resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 31101
    lafla peynir gemisinin yürüyemeyeceğini tekrardan hatırlaması gereken teknik direktörümüzdür. hatırlaması gereken diyorum, çünkü zamanında ne söylemişse hepsini teker teker yaptı. hani derler ya kudurturdu diye, hah işte öyleydi.

    şimdi ise laf var ama icraat yok. konuya galatasaray özelinde bakan herkes bunu net olarak görebiliyor ama bazı renktaşlarımız ısrarla konuyu saptırıyor. eleştiren insanlar kötü futboldan dert yakınırken, fatih hocayı savunan insanlar direkt olarak geçmiş başarılarını tekrar tekrar anlatarak bir nevi eleştirenleri bertaraf etmeye çalışıyor. halbuki bunları inkar eden yok, kendine galatasaraylıyım diyen kimse bunu inkar edemez zaten ama sırf haklı olmak için ne olursunuz şu başarıları ağzınızda sakız yapmayın.

    ben son birkaç yıldır artık avrupa kupalarında mücadele edecek bir galatasaray istemiyorum. bakın bunu açık yüreklilikle söylüyorum, istemiyorum. sebep belli, çünkü rezil rüsva oluyoruz. real madrid'den 6, psg'den 5, psv'den 2 maçta 7 gol yiyoruz. benfica'ya, rangers'a eleniyoruz. porto'ya, lokomotif moskova'ya yeniliyoruz, st. johstone gibi halı saha takımından beter bir takımla berabere kalıyoruz, şampiyonlar ligi grup aşamasında oynanan 6 maçta zar zor 1 gol atarak son anda rezil olmaktan kurtuluyoruz... korkmayayım da ne yapayım? bunun sorumlusu kim diye sorduğumda fatih terim'in isminden başka bütün isimler sayılıyor. ya da belli bir kesim tarafından haklanıyor diyelim. halbuki en büyük suçun fatih terim'de olduğunu söylesenize kardeşim. galatasaray'ın çıkarları için birazcık bile olsa eleştiri yapmayı denesenize yahu ne kaybedersiniz ki?

    avrupa kupaları dışında, birde kendi ligimiz var. kendi ligimizde rizespor, kayserispor gibi takımlara bile diş geçiremiyoruz. hatta hatayspor'a yenilmeyi bile doğal görüyoruz artık çünkü çok iyi futbol oynuyorlar vs. diyerek kendimizi avutuyoruz ama o takımların toplam bütçesi, galatasaray takımının bütçesininin 5'te 1'i falandır. konu avrupa'da yenilgi olunca makas açılması oluyor ama ligimizdeki bu yenilgilerin ne gibi bir açıklaması var bilemedim. neyse pergel deyip diğer bir konuya geçiyorum. mesela bu takım 2 yıldır şampiyon olamıyor. bunu başka entrylerde dile getirdiğim zaman "ama geçen sene 1 golle kaybettik" diye savunmaya geçenler oluyor ama maalesef ki tarih sadece kazananları yazar. usain bolt'un rekor kırarak birinci olduğu yarışta, ikinci sıradaki de kendi derecesini geliştirmişti ama tarih sadece bolt'u, yani birinciyi yazdı. bugün en son serie a şampiyonu kim diye sorsam birçok kişi inter der ama ikinciyi sorsam direkt error verir. yani ikinciliğin maalesef ki önemi yok. bakın şimdi keşke üçüncü olsaydık da, en azından avrupa ligi için pek maç yapmazdık diye içimizden geçiriyoruz. bu keşkeler hep bir başarısızlıktan sonra gelir.

    demirbaş isimleri eleştirmek bazılarına zor gelebiliyor ama maalesef ki yapmak zorundayız. galatasaray formasıyla birkaç maça çıkan aytaç'ı yuhalamak kolayken, muslera'ya eleştiri yapmak suçtur. nedeni de basit, çünkü aytaç, muslera'ya eleştiri yapılmasın diye ortaya atılan bir isimdir. daha doğrusu muslera'yı koruma görevi gören kalkan. küçük bir hata yapan ismi, hatanın büyüğünü yapana kurban ediyoruz. tıpkı fatih terim'in yaptığı onlarca hatayı örtmek için kullanılan yönetim, taraftar, oyuncu kalkanları gibi. herkes suçludur ama bazı isimlerde hiç suç yoktur. ortada tek bir suçlu varsa da; "ama bize nice şampiyonluklar kazandırdı." cümlesiyle karşı karşıya kalıyoruz.

