resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 30901
    kulübe şimdiden 13 milyon €'luk bonservis bedeli ödeten, morutan da gelirse 23 milyon €'ya çıkacak olan ve umarım ne yaptığını bilen teknik direktörümüz. bakın euro kuru bugün 10 liralarda dolaşıyor. altına girdiğimiz bu maliyetler çok acayip maliyetler. başarısız olma lüksümüz yok. umarım hoca bir an evvel kendini toparlar.

    cicaldau : 6.5 milyon €

    berkan : 4 milyon €

    barış alper yılmaz : 1.5 milyon €

    sacha boey : 1 milyon €

    alpaslan, aytaç, van aanholt ise takıma bedelsiz şekilde katılan oyuncular.
  • 30902
    taraftarımızın kendisine yönelttiği sorunların tamamı kadro ile ilgili olan bir numaralı efsanemiz. hele babel'e diagne'ye arda'ya feghouli'ye pres yaptır baskısı var, çok komik. ezelinden beri koşmayan oyuncuların karakterini değiştirmesi bekleniyor her halde hocanın. bir de aldı başını gitti şu pres futbolu. pres defansif bir araçtan fazlası değildir. topu kazanmak içindir. topu kazandıktan sonra ne yapacaksın peki? pres yaptırdı diyelim topu kazandık ne yapacağız ceza sahasına mı dikeceğiz. erzurumspor gibi mi top oynamamızı istiyorsunuz. 2000'de fark yaratan prese yüzlerce anti tez yazıldı zaten. gegenpressing oynayan liverpool'un topa sahip olma yüzdesi kaç biliyor musunuz. şampiyon olduğu sene %63. manchester city mesela hiç mi pres yapmıyor. hayır yapıyor ama belli bir saniye sonra defansif pozisyonunu alıyor. pres bir oyun tarzı değil bir enstrümandır, aynı pas gibi. 2000'deki gibi durmaksızın pres yapma denen bir şey kalmadı.

    aytaç kara'nın içinden jean michael seri çıkartmasını istiyorlar, defans önünde %95 pas isabeti ile top çıkarsın isteniyor. mostafa mohamed'i drogba seviyesinde sana bir kitle de var. duran top mesela, kim kullanacak? ömer dışında takımda topa falso verebilen adam yok. cicaldau geldi de frikik izleyeceğiz artık. geçen sene yetersiz bulunan adamlarla çıkıyoruz şampiyonlar ligi elemelerine. hocadan yoktan var etmesini bekliyorsunuz bazı şeyleri. oyunculara yapamayacakları şeyler yükleyip yapamayınca linç ediyorsunuz. hocaya iftiranın bini bir para olmuş zaten. elindeki oyuncular geriye gidiyormuş. oturdum düşündüm dedim kim? kimden bahsediyor bu millet. bir çok yazar arkadaşımızın da mustafa cengiz yönetiminin hatalarını örtmek için bunları yaptığının farkındayız. çünkü bu kadro onların eseri, transferi 10 günde bitireceğiz deyip bitiremeyen yönetimin ya da hocanın değil. ffp belasını bitirmiş. kimseyi almadan kadronun içini boşaltarak ben de bitiririm. bu yöneticilik mi allah aşkına.

    hoca bir gün emekli olup torun sevecek inşallah ama bunu milletin ağzının suyu akarak izlediği bir sistem kurduktan sonra yapacak. hocanın kafasındaki sistem de belli. istediği sistemi oynayacak oyunculardan belli oluyor zaten.
  • 30903
    2021-2022 sezonu kendisi için tamam mı, devam mı sezonudur. şampiyon olursa bahsettiği 3 yıllık planı yapmak için vakti olur ama şampiyon olamazsa bu sefer zaten kendi bırakır. transferde genç oyunculara yönelmiş bir durumdayız. ffp'nin bitmesinin ardından ilk sözünü tuttu. her ne kadar verilen paralar yüksek de olsa maalesef piyasa bu. ikinci sözünü de tutar ve iyi oyun izletirse devam eder. aksi halde kulübümüzün en büyük üç efsanesinden biri ile büyük ihtimalle son sezonumuz olacak. ben hocayı seven ve saygı duyan birisiyim. bu sene de hocayla olmaya varım. sene sonunda umarım kazanan galatasaray, dolayısıyla efsanemiz, dolayısıyla biz oluruz.
  • 30904
    kendisinden mucize beklenilen hoca.

    aytaç, ömer, emre, sekidika ve 1 ve 3.liglerden gelen kerem ve barış...oyun kurabileceğin 1 tane orta sahası yok mevcut ilk 11'de. bu kadro ile psv gibi hazır bir rakibe karşı ne yapması bekleniyor ? bu eleştirilerinizi gerçekten anlamıyorum. anlamaya çalışıyorum ancak anlayamıyorum. terim giderse (ki umarım gider çünkü bu taraftar bunu hak etmiyor) hiç bir şeyin değişmeyeceğini daha da dibe vuracağımızı herkes görecek ve 3. döneminde olduğu gibi pişman olunacak ancak bu sefer "geri dön hocam" denilecek bir hoca olmayacak ortada.

    4 sezonun 2'sinde ffp'ye ve kiralık ordularına rağmen şampiyon olmuş, 3. sezonda pandemi olmasa gene şampiyon olacak ve son sezonda sadece 2 golle şampiyonluğu kaçırmış bir hocadan bahsediyoruz. 4 yıl üst üste şampiyon olabilen sadece galatasaray var zaten ve bu tarz alışkanlıkları da fatih hocanın kendisi bu taraftara aşıladı.

    top oynatmıyor denilen 4 sezonun 3.sezonu hariç her sezonunda; en fazla gol atan, en az gol yiyen, en fazla ceza sahasında topla buluşan ya 1. ya 2. takım olmuşuz hep. rakip taraftar zihniyetiyle yapılan bu iğrenç yorumları kabul etmiyorum, kabul etmeyeceğim.

    ffp belasından nihayet kurtulmuşuz ve sabretmemiz gereken tek sezonda acımasız eleştiriler, yalanlar, hakaretler... şu kadro tamamlandıktan sonra gene olmazsa hep beraber eleştirelim, gerekirse istifasını isteyelim ama şuan değil... yapmayın.
  • 30905
    teknik ekibini güçlendirmesi elzem olan hocamız. gerekirse 10 kişi getirsin hepsinin maaşını kulübe fatura etsin kendisi ödemesin, kimsenin gıkı çıkmaz. modern futbol içerisinde teknik ekibin önemini herkes biliyor. kimi takımın 10 kişilik ekibi var. bu iş necati ve selçuk'la yürümez. 70 yaşındasın hocam alabildiğin kadar teknik ekipten desteği alarak bildiğin doğruları yap. bu işin egosu olmaz, dünya nasıl değiştiyse futbolda değişti. özlenen avrupa günlerine geri dönmeyi gerçekten istiyorsak takım kadrosu kadar teknik ekip kadrosunun da güçlü olması önemli.
  • 30907
    hala 96-00 döneminin ekmeğini yiyen teknik direktör. sonrasında galatasarayın başında 8 sezon bitirmiş ve 4 şampiyonluk yaşamıştır. bir de 9. haftasında ligde 7. iken milli takıma kapağı attığı sezon var. yani %50 bile değil ya, hadi şampiyonluk oranı %50 diyelim. bu sezonlarda avrupada hüsran var. sahada drogbalı, sneijderli takım dışında futbol oynayan bir takım yok. o günlerin kurları ile, harcanan 1 milyar liranın üzerinde para var. bugünün parası ile hesaplarsak muhtemelen galatasarayın borçlarını aşar harcattığı gereksiz paralar. sarrlar, bratular, petreler ve daha niceleri, bu takımda top toplayamayacakken, büyük transfer diye bize yutturuldular. menajerler milyarder oldu. olan hep galatasaraya oldu. şimdi de 4 sezondur çalıştırdığı takımda sahaya çıkaracak adam bulamadığı için üç sene daha isteyip, bol sıfırlı, bol zamlı yeni sözleşmesi ile galatasarayın paralarını harcamaya, taraftarı da kanser etmeye devam edecek. hata hep futbolcularda olacak. o topu tokatladı, bu ayağından kaçırdı diyecek. işler iyice kötüleşince yönetim istediği tranferleri yapmamış olacak. kendisi yine sıyrılacak, bazılar efsane diyecek, laf söyletmeyiz diyecek. olan da galatasaya olmaya devam edecek.
  • 30908
    --- alıntı ---
    baba rockefeller, hani şu yeryüzünün gelmiş geçmiş en zengin adamı olarak ünlenen, petrol ve çelik ve banka imparatoru john davison rockefeller 98 yaşında, artık pilinin bittiği günlerde yatağa düşmüş. en iyi hastanelerde en ünlü doktorlar, hemşireler, hastabakıcılar etrafında pervane. oğulları “biricik babalarının” üzülmemesi, mutlu olması için sahibi oldukları büyük gazetelerden birine talimat vermişler. her gün baba rockefeller için tek (evet tek) bir nüsha gazete basılıyormuş. haberiyle, köşe yazarları ile, hava durumu, ekonomi, dışpolitika, sanat kültür, spor, magazin sayfalarıyla sahici bir gazete.

    baba rockefeller her sabah gazetesini okumuş, ölene kadar mutlu, çok çok çok mutlu olmuş ve anlaşılan mutlu ölmüş.
    --- alıntı ---

    sanırım bana haber verilmediğinden olayı anlayamadım. yönetimiyle, taraftarıyla fatih terim için kendi çapımızda bir pembe gazete işine giriştik de herkese söylenmedi sanki. bir tutturduk "ne istersen alalım hocam, kimi istersen alalım hocam, en büyük sensin hocam, al kulüp de senin her şey de senin, sen yoksan zaten kapatalım dükkanı, al sana başkan, al sana oyuncu, sen yoksan bizde yokuz" artık kendimizi delirtmemize bir tık kaldı. yani bunun bir sonrası istatistiklere, gerçeklere sırtımızı dönüp "hocam dünyanın en çok koşan takımını yarattı, hocam dünyanın en iyi futbolunu oynatıyor" diyerek pespembe bir dünyada yaşamak. hayır senelerdir ortada gözle görülür bir damla umut veren veri de yok kim yaratıyor bu güzel dünyayı, kim çizdi bu resmi?

    7/24 hocayı güzelleyip, hocanın koşulşuz, şartsız her dediğinin yapıldığında daha başarılı olunacağı inancı nereden geliyor ben onu da anlamıyorum. ben tam tersi bu anahtar teslim etme olayının hocayı daha çok gerip, kötü etkileyeceğini düşünüyorum. çünkü bu sefer ihale sadece kendi üstünde, topu atacak biri yok ki bunu maç içindeki hareketlerinden ve sonrasındaki röportajlardaki gerginliğinden hissedebiliyorum.

    28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçında sadece bisiklet sürüp maça çıkan diagne takımda en sivrilen adam, konyaspor'a kiralık gönderilen sekidika en dikkat çeken isim ki konya'da bile bu kadar dikkat çekmiyordu. bak sadece bu tablo adamı kahreder, oturduğu yerde ağlatır. bu tablo bana umut vermiyor, hayal kurdurtmuyor.

    yahu rakip bizim takımı alenen yerlerde sürüyor, mecazi anlamda değil gerçekten tutup yerlerde sürüyor. 180 dakikada kaleyi karşımıza alıp şut bile çekemedik, sanırsın 1950lerin efsane macaristan'ına karşı oynuyoruz. kim geldiyse geri gitmiş, avrupa'nın en az koşan takımlarındanız, taç atışı hatasından 1 golle şampiyonluk vermişiz aynı hata 2 ay sonra tekrarlanıyor bu sefer tur veriyoruz, oyun doğaçlama oynanıyor, bir dirhem olsun ışık yok ama hala "hoca çok iyi sistem kuracak, geleceğin takımı geliyor, 3 yıl bekleyin" demeyen düşman ilan ediliyor. arkadaş siz karanlıkta mutlu oluyorsunuz diye herkes neden gözlerini kapatmak zorunda? hocanın bir şey vadedecek durumu yok! hocanın kendi de değişmiş, futbol da değişmiş, futbolcular da değişmiş. fatih terim'in takımında feghouli gibi ısınan birisini hayal edebilir miydiniz? yetemiyor, yetişemiyor adam, olmuyor belli ki.

    transfer döneminin sonuna kadar istediği isimler alındıktan sonra son gün bana artık müsade deyip giderse verebileceği en büyük katkıyı vermiş olur ve gerçekten yeniden yapılanmış oluruz. zira adını ne koyarsanız koyun bu ezik, niteliksiz, kişiliksiz oyun tarzı takımın genlerine işlemiş durumda. teknik heyetin yetersizliğini de ortadan kaldırmadan buna yapılanma denemez. yoksa istediğin kadar adam al, 5er 10ar milyon euro verilen oyuncuların tenekeye dönüşüşünü 3 sene izleriz usul usul.
  • 30909
    saha içinde gördüğü ile çoğu taraftarın gördüğü arasında inanılmaz fark olan hoca.

    mesela maç sonu diyor ki 28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçında yediğimiz ikinci golü taçtan yedik:

    taçtan gol yemedik sayın hocam. taç atılırken, adamlar gayet çalışılmış bir şekilde topsuz alan koşuları ile bizim savunmamızı uyuttular. taçtan sonra en az 3 pas daha yapıldı. ömer'in hatası da olsa, organize şekilde golü yedik ve savunmada bir allahın kulu uyanamadı!

    ben önceden bu açıklamaların basına ya da dışarıya karşı hocanın karakteri kaynaklı olduğunu düşünüyordum ama 3 senedir sahada gördüğüm olay, analiz(!)lerin ciddi ciddi bu şekilde yapıldığı ve çoğu problemin sümen altı edildiği. ilk aklıma gelen duran top karşılamalarının yaya doğru yapılması mesela. 2020-2021 sezonunda bu şekilde kaç gol yendi. hala bir uyarı gelmemiş olacak ki, en tecrübeli ve en değerli oyuncunuz bile yapılan ortayı yayda, rakibin tek oyuncusuna doğru yapabiliyor...

    mesela aynı maç içinde psv muslera ile karşı karşıya kalmadığı için hocaya göre ilk 35 dk'da pozisyon vermemiş oluyoruz. halbuki 15.dk'dan sonra psv gazımızı aldıktan sonra elini kolunu sallaya sallaya kalemize geldi. ama hoca bu oyunu iyi buluyor. bunlar bana çok enteresan geliyor.

    bu liste uzar gider. ben hocadan ümidimi keseli çok oldu. bu dönemde milyon eurolar saçılacak genç oyuncuların nasıl geriye gideceğini izleyeceğiz gibime geliyor. umarım ben yanılırım.
  • 30910
    yeniden takımın başına geldiği 2017 aralık tarihinden itibaren takımı her geçen gün daha da kötü hale gelen antrenör.

    her sezon ama her sezon istisnasız daha da geriye gittik. birkaç örnek vermek gerekirse: 1) savunma yapamıyoruz... yani hem çok basit goller yiyoruz hem de ulan bu nasıl şansızlıktır dediğimiz goller yiyoruz. aslında sanşsız değiliz; sadece kim nerede ve kimi karşılayacak bilmiyoruz.. tek örnek vereyim hemen: geçen sene oynadığımız ilk karagümrük maçında yediğimiz 2. gol... rakip sahada ufacık bir top kaybı ile 70 metrede 2 pas sonucu gol yeniliyorsa o takımın "takım savunması" yoktur...

    2) herhangi bir doksan dakikada rakipten kaç top kazanmışız istatistiklere bakmadım ama gördüğüm kadarıyla bir elin parmağını geçmiyor.. bu, hem ikili mücadele ile kazanım hem de rakibin pas hatası yapmasına sebep olacak dizilim, parselleme ve markaj olarak rahatça söylenebilir. rakip, ataklarını kendisi sonlandırıyor. bu bir acziyettir. ya gol yiyoruz ya aut oluyor ya da basit pas hatası yapıyorlar.

    3) hücum... maalesef 2019- 2020 sezonunun 2. devresinin ilk birkaç maçı haricinde organize bir atak yaptığımızı hatırlamıyorum. öyle uzağa gitmeye gerek yok; 28 temmuz 2021 tarihlerinde psv ile oynadığımız şampiyonlar ligi ön eleme maçında yediğimiz 2. gole bir bakalım. götze'nin atmış olduğu pası, hem sekidika hem de diğer taraftan ömer bayram maç içinde 5- 6 kez denedi. sonuç: koca bir sıfır... topları direk rakip savunma aldı. uzaklaştırma bile yapmadı aq adamlar; direk kontrol edip yeni oyun kurdular. çünkü içerde muhammed dışında futbolcumuz yoktu; hatta bazen o bile yoktu. 18 içinde tek adamla gol ararsan tabii ki atamazsın. götze'nin topu içeriye çevirirken psv'nin tam 4 oyuncusu bizim 18 içindeydi. van ginkel'e gelmeseydi arkadaki 3 adamdan birine elbet piyango vuracaktı. hücum planın yoksa olacağı bu kısaca.. doğaçlama her şey dogaçlama.. lyundama marcao'ya, marcao sol beke, sol bek bir iki adım atar yine marcao'ya. marcao sıkılırsa ortadaki adama atar. o adam yüzünü dönüp babel'e oynarsa ne alâ....

    4) fazla uzatmaya gerek yok ama bu bentte saha parselizasyonuna yer vermemek futbola ihanet olur. bu konuda da bir şeyler karalamaya gerek yok: inanılmaz kötüyüz...

    takımın hali içler acısı.. eksiklerimizi madde madde saysak 20'ye yakın şey sayarız.. kısacası fatih terim bu takımı çalıştırmıyor, çalıştırmıyor ve son olarak çalıştırmıyor... meselemiz kadro kalitesi felan değil. hocayı eleştirirken ömer bayram'ın, sekidika'nın ya da aytaç'ın yetersiz olduğunun bilincinde hareket ediyoruz. ama adamların yeteneksiz olduklarını belirtme durumunda bile değiliz ki.. plan ayrı bir şey, yetenek ayrı bir şey. bir takımda kimin nerde ve ne zaman durması gerektiği furbolcu isminden bağımsız öğretilmesi gereken bir durum..

    transferleri kim istedi vs. bu konulara dahi girmek istemiyorum. çoğu futbolcu fatih terim'in döneminde geldi desek bu defa para yoktu anca bunlar oldu denilecek. eleştirelim, eleştirelim ki tek gayemiz olan "galatasaray" sahaya somut bir iki şey koysun değil mi?
  • 30911
    futbol harici olaylara enerji harcadığına performansı düşen imparator.
    sorunu kadro yetersizliğiyle şayet bu kadroda hocanın imzasi olmayan kaç oyuncu vardır ki bir elin parmaklarını geçmez.
    el tigreyi bile kulüp zorla mı aldı hocanın izni olmasaydı gelebilir miydi? kadro yetersizse bunun baş müsebbibi yine hocadır. aldirmasaydın.
    geçelim sorun mental. iyi hazırlanmıyoruz, hazırlanamıyoruz rakip analizleri yok. yardımcılar sadece maçı izliyolar ellerinde çekirdek eksik. takım ruhu yok. gazozuna bile maç yapılsa bu takım kazanmak için çırpınırdı. pres yapacaz ilerde güç yok. iki kişi yapıyor gerisi bakıyor. sonra onlarda bırakıyor.
    çok sorun var be azizim...
  • 30912
    her maç sonunda pozisyon vermeden gol yedik diyen teknik direktör. baydı artık bu söylemi. bir de pozisyon vererek gol yesek neler olacak acaba.

    ben artık takımımın kazanmasını istiyorum. geriden gelip fark kapatmakla övünmesini değil fark açmasını, kopup gitmesini, domine ermesini istiyorum bu ligde. avrupa'da da en azından gruptan çıkmanım, bir kaç tur atlamanın hazzını yeniden yaşamak istiyorum.

    çok iyi oynayarak yenildik, pozisyon vermeden gol yedik, 2 atsak şampiyonduk gibi mazeretler duymak istemiyorum.
  • 30913
    "bir taçtan gol yedik işte" diye alelade bir şeymiş gibi anlatarak devrinin "en azından avrupa futbolunda" çoktan geçtiğini bir kez daha göstermiştir. ulan millet özellikle taç atışlarını çalışıyor, bunun için özel antrenör tutan bile var. bizim duran toplara bile çalışmadığımız ortadayken "bir taçtan gol yedik" diyor ya. sanki birinin sakarlığından kendi kalemize atmışız veya saçma sapan bir şut savunmaya çarpıp yön değiştirmiş de öyle yemişiz gibi.

    son yıllarda avrupa'da tek takım yenmişiz o da azeri takımı. yarı türk sayılır. biz brugge, psv, glasgow kadar olsun takım diye bekliyoruz sanki real madrid'i geçmeyi istemişiz gibi "makas çok açıldı" edebiyatı yapılıyor. evet makas açıldı ama ekonomik olarak değil. taktik, teknik, antrenör kalitesi konularında açıldı.
  • 30915
    olmayacak goller yemek kendisinin takımlarının huyudur. hoca da her zaman bunu şanssızlık gibi lanse eder. başımıza gelmeyen kalmadı lafını çok duyarız onun için hocadan. ben hatırlıyorum üçüncü döneminde de puan kayıplarını hep buna bağlardı. olmayan pozisyondan gol yedik, kendi kendimize gol yedik, bir sürü sakat verdik. şöyle bir geçmişe bakınca hoca belirli aralıklarla tekrar ediyor bu sözleri.

    olaylara teker teker baktığınızda birçoğu gerçekten şanssızlık gibi görünebilir ama şanssızlık denilen olay da bu kadar sık tekrar etmez. senede 2-3 maçı geçmez şanssızlıktan puan kaybı. bir maç tacı geriye kullanıp top kaptırır gol yersin ve buna şanssızlık diyebilirsin anlarım ama bunu tekrar tekrar yaşıyorsan bu artık şanssızlığı değil senin bu duruma çalışmadığını gösterir. ben antrenman metotlarımızın ciddi anlamda yetersiz olduğunu düşünüyorum. bana kalırsa çok daha iyi seviyelerde yardımcı antrenöre veya antrenörlere ihtiyacımız var.
  • 30916
    kimsenin kendisinden mucize beklemediği teknik adam. şahsen ben mucize falan beklemiyorum. beklentim oldukça sade ve basit. ne oynadığını bilen, sahaya bir kimlik yansıtan, fiziksel ve taktiksel olarak ezilmeyen, mücadele eden bir takım istiyorum. mücadelen kastım da bir adama 3 kişi hurra pres yapmak değil. aklı başında, bir şablona uygun, rakibe göre esneklik gösteren kompakt bir takım görmek istiyorum. çok bir şey istediğimi de düşünmüyorum, mazaretlerden de gına geldi demek istiyorum çünkü bütçeden, makastan falan kimse dem vurmasın gerek şampiyonlar ligi gerekse de avrupa ligi‘nde daha mütevazi bütçelerle dediklerimi yapabilen; bir anlayış, felsefe ve sistem sunan birçok takım görülüyor. biz neden bunu yapamıyoruz bunu merak ediyorum ve bunların bir çoğuna teknik adamın çözüm olacağını düşünüyorum. umarım boş sözler, mazaretler ve taraftarın gazını almak yerine tez vakitte sahada bir icraata şahitlik edebiliriz. zira aylar öncesinde* 8'de 8 yapan ve futbol olarak bir şeyler ortaya sunan bir takımın böyle saçma bir kısır döngüye girmesine şahitlik etmek cidden can sıkıcı. ve o zaman* nasıl oyuna ve hocaya destek olduysak bu sefer de kötü gidişte eleştirmek kadar en doğal hakkımız kadar bir şey olamaz.
  • 30917
    ne fatih terim’e tapanlardan, eleştirilemez görenlerdenim, ne de kendisine saygısızca hakaret ve iftirada bulunabilecek hadsizlerdenim. fakat psv turu özelinde hakkındaki eleştirilerin bir kısmını haklı bir kısmını haksız buluyorum.

    football manager oyununda hile yapsanız dahi avrupa maçında etkili olamayacak bir kadro ile oyun planı olan, ne yaptığını bilen bir avrupa takımına karşı oynadık. hayatın doğal akışının bir gereği olarak da varlık gösteremeden turu kaybettik. çarşambanın gelişi salıdan bellidir, daha geçen sezon biterken kiralıkların dönüşü, formsuz okey dönen veteranlar ve tüm bunlara çözüm bulabilecek bir yönetim için seçimlerin geç yapılacak olması, bu turun böyle biteceğini tahmin edilebilir yapmıştı zaten. 1 haziran itibariyle pep guardiola ile anlaşılsa ve aynı süreçten o geçse yine elenecektik, yine varlık gösteremeyecektik.

    önceki yıllardaki futbolu eleştirirsiniz, yaptırdığı transferi eleştirirsiniz ama psv’ye karşı varlık gösteremediği için eleştirmek manasız, saçma. hoca da başkan da bu turu hedef görmediğini belli etti. sabredin demese de sabır istedi. sabredelim. sene sonu görüntü yine aynı olursa kendisi bırakacaktır zaten. yaşattığı onca güzel yıl için 1 sene daha bekleyin.
  • 30919
    galatasaray futbol takımı teknik direktörü. teknik direktör olarak başarısızlıklarını artık yazmaya gerek yok ama diğer bir konu var ki asıl bu beni inanılmaz rahatsız ediyor. bu konu ise galatasaray kulübünü diğerlerinden ayıran en önemli özelliği olan başarısız olan sistemi ya da başkanı ya da teknik direktörü gözünün yaşına bakmadan anında göndermektir. 2/2 şampiyon olmuş başkanı, liderken derbi performasnları ve deplasman performansı yüzünden görevden alınmış teknik direktörlerin olduğu bir yerdi bu kulüp. ama şimdi bakıyorsun terim'in takımında ne çalışılmış bir pozisyon, ne hırs ne çaba her anlamda bitmiş ve 4/37 avrupa galibiyeti almış bir performans var ortada. tüm bunlara rağmen 4 senedir takımın başında ve hala kalkıp 3 sene daha diyebiliyor, "makas açıldı" her seferinde ağzında. hoca sen anlamıyor musun biz sana soruyoruz bu takım neden organize tek atağa sahip değil, neden duran top pozisyonlarında "e aytaç da ömer'e çekil deseymiş" diyebiliyorsun, bu takımda kimin nereden duran top kullanacağı nasıl belli olmaz allah aşkına, o zaman sen neden oradasın ?

    maalesef galatasaray'ın yaşayan en büyük efsanesi galatasaray'ın en büyük tabusuna dönüşmüş durumda. asla eleştiri kabul etmediği için, kendisinde asla sorun görmediği için ve tüm bu rezil denilebilecek performansa rağmen arkasında hala bu kadar kör olmuş bir destek varken terim bu takımın ve kulübün başarısındaki şu anda en büyük engeldir. yine maalesef galatasaray'ı galatasaray yapan "başarısız olan gider" kuralını yıkıp bizleri de artık diğerleri gibi yapmıştır.
  • 30920
    tez zamanda birakip gitmesi gereken hocadir.. 37 yasinda bir galatasarayli olarak bu kadar kotu bir takimi omru hayatimda izlemedim, asil daha da utanc verici olan dunku * mac sonrasi ilk 30-35 dakika iyiydik, golu de tactan yedik demesidir..
    giderayak ciddi bonservis odeterek transfer yapmaya devam etmekte, enkaz birakmasi an meselesi.. almak istedigi rumen oyuncu icin de " o zevki de daha once abileri burada verdi. hagi, popescu ve ılie hala buradalar. " demesine cok guldum. sanki bratu, pedre, tamas'i kendi almamis gibi boyle guzel orneklerle insanlarin gozlerini sahane boyuyor, gercekten yiyen var mi?
  • 30922
    artık istifa etmesinin zamanı geldi de geçiyor. maaş alınan bir yerden devamlı zaman isteyerek sonuç alamazsın, sonuçta bedavaya çalışmıyorsun. hayatın bazı acı da olsa kuralları var.

    en çok üzüldüğüm konu tatilden gelen arkadaşın en fit olması. idmanları olsun, taktik varyasyonları olsun, plansızlıklar, sistemsizlikler, yardımcı antrenör eksikleri ve daha bunun gibi sayısız sebepler yüzünden türk antrenörlerinin avrupalı meslektaşlarından baya geride kaldıkları hak getiren bir gerçek. dikkat edin avrupa'dan gelen oyuncular bizim idmanı yemeden müthiş başlıyorlar lige daha sonrasında bizim idmanları yiyince hepsinde bir düşüş oluyor. istisnalar mevcuttur onda da oyuncuların ekstra özel çalıştığını ve kendisine baktığını düşünüyorum.

    artık yönetici olarak galatasaray'a hizmet edin hocam, lütfen daha fazla bizleri üzüp kalan güzel anıları da yok etmeyin.
  • 30923
    yediğimiz tüm golleri duran topa, taça, bireysel hataya indirgemeye devam ettiği sürece maalesef hocaya ve takıma olan inancım her geçen gün zedelenecek. rakibe pozisyon vermemiz için topu muslera' nın kurtarmış olması mı gerekli. hocam zaten sizin tabiriniz ile pozisyon vermeden üçer beşer gol yiyorsak daha kötü değil mi? umarım hoca basına ayrı, takıma ayrı konuşuyordur. yoksa taçtan yediğimiz söylenen golde var olan aklı, çalışmayı görüp önlem almıyor, bunu kendimize uyarlamaya çalışmıyorsak durum daha vahim...

    (bkz: 28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçı)
  • 30925
    "ilk 35 dakikadan çok memnunum. ilk defa tam manasıyla baskı denedik ve başarılı olduk; ama pozisyon vermeden gol yemede de başarılı olduk. bunu çalışarak bertaraf etmemiz lazım. bir korner atışından bir de taçtan gol yedik. orada da ölü toplardan gol yemiştik. ilk yarıda pozisyon vermeden 1-0'la girdik; ama pozisyon da almadık. biz de çok pozisyon bulamadık; ama baskılı bir oyunumuz vardı. kaybettiğimiz toplara anında verdiğimiz reaksiyon ilk maça göre daha iyiydi. taçtan bu sefer gol yedik. demek ki konsantrasyon eksiğimiz var. 10 kişi kaldıklarında daha rahat oynadık. pozisyon ve gol de bulduk; ama 2-1’den sonra sadece beraberlik olacaktı. turla ilgili şansımız yoktu.”

    (bkz: 28 temmuz 2021 galatasaray psv eindhoven maçı) ndan sora yukarıdaki yorumu yapmış teknik direktör.
    benim anladıgım meali bizim zaten psv ye rakip olma sansımız yok, 35 dk berabere kalmayı basardık fazlası olmadı. rakip takım 10 kisi kalınca biraz gucumuz yetti belki berabere kalabilirdik.

    bu yorum ustune bu sene, ya da ileride bir basarı beklemek gulunc olur. 2 macta 7 gol yedigin sıradan bir avrupa takımı ile oynadıgın bir turdan sonra sanki bu normalmis hatta iyiymissin gibi bir yorum duymak cok uzucu. bundan sonra makastı, kadroydu, tactı, kornerdi diye diye terim calısamayacak duruma gelene kadar avrupada madara olmaya devam edicez rakip ayırt etmeden. cunku kendisine sonsuz kredi veren muritleri var ve ne yasanırsa yasansın sorumlusu terim dısında herkesi goruyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın