gördüklerim arasında
fatih terim'den sonra
galatasaray'a en çok yakışan hocaydı kendisi. elinden gelse 11 forvetle çıkacak kadar hücum oynardı. purosu, karizması ve jantiliğiyle kulübeyi doldururdu. elindeki kadroyla başarısız olduğunu asla düşünmediğim
gheorghe hagi bir önceki sene kontratak oynatmayı severdi mesela; ama
gerets bam bam saldırtırdı takımı.
marek heinz'den beklediği verimi alamadı bir de o adamdan istediğini alabilseydi neler olurdu allah bilir. aslında sadece
galatasaray değil,
türkiye'de büyük takım nasıl oynamalının tarifiydi oynattığı top.
aslında çok sevdiğim
roberto mancini veya adını duyunca sinirimi hoplatan
cesare prandelli yerine kendisi gelseydi neler olurdu acaba?
wesley sneijder,
didier drogba, prime
burak yılmaz -
selçuk inan ikilisi hatta hücumu seven
felipe melo vs. varken yani. ''gelmeliydi, hata oldu'' manasında değil dediğim merak sadece. bu da şundan aklıma geliyor biraz da; gönderildiği senenin ertesinde bir röportajı vardı ''
cassio lincoln ve
tobias linderoth benim önerdiğim oyunculardı.'' diye. hatta aynı röportajda
fenerbahçe'nin
tuncay şanlı'yı kaybetmesinin büyük kayıp olduğunu va
galatasaray'ın kilit oyunculardan hücumda fayda sağlarsa ipi rahat göğüsleyeceğini söylüyordu yanılmıyorsam. yukarda bahsettiğim ekip elinde olsa bu adam nasıl oynatırdı demek istiyorum.
uzatmadan çok sağlam hocaydı. 20:45 senesinde en büyük etkendir gözümde. o pahalı
fenerbahçe'nin rekora yakın puanla alacağı şampiyonluğu 2 puanla ellerinden çekip aldı adam.