38308
imparatorumuz.
zamanında "güçlü olmazsanız size herkes dokunur. az dokunur, çok dokunur ama dokunur. dokunulmaz olmak için güçlü olmak lazım. galatasaray’ın güçlü olmaya ihtiyacı var.” demiştir.
bugün yayıncı ayrı, tff ayrı, iho ayrı, hakemler ayrı, var ayrı, spor medyası ayrı vs vs herkes üstümüze bu şekilde geliyorsa sebebi kendileri değil; fatih hoca’nın işaret ettiği gibi galatasaray’ın güçsüz hale getirilmesindendir. bu da galatasaray’da başkan ve yönetici koltuklarını işgal eden şahısların marifetidir.
bakın dün yaşanan kırmızı pazartesi bağıra bağıra geldi. açın 4 ekim 2025 galatasaray beşiktaş maçı sonrası eski açık yayınını izleyin. adamlar “bu pasiflikle fenerbahçe maçına da yasin kol atanır, çıkamazsın kadıköy’den” tarzı konuştu. hani taraftar bunu görüyordu; ama özellikle yayın referansı veriyorum; çünkü taraftarı çok dinlemedikleri malum belki yayından duymuşlardır. pr ve medyada ne konuşulduyu pek seven bir yönetim olunca. 2 aydır gelen bir kırmızı pazartesi. ne yaptı bu yönetim? allah’dan korkup tek kelime etmediler. yayıncıya açıklama yapıyorlar yayıncı kaale almayıp el yükseltiyor. kendi seçtirdikleri tff başkanı kaale almayıp el yükseltiyor. kaldı ki kaale alınacak bir hamleleri hatta -mış gibi yapmaları bile yok aslında.
gariban taraftar da deplasmana gitsin, bein iptal kampanyası yapsın, sosyal medyada delirsin, uykusu kaçsın. yöneticiler dün mışıl mışıl uyumuştur çoğumuz yatakta debelenirken.
bugün tepki gösterdiğimiz kişi ve kurumların hepsi birer semptomdur. kangren fatih hoca’nın dediği gibi galatasaray’ı güçsüz ve dokunulur hale getiren dursun aydın özbek yönetimidir. burası devam ettikçe istediğimiz tepkiyi koyalım el yükselterek devam ederler. en kötü galatasaray yönetimleri bile en azından “hakkımızı ararmış” gibi davranırdı. bu arkadaşlar ona bile tenezzül etmiyorlar. tek bildikleri hoca/topçu arkasına saklanarak, yalnız bırakarak sezonu geçirip sene sonu kupayla türkiye gezip yaz boyu güvenlik kamerasına konuşarak pr kasmak.
fatih terim’in teşhisi doğru. galatasaray güçlü olmak zo-run-da. dursun aydın özbek yönetimiyle buna imkan yok.
yazık yahu. insan kazımcan’ın gözüne, takımdakilerin her düdükten sonra acı acı gülümsemesine, okan hoca’nın maç sonu sözlerine bakar da yüzü kızarır. o kadar umurlarında değil galatasaray bu yönetimin.
dolayısıyla reçete belli;
(bkz: dursun aydın özbek istifa)
(bkz: yönetim istifa)
(bkz: 1 aralık 2025 fenerbahçe galatasaray maçı)
zamanında "güçlü olmazsanız size herkes dokunur. az dokunur, çok dokunur ama dokunur. dokunulmaz olmak için güçlü olmak lazım. galatasaray’ın güçlü olmaya ihtiyacı var.” demiştir.
bugün yayıncı ayrı, tff ayrı, iho ayrı, hakemler ayrı, var ayrı, spor medyası ayrı vs vs herkes üstümüze bu şekilde geliyorsa sebebi kendileri değil; fatih hoca’nın işaret ettiği gibi galatasaray’ın güçsüz hale getirilmesindendir. bu da galatasaray’da başkan ve yönetici koltuklarını işgal eden şahısların marifetidir.
bakın dün yaşanan kırmızı pazartesi bağıra bağıra geldi. açın 4 ekim 2025 galatasaray beşiktaş maçı sonrası eski açık yayınını izleyin. adamlar “bu pasiflikle fenerbahçe maçına da yasin kol atanır, çıkamazsın kadıköy’den” tarzı konuştu. hani taraftar bunu görüyordu; ama özellikle yayın referansı veriyorum; çünkü taraftarı çok dinlemedikleri malum belki yayından duymuşlardır. pr ve medyada ne konuşulduyu pek seven bir yönetim olunca. 2 aydır gelen bir kırmızı pazartesi. ne yaptı bu yönetim? allah’dan korkup tek kelime etmediler. yayıncıya açıklama yapıyorlar yayıncı kaale almayıp el yükseltiyor. kendi seçtirdikleri tff başkanı kaale almayıp el yükseltiyor. kaldı ki kaale alınacak bir hamleleri hatta -mış gibi yapmaları bile yok aslında.
gariban taraftar da deplasmana gitsin, bein iptal kampanyası yapsın, sosyal medyada delirsin, uykusu kaçsın. yöneticiler dün mışıl mışıl uyumuştur çoğumuz yatakta debelenirken.
bugün tepki gösterdiğimiz kişi ve kurumların hepsi birer semptomdur. kangren fatih hoca’nın dediği gibi galatasaray’ı güçsüz ve dokunulur hale getiren dursun aydın özbek yönetimidir. burası devam ettikçe istediğimiz tepkiyi koyalım el yükselterek devam ederler. en kötü galatasaray yönetimleri bile en azından “hakkımızı ararmış” gibi davranırdı. bu arkadaşlar ona bile tenezzül etmiyorlar. tek bildikleri hoca/topçu arkasına saklanarak, yalnız bırakarak sezonu geçirip sene sonu kupayla türkiye gezip yaz boyu güvenlik kamerasına konuşarak pr kasmak.
fatih terim’in teşhisi doğru. galatasaray güçlü olmak zo-run-da. dursun aydın özbek yönetimiyle buna imkan yok.
yazık yahu. insan kazımcan’ın gözüne, takımdakilerin her düdükten sonra acı acı gülümsemesine, okan hoca’nın maç sonu sözlerine bakar da yüzü kızarır. o kadar umurlarında değil galatasaray bu yönetimin.
dolayısıyla reçete belli;
(bkz: dursun aydın özbek istifa)
(bkz: yönetim istifa)
(bkz: 1 aralık 2025 fenerbahçe galatasaray maçı)