    sizden rica ediyorum, 116 yıllık koca çınarın gölgesinde durun. o çınarın tek bir dalını sulamak yerine, kökünü sulayın ki ayakta kalabilsin. eğer sadece dalını sularsanız, bir süre sonra ağaca da zarar vermiş olursunuz benden söylemesi.
  • 31102
    hatırlarsınız belhanda'nın son oynanan maçtan tam olarak 4 gün sonra başlayan, sanki bir önceki maç hiç yaşanmamış, kimse o maçı izlememiş, tvde o maç yayınlanmamış gibi yapılan toplu övülme şenlikleri vardı. sadece futbol oynanmayan günler övülmesi sebebiyle türünün tek örneğiydi rahmetli. benim için çarşamba sabahlarının neşesiydi adeta. tam da "ya eğlencemizden olduk" dediğim şu günlerde anlaşılan o ki maç olmayan, oynanan rezil maçın tansiyonu düştükten sonraki 4. günün şafağında övülme gerekliliği bayrağı fatih terim'e devredilmiş.

    yabancısı için algoritma şu şekilde işliyor.

    maç sonrası: ben hayatımda bu kadar ezilen, sistemsiz bir galatasaray görmedim.
    maçtan 1 gün sonra: takım rezil, hoca formsuz bıktık artık.
    maçtan 2 gün sonra: bu takımla, bu kadar vasat oyuncuyla ancak bu kadar olur.
    maçtan 3 gün sonra: takımı bir de hocanın istediklerini yaptıktan sonra görmek lazım.
    maçtan 4 gün sonra: saygıdeğer profesör imparator fatih terim efendi hazretleri içinizden geçecek ulan!

    lütfen bozmayalım arkadaşlar. uefa maçlarından sonraki 4. gün pazartesi sabahına denk geliyor, lig maçlarının 4. günü ise haftasonunda oynanan günlere göre salı, çarşamba, perşembe olarak değişebiliyor. lütfen biraz özen gösterelim.
  • 31103
    senaryo 1: yenilmişdir.
    4 senedir iyi futbol oynamıyoruz.

    senaryo 2: skoru erken bulmuşuzdur ve bayern gibi birbirini aratmayacak oyunculara sahip olmadığımız için sonraki haftaları düşünerek rölanti bir oyunla kazanmışızdır.
    ben iyi futbol izlemek istiyorum, gerekirse yenilelim ama iyi futbol izleyelim!

    senaryo 3: 30 şut attığımız maçta berabere kalmışızdır. *
    bu takıma hafta içi hiç bitiricilik ve şut çalıştırmamış. çalıştırmış olsa bu takım o kadar pozisyondan birini mutlaka gol yapardı. terim antreman yaptırmayı bilmiyor, araştırmanızı öneririm!

    senaryo 4: baştan sona üstün oynamışızdır ve maçı farklı kazanmışızdır.
    bu maçta neden a, b ve c oynadı anlamadım. paf takımdan x, y ve z oyuncuyu oynatarak alınacak mağlubiyeti bu oyuncularla alınacak galibiyeti tercih ederim. bugün kaybederiz ama yarınımızı kazanırız.

    ben bir teknik direktörün bol gollü galibiyetten sonra bile gömüldüğünü ilk defa dördüncü fatih terim döneminde gördüm. 2 senedir planlı ve organize bir şekilde yıpratılmaya çalışılıyor. bazen eleştirecek olduğumda bile geri duruyorum saçma sapan argümanları görünce. çünkü galatasaray futbol takımı ile 2 ay antremana çıksam 3. ay kaybedilen bir maçtan sonra hoca turuncusakal'ı neden oynatmıyorsun diye soracak taraftarlar var. evet ciddi ciddi var. benim topçu olup olmamam galatasaray seviyesinin kilometrelerce uzağında olmam kimsenin umurunda olmaz.

    gerçi takibe takip gruplarında takipçi kastıktan sonra satılığa çıkarılmış ve satın alındıktan sonra profil resmine aslan biosuna aslolan galatasaraydır koyularak 7/24 yeni yeni argümanlarla fatih terim'e sallanan hesaplardan birinin eski bir yöneticimiz tarafından favlandığını görünce çok da şaşırtıcı gelmiyor bu durum. *
  • 31104
    2143 dk şans verdiği 23 maç ilk 11 başlattığı ve toplam 28 maçta süre alan luyindama'ya "şans vermedi, o yüzden düştü, 8 milyon €'muzu çöp etti" denilen teknik direktörümüz. luyindama sadece bir örnek. özellikle bu şans vermedi, oyuncuyu yedi, fatih terim antrenmanı yemiş yada evladı mevladı denilerek yapılan saldırıları izliyoruz. bunları yazan birinin tepki toplaması çok normal. eleştirme hakkınızı kimse elinizden almıyor çünkü siz eleştirmiyorsunuz, saldırıyorsunuz. aradaki farkı bal gibi biliyorsunuz ve bizi aptal sanıyorsunuz.

    hocayı tanımıyormuşuz gibi "şimdi kimi çöp ilan edecek, şimdi kimi yiyecek" yazılıyor. 30 senedir izliyoruz, hoca'nın kazanamaya çalışmadığı kaç oyuncu var? 3-5 oyuncudan fazla değil hocayı sevmeyen, hocanın çalıştığı oyuncuların %99'u hocaya baba diyor. şimdi biz elimizdeki 25 senedir istikrarla topladığımız doneleri bırakıp size mi inanalım.

    bir de gelmişler bunları diyenleri biatçılıkla, terimsporlu olmakla, malum kişinin trolü gibi davranmakla itham ediyorlar. biz twitter'dan kaçmışız, her tweetin altına pirlo'nun kirabını yazan ergenlerden bıkıp. galatasaray konuşmak için geldiğimiz sözlükte aynı sözlerle karşılaşıyoruz. bu trollerden gerçekten gına geldi.

    hoca eleştirilemez kimse demiyor. gidip "babel solda istasyon görevini yerine getiremiyor, hoca arda yerine sekidika'yı sokması gerekirdi, hata yaptı" yazın. bu bir eleştiridir. "emre akbaba bizim sistemimize uymuyor, hocanın kazanmaya çalışması işe yaramıyor." bu bir eleştiridir. ama siz troller gidip "arda babel akbaba hocanın evladı" yazmayı tercih ediyorsunuz. burası antu mu?

    hocanın galatasaray'ın efsanesi olduğunun farkında olup ona göre yorum yapılması şarttır. burası galatasaray, burada efsanelerine saygı ve sevgi kupalardan önce gelir. fenerliler kurucularını bilmezken, beşiktaşlılar 2-3 sene önce yapılan animasyonda öğrenip unutmuşken bizim doğduğumuzda kulamıza fısıldanır ali sami yen'in adı. hepimiz dua edeceğiz çocuklarımız galatasaray lisesine girsin diye tıpkı bizden önce ailemizin bizler için dua ettiği gibi. biz diğer takımlara benzemeyiz değerlerimizi ayaklar altına aldırmayız.
  • 31105
    st. johnstone takımı ile berabere kaldığı için eleştirilmesi gayet doğal teknik direktörümuz..aslinda kanımız, canımız, cigerimiz, efsanemiz, imparatorumuz yazacaktım da faşizan baskıya boyun etmemiş oldugumu göstereyim dedim. terim dışında başkası bu takımla berabere kalsa, ağzımdan çıkacak laflari ben bile tahmin edemem, terim'e ise bu lafları etmem. bu terim'i galatasaray'dan çok sevdiğim anlamına gelmez. çok sevdigim bir insana yakistiramam. bencillik olabilir ama büyük saygı ve sevgi duyuyorum sonuçta. elense bile istifasını istemem. yapılan yeni yapılanma hoşuma gidiyor ve yaptığı yapılanmanın başında kalma hakki var. tudor denen yetersize yaşattığı avrupa faciası sonrası 5 ay hak verildiyse terim bunu fazlasıyla hak eder.
  • 31106
    kimsenin hakkinda algi operasyonu falan yapmadigi galatasaray efsanesi.

    rezalet oynayan bir takim, rezalet sonuclar alan bir takim. kim neyin algi operasyonunu yapsin? her sey ortada zaten.

    bu takim kotu oynuyor mu? evet. basarisiz sonuclar aldi mi? evet. ee algi nerede? ya algiyi kim niye yapsin bu ortamda?

    ft'yi desteklemeyen galatasaray'li degildir, biz daha cok galatasaray'liyiz kafasindan, bu muhabbetlerden asiri bunaldim. 10 senedir iceride disarda 100'lerce maca git, burda gs'li olmamakla, ft algisi yapmakla filan itham edil.

    tamam aga en buyuk galatasarayli sizsiniz.
  • 31107
    2021 sezonu hazırlık sürecinde en büyük algı operasyonunu kendi kendine yapan hocamızdır. psv'den 5 yedikten sonra neden üç sene istediğimi herkes anlamıştır deyip bir sonraki maç da ben aslında süre istemiyorum dersen, ne gerek var allah aşkına başkalarının algı operasyonu yapmasına?

    yine deplasmandaki psv maçının sonunda muhabir soru soruyor x oyuncuyu neden oynatmadığınız merak ediliyor diye. hoca diyor ki sana bunu sorduran kim ben de onu merak ediyorum. yani hocaya karşı soru da sormayacak kimse, işini de yapmayacak. herkes susup biat edecek. anca böyle memnun oluyor hocamız. öbür türlü derin yalnızlıklar hissediyor.

    şu bahsettiğim 2 olay ile hocanın kendisine verdiği zararı fb + bjk + tff hepsi bir araya gelse veremez. bu algı operasyonu geyiklerini de bir kenara bırakalım onun için. hoca en iyi zamanlarında tüm algı operasyonlarını boşa çıkarır şampiyon yazdırırdı bir de şimdiki haline bak. sanki mantalitesi değişmiş. dikkat ettiyseniz hiç oynanan oyuna falan girmedim bile tamamen iki tane saha dışı olayı yazdım. belki bu takım 2-3 transferle şaha kalkacak ligi süpürecek. hocanın daha önce çokça bunu yapmışlığı da vardır ama bu davranışlar gerçekten çirkin davranışlar. en baştan bizim bildiğimiz fatih terim'e yakışmayan davranışlar.
  • 31108
    2020-2021 sezonunda 430 milyon tl zarar etmisiz. bunda elbette kendisinin dogrudan payi oldugunu iddia etmek dogru olmaz. fakat 2020-2021 sezonunda dusen gelirlerimizin tumuyle pandemiye baglanmasi da dogru degil.

    2020-2021 sezonunda sampiyonlar ligi gelirlerinden yoksun olmamizin pandemiye baglanmasi cok karsilastigim bir varsayim. pandemi olmasa sampiyon olacagimizi ben de hissediyorum ama bu hislerle maliyet ve gelir hesabi yapilmaz. 2020 sampiyonlugunun kaybi hocanin sorumlulugundadir, esas sebebi de 2019-2020 sezonunun ilk yarisindaki rezalet otesi performanstir. yoksa pandemi sebebiyle ertelenen donemde herkes bizimle ayni sartlarda yaristi ama nedense sadece galatasaray cok kotu durumdaydi ve 2.lik 3.luk derken 6.liga kadar dustu. pandemi sonrasi donemin sorumlulugu da elbette oncelikle hocaya, onun covid'e yakalandigi donemi dusunursek yardimcilarina yazar, hocanin bu surecte takimi duzgunce calistirabilecek yardimcisi yoksa "arkadas sen galatasaray'in teknik direktoru olarak sen hastayken takimi calistiracak kimseyi birakmadin mi" diye sormadigi icin cengiz yonetimine yazar. galatasarayli oyuncular ahlar vahlar eyvahlar icinde evlerinde yatarken sergen besiktas'a antrenman yaptiriyordu. iste o besiktas 2020'de bizi geride birakti, gerilerden gelip ustelik, 2021'de de sampiyon oldu.

    su tabloda eger terim 2019'dan beri 80 macta sadece 8 mac top oynatmisliginda gozledigimiz teknik direktorlukten coktan emekli olmus ve karsilastigi sorunlara hicbir cozum bulamaz haldeki caresizliginde devam ederse 2021-2022 sezonunda da zaten kalitesiz olan kadromuzla 4. veya 5. bitiririz. muhtemelen falcao-fegh-babel gibi hic katki vermeden cok gider yaratan oyuncular gonderilemeyecegi icin, sahada oynayan siradan kadronun maliyeti ucuz da olsa bu israf kalemleri sebebiyle yine bir 300-400 milyon tl zarar olur, basarisizlik sebebiyle gelecek sezon gelirler daha da duser, bu esnada iki yillik birikimli zararimiz cok artmis olur. ama bir sekilde uefa ile olan iletisimde pandemi gerekcesi de one surulerek cezadan kurtulabilinirse onumuzdeki yillarda dusuk kaliteli kadrolarla dusuk maliyetli kucuk bir takim olarak yolumuza devam ederiz. inaniyorum ki onumuzdeki sezonlarda her sene en az bir veya iki eleme turu gecerek conference league playoff oynama sansina erisecegiz.

    kisacasi galatasaray'in umudu terim'in 70'inde birden 57-58 yasindaki zirve haline donmesiyle cica'nin yetenekli bir oyuncu cikmasina bagli. hani petre cikmasi rezalet olur ama stancu veya culio cikmasina da tahammulumuz yok, hic degilse ilic kadar katki vermeli, aksi takdirde elimizde batmakta olan bir tablo var. ve bu batisin toparlanisi da hic kolay olmayacaktir.
  • 31109
    mustafa cengiz yönetimi eleştirilirken kendisi neden finansal tablolar sebebiyle eleştirilmiyor gibi tepkiler oluyor.

    bir kere kendisi buraya ben galatasaray'ın maliyetlerini azaltacağım, mali disiplin getireceğim diyerek gelmedi. başarı için geldi;
    kendisinin bizle 3.5 senesi; 2 şampiyonluğu, bir türkiye kupasi, bir süper kupası var. avrupa'da ise facia...

    ama kendisi ne sponsor bulmakla ne futbolcu satmakla ne futbolculara verilen maaşla ne gelir gider dengelemekle ne de bütçeye 30 milyon euro avrupa geliri 20 milyon euro bonservis geliri yazmakla ne hisseleri rehinlemek/binalari ipoteklemek ne bankalar birliği ile anlaşmak hiçbiri ile alakası yok.
    son iki senesi başarısız ama 3.5 senelik kariyeri normal bir teknik adamdır.
    burada yazıyorum; hocayı da eleştirdim mustafa cengiz yönetimini de savundum.
    ama hocanın ekonomik durumu düzeltmek gibi bir görevi yok. sen adama elimizde 10 milyon euro para var, 40 milyon da maaş verebiliriz dersin adam da ona göre davranır. ama sen hoca istedi diye gidip bütün herkese 2-3 milyon euro dağıtırsan böyle olur (ki ne falcao ne diagne ne etebo ne mitroglou hoca tarafından istenmedi.)
    burak elmas yönetimi bilmiyor mu ghezzal'a 3 milyon euro vermeyi?

    neyse yani, artık sahada yaptıkları konusulmalı. kulüp başarısız olunca 400 milyon lira borç yazıyorsak orada kulübün sürdürülebilir bir ekonomisi olmaması konuşulmalı, bütçelemenin başarıya göre yapılması konuşulmalı. çünkü her sene sampiyon olamayız.
    şampiyon olduğu dönemler, avrupa'dan gelir gelen dönemlerde kimse hocaya "allah razı olsun hocam ekonomimizi düzelttin" demiyorsa, mustafa cengiz yönetimi ortamlarda "kar ettik kar! nasıl yönettik kulübü" diye dolaşırken "hocamız sagolsun, biz hiçbir şey yapmadik. o olmasa yapamazdik çünkü bu kulübün başarı dışında yapabildiği ne sponsor ne reklam ne maliyet düşürme yok, varsa yoksa başarı geliri" demedigine göre hocanın ekonomiyi düzeltmek gibi bir görevi olmadığı konusunda anlaşabiliriz.
  • 31110
    kesinlikle ve kesinlikle artık istifa etmesi gereken efsanemiz, teknik direktörümüz. bu topraklarda kendisine bu kadar saçma sapan yüklenilmesini ben kaldıramıyorum.

    messi'nin, barcelona ile sözleşme imzalayamamasında ne kadar etkisi ve sorumluluğu varsa, kendisinin de finansal tablolarda o kadar etkisi vardır. şimdi burada çok fazla arkadaş, başarısızlık vırt zırt konuşacak ama, takımın başına bir teknik direktör gelirken önce planını sonra transfer taleplerini ortaya koyması ne kadar normalse, kendisinin de zorlama çıkardığı oyuncularla ikili averajla şampiyonluğu kaybetmesi de o kadar normaldir. kimmich sağ bekten orta sahaya geçip inanılmaz katkı verince pep büyük hoca oluyor hem de elindeki sonsuz imkanlara rağmen. terim taylan'ı savunma önüne, emre kılınç'ı sol içe monte ediyor, kerem'i 1 sene dolmadan 3. ligden milli takım topçusu yapıyor, babel'den, emre akbaba'dan, ömer bayram'dan, donk'tan katkı alıp takımı şampiyon ile aynı puanda ligi tamamlıyor ama yine de yaranamıyor. benzer durumda liverpool taraftarı 2 puanla şampiyonluk veren klopp'u ve takımı sırtında taşıyacaktı neredeyse. sapla samanı ayırt etmenin zamanı geldi de geçti artık ey sözlük ahalisi!

    biz hatalarını konuşalım dedikçe, kendisine o kadar manasız sorumluluklar yükleniyor ki biz biatçı oluyoruz. istenilen oyunun sahada ortaya koyulamaması başka bir şey, 4 senedir top oynadığımız 1 tane maç yok demek başka bir şey. avrupa'da başarısız olduğumuzu söylemek başka bir şey, neden başarısız olduğumuzu konuşmak bambaşka bir şey. ben de memnun değilim arkadaşım. ama memnuniyetsizliğimi söylerken saldırmıyorum. olmayanı olmuş gibi anlatmıyorum.

    bakın, tane tane anlatıyorum arkadaşlarım, kardeşlerim, romalılar.

    1) 2017 yılında bu adam takımın başına geldiğinde yaşlı ve yüksek maaş yükü olan bir takım olarak devraldı. sadece 1 transfer yaparak büyük maçlarda ezilen takımı şampiyon yaptı.

    2) 2018 yazında gomis'in satılmasından sonra yarım sezon forvetsiz oynadı. takım iskeleti onun haricinde hemen hemen aynıydı. şampiyonlar ligi'nde, tarihin en kolay grubunda sırf forveti olmadığı için gruptan çıkamadı. iyi hatırlayın içeride dışarıda oynadığımız porto maçlarını. dünyalar kaçtı.

    3) 2019 ocak ayında stoper tandemi yenilendi, istediği forvet oyuncusu alınmadı. "8 de kapanır 18 de" dedi, yine dediğini yaptı, şampiyon tamamladı.

    4) 2019 yazında, sanıyorum kendisinin talep ettiği için alınan oyuncular emre mor, adem büyük ve seri'ydi. geri kalanların tamamı neredeyse transferin son günü geldi. takım oturdu, 8 maç galibiyet geldi, ancak pandemi dönüşü berbat bir futbol ve dirayetsiz bir futbolla, tek bir maç kazanarak ligi 6. sırada bitirdi. bakın burayı büyük harflerle belirtiyorum. elindeki kadroyla iyi giderken "başarısız" oldu.

    5) 2020 yazında yine benzer şekilde elindeki iyi oyuncular ayrılırken yerlerine vasat futbolcular geldi. falcao'nun durumu belliyken forvet transferi yapılmadı. diagne gözden çıkarılmış olmasına rağmen devre arasına kadar gönderilemedi. orta saha konusunu tekrar yazmıyorum bile. ona rağmen, burada insanların dalga geçtiği pas oyununu istikrarlı bir şekilde oynatmaya çalıştır. burada çeşitli görsellerle anlatıldığı üzere, bu oyunu durdurabilen takımlara karşı maalesef çözüm üretilemedi. ancak yine de sezonu, şampiyon takım ile aynı puanda tamamladı. şampiyon olabilir miydik? evet, ama olamaması bence başarısızlık değildi.

    bakın, mustafa cengiz'lere, tff'lere, ffp'lere hiç girmeden, su götürmez gerçeklerle anlattım olanları. hafızanızı tazelemeye çalıştım. şimdi elinde bir fırsat var. takımı gençleştirerek kaliteli oyuncularla doldurmayı ve en azından nicelik olarak eksik kalmamayı planlıyor. daha gelenler ve gidenler olacak. tahtanın kapanmasına yaklaşık 1 ay var. daha sezon başlamadı. evet, berbat 2 psv maçı izledik. ben de kendisinin ilk 35 dakika iyi oynadık söylemine katılmıyorum. st johnstone maçını kazanamamamızı kabullenemiyorum. ama kendisiyle dalga geçilmesini, ayak tenisi, terimball diye tiye alınmasını, antrenmanlarının küçümsenmesini falan bir galatasaraylı olarak kabullenemiyorum.
  • 31111
    son yıllarda beşiktaş futbol takımından etkilendiğini düşündüğüm hocamız. ilk şenol güneş'li takımdan etkilendi. o takımın pas oyunu gibi futbol oynatmak istedi. hatta babel'i de o pas takımının önemli bir parçası olduğunu düşündüğü için aldırdı. keza ortasaha da aynı şekilde pas oyununa yatkın oyuncular ile oluşturuldu ama sonuç kötü oldu.

    bu sene de bjk'den etkilendiğini düşünüyorum. sağda oyun kurucu özellikli sol ayaklı oyuncu arayışı, arkasına da rossier gibi hızlı ve açığı kapatacak bek transferi... umarım bu seneki ve önümüzdeki senelerin projesi olumlu sonuçlanır.
  • 31112
    yeniden yapılanma konusunda süre verilmesi gereken teknik direktördür. geçmiş başarıları ve kulübümüze kazandırdıklarıyla birlikte böyle bir kredisi olmalıdır. bu durum önümüzdeki sezon ve st. johnstone eşleşmelerinden bağımsız olmalıdır.

    başarılı olur veya olamaz orası ayrı ancak her iki koşulda da gelecek için olumlu hamleler yaptırdığı görülmektedir. kendisi yerine başka bir hoca olsa büyük ihtimalle alioski'nin, ghezzal'ın ve o türevdeki transferlerin maliyetiyle ilgilenmeyecek ve dursun özbek - cenk ergün - igor tudor üçlüsü gibi günü kurtarmaya yönelik transferler yaptırıp geleceğimizi çöpe attıracaktı. terim yapılanma sonunda başarılı olamasa dahi yerine gelecek adama çok umut verici bir kadro bırakmış olacak.

    fatih terim'in ffp dönemi haricinde bu şekilde davrandığı bir dönem olmadı. bu lanet 4 senelik ffp çilesinden pek de iyi sayılmayacak kadrolarla 2 şampiyonluk ve 1 türkiye kupası çıkarabildi. hataları ve şanssızlıkları olmasa en kötü 4 yılda 3 şampiyonluk da çıkarabilirdi ama olmadı yapacak bir şey yok.

    evet, galatasaray taraftarı ocağa kadar sabretmeli ama bu sefer transfer için değil oyun sisteminin oturması için sabretmeli. sıfırdan yepyeni bir kadro kurmanın bedeli sabretmek, ödülü de sürdürülebilir başarı olacaktır. 3 yıldır her sene ocak sonrasında oyununu oturtan bir takım görüyorduk fakat ffp nedeniyle her sezon başı bu emekler sıfırlanıyordu. bu sezon başında yine sıfırlandı fakat bu sefer oyunu oturttuğumuzda elimizdeki kadroyla (küçük değişiklikler hariç) aynen devam etme şansımız var. bu hiç küçümsenecek bir durum değil. unutmayın ki bizim ffp döneminde oturtmayı başaramadığımız oyun sistemini rakiplerimiz ffp olmadığı halde başaramadı. bu bizim için büyük avantaj. aynı ffp durumunda olan rakiplerimiz olsaydı biz arayı çoktan açmıştık kendileriyle. unutmayın ki son 20 senede oyun anlamında en baskın olduğumuz 2011-12 sezonunda oyun sistemimiz ancak 10.-11. haftalarda oturmuştu.
  • 31113
    daha once bir kac kez hakkinda isin basari ve finansal boyutuna degindigim, turk futbol tarihinin en basarili teknik direktoru. ama isin ilginc yani, cogu taraftar bu basarinin hangi maliyet ile geldigine bakmiyor ya da dusunmuyor.

    olaya su acidan bakalim. onumuzdeki 12 yilda galatasaray’in basina kariyerli bir x hoca geldigini dusunelim. bu x hocaya yillik ortalama 18 milyon euro transfer butcesini sorgusuz sualsiz verelim. ayrica florya nin anahtari ve tum yetkisi de kendisinde olsun. ve ayrica bu 12 senenin 8 senesinde galatasaray in ligde en cok para harcayan kulup oldugunu ve rakiplerinin bu luksu olmadigini dusunelim.

    bu cizilen portrede siz bu sarlardaki bir hocadan kac sampiyonluk alirsaniz kendisini basarili sayarsiniz?
  • 31114
    bu sezon kadrosunu kendi işaret ettiği isimlerden, oynatmak istediği oyun planına uygun oyunculardan kuruyoruz. 3.5 sezon tamamladı ve elimizde 2 lig şampiyonluğu, 1 türkiye kupası, 1 de süper kupa var. avrupa'da başarı yok. tatmin edici dominant bir oyun yok.

    istifa etmesi gereken zamanlar olduğunu düşünüyorum ancak son sezonunda averajla şampiyonluğu kaçırmış olması ve sonunda en azından şimdiye kadar tatmin edici ve güçlü görünen bir yönetimle -üstelik yine kendi istediği yönetimle- çalışacak olması sebebiyle önümüzdeki sezonu tamamlaması gerekiyor.

    iyi bir yapılanmaya iyi oyuncular ve yüksek bonservis bedelleriyle giriyoruz. makul sözleşmelerle kurulu bu takımın hem başarısı hem de bonservis getirisi kendisinin sorumluluğundadır. bu sorumluluğun altından kalkacağına inancım tam ancak başarısızlıkta da kulüpte bir gün dahi fazladan geçirmesi her iki tarafın da zararına olacaktır.
  • 31118
    12 ağustos 2021 st johnstone galatasaray maçıöncesi basın toplantısında hala yok onlar dolu tribünlere oynayacak, yok hava şöyle-böyle diyen hocamız. yahu hocam ne havası, ne atmosferi. ilk maçtaki kazanın ardından herkes nasıl oynadığımızı görecek de, bir şey de. rakibin eti ne budu ne? hocanın bu tutumu cidden düşündürmüyor değil. yıllar sonra, ilk defa geleceğin takımı diyebileceğimiz bir kadro inşa ediliyor. artık şu eski düşüncelerden çıkalım be hocam.

    edit: https://m.youtube.com/watch?v=vza2U-W-xbE
    basın toplantısı linki eklendi.
  • 31120
    --- alıntı ---

    istanbul'a göre yaklaşık 20 derece fark var burada. bir insanı değiştirecek kadar sıcaklık farkı var. bir insanın vücudu da şaşırır. iklim farklılığı, inşallah bizi çok fazla etkilemez.

    --- alıntı ---

    maç öncesi yine yolunu hazırlayan teknik direktörümüz. hocam dur maç oynansın da ondan sonra sıralarsın bahanelerini. havadan tut da taraftara kadar şikayet ediyorsun şimdiden. geçen hafta ne hava kötüydü ne de taraftarsız oynadık. gerçekten bıktım artık her maç öncesi/sonrası aynı şeyleri dinlemekten.

    (bkz: 12 ağustos 2021 st johnstone galatasaray maçı)
  • 31122
    12 ağustos 2021 st johnstone galatasaray maçı basın toplantısında mevsim ve iklim değişikliğinden bahsedince canım sıkıldı.

    sevgili hocam ilk maçta onlar da alışık olmadıkları bir iklimde oynadılar ve istediklerini aldılar.

    tek maç ile elenmiyoruz. o iş geçen sene glasgow'da bitti.

    istanbul'da 5 atsaydik da iskoçya'ya gezmeye gitseydik o zaman.
  • 31123
    12 ağustos 2021 st johnstone galatasaray maçı öncesi yaptığı basın toplantısında ağzından "biz 40 dereceden geliyoruz, serin havaya alışık değiliz" gibi bir bahane duyduğum teknik direktör.

    yuh artık dedim. hava, zemin, tribüne alınan seyirci, hakem, futbolcu... herkes suçlu yarın kaybedersek. kendisi değil.

    normal bir galatasaray teknik direktörü; "ilk maçtaki sonuç bize yakışmıyor, yarın gücümüzü gösterip, hiçbir bahaneye sığınmadan turu geçeceğiz." der, konu kapanır. ben çok sıkıldım bu durumdan.
  • 31124
    --- alıntı ---
    istanbul'a göre yaklaşık 20 derece fark var burada. bir insanı değiştirecek kadar sıcaklık farkı var. bir insanın vücudu da şaşırır. iklim farklılığı, inşallah bizi çok fazla etkilemez.
    --- alıntı ---

    (bkz: futbolda kaybedenlerin söylediği bahaneler)

    hocam bi dur yaa, maç başlasaydı keşke, bitince nasıl olsa söylüyorsun bahanelerini.
    sanki rakip farklı bir ortamda maç yapıyor.
    ilk maçta da onlar yaşadı bu iklim farkını, hiç de ağlayıp sızlamadılar.
  • 31125
    12 ağustos 2021 st johnstone galatasaray maçı öncesi stadın dolu olacağını ve 20 derece sıcaklık farkı olduğunu söyleyen hoca. hoca kesinlikle bizim bildiğimiz fatih terim değil. köy takımıyla maç yapacaksın hala yok stad dolu yok hava soğuk gibi saçma sapan ifadeler. inanamıyorum ne diyebilirim ki olası bir mağlubiyet sonucunu şimdiden hazırlaması akıl alır gibi değil. zaten basın toplantısına benzer yanı olmayan bir ortamda 2-3 cümle kurdu onda da bahaneler sıraladı. garip gerçekten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın