncü basamağa düştü. ne yapmıştı da ana roldeydi, ne yaptı da bugün üçüncü tercih. arada dün - bugün gibi kısa bir zaman var çünkü. taylan’ın yedek başlamasının sakatlıkla mı bir alakası var yoksa performansla alakalı bir durum mu var ortada? sakatlık var ise, niye iki maçtır maçın en eforlu bölümünde, oyunun git-gel’e döndüğü anlarda oyuna dahil oluyor. dahil olabiliyorsa niye 11 başlamıyor? mesela mesut bir lig maçında ilk 11 başlamadı, pereira kendisine sorulan soru üzerine, hafta içindeki uefa maçının çok önemli olduğunu ve bu sebeple 11 başlatmadığını söyledi. keza bugün szalai. 9 günde 3 milli maç oynadı, dinlenmesi gerekiyor dedi. olan biteni belirli sınırlar dahilinde açıklamazsanız insanlar bilmez. insanlar bilmezse kendi kendilerine bir şeyler türetirler ya da sağda solda yazana değer verip o fikre sarılırlar. her halükarda bilmedikleri şeyler için de size zaman vermezler. antrenörlerin de her insan gibi bir bakış açısı ve aynı zamanda fikri vardır. ve uygulayıcı olarak bunu uygularlar. normal şartlarda bunları sorgulamak âdetim değildir ama bu kadar çok çelişkinin kısa zamanda üst üste binmesi haliyle insanda “ne oluyor” hissini doğuruyor.

    https://twitter.com/.../1437139574598348802

    --- alıntı ---
  • 31912
    fizikte entropi diye bir şey vardır. düzensizliğin ölçüsü ya da kaosun ölçüsüdür entropi. yani evrende her şey en mikrodan en makroya düzenden kaosa, düzenden düzensizliğe doğru akma eğilimindedir. sigaranın dumanı dağılır, canlı vücudu yaşlanır ve ölür. herkes bardak veya vazo veya bir cam nesne kırmıştır mesela. bardak masadan düşer ve o yekpare bütünlüğü bozulur yüz parçaya bölünür, tam tersi olmaz. yerde paramparça duran bardak hooop masanın üstüne zıplayıp tek parçaya dönüşemez, evrenin kuralları buna izin vermez. milyar yaşındaki yıldızlar içine çöker ve karadelik olurlar. o parlayan yıldız artık tüm ışığı olay ufkundan itibaren içine çeken, tarifi imkansız bir karanlığa dönüşür. hep kaosa, düzensizliğe doğru bir devrilme vardır.

    iphone 4'ler, 4s'ler. bir devrin efsane telefonları. çıkarıp masaya konulduğunda dikkati çeken, nüfusun yüzde 90'ı dokunmatik tuşlu telefon kullanırken fark yaratandı, jantiliydi. bugün öyle değil. artık app bile indirilemeyen, 2-3 yaşındaki çocuğun eline oynasın diye verilen bir metal parça. çünkü devri geçti, bitti. insan da böyle. yıllar ve yollar gibi eskir. eskimek zorundadır, eskimezse olmaz. bir prime'ı, bir optimum'u vardır. fatih terim de bir insan olduğuna göre onun da vardır. ve o prime seneler öncesine ait artık. dinamizmini kaybetmiş, ölçeği küçüldükçe küçülmüş durumda. böylesine dijital, her dakika akan bir çağda hiçbir şekilde eleştirilemeyen, sorgulanamayan bir sistemin sağlıklı kalabilmesi, devam edebilmesi, dağılıp çökmemesi mümkün değildir. sadece sporda değil hayatın her alanında böyle. alex ferguson 2013'te manchester united'ı premier lig şampiyonu yaptı ve baylar bayanlar benden bu kadar, bana ayrılan sürenin sonuna geldik dedi ve noktayı koydu. efsanemiz gheorge hagi herkes onu alkışlarken artık antrenman temposunu vücudum kaldırmıyor, %100'ümü veremeyeceksem devam etmemin anlamı yok dedi ve perdeyi kapattı. örnekler çoğaltılır. sahneden zamanında çekilmesini bilmeyenlerin sonu genelde facia oluyor. ve fatih terim, kendi kendini kör bir inatla facia bir sona doğru sürüklüyor.
  • 31913
    hocamıza neler oldu? gerileme dönemine mi girdi? niçin sağlam bir yardımcı ekibini düşünmemekte? covid-19'un saymakla bitmeyen yan etkileri hocanın fabrika ayarlarını bozdu mu? covid 19'un ham verilerine göre hastalığı geçirenlerde ıq'de 7 puana kadar düşme belirtileri tespit edilmiş: https://www.ntv.com.tr/...YcO6cdIE-lr1ScCR6Suw

    maalesef büyük kaptanın korkmayan bir efsaneden korkak bir hocaya geçiş sürecini üzülerek gözlemlemekteyim.

    halbuki gençlik ateşini verdi, takımının orta sahasında eksiklik olsa da, izlemesi zevkli çok genç ve geleceği olan bir takım oluşturdu.

    bizim sevdiğimiz hocamız seçimlerinde hımbıllara, korkaklara, artık emekliliği gelmiş topçulara güvenmez, hücumdan yetenekli adamı gerekmedikçe çıkarmaz, çıkarırsa hücum oyuncusunu oyuna alırdı.

    ilk yılında fenerden evimizde dört yediğimizde, dördüncü yılında chelsea'den evimizde 5 yediğimizde üzülmedik çünkü seçimlerinde her zaman cesurdun hocam.

    beraberlikler veya mağlubiyetler veya kaçan şampiyonluklar değil sadece hocamızın seçimlerindeki korkaklığı bizi yaralamakta.

    en sıradan takımlara karşı seçimlerin ile skoru korumaya çalışan bir hocaya evrildiğini görmelisin. cesareti olmayan bir adamın, başarısı olabilir mi sevgili hocam.
  • 31914
    hocamızı dün çıkardığı on bir sebebiyle çok takdir ettim, en iyi savunma hücumdur diyerek başladık. helal olsun dedim işte transferler geldi yaşamak cesurların hakkıdır diyor hoca. ikinci yarı ne var ne yok yıktın.

    maç sonu açıklamasında "arda ve feghouli olsaydı..." demiş. biz hala neyi tartışıyoruz, "arda ve feghouli olsaydı..." ne demek? neredeyse 11'de başlatmak istiyor arda, feghouli, babel'i ama taraftar arena'da ıslıklar diye korkuyor gibi bir izlenim aldım cümleden. ilk fırsatta bu üçünden birini sahaya sürüyor zaten. bir de akbaba vardı, gönderdik. dün akbaba kadroda olsa arda da uygun olsa emre kılınç çıkmayacaktı demek ki.

    e transfer yapmasaydık baba o zaman. arda, feghouli, babel baya ortasaha kuruluyor. en son hamza hoca umut bulut'ta böyle inat etmişti de taraftarla inatlaşıp bindiği dalı kesmişti. o dönemde kendi kendime çıkarımım, yönetimi korumak istiyor bütçe yok ffp var transfer yapılamadığından dursun gibi kifayetsiz adamları korumak, oyuncuların moralini yükseltmek, birlik olalım mesajı vermek için kendi başını yaktı hamza diyordum. terim'in şu anki yönetimi paraya acımadı istediği gençleri topladı takıma kattı. ffp yok, transferler yapıldı, korunmaya ihtiyacı olan bir yönetim yok, morali düzeltilecek oyuncular arda ve feg değil, şu anda bizi ayrıştıran tek konu terim'in kararları. şu anda ne arda'sı ne fegholi'si allah aşkına hocam ya?

    keşke elinden kaçırdığın bir de bariz oyunu okuyamama problemin sonucunda elinden kaçırdığın bir galibiyet sonrası arda, feghouli diyeceğine altyapıdan 2-3 20'lik delikanlı oynatsan da öyle elinden kaçırsan, şurada sana ağzını açıp pek çoğumuz bir şey demez.

    arda ve feghouli olsaydı... demek öyle ya. ocağı da bekleyelim mi?
  • 31915
    68 yaşında 8 türkiye şampiyonluğu, 3 türkiye kupası, 4 türkiye süper kupası, 1 uefa kupası kazanmış olmasının yanı sıra, galatasaray, milan, fiorentina ve türk milli takımlarını çalıştıran elit kademe bir antrenör olmasına rağmen hala futboldan ve futbolcudan anlamayan hocamız (!)

    mesela:

    99'da chelsea'den 5 yediğimizde de takımın başında o vardı. rezillik!

    2013'de real madrid'den 6 yediğimizde de o vardı takımın başında.

    97'de dortmund'dan 4 yediğimizde de takımın başındaydı.

    98'de olaylı juventus ve bilbao maçlarında da o vardı takımın başında.

    daha saymakla bitmez bir sürü rezillik yaşattı bu taraftara (!)

    tabi aynı zamanda uefa kupası, şampiyonlar ligi çeyrek finalleri, avrupa şampiyonaları gibi büyük turnuvalarda aldığı başarılar da var ama bunlar hep tesadüf. tek numarası futbolculara gaz vermek sonuçta.

    mesela sözlükteki ya da sosyal medyadaki futbol ulemalarına da versen aynı imkanları şu an üst üste şampiyonlar ligini almış, türkiye ligini domine etmiş bir takım yaratırlardı kesinlikle.
  • 31916
    https://www.youtube.com/watch?v=bjT6NLc6L2I

    kendisinin yanında şunları konuşacak birisi yoksa bile aynı hataları her maç tekrarlamaması adına linkteki videoyu şiddetle izlemeye ihtiyacı var. antrenman metodunu eleştiririm, maça yeterince hazırlanmamasını eleştiririm, yardımcı istememesini eleştiriririm ama hepsi bir yana bu sezon maç içindeki müdahaleleri bir yana. ben bugünkü fatih terim'i tanııyorum, hiç böyle bir fatih terim görmedim.
  • 31917
    2 haftada 4 puan kaybeden hocamiz. once kasimpasa'ya, sonra trabzon'a 2-0'dan maclari verdik.

    bence durumun daha vahim tarafi ise takimin basinda fatih terim degil de necati olsa bizim takim bunlara karsi zaten yine 2-0 yapar. hoca maalesef bu ara cok formsuz. kerem bu haliyle en fazla morutan'in yedegi olur. babel ve arda askindan vazgecmesi lazim, feghouli iyilesince oyuna onu alir. emre ve halil ile israrla devam etmesi gerekiyor ama aytac'la falan fantazi aramaya yok. transferlerimiz gayet iyi, artik top hocada.

    ha bi' de artik su takima toplu savunma yapmayi ogretmesi gerekiyor. rakibimiz 4 macta 0 gol gordu, bizde ise iki ataktan biri gol oluyor.
  • 31918
    eski fatih terim yenilikçiydi, cesurdu. karar almakta ve uygulamakta çekinmezdi. şu an yaşının da ilerlemesiyle büyük kararlar almaktan, daha cesur hamleler yapmaktan çekiniyor gibi geliyor. ayrıca yaşının ilerlemiş olması, ömrünün tamamını futbol içinde geçirmesi biraz da sıkılmasına sebebiyet verdiğini düşünüyorum. bu nedenle sezonun tamamına konsantre olmakta sorun yaşıyor gibi geliyor. sezonluk performans yerine spesifik maçlarda etkisini daha fazla hissediyoruz.

    mesela:
    (bkz: 23 şubat 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)
    (bkz: 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 31919
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçının ilk yarısında luyindama ile aralarına atılan neredeyse her top başarılı olan deandre yedlin'den dolayı berkan kutlu'yu sağ tarafa kaydırdığı hamle yapmış olan teknik direktörümüz. berkan kutlu daha önce luyindama'nın top kullanmakta zorlandığı maçlarda da luyindama'nın hemen önüne çekilmişti. oyundan çıkarttığı oyuncu her ne kadar yanlış olsa da o bölgeye destek götürme hamlesi doğru bir hamleydi. bu hamleyi yaptı ve hoca artık korkuyor oldu, bu hamleyi yapmasa yedlin'le luyindama'nın arası otoban oldu biz gördük bas bas bağırdık hoca hiç bir önlem almadı, hoca oyunu okuyamıyor olacaktı. gerçekten garip bir durum.

    bahsi geçen maçtan sonraki basın toplantısında hoca morutan'ı neden çıkarttığını anlattıktan sonra ''yedlin'e yardım götürmemiz gerekti'' diyor. ancak sosyal medyada bu cümle tamamen kesilmiş, savunma-hücum üzerinden cesaret ve korku temalı eleştiriler yapılıyor... evet, ben olsam morutan'ı sağa çeker kerem'i çıkartırdım hocayı da maçtan sonra bu konuda eleştirdim zaten ama adamı yedlin'e yardım götürdü diye korkak ilan etmek, hücum futbolundan vazgeçiyoruz falan demek artık yok daha neler. art niyetin de bir sınırı olmalı.
  • 31920
    2021-22 sezonunda kafasındaki orta saha kurgusuna ve dizilişine hala karar vermemiş olan hocamız. sanırım sorunda buradan kaynaklanıyor.

    sezon başında önce 4-1-4-1 oynattı. sonra berkan alınınca 4-2-3-1'e döndü. hoca bir röportajda dedi ki "6-8-10 oynayacağız" feghouli ve emre akbaba'dan forvet arkası oynamalarını istedi. daha sona cicaldau forvet arkası denendi. olmadı.

    morutan geldikten sonra tekrar 4-1-4-1' e döndü. ancak bu kez oynanan son iki maçta*
    35 - 40 dakikalık etki bir önde baskı, 2 farklı kor avantajı elde edildi. ama ne olduysa bundan sonra oldu. devreye girmeden yenilen gol ve sonrası tuhaf panik değişiklikleri ve giden 2 maç.

    evet yıllar sonra görmeyi özlediğimiz dar alan presini sahada görebiliyoruz. ama bir şey eksik hocamız da bunu çözmeye çalışıyor. 4. hafta trabzon maçından gidersek berkan'ı sağ içe alıp yedlin'e destek verdim diyor. ama öyle olmadı. takım aytaç girince 4-2-3-1'e döndü. sol içte çok etkili olan cicaldau da kayboldu.

    babel'i zaten saymıyorum. trabzon maçının ilk yarısında halil - emre k ve kerem birbirlerine yakın oynayarak ön alan baskısı ile 2 golü bulmuşlardı. babel girince ne yaptı? sol çizgiye yapıştı ortadaki oyuncular yalnız kaldı.
    tabi bu babel'in suçu mu yoksa hocanın 4-2-3-1'e dönünce yaptığı bir şey mi? bilemiyorum.

    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)
  • 31921
    hikayesinin iyi veya kötü bir şekilde bitirilmesi gereken hoca. bundan dolayı büyük bir çöküş olmadıkça sezon sonuna kadar kalmalı.

    ben yeni yapılanmaya kendisi ile başlanmaması taraftarıydım. çünkü hocada gördüğüm en büyük 2 sorun; avrupa takımlarıyla baş edecek seviyede olmaması ve yaşından dolayı sezonun tamamında konsantre kalamaması. hedef belirlediği 7-8 maçta çok iyi oluyor ama sonra idare etmeye çalışıyor. ama artık süper lig için bile idare edemiyorsun. ben geçen sene alanya maçı sonrası şampiyonuz dedim ama sonra dağıldı.

    yeni yapılanmaya kendisiyle başlandı madem bu hikaye yarım kalmamalı. çünkü her yeni gelen hocanın kafasında demoklesin kılıcı gibi salllanmamalı. 2 sene sonra yine fatih terim'e sarılıp her şeye baştan başlamamalıyız. bu sene iyi bir oyun yakalarsa ne ala ama başaramazsa herhalde herkes kendisinden artık umudu keser. biz de yolumuza bakarız.

    tabii inatlarla daha da kötüye giderse hikayenin bittiğini anlamak için sene sonunu beklemeye gerek kalmayabilir. bana kalırsa çoktan bitti de çoğunluğun bir daha onu istemeyecek kıvama gelmesi lazım.
  • 31923
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı özeli için konuşursak...
    ortada basitçe çözülebilecek bir sorun varken bunu komplike hale getiren hocamız. sadece babel yerine diagne girse ve halil'i ss olarak cagne'ye yer acacak, aralara dalıp karambol yaratacak oyuncu olarak görse iş çözülecek. ama babel girip de sol çizgiye yapıştığında oyun da oyuncular da sola kaykılıyorlar. kerem zaten sağda mefta oluyor. diagne girse fiziğiyle ve yeni yeni benimsediği dominant santrfor kimliği ile orta alana da yardim edecek halbuki.
    cok basit gibi görünen bir çözüme inattan mi yoksa başka sebeplerden mi gidilmediği ise meçhul.
  • 31924
    takımı son 15 dakikasına mağlup ya da berabere maçlarda baskı yapabilecek kadar oynatsın başka bir şey istemiyorum. yahu çoğu maçta bakıyorum maç berabere gidiyor, dakika olmuş 75, bizim takımın oyuncularının hiç acelesi yok. uyuz uyuz paslar, atılan pasların mıymıntı mıymıntı gitmesi, rakip ortasaha düşmüş, rakibin hali kalmamışken bizim oyuncuların topla dikine dribbling yapmayıp yan pasa devam etmesi gibi anlamsız bir çok şeye şahit oluyorum.

    artık takıma dominant bir hücum planı hazırlaması gerek hoca'nın. aşırı cılız ve boğucu olmayan bir oyun planımız var. rakip defans şöyle bir sıkışsın, gol yememek adına çırpınsın çünkü galatasaray bu. gol bazen olur ya da olmaz ama düzgün bir baskı kurmadıkça da süper lig'de çoğu maçta sıkıntı yaşayacağız.

    artık zamanı geçmiş babel'i oyuna almaktan vazgeçmeli. diagne gibi yeteneksiz bir oyuncunun 2 haftalık kıpırdanışına aldanıp takımda tutup sonrasında kendi forvetini küstürmemeli. yetenek her zaman daha ağır basar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın